İSLAM TARİHİ.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
AÇLI SEFERLERİ Sedat ALTAŞ.
Advertisements

Dört Halife Devri (Cumhuriyet Devri)
İSLAMİYETİN DOĞUŞU VE YAYILIŞI (İslamiyet'ten Önce Arap Yarımadası) ARAB İ STAN YARIMADASI Kuzey Suriye ve Filistin Doğu Basra Körfezi Güney Umman Denizi.
9. SINIF TARİH / 03 / 2014.
Hz.Ali Dönemi ( ).
HZ. MUHAMMED VE DÖRT HALİFE DEVRİ
MISIR’DA KURULAN TÜRK DEVLETLERİ Abbasi halifelerinin merkezi otoriteyi kaybettikleri dönemde merkezden uzak eyaletlerde asayişi sağlamak için geniş yetkilerle.
Tarih bilimi araştırmayı ve öğretimi kolaylaştırmak amacıyla,
Kazanım 3 5. Görsel ve yazılı materyallerden yararlanarak İslamiyet’in ortaya çıkışı ve yayılışını inceler Türklerin İslamiyet’i kabulleri ile birlikte.
İSLAM KÜLTÜR VE UYGARLIĞI
9. SINIF TARİH DÖRT HALİFE DÖNEMİ / 03 / 2014.
İSLAMİYETİN YAYILIŞI SOSYAL B. PERFORMANS GÖREVİ
Dört Halife Devri (Cumhuriyet Devri)
ORTAÇAĞDA AVRUPA TARİHİ
TÜRK - İSLAM DEVLETLERİNDE EKONOMİ
7.  Öldürülmesi :  Mısır, Kufe ve Basralılardan oluşan isyancı bir gurup, Medine’ ye gelerek Valilerin değiştirilmesine destek olunmasını, Hz.Ali, Talha.
Ders 2 Konu: İslam Devleti’nde Yönetim Okuma: Ortaylı, 2007: 53-74
Tarafından yayınlanmaktadır.
Hz.MUHAMMED DÖNEMİ.
Sosyal Bilgiler TÜRKİYE SELÇUKLU DEVLETİ
HZ. Muhammed ve Dört Halife Devri
İLK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLERİ
ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİ VE BEYLİKLER DÖNEMİNDE KÜLTÜR VE UYGARLIK
YAVUZ SULTAN SELİM DÖNEMİ SİYASİ OLAYLARI
Abbasiler Dönemi.
9. SINIF TARİH EMEVİLER DÖNEMİ / 03 / 2014.
9. SINIF TARİH / 02 / 2014.
Hazırlayan Adı: Ercan Soyadı: Aşkan No:
KONU:DÖRT HALİFE DÖNEMİ
TÜPRAŞ 50.YIL ANADOLU LİSESİ
MUTE SEFERI
Hz. Muhammed(sav)’in Hayatı
SİYASİ ALANDA YAPILAN İNKİLAPLAR
Sosyal Bilgiler ANADOLU’DA İLK TÜRK DEVLETİ ve BEYLİKLERİ
EMEVİLER DÖNEMİ ( ).
HAÇLI SEFERLERİ.
,.
TÜRK İSLAM DEVLETLERİ ÖSS- YGS SORULARI.
Sosyal Bilgiler BEYLİKTEN DEVLETE
İSTANBUL’ UN FETHİ.
Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ
YAVUZ SULTAN SELİM DÖNEMİ
Emevi Tarihi Berat Köse.
TÜRKLERİN MÜSLÜMAN OLUŞU
Abbasi Tarihi Berat Köse.
Emevi Tarihi Berat Köse.
FatImi Tarihi Berat Köse.
4 Halife Dönemi Berat Köse.
YGS TARİH TERİMLER 2015.
TÜRK İSLÂM DEVLETLERİ Türklerin İslam'la Tanışma Süreçleri
Büyük selçuklu devletİ
Nuran BOYRAZ Tarih Öğretmeni HAÇLI SEFERLER İ (1096–1270) XI. yy.'ın sonlarından XIII. yy.'ın sonlarına kadar Hıristiyanların güçlenen Müslüman dünyasına.
İstanbul’un Fethi.
4 Halife Dönemi Yapan : Umut Yapan : Berat Yapan : Ozan Ders : Temel Dini Bilgiler Hoca : Ali Baykal Not : Dikkatli Dinleyin…
Hz. Muhammed.
TÜRK TARİHİNDE YOLCULUK / Anadolu’nun Türk Yurdu Oluşu
TÜRK TARİHİNDE YOLCULUK / OSMANLI’DA TOPLUM VE EKONOMİ
3. ÜNİTE: VAHYE DAYALI DİNLER
Türklerin Müslüman Oluşu
ÜNİTE KONULARI 1. Hz. Muhammed’in Doğduğu Ortam
Çark-ı Sosyal Oyunu Sorular Mehmet Kuraz Öğretmenimizin katkıları ile hazırlanmıştır.
Büyük Selçuklu Devleti Kaan Tuvanç 7/D 219. Kurulduğu Yer: Horasan. Kurucusu: Tuğrul Bey. * Selçuklular, Oğuzların Üçok kolunun Kınık boyundandır. * Büyük.
Bir İnsan, Tüm İnsanlık Tarihini Ne Kadar Değiştirebilir?
İçindekiler İslamiyet’ten Önce Arap Yarımadası Hz. Muhammed Dönemi
Hz. Ömer Dönemi.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Kazanım SB İslamiyet’in ortaya çıkışını ve beraberinde getirdiği değişimleri yorumlar.
1)- Bursa alındı(1326) 2)- Maltepe (Palekanon) Savaşı (1329) yapıldı. 3)- İznik ve Kocaeli fethedildi. 4)- Karesioğulları Beyliği Osmanlılara katıldı.
OSMANLI KURULUŞ.  Osmanlı Devleti’nin Doğuşu  Malazgirt Savaşı’ndan sonra birçok Türk boyu ile beraber Anadolu’ya gelen Kayılar, Türkiye  Selçuklu.
Sunum transkripti:

İSLAM TARİHİ

İslamiyetin Doğuşu Sırasında Dünyanın Genel Durumu ASYA: Asya’da varolan devletler şunlardı: Bizans İmparatorluğu Sasaniler Göktürkler Hindistan Çin Japonya

Justinyen dönemindeki en geniş sınırlar

Bizans İmparatorluğu Kavimler göçü sonrasında Roma İmparatorluğu ikiye ayrıldı.Doğu Roma İmparatorluğu, başkenti Bizans’ın adıyla anılmaya başlandı. En güçlü dönemi İmparator Justinianos (527-565) zamanında yaşandı. Hristiyanlığın Ortodoks mezhebine inanıyorlardı.

