VAN SANAYİ TİCARET ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI MİRZA NADİROĞLU ve MESAİ ARKADAŞLARININ Böyle bir çalışmayı ihtiyaç olarak hissetmesi tarafımızca büyük.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
PROJE HAZIRLARKEN DİKKAT EDİLECEK ADIMLAR
Advertisements

İŞLETMELERİN ÇEVRESİ VE ÇEVRE FAKTÖRLERİ
Faaliyetin Süresi: 24 ay ( )
Kalite Koordinasyon Grubu, Genel Bilgilendirme Toplantıları
EKONOMİ BAKANLIĞI HİBE DESTEK PROGRAMLARI
G E L E C E Ğ İ N İ Z M İ R İ N İ Y A R A T I Y O R U Z
BİLGİ TOPLUMU STRATEJİSİ Halil İbrahim AKÇA DPT Müsteşar Yrd. 7 Eylül 2006.
AB ÜYELİĞİNİN TÜRK VATANDAŞLARINA FAYDALARI
AB Destekli Bölgesel Kalkınma Programları
MESLEKİ EĞİTİM OKULLARI VE İŞ DÜNYASI İLİŞKİLERİ
Valiliklerde AB İşleri İçin Kapasite Oluşturulması Projesi VABpro KAPASİTE GELİŞTİRME FAALİYETLERİ TEKLİF ÇAĞRISI Proje Uygulama Başkanlığı 26 Haziran.
ÜNİVERSİTELERDE İŞ MÜKEMMELLİĞİ MODELİ 2 MART 2003.
T.C. Başbakanlık Başbakanlık Düzenleyici Reform Grubu
YG-21 Kadın Meclisleri & Ulusal Gençlik Parlamentosu
Türkiye Yazılım Sektörü Sorunları ve Çözüm Önerileri
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE YEREL KALKINMA
TÜRKİYE-AB KATILIM SÜRECİ VE KADIN İSTİHDAMI I
1. PLANLAMA ÇALIŞMALARI PLANIN AMACI : Hazırlanacak kalkınma planları sınırlı doğal kaynaklardan en etkin ve optimal bir biçimde faydalanmayı temin etmek,
Mardin’de Sürdürülebilir Turizmin Geliştirilmesi için Teknik Yardım Otel Temsilcileri Odak Grup Toplantısı No: Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye.
TOBB İŞGELİŞTİRME VE YATIRIM DANIŞMANLIĞI MÜDÜRÜ
T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YATIRIM VE İŞLETMELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAZİ TAHSİS DAİRESİ BAŞKANLIĞI.
İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün ulusal ortağı ve temel paydaşı olduğu Kadın Dostu Kentler Programı, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu-
Tarım Arazilerinin Sürdürülebilir Kullanımı
GAP : Su İle Gelen Değişim Hilal Siyok 103 2TMB. Güneydoğu Anadolu Projesi Temel hedefi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi`nde yaşayan vatandaşlarımızın gelir.
2010/8 SAYILI ULUSLARARASI REKABETÇİLİĞİN GELİŞTİRİLMESİ DESTEĞİNE YÖNELİK URGE PROJE YÖNETİMİ EĞİTİM PROĞRAMI T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI İhracat Genel Müdürlüğü.
T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI.
İhracatta Devlet Yardımları -Uluslar arası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi (2010/8 sayılı Tebliğ) -Pazar Araştırması ve Pazara Giriş Desteği.
Yrd.Doç.Dr. Arzu ÜLGEN AYDINLIK
Türkiye’nin Küresel Çevre Fonu(GEF)’na Yaklaşımları ve Beklentileri
HAVZA ÖLÇEĞİNDE STRATEJİK PLANLAMA VE KALKINMA ‘Kelkit Havzası Örneği’
Gençlik Sektöründe Yerelleşme ve Yeniden Yapılandırma
BEBKA Teknik Destek (TD) BEBKA Doğrudan Faaliyet Desteği (DFD) GSB Gençlik Projelerini Destekleme Programı (GPDP) Fatih KENARLI Bursa İl MEM ARGE Personeli.
GELECEK ODTÜ’DEN BAŞLAR Haziran
T. C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÇED VE PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Y
Dış Ticaretin Gelişimi Bölgesel Yaklaşımlar Anket Sonuçları Afrika I. Ticaret Müşavirleri Konferansı Nisan Nisan 2011 TİM Dış Ticaret Kompleksi.
BİLGİ BAZLI YENİLİKÇİ GELİŞME STRATEJİSİ BAĞLAMINDA TÜRKİYE’NİN KURUMSAL DÖNÜŞÜM İHTİYACI Prof. Dr. Hüsnü ERKAN DEÜ İİBF İktisat Bölümü Yrd. Doç. Dr. Canan.
Strateji Geliştirme Başkanlığı
İşletmeyi neden kurarız ?
İLLER BANKASI.
ISO ÇEVRE YÖNETİM SİSTEMİ TEMEL EĞİTİMİ
PROJELER KOORDİNASYON MERKEZİ BAŞKANLIĞI MEB / PKMB 1984.
SÜRDÜRÜLEBİLİR KARİYER SUNUMU
AB MALİ İŞBİRLİĞİ ULAŞTIRMA OPERASYONEL PROGRAMI
TÜRKİYE-AB KATILIM MÜZAKERELERİNDE MEVCUT DURUM
ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EKİM TAMAMLANAN PROJELER NoProjenin AdıBütçesiSüresiAçıklama 1 Türkiye’de Hayvansal Atıkların Biyogaz Yolu.
Bilişim Suçlarıyla İlgili Mevzuat 3- BM Kararları.
KIRSAL KALKINMA ve ÖRNEK PROJELER
EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ
YASAMA FAALİYETLERİNDE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ENERJİ SEKTÖRÜ
UĞUR MUSLU B  Friederich List’ in 1841 de yayınlanan ulusal politik ekonomi sistemi çalışmasına dayandırılmaktadır.  Bu çalışmada List ulusal.
IPARD II YENİLENEBİLİR ENERJİ YATIRIMLARI DESTEKLERİ TARIM REFORMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ IPARD YÖNETİM OTORİTESİ İstanbul 07 Nisan
Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA). AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu IV.
T. C. BAŞBAKANLIK DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜSTEŞARLIĞI BÖLGESEL GELİŞME VE YAPISAL UYUM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 29 Aralık 2010, Diyarbakır.
YOZGAT İLİ 75X100 MODERN HAYVANCILIK PROJESİ
T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Genel Müdürlüğü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Türkiye Cumhuriyeti VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN.
- 1 - ESKI Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortaklaşa finanse edilmektedir.
YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI
AB PROGRAMLARI VE TÜRKİYE Çisel İLERİ 28 Mart 2017.
TÜRKİYE’DE KIRSAL KALKINMA POLİTİKALARI VE UYGULAMALAR
KKTC TURİZM VE ÇEVRE BAKANLIĞI TURİZM YATIRIM POLİTİKALARI Doç. Dr
KIRSAL ALANDA YENİLİKÇİ HİZMET SUNUMU
Konu: Kırsal kalkınmada çalışma alanları ve envanter çıkarımı
Tarımsal Üretici Örgütlerin Rekabet Gücünün Geliştirilmesi Projesi Kasım 2015-Şubat 2023 İzmir, Adana.
KONU BAŞLIKLARI BİLGİ EKONOMİSİ GELİŞİMİ BİLGİ EKONOMİSİ ÖZELLİKLERİ
İŞLETMELERİN KURULUŞ YERİ SEÇİMİ
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı ( ):
GÜDÜMLÜ PROJE DESTEĞİ.
ULUSLARARASI TURİZM PAZARLAMASI
Tarım sektörünün önemi
Sunum transkripti:

