YUNUS EMRE’DE İNSAN SEVGİSİ

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
BİRLİK VE BERABERLİK.
Advertisements

YUNUS EMRE ANMA GÜNÜNE HEPiNiZ HOŞGELDİNİZ…
AHLAK, MANEVİYAT ve MANEVİ HAYAT
VATAN SEVGİSİ.
İLMİHAL Bir müslümanın dinini en güzel şekilde yaşaması için öğrenmesi.
Hz.muhammed’in ahlakı.
Giydiklerinizin içinde size en çok yakışanı tebessümünüzdür !
KAZANIMLAR 6.Atatürk'ün milliyetçilik ilkesinden yola çıkarak millî birlik ve beraberliğin önemine inanır. 7.Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye.
SAYIN SABRİ TANDOĞAN’IN GÖNÜL SOHBETLERİNDEN…
Lider dediğin; Hedefleri gibi Zafer zafer benimdir diyebilenin, muvaffakiyet, muvaffak olacağım diye başlayanın ve muvaffak oldum diyebilenindir.

Din Kavramı ve Gerçek Dinin Esasları
Sözünde Durmak Dürüst ve Güvenilir Olmak
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük MİLLİYETÇİLİK
ADALET.
Dİnİ tasavvuFİ Türk şİİRİ İslamiyet‘in temel ilkelerine dayanarak nefsi arıtıp, ahlâkı güzelleştirerek dini yaşama ve bu yolla allah'a ulaşma düşüncesine.
Kendine Karşı Sorumluluk
İlköğretim DKAB Dersi 4. Sınıf 5. Ünite Sunusu
Sevgi, Dostluk ve Kardeşlik
Saygıdeğer Mesai Arkadaşlarım ve İlimizin güzide Basın Mensupları 2013 yılından beri bugüne kadar büyük bir onur ve gururla yürüttüğüm Karabük Defterdarlığı.
KURAN VE YORUMU 10. SINIF 4. ÜNİTE pedagojiformasyon.com.
Temel Eğitici Nitelikleri
Hazırlayan: Mustafa YILMAZ Tantavi İÖO DKAB Öğretmeni Eyüp/İstanbul
İSLAM ESASLARI (İSLAMIN ŞARTLARI)
4. SINIF II. ÜNİTE: TEMİZ OLALIM
ÖĞRENME ALANI: DEĞERLER VE AHLAK 9. SINIF 5. ÜNİTE DEĞERLER
Bu Slayt gösterisi www. varolmak. com sitesi tarafından hazırlanmıştır
BURSA-Mustafakemalpaşa Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi Öğretmeni
Kumluca metem vatanseverlİk
İLAHİ GÖREVLER.
FATİH GÜRE Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği
BİR ZİHİN JİMLASTİĞİNE NE DERSİNİZ
Haccın İnsan Davranışları Üzerindeki Etkisi
Hoşgörü, her şeyi anlayışla karşılayarak olabildiği kadar hoş görme durumudur. Hoşgörülü olabilmek için insanın öncelikle karşısındakini anlaması, ona.
Sadakanın Miktarı, Zamanı ve Şartları Fıtır Sadakası (Fitre)
ANADOLU BİLGELERİNİN AHLAK ANLAYIŞI
2. Ünite: İslam’da İman Esasları
AİLEM VE DİN pedagojiformasyon.com.
Program İçeriği Program Baslangici Saygi Durusu ve İstiklal Marsi
AİLE İÇİ İLETİŞİM SEMİNERİ
Vefa; insana duyulan sevgidir..
YAREN BOZDAĞ YENİKÖY ORTAOKULU 7-A.
Aileye Karşı SEVGİ VE SAYGI
DEĞERLER EĞİTİMİ SEVGİ VE SAYGI.
TOPLUMSAL BARIŞ.
ALLAHIN YARDIMINA GÜVENİRİM ÇALIŞIRIM,BAŞARIRIM
İSLAM DİNİNİN SAKINMAMIZI İSTEDİĞİ DAVRANIŞLAR
KUR’AN’ IN ANA KONULARI
Sorumluluk Bilinci.
3. Kardeşler Arasındaki İlişkiler
GÜNGÖREN ANADOLU LİSESİ DEĞERLER EĞİTİMİ PROGRAMI
1. Anne Babanın Çocuklara Davranışı
İslam’da Bilginin Kaynakları
4. Kendimize Karşı Sorumluluklarımız :
Peygamberlere Gelen İlahi Mesajların Ortak Amaçları
İnsanın Çabası: EMEK ve RIZIK
1. Allah Sevgisi.
DEĞERLERİMİZ İYİLİK VE HOŞGÖRÜ
Cumhuriyet'i biz kurduk, O'nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz.
Hazırlayan: Mustafa KUMCU Mobilya ve İç Mekan Tasarımı Öğretmeni
İSKENDERUN SAHİL MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ.
Çalışırım, Allah’ın Yardımına Güvenirim ve Başarırım.
SAYGI NE DİR?. SAYGI NE DİR? Dilimizde bu kelime hürmet karşılığı kullanılmaktadır Dilimizde bu kelime hürmet karşılığı kullanılmaktadır . Saygı bir.
SAYGI.
HZ.MEVLÂNÂ’DA SEVGİ VE HOŞGÖRÜ
Bugün neler öğreneceğiz?
Bugün neler öğreneceğiz?
“Saygı” bir şeye, bir kimseye karşı çekinme ile birlikte duyulan sevgi, değer duygusu anlamına gelmektedir. Saygı bir değer olarak insan ilişkilerinin.
“Saygı” bir şeye, bir kimseye karşı çekinme ile birlikte duyulan sevgi, değer duygusu anlamına gelmektedir. Saygı bir değer olarak insan ilişkilerinin.
Sunum transkripti:

