Turizm Çevre İlişkileri

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ İZİN ve DENETİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Advertisements

Faaliyetin Süresi: 24 ay ( )
MİSYONUMUZ Bölgemizin stratejik ili olan Batman’ı modern ve huzurlu bir şehir haline getirmek ve Batmanlıların yaşam kalitesini yükseltmektir.
T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI
Bodrum’da turizm Yakın zamana kadar Bodrum Turizminin referans unsurları; Deniz, kum ve güneş, Balık ve yöresel yemekler Bodrum Kalesi, Antik Tiyatro,
Milli Emlak Genel Müdürlüğü Performans Sözleşmesi
Eylem Planı Sonraki Adımlar
Sporda; İstihdam, İşsizlik, İş Alanı
Proje Teknik Toplantısı 9 Ocak 2013 KASTAMONU
Seite 1 Page Seite 1 “MENA Bölgesinde Ormancılık Politikalarının İklim Değişikliğine Adaptasyonu” Silva Mediterranea Bölgesel Projesi.
T. C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÇED VE PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ II
ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİNİN MÜHENDİSLİK DÜNYASINDAKİ YERİ
Yüksek Koruma Değerine Sahip Akdeniz Ormanlarında Çok Yönlü Çevresel Fayda Yaratan Entegre Yönetim Projesi.
KÜÇÜK YATIRIMLAR FONU ORMANLARIMIZIN EKONOMİK, SOSYAL VE ÇEVRESEL KATKILARI ÜZERİNE YEREL UYGULAMALAR PROJESİ “Yaşam için Fırsat, Doğa için Destek” İÇERİK.
Capacity Building for Sustainable Management of Mountain Watershed in Central Asia and the Caucasus- GCP /SEC/002/TUR under FAO-Turkey Partnership Program.
TURİZMDE 2011 YILI VE GELECEĞE BAKIŞ OSMAN AYIK TÜROFED Başkanı.
Musa KAYA Dış Kaynaklı Projeler Şube Müdürü
AB ÇEVRE FASLININ AÇILMASI VE Prof. Dr. Hasan Z. SARIKAYA
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE YEREL KALKINMA
YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI: RÜZGAR ENERJİSİ
T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YATIRIM VE İŞLETMELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAZİ TAHSİS DAİRESİ BAŞKANLIĞI.
Bölgesel Kalkınma: Türkiye’de olmayan nedir? Güven Sak Ankara, 8 Eylül, 2006.
İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün ulusal ortağı ve temel paydaşı olduğu Kadın Dostu Kentler Programı, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu-
Tarım Arazilerinin Sürdürülebilir Kullanımı
İstanbul-25 Nisan 2008 “Hayata Artı” GENÇLİK PROGRAMI.
GREEN MARKETING KONFERANSI
Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü
KONAKLAMA İŞLETMELERİ
TANITMA NEDİR Turizmde tanıtma; yurt içinde veya yurt dışında insanların ilgilerini bir ülkenin bölgenin ya da turistik bir yerin turistik ürünleri üzerine.
ÇED İZİN VE DENETİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Türkiye’nin Küresel Çevre Fonu(GEF)’na Yaklaşımları ve Beklentileri
HAVZA ÖLÇEĞİNDE STRATEJİK PLANLAMA VE KALKINMA ‘Kelkit Havzası Örneği’
SU VE SAĞLIK Dr.Mustafa Sülkü
Bütünleşik Kıyı Alanları Yönetimi/BKAY
BİZİM OLDUĞU HALDE BİZİM OLMAYAN ŞEY NEDİR?
EKO-OKULLAR.
Ayhan TÖZER Bilişim Baş Uzmanı, BTK
T. C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÇED VE PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Y
Hazırlayan: 6/A Sınıfı Kaynaklar: İnternet
TOPLUM SAĞLIĞINI GELİŞTİRME ÇALIŞMA GRUBU
T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI
Modül 2: Su Bütçesi, Baskılar ve Etkiler, Önemli Su Yönetimi Konuları, İzleme, Karakterizasyon Raporu Karakterizasyon Raporu Senad Ploco.
TEMA HAZIRLAYAN :OZAN DORUK YAVUZ. Varoluş Nedeni Toprak...Toprak...Toprak... Ülkemiz yılda 743 milyon ton toprağını erozyonla kaybediyor. Oysa yaşam.
ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EKİM TAMAMLANAN PROJELER NoProjenin AdıBütçesiSüresiAçıklama 1 Türkiye’de Hayvansal Atıkların Biyogaz Yolu.
ÇEVRE KİRLİLİĞİ Hadi!Anlatıma geçelim.
Turizmin gelişimi, büyük ölçüde doğal kaynaklara bağlıdır.Turizmin gelişmesi doğaya zarar vermektedir. Doğal kaynakların içinde turizm için vazgeçilmez.
Soru 7 Gümrük Birliğinin Türkiye’nin ekonomisi üzerinde etkilerini Türkiye’nin beklentileri ve gerçekleşenler üzerinden tartışınız?
Topluluk İnovasyon Girişimi Süreç Açıklaması ve Yol Haritası Dokümanı 26 Mayıs
GİRİŞ Ülkenizde ya da coğrafi bölgenizde turizm ne kadar önemlidir? Şehrinizde ya da kasabanızdaki mevcut istihdamın ne kadarlık kısmı turizm ile.
T.C. ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANLIĞI
Nehir Havzaları Su Kaynakları Modelleme Çalışmaları
YASAMA FAALİYETLERİNDE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ENERJİ SEKTÖRÜ
T.C. MEVLANA KALKINMA AJANSI TEMMUZ 2012 İL KOORDİNASYON KURULU TOPLANTISI Temmuz 2012 Konya.
Tarıma verilen destek 90'lı yıllara kadar o zamanki Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun yıllık bütçesinin %60'ı kadardır. Tarım desteği bugünkü Avrupa Birliği'nin.
TURİZMİN FİZİKSEL ÇEVRE ÜZERİNDEKİ OLUMSUZ ETKİLERİ
Arazi Tahribatının Dengelenmesi (ATD) Ulusal Hedeflerinin Oluşturulması 1.
KKTC TURİZM VE ÇEVRE BAKANLIĞI TURİZM YATIRIM POLİTİKALARI Doç. Dr
KIRSAL ALANDA YENİLİKÇİ HİZMET SUNUMU
MARMARA ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK MERKEZİ Öğrenci Kulüpleri 1.Çalıştayı Prof.Dr. Refika BAKOĞLU Uluslararası Sürdürülebilirlik Uygulama.
KONU BAŞLIKLARI BİLGİ EKONOMİSİ GELİŞİMİ BİLGİ EKONOMİSİ ÖZELLİKLERİ
YONT221 KAMU YÖNETİMİ DÜŞÜNCESİNİ GELİŞİMİ VE DEVLETİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ YÖNETİŞİM.
Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı ( ):
Turizm Türlerinin Oluşmasında Çevrenin Etkisi
ULUSLARARASI TURİZM PAZARLAMASI
Küresel Kamusal Mallar
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
DÜZGÜN İŞ (DECENT WORK)
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ turizm mevzuatı
Sunum transkripti:

