Medine’ye Hicretin Ba ş laması Peygamber Efendimiz ile Medineli Müslümanlar arasında cereyan eden Akabe bîatları ve yapılan anla ş malar, Müslümanlar.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
BİR KELEBEĞİN DERSİ Bir gün, kozada küçük bir delik belirdi;
Advertisements

Atatürk’ün Çocukluk Anıları
BERÂT KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN
Dün daha, Yirmi yaşındaydım Yaşamla eğleniyor, Çok fazla zamanım olduğunu sanıyordum Ama farkında değildim ki zaman, Parmaklarımızın arasından kayıp.
Fıkıh Beden ve çevre temizliği
Hz.muhammed’in ahlakı.
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ…
1 - Hac İbadeti Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar  Mikat Sınırları  Kâbe (Beytullah)  Makam-ı İbrahim  Safa ve Merve Tepeleri  Zemzem Kuyusu  Arafat.
Kolayla ş tırıcı Mutluluk ipuçları…. Dostundan gelen kötülü ğ e iyilikle kar ş ılık ver. Dostundan/dü ş manından gelen iyili ğ e daha güzeli ile kar ş.
HASED-GIYBET.
Bilgidagi.com.
KURAN VE YORUMU 10. SINIF 4. ÜNİTE pedagojiformasyon.com.
(4. Bölüm: Hz. Muhammed’in Hicreti)
HZ.MUHAMMED'İN ÇAĞRISI :
K İ M L İ K. “Cem, 16 Eylül 2009 seninle kar ş ıla ş mamızın 10. yılına giriyoruz. Kalbi(m/n) 33 ya ş ında, tenim 64 … Doktorlar, kalp naklinden sonra.
KAVRAMLAR SERİYYE: Peygamber Efendimizin (sav) katılmadığı, sahabelerden birisinin başkanlığında gönderilen keşif veya savaşlara denir. GAZVE: Peygamber.
GÖNÜL KÖPRÜSÜ.
Hz. Muhammed (s.a.v.) Bilgiye Önem Verirdi Bismillahirrahmanirrahim
HAYATA DAİR.
Hz. Muhammed (s.a.v.) Sabırlı ve Cesaretliydi
AİLE VE İLETİŞİM AİLE VE İLETİŞİM.
GÜZEL SÖZ VE DAVRANIŞLAR İLE İLGİLİ HADİS VE AYETLER
Hz. Muhammed(sav)’in Hayatı
ÖĞRENCİNİN; Adı: Şuayip Soyadı: Yıldız Sınıf: 10/B No: 3534 ÖĞRETMENİN; Adı: Alaattin Soyadı: Kudu.
Sorumluluk Bilinci.
Hicret Olayı.
Hz. Muhammed (s.a.v.) Sabırlı ve Cesaretliydi
Hz. Muhammed (sav)'in Medine'de İlk Faaliyetleri
Nafile namazlar 1. Teheccüd Namazı (Gece Namazı) 2. İşrak Namazı 3
4. İbadetlere Devamlılığı
İNSANIN PAYLAŞMA VE YARDIMLAŞMA İHTİYACI
1. Anne Babanın Çocuklara Davranışı
2. Nezaket.
3. İYİLİKTE YARIŞMALI VE YARDIMLAŞMALIYIZ
Başkalarının İnançlarına Hoşgörülü Olmak
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Hazırlayan: İsmail TÜRKMENOĞLU
4. Kendimize Karşı Sorumluluklarımız :
IV.ÜNİTE HADİS ÇEŞİTLERİ.
4. Küçükleri Sevmek, Büyükleri Saymak
6. Akrabalarımıza Karşı Sorumluluklarımız
MED İ NEL İ LERLE GÖRÜ Ş ME VE AKABE ANLA Ş MALARI.
GÜNLÜK HAYATTA HZ. MUHAMMED 2. ÜNİTE: GİYİM KUŞAM 1
PEYGAMBERİMİZ HZ.MUHAMMED (sav)’İN HAYATI BİLGİ YARIŞMASI
M Ü ŞRİKLERİN BOYKOT İLÂNI. Mekke m ü şrikleri, İslâm n û runun s ö nmesi i ç in, ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Alay, hakaret ve işkencenin her.
SON PEYGAMBER HZ. MUHAMMED. HZ. MUHAMMED’IN DOĞUMU Hz. Muhammed; 571 yılında fil yılında fil olayından gün sonra Rebiul-evvel ayının 12. günü Pazartesi.
Hz. Muhammed.
L İ DER E Ğİ T İ M KÜLTÜR VE SANAT GENÇLİK KULÜBÜ DERNEĞİ TARAFINDAN DÜZENLENEN B İ LG İ YARIŞMASINA HOŞ GELD İ N İ Z.
ÜNİTE KONULARI 1. Hz. Muhammed’in Doğduğu Ortam
ÜNİTE KONULARI 1. Hz. Muhammed’in Doğduğu Ortam
Kısa konulu hicret anlatımı.
ÜNİTE KONULARI 1. Hz. Muhammed’in Doğduğu Ortam
Konu:HİCRET Ders:Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
HIRISTIYANLIK. Hristiyanlık, 1.YY da Hz. İ sa’nın tebli ğ iyle ba ş lamı ş tır. Hz. İ sa’nın do ğ du ğ u yıllarda Filistin, Roma’nın hâkimiyeti altında.
Ensar Hicretten sonra Peygamberimize ve Mekke’den gelen Müslümanlara (muhacirlere) yakın alaka gösterip, malları, mülkleri, bedenleri ve diğer varlıklarıyle.
Hicret Olayı. Akabe biatları: Peygamberimiz şehir dışından Mekke'ye gelen yabancılara da İslam'ı tebliğ ediyordu.
Dürüst, “do ğ ru” kimse anlamına gelir Dürüstlük içtenlik, do ğ ruluk, açıklık, do ğ rudanlık gibi ki ş ilik özelliklerine sahip olmaya i ş aret eder.
6. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ BİLGİ YARIŞMASI
ÇARŞAMBAYI SEL ALDI. HİKAYE Çar ş amba Ovasında, Ye ş il Irma ğ a kadar uzanan Abdal deresinin kıyısındaki köylerden birinde, yoksul bir ailenin o ğ.
ENİSE ERKOÇ- AYDIN İL MÜFTÜ YARDIMCISI
PEYGAMBER EFENDİMİZİN İSTİŞAREYE ÖNEM VERMESİ. İstişare (danışma); bir iş için bilgi veya yol-yöntem sormak, danışmak, görüş almak, fikir alışverişinde.
7. SINIF 1. ÜNİTE Melek ve Ahiret İnancı.
7. Sınıf 2. Ünite: HAC VE KURBAN
Hicret Olayı.
HZ. MUHAMMED VE AİLE HAYATI
Hz. Peygamber İ slâm'ı tebli ğ ederken toplumun yenili ğ e açık, idealist ve enerjik kesimini olu ş turan gençlerden Büyükölçüde destek almı ş tır.
Taif’i daha önce duydunuz mu?
Sunum transkripti:

