GÜNEY KORE MODELİ ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ MODELLERİNİN İNCELENMESİ

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Faaliyetin Süresi: 24 ay ( )
Advertisements

PERFORMANS KRİTERLERİ
Türkiye’de Yürütülen Kamu Kesimi Reformlarının Güçlükleri ve Vadettikleri Andrew N. Vorkink Ülke Direktörü 10 Ocak, 2005.
Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı
BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI «TEKNOGİRİŞİM SERMAYESİ DESTEĞİ»
EKONOMİ BAKANLIĞI HİBE DESTEK PROGRAMLARI
ABR İ NTOZ ME G.  AB – TOBB – Yerel Odalar  Ekim 2002’de ilk 3 ABİGEM kuruldu.  Gaziantep  Kocaeli  İzmir  € 17,5 Milyon bütçe  € 55 Milyon – Katma.
1513 Teknoloji Transfer Ofisleri Destekleme Programı Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB)
“IP Universities” Istanbul, May 16 to 18, 2012 Albert Long Hall, BOGAZICI UNIVERSITY Institutional logo FM Ofisi – Üniversite İlişkisi Salih.
BİLGİ TOPLUMU STRATEJİSİ Halil İbrahim AKÇA DPT Müsteşar Yrd. 7 Eylül 2006.

TAYYAR KUZ Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü
ÜNİVERSİTELERDE İŞ MÜKEMMELLİĞİ MODELİ 2 MART 2003.
İNGİLTERE’ DE E-DEVLET
Mesleki Rehberlik kavramından ne anlıyoruz ?
UluslararasI Rekabet Gücü PolİtİkalarI
Ülke Sohbet Toplantıları 5 Haziran 2009 İZMİR. GÜNEY VE KUZEY KORE ARASINDA VAKİ SAVAŞ NİHAYETLENMEMİŞ OLUP, HALEN BİR ATEŞKES ANLAŞMASI MEVCUTTUR. BU.
“Kümelenme ve Uluslararasılaşma”
Ulusal İnovasyon Sistemi
Kümelenmelerin Sürekliliğine Dönük Öneriler
Türkiye Yazılım Sektörü Sorunları ve Çözüm Önerileri
ÖRNEKLERLE ÜNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ
Bölgesel Kalkınma: Türkiye’de olmayan nedir? Güven Sak Ankara, 8 Eylül, 2006.
SİVAS TİCARET VE SANAYİ ODASI. SİVAS 1901 yılında kurulmuştur. Yaklaşık 4000 aktif üyesi bulunmaktadır. 24 meslek grubundan 62 meclis üyesi ve 20 personeli.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Sanayi Araştırma ve Geliştirme
Rekabet Politikasının Artan Önemi Güven Sak TEPAV Ekonomi Politikaları Araştırma Enstitüsü Ankara, 4 Mart 2005.
Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü
EU EU (PROGRAMLAR-BÖLGESEL TARİFLER) FEDERAL HÜKÜMET (FEDERAL TANIMLAR-BÖLGESEL TANIMLAR) EYALET HÜKÜMETİ EYALET EKONOMİ BAKANLIĞI-KALKINMA ŞİRKETLERİ.
Yenİ kurulan Ünİversİtelerdekİ
Ülkemizde Uygulanan Ekonomik Politikaların Temel Amacı -Doğal ve beşeri kaynakları en iyi şekilde değerlendirebilmek.
Gençlik Sektöründe Yerelleşme ve Yeniden Yapılandırma
Dış Ticaretin Gelişimi Bölgesel Yaklaşımlar Anket Sonuçları Uzakdoğu Pasifik I. Ticaret Müşavirleri Konferansı Nisan Nisan Nisan.
GELECEK ODTÜ’DEN BAŞLAR Haziran
T. C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ÇED VE PLANLAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Y
GELECEĞİN ODTÜ’SÜ ÇÖZÜM ÖNERİLERİ 21 Mayıs
Üniversiteler için Buluş Yönetim Ofisi Modeli Özgür KULAK, Namık Kemal Üniversitesi
IPA II Dönemi Hazırlıkları
BİLGİ BAZLI YENİLİKÇİ GELİŞME STRATEJİSİ BAĞLAMINDA TÜRKİYE’NİN KURUMSAL DÖNÜŞÜM İHTİYACI Prof. Dr. Hüsnü ERKAN DEÜ İİBF İktisat Bölümü Yrd. Doç. Dr. Canan.