VAN SANAYİ TİCARET ODASI YÖNETİM KURULU BAŞKANI MİRZA NADİROĞLU ve MESAİ ARKADAŞLARININ Böyle bir çalışmayı ihtiyaç olarak hissetmesi tarafımızca büyük taktire şayandır.Kendisine ve mesaiyi arkadaşlarına başarılar dilerim. Dr.Orhan

Van’ın Gelişimi ve Kalkınma Projesi Doğu Anadolu Bölgesinin kalkındırılması, bölgeler arasındaki sosyo-ekonomik gelişmişlik farkının giderilmesi konusunun önemli bir gündem olacağı görülmektedir. Türkiye için her yıl yayınlanan ilerleme raporlarında “Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu” başlıklı 22. müzakere faslı bölgesel politikalar ile ilgilidir.

Her yıl yayınlanan ilerleme raporlarında Türkiye’nin üyelik için hazırlanırken, geri kalmış bölgelerin büyük farklılıklarına yönelik etkin bir bölgesel politika oluşturulmasına yüksek düzeyde bir öncelik verilmesi ve kapsamlı ve uzun vadeli bir strateji oluşturması gerektiği belirtilmektedir.

Bölge için bugüne kadar hazırlanan plan, program ve projelerin neredeyse tamamı merkezi bir yaklaşımla, yerel aktörleri dışlayan süreçlerle hazırlanmıştır. Hem ülke deneyimleri hem de dünya deneyimleri (AB, UNDP, Dünya Bankası) yerelliğe ve katılıma dayanmayan kalkınma planlarının başarısız olduğunu göstermektedi.r

(TESEV, 2006). Başarının en önemli şartlarından biri olan yerelin sorunlarını ve önceliklerini doğru tespit etmek yerelliği ve katılımı esas almayı gerektirir. Doğru bilgilere, önceliklere dayanmayan planlar teşhisi doğru yapamadıkların dan dolayı, öngörülen müdahale alanları ve tratejileri de başarısızlıkla sonuçlanmıştır .

Başarının ikinci önemli şartı yerel aktörlerin hazırlanan planları sahiplenmesidir.Yerellik ve katılım,yerel aktörlerin ve vatandaşların planları sahiplenmesi sağlayacak tek yoldur.SOSYO-EKONOMİK gelişme konularında yerel aktörlerin kapasitelerini geliştirme başarı için üçüncü önemli şarttır.

Başarının en önemli şartlarından biri olan yerelin sorunlarını ve önceliklerini doğru tespit etmek yerelliği ve katılımı esas almayı gerektirir. Doğru bilgilere, önceliklere dayanmayan planlar teşhisi doğru yapamadıkların dan dolayı, öngörülen müdahale alanları ve tratejileri de başarısızlıkla sonuçlanmıştır .

Yerine kamu öncülüğünde bir yatırım politikası önerilmektedir Yerine kamu öncülüğünde bir yatırım politikası önerilmektedir. Özel sektör dışsal ekonominin iyi olduğu koşulları tercih etmektedir. Altyapı, enerji, ulaşım, insan kaynağı, hizmet sektörü gibi alanlarda gelişmiş bölgeler, girişimcilere kendi çabaları dışında olanaklar tanımakta, kar maksimizasyonu olanaklarını artırmaktadır.

  Bölgeler arası sosyo-ekonomik gelişmişlik farklı,yerel ve bölgesel kalkınma anlayışı ile mümkündür.Yerel ve bölgesel kalkınma,güçlü merkezi yönetimlerin desteğinin yanında,yerel dinamikleri ve potansiyeli değerlendirilebilecek ve mobilize edebilecek güçlü yerel organlar yönetimler gerektirir.

Yerel ve bölgesel kalkınmayı sağlayacak güçlü yerel yönetim organlarını geliştirmek için mevcut kamu yönetimi sistemi içinde idari ve mali yerelleşmeyi sağlamak gerekiyor

Bu amaçla türkiye’1991 yılında kabul ettiği ancak en önemli maddelerine çekince koyduğu(TBMM,1991) Avrupa yerel yönetimler özerklik şartı tüm maddeleriyle kabul etmeli ve yerel yönetim sisteminin yeniden düzenlemelidir.İdari yerelleşme kapsamında,yerelde verilen kamu yönetim organları da devredilmelidir.

Böylesi bir düzenlemeyle bir yandan kamu hizmetlerinin yurttaşa en yakın birimler tarafından verilmesi sağlanarak etkinliği ve verimliliği artacak öte yandan yurttaşların kamu örgütlerine ulaşabilirliğinin artırarak denetim ve kontrol olanaklarını artıracaktır.

Yurttaşlar böylece gerçek anlamda egemenliğin kayıtsız şartsız sahibi olacaktır.İdari yetkilere paralel bir şekilde,seçilmiş yerel yönetimlerin görev ve sorumlulukları yerine getirebilmesi için ihtiyaç duydukları mali kaynaklara bulunduğu sosyo-ekonomik geri kalmışlık dikkate alındığında,bir yandan yerelde elde edilen kaynakların yerelde kalmasına olanak tanıyacak idari-hukuksal düzenlemer yapılmalı,öte yandan gelişmiş bölgelerden geri kalmış bölgelere kaynak transferi sağlanmalıdır.

Bölgesel ve kentsel kalkınmayı sağlayarak politika önerilerini kapsayan bu bölüm dört ana altbölümden oluşmaktadır

ilk olarak SOSYO-EKONOMİK kalkınma için hazırlanması gereken kalkınma stratejisi için sektörel bazlı önermelerde bulunmuştur.Bu kapsamda yatırım politikaları,eğitim,sağlık,turizm,ticaret,tarım ve hayvancılık,inşaat,sanayi,bilgi Ve Teknolojileri ve hizmet sektörleri ele alınmıştır.İkinci alt bölümde SOSYO-EKONOMİK kalkınma için planlama süreci kadar önemli olan kalkınma için planlama süreci kadar önemli olan kalkınma yönetimi incelenmiş ve idari-mali yerelleşme ve katılım eksenli politikalar önerilmiştir.

