Çalışma ve Ekonomik Yaşam GİDDENS - SOSYOLOJİ
GİRİŞ Bu bölüm, modern toplumda çalışmanın gelişmesini incelemekte ve modern ekonomilerin yapısına bakmaktadır. Bununla birlikte, “çalışma” terimini kullandığımızda bundan gerçekte ne anladığımıza yakından bakmamız gerekiyor.
Çalışma nedir? Karşılığı ödenen ve ödenmeyen çalışma Genellikle çalışmayı, “çalışma dışı kalma” kavramının düşündürdüğü gibi, ücret karşılığı bir işe sahip olmak diye düşünme eğilimindeyiz, ne ki bu, çok yalın bir görüştür. Karşılığı ödenmeyen işgücü pek çok kişinin kendi yaşamında büyük bir yer tutar. Pek çok iş türü, karşılığı ödenen nitelikteki yerleşik kategorilere uyum göstermez.
Biçimsel olmayan ekonomi terimi, düzenli istihdam alanı dışında yapılan, kimi zaman sağlanan hizmetler karşılığında elde edilen nakit parayı içerse de, aynı zamanda malların ya da hizmetlerin doğrudan değiş tokuşuna dayanan işlemlere göndermede bulunmaktadır.
Karşılığı ödensin ya da ödenmesin, çalışmayı, zihinsel ve fiziksel çabanın harcanmasını gerektiren, insan gereksinmelerini karşılayan mal ve hizmetlerin üretimini temel alan ödevlerin yerine getirilmesi diye tanımlayabiliriz.
Bir meslek ya da iş, düzenli bir ücret ya da maaş karşılığı gerçekleştirilen çalışmadır. Bütün kültürlerde, çalışma, ekonominin temelidir. Ekonomik sistem, mal ve hizmetlerin üretimi ve bölüşümünü düzenleyen kurumlardan oluşur.
Çalışmanın toplumsal düzenlenmesi Modern toplumlarda ekonomik sistemin en ayırdedici özelliklerden birisi son derece karmaşık bir işbölümünün bulunuyor olmasıdır: Çalışma, insanların uzmanlaştığı çok fazla sayıda mesleklere bölünmüş durumdadır.
Modern toplumların önemli bir özelliklerinden birisi, ekonomik olarak karşılıklı bağımlılıktaki çok büyük artıştır. Hepimiz, yaşamımızı sürdürmek için gerekli olan ürün ve hizmetler bakımından, devasa sayıdaki –bugünlerde bütün dünyaya yayılmış olan- öteki çalışanlara bağımlıyız.
İlk sosyologlar, işbölümünün potansiyel sonuçları –hem bireysel çalışanlar hem de bir bütün olarak toplum bakımından- hakkında çok fazla yazmışlardır: - Karl Marx, modern sanayinin gelişiminin pek çok kişinin çalışmasını sıkıcı, ilginç olmayan biçimlere indirgeyeceği konusunda spekülasyon yapan ilk yazarlardan birisidir. Marx’a göre, işbölümü insanları yaptıkları işten yabancılaştıracaktır.
Emile Durkheim işbölümü hakkında, potansiyel olarak zararlı etkilerini kabul ediyor olsa da, daha iyimser bir bakış açısına sahiptir. Durkheim’a göre, rollerdeki uzmanlaşma, topluluklar içindeki toplumsal dayanışmayı arttıracaktır.
Taylorizm ve fordizm Modern iktisadın kurucularından birisi olan Adam Smith, iki yüzyıl önce, işbölümünün sağladığı üstünlükleri, artan işgücü verimliliği bakımından tanımlıyordu. Smith’in en ünlü yapıtı, Ulusların Zenginliği , bir topluiğne fabrikasındaki işbölümünün betimlemesi ile başlar.
Frederick Winslow Taylor’un “bilimsel yönetim” dediği yaklaşım, sanayi süreçlerinin, onları zamanlaması ve düzenlemesi tam olarak yapabilecek biçimde yalın işlemlere bölebilmek için ayrıntılı bir incelemesine dayanıyordu.
Taylorizmin ilkeleri, sanayici Henry Ford tarafından benimsenmiştir Taylorizmin ilkeleri, sanayici Henry Ford tarafından benimsenmiştir. Ford işlemlerin hızlı, kesin ve yalın bir biçimde yapılması için tasarlanmış alet ve makinaların kullanıldığı, ilk araba fabrikasını 1908’de Michigan, Highland Park’ta, yalnızca bir tek ürün –Ford T Modeli üretmek için kurmuştu.
