İŞ KAZALARI.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
KAZA İNCELEMESİ İÇİN ALTI TEMEL SORU KALIBI
Advertisements

 Amaç ve kapsam  MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, kamu kurum ve kuruluşları hariç olmak üzere ondan az çalışanı bulunanlardan, tehlikeli ve çok.
6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ KANUNU
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ TEMEL EĞİTİMİ
BORÇLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI SÜRECİNDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR MUĞLA SOSYAL GÜVENLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ MUĞLA SOSYAL GÜVENLİK İL MÜDÜRLÜĞÜ.
R.Gazete No R.G. Tarihi: İşyeri hekimi: İş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiş işyeri hekimliği.
HOŞ GELDİNİZ Tevfik BAYHAN Ramazan DOĞAN Bakanlık İş Müfettişi.
4857 SAYILI İŞ KANUNU MADDE 77 İşverenler işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları.
MESLEK HASTALIKLARI.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Hakkında Yönetmelik MADDE- 7
ERK İSG&İK –
İŞ KAZALARINDA İŞVERENLERİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KÜLTÜRÜ
İŞ KAZALARINDAN DOĞAN CEZAi VE HUKUKi SORUMLULUKLAR
6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
İŞ KAZASI İş kazası; Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
SAĞLIK PERSONELİNİN ÇALIŞMAKTAN KAÇINMA HAKKI
İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLARININ GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARI
KAZA/OLAY/MESLEK HASTALIĞI
ISO 9001:2008 Değişiklikleri Mart Madde No ve Değişiklikler Madde 1.2 “ürünün veya kuruluşun yapısı gereği bu standardın bir veya birkaç maddesinin.
KONU: İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARININ MALİYETİ
6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ KANUNU
ÇALIŞMA ORTAMI GÖZETİMİ
HUKUKİ VE CEZAİ SORUMLULUK
İŞ GÜVENLİĞİ VE İŞGÖREN SAĞLIĞI (KORUMA)
ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİSİ EYLEM PLANLARI ( ) İnşaat Sektörü 24 Aralık 2014.
YAPEX-2014 YAPI FUARI ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI (EMO) İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMA AÇIKLAMALARI 14 KASIM 2014.
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
1) İşveren veya vekili (okul/kurum müdürü)
KAZA VE HADİSE. KAZA VE HADİSE İŞ KAZASI BİLEŞENLERİ GÜVENSİZ DURUM YETERSİZ DENETİM GÜVENSİZ DAVRANIŞ İŞ KAZASI SAKAT KALMA YARALANMA ÖLÜM.
İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ
Tevfik BAYHAN Ramazan DOĞAN İş Müfettişi İş Müfettişi
TANIMLAR Patlayıcı Ortam : Yanıcı maddelerin gaz, buhar, sis ve tozlarının atmosferik şartlar altında hava ile oluşturduğu ve herhangi bir tutuşturucu.
İŞ GÜVENLİĞİ UYGULAMALARINDA YÖNETİM SİSTEMLERİNİN ENTEGRASYONU
6331 sayılı İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU BİLGİLENDİRME SUNUSU
İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIKLARININ HUKUKİ SONUÇLARI
GENEL İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ
İSG BİRİMLERİNİN GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARI
T. C. DENİZLİ İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ İşyeri Sağlığı ve Güvenliği İlçe Milli Eğitim Müdürleri Bilgilendirme/Değerlendirme Toplantısı 20/10/2015 DENİZLİ.
ÇALIŞMA ORTAMI GÖZETİMİ
İş Güvenliği ve İşgören Sağlığı
İş Sağlığında Sık Kullanılan Epidemiyolojik Ölçütler
İŞ KAZALARI.
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU
T.C. ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ KANUNU.
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HUKUKU
Amaç Öğrenme Hedefleri Katılımcıların; «İstatistikî veriler ve karşılaştırmalarla dünyada ve Türkiye’deki İSG durumu hakkında temel bilgiler kazandırmaktır.»
Amaç Öğrenme Hedefleri Katılımcıların; «İstatistikî veriler ve karşılaştırmalarla dünyada ve Türkiye’deki İSG durumu hakkında temel bilgiler kazandırmaktır.»
İŞ KAZALARININ ANALİZ ÇALIŞMALARIYLA DEĞERLENDİRİLMESİ Ülkemizde inşaat sektöründe meydana gelen iş kazaları sonucunda; daimi iş görmezlik ve ölümle maddi.
İŞ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİ KURSU
Yrd. Doç. Dr. Veysel ÖZBULUR A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULLARI OCAK İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULLARI OLUŞUMU EĞİTİMİ VE ÇALIŞMA PROSEDÜRÜ.
DERS : ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ KONU: İŞ KAZALARI HAZIRLAYAN: AYŞE NUR ŞİMŞEK BÖLÜM: BÜRO YÖNETİMİ VE YÖNETİCİ ASİSTANLIĞI.
İŞYERİ GÜVENLİĞİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR
T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET PERSONEL BAŞKANLIĞI EĞİTİM DAİRESİ BAŞKANI
Üretim Teknolojilerinde İş Güvenliği
Ondokuz mayıs üniversitesi Havza meslek yüksek okulu
R.Gazete No R.G. Tarihi: İşyeri hekimi: İş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiş işyeri hekimliği.
KİŞİSEL KORUYUCU DONANIMLARIN İŞYERLERİNDE
ÇALIŞANLARIN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ EĞİTİMLERİNİN USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK 15 Mayıs 2013  ÇARŞAMBA RG Sayı :
ÇALIŞMA ORTAMI GÖZETİMİ
İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ MUSTAFA ARİF BAŞKÖYLÜ A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı.
İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ
İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ KURULLARI ÇALIŞMA PRENSİBİ FİRMA ADI.
Sunum transkripti:

