Türkiye’de Yerel ve Bölgesel Kalkınma Kuruluşları Merhaba!... Emin Çetin Haşar 2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetişim Sempozyumu 25-26 Ekim 2007, İzmir
Çerçeve Bölgesel kalkınmanın yönetimi ve kalkınma ajansları Türkiye'de Yerel ve Bölgesel Kalkınma Kuruluşları Çerçeve Bölgesel kalkınmanın yönetimi ve kalkınma ajansları Türkiye’deki yapılanma Yerel Kalkınma Kuruluşları Faaliyetler Projeler Sorunlar Öneriler Sunumun ana çerçevesini, Türkiye’de kalkınma ajansları kurulmadan önce de zaten çalışmaktan olan ajansların faaliyetleri oluşturmaktadır. Bu kuruluşlar çoğunlukla merkezin müdahalesi olmadan, yerel inisiyatifle kurulmuşlardır ve bir kısmı on yıla varan deneyimlere sahiptir. Ben bu kuruluşların deneyimlerini, faaliyetlerini, bölgesel kalkınma alanında yaşadıkları sorunlarını ve onların gözünden bölgesel kalkınma konusundaki önerilerini aktaracağım. 14 Eylül’de Ankara’da yerel inisiyatiflerin katımlıyla bir toplantı düzenledik, orada dile getirilen görüşleri aktaracağım. Bunu yaparken kısaca AB’deki kurumsal yapılanmadan, ordaki farklılaşmadan ve bizim konuyu nasıl ele aldığımızdan da çok kısa bahsedeceğim.
Bölgesel Kalkınmanın Yönetimi Türkiye'de Yerel ve Bölgesel Kalkınma Kuruluşları Bölgesel Kalkınmanın Yönetimi Avrupa Birliği, bölgesel eşitsizliklerin giderilmesi amacıyla, fonlarını dağıtmak için bölgesel mekanizmaların oluşturulmasına işaret ediyor. Bölgesel mekanizmalar farklı şekillerde oluşturulabilir: Bölge düzeyinde seçilmiş özerk yönetimler (Çek Cumhuriyeti) Bölge düzeyinde seçilen ve atanan yönetimler (Polonya) Yerel düzeyde seçilenlerin/atananların bölge düzeyinde bir araya geldiği temsil mekanizması (Macaristan) Bölgesel kalkınma ajansları Avrupa Birliği bölgesel eşitsizliklerin giderilmesi temel amacıyla, fonlarını bölge ölçeğinde aktaracak mekanizmalar istiyor. Hatta bu mekanizmaların öncelikerini bile aşağı yukarı belirliyor. Özellikle Geçiş ülkelerinde: bu amacını gerçekleştirmek için bu ülkelerden çok temel beklentileri olmuş, hatta kamu yönetimi biçimlerinde büyük değişiklikler istemiştir. Avrupa’da bölgesel kalkınma ajanslarının yapılanması oldukça çeşitlenmiştir. Bu çeşitlenme tabi ki büyük oranda bu ülkelerin kamu yönetimi biçimlerindeki farklılıktan da kaynaklanıyor. Avrupa’da %60’a yakın bir oranda, ülkeler bölgesel öynetim oluşturmaya çalışmışlardır. Tabi bizim bu bölgesel yönetim olarak tanımladığımız yapının boyutu da değişiyor. Bir kısmı zaten tamamen federal yapıdayken, bir kısmında bölgeselleşmeden yani bölge yönetimlerinden söz edebiliyoruz. Avrupa’daki ülkelerin yarısından fazlasında Çek Cumhuriyeti’nde bölge düzeyinde seçilmiş özerk yönetimler var. Polonya’daysa hem atanmış bir birim yönetim hem de seçilmiş yönetim bölge düzeyinde birlikte kalkınmanın yönetimini gerçekleştiriyorlar. Macaristan’da bölge düzeyinde bir temsil mekanizması var. Yerelden ve merkezden, seçilmişler ve atanmışlar bu “bölgesel kalkınma konseyinde” bir araya geliyorlar. Bölgesel Kalkınma Ajansları: bütün bunların haricinde bir yandan da bölgesel kalkınma ajansları kuruluyor. Bölgesel kalkınma ajansı olarak tanımlanan şey buralarda bizim anladığımız ajanslardan biraz daha farklı.
