Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Yardımcısı Cevdet CEYLAN Demografik Gerçekler Temelinde Sosyal Güvenlik Sisteminin Değerlendirilmesi Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Yardımcısı Cevdet CEYLAN
Sosyal güvenlik sisteminin ülkedeki tüm vatandaşlara yaşamları boyunca ve ölümlerinden sonra da geride bıraktıkları hak sahiplerine hizmet verebilmesi için aktüeryal ve mali sürdürülebilirliğinin korunabilmesi hayatidir. Demografik değişimler sosyal güvenlik alanındaki politikalarda belirleyici rol oynamaktadır. OECD ülkelerinin birçoğunda; Emeklilik yaşı yükseltilmiştir. Çalışmayı özendirici uygulamalar hayata geçirilmiştir. Aylık ve sosyal yardımların hesaplanma formüllerinde değişikliklere gidilmiştir. Parametrik reformların yanında fonlu sisteme geçmek gibi yapısal reform seçenekleri denenmiştir.
Reform öncesİ ve sonrasI ülkelerİn ortalama Emeklİlİk YaşlarI Tabloda 2060 yılında ülkelerin reform öncesi ve sonrası emeklilik yaşları verilmektedir. Görüldüğü üzere reform öncesinde ülkemizde diğer ülkelere kıyasla oldukça düşük yaşta emekliliğe imkan bulunmaktadır. Reform ile birlikte kademeli bir geçiş öngörülmesi nedeniyle erken yaşta emeklilik uygulamaları 2040’lı yıllara kadar devam edecektir. Ülkemizde mevcutta emeklilik yaşı 52 iken ancak 2040’lı yılların sonlarında yaş şartı kadın ve erkek için 65 olacaktır. Kaynak: Ageing Report, 2015
YÜKSEK Genç Bağımlılık Oranı DÜŞÜK Yaşlı Bağımlılık Oranı Ülke Nüfus (Bin kişi) Genç Bağımlılık Oranı (%) Yaşlı Bağımlılık Oranı (%) Toplam Bağımlılık Oranı (%) İtalya 60.802 21 35 56 Almanya 81.413 20 32 52 Finlandiya 5.482 26 58 Portekiz 10.349 22 54 İsveç 9.799 28 60 Fransa 66.808 30 31 61 Danimarka 5.676 Avusturya 8.611 49 Belçika 11.286 İspanya 46.418 50 B.Krallık 65.138 Hollanda 16.937 25 53 İsviçre 8.287 27 Çek Cumh. 10.551 Macaristan 9.845 48 Norveç 5.196 Polonya 37.999 43 Türkiye*TÜİK 79.815 12 47 YÜKSEK Genç Bağımlılık Oranı DÜŞÜK Yaşlı Bağımlılık Oranı Bağımlılık oranları sistemin potansiyel aktif pasif kompozisyonu ile ilgili bilgi vermektedir. Üretken nüfus ile üretken olmayan nüfus kıyaslanmaktadır. Yıllar itibariyle 65yaş üstü nüfusun arttığı ve genç nüfusun azaldığı görülmektedir. GBO=(0-14 yaş/15-64 yaş) YBO=(65+/15-64 yaş) TBO=(GBO+YBO) Kaynak: World development ındicators , THE WORLD BANK,2016
Sosyal güvenlik açısından genç bağımlılık oranın yüksek olması uzun dönemde çalışan nüfusun artacağına işaret emektedir. İş piyasasına girecek gençlerimiz ile sosyal güvenlik sistemimizi sürdürebilirken, yaşlı nüfusumuza yaptığımız harcamalar belirli bir seviyede kalacaktır. Uzun vadede genç bağımlılık oranın azalması, yaşlı bağımlılık oranının ise artması beklenmektedir.