İŞ KAZALARI

Kaza Kavramı : Genel olarak “kaza” kavramı, kasıt söz konusu olmaksızın meydana gelen, beklenmedik ve sonucu istenmeyen bir olayı belirtmektedir. Kaza, dıştan ve ani bir etkiyle meydana gelen ve kişilere zarar veren istenmeyen bir olaydır. Kazanın oluşumunu inceleyen araştırmacıların, ilginç bir açıklama örneği olarak “dik duran domino taşları” modelini kullandıkları görülmektedir. Bu modele göre, kaza zinciri faktörleri şöyle sıralanmaktadır: Doğa koşulları (doğal yapı) Kişisel eksiklikler Güvensiz durum ve davranışlar Kaza Zarar (ölüm veya yaralanma)

İş Kazası : 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13. maddesine göre, iş kazası; a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle veya görevi nedeniyle, sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş veya çalışma konusu nedeniyle işyeri dışında, c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) Emziren kadın sigortalının, çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olaydır.

Meslek Hastalığı : 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 14. maddesine göre, meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir. İş kazası ya da meslek hastalığı sonucunda, meslekte kazanma gücü kaybının oranı ne olursa olsun, vücut bütünlüğü korunması ilkesi nedeniyle, sigortalının işvereni hakkında maddi ve manevi tazminat davası açması hakkı mevcuttur. Açılacak davanın, Borçlar Kanunu hükümlerine göre, akde muhalefetten doğan davalarda olduğu gibi, 10 yıllık zaman aşımı süresi içinde, İş Mahkemelerine başvurularak açılması gerekmektedir. Bundan başka, işveren hakkında, işçinin tazminat davası açma hakkı mevcut olduğu gibi,

Manevi Tazminat : İşçinin, işverenden isteyebileceği manevi tazminat, 818 sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre, cismani zarara uğrayan kişiye veya bu nedenle vefat eden kişinin ailesine, çekilen acı, elem ve ıstırapları hafifletmek amacıyla, hakimin takdir edeceği uygun bir miktar paradan ibaret olup, matematiksel yönden herhangi bir hesabı gerektirmemektedir. Maddi Tazminat : İşçinin, işverenden isteyebileceği maddi tazminat ise, daima matematiksel yönden hesaplamayı gerektiren ve zararın gerçek miktarını bulmaya ve karşılamaya yönelik bir tazminat çeşididir. Maddi tazminat üç çeşittir: Rücu Tazminatı : Sosyal Güvenlik Kurumunun da, işveren ve üçüncü şahıslar hakkında, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 21. ve 23. maddelerine göre rücu tazminatı davası açma hakkı bulunmaktadır.

İş Göremezlik Tazminatı : Bu tazminat, Borçlar Kanununun 46 İş Göremezlik Tazminatı : Bu tazminat, Borçlar Kanununun 46. maddesi ile tanımlanmıştır. Buna göre, cismani bir zarara uğrayan kimsenin, iş göremezliği ölçüsünde çalışmasının aksayacağı ve bu nedenle maruz kalacağı zarar ve ziyanın, kendisini çalıştırandan isteyebileceği prensip olarak kabul edilmiştir. Buna göre, iş kazası veya meslek hastalığı sonucunda, meslekte kazanma gücünü az veya çok kaybeden bir işçinin, kaybı ile ilgili gerçek zararını, kendisinin olayda tam kusurlu olması dışında, işverenden talep etmeye hakkı bulunmaktadır. Destekten Yoksunluk Tazminatı : Bu tazminat, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde, ölen kimsenin destek olduğu kişiler tarafından işverenden istenebilecek bir tazminat türüdür. Bu kişiler tarafından, işverenden tazminat istenebilmesi için, destek durumundaki işçinin ölümü ile yardım gören kişilerin para ile ölçülebilecek bir zarara uğramış olmaları gerekmektedir. Bu durum, Borçlar Kanununun 45. maddesinin 2. fıkrasındaki, “Ölüm neticesi olarak, diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir” hükmü ile düzenlenmiştir.

İş Kazası İstatistikleri Ulusal mevzuatlardaki farklılıklar nedeniyle, ülkeden ülkeye hatta bir ajanstan diğerine endüstriyel kazalar hakkındaki istatistiklerin hazırlanmasında kullanılan metodlar çok geniş çapta değişiklik gösterebilmektedir. Endüstriyel kazalarla ilgili istatistik bilgilerini derleyen kaynaklar : 1-Ulusal istatistik ofisleri 2-Tazminat ajansları 3-Ulusal sigorta veya sosyal sigorta ajansları 4-İş Teftiş Kurulları 5-Kaza önleme ajansları

1998 yılında Cenevre’de gerçekleştirilen 16 1998 yılında Cenevre’de gerçekleştirilen 16. Uluslararası Çalışma İstatistikçileri Konferansında (ICLS) alınan ilke kararında (Resolution) aşağıdaki istatistik terimlerinin göz önüne alınması kararlaştırılmıştır: 1-Mesleki kaza 2-Mesleki yaralanma 3-İş göremezlik

