15.03.2010
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla MÜŞRİKLERLE İLİŞKİLER UHUD SAVAŞI
UHUD 5 km
UHUD UHUD Okçular Tepesi
UHUD UHUD Okçular Tepesi
UHUD UHUD UHUD UHUD UHUD Okçular Tepesi Okçular Tepesi Okçular Tepesi
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Bedir Savaşı'nda yakınlarını kaybeden Mekke müşrikleri Ebû Süfyan’a gelerek kervandan elde edilen kârın Hz. Muhammed (s.a.s.)'den ve Müslümanlardan intikam almak için asker temininde harcanmasını teklif ettiler. Ebû Süfyan da asıl öç almak isteyenin kendisi olduğunu; oğlu Hanzala ve kabilesinin ileri gelenlerinin Bedir’de öldürüldüğünü ifade ederek bu teklifi kabule hazır olduğunu bildirdi.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Onlar Bedir'in intikamının yanında Suriye kervan yolunu tehdit altından kurtarmak da istiyorlardı. Çünkü geçimlerini ticaretle sağlayan Mekkeliler için Suriye’ye giden kervan yolunun güvenliği çok önemli idi.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Kureyş müşrikleri sadece kendi mensuplarından oluşan orduyla Müslümanlara Bedir'de yenilmişlerdi. O nedenle, Bedir savaşına sebep olan kervandan elde edilen kârı Müslümanlara karşı asker toplamak için harcamaya, bu yolla asker sayısını artırmaya karar verdiler.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Dört kişilik bir heyeti Mekke çevresindeki Sakîf, Kinâne ve diğer Arap kabilelerinden asker toplamak üzere görevlendirdiler. Sonunda iki bini ücretli asker olmak üzere toplam üç bin kişilik kuvvetle Ebû Süfyan'ın komutasında Medine'ye doğru hareket ettiler. Orduda iki yüz at ve atlı (veya yedi) yüz zırhlı asker ve üç bin de deve vardı.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Mekke’de oturan Hz. Abbas Kureyş'in savaş hazırlıklarını, asker ve hayvan sayısını, silah durumunu bir mektupla Hz. Peygamber’e bildirdi. Kureyş'in Benî Nevfel kolundan Cübeyr b. Mut’im, kölesi Vahşî b. Harb’e, Bedir’de öldürülen amcası Tuayme b. Adiy’e karşılık Hz. Hamza’yı öldürdüğü takdirde hürriyetini bağışlayacağına dair söz verdi.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) On beş kadar kadınla birlikte orduya katılan Ebû Süfyan’ın karısı Hind de, şayet Bedir’de babasını öldüren Hamza’nın cesedini eline geçirebilirse ciğerini ağzında çiğneyeceğine dair yemin etti.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Öte yandan Hz. Abbas’tan haber gelir gelmez Hz. Peygamber Mekke’den hareket eden ordu hakkında bilgi toplamak üzere Fedâle’nin oğulları Enes ve Mu’nis'i görevlendirdi. Hz. Peygamber elde ettiği bilgileri en ince detaylarına kadar değerlendirdi.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Durum çok kritik olduğu için; Sa'd b. Ubâde, Sa'd b. Muaz ve Üseyd b. Hudayr, düşmanın şehre yaklaştığı cuma gecesini Mescid-i Nebevî'de geçirdiler;
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Hz. Peygamber'in kapısında sabahladılar. Medine'nin her tarafında sabaha kadar nöbet tutuldu. Hz. Peygamber Müslümanları toplayarak ne yapılması gerektiğini tartıştı.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Münafıkların da katıldığı toplantıda iki husus üzerinde duruldu: Ya Medine içinde kalınarak savunma tertibatı alınacak Veya şehir dışında düşmanla karşılaşılarak meydan savaşı yapılacaktı.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Hz. Peygamber gördüğü bir rüya üzerine Medine’de kalınmasını, çocukların ve kadınların kalelere yerleştirilerek savunma savaşı yapılmasını tercih ettiğini açıkladı.