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI
Ayhan TÖZERMüberra GÜNGÖR Genişbant İnternet Hizmetlerinin Yeni Ekonomideki Rolü ve Ülkemizdeki Durum Habtekus 2009, Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
NANOMAM® a. ş www. nanomam
PERFORMANS DEĞERLENDİRMESİ
Türkiye’de Okul Hibeleri : Ekonomik Krize Yenilikçi bir Cevap Milli Eğitim Bakanlığı Çalıştayı 8 Mart 2010 Maureen McLaughlin Dünya Bankası.
Sosyal Pazarlamanın Yeni Aracı: Kitle Fonlaması
Yükseköğretim Sisteminin Uluslararasılaşması Çerçevesinde Türk Üniversitelerinin Uluslararası Öğrenciler İçin Çekim Merkezi Haline Getirilmesi Araştırma.
Bölümün Amacı Bu bölüm, örgütlerin nasıl değiştiğini ve yöneticilerin yenilik ve değişim sürecini nasıl yönettiklerini keşfetmektedir.
Bilişim Suçlarıyla İlgili Mevzuat 3- BM Kararları.
Üniversiteler İçin Proje Yönetim Bilgi Sistemi
UĞUR MUSLU B  Friederich List’ in 1841 de yayınlanan ulusal politik ekonomi sistemi çalışmasına dayandırılmaktadır.  Bu çalışmada List ulusal.
TÜRKİYE’NİN ÜSİ ODAKLI SÜREÇLERİ  2011 öncesi ( BTYK)  (23.BTYK - 27.BTYK)  2014 ve Sonrası (27. BTYK - )
05 Kasım 2010, Muş BOLOGNA SÜRECİ ve MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ DENEYİMİ.
STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLARININ BOLOGNA SÜRECİNDEKİ ROLÜ Sabancı Üniversitesi 22 Ekim 2010.
T. C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI AR-GEREFORMPAKETİ Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ve Bazı Kanun Hükmünde.
T. C. BAŞBAKANLIK DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜSTEŞARLIĞI BÖLGESEL GELİŞME VE YAPISAL UYUM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 29 Aralık 2010, Diyarbakır.
T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Verimlilik Genel Müdürlüğü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Türkiye Cumhuriyeti VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN.
1 Türkiye’de Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Reform Programı.
YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI
AB PROGRAMLARI VE TÜRKİYE Çisel İLERİ 28 Mart 2017.
2008 KÜRESEL FİNANSAL KRİZİ VE TÜRKİYE DIŞ TİCARETİNE ETKİSİ
KURUMSAL DIŞ DEĞERLENDİRME SORULARI
Teknopark İstanbul Teknopark İstanbul, Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) ile İstanbul Ticaret Odası (İTO)’nın ana ortaklığında, yerli ve yabancı girişimcilerin.
Tarımsal Üretici Örgütlerin Rekabet Gücünün Geliştirilmesi Projesi Kasım 2015-Şubat 2023 İzmir, Adana.
KONU BAŞLIKLARI BİLGİ EKONOMİSİ GELİŞİMİ BİLGİ EKONOMİSİ ÖZELLİKLERİ
Prof. Dr. Funda Başaran Yavaşlar Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı ( ):
GÜDÜMLÜ PROJE DESTEĞİ.
ARAŞTIRMA GELİŞTİRME VE YAZILIM TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
Güncel Teşvik Bilgilendirme Sunumu
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Sunum transkripti:

GÜNEY KORE MODELİ ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ MODELLERİNİN İNCELENMESİ YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ TEKNOPARK A.Ş TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ

SUNUM İÇERİĞİ Güney Kore’nin Ekonomik ve Teknolojik Kalkınma Süreci Güney Kore’nin Üniversite-Sanayi İş Birliğini Kurma ve Geliştirme Süreci Üniversite-Sanayi İşbirliğinin Geliştirilmesi Sürecinde Uygulanan Modeller Kore Tecrübelerinden Çıkarımlar ve Hükümet Politikalarının Etkisi Sonuç

Güney Kore’nin Ekonomik ve Teknolojik Kalkınma Süreci Kore Savaşı ile yıkıma uğrayan ülkenin ekonomik ve teknolojik kalkınma süresi, 1970’li yıllar itibariyle Cumhurbaşkanı General Park Chung Hee liderliğinde başlamıştır. İlk olarak ihracat odaklı ve ucuz işgücüne dayanan, ücretlerin devlet baskısı ile düşük tutulduğu, ihracat yapan şirketlere vergi indirimi ve çeşitli kolaylıkların sağlandığı devlet güdümlü bir kalkınma programı uygulanmıştır. Bu süreçte tarım ve basit sanayi dallarından, gıda işleme ve tekstil gibi temel imalat endüstrilerinin demir-çelik ve petro-kimya gibi ağır sanayi dallarına devlet güdümüyle geçen Güney Kore, teknolojini transferini ise devlet eliyle Japonya’dan yapmaktaydı.

Güney Kore’nin Ekonomik ve Teknolojik Kalkınma Süreci 1980’lerde teknolojik anlamda bir üst basamak olan robot endüstrisine geçen Japonya; gemi imalatı ve metalürji gibi çevreye zarar veren ağır sanayisini ve eskiyen teknolojisini “yatırım” adı altında ucuz iş gücü kaynağı olan Güney Kore’ye kaydırmıştır. 1990’larla birlikte Asya finans krizinde ağır yaralar alan Güney Kore, küresel ekonomide kalıcı olmanın yolunun “kendi teknolojisini ve markalarını üretmekten” geçtiğini anlamıştır. Bu amaçla 2000’li yıllara kadar teknoloji transferi ve doğrudan yatırım yoluyla başta Japonya kaynaklı olmak üzere yabancı teknolojiyi ülkesine getiren Güney Kore, kendi markaları ve kendi teknolojisiyle rekabete hazır hale gelmiştir. Böylelikle 1962-1993 yılları arasındaki süreçte doğrudan teknoloji yatırımlarının %56’sını, teknoloji lisanslarının ise %50’sini Japonya’dan ithal eden Güney Kore; bahsi geçen hususlarda Japonya’ya olan bağımlılığını 2000’li yıllara gelindiğinde önemli ölçüde azaltmıştır.

Güney Kore’nin Ekonomik ve Teknolojik Kalkınma Süreci 2000’li yıllar itibariyle kendi teknolojisini kullanarak kendi markalarını üretmeye başlayan Güney Kore’nin bu süreçte uyguladığı başlıca stratejiler ise şunlardır: Teknoloji ve Bilim Bakanlığının kurulması KOBİ’lerin teknoloji yatırımlarına ve Ar-Ge faaliyetlerine faizsin kredi ve teşvikler verilmesi Başta Daeduck Teknokenti olmak üzere devlet eliyle teknokentler ve silikon vadilerinin kurulması Yükseköğretimde teknolojik üretim odaklı çalışmalara teşvik ve primler verilmesi Ar-Ge konusunda başarılı kuruluşların her yıl açıklanıp ödüllendirilmesi