Söz konusu konferansta alınan ilke kararına göre, toplanan veriler, istihdamdaki statülerine bakılmaksızın ülke çapında ekonominin tüm dallarındaki ve sektörlerindeki işçi, işveren ve kendi adına çalışanlar olmak üzere çalışanların tamamını kapsayacaktır. İş günü kaybına neden olan mesleki yaralanma olayları aşağıdaki hususlar için dikkate alınacaktır: 1-Toplam olay sayısı 2-Ölümlü olaylar sayısı 3-Ölümlü olmayan olaylar sayısı 4-Geçici iş göremezlik olayları sayısı

Meslek hastalığı olayları, kaza istatistikleri kapsamı dışında tutulmaktadır. İş kazası istatistiklerinin oluşturulmasında kullanılan sayısal değerler arasındaki farklılıklar, karşılaştırmalı ölçüm değerlerinin dikkate alınmasıyla anlamlı hale getirilmektedir. Bu ölçüm değerleri, kaza sıklık oranı, kaza ağırlık oranı ve kaza olabilirlik oranıdır.

16. Uluslararası Çalışma İstatistikçileri Konferansında, aşağıdaki iş kazası oranlarının hesaplanması karara bağlanmıştır: 1-Kaza Sıklık Oranı : Takvim yılı içerisindeki ölümlü ve/veya ölümlü olmayan mesleki yaralanmaların toplam sayısının, aynı yıl içerisinde referans grupta yer alan işçilerin çalışma saatlerinin toplamına bölünmesiyle elde edilen değerin 1.000.000 katsayısı ile çarpılmasıyla hesaplanır. Kaza sıklık oranı, aşağıdaki formüle göre hesaplanır: Kaza Sıklık Oranı = Toplam Kaza Sayısı x 1.000.000/Toplam İnsan-Saat Çalışma Süresi

Bununla ilgili bir örnek aşağıda gösterildiği gibidir: 850 işçinin çalıştığı bir işletmede, bir yıl içerisinde toplam 100 adet iş kazasının meydana geldiği ve kaybedilen iş günü toplamının (yıllık izin+işe gelmeme+hastalık+ iş kazası) 40.000 olduğu varsayılsın. (Bir yıl içerisinde 300 iş gününün bulunduğu ve bir iş gününde 7.5 saat çalışıldığı kabul edilmektedir.) Bu durumda, kaza sıklık oranı; KSO = 100 x 1.000.000 /(850x300x7.5)-(40.000x7.5) = 62.01 Bu değer, söz konusu işletmede, 300 iş gününde beher milyon insan-saat çalışma süresi başına, 62 adet kaza meydana geldiğini gösterir.

2-Kaza Ağırlık Oranı : Takvim yılı içerisindeki ölümlü ve/veya ölümlü olmayan mesleki yaralanmalardan dolayı toplam kayıp gün sayısının, aynı yıl içerisinde referans grupta yer alan işçilerin çalışma saatlerinin toplamına bölünmesiyle elde edilen değerin 1000 katsayısı ile çarpılmasıyla hesaplanır. Kaza ağırlık oranı, aşağıdaki formüle göre hesaplanır: Kaza Ağırlık Oranı = Kazalardan Dolayı Toplam Kayıp Gün Sayısı/Toplam İnsan-Saat Çalışma Süresi x 1000 Yukarıda, kaza sıklık oranının hesaplanmasında verilen örnek, bu defa, kaza ağırlık oranı için aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır. (Yalnızca kazalardan dolayı kaybedilen gün sayısının ise 3000 olduğu varsayılsın): KAO = 3000 x 1000/(850x300x7.5)-(40.000x7.5) = 1.86

Bu değer, söz konusu işletmede, 300 iş gününde beher 1000 insan-saat çalışma süresi başına, 1.86 gün kazalardan dolayı kaybedildiğini gösterir. Bu oranın hesaplanması sırasında, eğer ölümlü iş kazası veya sürekli iş göremezlik durumu mevcutsa, kazalardan dolayı toplam kayıp gün sayısına, her ölümlü veya sürekli iş göremezlik olayı için, ayrı ayrı 7500 gün eklenmesi gerekmektedir. Geçici iş göremezlik olaylarında ise, tıbbi işlemlerin 1 günden daha az sürmesi durumları dikkate alınmamaktadır.

3-Kaza Olabilirlik Oranı : Takvim yılı içerisindeki ölümlü ve/veya ölümlü olmayan mesleki yaralanmaların toplam sayısının, aynı yıl içerisinde referans grupta yer alan işçilerin toplam sayısına bölünmesiyle elde edilen değerin 100.000 katsayısı ile çarpılmasıyla hesaplanır. Bu oran, istatistik verilerinin elde edilmesi ve değerlendirilmesi açısından daha basit ve sade bir oranı temsil etmektedir. Oran tipleri, çeşitli ülkelerde, istihdam edilen her 100.000 işçi, her 100.000 çalışan veya her 100.000 sigortalı işçi olarak dikkate alınmaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) istatistiklerinde, Türkiye için, her 100.000 sigortalı işçi sayısına göre değerlendirme yapılmaktadır.