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Ancak Bedir Gazvesi'ne katılamamış olan gençlerle Hz. Hamza gibi bazı kahramanlar meydan savaşı yapılmasını istediler. Enes b. Katâde'nin "Ya şehit oluruz, ya da ganimet ve zafer elde ederiz" sözüne Peygamberimiz "Ben sizin yenilgiye uğramanızdan korkuyorum" şeklinde cevap vererek endişesini dile getirdi.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Çoğunluğun isteği meydan savaşı olunca Hz. Peygamber de düşmanı Medine dışında karşılamaya karar verdi. Cuma namazından sonra halka bir konuşma yaptı ve sabırlı oldukları takdirde zafer elde edeceklerini bildirdi.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) İkindi namazı kılındıktan sonra Medine'nin kenar semtlerinde oturan Müslümanlar hazırlıklarını tamamlayarak Mescid-i Nebevî'de toplanmaya başladılar.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Peygamberimiz Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer'le birlikte evine geçerek zırhını giydi, kılıcını kuşandı ve miğferini başına geçirdi. Bu arada Müslümanlar da onun evi ile minberi arasında saf tutmuşlar, dışarı çıkmasını bekliyorlardı.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) O esnada Sa'd b. Muaz ile Üseyd b. Hudayr, Müslümanlara, Peygamber, Medine'den çıkmak istemediği halde kendilerinin ısrar ettiklerini açıklayarak onları fikirlerinden caydırdılar.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Daha önce Medine dışında çarpışmak için direnenler, bu defa, hazırlığını tamamlayıp dışarı çıkan Hz. Peygamber'e kendisine muhâlefet etmeyeceklerini belirterek, nasıl isterse öyle yapmasını istediler.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Hz. Peygamber bunu daha önce kendilerine söylediğini, fakat kabul etmediklerini belirterek, “Bir Peygamber giydiği zırhını savaşmadan çıkarmaz. Eğer sabrederseniz, her biriniz görevinizi yaparsanız Allah zaferi bize ihsan edecektir” buyurdu
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Hz. Peygamber Medine’de Abdullah b. Ümmü Mektûm’u vekil bırakarak bin kişilik bir kuvvetle yola çıktı. Medine ile Uhud arasında meşhur münafık Abdullah b. Übey’in müttefiki olan altı yüz kişilik bir Yahudi birliğini orduya kabul etmedi.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Ensardan bazıları müttefikleri olan diğer Yahudilerden yardım talep etmeyi teklif ettilerse de Hz. Peygamber "Bizim onlara ihtiyacımız yoktur" diyerek bu teklifi reddetti.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Şeyheyn mevkiine gelindiğinde yaşı küçük olanları ordudan ayırarak geri çevirdi. Geri çevrilenler arasında Râfi' b. Hudeyc ile Semüre b. Cündüb de vardı. Râfi' b. Hudeyc'in iyi ok attığının söylenmesi üzerine Hz. Peygamber ona özel izin verdi. Bu arada Râfi' b. Hudeyc ile Semüre b. Cündüb arasında ilginç bir olay yaşandı.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Semüre, Râfi'i güreşte yendiğini, üvey babası vasıtasıyla Hz. Peygamber'e iletti. Bunun üzerine Hz. Peygamber ikisini güreştirdi. Semüre'nin rakibini yenmesi üzerine Hz. Peygamber ona da orduyla birlikte çıkması için müsade etti.
4. Hicret ve Medinede İslam Toplumunun Oluşumu
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Burada Benî Hârise ve Benî Selime kabileleri geri dönmeye yeltendilerse de daha sonra bu teşebbüslerinden vazgeçip orduyla birlikte hareket ettiler.
UHUD UHUD Okçular Tepesi
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) İslâm ordusu 11 şevval 3/ 25 Ocak 625 Cumartesi sabahı erkenden Medine’nin kuzeyinde ve şehre bir saatlik mesafede bulunan Uhud dağına vardı.