Güney Kore’nin Üniversite-Sanayi İş Birliğini Kurma ve Geliştirme Süreci Güney Kore genelindeki ekonomik ve teknolojik kalkınma planlarında 1990’lı yıllara kadar gerçekleşen hızlı gelişim sürecine üniversitelerin doğrudan katkısı oldukça sınırlı kalmıştır. Çünkü; Akademisyenlerin endüstri ihtiyaçlarına ve sosyal beklentilerine göre ders programlarını değiştirmeleri için bir mekanizma ya da teşvik bulunmamaktaydı. Üniversitelerin Ar-Ge’ye daha çok kaynak ayırmasını gerektiren bir motivasyon yoktu. Üniversite-sanayi ilişkisini geliştirecek ya da derinleştirecek ara yüz mekanizmaları bulunmamaktaydı. Koreli akademisyenler, mevcut durumda kendilerine gösterilen saygı ve önceliklerinden hoşnutluk duymakta ve dış taleplere cevap vermekte yavaş davranmaktaydı. Toplumun, üniversitelerin politik etkilerden uzak kalması gerektiğini düşünmesi ve üniversiteleri demokrasi için politik diktatörlüğe karşı sosyal bir koruyucu olarak görmesi nedeniyle kamu ve ulusal üniversitelerin otonomilerine fazlaca önem verilmekteydi.

Güney Kore’nin Üniversite-Sanayi İş Birliğini Kurma ve Geliştirme Süreci Güney Kore Devleti, üniversite-sanayi işbirliği kapsamında aşağıdaki konulara önem vermiştir: İnsan kaynakları geliştirme, Teknoloji geliştirme, Teknoloji transferi, Teknoloji desteği, Ekipman paylaşımı ve altyapı oluşturma.

Güney Kore’nin Üniversite-Sanayi İş Birliğini Kurma ve Geliştirme Süreci Hükümet, üniversitelerin teknoloji geliştirme süreçlerinde daha aktif rol alabilmesi için çerçeve yasalar ve birçok mekanizmayı devreye almıştır. Ülke genelinde özellikle devlet üniversitelerini değerlendirmeye ve akademisyenlerin performanslarına bağlı ücretlendirme politikasını uygulamaya başlamıştır. Öncelikle akademisyenlerin performansları öğretim ve akademik araştırma konularında yoğunlaşmış olup giderek araştırma fonları temini, patent sayısı ve sanayi ile ortak projeler öne çıkmaya başlamıştır.

Üniversite-Sanayi İş Birliğinin Geliştirilmesi Sürecinde Uygulanan Modeller: Güney Kore genelinde 1994 yılından bu yana Bilim, Teknoloji ve Eğitim Bakanlığı ile Kore Yüksek Öğrenim Konseyi, üniversite eğitimlerini değişik kategorilerde kapsamlı değerlendirmelere tabi tutmaktadır. Bu kapsamda; üniversite yönetimi, eğitim kalitesi, eğitimcilerin kapasiteleri, öğrenci destek sistemleri, altyapı ve üniversite-sanayi işbirliği, stratejik uzmanlıklar gibi başlıklar dahilinde yapılan değerlendirmelere bağlı olarak Ar-Ge ve insan kaynaklarını geliştirmeye yönelik mali destek programları oluşturularak kurumların ve araştırmacıların ilgisine sunulmuştur.

Üniversite-Sanayi İş Birliğinin Geliştirilmesi Sürecinde Uygulanan Modeller: Kore’de üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesine yönelik olarak yapılan çalışmalar ve bu kapsamdaki temel politikalar ise şu şekilde açıklanabilir: Teşvik sistemlerinde sağlanan reformla üniversite ve özel şirketler arasında aktif, gönüllülük esasına dayalı ve sürdürülebilir bir bilgi paylaşım sistemi oluşturulmaya çalışılmıştır. İşbirliğini geliştirmek üzere yasal ve finansal düzenlemeler yapılmıştır. Üniversitelerin sanayinin beklentilerine uygun eğitim ve araştırma yetkinliklerinin artırılması hedeflenmiştir.