Bölgesel kalkınma sürecinin uzun bir zaman diliminde gerçekleşeceği ve bölgedeki yoksunluk ve yoksulluğun yoğun düzeyi dikkate alınarak,üçüncü altbölüm yoksullukla mücadele kapsamında kısa vadeli önlemlere dair önermelere ayrılmıştır.

1.KALKINMA PROGRAMI İÇİN SEKTÖREL BAZLI POLİTİKALAR 1.1.Temel Politikalar Ne Olmalıdır ? Sosyo-ekonomik gelişmişlik açsından son sırada yer alan Doğu Anadolu Bölgesinin kalkınması için sektörel bazlı politika öneri geliştirilirken ,tüm sürece yön verecek temel politikaların belirlenmesi gerekmektedir.üçüncü beş yıllık kalkınma yaklaşımı,bu çalışma kapsamında geliştirilen önerilerin en önemli bileşenini oluşturmaktadır.Bölge genelinde hakim olan sosyo-ekonomik gelişmemişlik cumhuriyet dönemi boyunca devam eden bir sorundur.

Bölge illeri hem sosyo-ekonomik açıdan hemde sosyokültürel açıdan benzerlik taşımaktadır.Dünya deneyimleri de dikkate alındığında bölgenin tamamını kapsayan entegre bir yaklaşım kalkınma için daha etkin ve verimli sonuçlar doğuracaktır.

Bölgesel kalkınma sürecinin AB üyelik sürecinin bir parçası olarak değerlendirilmesi ele alınması tüm planlama ve uygulama süreçlerinde dikkat alınması gereken ikinci önemli husustur.

Cumhuriyet öncesinden başlayan ve cumhuriyet ile birlikte devam eden temel ekonomi politikalar,batı ekonomisine eklemlenme amaçlı olmuştur.Bu politikalar sonucu,ülke ekonomisi merkez konumunda olan batı ekonomisinin çeperi halini gelmiştir.

Bu sürecin bir sonucu olarak batıya yakın liman kentleri İstanbul ve İzmir ve bu şehirlerin içinde olduğu Ege ve Marmara Bölgeleri Türkiye ekonomisinin merkezi haline gelmiş,ülkenin geri kalan merkez konumda olan Doğu Anadolu ise ne yaziki bu politikalardan en fazla zararı gören bölgeler olmuştur.

Bu çalışma kapsamında,AB üyelik süreci çerçevesinde yıllardır uygulana gelen bir-birkaç merkezli kalkınma-büyüme stratejisinden çok merkezli kalkınma stratejisini geçmek temel politikalardan biri olarak önerilmektedir.

Dışa bağlılığı azaltıcı,öz kaynaklara dayalı,sektörler arası eklemlenmeyi sağlayacak toplumun sürecinin öznesi olmasına olanak tanıyacak,karın maksimizasyonundan ziyade hayat şartlarını iyileştirici gelir mekanizmalara dayalı entegre bir yaklaşım geliştirmek bir diğer önemli politika olarak önerilmektedir.

Temel politika önerileri ana başlıklar halinde aşağıda sıralanmıştır;

AB üyelik süreci ve Dokuzuncu Ulusal Kalkınma Planında belirlenen bölgesel gelişmelerin sağlanması ve bölgeler arası SOSYO-EKONOMİK gelişmişlik farklarının kaldırılması için, öncelikli olarak konuya yüksek düzeyde öncelik verilmeli, Kapsamlı ve Uzun Vadeli Bölgesel Kalkınma strateji oluşturulmalıdır.

Sosyo-ekonomik skalada geride kalmış bölge ve kentleri kapsayan, 80 yıllık ihmali giderecek bir seferberlik ilan edilmesi gerekmektedir.

Yıllardır benimsenen ve uygulanan temel politika olan merkez-çevre yaklaşmanın terk edilmesi,bir-iki merkezli (istanbul, izmir ya da Marmara-Ege) yapıdan çok merkezli bir yapıya geçişi sağlayacak bir yaklaşım esas alınmalıdır.

AB uyum süreci ile birlikte belirlenen 12 NUTS istatistiki Bölge Birimi) Düzey I ve 26 NUTS Düzey II bölgelerinin kendi içinde olarak entegre olmuş gelişmiş merkezlere dönüşmesi esas alınmalıdır.

AB’den alınacak katılım öncesi yapısal dönüşlüm fonlarının bölgeye aktarılması için özel çaba sarf edilmeli, bölgeye pozitivistş ayrımcılık uygulanmalıdır.

Bu kapsamda, Katılım Öncesi Mali yardım aracı (IPA)6 kapsamında bölgenin kalkınması için mevcuttaki 5 ana programdan biri ayrılmalı ya da yeni bir program oluşturulmalıdır

Bölgesel kalkınma süreci planlanırken, sürdürülebilir kalkınma anlayışlı esas alınmalı, kalkınma sürecinin ekonomik, sosyal, çevresel ve kültürel boyutları birlikte ele alınmalıdır

Bölgesel ve yerel ekonominin dış bağımlılığını azaltmak, daha fazla öz kaynaklara dayanmak,sektörler arası uygun eklemlenmeyi sağlamak hedeferini gerçekleştirecek entegre bir yaklaşım esas alınmalıdır.

Kapsamlı uzun vadeli bölgesel kalkınma stratejisi,sosyal devlet anlayışlı ekseninde hazırlanmalı ve seferberlik süreci bu yaklaşımla yönetilmelidir.

Bölgede yaşayan insanları tüketici- bağımlı duruma sokan ve devletten ziyade vakıfların, sivil toplum örgütlerinin ve hayırsever vatandaşların işi olan “hayır” politikaları yerine vatandaşlık hukuku ve sosyal devlet olmanın gereği olarak tüm vatandaşlarına hakları olan insanca çalışmak ve emeklerinin karşılığını alabilmek için uygun istihdam koşulları yaratılmalıdır.

Bölgesel kalkınma süreci planlanırken, kamu ya da özel sektörün kar maksimizasyonundan ziyade, gelir maksimizasyonunu ve yaşam kalitesini artırmayı esas alan, istihdam odaklı politikalar benimsenmelidir.Yeterli kaynak ve siyasi destek sağlanmalıdır.  

1.2.Yatırım Politikaları Yatırım politikaları SOSYO-EKONOMİK açıdan gelişmemiş bölgelerin kalkınması için en önemli araçların başında gelmektedir. Altyapı, üstyapı,ulaşım, mekan, insan kaynakları, eğitim, sağlık gibi tüm alanlarda uzun bir zaman dilimin içinde kentleri çöküntü haline getiren sosyoekonomik geri kalmışlığı ortadan kaldırmak elbette ki çok yönlü ve entegre bir müdahaleyi gerektirmektedir.

Çöküntü bölgelerin çok yönlü ve entegre bir müdahale ile yaşanabilir ve çekici alanlar haline getirilmesi, kar maksimizasyonu ile hareket eden ve farklı bölgelerde yatırım yapma imkanı olan özel sektör için tercih edilir bir seçenek olarak görülmemektedir.