Buna göre, yukarıda, kaza sıklık oranının hesaplanmasında verilen örnek, kaza olabilirlik oranı için aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır: Kaza Olabilirlik Oranı = Toplam İş Kazası Sayısı x 100.000/Toplam İşçi Sayısı KOO = 100 x 100.000/850 = 11.764 Bu değer, söz konusu işletmede, bir yılda, beher 100.000 işçi başına 11.764 adet iş kazası meydana gelebileceğini göstermektedir.

Yıl Sigortalı Sayısı İş Kazası Sayısı Kaza Sıklık Oranı Kaza Sıklık Hızı 1980 2.204.807 159.600 7.22 7.227 1985 2.607.865 148.027 5.67 5.676 1990 3.446.502 155.857 4.50 4.505 1995 4.163.880 87.960 2.14 2.146 2000 5.224.125 74.847 1.41 1.417 2001 4.886.881 72.367 1.48 1.480 2002 5.223.283 72.344 1.38 1.385 2003 5.615.238 76.668 1.36 1.365 2004 6.181.251 83.830 1.24 1.356 2005 6.918.605 73.923 - 1.068 2006 7.818.642 79.027 0.91 1.010 2007 8.505.390 80.602 0.81 947

İş Kazası Sayıları

Meslek Hastalığı Sayıları

İş Kazası ve Meslek Hastalıkları Sonucu Ölüm Sayıları

Ölümlerin Ölüm Sebebine Göre Dağılımı

İş Kazası Sıklık Hızları (100.000 işçide)

İş Kazası Sonucu Ölüm Hızları (100.000 işçide)

2006 Yılı SSK İstatistiklerine Göre İş Kazalarının Kaza Tiplerine Göre Dağılımı

2006 Yılı SSK İstatistiklerine Göre İş Kazalarının Sektörlere Göre Dağılımı

2006 SSK istatistiklerine göre iş kazası sonucu ölümlerin sektörlere göre dağılımı

2006 SSK istatistiklerine göre iş kazası sonucu sürekli iş göremezliklerin sektörlere göre dağılımı

90. ILO KONFERANSI İş kazaları ve meslek hastalıklarının kaydı ve bildirimi ile ilgili olarak, 2002 yılında yapılan 90. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Konferansında, 155 sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Sözleşmesine Ekli Protokol kabul edilmiştir. Bu protokolde, 1981 tarihli ve 155 sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Sözleşmesinin 11. maddesine atıfta bulunularak, iş kazaları ve meslek hastalıklarının nedenlerinin belirlenmesi ve koruyucu önlemlerin alınması ile kayıt ve bildirim sistemlerinde uyumun geliştirilmesi amacıyla, iş kazaları ve meslek hastalıklarının kaydı ve bildirimi işlemlerinin güçlendirilmesine duyulan gereksinim hakkında hükümler bulunmaktadır.

Protokol kapsamında, iş kazası, meslek hastalığı, tehlikeli olay ve işe gidip gelirken meydana gelen kaza deyimleri tanımlanmış olup, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının kayıtlarının tutulması ve bildirimlerinin yapılması, bununla ilgili gerekli koşullar ve prosedürlerin belirlenmesi, bildirimlerin ihtiva edeceği bilgilerin neler olduğu ve yıllık istatistiklerin ve bunların analizlerinin yayınlanması hususlarına yer verilmiştir.

İş Kazası Kayıt ve Bildirimleri 4857 sayılı İş Kanunu’nun 77. maddesine göre, işverenler, işyerlerinde meydana gelen iş kazasını ve tespit edilecek meslek hastalığını en geç iki iş günü içinde yazı ile Bölge Müdürlüğüne bildirmek zorundadır. Bundan başka, İş Kanununun 81 inci maddesi ile 9/1/1985 tarihli ve 3146 sayılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2. maddesinin (r) bendi ve 12. maddesinin (k) ve (l) bentlerine dayanılarak hazırlanan “İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri İle Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmelik”in 23. maddesinde de kayıt ve istatistik ile ilgili hususlar, aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir:

Kayıt ve istatistik (1) İşçilerin sağlık gözetimine ve çalışma ortamının gözetimine ait bütün bilgiler, işyeri sağlık ve güvenlik birimi veya ortak sağlık ve güvenlik birimince kayıt altına alınır ve belgeler 10 yıl süreyle saklanır. (2) İşçilerin sağlığının çalışma şartlarından etkilenip etkilenmediğinin belirlenmesinde; işe giriş ve periyodik sağlık kontrolleri, hastalık ve sağlık sorunları ile ilgili yapılan başvuruların günlük ve aylık kayıtları ile iş kazaları ve meslek hastalıkları, işe devamsızlık, zararlı ve tehlikeli madde kayıtları kullanılır.

Kayıt ve istatistik (3) İşyeri sağlık ve güvenlik birimi ile ortak sağlık ve güvenlik birimleri, işçilerin; sağlık bilgileri, yaptıkları işler ve çalıştıkları ortamdaki maruziyet bilgileri ile bu maruziyetlerin değerlendirme sonuçlarının, işyerindeki kişisel sağlık dosyalarında, gizlilik ilkesine uyularak saklanmasını sağlar.