Sasaniler

Sasaniler (226-650) İran’da Part İmparatorluğu’nun zayıflamasıyla Babek tarafından kuruldu. Batı Göktürk devleti ile anlaşarak Akhunlar Devleti’ne son verdiler. İpek Yolu ticareti,Göktürkler ile aralarının açılmasına neden oldu. Göktürkler,Sasaniler’e karşı Bizans ile ittifak yaptılar. Zerdüştlük dinine inanıyorlardı. Hz.Ömer döneminde devlet,zayıflayarak yıkıldı.

Göktürkler

Göktürkler 552’de Bumin Han tarafından Orta Asya’da kuruldu. Çin’in yıkıcı faaliyetleri nedeniyle Doğu-batı olmak üzere ikiye ayrıldı. İslamiyetin doğmaya başladığı dönemde Göktürkler,Asya’da önemli bir siyasi güç olmaktan çıkmıştı. Gök tanrı dinine inanırlardı.

Hindistan Hindistan’ın sürekli istilalara açık olması,bu ülkede siyasi birliğin kurulmasını engellemiştir. Hint halkı arasında bir kaynaşmanın olmamasının en önemli nedeni Kast Sistemi’dir. En yaygın din Hinduizm idi.Budizm de Hindistan’da yayılan bir diğer dindi.

Kast Sistemi nedir?

Çin İslamiyetin doğduğu sırada Doğu ve Batı Göktürk Devletleri Çin egemenliğine girmişti. Çin,Orta Asya’da tek güç haline gelip yayılmacı bir politika izlemeye başlamıştı. Çin’de Konfüçyüsçülük, Taoizm ve Budizm dinleri yaygındı.

Japonya İslamiyetin doğduğu sırada Japonya, Çin etkisi altındaydı. Japon İmparatoru,Çince’de imparator anlamına gelen Tenno ünvanını kullanıyordu. Merkezi yönetim zayıf olduğu için derebeylik düzeni hakimdi. Budizm ve Şinto (Tanrıların Yolu) dini de halk arasında yaygın dinlerdi.

Avrupa

Avrupa: Batı Roma’nın yıkılmasından sonra yerine İspanya’da Vizigot,İtalya’da Ostrogot ve Fransa’da Frank Krallıkları kurulmuştu. Daha sonra Merovenj ve Karolenj İmparatorlukları döneminde Avrupa’da bir süre için siyasi birlik kuruldu. Avrupa’da Normanların ve Macarların saldırıları sonucu siyasi birlik bozuldu.Krallar ülkelerini koruyamaz duruma geldiler.Bunun sonucunda Feodalite (Derebeylik) denilen siyasi düzen ortaya çıktı.

Feodalite (Derebeylik) sistemi nedir?

Avrupa’da krallıkların zayıflamasıyla, büyük toprak sahiplerinin, şatolar ve kaleler yaptırarak, halkı himaye etmeye başladıkları ve halkın sınıflara ayrıldığı, eşitsizliğe dayanan bir siyasi düzendir.

Feodal düzende himaye edenlere süzeran,himaye edilen halka ise vassal denirdi.

Halk çeşitli sınıflara ayrılırdı.Bunlar: Soylular (Büyük toprak sahipleri) Rahipler: (Din adamları) Burjuvalar: (Sanat ve ticaretle uğraşıp,vergi öderlerdi.) Köylüler: (Serbest köylüler ve serflerdi. Serbest köylüler,topraklarını eker biçerler,mallarını alır,satarlardı. Serfler ise hiçbir hakka sahip değillerdi.Soyluların malı sayılırlardı.)

Afrika: Kuzey Afrika kıyıları ,Bizans İmparatorluğu sınırları içindeydi. Mısır halkı,Hristiyanlığın Arianizm mezhebini benimsemişlerdi. Habeşistan (Etiyopya)’da Aksum İmparatorluğu bulunuyordu. Hristiyanlığı benimseyerek,Mısır kilisesine bağlanmıştı.

İslamiyet’in Yayılışı

İslamiyet Öncesi Arabistan Yarımadası Arabistan,Asya’nın güney batısında dağlarla çevrili,çöllerle kaplı bir yarımadadır.Burada yaşayanlar “Sami” ırkından sayılıp “Arap” adıyla anılırlar. En önemli yerleşim merkezleri Mekke,Yesrib (Medine) ve Taif kentleridir.

İslamiyetten önce Arabistan yarımadasında büyük bir devlet kurulamamıştır. Bu durumun nedenleri neler olabilir?

Arapların kabileler halinde yaşamaları ve siyasi birlik kuramamaları Göçebe Arap kabileleri arasındaki rekabet ve kan davaları Bizans ve Sasani devletlerinin baskıları Çok çeşitli dinsel inanışların bulunması (Putperestlik, Hristiyanlık, Yahudilik )

Araplar kabileler halinde yaşarlar, göçebe hayvancılık ve ticaretle uğraşırlardı. Göçebe Araplara “Bedevi” denirdi. Arap yarımadasının tarih yönünden en önemli şehirleri Hicaz bölgesinde bulunan Mekke ve Medine’dir.

Bedeviler

Kabe

MEKKE Önemli bir ticaret merkezidir.Özellikle Hint okyanusundan gemilerle gelen ticaret kervanları Mekke üzerinden Önasya’ya ulaşırdı. Bu ticaret Arabistan dışındaki gelişmelerden haberdar olmalarına neden olmuştur. Hz.İbrahim tarafından yaptırıldığı varsayılan Kabe’nin Mekke’de bulunması kutsal şehir olmasını sağlamıştır. Arap kabileleri her yıl Mekke’ye gelir,Kabe’yi ziyaret eder, aralarındaki kan davalarını unuturlardı.Bu döneme “Haram Ayları” denirdi. Suk-u Ukaz denilen panayırlar kurulur,eğlenceler ve spor karşılaşmaları düzenlenir,şiirler okunurdu.Yapılan şiir yarışmaları Arap kültürünün yaratılmasında etkili olmuştur.