Dolaysıyla, bu çalışma kapsamında 1972 yıllında esas alınan ve 24 Ocak 1980 kararları ile daha da yaygınlaşan, ancak sonuçlarının da ortaya koyduğu gibi başarısız olan özel sektör öncülüğünde kalkınma stratejisi yerine kamu öncülüğünde bir yatırım politikası önerilmektedir.

Özel sektör dışsal ekonominin iyi olduğu koşulları tercih etmektedir Özel sektör dışsal ekonominin iyi olduğu koşulları tercih etmektedir. Altyapı, enerji, ulaşım, insan kaynağı, hizmet sektörü gibi alanlarda gelişmiş bölgeler, girişimcilere kendi çabaları dışında olanaklar tanımakta, kar maksimizasyonu olanaklarını artırmaktadır.

Örneğin İstanbul gibi bir kentte kurulmuş bir şirket bir mühendislik kadrosu için Türkiye’nin en iyi üniversitelerini bitirmiş yüzlerce başvuru alırken,Van, Bitlis ya da Hakkari gibi illerimizde bulunan bir firma en iyi ihtimalle eğitim kalitesi oldukça düşük olan bölge üniversite mezunlarına zar zor erişebilmektedir.

Bu çerçevede yer alan önermeler aşağıda sıralanmıştır;

Özel sektör önderliğinde bir yatırım sürecinin başarılı olmasını beklemek çok gerçekçi değildir. Bu kapsamda kalkınma için öncelikle bölgesel kalkınmada en önemli rol oynayan istidam odaklı kamu yatırımlarına ağırlık verilmelidir

Kamu yatırımlarına paralel olarak istihdam eksenli özel teşviklerle özel sektörün bölgeye yatırım yapması sağlanmalıdır. Genel teşvikler yerine sektör ve alt bölgeleri geliştirici özel teşviklere katılımcı yöntemlerle tanımlanmadır. Kısa dönemde başarı sağlanması,kamu kaynaklarının ve teşviklerinin ülkenin yarısından fazlasına açılması yerine az sayıda ilin sorunlarına eğilmekle mümkündür.

Bölgede istihdamı sağlayacak projelerin önünün açılabilmesi için gerekli yasal ve idari düzenlemeler yapılmalıdır. Bu çerçevede, KOBİ ve yatırım teşvikleri, kredi ve sübvansiyonlar,vergi muafiyetleri vb. alanlar ile yatırımların altyapısal hazırlığı olarak ulaşım, enerji, bilgi iletişim gibi alanlara öncelik verilerek bölge somut yatırımlara hazırlanmalıdır. TEŞVİKLERİN ve KAMU YATIRIMLARININ DAĞILIMDA DAHA FAZLA PAY ve POZİTİF AYRIMCILIK AÇIK TALEBİMİZDİR.

Teşvik politikalarının etkin olabilmesi için bölge genelinde başvuruların değerlendirilip karar karar altına alındığı, aşırı bürokratik yapılardan arındırılmış merkezler oluşturulmalıdır. Etkin bir tanıtımı ve danışmanlık hizmeti verilerek girişimcilerin teşviklere erişimleri kolaylaştırılmalıdır

Kamu yatırımları başta olmak üzere, özel sektör yatırımları ve AB uyum fonları öncelikli olarak insan kaynaklarının geliştirilmesi, altyapı başta olmak üzere hayat şartlarının iyileştirici kentsel iyileştirmeleri kapsamalarıdır. Eğitim ve sağlık altyapısının iyileştirilmesi, kültürel faaliyetlerin geliştirilmesi ve kentlerin fiziki görünümünün iyileştirilmesi ile “yaşanılır kentler” yaratılmalı bu sayede yetişmiş elemanların bölgeden kaçması engellenmelidir.

Komşu ülkelerle çalışmak isteyen yerli ve yabancı şirketleri bölgeye çekmek için bir kampanya düzenlenmelidir.

1.3.Eğitim Sektörü SOSYO-EKONOMİK kalkınma, özü itibariyle insani gelişmeyi ifade etmektedir ve bunu amaçlamalıdır. Öte yandan insani gelişme kaygısı yanında sosyo-ekonomik kalkınma sürecinin etkinliği ve verimliği de insan kaynaklarını geliştirmeyi gerektirmektedir. Üretim ve inşa süreçlerinin enerji, hammadde ve insan gücü öğeleri ve planlama, uygulama ve denetleme süreçleri değerlendirildiğinde, insan kaynakları kalitesinin kalkınma sürecinin en önemli bileşenlerinden biri olduğu görülmektedir. Enerji ve hammadde kaynakları ne kadar fazla ve kaliteli olursa olsun bu kaynakları yönetecek, planlama, uygulama ve denetleme süreçlerini etkin ve verimli şekilde yürütecek insan kaynakları olmadığı takdirde, başarısızlık kaçınılmaz olacaktır.

Bilginin ana kaynağının insan olduğu dikkate alındığında, insan faktörünün en önemli kalkınma bileşenleri olduğu görülmektedir. Tüm bu hususlar dikkate alındığında, insani gelişme için en önemli araç olan eğitim sektöründe büyük bir atılım yapmak bölgenin sosyo-ekonomik gelişiminde büyük bir katkı sağlayacaktır.

Bu kapsamda geliştirilen öneriler aşağıda sıralanmıştır;

Bölgeye yönelik eğitim yatırımları artırılmalıdır Bölgeye yönelik eğitim yatırımları artırılmalıdır. Derslik sayıları artırılmalısına düşen öğrenci sayısı azaltılmalı, öğretmen açıkları kapatılmalı, okul binaları iyileştirilerek teknik donanımları güçlendirilmelidir. Bölgede örnek okulların açılmasını sağlayacak pilot projeler geliştirilmelidir. Öğrencilerin meslek okullarını tercih etmesi için iş garantisi gibi özel teşvikler sağlanmalıdır.

Yüzüncü yıl üniversitesi başta olmak üzere bölge üniversiteleri ile kamu kuruluşları arasındaki ortaklıklar teşvik edilmeli ve Yüzüncü Yıl Üniversitesinin bölgenin hangi sektörlerde kalkınacağını saptaması ve üniversite bünyesinde kalkınma enstitüsünün kurulması önemlidir desteklenmeli,bölgesel-kentsel kalkınma, yoksullukla mücadele gibi sorun odaklı yüksek lisans, doktora ve sertifika programlarının düzenlenmesi teşvik edilmeli, bu alanda var olan fakülte ve bölümler geliştirilmelidir.