Turizm Çevre İlişkileri Erdoğan TOLAN Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü Kültür ve Turizm Uzmanı Haziran 2012

Turizm, dünyada en hızlı gelişen ekonomik sektörlerden biridir ve çevre üzerinde olumlu ve olumsuz çok sayıda etkileri vardır. Olumsuz etkileri ziyaretçilerin çevreyi aşırı derecede kullanmalarından kaynaklanmaktadır. Olumlu etkilerine gelince, ziyaretçilerin sürdürülebilir turizm kavramına yürekten inanmaları şeklinde değerlendirilebilir.

Turizm, çevresel aktivitelerin ön plana çıktığı bir sektördür Turizm, çevresel aktivitelerin ön plana çıktığı bir sektördür. Geniş anlamda doğal çevre ve kültürel miras, öncelikle bulundukları ülkenin halkına ve daha sonra da dünya halklarına aittir. Küreselleşme döneminde, koruma kavramı, bir ülkede yada bir bölgedeki doğal çevreyi ve kültürel mirası koruma anlamında kullanılmaktadır.

Turizm aktivitesi sırasında çevre kavramı kültürel, ekonomik, politik, sosyal, fiziksel ve doğal çerçevede çok geniş bir yelpazede kullanılmaktadır. Fiziksel çevre, turizmde en önemli eleman olarak değerlendirilmektedir. Çevre ve turizm arasındaki ilişki çok kırılgan olabilmektedir. Bu iki kavram arasında birbirlerine oldukça yakın hassas bir denge söz konusudur. Bu nedenle de turizm ile çevre arasında olumlu ve olumsuz bir etkileşim söz konusudur.