Uhud Dağı Uhud Dağı İslam Ordusu Okçular Tepesi Müşrik Ordusu
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Sabah namazı burada kılındı. Ordu arkasını dağa verip, Ayneyn'i soluna ve güneşi de sırtına alarak Medine'ye karşı saf tuttu. Abdullah b. Übey “Ben meydan savaşına taraftar değildim. Medine’den çıkılmamasını istedim. Muhammed çoluk çocuğun sözüne uydu da bizim sözümüze itibar etmedi” diyerek üç yüz adamı ile birlikte Medine'ye döndü.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Bu hareketten sonra İslâm ordusunun sayısı yedi yüze düştü. Orduda yüz zırh vardı. Hz. Peygamber ordusunu savaş düzenine koydu ve sancağı Mus'ab b. Umeyr'e verdi. Ayrıca öndekilere, sağ, sol kanatlara ve geridekilere ayrı ayrı komutan tayin etti.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Orduya hitabede bulundu. Düşmanın cephe gerisinden saldırmasını ve İslâm ordusunu arkadan vurmasını önlemek için Abdullah b. Cübeyr komutasındaki elli okçuyu Uhud dağının karşısındaki Ayneyn tepesine (daha sonra buna Okçular Tepesi, yani "Cebelü'r-Rumât" da denilmiştir) yerleştirdi.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Bu okçulara, İslâm ordusu üstünlük elde etse dahi, ikinci bir emre kadar, ne olursa olsun kesinlikle yerlerinden ayrılmamalarını, şayet düşman süvarileri arkadan saldırırsa atlara ok atmalarını emretti. Okçuların komutanı Abdullah b. Cübeyr diğer askerler tarafından rahatça görülebilmek için o gün beyaz elbise giydi.
Düşman atlılarının arkadan kuşatması Uhud Dağı Uhud Dağı İslam Ordusu Okçular Tepesi Müşrik Ordusu Düşman atlılarının arkadan kuşatması
Düşman atlılarının arkadan kuşatması UHUD UHUD İslam Ordusu Müşrik Ordusu Okçular Tepesi Düşman atlılarının arkadan kuşatması
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) İki ordu karşı karıya gelmiş, son kontroller yapılıyordu. Her an savaş başlayabilirdi.…………….
Düşman atlılarının arkadan kuşatması UHUD UHUD İslam Ordusu Müşrik Ordusu Okçular Tepesi Düşman atlılarının arkadan kuşatması
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Bedir gibi Uhud Savaşı da mübâreze şeklinde başladı. Kureyş ordusundan ileri atılan ordu sancaktarı Talha b. Ebû Talha’yı ile Hz. Ali karşı karşıya. Osman b. Ebû Talha ile de Hz. Hamza karşı karşıya.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Hz Ali ve Hz Hamza karşısındaki müşrikleri öldürdüler.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Bunun üzerine Savaş başladı. Daha sonra savaş kızıştı. İslâm ordusu düşmanın ordu merkezine kadar ilerledi. Savaşın ilk safhasında düşman yirmiden fazla ölü verdi.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Sancaktarlar birer birer öldüğünden, yere düşen sancağı kaldıracak kimse bulunamadı. Sancak yere düşünce müşrikler dağılmaya başladılar. Sağ ve sol kanat komutanları çekilmek zorunda kaldılar.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Savaş Müslümanlar tarafından kazanılmış görünüyordu. İslâm askerleri düşmanı kovalarken savaş alanından uzaklaştılar ve daha sonra da düşmanın bıraktığı eşyaları toplamaya başladılar.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Abdullah b. Cübeyr’in idaresindeki okçular düşmanın bozulduğunu ve Müslümanların galip geldiğini görünce ganimetten mahrum olmamak amacıyla Peygamberin ikazına rağmen yerlerini terkettiler.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Bu iki hatalı davranış, savaşın gidişatını değiştirdi. Müslümanları arkadan vurmak için fırsat kollayan Halid b. Velid okçuların azaldığını görünce derhal harekete geçti.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Yerlerinden ayrılmayan Abdullah b. Cübeyr ve on arkadaşı müşriklerle çarpışa çarpışa şehit düştüler.