MEDİNE Mekke’den sonra Hicaz’ın en büyük şehridir. Tarım ve hayvancılık gelişmiştir. Filistin’den göç eden Yahudilerle Araplar iç içe yaşıyorlardı.

Mescid-i Nebevi

Hz.Muhammed Dönemi

Hicret Olayı: Sürekli baskı altında olan Mekkeli Müslümanların, Medineliler’in daveti üzerine 622 yılında Medine’ye göç etmelerine ‘Hicret Olayı’ denir.

Medineliler Hz.Muhammed’i ve müslümanları neden şehirlerine davet etmişlerdir?

Birlikte yaşadıkları Yahudiler’in tek tanrı inancını tanıtmaları Mekkeliler’in Medinelileri hor görmeleri Medine’deki iç karışıklıkların Hz.Muhammed’in önderliğinde çözüleceğine inanmaları

Hicretin Sonuçları Müslümanlar, Mekkeliler’in baskı ve şiddetinden kurtulmuşlardır. İslamiyet serbestçe yayılma olanağı bulmuştur. Medine şehrinin tarihi önemi artmıştır. 622 yılı Hicri takvimin başlangıç yılı olmuştur.

Bedir Savaşı(624): Nedeni: Hicret olayından sonra Mekke’de el konulan mallarına karşılık, müslümanların, Şam’dan dönen bir ticaret kervanını ele geçirmek ve Mekke ticaretine darbe vurmak istemeleri

Sonucu: Bedir kuyusu civarında yapılan savaşı müslümanlar kazanmıştır.

Önemi: Müslümanların ilk askeri zaferidir. İlk kez askerler arasında ganimet paylaştırılmıştır.Böylece savaşlarda askerlere ganimet verilmesi usul olmuştur.

Uhud Savaşı (625): Nedeni: Mekkeliler’in Bedir Savaşı yenilgisinin intikamını almak ve İslamiyeti yok etmek istemeleri.

Sonucu: Hz.Muhammed’in önerileri dinlenmemiş ve Müslümanların yenilgisiyle sonuçlanmıştır.

Önemi: Uhud Savaşı ile müslümanlar, komutanın emirlerine uymamanın ne kadar olumsuz sonuçlar doğurabileceğini öğrenmişlerdir. Mekkeliler’de müslümanları yenebilecekleri düşüncesi oluştu.

Hendek Savaşı (627): Nedeni: Mekkeliler’in,sayısı gün geçtikçe artan ve büyük güce ulaşan müslümanlara kesin darbeyi vurmak amacıyla Medine’ye saldırmaları.

Sonucu: Müslümanlığı yeni kabul eden İranlı Selman-ı Farisi’nin önerisiyle Medine’nin etrafına hendek kazılması sonucunda savaş yapılamamış,Mekkeliler isteklerine ulaşamamışlardır.

Önemi: İslamiyet Arap kabileleri arasında hızla yayılmaya başlamıştır. Mekkeliler bu olaydan sonra savunma durumuna geçmiş, saldırıya geçen taraf müslümanlar olmuştur.

Hudeybiye Barışı (628): Hz.Muhammed 628 yılında Kabe’yi ziyaret etmek amacıyla müslümanlarla birlikte Mekke’ye doğru hareket etti. Yeni bir savaşı göze alamayan Mekkeliler Hudeybiye kuyusu etrafında bir barış anlaşması yaptılar.

Anlaşmaya göre; İki taraf da on yıl süreyle birbirleriyle savaşmayacaklar, Müslümanlar o yıl Kabe’yi ziyaret etmeyecekler, ertesi yıl üç gün süreyle ziyaret edebilecekler, Mekkeli reşit olmayan bir kimse müslüman olursa,velisinin isteği üzerine geri verilecek, ancak bir müslüman Mekke’ye sığınırsa geri verilmeyecek, Hem Mekkeliler hem de Medineli müslümanlar istedikleri Arap kabilesi ile anlaşma yapabilecekler,ancak her iki taraf da kabilelere askeri yardım yapmayacaktı.

Önemi: Yapılan anlaşmayla Mekkeliler müslümanlığın siyasi varlığını tanımış oldular.

Hayber Kalesi’nin Fethi (629): Nedeni: Uhud Savaşı’ndan sonra,Medine’den çıkarılan Yahudiler’in,Medine’nin Kuzeyindeki Hayber Kalesi’ne yerleşerek, Mekkeliler’le işbirliği yapmaları ve ticareti engellemeleri

Sonucu: Medine – Şam ticaret yolu güvence altına alınmış oldu. Yahudi sorunu çözümlenmiş oldu. İslamiyetin yayılması hızlanmıştır.

Mute Savaşı (629): Nedeni: Bizans egemenliğindeki Gassaniler’in, bir müslüman keşif kolunu pusuya düşürmeleri.

Sonucu: Müslümanlar,Mute’de Bizanslılar ve Gassaniler ile yaptıkları savaşta yenilgiye uğradılar.

Önemi: Müslümanlar ile Bizanslılar arasında yapılan ilk savaş olması bakımından önemlidir.

Mekke’nin Fethi (630): Nedeni: Mekkeliler’in kendi koruması altında olan kabilelere askeri yardımda bulunarak barışı bozmaları, Mekke’nin putperestlerin elinden alınarak,İslamiyet’in yayılmasının sağlanması

Sonucu: Mekke çatışmasız olarak ele geçirilmiştir. Kabe putlardan temizlenmiştir.

Önemi: İslamiyet büyük bir hızla Arabistan yarımadasına yayılmaya devam etmiş,müslümanların ekonomik gücü artmıştır.

Huneyn Savaşı (630): Nedeni: Putperestlerin Mekke’yi tekrar ele geçirerek putların kırılmalarını önlemek istemeleri.

Sonucu: Putperestler ağır yenilgiye uğramıştır.

Önemi: İslamiyet’in karşılaştığı ilk büyük tehlike ortadan kalkmıştır. Mekke’nin fethinden sonra İslamiyet’in karşılaştığı ilk büyük tehlike ortadan kalkmıştır.