Üniversite-Sanayi İş Birliğinin Geliştirilmesi Sürecinde Uygulanan Modeller: Yasal çerçeveye dayanarak, vurgulandığı gibi hükümet üniversite-sanayi işbirliğini aktif olarak desteklemeye başlamıştır. Sanayilerin geliştirilmesinde ve rekabetçiliklerinin artırılmasında bu işbirliğinin en önemli faktör olduğuna ikna olan hükümet ilişkiyi geliştirecek adımlar yerine daha kapsamlı projeleri hayata geçirmiştir. Bu kapsamda ilk olarak teşvik mekanizmaları reformu, işbirliği destek sistemi uygulamaları ve yetkinlik oluşturma programlarının geliştirilmesine yönelik olarak 1994 yılında hükümet, sanayi ve enerji politikalarını geliştirmek üzere bir kanun taslağı hazırlanmıştır. 1990 öncesindeki dönemde hakim olan “kazananları desteklemek” stratejisi yerine “işlerlik kazandırma” politikası benimsenmiş olup bu süreçte üniversitelerin çekirdek bir rol almak üzere transformasyonunun sağlanması hedeflenmiştir. Bu hususta öncelikle üniversiteler arasında özellikle eğitim ve araştırma konularında rekabeti artırmak üzere değerlendirme sistemi oluşturmaya çalışılmıştır. Örneğin her yıl hükümet, her üniversitenin değerlendirme performansını ve SCI’ da yer alan yayın sayısını deklare etmiştir. Böylelikle üniversitelerin yenilikçilik kapasitesini geliştirilmesi hedeflenmiştir.

Üniversite-Sanayi İş Birliğinin Geliştirilmesi Sürecinde Uygulanan Modeller: Eğitim yanında araştırma amaçlı fon ve programlar da devreye alınmıştır. 1999 yılında başlatılan “Beyin Kore” isimli bir politika kapsamında yılda yaklaşık 290 milyon ABD doları kaynak ayrılmaktadır. Bu politikanın amacı, öncelikli alanlarda SCI (Bilimsel Atıf Dizini) yayın sıralamasında dünyanın en iyi 10 araştırmacı üniversitesini yaratmaktır. Diğer bir kriter olarak da üniversiteden sanayiye doğru teknoloji transfer faaliyetlerinde en gelişmiş 10 ülke arasında yer almaktır. Tüm bu çalışmaların sonucunda akademik yayın sayısı artmış ve endüstri ile işbirliği gelişmiştir.

Üniversite-Sanayi İş Birliğinin Geliştirilmesi Sürecinde Uygulanan Modeller: Kore hükümeti, işbirliğinde sürdürülebilir bir ortam yaratmak için olabildiğince geniş şemsiye kanunlarla sistemin önünü açmaya çalışmıştır. 2003’de çıkarılan “Endüstriyel Eğitim ve Endüstri- Akademi İşbirliğini Geliştirme Kanunu” üniversite sanayi işbirliğini ve sanayi için mesleki eğitim programlarını geliştirmek üzere çıkarılmış en önemli yasal düzenlemelerden biridir. Bu kanun temel olarak hükümetin, değişik komisyonların, üniversite-sanayi işbirliği organizasyonlarının rollerini ortaya koymakta ve üniversitelerin teknoloji ile ilgili şirketlerine ve işbirliğini geliştirmek üzere uygun sistemlere olanak sağlayan geniş çerçevede yasal bir zemin yaratmaktadır. Bu kanunla amaçlananlardan biri de üniversitelerin kurdukları yapılarla teknoloji transfer ve ticarileştirme süreçlerine doğrudan dahil olmasıdır. 2003’de başlanan bu uygulama hızla yayılmış, 2003’de yalnızca 12 üniversitede şirket ya da vakıf şeklinde bu tür yapılanmalar mevcutken 2004’de bu sayı 117 olmuştur.