(4) İşveren, işçiler ve temsilcileri ile varsa iş sağlığı ve güvenliği kurulunun, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili kayıt ve istatistiklere ulaşabilmesini sağlar. (5) İşyeri sağlık ve güvenlik birimi ile ortak sağlık ve güvenlik birimleri, işyerinde meydana gelen bütün iş kazalarını ve meslek hastalıklarını kaydeder ve bunlarla ilgili rapor hazırlar, iş kazaları ve meslek hastalıkları ile ilgili kayıt ve takip işlemlerinde yönetmelik Ek’inde verilen örnek formları kullanır, iş kazaları ve meslek hastalıklarının kayıtlarını değerlendirerek kaynaklarını belirler ve bunlara yönelik tedbirleri geliştirir.

Kaza incelemesi niçin yapılır? Kazanın nedenini, nasıl olduğunu tespit etmek ve tekrarını önleyici tedbirler geliştirmek, Güvenlik kurallarının ne düzeyde uygulandığını belirlemek, Kazanın verdiği zararı tespit etmek, amacıyla yapılmaktadır. İşyerinde kaza incelemesi yapılırken inceleme prosedürünün uygulanmasından çok, kazanın gerçek nedenlerini bulmak için çaba sarfedilmelidir.

İş kazası nerelere bildirilir? Kaza meydana geldiğinde; vakit geçirmeden, derhal en yakın kolluk kuvvetine (polis veya jandarma karakoluna), iki iş günü içinde bağlı bulunulan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüğüne ve üç iş günü içinde SGK İl Müdürlüğüne, “İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu” ile yapılır.

İş kazalarını kim / kimler incelemelidir? İşveren veya vekili, resmi makamlara bildirimde bulunmak ve kazaları inceleyip iş kazası raporu hazırlamaktan sorumludur. İdeal olanı, kaza incelemesinin işyeri ortamını ve endüstriyel ilişkileri, iş akış şemalarını, üretim prosedürlerini iyi bilen, inceleme teknikleri konusunda deneyimli, kaza nedenlerini araştırmada uzman bir kişi tarafından yapılmasıdır. küçük ve orta ölçekli işletmelerde kaza incelemesi, işveren veya iş sağlığı ve güvenliği uzmanları tarafından yapılmalıdır.

İş kazası olduğunda izlenecek yol nedir? İş kazası incelemesi; Kazanın işletme içinde ilgili kişiye bildirilmesi, Yaralı kişi ya da kişilere tıbbi bakım ve ilk yardım sağlanması, Kazanın incelenmesi, Bulguların rapor edilmesi, Kazanın tekrarını önleyici tedbirleri içeren bir plan geliştirilmesi, Bu planın uygulanması, Kazanın tekrarını önleyici tedbirlerin alınması, Sürekli iyileştirmenin sağlanması adımlarından oluşmalıdır.

İş kazası olduğunda neler yapılır? Kazazedenin tıbbi tedavisi ve olay yeri güvenliği sağlanır. Mümkünse kaza yeri sınırlandırılmalı, tehlike yoksa araştırma sona erene kadar muhafaza edilir. Mümkünse fotoğrafı çekilir, olay yeri ve olayla ilgili her şeyin kroki ile gösterimi yapılır. Kazazede, şahitler ve olaylar hakkında bilgi sahibi olan herkesin görüşleri yazılı veya mümkünse teyple kayıt ederek alınmalıdır.

Kaza nedenleri neler olabilir? Kazalar aşağıdaki faktörlerden kaynaklanabilir; Yapılan işle ilgili faktörler Kullanılan makine /ekipman/malzeme ile ilgili faktörler Çevresel faktörler Kişisel faktörler Yönetim ile ilgili faktörler. Kaza nedenini araştırılmasında bu model kullanıldığında, her gruptaki muhtemel nedenler araştırılmalıdır.

Yapılan iş nedir? Kaza anında ne iş yapıldığı ve işin yapılış şekli anlaşılmaya çalışılır. Kaza inceleme ekibi veya kazayı inceleyen kişi şu sorulara cevap arayacaktır. Güvenli çalışma prosedürü kullanılıyor muydu? Şartların değişmesi mi, normal prosedürü güvensiz hale getirdi ? Uygun makine ekipman ve/ veya malzeme kullanıma hazır mıydı? Bunlar kullanılıyor muydu? Güvenlik donanımları tam olarak çalışıyor muydu? Bu tarz soruların çoğuna eğer öyle değilse, niçin? sorusu ilave edilmelidir.

Kullanılan makine, ekipman ve/veya malzemeler nelerdir? Kullanılan makineler, ekipman ve/veya malzemelerden kaynaklanabilecek muhtemel nedenler araştırılmalıdır. Kazayı inceleyen kişi şu soruları sorabilir; Kullanılan makine, ekipman ve/veya malzemelerde bir aksaklık var mıydı? Bu aksaklığa ne neden oldu? Makine tasarımı mı kötüydü? Tehlikeli maddeler var mıydı? Açıkça tanımlanmışlar mıydı?

Daha az tehlikeli olan alternatif madde kullanılması mümkün müydü ve elde mevcut muydu? Hammaddenin standardı düşük müydü? KKD kullanılmalı mıydı? KKD kullanıldı mı? Yine cevaplar güvenli olmayan koşulların varlığını doğruluyorsa, kazayı inceleyen kişi, bu aksaklığın oluşmasına niçin izin verildiğini sormalıdır.