YILLAR İTİBARİYLE NÜFUS Yıllar 2016 2020 2030 2040 2050 2060 2075 Toplam Nüfus 79.815 82.077 88.428 92.258 93.476 92.717 89.172 Nüfus (Bin Kişi) 0-14 18.926 18.191 17.259 16.122 14.695 13.717 13.921 15-64 54.238 56.016 59.635 60.893 59.299 56.749 51.471 65+ 6.651 7.873 11.527 15.245 19.484 22.252 24.676 Oranlar GBO 35% 32% 29% 26% 25% 24% 27% YBO 12% 14% 19% 33% 39% 48% TBO 47% 52% 58% 63% 75% 65+/ Toplam Nüfus 8% 10% 13% 17% 21% 28% Kaynak: TUİK, Baz Senaryo 2016 yılı genç bağımlılık oranı %35, yaşlı bağımlılık oranı %12 ve toplam bağımlılık oranı %47 olarak gerçekleşmiştir. Toplam ve yaşlı bağımlılık oranı giderek artarken, genç bağımlılık oranı önce düşüşe geçmekte ancak 2075 yılına doğru hafif bir yükselişe geçmektedir.
2016 2030 Yıllar itibarıyla 0-14 yaş aralığındaki nüfusun toplam nüfus içerisindeki payının azaldığı, 65+ yaş grubunun payının ise arttığı görülmektedir. Söz konusu bu durum sosyal güvenlik açısından değerlendirildiğinde; genç nüfustaki azalmanın prim gelirlerini azaltacağı, artan yaşlı nüfusla birlikte emekli aylığı ödemelerini ise artıracağı hususu önem taşımaktadır. 2050 2075 Yıllar itibariyle; 1.Geniş tabana sahip nüfus piramitlerinden yani doğurganlık oranlarının yüksek olduğu bir dönemden; dar tabana sahip nüfus piramitlerine yani doğurganlığın düşük olduğu bir döneme gidildiği görülmektedir. Bu süreçte nüfusun yaş kompozisyonunda, genç nüfus nispeti azalmaktadır. Şöyle ki; 15 yaş altı nüfusun toplam nüfus içindeki payı 2016 yılında %24 iken bu oranın azalarak 2075 yılında %16 olarak gerçekleşeceği öngörülmektedir. 2.İlerleyen yaşlara doğru hızlı daralmalar gösteren, ölümlülük seviyesinin nispeten yüksek olduğu nüfus piramitlerinden; daha yavaş daralmaların gözlendiği piramitlere yani düşük ölümlülük seviyesinin olduğu bir döneme gidildiği görülmektedir. Bu süreçte; orta yaş ve yaşlı nüfus toplamda daha fazla yer edinmektedir. 65 yaş üstü nüfusun toplam nüfus içindeki payı 2016 yılında %8 iken bu oranın artarak 2075 yılında %28 olarak gerçekleşmesi öngörülmektedir. 3.Dolayısıyla, Türkiye şu anda genç bir nüfus yapısına sahiptir. Ancak, nüfusun hızla yaşlanacağı dikkat çekmektedir.
YAŞLILIK AYLIĞI ALAN SİGORTALILAR (MİLYON KİŞİ)
EMEKLİ AYLIĞI İKAME ORANLARI ÜLKELER BRÜT İKAME ORANI (%) Türkiye 75,7 Hollanda 90,5 Avusturya 78,1 İspanya 82,1 Portekiz 73,8 İtalya 69,5 Fransa 55,4 İsrail 57,6 Çek Cumhuriyeti 49,0 Finlandiya 55,8 Yunanistan 46,2 Polonya 43,1 Almanya 37,5 Kore 39,3 Kanada 32,6 İngiltere 29,7 Meksika 24,6 İkame oranları Emekli Aylığı-Ücret İlişkisini ifade etmekte olup 2016 yılında işe başlayıp emeklilik yaşına kadar çalışan bir sigortalının son aldığı ücretin bağlanan emekli aylığına oranını ifade etmektedir. Türkiye %75 seviyesinde gerçekleşmiştir. İkame oranının yüksek oluşu, emekli aylıklarının kişinin çalışma hayatındaki kazancını önemli derecede ikame ettiğini göstermektedir.