Taif Seferi (630): Nedeni: Hz.Muhammed’in Huneyn Savaşı’nda, putperestlerin yanında savaşan Taiflileri yenilgiye uğratarak, Taif şehrini ele geçirmek istemesi.

Sonucu: Taif’in çok dağlık bir bölge olması ve Taifliler’in kenti çok iyi savunmaları nedeniyle başarı sağlanamamıştır.

Tebük Seferi (631): Nedeni: Bizans’ın Arabistan üzerine yapacağı bir saldırı söylentisi.

Sonucu: Bizans İmparatoru Heraklius’un Arabistan’a üzerine yürüdüğü haberi duyulunca Hz.Muhammed ordusuyla Suriye’ye doğru hareket etmiş,Tebük’e geldiğinde haberin asılsız olduğu anlaşılmıştır.

Önemi: Tebük yolu üzerindeki kaleler alınmıştır. Bizans’a bağlı olan Gassaniler müslüman olmuştur. Tebük Seferi Hz.Muhammed’in son seferidir.

Hz.Muhammed’in Ölümü ve İslam tarihindeki yeri: Hz.Muhammed 632 yılında büyük bir toplulukla Medine’den Mekke’ye gelerek Kabe’yi ziyaret etmiş ve Veda Hutbesi olarak bilinen son konuşmasını müslümanlara yapmıştır.632 yılında vefat etmiştir.

İslamiyet’i yayarak Arabistan’da ilk kez siyasi birliği sağlamıştır. Müslümanlığı yaymak ve savaşa katılanların ekonomik durumunu düzeltmek,askerleri teşvik etmek için savaşta elde edilen ganimetin 4/5’inin savaşa katılanlar arasında paylaştırılması usulünü ilk kez uygulamıştır.(Bedir Savaşı)

Kutsal Emanetler

Hz.Muhammed’in kılıcının kabzası

Hırka-yı Şerif’in Saklandığı Sandık

Hz.Muhammed’in ayak izi

Kabe’nin eski kapısı

Hz.Muhammed’in yalancı peygamperlere gönderdiği mektup

Dört Halife Dönemi

Halife ne demektir?

Hz.Muhammed’den sonra gelen,onun gibi din ve devlet adamı, İslam aleminin baş imamı ve baş komutanı olan kişiye halife, bu dini kuruma da halifelik denir.

Hz.Muhammed’in ölümünden sonra müslümanların başına sırasıyla; Hz.Ebubekir Hz.Ömer Hz.Osman Hz.Ali geçmiştir.

Bu döneme İslam tarihinde neden “Cumhuriyet Dönemi” denilmiştir?

Halifeler seçimle işbaşına geldikleri için bu dönem “Cumhuriyet Devri” olarak adlandırılır.

Hz. Ebubekir Dönemi (632 - 634)

Yalancı peygamberler sorunu çözüldü. Dönemin Özellikleri ve Olayları Yalancı peygamberler sorunu çözüldü. İslamiyet’ten dönen ve zekat vermek istemeyen Arap kabilelerini itaat altına almıştır. Kur’an-ı Kerim ilk kez kitap haline getirilmiştir. İlk kez Arabistan dışında fetihlere girişilmiştir. Arapların Suriye’ye egemen olmaya başlaması Bizans’ı endişelendirdi.Bizans ile ilk kez Ecnadeyn Savaşı yapıldı. Böylece müslümanlar Suriye’ye doğru ilerlemeye başladı.

Devrin Önemi: Hz.Ebubekir ,İslamiyet’i tehlikeye düşürecek,belki de dağılmasına neden olacak olayları kökünden çözümlemiştir.

Hz. Ömer Dönemi (634 - 644)

Devrin Özellikleri ve Olayları Arabistan Yarımadası dışında büyük fetihler yapılmış,İslamiyet hızla yayılmaya başlamıştır. Yermük Savaşı (636) Bizans ile yapılmış,Şam ele geçirilmiştir. Kudüs kuşatılmış,halk teslim olmuştur.

Kadisiye Savaşı (636) ile Sasaniler yenilgiye uğratılarak Irak ele geçirildi. Nihavend Savaşı (642) ile Sasaniler’in başkenti Medain ele geçirildi.İran ve Azerbaycan’ın fethi tamamlandı. Mısır fethedilerek, Fustat şehri kuruldu. Bingazi ve Trablusgarp çevresi ele geçirildi. Böylece ülke sınırları doğuda Horasan’a,batıda Libya’ya,kuzeyde Kafkasya’ya kadar genişledi.

Hz.Ömer dönemi,devletin örgütlenme dönemi olarak bilinmektedir. İlk kez adliye örgütü kuruldu. Mahkemeler açılarak,kadılar tayin edildi. Fethedilen yerler illere ayrılarak, doğrudan halifeye bağlı valiler atandı. İlk kez devlet hazinesi (Beyt’ül- mal) oluşturuldu. Hicri takvim düzenlendi.

Devrin Önemi: İslamiyetin Arabistan yarımadası dışında yayılmaya başladığı dönemdir. İslam devletinin teşkilatlandığı dönemdir.

Hz. Osman Dönemi (644 - 656)

Devrin Özellikleri ve Olayları Hz.Osman’ın üst makamlara kendi soyundan olan Emeviler’i getirmesi huzursuzluklara neden olmuştur. Kuzey Afrika’da Tunus fethedilmiştir. Suriye valisi Muaviye büyük bir donanma kurarak Kıbrıs’ı fethetmiştir.

Kur’an-ı Kerim çoğaltılarak İslam merkezlerine gönderilmiştir. Harzem, Horasan ve Ceyhun nehrine kadar olan topraklar alınmış, Türklerle Araplar arasındaki ilk savaşlar başlamıştır.(Hazarlar)

Devrin Önemi: Müslümanlar arasında ilk ayrılıkların başladığı dönemdir. Kur’an-ı Kerim’in yok olması önlenerek,bugüne kadar tam ve doğru olarak ulaşması sağlanmıştır.

Kur’an-Kerim’in bilinen en eski kopyası

Hz. Ali Dönemi (656 - 661)

Devrin Özellikleri ve Olayları Hz.Osman’ın öldürülmesinde Hz.Ali’nin ilgisi olduğu gerekçesiyle Hz.Ali’nin halifeliğine Hz.Muhammed’in yakınları karşı çıktılar.