Çevre ve çalışma ortamı koşulları nasıldır? Fiziksel çevre ve özellikle işyeri ortam koşullarındaki ani değişikliklerin tanımlanması gereklidir. Kazayı inceleyen kişi için genel olarak ortamın nasıl olduğu değil, kazanın olduğu andaki durum önemlidir ve şu hususları bilmek isteyebilir; Hava koşulları nasıldı? İşyerindeki düzenin (housekeeping) iyi olmaması bir problem yaratıyor muydu? Çok sıcak ya da çok soğuk muydu? Gürültü bir problem miydi? Aydınlatma yeterli miydi? Zehirli ve tehlikeli gazlar, tozlar ve duman mevcut muydu?

Kişisel nedenler nelerdir? Doğrudan olayın içinde yer alan kişilerin fiziksel ve ruhsal durumları anlaşılmaya çalışılmalıdır. Kaza incelemesinde amaç, kişi veya kişileri suçlamak değildir.Görüşmeler kişilerin karakter özellikleri dikkate alınarak yapılmalıdır. Bu özelliklerin bazıları günden güne değişebilirken, bazı faktörler değişmeden kalacaktır: İşçilerin yapılan işte tecrübeleri var mıydı? Yeterli eğitim almışlar mıydı? Fiziksel olarak bu işi yapabilecek durumdalar mıydı? Sağlık durumları nasıldı? Yorgunluk durumu mevcut muydu? Stres altındalar mıydı ?

Yönetim faktörünün rolü nedir? Yasal olarak işyeri güvenliğinden yönetim sorumludur. Bu nedenle iş güvenliği uzmanı ve daha üst düzey yönetimin rolü kaza incelemesinde her zaman dikkate alınmalıdır. Yönetime sorulacak sorular; Güvenlik kuralları bütün işçilere iletilmiş, anlaşılması sağlanmış mıydı? Nasıl uygulanacağına ilişkin yazılı metin elde mevcut muydu? Tatbik edilmesi sağlanmış mıydı? Yeterli gözetim yapılıyor muydu? İşin nasıl yapıldığı konusunda işçiler eğitilmiş miydi?

Tehlikeler daha önce tanımlanmış mıydı? Tehlikeleri yok etmek için bir prosedür ( plan) geliştirilmiş miydi? Güvenli olmayan koşullar düzeltilmiş miydi? Makine ve teçhizatın bakımları düzenli olarak yapılmış mıydı? Güvenlik teftişleri yapılıyor muydu? Böyle bir kaza inceleme modeli, gerçeklere tek yönden bakma ihtimalini azaltarak kaza incelemesi yapan kişiye muhtemel tüm kaza nedenlerini ortaya çıkaran bir yol gösterici olur. Yine de sorular tam bir kontrol listesi oluşturmayıp sadece örnek olarak verilmiştir.

Bilgi nasıl toplanır? Bir iş kazasının incelenmesinde yapılacak işler basittir: Kazayı inceleyen kişiler bilgileri toplar, analiz eder, sonuçlar çıkartır ve önerilerde bulunurlar. Prosedür basit ve anlaşılması kolay gibi görünse de her bir adımda güçlükler ve hata yapılabilecek noktalar bulunmaktadır. Bir kaza incelemesinde açık fikirli olmak gereklidir. Önyargılı düşünceler yanlış yolların izlenmesine neden olup bazı gerçeklerin ortaya çıkmasına engel olabilmektedir. Bütün muhtemel kaza nedenleri dikkate alınmalıdır. Ortaya çıktığında bütün fikirleri yazmak ve bütün bilgiler toplandıktan sonra sonuçlandırmak ve karara varmak önerilen yöntemdir.

Yaralanmış işçiler kimlerdir? En önemli iş, kurtarma operasyonları, yaralının tıbbi tedavisi ve diğer yaralanmaların önlenmesidir. Görevlilerin haricinde, diğerleri bu işlere karışmamalıdırlar. Herşey kontrol altına alındığında, kaza incelemesi yapan kişiler görevlerine başlayabilir.

Fiziksel deliller nelerdir? Kaza yerinin değişikliğe uğramadan ziyaret edilmesi, bilgi toplamaya başlamadan önce kaza alanının hızlı bir şekilde gözden geçirilip incelenmesi, delillerin korunması için gerekli adımların atılması ve bütün görgü tanıklarının belirlenmesi önerilmektedir.

Fiziksel deliller nelerdir? Kaza yeri mümkünse araştırma bitene kadar muhafaza edilmelidir. Fiziksel delil, elde bulunan en tartışmasız ve şüphe götürmez bilgidir. Ayni zamanda çok çabuk değişebilir ve silinip yok edilmeye müsaittir. Bu nedenle öncelikle fiziksel deliller kayıt altına alınmalıdır.

Kazayı inceleyen kişi, iş akış şeması hakkındaki bilgisi dahilinde şu hususları kontrol etmek isteyebilir; Yaralı işçi veya işçilerin pozisyonları, Kullanılan ekipman, Kullanılan maddeler, Kullanılan güvenlik donanımları Uygun koruyucuların pozisyonu Makine kontrollerinin yapılıp yapılmadığı Makine ve teçhizat hasarı, İşyeri düzeni, Hava koşulları, Aydınlatma düzeyleri, Gürültü düzeyleri

Kaza yerinde hiçbir şeye dokunulmadan, genel olarak ya da belirli bölümlerin fotoğrafının çekilmesi yararlı olacaktır. Daha sonra bunların üzerinde yapılan dikkatli bir çalışma önceden kaçırılmış bazı durumları ve gözlemlerin ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Kaza sahnesinin önlemler alınarak skeç şeklinde tatbik ettirilmesi kazanın daha iyi anlaşılmasını sağlayarak, yazılı raporlara açıklık getirebilir. Durumun tam anlaşılabilmesi için gerekirse diyagram çizilebilir. Kırılmış alet veya makine parçaları ya da madde örnekleri , analiz için uygun uzmanlara gönderilebilir.