Turizmin Çevreye Olumsuz Etkileri Turizmin çevreye olumsuz etkileri, ziyaretçilerin çevreyi kabul edilebilir sınırların üzerinde kullanmalarından kaynaklanmaktadır. Bu etkiler iki başlık altında değerlendirilir;

Kaynakların Kullanımı Turizmin gelişimi, büyük ölçüde doğal kaynaklara bağlıdır. Doğal kaynakların içinde turizm için vazgeçilmez iki eleman su ve arazi olup, bunlar, turizm aktiviteleri nedeniyle zarar görebilmektedir. Kontrolsüz, geleneksel turizm yaklaşımları dünyadaki doğal kaynaklar için potansiyel tehlikedir. Turizm aktivitelerinden kaynaklanan aşırı baskı, herhangi bir bölgede, toprak erozyonu, aşırı kirlenme, kontrolsüz deniz deşarjları, doğal türlerin kaybolması ve orman yangınları gibi çevresel sorunlara neden olabilmektedir.

Kirlilik Turizmin olası diğer bir olumsuz etkisi endüstriyel kirlilikle birlikte yerel ve küresel ölçekte su, hava ve görüntü kirliliği olarak ortaya çıkabilmektedir.En önemli su kirliliği denizlere deşarj edilen atıklardan kaynaklanan kirliliktir. Hava kirliliğine gelince, turizmin neden olabileceği bu kirliliğin kaynağı kara ve hava taşıtlarının kullandığı fosil yakıtlarından oluşan gazların atmosfere salınmasından meydana gelmektedir. Ayrıca hava alanına yakın yerleşimlerde ve turizm yörelerinde yapılan inşaatlardan kaynaklanan gürültü kirliliği de turistlerin şikayet ettikleri konulardan biridir. Özellikle sahil yörelerinde ve dağlık bölgelerde estetik unsurların göz ardı edilerek büyük ölçüde kar amaçlı olarak yapılan turizmin bir görüntü kirliliği oluşturması da kaçınılmazdır.

Turizmin gelişmesiyle arazi, içme suyu, ve deniz kaynakları ciddi bir risk altına girmektedir. Plansız arazi kullanımları, hızla gelişen turizm sektörü ve arazi fiyatlarının aşırı artması nedeniyle özellikle tarım arazilerinin üzerinde baskılar yaratabilmektedir. Yoğun turizm hareketleri aynı zamanda doğal peyzajı da tehdit edebilmekte, buna bağlı olarak sulak alanların ve ormanların yok olma tehlikesi ve toprak erozyonlarının da olabileceği göz ardı edilmemelidir. Sahil yörelerinde yapılan turizm nedeniyle, kumsalların ciddi biçimde zarar görebileceği unutulmamalıdır.

Turizm sektöründeki hızlı gelişme, sektörün doğasından kaynaklanan aşırı su tüketimi nedeniyle birçok turizm yöresinde su yetersizliği sorunu ortaya çıkabilmektedir. Özellikle küçük sahil yerleşimlerinde ve adalarda yüzey sularının sınırlı miktarda olması, yer altı sularının kirlenmesi ve denizden tuzlu su geçişi sıkça rastlanan çevre sorunlarıdır. Birçok turizm tesisinde ve golf alanlarında aşırı su kullanımı nedeniyle, turizm tesislerinin ve yerel halkın su kullanımında kısıntıya gitmeleri ve fiyat artışları olabilmektedir.

Sahillerde ve açık denizde dalış, sportif balıkçılık gibi turizm aktiviteleri deniz kaynaklarını tehdit edebilmektedir. Jet ski, sıklıkla yapılan tekne turları ve teknelerin demirlemesi, deniz flora ve faunasına zarar verebilmektedir. Turizm sektörü aynı zamanda ciddi miktarlarda atık üreterek çevreye zarar verebilmektedir. Bu kapsamda kontrolsüz olarak üretilen sıvı ve katı atıklar gelişmekte olan birçok ülkede turizm açısından ciddi sorunlar oluşturmaktadır.

Çevrenin Turizme Olumsuz Etkileri Turizm, dünyada birçok yörede küresel çevre problemleri nedeniyle tehdit altında bulunmaktadır. Bu tehditlerin de en önemlisi küresel ısınmadır. Bileşmiş Milletler Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından hazırlanan 3. Değerlendirme Raporunda 2100 yılına kadar küresel olarak ortalama sıcaklıkların 1.4 ila 5.8 derece artacağı belirtilmektedir.

