Ruhsal özelliklerimiz dini inanç ve davranışlarımızda önemli bir rol oynar. Din insan ve doğanın uyumunu korumak için insana inanç ve ibadet olarak bazı vazifeler yükler.
Akıllı bir insan önce kendi hayatını doğru bir biçimde gözden geçirir.
Psikoloji,insanının insanla, toplumsal çevreyle,doğayla ilişkilerini, çevresine uyum faaliyetlerini inceleyen bilim dalıdır. Psikoloji temeline dayanan bir din eğitimi istenilen başarıya ulaşacaktır.
İnanan, ibadet eden,bu alanlarda yüksek bir davranış içinde bulunanlarla, sade ve sessiz bir dini faaliyet içinde bulunan insanları ve içinde bulundukları manevi durumları ancak psikoloji ışığında anlamak mümkündür.
Yalnız din duygusudur ki hayat, hakikat,güzellik ile iyiliğin insanlar tarafından tecrübe edilmesine ortam hazırlar. (M.Şekip Tunç)
Bedensel gelişim ile kişilik gelişimi arasındaki önemli ilişkileri dikkate almadan yapılacak bir din eğitimi hem başarısız olacak hem de zararlı sonuçlar ortaya çıkaracaktır.
Din eğitiminin temel hedefi,yetişmekte olan nesillere ruh ve beden gelişimini dikkate alarak,onların duygu,zihin ve heyecan dinamizmini bozmadan,tutarlı,şuurlu bir mümin ve başarılı bir genç olarak topluma katılmasını sağlamaktır.
İnsan bazı idealler uğruna ömrünü severek harcadığına göre insanlara çocukluk çağından itibaren öyle hedefler göstermeliyiz ki gerçekten bir ömre değsin.
İbadet,dua, takva, vecd gibi konular öncelikle psikoloji metotlarıyla anlaşılmalıdır. Hangi yaşlarda, hangi ortamda dini bilgilerin nasıl verileceği bilinmelidir.
3-4 yaşındaki çocuğun ruhsal ve bedensel gelişmesi, dikkat süresi bilinmeden ona dini eğitim vermek yerinde olmayacaktır.