Cemel Savaşı (Deve Olayı): Nedeni: Hz.Ali’ye karşı olan Hz.Ayşe’nin ve bir grup müslümanın, Basra’ya giderek kuvvet toplaması.

Sonucu: Savaş Hz.Ayşe’nin bindiği devenin etrafında olduğu için bu savaşa Cemel Vakası (Deve olayı) adı verildi.Yapılan savaşı Hz.Ali taraftarları kazanmıştır. Hz.Ayşe, Medine’ye gönderildi. Bu olaydan sonra Hz.Ali,devletin merkezini Irak’ın Kufe kenti yaptı.

Sıffın Savaşı (657): Nedeni: Şam Valisi Muaviye’nin Hz.Ali’nin halifeliğini kabul etmeyerek ordu toplaması.

Önemi: Müslümanlar arasında olan ilk büyük savaştır.

Hakemler Olayı : Halifelik sorununu çözmek amacıyla seçilen hakemler,uzun görüşmelerden sonra Hz.Ali ve Muaviye’nin halife olamayacaklarına karar verdiler.Fakat Muaviye’nin hakemi,karara uymayarak Muaviye’yi halife ilan etti.Böylece İslam dünyasında ilk büyük ayrılıklar başladı.

Önemi: Bu olaydan sonra İslam dünyası düşünce ve siyasi bakımdan üç değişik gruba ayrıldı: Hz.Ali taraftarları Muaviye yanlıları (Emeviler) Hariciler (Hz.Ali ve Muaviye’yi desteklemeyenler)

İslam dünyasında ilk mezhep ayrılıkları başlamıştır.

Sonucu: Yapılan savaş sonuçsuz kalmış, halifelik sorununu çözmek için hakemlere başvurulmuştur.

Dört Halife Döneminin İslam Tarihindeki Önemi: İslam Devleti’nin örgütlenme dönemidir. İslamiyet Arabistan yarımadası dışında da yayılmaya başlamıştır. Bu dönemde Kur’an-Kerim’in kitap haline getirilerek,çoğaltılması yok olmasını engellemiştir.

EMEVİLER DÖNEMİ (661-750)

Emeviler

Muaviye Dönemi (661-750) Kendisinden sonra oğlu Yezid’i veliaht olarak ilan ederek, halifeliğin babadan oğula geçen bir saltanat şekline dönüşmesine neden olmuştur. Donanmaya önem verilerek,ilk kez İstanbul müslümanlar tarafından kuşatılmış,ancak alınamamıştır.

Önemi: Yezit Dönemi (680-683) Kerbela Olayı (680) : Hz.Ali’nin oğlu Hüseyin’in halifeliği ele geçirmesini önlemek amacıyla Yezit’in orduları tarafından Kerbela’da katledildiği olaydır. Önemi: İslamiyet’te mezhep ayrılığı kesinleşmiştir.

Abdülmelik Dönemi (685 – 705) Fas ve Cezayir fethedildi. Yezit’in ölümüyle başlayan karışıklıklara son verdi. Horasan ve Anadolu üzerine ordular gönderdi.

Velid Dönemi Emevi ordularının Avrupa’da fetihlere başladığı dönemdir. 711 yılında Tarık Bin Ziyad ,İspanya’ya çıkarak Vizigotları yenilgiye uğrattı.Emevi orduları kısa sürede İspanya’yı ele geçirdi. İspanya’ya Endülüs adı verildi.

Puvatya Savaşı (732): Nedeni: Emeviler’in İspanya’dan Fransa’ya geçerek,Avrupa’da fetihler yaparak, İslamiyet’i yaymak istemeleri.

Sonucu: Avrupa krallıkları birleşerek İslam ordularını yenilgiye uğratmışlar ve İslam orduları İspanya’ya geri çekilmiştir.

Önemi: Puvatya Savaşı İslamiyet’in batıdaki ilerlemesinin son sınırını çizmiştir.

Emevi Devleti kısa süreli bir devlet olmuştur Emevi Devleti kısa süreli bir devlet olmuştur.Bu durumun nedenleri neler olabilir?

Emeviler’in kısa zamanda yıkılmasının nedenleri: Arap milliyetçiliği politikası izlemeleri Arap olmayan müslümanlara değer vermemeleri Hz.Ali yanlılarının yönetimi ele geçirme çabaları Önemli görevlere Emevi soyundan olanları getirmeleri Hz.Muhammed’in amcası Abbas’ın soyundan gelenlerin Emeviler’e karşı olmaları Fetihlerin durması

745 yılında Horasan’da Ebu Müslim’in Emeviler’e karşı başlattığı ayaklanma kısa sürede gelişti.Sonunda Ebu Müslim, Abbasioğulları’ndan Ebul Abbas Abdullah’ı halife ilan etti.(750) Son Emevi halifesi Mervan,Abbasi taraftarları ile yaptığı savaşta yenildi .

Emeviler Döneminde Türk-Arap İlişkileri Hz.Osman zamanında müslümanların Horasan ve Harzem’i ele geçirdikleri sırada,Göktürk Devleti yıkılmış ve yerine Türgiş Devleti kurulmuştu. Türklerle Araplar arasında ilk büyük savaşlar Emeviler döneminde başladı.

Araplar ,Ceyhun ırmağını aşıp Maveraünnehir’e girdiler Araplar ,Ceyhun ırmağını aşıp Maveraünnehir’e girdiler.Araplar Türk illerinde yaşayan halka sert ve acımasız davrandılar. Bu sırada Türgişler’in başında bulunan Su-lu Han,karşı saldırıya geçerek Türk kentlerini geri aldı. Onun ölümünden sonra Araplar Maveraünnehir’i ele geçirdiler.

Endülüs Emevi Devleti (756-1031) Abbasiler’den kaçan bir kısım Emevi Kuzey Afrika’ya ,oradan da İspanya’ya geçerek başkenti “Kurtuba” olan Endülüs Emevi Devleti’ni kurdular. İspanya’da kültür ve uygarlık alanında çok önemli katkıları olmuştur. Hristiyanların saldırıları sonucu parçalandı ve yerinde küçük devletler kuruldu.