Düşman atlılarının arkadan kuşatması UHUD UHUD İslam Ordusu Müşrik Ordusu Okçular Tepesi Düşman atlılarının arkadan kuşatması
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Sonunda Halid b. Velid Ayneyn tepesinin doğusundan Müslüman ordusunun arkasına sarktı ve ganimet toplamakta olan Müslüman askerler üzerine ani bir baskın yaptı.
Düşman atlılarının arkadan kuşatması UHUD UHUD Halid b. Velid İslam Ordusu Müşrik Ordusu Okçular Tepesi Düşman atlılarının arkadan kuşatması
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Bunu gören Kureyş ordusu da geri dönerek Müslümanlara saldırdı. Önden ve arkadan yapılan iki hücum, bir başka deyişle iki ateş arasında kalan müslümanlar paniğe kapıldılar ve savaş düzenleri bozuldu. Ganimete dalan müslümanlarda saflar bozulmuş, Müslümanların bir kısmı da silahlarını bırakmıştı.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Müslümanlar, tekrar silaha sarılıp çarpışmaya başladılar. Hz. Hamza’yı öldürmek için fırsat kollayan Vahşî b. Harb emeline savaşın bu safhasında ulaştı ve Hamza’yı bir mızrak darbesiyle şehid etti.
Düşman atlılarının arkadan kuşatması UHUD UHUD Halid b. Velid İslam Ordusu Müşrik Ordusu Okçular Tepesi Düşman atlılarının arkadan kuşatması
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Müşrik ordusundan dört kişi, İbn Kamie, Abdullah b. Şihab, Utbe b. Ebû Vakkas ve Übey b. Halef Hedeflerinde Hz Peygamber var.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) İbn Kamie, Hz. Peygamber’in yanına kadar sokulmayı başararak bir kılıç darbesiyle onun yüzünü yaraladı. Bu şiddetli darbeden Hz. Peygamber’in miğferi ikiye bölünerek halkaları yanağına battı.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Utbe b. Ebû Vakkas tarafından atılan bir taş Hz. Peygamber’in alt dudağını yardı ve bir dişi kırıldı. Abdullah b. Şihâb’ın bir darbesi onu alnından yaraladı. Übey b. Halef Hz. Peygamber'i öldürmek üzere harekete geçti. Peygamberimiz ona bir mızrak atarak etkisiz hale getirdi.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) İçlerinde; Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Ali’nin de bulunduğu bir grup sahâbî adeta Hz. Peygamber’in etrafında halka oluşturarak onu korudular.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Ebû Dücâne vücuduyla onu bir kalkan gibi koruyor, Sa’d b. Ebû Vakkas da düşmana ok atıyordu.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Düşmanın vurduğu kılıç darbelerine karşı Hz. Peygamber’i koruyan Talha b. Ubeydullah’ın kolu kesildi ve çolak kaldı. Bu arada İbn Kamie, Mus’ab b. Umeyr’i şehit etti. Onu Hz. Peygamber’e benzeterek, öldürdüğünü sandı.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) O esnada Hz. Peygamber’i gören Ka’b b. Mâlik, “Ey mü’minler! Müjde! Resûlullah burada!” diye haykırdı. Müslümanlar toplandılar. Mus'ab b. Umeyr'in şehit düşmesi üzerine Hz. Peygamber sancağı Hz. Ali'ye teslim etti.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Hz. Peygamber az sayıda ashabıyla Uhud Dağı'na sığındı. Ebû Süfyan, savaş alanından ayrılmadan önce Hz. Peygamber'in sağ olup olmadığını öğrenmek üzere Müslüman topluluğa hitaben "İçinizde Muhammed var mı?" diye üç defa sordu. Hz. Peygamber cevap verilmemesini istedi. Bu defa Ebû Süfyan "İçinizde Ebû Bekir var mı?, İçinizde Ömer var mı?" diye sordu ve bu sorusunu da üç defa tekrarladı.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Cevap verilmeyince "Eğer sağ olsalardı cevap verirlerdi. Bunların üçü de ölmüş ve iş bitmiş" dedi. Hz. Ömer buna dayanamayıp "Yalan söyledin Allah düşmanı! Saydığın şahısların hepsi sağdır. Allah seni zelîl ve hakîr etmek için onları sağ bıraktı" dedi. Ebû Süfyan "Savaş sırayladır. Bu gün Bedir savaşına bedeldir" dedi.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Hz. Ömer "Evet ama eşit değiliz. Zira bizim ölülerimiz cennette; sizin ölüleriniz ise cehennemdedir" şeklinde cevap verdi. Ebû Süfyan "Yüce ol Hübel, aziz ol Hübel" diyerek Hübel adlı putu övdü. Bunun üzerine Hz. Ömer, Hz. Peygamber'den izin alarak "Allah yüce ve her şeyden üstündür" dedi.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Ebû Süfyan "Bizim Uzzâ'mız var, sizin Uzzâ'nız yok" diyerek Uzzâ adlı put ile öğündü. Hz. Ömer "Allah bizim mevlâmızdır. Sizin mevlânız yoktur" diye karşılık verdi. Bundan sonra Ebû Süfyan "Gelecek yıl sizinle Bedir'de buluşalım ve savaşalım" dedi. Hz. Peygamber'in emriyle Hz. Ömer "Olur, inşallah" şeklinde cevap verdi.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Ebû Süfyan bu konuşmadan sonra arkadaşlarının yanına döndü.