YUNUS EMRE’DE İNSAN SEVGİSİ İnsan olan herkese karşı; hırıstiyan müslüman, fakir zengin ayırımı yapmayan Yunus Emre sevgi unsuruna ön planda yer ayırmaktadır. Bu sevgi, Allah sevgisinin bir tezahürüdür. Yaratıcıyı seven kimse, onun yarattığı her şeyi sever. Çünkü yeryüzündeski her şey onu yansıtır.

Yaratıklar içerisinde sevilmeye en layık olanı ise tanrının “eşref-i mahlukat” olarak yarattığı insandır. Bu yüzden, Yunus’un insan sevgisi çok geniş kapsamlı olup bütün insanları kucaklamaktadır. Onun en büyük hedefi bu sevgiyi ve bu aşkı toplum içerisinde hakim kılmaya çalışmaktır.

“Ben gelmedim davi’yiçün, benim işüm seviyiçün Dostun evi gönüllerdir, gönül yapmaya geldim.” diyen Yunus barışı, mutluluğu sevgide aramıştır. O toplumda karşılıklı sevgi ve saygının hakim olmasını ister. İnsanları sevmeyi kendisine şiar edinen kimse başkasının kalbini kırmaz.

“Ak sakallı hoca, bilimez hali nicedir Emek yimesün hacca bir gönül yıkarsa” “Gönül Çalab’ın tahtı, Çalab gönüle baktı İki cihan bedbahtı, kim gönül yıkarısa” “Birkez gönül yıkdunsa kılduğun namaz değül Yetmişiki millet dahı, elini yüzünü yumaz degül.”

Her vesileyle onların gönlünü almaya, güldürmeye mutlu etmeye çalışır. Yunus Emre’ye göre Tanrı mekanı durumundaki insan kalbini inciten kimse, iki cihanda da bedbahtır , kötüdür ve ümitsizdir. Üstelik gönül kıran kimsenin ibadeti makbul değildir. Bu beyitler bu düşüncenin ifadeleridir

Gönül yıkmamaya çok önem veren Yunus Emre insanın başkaları ile ilişkilerinde kendisini ölçü almasını istemiştir İnsana,kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa başkalarına da öyle davranmasını tavsiye eder. “Sen sana ne sanursan, ayruklara anu san Dört kitabın manası, budur eğer varsa”

Onun için Yunus Emre insanlara daima iyilikle muamale etmeyi, kendisine kötülük yapanlara dahi iyilikle karşılık vermeyi prensip edinmiştir. “Acı dirligüm isteyen, tatlı dirilsün dünyede Kim ölümüm isterse, bin yıl ömür virülsün.” beyiti onun bu düşüncesini ifade etmiştir.