1.3.Turizm Sektörü Bölgede kalkınmayı sağlayacak en önemli ve umut verici alanların başında turizm gelmektedir.Van gölü ulusal ve uluslar arası Turizm merkezi olmaya çok müsaatir Bölge çok zengin bir turizm potansiyeline sahiptir. Yukarı Mezopotamya topraklarını oluşturan bölge kentleri ilklerin diyarıdır. Diyarbakır,Batman, Mardin, Adıyaman, Van, Kars kentleri başta olmak üzere bölgede bulunan yerleşim alanları tarih/ kültür /inanç turizmi için büyük bir potansiyel sunmaktadır. Yine bölgenin coğrafik yapısı ve iklim koşulları doğa turizmi için büyük bir potansiyel oluşturmaktadır. Tüm bu potansiyeli değerlendirecek kapsamlı bir turizm politikası, bölgesel kalkınma için etkin bir rol oynayabilir.

Bölgenin sosyo-ekonomik gelişimi için geliştirilen önermeler aşağıda sunulmuştur;  

Ülkenin turizm potansiyelini kum-deniz-güneş ya da kitle turizmi ile sınırlı gören yaklaşım değişmeli, bölgenin inanç, kültür ve doğa turizmi potansiyeli fark edilmeli, bölgesel kalkınma aracı olarak turizm stratejisi geliştirilmelidir. Bölgede bulunan tarihi kültürel varlıkların korunma kullanım prensibi çerçevesinde restorasyonu sağlayacak bir Restorasyon Programı başlatılmalıdır.  

Fiziki altyapı ve konaklama tesisi gibi turizmin gelişmesini engelleyici eksiklikler hızla giderilmelidir.Otellerin kalitesinin yükseltilmesi ve yatak sayısının artırılması sağlanmalıdır. Turizm sektöründe ihtiyaç duyulan nitelikli iş gücünün temini için turizm okullarının sayısı arttırılmalı ve kapasiteleri geliştirilmelidir. Van Gölü etrafında İstanbul kanal projesi anlamında Antalya’ya benzer büyük bir turizm merkezi van gölü etrafında kurula bilir.

Çevre ülkeler başta olmak üzere uluslararası alanda, bölgenin turizm potansiyelinin etkin bir tanıtımı yapılmalıdır. Bu amaçla mevcut turizm envanterlerinin güncellenmesi sağlanmalıdır. Bölgede turizmin gelişlimi, müstesna bir yeri olan bölge yeme-içme sektörüne, bölgede geliştirilecek el sanatlarına, hediyelik eşya sektörüne,sivil havacılığa, bağlı olarak karayolu ulaştırma sektörüne önemli gelişme sahaları açacaktır.Komşu ülkeleri bölgeye çekmek için bir turizm kampanyası yürütülmelidir

1.4.Ticaret Sektörü Turizm ile birlikte ticaret sektörü bölgenin sosyo-ekonomik kalkınması için en fazla umut veren sektörlerin başında gelmektedir. Bölge,tarihi süreç içinde de büyük oranda ticaret yollarının kesiştiği bir kavşak rolü oynamış, bir ticaret merkezi olmuştur. Bölge yurttaşlarının çevre ülkelerde bulunan yurttaşlarla olan dil ve kültür ortaklıkları ticari ilişkilerin gelişiminde önemli bir fırsat sunmaktadır.

Bölgede üretilen malların tüketilmesi teşvik edilmeli, bu kapsamda büyük ölçekli ve batı merkezli işletmeler karşısında, yerelde bulunan küçük işletmeleri koruyucu önlemler alınmalı ve teşvik politikaları uygulanmalıdır.Bölgeler arasındaki farklar kadar bölge içindeki farklılıkların da ölçülüp, giderilmesi için çaba gösterilmeli. Bu amaçla bölge içindeki illerin arasındaki ilişkiler (ticaret, girdi kullanımı) geliştirilebilir.

1.5.Tarım ve Hayvancılık Sektörü Milli gelir ve istihdam içindeki payı açılarından ülkenin diğer bölge ve alt bölgeleriyle karşılaştırıldığı zaman, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde tarım sektörünün egemen olduğu aşikârdır. Tarım ve hayvancılığın bölgede önemli bir potansiyele sahip olmakla birlikte,bu sektörlerdeki istihdam imkânlarının kısıtlı olması nedeniyle bu potansiyel, bölgenin ekonomik kalkınması için bir çare oluşturmuyor. Ancak,turizm ve ticaret başta olmak üzere diğer sektörlerin gelişimine paralel olarak tarım sektöründe meydana gelecek gelişmelerle sosyoekonomik gelişmeye önemli bir katkı sağlanabilir.

Bölgede tarım ve hayvancılık sektörünün gelişimi için önerilen politikalar aşağıda sunulmuştur;

Bölgede kırsal kalkınmaya ağırlık verilmelidir Bölgede kırsal kalkınmaya ağırlık verilmelidir.Kırsal kalkınma farklı gereksinimlere aynı anda cevap verebilir. Bölgede kırsal gelişme projelerinin hazırlanabilmesi için yerel paydaşlara,onların istekleri doğrultusunda çalışaçak teknik kapasite sağlanmalıdır. Başkalede merkez (Barış Köyü)bir köyde TUBİTAK destekli olan köy kalkınma projesi desteklenmelidir. Doğu Anadolu Projesi bir an önce tamamlanmalı dır. DAP kapsamında sulama projeleri ne kadar çabuk tamamlanırsa, bölge üzerine olumlu etkisi o denli fazla olacaktır.

Bölgede sulamayı tarlaya götürecek kurumsallaştırma, yapılandırılıp güçlendirilmelidir. -Bölgeye özgü ürünlerin ve bölgenin kalıcı olarak göreli avantajları olan, istihdam sağlayıcı emek-yoğun ürünlerin üretimine öncelik verilmelidir. Bölgede sulama ile birlikte hangi üretim deseninin amaca en uygun olacağını belirlemek için geniş kapsamlı etütler ile “optimum üretim deseni” belirlenmelidir.

Araştırmalar ile arazi ve iklime en uygun organik tarım üretiminin planlanması sağlanmalı,hem bölge pazarına dönük hem de uluslar arası pazara dönük organik tarımın gelişmesi teşvik edilmelidir. -Tarımsal ürünlerin işlenmişlik derecelerinin arttırılması hedeflenmelidir. Bu amaçla endüstriyel ürünlere bağlı tarıma dayalı sanayinin geliştirilmesi teşvik edilmelidir. -Kısmen gerçekleşmiş olan ırk ıslahına devam etmek kadar, bölgenin koşullarında başarılı olacak yeni büyükbaş kültür hayvanı arayışına devam etmek de önemlidir. Öte yandan Türkiye’nin AB’ye uyumu açısından hayvancılıkta rekabet gücünü sürdürme şansının daha yüksek olduğu alan, özellikle doğu’da sürdürülen küçükbaş hayvancılıktır. Bu konuda da et, süt ve yan ürünlerin değerlendirilmesi de önemlidir.