Düşman atlılarının arkadan kuşatması UHUD UHUD İslam Ordusu Müşrik Ordusu Okçular Tepesi Düşman atlılarının arkadan kuşatması
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Bu savaşta, Müşrikler tarafından Hanzale b. Ebû Âmir dışındaki şehitlerin hepsine işkence yapıldı. Hanzale'nin, müşrikleri destekleyen babası meşhur Ebû Âmir, Hanzale'nin cesedine işkence yapılmasına engel oldu.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Vahşî, Hz. Hamza’nın ciğerini sökerek Hind bint Utbe’ye götürdü. Hind ciğerden bir parçayı ağzına alarak çiğnedi, sonra geri çıkardı. Vahşi’ye mükafat olarak zinet eşyalarını verdi
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Kureyş ordusu daha sonra savaş alanını terkederek, Medine'ye saldırmadan Mekke'ye doğru ilerlemeye başladı. Peygamberimiz onların Medine üzerine saldırıp saldırmayacaklarını izlemek üzere Sa'd b. Ebû Vakkas'ı (Bazı kaynaklara göre Ali b. Ebû Tâlib'i) görevlendirdi.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Hz. Peygamber amcası Hz. Hamza'nın cesedinin yarılıp ciğerinin çıkarıldığını, işkence yapıldığını, burnunun ve kulaklarının kesildiğini görünce son derece üzüldü; şayet müşriklere karşı bir daha zafer kazanırsa onlardan otuz kişiye aynı şekilde misilleme yapacağını söyledi.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Ancak nâzil olan bir ayette böyle bir intikam yasaklandı. Şimdi siz, cezalandırdığınızda mutlaka sizin maruz kaldığınız miktarı aşmadan cezalandırınız; yok eğer sabrederseniz, bu, sabırda direnenler için daha hayırlıdır.(Nahl 126) Hz. Peygamber affı tercih etti ve kimseye misilleme yapmadı
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Hz. Peygamber'in halası Safiye, kardeşi Hamza'nın şehit edildiğini duyunca savaş alanına geldi. Hz. Peygamber, Safiye'nin oğlu Zübeyr b. Avvam'dan, Hz. Hamza'ya yapılan işkenceyi görmemesi için annesini alandan uzaklaştırmasını istedi. Zübeyr ona "Anneciğim, Peygamber sana dönmeni emrediyor" dedi.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Bunun üzerine Safiye, kardeşine işkence yapıldığını duyduğunu, fakat bunun, Allah yolunda az olduğunu ve sabredeceğini söyledi. Zübeyr'in durumu kendisine bildirmesi üzerine Hz. Peygamber Safiye'yi rahat bırakmasını söyledi. Safiye kardeşinin cenazesinin yanına gelerek ona yapılanları gördü, dua ve istiğfarda bulundu.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Görüldüğü üzere Uhud Savaşı'nın birinci aşamasında Müslümanlar galip gelmişlerdir. İkinci aşaması Müslümanlar için bir felaket olmuştur.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Uhud Savaşı'nda Müslümanların içine düştüğü son durum yenilgi olsa da bu savaşta, Müslümanlar yara almışlardır, yetmiş şehit vermişlerdir, ama düşmana teslim olmamışlar, Savaşmaktan yılmamışlar ve toprak kaybetmemişlerdir.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Hepsinden önemlisi düşman ordusu Müslümanlardan esir ve ganimet elde edememiştir. Hatta Medine'ye saldırmaya bile cesaret edemeyip Mekke'nin yolunu tutmuşlardır.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Bu savaşta müşrikler yirmi iki (yirmi üç veya otuz yedi olduğu da söylenir) ölü vermişlerdir. Müslümanlar 70 şehid vermişlerdir. Hz Hamza Muhacir, diğerleri Ensar’dandır.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Uhud Savaşı ( H3 / 625) Bu tarihsel anlatımdan sonra bir de , Kur’an’ın Uhud savaşını nasıl anlattığına bir bakalım.……..