Küresel ısınmanın en önemli sonuçlarından biri deniz seviyelerinin yükselmesi olarak ortaya çıkacaktır. IPCC aynı raporunda küresel ısınma nedeniyle dünyada deniz seviyelerinde ortalama 9 ila 90 cm civarında yükselmeler olacağı vurgulanmıştır. İklim değişikliği nedeniyle, sahillerin, yüksek dalgaların oluşması nedeniyle sular altında kalması ve oluşan tropik fırtınaların da tetiklemesiyle, değişik sıklık ve yoğunlukta meteorolojik olaylar meydana gelecektir. Deniz seviyelerinin yükselmesi, sahillerde ve küçük adalarda turizmi çok olumsuz bir şekilde etkileyecektir.

Küresel ısınma nedeniyle, Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafyada 30 ve 40 derecenin üzerinde sıcakların yaşandığı gün sayısı artacaktır. Kış turizminin yapıldığı ülkelerde (Türkiye de dahil) küresel ısınma nedeniyle, kar yağışının azalması yada mevsimsel olarak hiç yağmaması gibi sorunlar ortaya çıkabilecektir.

Ekonomileri büyük ölçüde turizme bağlı ülkeler, çevresel ve sosyokültürel problemleri ele alarak ciddi çalışmalar yapmalıdır. Bu çerçevede son yıllarda dünyada turizmin çevresel etkilerinin en aza indirilmesi için sürdürülebilir turizmin geliştirilmesi yönünde genel bir görüş birliği vardır.

Ekonomik, kültürel, sosyal ve çevre boyutuyla ön plana çıkmıştır. Turizmin Çevreye Olumlu Etkileri Turizm son 30 yılda dünyadaki en büyük sektörlerden biri olup, bu dönemde; Ekonomik, kültürel, sosyal ve çevre boyutuyla ön plana çıkmıştır. Turizmin çevresel boyutu son yıllarda çeşitli ziyaretçi grupları arasında, en fazla ilgiyi çeken bir konu olmuştur.

Çevre ile turizm arasında bir dengenin kurulması için pratik bazı adımların atılması gerekmektedir. Bunlar; Eko turizm, doğa, macera ve kültür turizmi gibi farklı turizm türlerinde uluslar arası prensipler ve standartların desteği ile sürdürülebilir büyümenin sağlanması, Turizm sektöründe ve çevre konularında çalışan paydaşların yakın işbirliği, bu paydaşların ulusal, bölgesel ve yerel yönetimlerle ve aynı zamanda turizm ve çevre kuruluşlarıyla işbirliği yapması, Doğa ve kültür turizminin teşvik edilmesi, Turistler ve yerel halkın içinde doğal kaynaklara ve kültürel mirasa duyarlı kişilere eğitim verilmesi,

İklim değişikliğine neden olabilecek hava ve kara araçlarından kaynaklanan sera gazlarının kontrolü, Yalnızca turizm ve çevrenin entegrasyonu değil aynı zamanda kalite standartları ve sistemlerinin de oluşturulması, Doğal kaynakların ve kültürel mirasın taşıma kapasitelerinin göz önüne alınması,

Turizmden Kaynaklan Çevre Problemlerinin Temel Çözümleri Turizm sektöründe doğal, sosyal ve kültürel kaynakların sürdürülebilir kullanımı çok önemlidir. Bu nedenle turizmin, çevresel limitler içinde uzun vadede ve insan kaynaklarının kullanılması ile planlanması ve yönetilmesi gerekir, Turizmin planlanması ve gelişimi ulusal ve yerel sürdürülebilir kalkınma stratejileri entegre olmalıdır, Farklı turizm türlerinin gelişimine ve bunlarla ilgili arazi ve kaynak kullanımları ve sosyokültürel faktörlere özen gösterilmelidir,

Turizm, çevresel maliyetleri ve faydaları hesaba katarak geniş bir perspektifte yerel ekonomik aktiviteleri desteklemeli, fakat yöreyi ekonomik tercihlerin öne çıktığı bir alan olarak görmemelidir, Yerel yönetimlerin halkın ve sektörün teşvik edilerek turizmin planlamasına katılımının sağlanması gerekir, Tüm kurumlar ve kişilerin çevreye, ekonomiye ve yaşam biçimlerine saygı göstermesi gerekir,