Görgü tanıkları kimlerdir? Bazı durumlarda incelemeyi yapacak uzman geç haberdar edildiği için kazadan hemen sonra işyerinin incelenmesi mümkün olamamıştır. Bu durumda esas bilgi kaynağı görgü tanıkları olacaktır. Kaza incelemesi yapan uzman için en güç iş, görgü tanıkları ciddi duygusal stres altında olabileceklerinden, onlarla karşılıklı görüşmedir. Görgü tanıklarıyla kazadan sonra mümkün olduğunca pratik bir görüşme yapılır. Gerçeğin ne olduğu hususunda şüpheler var ise ve iş kazasını, olayı kendi aralarında tartışma fırsatı bulurlarsa, kişisel algılamaları, ortak görüş yönünde değişebilir.

Görgü tanıkları ile toplu görüşme yapılması yerine yalnız görüşme tercih edilmelidir. Görüşmenin kazanın vuku bulduğu yerde yapılmasına karar verilebilir. Bu durum, kaza anında, ilgili kişi / kişilerin nerde olduğunun, duruş pozisyonlarının ve olayın kolayca anlaşılması açısından yararlı olacaktır. Ya da görüşmenin sessiz bir ofis ortamında yapılması tercih edilebilir. Bu karar görgü tanıklarının ruhsal durumlarına ve iş kazasının şekline bağlı olarak değişebilir.

Görgü tanığı ile görüşme nasıl yapılır? Mülakat böyle kısa bir dokümanda yer verilemeyecek kadar çok incelikleri olan bir sanattır. Ancak yapılacak ve yapılmayacak davranışların listesi verilmiştir. Bu görüşmenin amacı görgü tanığı ile anlaşabilmek ve ondan olayı anlatan kendi cümlelerini almaktır. Bir görgü tanığı ile görüşürken aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir: Üzgün olan görgü tanığını rahatlatın. Kaza incelemesinin gerçek nedeninin, kaza sırasında ne olduğu ve niçin olduğunun tespit edilmesi olduğunu vurgulayın. Görgü tanıklarının konuşmalarına izin verin ve onları dinleyin. Yapılan açıklamanın doğru olduğundan emin olun. Görgü tanığının gerçek duygularını hissetmeye çalışın. Görüşme sırasında, yalnızca kısa notlar alın.

Görgü tanığı ile görüşürken, aşağıdaki hususlar ise yapılmamalıdır: Görgü tanığını korkutmayın. Tanığın sözünü kesmeyin. Tanığı kışkırtmayın. Yönlendirici sorular sormayın. Kendi duygularınızı belli etmeyin.

Görgü tanığı konuşurken uzun notlar almayın. Basitçe evet ve hayır diye cevaplanamayan açık uçlu sorular sorun. Doğal olarak görgü tanığına sorulacak sorular her kazada değişir, ama her defasında sorulacak bazı genel sorular vardır: Kaza olduğu anda neredeydiniz? O sırada ne yapıyordunuz? Ne gördünüz ya da ne duydunuz? Kaza olduğu anda çevresel koşullar (sıcaklık, ışık, gürültü vb.) nasıldı? Yaralanan işçi o sırada ne yapıyordu? Sizin düşüncenize göre kazanın nedeni neydi? Bundan sonra benzeri kazalar nasıl önlenebilir?

İş kazasının vuku bulduğu yerin incelenmesi mümkün olmadıysa çeşitli sorular sormak, ne olduğunu anlamanın en basit yoludur. Ancak görüşmelerde yapılan açıklamaların güvenilirliğini değerlendirmek için çok dikkatli olunmalıdır. Başlangıçtaki bir kaç sorunun cevapları genellikle tanığın neler olduğunu, iyi gözlemleyip gözlemlemediğini gösterir. Olayların oluş sırasını belirlemek için bazen kullanılan diğer bir teknik ise görgü tanıklarına kaza anını canlandırmalarını istemektir. Ancak bir daha hasar ya da yaralanma olmamasına özen gösterilmelidir. Kaza geçiren işçiden yavaş hareketlerle kaza ile sonuçlanan hareketi tekrarlaması istenir.

İşyerindeki mevcut bilgi nasıl kullanılır? Gözden kaçan bazı bilgiler ve ipuçları; eğitim raporları, kabul edilmiş güvenli çalışma prosedürleri, geçmişte olan kaza raporları, bakım onarım kayıtları, teknik bilgi formları (cihazların el kitapları vb...) gibi dokümanlar arasında bulunabilir.

İş kazası analizi ve karara bağlanması nasıl yapılır? İncelemenin bu aşamasında ne olduğuna ve nasıl olduğuna dair gerçeklerin büyük bir kısmı bilinmektedir. Bu ciddi bir emek ve çaba gerektiren çalışma, kaza incelemesinin ilk yarısını oluşturur. Esas önemli olan konu, kazanın niçin olduğu, benzeri kazaların tekrarını önlemek için nelerin yapılması gerektiğidir. İncelemeyi yapan uzmandan bu tip soruların muhtemel cevaplarını bulması beklenir.