Henry Ford’un en önemli yeniliklerinden birisi, montaj hattı idi. Ford, kitlesel üretimin kitlesel pazarları gerektirdiğini ilk farkdenlerden birisiydi. Fordizm, kitlesel pazara bağlanmış olan kitlesel bir üretim sistemini anlatmak için kullanılan bir addır.
Taylorizm ve Fordizmin sınırları Fordizm ve Taylorizm sanayi sosyologlarının düşük güven sistemleri dediği niteliktedir. İşler yöneticiler tarafından belirlenir ve makinaların kontrolüne bırakılırlar. Çalışma ödevlerini yerine getirenler yakından izlenir ve onlara pek az eylem özerkliği verilir.
Buna karşın bir yüksek güven sistemi, işçilerin genel kurallar çerçevesinde kendi çalışmalarının hızını ve hatta içeriğini denetlemesine izin veren bir sistemdir.
Post-Fordizm Son yirmi otuz yıldır, esnek uygulamalar, ürün geliştirmesi, ürün teknikleri, yönetim tarzı, çalışma ortamı, çalışanların katılımı ve pazarlama konuları da içlerinde olmak üzere bir dizi alanda geçerli hale gelmiştir.
Grup üretimi, sorun çözme takımları, çoklu ödevler ve özgül piyasalar, değişen koşullar altında kendini yeniden yapılandırmaya çalışan şirketlerin benimsediği kimi stratejilerden bir bölümü.
Grup üretimi Grup üretimi montaj hatları yerine işbirliğine dayanan çalışma grupları kimi zaman, çalışmanın yeniden düzenlenmesi olarak otomasyonla birarada kullanılmaktadır.
Grup üretimine bir örnek, düzenli olarak biraraya gelerek üretimdeki sorunları inceleyen ve çözen beş ile yirmi işçiden oluşan kalite çemberleridir
Esnek üretim ve müşteriye uygunluğun kitleleşmesi: Son birkaç yıl içerisinde dünya çapındaki üretim süreçlerinde ortaya çıkan önemli değişmelerden birisi, bilgisayar destekli tasarım ve esnek üretim olmuştur.
Küresel üretim Sanayi üretimindeki değişmeler, yalnızca ürünlerin nasıl üretileceğini değil, aynı zamanda, ürünlerin nerede üretileceğidir.
Mesleki yapıdaki bugünkü eğilimler Bütün sanayileşmiş ülkelerdeki mesleki yapı, yirminci yüzyılın başından bu yana oldukça büyük değişmeler göstermiştir.
Bilgi ekonomisi Bir bilgi ekonomisi, işgücünün büyük bir bölümünün maddi malların üretim ya da dağıtımında değil, onların tasarlanması, geliştirilmesi, teknolojisi, pazarlanması, satış ve hizmeti gibi konularında çalıştığı bir ekonomidir. Bu çalışanlar, bilgi işçileri olarak adlandırılmaktadır.
Çok-niteliklilik Post-Fordist yorumcularının inançlarından biri de, yeni çalışma biçimlerinin çalışanlara, tek bir işi sürekli olarak yerine getirmek yerine değişik işlere girişecek kendi niteliklerinin kapsamını genişleteceklerdir.
Grup üretimi ve takım çalışması, daha geniş bir sorumluluklar kümesini yerine getirebilecek “çok-nitelikli” bir işgücü yaratır diye görülmektedir.
İşte yetiştirilme Çok-niteliklilik, çalışanın yetiştirilmesi ve yeniden eğitimi ile yakından bağlantılıdır. Şirketler, teknoloji ve piyasa istekleri değiştikçe, pahalı danışmanlar getirmek ya da varolan kadroyu yeni çalışanlarla değiştirmek yerine kendi çalışanlarını yeniden eğitmektedirler.
Ev ödevi verme Ev ödevi, çalışanlara sorumluluklarının bir bölümünü ya da hepsini evden, internete bağlı bilgisayar aracılığıyla yürütebilmelerine olanak vermektedir.
Yaşam boyu kariyerin sonu ve portföy işçisinin ortaya çıkışı. Küresel ekonominin etkisi ve daha “esnek” bir işgücü isteğinin ışığında, kimi sosyologlar ve iktisatçılar gelecekte giderek daha fazla insanın portföy işçisi olacağını ileri sürmektedirler.
Bu işçiler, iş yaşamları boyunca birkaç iş ya da iş türü arasında hareket etmelerini sağlayan bir “nitelik portföyüne” –bir dizi farklı iş becerisi ile tavsiyesi- sahip olacaklardır.