Bölgesel Kalkınma Ajansları Türkiye'de Yerel ve Bölgesel Kalkınma Kuruluşları Bölgesel Kalkınma Ajansları Bir bölge için birden çok ajans kurulabilmektedir. Ajansların statüleri aynı ülke içinde bile fark edebilir. Bölgesel kalkınma ajanslarının faaliyetleri: Yatırımları destekleme Bölgedeki kurumlara teknik destek sağlama Bölgeye yabancı yatırımları çekme KOBİ’lere eğitim verme, finans kaynağı yaratma Veri tabanı oluşturma Stratejik plan hazırlama Avrupa’da bölgesel kalkınma ajansları genellikle yapısal fonların yararlanıcılarıdırlar. Peki Avrupa’da Bölgesel Kalkınma Ajansları ne iş yapıyorlar? Yapısal fonları dağıtan değil daha çok bu fonlardan yararlanan bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. En önemlisi, bölgesel kalkınmanın yönetimi görevini üstlenmiş kuruluşlardan farklılaşan özellikleri (yerel, esnek, çeşitli) bu kuruluşlara çok önemli bir işlev veriyor.
Türkiye’deki Durum Kalkınma Ajansları – Kalkınma Kurulları Türkiye'de Yerel ve Bölgesel Kalkınma Kuruluşları Türkiye’deki Durum Kalkınma Ajansları – Kalkınma Kurulları Bölgesel kalkınmanın koordinasyonu Yerel yönetimlere planlama konusunda destek vermek Bölgenin tanıtımını yapmak Kaynaklarını kullandırmak, fonların dağıtılması Projelere destek sağlamak KOBİ’leri desteklemek Yasayla kurulan kalkınma ajanslarından başka kalkınma kuruluşları Türkiye’de de var. Türkiye’deki duruma baktığımızda, az önce bahsettiğimiz yapılara benzer biçimde, bölgesel kalkınmanın yönetimi görevine sahip kuruluşların Yukarıdaki faaliyetleri yürütmek amacıyla yasayla kurulduğunu ve bunların yanında yine başka bölgesel kalkınma kuruluşları olduğunu görüyoruz.
Yerel Kalkınma Kuruluşları Türkiye'de Yerel ve Bölgesel Kalkınma Kuruluşları Yerel Kalkınma Kuruluşları Yerel aktörlerin inisiyatifiyle kurulanlar Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı (BAGEV) Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV) Mersin Kalkınma ve İşbirliği Konseyi (MEKİK) Samsun Bölgesel Ekonomik Kalkınma Konseyi (SABEK) Denizli Platformu Bölgesel Kalkınma Odaklı Projeler Doğu Anadolu Kalkınma Programı (DAKAP) GAP Girişimci Destekleme Merkezleri (GAP-GİDEM) Kalkınma Birlikleri Yeşilırmak Havzası Kalkınma Birliği (YHKB) Orta Karadeniz Kalkınma Birliği (OKAB) Erzurum Erzincan Bayburt İlleri Kalkınma Birliği Burada ismini saydıklarımız yalnızca bizim bildiklerimiz ve iletişimde olduklarımızdır. (AYAGEM ve Denizli Platformu) Ancak biliyoruz ki bu bizim geniş tanımımızın kapsamına giren başka birçok kuruluşlar da bulunmaktadır. Bu kuruluşların bir kısmı tamamen yerel inisiyatifle oluşturulmamış hatta bazıları merkezden kurulmuşlardır. Bazıları tamamen Valilik inisiyatifiyle oluşturulmuştur. Ya da ticaret odası, sanayi odası gibi belli bazı kuruluşların bünyesinde ya da önderliğiyle kurulmuştur. Ancak faklı derecelerde faaliyet göstermiş olsalar da hepsi, eylem birliğini sağlama ve yerel öncelikleri belirleme konusunda belli bir başarı göstermişlerdir.