Tüm olasılıkların ve ilgili durumların göz önünde bulundurulması gereklidir. Kaza ile sonuçlanan olayların sıralamasında hala bazı boşluklar olabilir. Bilgilerdeki bu eksikliği gidermek için bazı görgü tanıklarıyla yeniden görüşme yapmak gerekebilir veya varsayımda bulunmanız gerekebilir. Bazı otoriteler varsayımın kaza incelemesinde yeri olmayacağını iddia etmektedirler. Diğer taraftan mevcut delillere dayanarak varsayımda bulunmanın soruları cevapsız bırakmaktan daha iyi olduğu düşünülmektedir.

Analiz tamamlandığında, geriye dönerek kaza anından itibaren verilen bütün kararların adım adım gözden geçirilmesi, her bir karar için muhtemel nedenlerin listelenmesi önerilmektedir. Sonuç raporunda yer alacağından bu işlem fazladan bir iş gibi düşünülmemelidir. Alınan her bir karar şunları görmek için kontrol edilmelidir; Bir delil ile destekleniyor mu ? Delil, fiziksel ya da belge niteliğinde mi veya görgü tanıklarının ifadelerine mi dayanıyor? Delil varsayımına mı dayanıyor ?

Hangi önerilerde bulunmak gereklidir ? Bir kaza inceleme raporunun en önemli bölümü, benzeri kazaların tekrarını önlemek amacıyla iyi düşünülmüş ve hazırlanmış öneriler listesidir. İşyeri organizasyonundaki genel durum ve kullanılan iş prosedürleri hakkında bilgi mevcutsa gerçekçi, uygulanabilir önerilerde bulunmanın çok zor olmayacağı düşünülmektedir. Zamandan kazanmak için sadece genel önerilerde bulunma yaklaşımından sakınılmalıdır.

Hangi önerilerde bulunmak gereklidir ? Örneğin, işyerindeki kör noktaların kazanın meydana gelmesini kolaylaştırdığına karar verildi ise, bu durumda sadece “kör noktaları yok edin” önerisi yerine; Binanın kuzey batı köşesine aynalar yerleştirilmesi (belirli bir kazaya özel) İşyerinin tamamında, gereken bütün kör noktalara aynalar yerleştirilmesi (genel olarak) gibi önerilerde bulunulmalıdır.

Önemli Bir Nokta: Hatalı olabilecek kişi ya da kişilerin kontrol altına alınması ve cezalandırılması yönünde bir tavsiyede bulunulması önerilmemektedir. Bu durum kaza incelemesinin asıl amacına uygun olmadığı gibi daha sonraki kaza incelemelerinde serbest bilgi akışını da bozabilir.

Rapor nasıl yazılır? Önceden hazırlanmış standart bir kaza inceleme raporu formu varsa, bu form kullanılmalıdır. Ancak bazı hususlara dikkat edilmesi önerilmektedir; Sorunun cevabı için kısıtlı bir yer ayrılmışsa,”gerekirse formun arka sayfasını kullanın” uyarısına rağmen genel eğilim sadece ayrılan bölümün kullanılması yönünde olur. Kaza İncelemesi Raporu’nun “Konu” bölümünde kazanın nasıl olduğu anlatılırken, okuyucuların konu hakkında hiçbirşey bilmediklerinin dikkate alınması ve olay sıralamasının yanısıra konu ile ilgili detaylı fotoğraf ve diyagramların ilave edilmesi, sadece kelimelerin kullanılmasından daha uygun olabilir.

“Tespit Edilen Hususlar” bölümünde kaza nedenleri anlatılırken esas kaza nedeni ile kazanın meydana gelmesini kolaylaştıran faktörlerin karıştırılmamasına özen gösterilmelidir. Kaza incelemesi raporuna bütün delillerin ve tanıkların ifadelerinin olduğu gibi yazılması önerilmektedir. Kararlarınızın nedenleri belirtilmeli ve bunu önerileriniz izlemelidir. Kazanın tam olarak anlaşılması için gerekli olmayan materyal (fotoğraf, diyagram, ifade) rapordan çıkarılmalıdır. İyi bir kaza inceleme raporu kısa , öz ve anlaşılabilir olmalıdır.

İnceleme, kaza nedeninin insan hatası olduğunu gösterirse ne yapılmalıdır? İşyerinde baştan sona yapılan kaza incelemesi, yönetici, formen ya da işçiler arasından bir ya da birden fazla kişinin hatalı olduğunu gösterirse, bu gerçek, rapora yazılmalıdır. Burada amaç şahısları cezalandırmak değil, duruma bir çözüm bulmaktır. Kişinin o hatayı yapmasına izin veren sistemin sorgulanması ve daha iyi bir duruma getirilmesi, daha sonra olabilecek kazaların önlenmesine katkıda bulunacaktır.

İnceleme, kaza nedeninin insan hatası olduğunu gösterirse ne yapılmalıdır? Kazaya neden olan insan hatasına dikkat çekilmesi, inceleme raporunun kalitesini azaltacak ve gerçek nedenin üzerinde odaklanılmadığı için, ileride benzer nedenlerden dolayı yeni kazalar da ortaya çıkabilecektir.