Üniversite-Sanayi İş Birliğinin Geliştirilmesi Sürecinde Uygulanan Modeller: İlave olarak hükümet, üniversitelerin iş dünyasında yer almalarını sağlamak için de çaba göstermiştir. Bu amaçla yasal altyapı ve uygulamalar oluşturulmuş, 2004-2008 arasında “Bölgesel İnovasyon için Yeni Üniversite” başlıklı program uygulanmıştır. Bu programın amacı yerel üniversitelerin yerel sanayi ihtiyaçlarına göre ihtisaslaşmasını ve bu yönde insan kaynağı yetiştirmesini sağlamaktır. Bu kapsamda önemli bir düzenleme de yakın zamanda yürürlüğe girmiştir. Mart 2008’de çıkarılan “Teknoloji Transferi ve Ticarileşmesinin Teşviki Yasası” ile de Ulusal teknolojik rekabetin güçlendirilmesi yoluyla ulusal ekonominin desteklenmesine yönelik araştırma kurumlarında geliştirilen teknolojilerin özel sektöre transferini ve ticarileşmesini teşvik için ilgili düzenlemelerin yapılması hedeflenmiştir.

Üniversite-Sanayi İş Birliğinin Geliştirilmesi Sürecinde Uygulanan Modeller: Teknoloji Transferi ve Ticarileşmesinin Teşviki Yasası; araştırma kurumlarının, teknoloji ticaret enstitülerinin, ihtisas şirketlerinin ve teknoloji değerlendirme merkezlerinin kurulması, desteklenmesi ve denetlenmesi yanında bu faaliyetlerde görev alacak ihtisas personelinin eğitimi, akreditasyonu ve takibi için çok geniş ve kapsamlı bir çerçeve içermektedir. Bu yasayla ulusal bir teknoloji transferi ve ticarileştirmesi konseyi ile Kore Teknoloji Transfer Merkezi’nin patronajında araştırma kurumlarınca transfer organizasyonları, ticarileştirme ihtisas şirketleri ve aracıları oluşturulması, desteklenmesi, değerlendirilmesi vb. gibi bir dizi yapı ve sistem amaçlanmıştır.

Kore Tecrübelerinden Çıkarımlar ve Hükümet Politikalarının Etkisi Kore tecrübeleri şu üç önermeyi doğrular niteliktedir; Önerme 1: Düşük teknolojiden yüksek teknolojiye direk geçiş mümkün değildir. Önerme 2: Her zaman iş dünyasının talepleri ile akademisyenlerin beklentileri arasında açıklık olacaktır. Önerme 3: Proje başarıları uygulamaya, başarılı uygulamalar da izleme ve değerlendirmeye bağlıdır.

Kore Tecrübelerinden Çıkarımlar ve Hükümet Politikalarının Etkisi Üniversite-sanayi işbirliğini geliştirme yönündeki politikalar kapsamlı olmalıdır. Aksi takdirde politika etkileri kısıtlı kalacaktır. 1. önermede söylenmek istenen politika yaklaşımları, uzun dönemleri içermeli ve stratejiler mevcut koşullardan başlayarak adım adım gelişmeleri öngörecek şekilde ancak geniş bir perspektifte kurgulanmalıdır. 2. önermede anlatılmak istenen; üniversite-sanayi bağını ve işbirliğini geliştirmek için ulusal ekosistem aşamalarına bağlı olarak farklı stratejilerin uygulanması gerekliliğidir. Örneğin Kore’de üniversitelerden çok araştırma enstitülerine daha çok fon sağlanmıştır. Bu üniversite sanayi işbirliğinin önemsiz olmasından değil, bu ilişkinin zor olması ve gelişmesi için farklı stratejik uygulamalar gerekliliğinden olmuştur. Teknoloji geliştirme ekosistemi içinde üniversite sanayi bağının hala dışsal ve hükümet destekleri olmadan sürdürülebilirliğinin zayıf olduğu bilinmektedir. Bundan dolayı 3. önerme değişimler karşısında da önemini korumaktadır. Uygulama -hükümet destek kurumlarının kapasiteleri de bu kapsamda ele alınmalıdır- süreçleri önemlidir. Uluslararası işbirliği ve ulusal izleme ve değerlendirme sistemleri başarı için gereklidir.