Yerel Kalkınma Kuruluşları Türkiye'de Yerel ve Bölgesel Kalkınma Kuruluşları Yerel Kalkınma Kuruluşları İhtiyaca göre de biçimlenmişlerdir: Ölçek: Bölge (Düzey1-2), İl, Havza Yasal statü: Kamu Kurumu, Özel Şirket, Tüzel Kişiliği Olmayanlar Kurucu ve liderlik: Ticaret ve Sanayi Odaları, Belediye, Valilik, Üniversite Faaliyetleri: Veri tabanı, bilgi vb. oluşturma Stratejik plan hazırlama ve izleme Girişimcilere teknik destek verme Yatırımları destekleme Yabancı yatırımcıları bölgeye çekme KOBİ’lere eğitim verme, finans kaynakları yaratma İnovasyona yönelik çalışmalar yürütme Lobicilik ve ağ oluşturma faaliyetleri Ölçek: Bölge düzeyinde çalışan kuruluşlar: EGEV ve BAGEV. İl düzeyinde MEKİK ve SABEK var Havza: YHKB yine bölgesel bir ölçek ama NUTS değil ölçeğine uymuyor Yasal statü: Kamu: kalkınma birlikleri Özel: SABEK (tabi SABEK aynı zamanda bir kamu özel ortaklığı) Kurucu:
Örnek Projeler Strateji Geliştirme: Kümelenme: İnovasyon: İzleme: Türkiye'de Yerel ve Bölgesel Kalkınma Kuruluşları Örnek Projeler Strateji Geliştirme: Stratejik plan, stratejik yol haritası, eylem planları Bölgesel Gözlem Evi (BAGEV) Kümelenme: Havacılık ve Uzay Sanayi (ESBAŞ-EGEV) Organik Tarım (Şanlıurfa GİDEM) Tekstil (Adıyaman GİDEM) İnovasyon: Bölgesel İnovasyon Stratejisi (MTSO-MEKİK) Geleceğin Teknolojileri Fuarı (ESBAŞ) İzleme: İl karnesi (Balance score card) (Amasya) Bu kuruluşların yine yüzlerce proje gerçekleştridiklerini biliyoruz. Ama burada örnek olması açısından yalnızca bir kısmının adını vereceğiz. Strateji geliştirme: En başta tabi ki strateji geliştirme ya da stratejik planlama faaliyetlerini bu kuruluşların hepsi katılımcı bir biçimde yapıyor. BAGEV’in bölgesel gözlem evi projesi, stratejik planlara temel oluşturacak “bölgesel düzeydeki” verilerin toplanması, üretilmesi ve analizini içeren bir projedir. Kümelenme projeleri: Havacılık ve uzay sanayi ve bunun yanında: Lojistik ve tedarik zinciri merkezi kurma çalışması, Uzay Kampı Türkiye (Dünyada 5 tane var), Eğitim Merkezi ve Bilim Merkezi çalışmaları, Organik tarım ve tekstil İnovasyon: MEKİK: Bölgesel İnovasyon Stratejisi ESBAŞ: Geleceğin Teknolojileri Fuarını (UNIDO) İzmir’de gerçekleştirmeyi planlıyorlar, İzleme: Amasya Valiliği il karneleri hazırlıyor.
Yerel kuruluşlar neden önemlidir? Türkiye'de Yerel ve Bölgesel Kalkınma Kuruluşları Yerel kuruluşlar neden önemlidir? İlin ya da bölgenin önceliklerini tespit etmenin en iyi yoludur, Koordinasyon en iyi biçimde sağlayabilir ve dışlanmanın önüne geçebilir, Sosyal sermayenin gelişmesine katkıda bulunur ve sürdürülebilirdir, Yalnızca merkezden yürütülen kalkınma çalışmalarının verimliliği düşük olmakta ve başarılı olamamaktadır! Bir yerel birimin önceliklerini en iyi o bölgede yaşayanlar bilebilir. Deneyim, yerel aktörlerin bir ilin ya da bölgenin önceliklerini çok daha iyi tespit edebildiğini göstermiştir. Örnek: bunun en iyi örneği, GİDEM’lerde bu öncelikler, yani küresel rekabet şansı olan ve o yöreyi avantajlı kılacabilecek olan sektörler yerel olmaları sayesinde belirlenebilmiştir. (tabi başka faktörler nedeniyle başarısız olanlar da olmuştur) Örneğin SABEK yerel aktörlerin belediyenin öncülüğünde bir araya gelmesiyle, ilin stratejik planını yapabilmiş. Amasya Valiliği’nin de bunu çok katılımcı bir biçimde yaptığını biliyoruz). Ama buradaki farklılığa sürekli vurgu yapmakta fayda var: bu kuruluşlar tamamen yerel aktörlerin bir araya gelmesiyle oluşturulmuştur, katılımcıdır. Ve kimse bunlara plan yapın, vb. bir istekte bulunmamıştır. Yerel aktörlerin sürece katılması, bu aktörlerin kendilerinde bir sosyal sermayenin oluşturulmasına katkıda bulunmuştur. Sürece katılan aktörlerde bile bir sosyal sermaye gelişmesi bu işin yerelde ve katılımcı yapılması gerektiğine işaret etmektedir. Ayrıca, sürdürülebilirlik meselesindeki durumu da en iyi Doğu Anadolu’da görüyoruz: birçok proje yapılmış ancak hiçbiri yerel aktörleri sürece katmadığı için başarılı olmamıştır. Ve yalnızca merkezden yürütülen kalkınma çalışmalarının verimliliği düşük olmakta ve bu projelerin başarısı sınırlı olmaktadır.