Medine’ye Hicretin Ba ş laması Peygamber Efendimiz ile Medineli Müslümanlar arasında cereyan eden Akabe bîatları ve yapılan anla ş malar, Müslümanlar önünde yep yeni emniyetli bir saha açıyordu. İ nançlarını burada serbestçe söyleyebilecek, ibâdetlerini serbestçe ifa edebilecek, dinlerini korkmadan ve çekinmeden yayabileceklerdi. Çünkü, Medine’nin iki güçlü kabilesi olan Evs ve Hazreç onlara kucaklarını açmı ş, her hal u kârda kendilerini koruyacaklarına ve yardımlarını esirgemeyeceklerine dâir vaadde bulunmu ş lardı. İ slâm güne ş inin Medine’de bütün ha ş metiyle parlayaca ğ ı ş imdiden gözüküyor gibiydi.

Mü ş rikler, Müslümanların bu emniyetli yere göç edeceklerinden endi ş e duyarken, Resûl-i Ekrem, hızla İ slâmla ş an bu yeni yurdun bir an evvel İ slâm merkezi haline gelmesi için her türlü gayreti gösteriyordu. Mekke’de oldukça nazik bir devre ya ş anıyordu. Hz. Resûlullahın Medinelilerle anla ş ma akdetti ğ ini duyan mü ş rikler, Müslümanlara kar ş ı olan zulüm ve i ş kencelerini daha da arttırdılar. Mesele, âdeta bir ölüm kalım meselesi haline gelmi ş ti. Mekke’de hayat, onlar için bir azab; içilen su, teneffüs edilen hava, sanki yakıcı bir ate ş olmu ş tu. Müslümanlar bu sıkıntılı ve acı durumlarını Peygamber Efendimize arzettiler ve hicret için izin istediler. Resûl-i Ekrem, ilk önce, kendisine böyle bir müsâadenin henüz verilmemi ş oldu ğ unu belirtti. Ancak, bu açıklamasının üzerinden daha bir kaç gün geçmi ş ti ki, sevinç içinde hicret müsâadesinin verildi ğ ini Müslümanlara ş öyle bildirdi:

“Sizin hicret edece ğ iniz yurdun, iki kara taşlık arasında hurmalık bir şehir oldu ğ u bana gösterildi ve bildirildi. Mekke’den ayrılmak isteyen oraya gitsin. Medineli Müslüman kardeşleri ile birleşsin. Yüce Allah, onları size kardeş yaptı ve Medine’yi size emniyet ve huzur bulaca ğ ınız bir yurt kıldı.”1 Görüldü ğ ü gibi, Kurey ş li mü ş riklerin Müslümanlar üzerindeki tehdit ve baskısı, İ slâmı “ya ş amak” ve “ne ş retmek” ş artlarıyla hayatta kalmaya imkân vermeyecek bir dereceye ula ş ınca, Resûl-i Kibriyâ Efendimiz hicrete izin vermi ş tir.2 Hz. Âi ş e’nin, “Mü’min dini için Allah’a veya Resûlüne hicret etmek zorunda idi. Zira, dinini ya ş amaktan menedilmesi korkusu vardı” sözü bu durumu ifâde eder.3 “ Ş u halde hicret, bazı kereler yanlı ş olarak ifade edildi ğ i gibi bir kaçı ş de ğ il, bir arayı ş tır. Dinin tamamen yok edilme noktasına gelen tehdit ve tehlikelerden kurtarılarak ya ş atılmasına müsait vasatın aranmasıdır. “Din, kendisine gaye olarak, fiilen ya ş anmayı tesbit etmi ş tir. Bulunulan yerin ş artları, bu gâyenin tahakkukuna imkân vermeyecek duruma geldi ise, oradan hicret etmek ş arttır; dinen vecibedir, vazifedir. Bu duruma dü ş en kimseleri, hicret etmedi ğ i takdirde Kur’an-ı Kerim mâzur addetmiyor ve kesinlikle sorumlu tutuyor.4 Bunlar, dinlerini ya ş ayabilecekleri uygun bir yer aramakla mükelleftirler.”5

Resûl-i Kibriyâ Efendimiz bu müsâadeden sonra “dini ya ş ayıp ne ş redebilmek için müsâit yer arama gayreti” olan hicret hareketini inceden inceye dü ş ündü. Müslümanlara hicret ederken ihtiyatlı ve tedbirli davranmalarını sıkı sıkıya tenbih etti. Mü ş riklerin dikkatini çekmemek için küçük gruplar halinde yola çıkmalarını tavsiye buyurdu. Peygamber Efendimizin bu müsaâde ve tavsiyelerinden sonra Müslümanlar, bu hareketlerine engel olacak mü ş riklerin dikkatlerini çekmeyecek ş ekilde birer iki ş er veya küçük gruplar halinde Medine’nin yolunu tuttular. Herkesten önce Mekke’den Medine’ye hicret etmek üzere ayrılan Sahabî Ebû Seleme İ bn-i Abdi’l-Esed idi. İş in farkına varan Mekkeli mü ş rikler, görebildiklerini ve yakalayabildiklerini geri çeviriyorlardı. İ slâm dininden vazgeçirmek için her türlü çâreye ba ş vuruyorlardı. Öyle ki, gerekti ğ inde kadınları kocalarından ayırıyor ve kocalarıyla beraber göç etmelerine kar ş ı çıkıyorlardı. Bazıları da hapsi boyluyordu. Fakat, dahilî bir harbin patlamasına sebebiyet verebilir diye kimseyi öldürme cihetine gitmek istemiyorlardı. Bunun dı ş ında akla hayâle gelecek her türlü eziyet ve i ş kencelerle Müslümanları hicret etmekten vazgeçirmeye çalı ş ıyorlardı. Fakat Müslümanlar kat’i kararlarını vermi ş lerdi ve ne pahasına olursa olsun Medine’ye göç edeceklerdi. Nitekim her engeli a ş arak hicretlerine devam ettiler. Onlara nurlu ufuklar ş imdiden gülümsüyordu. Baskı ve zulüm çemberinden kurtulup hür ufuklara do ğ ru kanat açıyorlardı. Zaten, Medine ve Medineliler de onları dört gözle bekliyorlardı.

Sâir Müslümanlar gizli gizli hicret ederken, Hz. Ömer kılıcını ku ş andı. Yayını, oklarını ve mızra ğ ını alıp Kâbe’ye gitti. Açıkça Kâbe’yi 7 sefer tavaf etti. Orada bulunan mü ş rik ele ba ş larına cesaretle ş öyle seslendi: “ İş te ben de dinimi korumak için Allah yolunda hicret ediyorum. Karısını dul bırakmak, anasını a ğ latmak, çocuklarını öksüz bırakmak isteyen varsa ş u vadide önüme çıksın!”1 Bu pervasızca sesleni ş ten sonra, yirmiye yakın Müslümanla gün ortasında Medine’nin yolunu tuttu. Mü ş riklerden hiç biri arkalarına dü ş me cesaretini gösteremedi. Böylece bir kaç ay içinde Müslümanların büyük bir kısmı Medine’ye yerle ş mek üzere Mekke’den ayrıldı. Geride Peygamber Efendimiz, Hz. Ebû Bekir, Hz. Ali ile yol tedâriki göremeyecek kadar yoksul olanlar, yolculuk yapmaya takatı bulunmayanlar ve mü ş rikler tarafından hapsedilenler kaldı. Resûl-i Ekrem Efendimiz de hicret etmek niyetinde idi. Fakat, bu hususta Cenab-ı Hakkın iznini bekliyordu. Hatta, Hz. Ebû Bekir Medine’ye hicret etmek arzusunu izhar ettikçe, “Sabret! Umulur ki, Allah Teâla, sana bir arkada ş ihsan eder”buyururdu.