Sürdürülebilir Turizm Sürdürülebilir Turizm, Birleşmiş Milletlerin sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde, ekonomik ve sosyal ihtiyaçların kültürel entegrasyon, çevre, biyolojik çeşitlilik ve yaşam sistemleri ile birlikte değerlendirilmesi olarak tanımlanabilir. Bu kapsamda, yukarıda sözü edilen yaklaşımlar, ulusal, bölgesel ve uluslararası seviyede dile getirilmeye başlanmış hatta bu konuda, turizm işletmecileri tarafından da ciddi adımlar atılmıştır

Bu çerçevede ve daha geniş kapsamda; Sürdürülebilir turizm ulusal stratejilerinin (sorumluluklar ve yönetim) merkezden bölgesel ve yerel seviyelere kaydırılması, Düzenleyici mekanizmalar ve ekonomik araçların kullanılması, Turizm sektörünün gönüllü faaliyetleri desteklemesi, Sürdürülebilir turizmin uluslar arası seviyede tanıtılması, başlıkları ön plana çıkmaktadır.

Turizm, Çevre ve Türkiye Türkiye küresel turizm pazarına 1980’li yılların başında girmiştir. 1981 yılında Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısı yalnızca 290.000 ve turizm gelirimiz 1.07 Milyar ABD doları, uluslar arası pazar payı ise % 0.3 olarak belirlenmişti. UNWTO (Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü) verilerine göre 2010 yılında Türkiye, ziyaretçi sayısı itibarıyla, 27 milyon kişi ile dünya sıralamasında 7. 20.8 milyar ABD doları turizm geliri ile 10. sırada yer almaktadır. Türkiye’nin pazar payı ise aynı raporda % 3 olarak verilmiştir. Bu verilerden görüldüğü gibi, Türkiye son 30 yılda turizm sektöründe çok büyük bir ilerleme kaydetmiştir.

Çok önemli ekonomik faydası, döviz girişi ve yeni iş imkanları yaratmasına karşın, ülkenin geleneksel sosyal yapısının değişmesi ve doğal kaynaklar üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle, turizm kontrol altında tutulmalıdır. Bütün bu değerlerimizin hassasiyetle göz önüne alındığı, gelecek kuşaklar için büyük bir sorumluluk duygusu içinde, ülkemizde ve bölgemizde sürdürülebilir turizmin geliştirilmesi yönünde çalışmalar yapılmaktadır.

Bu çerçevede, 1980’li yıllardan başlamak üzere, Turizm politikamız genel anlamda 3 başlık altında toplanabilir; Uluslar arası rekabet edilebilir etkili bir sektörünün oluşturulması, Yabancı ve yerli turistlerle yerel halkın tatil ihtiyaçlarının karşılanması, Ülkenin doğal kaynaklarının ve kültürel mirasının korunması ve geliştirilmesi.

Bu prensipler doğrultusunda; Fiziksel altyapının geliştirilmesi ve kaliteli yatak sayısının artırılması için 1980 yılların başından beri turizm sektörüne çeşitli teşvikler uygulanmaktadır, Doğal, tarihi ve kültürel çevrenin önemini de göz önünde bulundurarak, turizmin gelişmesi için, çevresel olarak uzun vadede hazmedilebilir, ekonomik olarak ayakları üzerinde durabilir, ahlaki ve toplumsal olarak kabul edilebilir sürdürülebilir turizm yaklaşımları benimsenmiştir, Ülkedeki tüm doğal kaynaklar ve kültürel mirası turizm ile entegre ederek (bütünleştirerek) turistlerin değişen ve gelişen talepleri doğrultusunda, turizmin çeşitlendirilmesi ve bütün bir yıla yayılması için çalışmalar yapılmaktadır,

Bakanlığımızda turizm çeşitlendirilmesi konusunda çok ciddi çalışmalar yapılsa da, turizm aktivitelerinin yaklaşık % 80’i Akdeniz ve Ege sahil şeridinde gerçekleşmektedir. Planlama çalışmaları sahil şeridinde tamamlanmış olmasına karşın, özellikle mevsimsel olarak yoğun ikinci konut kullanımı nedeniyle, yörede halen bir altyapı yetersizliği fark edilmektedir.

Bakanlığımızca Yaptırılan Altyapı Tesisleri (2011 yılı itibarıyla) Antalya, Muğla, Nevşehir, Balıkesir, Çanakkale, illerinde toplam 33 adet atık su arıtma tesisi, Antalya, Muğla, Kars ve İzmir illerinde 8 adet içme suyu tesisi, Antalya, Muğla, Kars, İzmir ve Nevşehir de 17 adet kanalizasyon kolektör hattı, Karsta 2 adet telesiyej tesisi, İzmir çeşme Ildır’da geçirimsiz perde inşaatı, Antalya Kemer ve Manavgat da iki adet düzenli depolama ve kompost tesisi.