Tarımsal desteklemenin kalıcı bir etki sağlaması için verimliliği artırıcı önlemlere ve fiyatları yükseltmekten çok, maliyetleri aşağı çekerek önlemlere önceli verilmelidir. Çiftçilerin teknik ve mali kapasitesini artmaya olanak tanıyacak özel bir teşvik programı geliştirilmelidir. Bölgede işletmecilik eğitimin çok önemli olduğu dikkate alınmalı bu hususta üniversiteyle iş birliği sağlanmalıdır.

1.6.Bilgi ve Teknoloji ve Hizmet Sektörü Geçmiş yıllarda sanayiye dayalı yatırım politikaları kalkınma için en önemli araç iken, bugün en önemli rolü hizmet sektörü oynamaktadır.Hizmet sektörü de günümüzde büyük oranda bilgi ve iletişim teknolojilerine, nitelikli işgücüne dayanmaktadır. Bu bağlamda, bölgedeki bilgi iletişim teknolojilerinin gelişmesi ve nitelikli işgücünün oluşması, bölgenin sosyo-ekonomik kalkınması için çok önemli bir rol oynayacaktır

1.7. İnşaat Sektörü inşaat sektörü bölge kentlerinin çoğunda en canlı sektörlerden biridir ve önemli oranda istihdam sağlayan bir sektördür. Bu sektörü canlı tutacak ve geliştirecek politikalar istihdamı artırırken, bölgesel kalkınmaya da önemli katkı sunacaktır.Vanda mevcut 69000 adet bina stokonun %90 nı mühendislik şartlarından uzaktır.Ayrıca Vanın 1/100000 çevre planı mutlak suretle hayata geçirilmelidir.Bugünkü hazırlanan Çevre planında yeni bir şehir yeni bir Van adı Güzel Van(VANTALYA) olmak üzere yeni bir şehir düşünülmelidir.

inşaat sektörü için önerilen politikalar aşağıda sıralanmıştır;  

Bölgesel kalkınmada çok önemli bir yeri olabilecek olan hayat şartlarını iyileştirici kentsel iyileştirmeler inşaat sektörüne önemli bir katkı sağlayacaktır. Zorunlu göç sonucu bölge kentlerinde gecekondulaşma ve konut sorunu en önemli sorun alanlarından birini oluşturmaktadır. Bölge genelinde zorunlu göç mağdurları başta olmak üzere yoksul yurttaşlara dönük sosyal konut ve kentsel dönüşüm projeleri bir yandan önemli bir mekânsal ve sosyal dönüşüm sağlayacak, öte yandan inşaat sektörünü canlandırarak istihdam yaratacaktır. Bölgesel kalkınmada çok önemli bir yeri olan ulaşım altyapısının güçlendirilmesinde bölgedeki yerel firmaların tercih edilmesi ve yerelde bulunan insanların çalıştırılması önemli bir istihdam olanağı sağlayacaktır.

inşaat ve konut sektörünü destekleyici kredi vb inşaat ve konut sektörünü destekleyici kredi vb. alanlarda kolaylıklar sağlayacak bir teşvik politikası sektörün gelişmesine önemli bir katkı sağlayacaktır.

1.8.Sanayi Sektörü Klasik kalkınma teorilerinin büyük çoğunluğu kalkınmayı büyüme ile büyümeyi de sanayi alanındaki gelişme ile eşdeğer olarak değerlendirmiştir.Ancak büyümenin her zaman kalkınmayı sağlamadığı, sanayileşmenin sosyal ve ekonomik kalkınma için yeterli olmadığı, hatta sosyal ve çevresel boyutları ve gelir dağılımını göz ardı eden bir sanayileşme sürecinin büyük boyutlarda sosyal ve çevresel sorunlar yarattığı artık günümüzde geniş kesimler tarafından kabul görmektedir.

Bölge genelindeki en zayıf sektör sanayi sektörüdür   Bölge genelindeki en zayıf sektör sanayi sektörüdür.Dolayısıyla kısa vadede sanayi sektörüne dayalı sosyo-ekonomik gelişme beklentisi gerçekçi değildir. Sanayileşme sürecinin yarattığı çevresel sorunlar da dikkate alındığında, Bölgenin Sosyo-Ekonomik Kalkınmasının Sanayiden Ziyade Turizm, Ticaret, Tarım, İnşaat, Sağlık ve Eğitim Sektörlerine Dayanması Daha Gerçekçi Görünmektedir.

Bölgedeki sanayi sektörünün gelişimi için önerilen politikalar aşağıda sunulmuştur;

-Bölgede bulunan ve bölge dışında işlenen yer altı ve yer üstü zenginliklerinin bölgede işlenmesi sağlanmalıdır. -Bölgede kısa vadede büyük ölçekli işletmelerin kurulması pek gerçekçi değildir. Özellikle tarım ve hayvancılık ürünlerini işleyecek küçük ve orta ölçekli sanayi kuruluşlarının gelişmesi teşvik edilmelidir. -Bölgede kamu kurum ve kuruluşlarının tükettiği altyapı, yol, ulaşım-taşıma gibi alanlarda ihtiyaç duyulan malzemeleri üreten ve istihdam yaratabilecek belediye şirketleri desteklenmelidir. -Küçük Sanayi Sitesi ve Organize Sanayi Siteleri artırılarak, altyapı, üstyapı ve yönetim alanında yaşanan sorunlar giderilmelidir. Öte yandan ihtisas alanlarında Organize Sanayi Siteleri kurulmalıdır.

-Bölgede yerel sanayicinin ürünlerinin tüketimi teşvik edilmeli, bunu destekleyecek teşvik düzenlemeleri yapılmalıdır. -Sanayi sektörü desteklenirken, sanayi atıklarının çevresel kirliliğe neden olmaması için gerekli yasal ve idari düzenlemeler yapılmalı,kontrol mekanizmaları etkin hale getirilmelidir

1.9.Kalkınma Yönetimi Kalkınma yönetimi, planlama, uygulama,izleme ve değerlendirme süreçlerinin tamamını etkilemektedir. iyi bir kalkınma yönetimi olmaksızın, kalkınma sürecinin başarıya ulaşması mümkün değildir. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi gibi bölge üniversetisi’nin mahsusen bu planın içerisine alınmalıdır.Özellikle projelerinin izlenmesi ,uygulanması konusunda Üniversitelerin rolü çok önemlidir. Bu çalışma kapsamında, yerellik (idari ve mali yerelleşme), katılım, bölgeselleşme, çok merkezlilik ve toplum önderliği kalkınma yönetiminin ana prensipleri olarak benimsenmiştir. Bu prensiplerin benimsenmesi sorunların doğru tespitini, doğru tespitlere dayalı etkin planlamaları n yapılmasını, öz kaynakların etkin kullanımı-nı ve yurttaşların ve yerel dinamiklerin kalkınma sürecini ahiplenmesini ve katılımını ağlayacaktır.

Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı tüm maddeleriyle kabul edilmeli, idari ve mali yerelleşme sağlanmalıdır. Kamu hizmetlerinin yurttaşa en yakın seçilmiş organlar tarafından yönetilmesi sağlanarak, yurttaşların kamu yönetimi üzerindeki denetim ve kontrol olanakları artırılmalıdır

1.10 Kalkınma Finansmanı Bölgenin sosyo-ekonomik sorunlarının çözümü büyük miktarda mali kaynak gerektirmektedir. Bununla birlikte, Türkiye’nin ekonomik büyüklüğü, bölgenin doğal zenginlik kaynakları, AB uyum süreci ve uluslararası dinamiklerin kalkınma ve inşa süreçlerine olan ilgisi dikkate alındığında, istikrarlı ve kararlı bir çaba ve gerekli idari, mali ve hukuki düzenlemelerle kalkınma sürecinin finansmanı zor olmayacaktır

Kalkınma sürecinin finansmanı için aşağıdaki politikalar önerilmektedir.

Yerel ve bölgesel doğal zenginlik kaynaklarından (su, enerji, madenler, petrol vb.) elde edilen gelirin yerel ve bölgesel dinamikler ile ortak belirlenecek bir bölümü yerel ve bölgesel kalkınma ve sosyo-ekonomik sorunlarının çözümü için kullanılmalıdır. Özellikle işveren kesimini kapsayan, sadece bölgesel kalkınma amacıyla kullanılmak üzere özel bir vergi toplanmalıdır. finans oyunları, iletişim gibi gelir alanlardan, sadece bölgesel kalkınma ve sosyo-ekonomik farklılığı giderme alanında kullanılmak üzere özel vergi alınmalıdır.

AB, BM, Dünya Bankası başta olmak üzere uluslararası kuruluşların desteğini sağlamayı amaçlayan bir fonun oluşturulması için destek aranmalıdır. Yerel yönetimlere aktarılacak kaynaklarla kent ve kasabaların “daha yaşanılır” hale gelmesi sağlanmalıdır. Bu kapsamda, yerel yönetimlerin Dünya Bankası, Avrupa Birliği gibi fon sağ layan kurumlardan geçici istihdam amaçlı kredi ve hibe almaları kolaylaştırılmalıdır.

SONUÇ Doğu Anadolu Bölgesinin içinde bulunduğu sosyo-ekonomik sorunların çözümü ve bölgeler arası sosyo-ekonomik farklılıkları n giderilmesi uzun vadeli ve kapsamlı bir bölgesel kalkınma stratejisini gerektirmektedir. Bölgesel kalkınma sürecinin başarısı tüm sektörleri birlikte ele alan entegre bir planlamayı gerektirmektedir. Bölgenin öz kaynaklarına dayanmak, dışa bağımlılığı azaltmak, sektörler arası eklemlenmeyi ve ekonomik yapının iç tutarlığını sağlamak gerçek anlamda sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlayacaktır.

AB üyelik süreci bölgeler arası sosyoekonomik farklılıkların giderilmesi ve en kötü konumda olan Doğu Anadolu başta olmak üzere geri kalmış bölgelerin gelişimi için büyük bir fırsat sunmaktadır. Bu sorunların çözümü aynı zamanda uyum sürecinin bir zorunluluğudur ve müzakere başlıklarının en önemlilerinden birini oluşturmaktadır. Kalkınma sürecinin AB üyelik süreci ile birlikte ve onun bir parçası olarak değerlendirilmesi başarı olanaklarını artıracaktır. Bölgenin sosyo-ekonomik sorunlarının çözümü iyi bir planlama kadar iyi bir kalkınma yönetimini gerektirmektedir. Seksen yıllık idari deneyim, 9 adet kalkınma planları aşırı merkezi yönetim süreçleriyle kalkınma sürecinin başarılı bir şekilde yönetilemeyeceğini ortaya koymaktadır

Dünya deneyimleri de göstermektedir ki kalkınma sürecinin başarısı, yerelliği ve katılıma dayalı, toplumun sürecin öznesi haline gelmesine olanak tanıyan bir kalkınma yönetimini gerektirmektedir. AB’nin idari anlamda en temel yaklaşımlarından biri bölgeselleştirme politikasıdır. Bölgeselleştirme politikalarının bir sonucu olarak “Bölgeler Avrupa’sı” kavramının Birlik tarafından kullanıldığı görülmektedir 26 Düzey II bölgeleri için Bölgesel Kalkınma Ajanslarının kurulmasına dair kanunun kabul edilmiştir.

Tüm gelişmeler dikkate alınarak bölgeselleşme, idari ve mali yerelleşme, çok merkezlilik, toplum önderliği kalkınma yönetiminin ana prensipleri olarak önerilmiştir. Bölgenin içinde bulunduğu yoksunluk ve yoksulluğun boyutları, sonuçları orta ve uzun vadede görülecek bir kalkınma planına paralel olarak,kısa vadeli acil politikalar geliştirilmesi gerektirmektedir. Yoksulluğu düzeyini azaltmak,gelir seviyesini ve alım gücünü artırmak, hayat şartlarını iyileştirmek kısa vadeli acil politikaların ana hedefleri olarak önerilmiştir.

KAYNAKLAR; DPT TESEV Avrupa Komisyonu ilerleme raporu Kentsel ve bölgesel kalkınma sorunları (D.BAKIR)

NAZİK DİKKATLERİNİZE TEŞŞEKÜRLER. Dr.Yük.Müh.Ahmet Hamdi ORHAN Y.Y.Ü Öğretim Üyesi Oğuzhan YALVAÇ E-mail: ahorhan.yyu.edu.tr ahorhan@hotmail.com Web Site. www.ahmethamdiorhan.com VAN-2011 TEMMUZ e

VAN SANAYİ ve TİCARET ODASI BAŞKANI SAYIN MİRZA NADİROĞLU VE MESAİ ARKADAŞLARINA SAYGI VE BAŞARI DİLEKLERİMLE. Dr.Yük.Müh.Ahmet Hamdi ORHAN Haziran-2011 /VAN

VAN KENTİ –VAN BELEDİYE PROJELERİ

VANIN EKONOMİK-SOSYAL GÖSTERGELERİ (DPT) KONULAR VAN ORTALAM D.ANADOGLU ORTALAM TÜRKİYE ORTALAM MİLİ GELİR MİLYON YTL / YIL 695 841 1837 MESLEK EDİNME ORANIN 9.13 9.25 26.40 BEBEK ÖLÜM 1/1000 61.OO 53.36 43.00 YEŞİL KARTLI SAYISI 677000 13.000.000 ALT YAPI (ASFALT VB..) % 24.18 % 26.00 % 47.00 İÇME SUYU (ŞEBEKE) % 71.32 % 78.51 % 85.00 ELEKTİRİK FERT BAŞI (KWh) / YIL 390 570 1430 TARIMSAL ÜRETİM DEGERİ TL / YIL 725 804 1124 EGTİM -ÖGRETİM OKUMA-YAZMA (Ç.DZ) 68.05 77.71 87.30 DOKTOR SAYISI 1/1000 KİŞİ 6.03 7.54 12.07