Düşman atlılarının arkadan kuşatması UHUD UHUD İslam Ordusu Müşrik Ordusu Okçular Tepesi Düşman atlılarının arkadan kuşatması
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Ey Nebi. O gün sen, mü’minleri savaş meydanında düzene sokmak için evinden çıkmıştın. Biz ise sizin yaptığınız her şeyi biliyor ve görüyorduk. (Al-i İmran 121)
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) İçinizden iki grub vardı. Savaşa müdahil olalım mı olmayalım mı diye tereddüt ediyorlardı. Acaba Allah ve Rasulü doğrumu yapıyor diye endişeliydiler. (Benî Seleme) ve (Benî Hârise) Oysa onlar sadece Allah’a güvenmeleri gerekmiyormuydu. (Al-i İmran 122)
BEDR
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Nitekim sizler Bedir’de de zayıftınız ve bize güveniniz tam olduğu için biz size yardım etmiştik. Orada olduğu gibi burada da sorumluluklarınızın bilincinde olmanız gerekmez miydi. (Al-i İmran 123)
Düşman atlılarının arkadan kuşatması UHUD UHUD İslam Ordusu Müşrik Ordusu Okçular Tepesi Düşman atlılarının arkadan kuşatması
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Eğer Sizler, Zorluklara direnir ve Sorumluluk bilinciyle hareket ederseniz, Biz de, Bedir’de yaptığımız gibi yine size yardım ederiz. Bu yardım vaadinin gerçekleşmesi tamamen size bağlı. (Al-i İmran 125)
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Ey inananlar. Uhud’da size bir zarar dokunduysa daha önce onlara da dokunmuştu. Şunu bilin ki Uhud’da almış olduğunuz bu yenilgi, iman edenlerle etmeyenleri birbirinden ayırmak içindir. (Al-i İmran 140)
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Ey inananlar. Allah içinizden cihad edenleri ve (yolunda) direnenleri seçip ayırmadan topyekün cennete girebileceğinizi sanmayın. (Al-i İmran 142) Uhud, böyle bir ayrışmanın gerçekleştirildiği bir savaştır.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Ey inananlar. Sizler, savaşın nerede yapılacağıyla ilgili istişarede bulunurken, şehir dışında göğüs göğüse çarpışmayı çok arzuluyordunuz. Ölümle yüz yüze gelince niçin geri duruyorsunuz. Niçin ölümden korkuyorsunuz. Niçin Allah Rasulünü yalnız bırakıyorsunuz. (Al-i İmran 143)
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Meydan’da birileri Muhammed’i öldürdüm dediğinde, niçin dağıldınız. Niçin geri çekildiniz. Yoksa, Peygamber ölür ya da öldürülürse, topuklarınız üzerinde gerisin geriye mi döneceksiniz .