KAMU EMEKLİLİK HARCAMALARI/GSYİH ve 65 YAŞ VE ÜSTÜ NÜFUSUN TOPLAM NÜFUSA ORANI Türkiye genç bir ülke olmasına rağmen diğer ülkeler ile kıyaslandığında yüksek emeklilik harcamaları bulunmaktadır. İki çubuk grafik arasındaki farkın en az olduğu ülke Türkiye’dir. Kaynak: OECD, Pensions at a Glance, 2015
*** 5 PUAN PRİM İNDİRİMİ İLE BU ORAN %15’E DÜŞMEKTEDİR. YAŞLILIK, MALULİYET ve ÖLÜM AYLIĞI PRİM ORANI *** 5 PUAN PRİM İNDİRİMİ İLE BU ORAN %15’E DÜŞMEKTEDİR.
Sosyal Güvenlik Kurumunun Bütçesi, SGK MALİ YAPISI MİLYON TL 2014 2015 2016 2017 Gerçekleşme Yıl Sonu Tahmini GELİRLER 184.329 220.102 255.880 290.266 Prim Gelirleri 135.239 159.480 184.446 209.410 Devlet Katkısı 30.512 37.526 46.457 51.418 Diğer Gelirler 18.578 23.096 24.977 29.438 GİDERLER 204.400 231.546 276.536 311.711 Emekli Aylıkları 134.392 151.990 185.158 212.885 Sağlık Giderleri 54.603 59.411 68.048 77.120 Diğer Giderler 15.406 20.145 23.330 21.707 BÜTÇE TRANSFERİ 77.336 79.039 108.073 127.554 AÇIK -20.071 -11.444 -20.656 -21.445 Sosyal Güvenlik Kurumunun Bütçesi, Merkezi Yönetim Bütçesinin yaklaşık %47 büyüklüğündedir.
TÜRKİYE GERÇEĞİ… Sosyal Güvenlik Reformu ile sistemin kapsamı genişletilmiş, hizmette kalite arttırılmış ve sistemin sürdürülebilirliğini sağlayıcı yönde adımlar atılmıştır. Genel sağlık sigortası ile nüfusun tamamı kapsama alınmıştır. Kayıt dışı istihdamı önlemek adına çalışmalar devam etmektedir (Ağustos: %35,1). Nüfusumuz genç olmasına karşın yaşlı nüfusun oranı hızlı bir şekilde artmaktadır. Kuruma yüksek yükümlülük getiren genç emekliler bulunmaktadır. Emeklilik reformları ile öngörülen kademeli geçiş beklenen ömürdeki artış ile birlikte değerlendirildiğinde emekli giderlerindeki düşüşler sınırlı kalmaktadır. 2030’lu yılların sonlarına kadar demografik açıdan önemli bir fırsat dönemi olması nedeni ile bu fırsatın ekonomik fırsata da çevrilmesi önem taşımaktadır.
DEĞERLENDİRMELER Sosyal Güvenlik Sistemi primli bir sistemdir. Aktif işgücü politikaları, istihdam dostu büyüme ve nesiller arası adaleti ve gelecek nesillerin refahını önceliklendiren sosyal güvenlik politikalarının tercih edilmesi, sistemin sürdürülebilirliği için hayatidir. Emeklilerin refah düzeyinin artırılmasını sağlamak için ikinci sütun emeklilik programlarının veya diğer türev mekanizmaların faaliyete geçirilmesi gerekmektedir. Sağlık hizmetlerinin sunumunda maliyet etkili yöntemler tercih edilmelidir. Koruyucu sağlık hizmetlerine yönelik tedbirlerin alınması sağlık harcamalarını azaltabilecektir. Sağlık hizmet sunumuna ilişkin suistimalleri önleyecek tedbirler önemlidir.
DEĞERLENDİRMELER Prim ödeme alışkanlığının arttırılması ve sosyal güvenlik bilincinin geliştirilmesi gerekmektedir. Sosyal güvenlik alanında dünyada değişen şartlar ve gelişen standartlar yakından takip edilmeli, ülke şartları göz önünde tutularak değerlendirilmelidir. Bürokratik ve israfı arttırıcı işlemlerden uzak durulmalıdır.
TEŞEKKÜRLER