Endülüs Emevileri’nden sonra kurulan en önemli devlet Beni Ahmer Devleti olmuştur.250 yıldan fazla yaşamış bir devlettir. 16.yy’da Kastilya kraliçesi İsabella ile Aragon kralı Ferdinand’ın evlenmesiyle İspanya birliği kurulmuştur.1492’de Başkent Gırnata’nın İspanya kralına teslim olmasıyla Beni Ahmer Devleti sona erdi.

Endülüs Emevileri’ne ait su kemeri

El- Hamra Sarayı

El-Hamra Sarayı’ndan bir görünüş

ABBASİLER DÖNEMİ (750-1258)

Emeviler bir Arap devleti özelliği gösterirken,Abbasiler bir İslam devleti olmuştur. Abbasiler’in ilk büyük halifesi Ebu Cafer Mansur olmuştur. Bu dönemde büyük bir kültür hareketi başlatıldı.Eski Yunan eserleri Arapça’ya çevrildi. Bağdat şehri kurularak,başkent yapıldı.

İranlı yöneticiler bu dönemde yüksek görevlere getirildiler İranlı yöneticiler bu dönemde yüksek görevlere getirildiler.İran etkisiyle yeni kurumlar oluşturuldu.Bunlardan en önemlisi vezirlik kurumudur.

Abbasilerin en parlak dönemi halife Harun Reşit zamanıdır. Bu dönemde Bizans üzerine yapılan seferlere önem verildi. Türkler İslam devletinde önemli görevler almaya başladılar. Bizans sınırındaki kentler( Antakya, Maraş,Tarsus,Adana,Malatya) “avasım” adı verilen bir eyalet olarak birleştirildi.Bu savunma şehrine Türkler yerleştirildi.

Harun Reşit’in çocukları Emin,Memun ve Mutasım dönemlerinde bilim,kültür ve sanat alanında büyük gelişmeler oldu. Mutasım,Türklerin diğer uluslarla karışmasını ve savaşçı özelliklerinin kaybolmasını önlemek amacıyla Bağdat yakınlarındaki Samarra kentini kurarak onları yerleştirdi. Harun Reşit ve oğullarından sonra zayıflamaya başlayan Abbasileri ayakta tutan en büyük güç Türkler olmuştur.

Samarra Camii

El Askari Camii

9.yy’dan sonra tümüyle parçalanan Abbasi Devleti’nin yerine bazı devletler kuruldu. Bunlara Tavaif-i Mülk denirdi.Bu devletler: Kuzey Afrika ve Mısır’da : İdrisoğulları,Tolunoğulları,Ihşidiler,Fatimiler Irak,İran ve Horasan’da: Saffariler,Samanoğulları,Büveyhoğulları

945 yılında Bağdat’ı ele geçiren Büveyhoğulları,Abbasi halifesini baskı altına aldılar. 1055’te Bağdat’a giren Selçuklu hükümdarı Tuğrul Bey,halifeyi Büveyhoğulları’nın baskısından kurtardı.

Böylece İslam dünyasının siyasi liderliği Selçuklular’a geçmiş oldu Böylece İslam dünyasının siyasi liderliği Selçuklular’a geçmiş oldu.Halife sadece dinsel başkan olarak kaldı.

1258 yılında Moğollar’ın istilası sırasında Abbasi Devleti tamamen yıkılmıştır. Moğol katliamından kurtulup Mısır’a sığınan Abbasi soyundan Mustansır,Memlük Sultanı Baybars tarafından halife ilan edilmiştir. Halifelik,Yavuz Sultan Selim’in 1517’de Mısır’ı ele geçirmesiyle Osmanlı padişahlarına geçmiştir.

İslam Kültür ve Uygarlığı

Genel Özellikleri İslam kültür ve uygarlığının temeli Kur’an-ı Kerim’dir. İslam kültür ve uygarlığı yalnız Arap toplumunun değil,diğer müslüman toplulukların birlikte yarattıkları ortak eserdir.Özellikle Türklerin bu uygarlığın gelişiminde çok büyük katkıları olmuştur.

İslam uygarlığının doğuşunda ve yükselişinde en çok eski Yunan ve Hellenistik uygarlığı eserlerinden yararlanılmıştır. İslam uygarlığı Ortaçağ boyunca batı toplumlarını etkilemiş, bu durum Rönesans hareketlerinin başlamasında etkenlerden biri olmuştur.

Devlet Yönetimi Hicret Olayı ile Medine’de İslam devletinin temelleri atılmıştır. Hz.Muhammed,İslam devletinin yöneticisi,başkomutanı,başhakimi ve başimamı olmuştur.

Dört halife döneminde; halifeler seçimle işbaşına gelmiştir. Fetihlerin artması ve toprakların genişlemesi sonucunda Hz.Ömer döneminde devlet teşkilatlanması tamamlanmıştır. Fethedilen topraklar idari yönden illere ayrıldı.Doğrudan halifeye bağlı valiler atandı.

Fetihlerle birlikte devletin gelirleri artınca bir hazineye gereksinim duyuldu.Bu amaçla,Hz.Ömer ilk devlet hazinesi olan Beytü’l-mal’ı kurdu ve başına hazinedar ünvanıyla bir görevli atadı. İlk adli teşkilat kurulmuş, mahkemelere kadılar tayin edilmiştir.

Emeviler döneminde; halifelik babadan oğula geçen bir saltanat şekline dönüşmüştür. Devlet merkezi Şam olmuştur. Ülke sınırları çok genişlemiş,ülke yönetim açısından “Amillik” adı verilen büyük eyaletlere ayrılmıştır. Posta örgütü kurulmuştur.

Abbasiler döneminde; başkent Bağdat’a taşınmıştır. Halifeye devlet işlerinde yardımcı olmak üzere vezirlik makamı kuruldu. Devlet işleri divan denilen bir mecliste görüşülmeye başlandı. Devlet işlerinin görüşüldüğü ayrı divanlar vardı.

Bu divanlar şunlardı: Divanü’l-ceyş: Askerlik işleriyle ilgilenirdi. Divanü’l-mezalim: Kadılardan ve devlet görevlilerinden şikayetçi olanların davalarına bakılırdı. Divanü’l-darp: Devletin para basma işlerini yürütürdü. Divanü’l-berid: Posta işlerine bakardı.