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Yo. Eğer böyle yaparsanız bununla Allah’a zarar vermiş olamassınız. Zararlı çıkan siz olursunuz. (Al-i İmran 144)
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Ey İnananlar. Şunu bilin ki, hiç kimse, Allah’ın izniyle yasalaşmış vâdesi dışında ölmez. Dolayısıyla bu kaçış niye. Bu korku niye. Bu bozuluş niye. Sizler, Dünyayı mı, Ahireti mi İstiyorsunuz.? Seçiminiz nedir.?
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Şüpheniz olmasın ki, Eğer bu dünyanın nimetlerini istiyorsanız size ondan veririz, Yok Eğer âhiretin nimetlerini istiyorsanız ondan veririz; ….(Al-i İmran 145)
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Nice peygamberler var ki, yanlarında kendilerini Rabbe adamış bir çok insanla birlikte savaşmak durumunda kalmıştı. Onlar Allah yolunda başlarına gelenlerden dolayı; Yılgınlığa kapılmadılar, Acziyet göstermediler Onursuzluk sergilemediler.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Onlar biliyorlardı ki, Allah sabredenleri sever. (Al-i İmran 146) Bunun ardından Allah onlara, Hem bu dünya nimetlerini Hem de âhiret nimetlerinin en güzelini bahşetti: Allah, kendisini görüyormuş gibi kulluk edenleri sever (Al-i İmran 148)
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Eğer bunu böyle bilirseniz her şey sizin lehinize gerçekleşecektir. Evet. Savaşın ilk dakikalarında Allah’ın Rasulünün talimatlarına göre hareket ediyordunuz.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Böyle yaptığınız için, Allah size verdiği sözü tuttu; Hatırlayın. O’nun izni sayesinde müşriklerin köklerini kazıyordunuz. Arzuladığınız zaferi Allah size gösterdikten sonra gevşediniz, (Peygamber’in) emrini unuttunuz ve itaatsizlik ettiniz.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) İçinizden dünyaya özlem duyanlar vardı. Ama âhiret’e de özlem duyanlar vardı. Biz bunların kimler olduğunu biliyoruz. Ama bunları birbirinden ayırmak, kimin dünyayı, kimin ahireti tercih ettiğini tespit etmek için, sizi sınamak için düşmanlarınızı yenmenize mani olduk ve sizler yenildiniz.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Fakat tüm bunlara rağmen, Allah sizi bağışladı; Çünkü sizler inanıyordunuz, ve yaptıklarınıza pişman olmuştunuz. Allah inananlara karşı çok lütufkârdır.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) O gün, yenildiğinizi anladığınızda sizler, kimseye bakmadan tepelere doğru kaçışıyordunuz. Peygamber de arkanızdan sizi çağırıyordu. Yapmayın, Etmeyin dedi. Ama sizler ölümden korktunuz. Allah’a sığınmanız gerekirken dağa sığındınız.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) İşte bu yüzden, Peygambere elem verdiniz. Onu zor durumda bıraktınız. Peygamber’in elemine karşılık (Allah) size öyle bir elem verdi ki, ne kaçırdığınız fırsata ne de başınıza gelene üzülmeye fırsatınız olmadı. Bütün bu olanları, Allah’ın Rasulüne yaptıklarınızı, Onu yalnız bıraktığınızı biz görüyorduk, haberdardık. (Al-i İmran 153)
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Bu sıkıntının ardından, bu elemin ardından size bir güven hissi, bir kısmınızı çepeçevre kuşatan bir dinginlik bahşettik. Diğer bir kısmınız ise canlarının derdine düşmüşlerdi.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Ey Nebi, böyleleri, içlerinde gizleyip sana göstermedikleri gerçek duygularını (şöyle) dile getiriyorlardı: “Eğer karar yetkisi bizde olsaydı, burada bu kadar ölü vermezdik.”