Kore Tecrübelerinden Çıkarımlar ve Hükümet Politikalarının Etkisi Her konuda ama özellikle üniversite-sanayi işbirliğinde kendi kendine yeterli bir ekosistem yaratmak zordur. Bu kapsamda hükümetler, temel araştırmalar ve geleceğin teknolojilerine geçiş benzeri konularda uzun dönemli Ar-Ge yatırımları yapmalı ve programlar oluşturmalıdır. Sistem değişik araç ve kurumları içermelidir ve bunlar da konularında yetkin ve sinerjik etkileşim içinde olmalıdır. Bu noktada yatırım ve işbirliği süreçlerinde gözlenen boşluğu doldurmak için hükümetlerin rolü çok öne çıkmaktadır.

Kore Tecrübelerinden Çıkarımlar ve Hükümet Politikalarının Etkisi Kore’de özel sektör öncülüğünde gerçekleştirilen ve kendi kendine yeterli bir teknoloji geliştirme eko-sistemi mevcuttur. Ancak bu durum üniversite sanayi iş birliğinin ön görülen düzeyde sağlanması süreçlerinde yeterli değildir. Küresel ekonomide yeni bir faza girmiş olan Kore’de sistemin özel sektör tarafından sürüklenmesi, uzun dönemde kırılmalar yaratabilmektedir. Bu sebeple Kore, yaratıcı düşünceye sahip, daha çok yenilikçi insana ihtiyaç duymaktadır. Dolayısıyla üniversiteler, bu ihtiyacın giderilmesinde önemli fonksiyonlar üstlenebilecektir. Buna karşın Kore, üniversitelerin doğrudan inovasyon ve teknoloji geliştirme süreçlerine dahil olduğu bir süreci deneyimlemektedir.

Kore Tecrübelerinden Çıkarımlar ve Hükümet Politikalarının Etkisi Tüm bu ifadelere karşın iş- birliklerinin Kore ekonomisine etkilerinin hala istenen düzeyde olmadığı gözlenmektedir. Gelişmeler doğası gereği ve geçmişten gelen kültürel özellikler nedeniyle de yavaştır. Mevcut durumdaki bu yavaş gelişen işbirliği sisteminin değişmesi için kararlı politik yaklaşımlar olsa da, bu çabaların başarılı olacağını gösteren veriler henüz yoktur. Ancak Kore, kararlı olarak çabalarını sürdürmektedir. Bu çabaların, kararların ve politikaların sürekliliği başarıyı belirleyecektir. Ve Kore’de bu bilincin yerleştiği görülmektedir.

DEĞERLENDİRME KRİTERİ ÜLKE   TÜRKİYE GÜNEYKORE DEĞERLENDİRME KRİTERİ Ortalama Yaşam Süresi 74 yıl 80,6 yıl Ortalama Eğitim Düzeyi 6,5 yıl 11,6 yıl Kişi Başına Milli Gelir 12.246 $ (Dünya genelinde 92. Sırada) 28.230 $ (Dünya genelinde 15. Sırada) Ar-Ge Harcaması 6.8 Milyar $ 41.3 Milyar $ Ar-Ge Çalışan Sayısı 49.700 221.900 Kişi Başına Düşen Ar-Ge Harcaması 92,9 $ 861,9 $ Bilimsel Dergilerde Yayınlanan Veriler 8.638 18.474 Türkiye ile Güney Kore’nin Ar-Ge Göstergelerinin Karşılaştırılması

Sonuç Üniversite-sanayi işbirliğindeki artış büyük ölçüde hükümet çabalarıyla olacaktır. Kendine yeterli bir ekosistem için kurulan kurumsal yapılar kurulmalıdır. Üniversitelerin inovasyon kapasiteleri genişletilmelidir. Üniversite teşvik mekanizmaları değiştirilmelidir. Üniversitelerden teknoloji difüzyonu için kanallar sağlanmalıdır. Sanayi ile ortak Ar-Ge faaliyetleri özendirilmelidir. Bölgesel inovasyon sistemi ve bölge kalkınmasında üniversitelerin önemli bir aktör haline getirilmesi gereklidir.