İş güvensizliği, işsizlik ve çalışmanın toplumsal önemi Yeni çalışma biçimleri pek çok kişi için heyecan verici fırsatlar sunsa da, kendisini yoldan çıkmış bir dünyada yakalanmış gibi hissedenlerin yaşadığı türden derin belirsizlikler de yaratabilir.
Çalışmanın toplumsal anlamı Çalışmanın toplumsal nitelikleri 1. Para : Bir ücret ya da maaş, pek çok insan için gereksinimlerini karşılamalarını sağlayacak temel bir kaynaktır. Bir gelir sahibi olmadan, gündelik yaşama ayak uydurmaya ilişkin kaygılar artar.
2. Etkinlik düzeyi : Çalışma çokluk, beceri ve yeteneklerin elde edilmesi ve kullanılması için bir temel sağlar. Çalışmanın rutin olduğu bir durumda bile çalışmak,bir kişinin içinde enerjilerini kullanabileceği, yapısal bir çevre sağlar. O olmadan, bu tür beceri ve yetenekleri kullanma fırsatları azalabilir
3. Değişiklik : Çalışma, ev içi ortamına alternatif olan bağlamlara erişimi sağlar. Çalışma ortamı içinde, işler görece sıkıcı olsa bile, insanlar ev işlerinden farklı bir iş yapmaktan hoşnut olabilirler.
4. Zamansal yapı : Düzenli istihdam edilen için gün, genellikle işin ritmine göre düzenlenmektedir. Bu kimi zaman baskıcı nitelikte olabilirse de, günlük etkinliklerde bir yön duygusu sağlar. İş dışında olanlar çokluk, sıkılmayı önemli bir sorun olarak görürler ve zamana karşı bir hoşnutsuzluk geliştirirler.
5. Toplumsal temaslar : Çalışma ortamı genellikle arkadaşlık ve ötekilerle paylaşılan etkinliklere katılma fırsatı sağlar. Çalışma ortamından ayrılan bir insanın olası arkadaş ve tanıdık çevresinin küçülmesi olasıdır.
6. Kişisel kimlik : Çalışmaya genellikle, sunduğu istikrarlı toplumsal kimlik yüzünden değer verilir. Özellikle erkekler için, kendine güven çokluk, evin maddi varoluşuna yapılan ekonomik katkılara bağlıdır.
İş güvencesizliğinde artış Çoğu araştırmacı, iş güvensizliğinin yeni bir olgu olmadığı konusunda anlaşma içindedir. Anlaşmazlık, son yıllarda bunun ne ölçüye kadar ağırlaştığı ve daha da önemlisi, çalışan nüfusun hangi bölümlerinin en fazla iş güvensizliği yaşadığı noktasında ortaya çıkmaktadır.
“Güvencesiz orta”: iş güvencesizliği abartılı mı? Şirket elegeçirmeleri ve işten çıkarmalar, bankacılık ve finans sektörünü etkiledi; bilgi çağının yayılması, bilgisayar teknolojisini kullanan sistemlerin uygulanmaya konmasıyla, çok memurun işini yitirmesine yol açtı.
İş güvensizliğinin zarar verici etkileri Güvencesizlik çalışmanın dönüşümü ile bu dönüşümün çalışanın sağlığı ile kişisel yaşamı üzerindeki etkileri hakkındaki kaygılarını da içermektedir.
İşsizlik İşsizlik oranları, son otuz yılda önemli ölçüde dalgalanmalar göstermiştir.
İşsizliğin çözümlenmesi İşsizlik kolayca tanımlanamamaktadır. Anlamı “çalışma dışında kalmak”tır. Ne ki burada “çalışma” ve “tanınan bir meslekte çalışma” anlamındadır.
Uluslararası İş Örgütü (ILO) ‘nun işsizlik ölçüsü bir işten yoksun olan, iki haftadan beri bir işe başlamak için hazır olan ve geçmiş ay içinde bir iş arama çabası gösteren kişileri kapsamaktadır.
Pek çok iktisatçı bu standart işsizlik oranının başka iki ölçü ile desteklenmesini önermektedirler “Cesareti kırılmış” olan işçiler, iş sahibi olmak istemelerine rağmen bir iş bulmaktan umutlarını kestikleri için iş aramayı bırakanlar “Gayriiradi yarı zamanlı” işçiler ise, istemlerine rağmen tam zamanlı bir iş bulamayan kişilerdir.
Genel işsizlik istatistiklerinde de iki “ayrı” tür işsizlik içerilmekte: “geçici işsizlik” olarak anılan friksiyonel işsizlik: iş değiştirme, mezuniyet ya da sağlık sorunları sonrası iş arama, iş piyasasına kısa süreli girip çıkma. “Yapısal işsizlik”: ekonomiden kaynaklanan işsizlikler.