Yunus, insanların doğruluktan ayrılmamalarını tavsiye eder. Doğruluğun hem ferdin Hakk’a vasıl olmasında hem de sosyal barış ve mutluluğun temininde son derece önemli olduğunu vurgular. Yunus Emre: “Kimde doğruluk var, Çalab anı sever İki cihana yarar ol erün sermayesi” demiştir.

Yunus Emre, sosyal barış ve mutluluğun tesisi için, insanları kin tutmamak, dedikoduculuk yapmamak, gurur ve kibirden kaçınıp uzaklaşmak, başka kimselerin kusur ve ayıbını araştırmamak, fakir ve hastaları koruyup gözeterek, sahtekarlıktan iki yüzlülükten sakınmayı herkese tavsiye etmiştir.

Ahlak kuralları ile yasalarına riayet etmelerinin de gerekli olduğunu birçok beyitinde dile getirir: “Giderdüm gönlümde kini, kindarın yokdur dini Yarenler bu sözü, uludan işitdüm ahı” diyerek insanlara kin tutulmaması gerektiğini ve onlara her an sevgiyle yaklaşmanın önemini vurgular.

Yunus, bütün bu düşünceleriyle, ahlaken üstün bir toplum hedeflemektedir. Gerçekten de onun üzerinde durduğu bu prensiplerin yeterince uygulandığı bir toplumda ne kavga, düşmanlık ne de bir başka huzursuzluk söz konusu olur. Böyle toplumlarda barış , mutluluk hüküm sürer.

Ancak bunun gerçekleşmesi için, toplumu oluşturan her ferdin bu kuralları gönülden benimseyerek uygulaması, gerçek bir sevgi, barış özlemi içinde Yunus gibi yürekten, gönülden “beri gel dost barışalum, yadısan bileşelüm” diyebilmesi gerekir. İnsan olan yüreğindeki sevgi ve saygıyla yaşar.

Yunus Emre daima herkesin gerçek bir sevgiyle birbirlerine bağlandığı, şahsi çıkar duygularının kaybolduğu fedakarlık, diğergamlik ve karşılıksız yardım etme duygusunun hakim olduğu adaletin, kardeşliğin birlik ve beraberliğin hüküm sürdüğü barış, huzur dolu toplumun özlemini çekmiştir.

Böyle toplumda ne ferdi ruhsal rahatsızlık nede düşmanlık ve sosyal kutuplaşmalar söz konusu olacak,herkes insanlığa bir şey vermek için çalışacaktır.Bunun sonucunda insanlar kalıcı barışa ve bitmez tükenmez mutluluğa erişip çoşkun sevgiye ulaşacaklar

Yunus Emre insan olan herkese karşı; iyi, kötü güzel çirkin, ırk milliyet ayırımı gözetmeyen engin sevgiyle bağlıdır. Ondaki insan sevgisi, insanda Allah’tan kopan bir parça ondan gelip bedenleşmiş bir cevher olduğunu anlamasıdır. İnsan Allah’tan kopmuş bir nur, kudrettir.

Asırlar geçtikçe kıymeti ve büyüklüğü anlaşılan milli tarihimizin abide şahsiyeti Yunus Emre’nin büyük değer taşıyan evrensel düşüncelerinden de barış ve mutluluğa susamış olan müslüman Türk insanının ve günümüz insanlığının alabileceği ve uygulayıp ders alabileceği, gerekli çok şey vardır.

Ancak bir felsefe olmaktan çok yaşanan hayatta uygulama sahasına konulduğu takdirde, kıymet gösteren somut bir ahlak felsefesidir. Bundan dolayı Yunus Emre’yi layıkıyla anlamak, ondan yeterince yararlanabilmek için onun hayatını ve ahlak anlayışını hayatımızda örnek alabilmeliyiz.