Ordu Hz.Muhammed döneminde düzenli bir ordu yoktu. Savaşta kazanılan taşınır mallara ganimet denir.Ganimetin 1/5’i devlete,geri kalanı askerlere ayrılırdı.

İlk düzenli ordu Hz.Ömer döneminde oluşturuldu. Askeri ve idari bir kurum olarak Ikta sistemi düzenlendi.

Ikta sistemi nedir?

Devlete ait toprakların gelirlerinin,hizmet ve maaşlarına karşılık olmak üzere asker ve sivil yöneticilere verilmesidir.

Emeviler ve Abbasiler döneminde ordu daha da büyüdü ve güçlendi. Abbasiler döneminde Türklerden oluşan ordular kuruldu. Ordu komutanlıklarına çoğunlukla Türkler getirildi.

İlk İslam donanması, Hz.Osman zamanında Şam valisi Muaviye tarafından kuruldu. Emeviler zamanında Suriye, Mısır ve Kuzey Afrika’da üç büyük donanma bulunuyordu. Donanma komutanına Emirü’l-ma denirdi.

Mısır tarzında yapılmış bir Arap yelkenlisi

Din ve İnanış İslamiyet,müslümanların bir inanç sistemi olmasının yanında,sosyal yaşamı düzenleyen bir hukuk sistemi getirmişti. Zamanla, Kur’ an ve hadislerle çözülmesi mümkün olmayan sorunların çözümünde İcma ve kıyas yollarına başvurulmaya başlandı.

İcma: Kur’an ve sünnette açık bir kuralın bulunmaması durumunda, İslam hukuku bilginlerinin bir sorun konusunda görüş birliğine varmalarıdır. Kıyas:Bir olayla ilgili olarak Kur’an ve sünnette açıkça belirlenmiş olan yargıdan hareketle,buna benzeyen bir başka olayda da aynı yargıya varmaktır.

Devletin sınırlarının genişlemesi sonucu farklı kültürlere sahip topluluklar yer almaya başladılar. İslamiyetin yorumlanmasında ortaya çıkan farklı düşünce ve görüşler, zamanla çeşitli mezheplerin ortaya çıkmasına neden oldu.

Sosyal ve Ekonomik Yaşam İslamiyet,bütün müslümanları eşit ve kardeş kabul etmesine rağmen, Emeviler döneminde Araplar, diğer müslümanlardan üstün görülmüş, Arap olmayan müslümanlara Mevali (köle) denirdi.

Mevali uygulamasının Emevi devleti üzerindeki etkisi ne olmuştur?

Emevilerin kısa sürede yıkılmasında en önemli nedenlerden biri olmuştur.

Toplumda diğer bir sosyal sınıf Zımmiler (gayrimüslimler) idi. Gayrimüslimler kendilerini korumasına karşı devlete cizye denilen bir vergi öderlerdi. Abbasiler’in yönetime gemesiyle, mevalinin durumu değişti. Müslüman olmak koşuluyla her milletten kişiler,önemli görevlere gelmeye başladılar.

Ekonomik yaşamda tarım önemli yer tutmuyordu Ekonomik yaşamda tarım önemli yer tutmuyordu.Fetihler sonrasında tarım gelişti. Abbasiler döneminde tarımın gelişmesi için sulamaya önem verildi.Buğday, arpa, pirinç en çok yetiştirilen ürünler oldu.

Hayvancılık önemli bir gelir kaynağı idi.Arabistan’da deve,at; İran’da koyun, keçi ve deve; Türkistan’da koyun,sığır,deve ve at yetiştiriliyordu. Sanayi ilk zamanlar tarıma dayanıyordu.Yün pamuk,keten, ipek gibi dokuma sanayi hammaddeleri oldukça boldu.

Horasan ve Maveraünnehir’de halı; Irak,Mısır ve İspanya’da pamuklu dokuma sanayi gelişmişti. Kuyumculuk, seramik, cam ve şeker sanayi de gelişmişti. Abbasiler döneminde kağıt sanayi de gelişmişti.Çin dışında ilk kez,751 yılında yapılan Talas Savaşı’ndan sonra Semerkant’ta gerçekleştirildi. Harun Reşit zamanında Bağdat’ta bir kağıt fabrikası açıldı.

İslam Devleti’nin toprakları İpek ve Baharat Yolları üzerinde bulunuyordu.Ticareti geliştirmek için yollar üzerinde kuyular açıldı ve kervansaraylar yapıldı. Ticaretin gelişmesiyle ,büyük kentlerde bankacılık sistemi ortaya çıktı.

Önceleri İran,Mısır,Bizans gibi devletlerin paralarını kullanan Araplar ilk kez Emeviler döneminde I.Abdülmelik zamanında üzeri Arapça yazılı altın ve gümüş paralar bastırılmıştır. Altın paraya dinar, gümüş paraya dirhem denirdi.

Emeviler dönemine ait gümüş paralar

Abbasiler döneminde ekonomik yaşam gelişme gösterdi Abbasiler döneminde ekonomik yaşam gelişme gösterdi.Devletin tüm gelirleri Beytü’l-mal denilen devlet hazinesinde toplanırdı.

Devletin başlıca gelir kaynakları şunlardı: Öşür:Müslümanlardan alınan toprak vergisi Haraç ve Cizye: Müslüman olmayanlardan alınan toprak vergisine haraç,askerlik karşılığı gayrimüslim erkeklerden alınan vergiye de cizye denirdi.

Zekat:Müslümanlardan mallarının kırkta birinin alınıp fakirlere verilmesidir. Ganimet:Savaşlarda elde edilen ganimetin beşte biri hazineye aitti. Gümrük,maden,orman ve tuzlalardan alınan vergiler. Yabancı devletlerin gönderdikleri vergi ve hediyeler

Yazı,Dil ve Edebiyat Sami dilerinden olan Arapça, İslamiyet’in yayılmasıyla İslam dünyasında önem kazandı. Emeviler döneminde Arapça resmi dil olarak kabul edildi. Zamanla gelişerek bilim ve kültür dili durumuna geldi.

İslamiyet öncesi Araplar arasında sözlü edebiyat türü olan şiir geleneği yaygındı. Emeviler döneminde Hz.Muhammed’in yaşamını anlatan eserler yazılmaya başlandı.Bu durum İslam tarihçiliğinin de başlangıcını oluşturur.