Türkiye'de Yerel ve Bölgesel Kalkınma Kuruluşları Sorunlar Kalkınma ajanslarının kurulması (ve ardından durdurulması) yerel kalkınma kuruluşlarını nasıl etkiledi? Kamu kurumlarıyla ilişkiler ve koordinasyon Üst yönetimin ve yerel kuruluşların sahiplenmesi İl içindeki ve bölgedeki koordinasyon Sürdürülebilirlik Liderliğin değişmesi Finansmanın kesilmesi Veri eksikliği Yeterli veri yok (İl ve bölge ölçeklerinde) Mevcut veriler tutarsız Finansman eksikliği Aslında bu sunuşu yapmamızın da temel nedenlerinden birisi: Kalkınma ajanslarının kurulmasının, diğer bölgesel kalkınma kuruluşlarını olumlu etkilemesi beklenirken tam tersinin gerçekleştiğini görüyoruz. “Nasıl olsa kalkınma ajansları kuruldu ve artık bütün işleri ajanslar yürütecek, başka bir mekanizma bünyesinde enerji harcamaya gerek yok” düşüncesi: Yerel inisiyatiflerin faaliyetlerini azaltmış ve 2. Yereldeki aktörlerin diğer kuruluşlarla birlikte çalışmaya istekleri kalmamış. (tabi herkesin bu şekilde düşündüğünü söylemek doğru olmaz ama böyle bir tablo var ortada, en azında Çukurova’da böyle bir yaklaşım var.) Aksine, tam da şimdi bu kuruluşlara daha da çok ihtiyaç var. Kalkınma ajansları bu yerel kalkınma kuruluşlarının yerine geçecek bir yapılanma değildir: Kalkınma ajanslarında olduğu gibi, faaliyetleri sınırlanmadığı için bu kuruluşlar onları destekleyecektir. Ajansların eksik kaldığı alanlarda faaliyet gösterebileceklerdir. Örneğin, illerin kalkınma kurulundaki temsiliyetinden önceki bir mekanizma olarak da çalışabilecekler. MEKİKve SABEK buna en iyi örnek. Çünkü Kalkınma Ajansları, hazırladıkları stratejik planlarda, illerin birbirlerini tamamlayan özelliklerini ortaya çıkarmalı ve illere bölgenin genel yapısına göre görev biçmelidir. Bu anlamda da yerel kalkınma kuruluşları çok önemli bir katkı sağlayacaklardır. Ya da tam tersi Kalkınma Ajansının sınırlarını, yani NUTS2 sınırlarını aşan yerlerde bu ajanslar arası bir mekanizma olacaklardır. Buna da EGEV’i ya da YHKB’yi örnek gösterebiliriz. Tabi sadece fiziksel olarak değil. Sektörel olarak da böyle bir ayrım yapılabilir. Koordinasyon: Öncelikle üst yönetimin mutlaka konuyu sahiplenmesi gerekiyor. Üst yönetim derken Vali, belediye başkanı, oda başkanı gibi yöneticileri kastediyoruz. Üst yönetimin sahiplenmediği çalışmaların da başarısız olduğunu görüyoruz. Bunu da yine en iyi GİDEM’Lerde görebiliyoruz. Ayrıca, burada merkezi yönetimden de destek alamamaktan (ya da merkeze ulaşamamaktan) şikayet adiliyor. Bu da tabi her zaman geçerli değil (EGEV-DPT ilişkisi) Üniversite, sivil toplum, özel sektörle ilişkiler, kimisi sahipleniyor, kimisi hiçbir destek vermiyor. Sürdürülebilirlik:BAGEV’de örneğin liderlik değiştikten sonra faaliyetlerin çok azaldığını görüyoruz. Tabi şimdiki durumdan bahsetmiyorum. Tabi yine buna bağlı ya da bağımsız da olabilir finansman kesilince de çalışmalar bitiyor. Bu kuruluşlardan en çok iletilen şikayetlerden bir tanesi de veri sıkıntısı. Stratejik plan yapıp geleceğe dair vizyonumuzu belirleyeceğiz ama daha nerede olduğumuzu bilmiyoruz. En sona da finansman eksikliği sorununu koyuyorlar. Bu tabi finansmanın önemsiz olduğunu göstermiyor ancak en son çözülecek mesele olduğuna işaret ediyor.
Türkiye'de Yerel ve Bölgesel Kalkınma Kuruluşları Öneriler Kalkınma Ajansları yerel kalkınma kuruluşlarının deneyimlerinden yararlanmalı ve bu kuruluşlarla birlikte çalışmalı, yetki sorumluluklarını paylaşmalı ve yerel sahiplenmeyi oluşturmalıdır. Yalnızca AB Fonlarına ve merkezden aktarılan kaynaklara bağlı kalmamalı, yerel kaynakları örgütlemelidir. Bölgedeki illerin ortak değerlerini ortaya çıkarmalı ve birbirlerini tamamlamalarını sağlamalıdır. Yerel kuruluşları sürece katmadığı takdirde, hantal bir yapı oluşma tehlikesi vardır. Ajanslar dinamik yapılarını korumalıdır. Yasal süreç sonrasındaki alternatifler: Ajanslar devam edecekse Ajanslar devam etmeyecekse ve ajansların olmadığı yerlerde Kalkınma ajansları kalkınmanın tek aktörü değildir.