Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu TİSK - HBÖ Çalışma Grubu Türkiye'de Hayat Boyu Öğrenmenin Geliştirilmesi Projesi Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu TİSK - HBÖ Çalışma Grubu Şanlıurfa - 29.2.2012
Türkiye’de HBÖ’nin Geliştirilmesi Projesi Hayat boyu öğrenme sistemine yön veren ana ilkeler kapsamında verilen yanıtlar sonucunda ortaya çıkan HBÖ Tanımı: “Hayat Boyu Öğrenme, okul öncesi dönemden başlayıp bireylerin bilgi ve becerilerini geliştirerek sosyal yaşamı ve istihdamı destekleyen, mesleki rehberlik ve yönlendirmeye olanak sağlayan, fırsat eşitliğini gözeten, uluslararası hareketliliği kolaylaştıran, enformel öğrenmeyi de kapsayan belgelendirmeye dayalı, kolay erişilebilir, sürdürülebilir, her aşaması kalite güvencesinde olan, esnek bir sistemdir.” 2
“Hayat boyu öğrenme” sisteminin ana bileşenleri Birey Aile Eğitim Kurumları (MEB, Üniversiteler, YÖK-SEM, ÇSGB-İŞKUR, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, yerel yönetimler, eğitim vakıfları İşçi, işveren ve memur sendika ve konfederasyonları vb. Belgelendirme ve Kalite Güvence Kurumları (MYK, İŞKUR, TÜRKAK vb.) Mesleki rehberlik ve yönlendirme Fiziksel altyapı ve donanım Eğitimciler Eğitim programları Finansman Planlama, İzleme ve Değerlendirme Özel sektör (işletmeler, işveren örgütleri v.b.) Tanıtım (PR çalışması) 3
Mevcut politika ve mevzuatın, hayat boyu öğrenmeyi etkileyecek ve önemli ölçüde adem-i merkeziyetçilik sağlayacak şekilde değiştirilmesi 1.1. HBÖ eğitim faaliyetlerine ilişkin yeterince kamu finansmanı sağlanmaması Toplumdaki tüm bireylerin eğitim düzeylerini geliştirmesine, çalışanların istihdam edilebilirliklerinin artmasına, sosyal yaşama entegre olmasına katkı sağlayan, hayat boyu öğrenim süreçlerinin devlet tarafından desteklenmesi gerekmektedir. Bu nedenle; Avrupa Ülkelerinde olduğu gibi hayat boyu öğrenmeyi geliştirmek amacıyla, bireylere ve işyeri eğitimleri düzenlemesi için işverenlere yönelik mali teşvikler uygulanmalıdır. Çalışanlar için “eğitim senetleri (kuponları)” benzeri teşvik sistemi uygulanmalıdır. Avrupa’da örnekleri olan bu uygulama MEB aracılığıyla gerçekleştirilmelidir. 4
1.2. Özel sektör işletmelerinin HBÖ hizmetleri sunmasının karlı olmaması Özel sektör işletmelerinin HBÖ eğitimi vermeleri teşvik edilmemektedir. Bu nedenle Ülkemizde mesleki eğitim ağırlıklı olarak kamu kurumları tarafından verilmekte ve özel sektör bu sürece yeterince dahil olamamaktadır. İşletmelerin HBÖ ye daha fazla yatırım yapmalarının sağlanması için yeni teşvik yöntemleri geliştirilmeli ve uygulanmalıdır. Devlet tarafından eğitim kuponları, vergi ve sigorta primi indirimleri, kredi avantajları, arsa, bina ve donanım tahsisi v.b teşvikler sağlanmalıdır. 5
2.1. Bireylerin informal öğrenmelerinin belgelendirilmemesi Önceki öğrenmelerin geçerliliğinin onaylanması, dikey ve yatay hareketlilik ve yeterliliklerin karşılıklı tanınmasının sağlanması için Ulusal Yeterlilik Sistemi’nin (UYS) geliştirilmesi 2.1. Bireylerin informal öğrenmelerinin belgelendirilmemesi Bireylerin eğitim kurumları dışında kazandığı bilgi ve becerilerin (enformel öğrenmenin) belgelendirilmemesi, istihdam edilebilirliklerini azaltmakta, işverenlerin uygun işe uygun çalışan bulmalarını zorlaştırmaktadır. Mevcut çalışanların yasal olarak işe uygunluğunun belgelendirilmesinde (örneğin ağır ve tehlikeli işlerde çalışanlar...) sorunlar yaşanmaktadır. Ulusal Yeterlilikler Sistemi çalışmalarının kapsamı daha fazla mesleği içerecek şekilde genişletilmeli ve çalışmalar hızlandırılmalıdır. Enformel öğrenmenin belgelendirilmesinde, uygulama kısmının ağırlıklandırıldığı bir sınav sistemi geliştirilmeli; özel sektör ya da temsilci kuruluşlar tarafından oluşturulacak Mesleki Yeterlilik Sınav ve Belgelendirme Merkezleri yetkilendirilmelidir. 6
2.2. Belgelendirme ve Kalite Güvence süreçlerinin yetersizliği Belgelendirme ve Kalite Güvence süreçleri aşırı bürokrasi ve yetersiz insan kaynakları nedeniyle, yavaş işlemektedir. Çeşitli eğitim kurumları tarafından düzenlenen eğitimlerde standart sağlanamamakta ve verilen belgelerin ulusal ve uluslararası tanınırlılığı yetersiz olmaktadır. Bu nedenle; TÜRKAK’ın akreditasyon belgelerinin geçerliliğinin uluslararası kapsamı genişletilmelidir. Belgelendirme ve kalite güvence süreçleri hızlandırılmalıdır. Eğitim kurumları tarafından düzenlenen eğitimlerin standardize edilmesi için kurumlar arası kalite güvencesi sağlanmalıdır.