Bu dönemde yetişen şairlerden Cemil, ilk Leyla ve Mecnun mesnevisini yazdı. 10.yy’da El-Cahşiyari Binbir Gece Masalları’nı oluşturdu. Abbasiler döneminde İran, Yunan, Helen ve Hint eserleri Arapça’ya çevrildi.

Bilim ve Sanat Bilim: İslam dünyasında bilim alanında gelişme ,özellikle fen,tıp ve felsefede olmuştur. Abbasiler döneminde tıp,astronomi, fizik,kimya,matematik ve mantık gibi bilimlerde çeviriler yapıldı. Bağdat ve Kurtuba kentleri,dünyanın önemli bilim merkezleri durumuna geldi.

İslam dünyasında bilimin gelişmesinde Türklerin de önemli katkıları oldu.Farabi,İbni Sina ve Biruni gibi bilim adamları bütün dünyada ün sahibi oldular.

MÜSLÜMAN BİLİM ADAMLARINDAN BAZILARI 1) İbnü'n-Nefis 2) Sabit bin Kurra 3) İbn-i Sina 4) el-Kindi 5) Ebu'l Kasım Zehravi 6) Muhammed Ebu Bekir Zekeriya Razi 7) Ali Kuşçu 8) Battani

Müslüman Bilim Adamlarının Çalışmalarından Örnekler 1) El-Haskafi tarafından tasarlanmış olan ve değişen su seviyesini ölçmekte kullanılan alet. 2) Müslüman bilim adamlarının Güneş ve Ay tutulmalarını hesaplamak için kullandıkları çizimler. 3) İbn-i Sina'nın çalışmalarını not aldığı defteri, Şam Milli Müzesi'nde bulunmaktadır. 4) Müslüman tıp adamları tarafından tasarlanan, kan basıncını ölçmek için kullanılan alet. 5) Gözün anatomisi üzerine yapılan bu çalışma el-Mutadibih'e aittir.

Bilgi seviyesi oldukça yüksek olan Müslüman tıp adamlarının çalışmaları, Avrupa'nın dört bir yanında temel başvuru kaynağı olarak kullanıldı. Altta Müslüman bilim adamlarının kırık-çıkık tedavisinde kullandıkları yöntemleri gösteren şema yer almaktadır. Sol üstte ve altında Müslüman tıp adamlarının insanın anatomisi üzerine yaptıkları ve sindirim ve dolaşım sistemini gösteren çizimler görülmektedir.

İslam kültür ve uygarlığında bilimler,genel olarak iki gruba ayrılır: İslami Bilimler: Tefsir: Kur’an ayetlerini yorumlamaktır. Hadis: Peygamberin çeşitli konulardaki sözleri ve yaptığı işlerdir

Fıkıh:İslam hukukudur,temeli Kur’an ve hadislerdir. Kelam:İslam felsefesidir.İmanın esaslarını ortaya koyan ve savunan bilim dalıdır. Pozitif Bilimler: Tıp,matematik,kimya,felsefe ve astronomi gibi bilimlerdir.

Eğitim –Öğretim: Eğitim öğretim alanında ilk gelişmeler Abbasiler döenminde başladı. Halife Memun döneminde Bağdat’ta Beytü’l-Hikme (Bilgelik Evi) kurulmuştur.Burası,kütüphanesi ve rasathanesi ile büyük bir kültür merkezi idi.

İslam dünyasında ilk büyük medreseyi Türkler açtı İslam dünyasında ilk büyük medreseyi Türkler açtı.Alparslan’ın emriyle vezir Nizamülmülk tarafından Bağdat’ta bir medrese kuruldu.(Nizamiye Medresesi) Endülüs Emevi Devleti’nde eğitim ve öğretim oldukça ileriydi. Kordoba Medresesi en büyük medreseleridir.

Sanat: İslam uygarlığı mimari,süsleme, seramik,dokuma ve çinicilik alanlarında büyük gelişme göstermiştir. İslam sanatı,zaman içinde Bizans,İran ve Türk sanatının etkisine kalmıştır.

İslam mimarisi ilk kez Emeviler döneminde büyük gelişme göstermiştir. Bu dönemde en önemli eserler Kudüs’te yaptırılmış olan Kubbet’üs-Sahra ve Mescid-iAksa ile Şam’daki Ümeyye Camileridir.

Kubbet-üs Sahra

Mescid-i Aksa

Mescid-i Aksa ve Kubbet-üs Sahra

Şam Ümeyye Camii

Abbasiler döneminde, İslam mimarisi İran sanatından etkilendi Abbasiler döneminde, İslam mimarisi İran sanatından etkilendi.Türklerin devlet hizmetine girmesiyle,İslam sanatında Türk etkisi görülmeye başlandı. Tolunoğlu Ahmet Camii, bu etkinin yansıması olmuştur.

Tolunoğlu Ahmet Camii

İspanya’da Endülüs Emevileri’nin yaptıkları Kurtuba Camii ve Gırnata’daki Elhamra Sarayı, İslam mimarisinin en güzel örnekleridir.

El-Hamra Sarayı

Müslümanlar tarafından Granada'da inşa ettirilen El-Hamra Sarayı, Endülüs'ün en ünlü eserlerindendir.

Kurtuba Ulu Camii

Kurtuba Ulu Camii

İslam inancına göre resim ve heykelcilik günah sayıldığından “hat sanatı” gelişmiş,bunların yanı sıra oymacılık,kakmacılık,minyatür denilen süsleme sanatları gelişmiştir.

Hat sanatından örnekler

İslam Sanatından Örnekler

Müslümanlar mimarinin yanında giyim kalitesi ve zevki açısından da dünyanın en ilerisiydiler. Müslümanların tekstil tezgahlarında, o güne kadar görülmemiş güzellikte kumaşlar üretiliyordu. Avrupalıların giysileri, İslam dünyasının ürünleri karşısında çok sönük kalıyordu. Bu nedenle Müslümanlar tarafından yapılan giysi ve kumaşlar, Avrupalılar arasında en büyük lüks ve statü sembolüydü.

Abbasi süsleme sanatı Hakan-Halife Sarayı

Samarra-Evler Samarra-Evler