Bunun için onun gibi düşünebilmek, onun gibi yüce bir aşkla Allah’a yönelebilmek, zahiri ve maddi alemin sufli duyguların esaretliğinden, köhneliğinden kurtulabilmek, onun gibi karşılık beklemeksizin insanları yürekten sevebilmek ve onun gibi haramdan kaçıp helale sığınabilmeli

Eğer bütün bunları ferdi, toplumsal hayatımızda gerçekleştirme noktasında samimi bir gayret ve çaba içerisine girebilirsek, işte o zaman Yunus Emre’yi anmamız ve onun adına yıl ilan ederek toplantılar tertip etmemiz gerçek hedefine ve de amacına hak ettiği bir şekilde ulaştırabilmeliyiz.

Aksi halde ne kadar toplantılar yapılsa ne kadar yunus Emre yılları tertip edilse yine de Yunus emre’den yeterince istifade etmemiz mümkün değildir.Başka ifadeyle Yunus’un benimsediği idealler ve hayat düsturları bize yansımadıkça Yunus Emre’yi tam teşekküllü algılayamayız.

Fert ve toplum olarak ahlaki problemlerin elinde kıvranan günümüz insanlığı özellikle müslüman Türk gençliği sevgi, barış, mutluluğu elde etmek istiyorsa Yunus Emre’yi öğrenip anlaması gerek. Ondaki insan sevgisini Allah aşkını alarak bunu kendi hayat tarzına ve benliğine yerleştirmelidir.

Yunus Emre’nin inanç görüşlerinin temeli tasavvufi düşüncedir. Tasavvufta olgunlaşma vasıtalarından biri de aşktır. Aşk tasavvufi açıdan mecazi ve ilahi olmak üzere ikiye ayrılır.Geçici alemde mecazi aşk yaşamayan yani insanları sevmeyen kimse manevi ve ilahi aşka vasıl olması imkan dahilinde değildir.

İnsan Allah’tan kopup gelen bir parçadır. Varlık sevilir çünkü Mevlanın yeryüzündeki parıltısıdır. Yunus emre işte bu parçanın bütününe, Allah’a aşıktır. Onu gönlünde bilmenin heyecanı, coskusu ile doludur. Ruhu Allah’a vardıran büyük kuvvet ilahi aşk, insanlığa duyulan derin ve içten sevgidir.

Mecaz hakikate götüren köprü kabul edildiğine göre mecazi denilen insan aşkı da kulu bir gün Allah aşkı ile donatıp ona ulaşmasını sağlar.Yeter ki bu aşk bir vücud ihtirası olmasın.Nefsin her türlü arzusuna ve isteklerine sırt çevirmeyi başarabilmiş, masiva alemi içinde Allah aşkı ile donatılmış ilahi aşk sayılabilsin.

Yunus Emre’nin şaşırtıcı gözlem gücü, bağlandığı tasavvuftan gelen hoşgörüsü, insan sevgisi, insana verdiği önem onda hümanizma felsefesinin özünü oluşturmuştur. Bu felsefe insanı insanla barıştırma kendini bilme başkalarından üstün tutmama görüşü ile donanmıştır.Bu onun ahlak anlayışının özüdür.

Büyük şair sahip olduğu derin tasavvufi duygu, düşünce sayesinde,İslam’ın getirdiği evrensel hakikatlere ulaşma imkanını bulmuş ve dinin taassubundan kurtularak,din farkı gözetmeden bütün insanlığı kucaklamış,onları hak bildiği yola sevk ederek büyük halk adamı olmuştur.

O toplumların temel taşını fertlerin oluşturduğunun bilincinde olduğundan daima ferdi esas alabilmiştir. Şiirlerinde her zaman ferde hitap etmiştir. Dolayıyla barış ve mutluluğun öncelikle insanları sevebilmekle olacağını ileri sürmüştür. Allah’a ulaşılıp gidilen yol önce insanları sevip onlarla yakınlaşmaktan geçmiştir.

Maddenin kıskacında bunalan manaya ve sevgiye hasret günümüz insanlığının önünde Yunus Emre barış ve mutluluk timsali olarak durmaktadır. Bu yüzden son sözü yine o büyük şaire bırakmalıyız: “Gelün tanışık idelüm, işün kolayunu tutalum sevelüm sevilelüm dünyeye kimse kalmaz.”