POROJELERMİZ EGİTİM-KÜLTÜR VE HUKUK ULAŞIM VE TRAFİK ÇEVRE VE SAĞLIK KENT VE EKONMİ KENT VE ENERJİ KENT VE SPOR – EGLENCE KENT- BİLİM VE TEKNOLOJİ KENT VE HEMŞEHRİLİK BİLİNCİ

1 - EGİTİM - KÜLTÜR BAŞARLI 1000 ÖGRENCİYE BURS HALK KÜTÜPHANESİ MESLEK EDENİNME EGTİM ÜNİVERSİTE KAPASİTESİTESİNİN ARTIRLMASI GENÇLİK MERKEZLERİ ÖZÜRLÜLER VE EMEKLİLER İÇİN EGİTİM – SPOR KOMPLEKSİ ŞEFKAT VE SEVGİ HAFTASI DÜZENLEME

ÖRENEK BİR KÜLTÜR MERKEZİ…

ÖRNEK BİR EGİTİM VE KÜLTÜR KOMPLEKSİ…

2- ULAŞIM - TRAFİK METRO – HAFİF METRO – METROBÜS. KATLI OTOPARKLAR ALT – ÜST GECİTİLER REHABİLİTASYON ÇALIŞMALARI 24 SAAT ÇALIŞCAK ŞİKAYET VE REKLAMASYON MERKEZİ

KATLI OTOPARK …

ÖRNEK BİR ALT-ÜST GEÇİT..

ÖRNEK BİR METORBÜS HATTI…

3- ÇEVRE VE SAĞLIK TEMİZ İÇME SUYU ARITMA TESİSİ PİS SU ARITMA TESİSİ KATI ATIK (ÇÖP) BERTARAF TESİSİ VAHŞİ ALANLAR MESİRE YERLERİ- HAYVANAT BAHÇESİ

DEVAM….. PARK- BAHÇE – YEŞİL ALANLARIN YENİDEN ORGANİZASİYONU ATIK SU DERİN DEŞARJI VAN GÖLÜ HAVZASI KORUNMA ALININ DOĞALGAZIN YAYGINLAŞTIRLMASI.

ŞİMDİKİ ÇÖP BERTARAF SİSTEMİ

ÖRNEK BİR KATI ATIK DEPOLAMA SİSTEMİ…

4 - KENT - EKONOMİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGELRİ. YENİ PEYK KENTLERİN KURULMASI ( HALKALI, ATAKÖY, BAHÇE ŞEHİR VS…..) SU KAYNAKLARININ HAVZA KORUMASI BÜYÜK VAN GELİŞİM PROJESİ

DEVAMI….. EMEKLİ – ÇOÇUK KÖYLERİN KURUMASI TERMAL SULARININ SAĞLIK EVELRİ OLARAK DEĞLENDİRİLMESİ SOSYAL-SAĞLIK YAŞAM DÜZEYİNİN ARTIRMASI VE GELİŞTİRİLMESİ ZERNEBAT SUYUNUN ŞİŞELENİP SATILMASI KEHRİZLERİN YENİDEN YAŞATILMASI VAN ET VE VAN ÇİMETONUN DOSTANE YOLLARLA GERİ ALINMASI

GÜNEŞ ENERJİSİ BİOMAS ENERJİSİ TERMAL ENERJİSİ HİDROLİK ENERJİSİ RÜZGAR ENERJİSİ

ENERJİ POTANSİYELİMİZ… İKİ MİLİYAR KWh / YIL GÜNEŞ ENERJİSİ ON MİLİYAR KWh / YIL SU ENERJİSİ GÜNEŞ ENERJİSİ SU ENERJİSİ

6- SPOR VE EĞLENCE VAN SPORUN DESTEKLENMESİ DAĞ SPORUN DESTEKLENMESİ AMATÖR SPOR KULÜPLERİN DESTEKLENMESİ YAŞLILAR İÇİN SPOR GÜNLERİ OLUŞTURLMASI

7- BİLİM VE TEKNOLOJİ TEKNO PARKLARIN DESTEKLEMSİ FUARLARIN DESTEKLEMSİ MUCİTLERİN ( İLKÖGRETİM,LİSE,ÜNİVESİTE – AKADEMİSYENLER ESOB - VATSO VE BELEDİYE İLE TEKNOLOJİK,ENERJİ,ÜRETİM KONUSUNDA ÖNECELİKLİ İŞ BİRLİGİ TÜM İHALELRİNDE 5 YIL SİGORTA ŞARTININ GETİRİLMESİ BİLİM KURUN OLUŞUTURLUMASI

BELEDİYE İÇİN BİLİM KURULU

HALK MECLİSİ ŞEHRİN MUHTARLARI,AKİL ADAMALRI HALKIN OLUŞTURDUĞU VE BELEDİYENİN HESAP VERDİĞİ TOPLANTI…

SOSYAL –TOPLUMSAL VE SİYASİ DURUŞUMUZ … KATILIMCILIK DEMOKRATLIK İNSAN HAKLARINA SAYGI DEĞİŞİME KARŞI DUYARLI HER RENGE VE HER SESE SAYGLI BİLİMSELİK BELEDİYE YÖNETİM ANLIŞMIZDA ESAS OLCAKTIR AKADEMİK BELEDİYE VE DEGİŞİM TEMEL SLOGANIMIZ OLCAKTIR

PORJELERİMİNZİN FİNANSMANI- SÜRELERİ İLK ÜÇ YIL İÇERİSİNDE HİZMETE ALINACAKLAR KAT OTOPARKLAR İÇME SUYU ARITMA TESİSİ ALT VE ÜST GEÇİTLER SOSYAL GENÇLİK MERKEZLERİ İKİNCİ ÜÇ YIL İÇERİSİNDE HİZMETE ALINACAKLAR METROBÜS KATI ATIK (ÇÖP) TESİSİ PEYK KENTLER İKİNCİ ÜÇÜNCÜ DEVREDE ATIK SU VE DERİN DEŞAJ

DEVAMI…

Y.Y.Ü Projeleri

Zap nehri üzerindeki seri barajlar

740m düşü seviyesi mevcut

Russai Barajı aynı zamanda Van sulamasını yapmaktadır Russai Barajı aynı zamanda Van sulamasını yapmaktadır.Yıllık kapasitesi 20 milton ton su.

Van için 300-400 dönüm arası mesire alanı. YER:Erek Dağının içinde

Halka açık üniversiteye ait mesire alanı(göl sahilli)

Üniversiteye ait halka açık hava tiyatrosu

YYÜ için düşünülen alışveriş merkezi dolaylı olarak şehir ticaretine katkıda bulunacak.

Bölge halkına üniversitenin bilgi aktarma fırsatını yaratacak.

Plot proje olarak ana arterlerde uygulama şansı aranacaktır.

Plot proje olarak şehrin tarihi alanlarında uygulaması test edilecektir.

Şehre örnek proje olarak öncelikle üniversitede düşünülmektedir.