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Ey Nebi. Onlara şöyle söyle. “Evlerinizde kalmış olsaydınız dahi, ölümü mukadder olanlarınızı, o ölüm, elbet yataklarına kadar kovalardı.” Allah’ın, içlerinde gizlediklerini bilmediğini sanıyorlardı. (Al-i İmran 154)
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) İki topluluğun karşılaştığı gün, savaşmak istemeyip geri dönenlerin, az kalsın şeytan ayaklarını yoldan kaydıracaktı. Ama Allah onları affetti. (Al-i İmran 155)
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Siz ey iman edenler! Asla şunlar gibi olmayın. İnkâra saplanıp da, yeryüzünde sefere çıkan ya da gazaya katılan kardeşleri için “Bizimle kalmış olsalardı ölmeyecekler ya da öldürülmeyecek- lerdi” diyenler gibi olmayın! Böyle bir düşünceye asla sahip olmayın.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Çünkü hayatı ve ölümü yaratan Allah’tır: ve Allah yaptığınız her şeyi görmektedir. (Al-i İmran 156)
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Ey İman edenler. Eğer sizler, Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, Allah’tan gelecek rahmet ve mağfiret, geride kalanların yığabilecekleri tüm dünyalıklardan daha hayırlıdır (Al-i İmran 157) Zira ölseniz de öldürülseniz de, sonunda Allah katında toplanacaksınız (Al-i İmran 158)
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Ey Nebi. Bu yenilginin ardından, Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara yumuşak davrandın. Eğer onlara karşı katı yürekli davransaydın, kesinlikle senden uzaklaşırlardı. Şu hâlde onları affet, affedilmeleri için de dua et ve onlarla istişareye devam et!
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Artık bir konuda kararını verdiğin zaman da, sadece Allah’a güven! Çünkü Allah kendisine güvenenleri sever (Al-i İmran 159)
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Ey Nebi. Bazıları diyor ki. Bizler Bedir’de bu müşrikleri mahvetmiş idik. Uhud’da niye yenildik? Allah niye bizim yenilmemize mani olmadı? Ey Nebi, onlara söyle. Bu başınıza gelenler kendi yaptıklarınızdandır. (Al-i İmran 165)
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Biz, sizin yenildiğinizi gördüğümüz anda müdahale edebilirdik. Ancak bu müdahale sünnetimize uygun olmazdı. Çünkü sizler talimatlara uymadınız, nefsinize uydunuz. Dolayısıyla başınıza gelenler Bizim iznimiz sonucunda gerçekleşmişti. Bir amacımız vardı. O da gerçek mü’minleri belirlemek idi.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Savaşa katılmayıp evlerinde oturanlar, kardeşleri hakkında şöyle diyorlardı: “Eğer bize uysalardı, öldürülmüş olmayacaklardı”. Ey Nebi. Onlara De ki: “Hadi eğer sözünüzün arkasında duruyorsanız, başınızdan savın bakalım ölümü?”(Al-i İmran 166)
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Evet. Uhud savaşı bir hak eleğiydi. Bu elekte insan elendi, iman elendi. Sözün gücüne kulak verenlerle gücün sözüne kulak verenler seçilip ayrıldı. Daha önce kazananlar, bir de kayıpla sınandılar.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Sınavın amacı belliydi: Kaybın faturasını kime kesecekler? Allah’a mı, yoksa kendilerine mi? Bu neden böyle oldu” diye mi soruyorsunuz, Bu : “Sizin kendi yüzünüzden!” (Âl-i İmran: 165).
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Uhud Savaşı'ndan alınması gereken dersler; Resûlüllah her zaman olduğu gibi bu savaşta da istişareye önem vermiştir. Okçuların onun emirlerine uymamaları can kaybına sebep olmuştur. Bu da zaferin sabırla ve komutanın emirlerine itaatle elde edileceğini göstermektedir.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Ganimet elde etme arzusu, Allah rızasını kazanmanın ve Hz. Peygamber’e itaatın önüne geçmemelidir. Bunun aksine uygulamalar yenilgiye yol açmıştır.
Hz Muhammed’in İslam’a ve Müslümanlara Yönelik Saldırılarla Mücadelesi Kur’an’da Uhud Savaşı ( H3 / 625) Müslümana gevşeklik, ümitsizlik yakışmaz. Peygamberimiz Uhud şehitlerini her yıl ziyaret ederdi. Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman da onun bu uygulamasını devam ettirmişlerdir………..