Türkiye MARPOL (Uluslar Arası Deniz Kirliliğinin Önlenmesi) sözleşmesine taraftır. Bu çerçevede Ege ve Akdeniz de seyreden yatların, sintine ve atık sularından kaynaklanan kirliliğinin önlenmesi konusunda, Muğla, Aydın ve Antalya illerindeki yat limanlarında yatların atık sularının alınması için, Bakanlığımızca Mobil Atık su Alma Araçları imal ettirilerek, bu illerdeki marinalara verilmiştir.

Mavi Bayrak Uluslar Arası Çevre Eğitim Vakfı üyesi olan Türkiye de 1994 yılından beri Mavi Bayrak Kampanyası devam etmektedir. Mavi Bayrak Kampanyası TÜRÇEV (Türkiye Çevre Eğitim Vakfı) tarafından Bakanlığımızın parasal ve teknik desteği ile yürütülmektedir. 2012 yılı itibarıyla ülkemizde, 355 Plaj, 19 Marina ve 13 Yat Mavi Bayrak ödülü almıştır. Bu ödüller ile Türkiye, Plajlarda 4. Marinalarda 8. sırada yer almaktadır.

2008 yılında Bakanlığımızca yayınlanan bir tebliğ kapsamında, çevreye duyarlı turizm tesislerine belge verilmektedir. Böylece sürdürülebilir turizm ilkeleri doğrultusunda, çevrenin korunması, çevre bilincinin yaygınlaştırılması ve bu çerçevede, Bakanlığımızca, turizm tesislerinin çevreye olumlu katkılarının teşvik edilmesi ve özendirilmesi amaçlanmaktadır.

Strateji: Turizmden beklenen ekonomik ve sosyal faydaları gerçekleştirmek için, ilgili kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör, sivil toplum örgütleri, ulusal ve uluslar arası çevre kuruluşları ve halkla işbirliği yaparak, Sürdürülebilir Turizmin geliştirilmesinin sağlanması.

2023 Yılı Hedefleri: Birleşmiş Milletlerin, Sürdürülebilir Kalkınma ilkeleri çerçevesinde,ekonomik ve sosyal ihtiyaçların, kültürel entegrasyon, çevre ve biyolojik çeşitlilik ve yaşam sistemleri ile birlikte değerlendirildiği, Sürdürülebilir Turizm geliştirilecektir. Sürdürülebilir turizm stratejilerinin belirlenmesinde (sorumluluklar ve yönetim) merkezi ve yerel seviyelerde birlikte çalışılacaktır, Düzenleyici mekanizmalar ve ekonomik araçlar kullanılacaktır, Turizm aktivitelerinde gönüllü faaliyetler desteklenecektir, Sürdürülebilir turizm uluslar arası seviyede tanıtılacaktır,

Bu çerçevede; Turizmin doğal kaynaklar üzerindeki baskısı azaltılacak/giderilecektir, Turizmden kaynaklanan deniz kirliliği azaltılacak ve kontrol edilecektir, Atık (katı) üretimi azaltılacaktır, Turizmin, eko sistemler üzerindeki tahribatı azaltılacaktır, Plaj ve kumsallar korunacaktır, Eko turizm, macera turizmi, kültür turizmi gibi turizm türleri teşvik edilecek, bunlarla ilgili arazi ve kaynak kullanımı ve sosyokültürel faktörlere özen gösterilecektir,

Turistlere ve yerel halka doğal kaynakların ve kültürel mirasın korunması ile ilgili eğitimler verilecektir, Turizm ve çevrenin entegrasyonu ile birlikte kalite standartları ve sistemleri oluşturulacaktır, Çevreye duyarlı turizm tesisleri teşvik edilecektir, İlgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği içinde iklim değişikliğine neden olabilecek sera gazları emisyonları izlenecektir, İklim değişikliğinin (küresel ısınma) olumsuz etkilerinin açıkça görülebileceği Ege ve Akdeniz sahil şeridiyle kış turizm merkezlerindeki planlama çalışmalarında, iklim değişikliği faktörü, ayrıca doğa turizmi (eko turizm) ve kültürel turizm planlamalarında taşıma kapasiteleri göz önüne alınacaktır.

Erdoğan TOLAN Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü Kültür ve Turizm Uzmanı Haziran 2012