2.3. Eğitim programları hazırlanırken özel sektörle işbirliğinin zayıf olması Eğitim programları özel sektörün ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanmamakta ve özel sektör tarafından hazırlanan eğitim programlarının onaylama süreci yavaş olmaktadır. Bu nedenle; Eğitim programları, Resmi Gazete’de yayınlanan meslek standartlarına ve yeterliliklerine uygun olarak hazırlanmalıdır. Eğitim programları meslek standartlarına uygun şekilde hazırlanırken sektör temsilcileri ile işbirliği yapılmalıdır. Özel sektör tarafından hazırlanan eğitim programlarının Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’ndaki onaylanma süreci hızlandırılmalıdır. Özel sektör tarafından hazırlanan eğitim programları, MEB tarafından ilgili özel sektör temsilcilerinin de yer aldığı bir komisyon tarafından onaylanmalıdır.
3. Ulusal seviyede ve İl seviyesinde HBÖ sisteminin yapısına dair öneriler 3.1. İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurullarının etkin olmaması Yerel düzeyde mesleki eğitim ve istihdam ihtiyaçlarının belirlenmesinde önemli işlevi olması gereken İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulları etkin biçimde çalışmamaktadır. Kurullarda kararlar, işgücü piyasası ihtiyaç analizleri ve bilimsel metotlar kullanılarak yapılacak çalışmalara dayalı olarak alınmalıdır. İşgücü piyasası ihtiyaç analizleri iyileştirilmelidir. Analizler İŞKUR-TÜİK işbirliği ile yapılmalı, her ilde aynı metodoloji kullanılmalıdır.
3.2. Mesleki Rehberlik ve Yönlendirme hizmetlerinin yetersiz olması İşgücü arz ve talep dengesinin sağlanması için kişilerin bilgi ve becerilerini ve işgücü piyasası ihtiyaçlarını dikkate alan Mesleki Rehberlik ve Yönlendirme hizmetleri yeterince verilmemektedir. Ayrıca, Mesleki Rehberlik ve Yönlendirme hizmetlerinin yürütülmesinde yeterli sayıda ve donanımlı destek elemanı bulunmamaktadır. Bu nedenle; Mesleki Rehberlik ve Yönlendirme hizmetleri işgücü piyasası ihtiyaç analizlerine dayandırılmalıdır. MEB ve İŞKUR bünyesinde sunulan mesleki rehberlik ve yönlendirme hizmetlerine ilişkin görev tanımları netleştirilmeli ve bu konuda koordineli çalışmaları sağlanmalıdır. Eğitimcilerin güncel eğitim metodlarını yeterince kullanmalarının sağlanması için uluslararası projelerden ve “eğitim kuponları”ndan faydalanmaları sağlanmalıdır.
3.3. HBÖ farkındalığının yetersiz olması HBÖ konusunda toplumun farkındalık düzeyi düşüktür. Bu nedenle; HBÖ kavramı, fırsatları ve kazanımlarının faydası hakkında toplumun farkındalığı sosyal, yazılı ve görsel medya aracılığıyla artırılmalıdır. HBÖ kavramı, fırsatları ve kazanımlarının faydası hakkında toplumun farkındalığı Mesleki Rehberlik ve Yönlendirme hizmetleri ile desteklenerek artırılmalıdır.
4. Özel sektörün HBÖ fırsatları sunulmasına katılımı 4.1 Özel sektörün HBÖ hizmeti sunabilmesi için yeterli teşvik olmaması Ülkemizde HBÖ kapsamında eğitim hizmetleri sunmak için gerekli fiziksel altyapı ve donanımın maliyeti yüksektir. Özel eğitim kurumları ve işletmelerin HBÖ kapsamında mesleki eğitim merkezleri açmasını özendirecek, kolaylaştıracak yasal ve idari tedbirler alınmalıdır. İşletmelerin HBÖ ye daha fazla yatırım yapmalarının sağlanması için Devlet tarafından; Eğitim kuponları, Vergi ve sigorta primi indirimleri, Kredi avantajları, Arsa, bina ve donanım tahsisi v.b teşvikler sağlanmalıdır. Kamuda görevli eğitimcilerin özel sektörle yaptıkları çalışmalar karşılığı aldıkları ücret koşulları iyileştirilmelidir. Kamu fiziksel altyapı donanımının özel sektör tarafından kullanımına imkan sağlanmalıdır. (Yaz dönemi, sömestr tatili, akşam saatleri, haftasonu gibi atıl dönemlerde)