ALEMLERİN EFENDİSİ Hz.MUHAMMED (AS)
قُلْ إِن كُنتُمْ تُحِبُّونَ اللّهَ فَاتَّبِعُونِي يُحْبِبْكُمُ اللّهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَاللّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ (Resûlüm! ) De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir. Ali Imran/31
لاَ تَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ حَتَّى تُؤْمِنُوا وَلاَ تُؤْمِنُوا حَتَّى تَحَابُّوا İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız. Müslim, Îmân, 93 İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız. Müslim, Îmân, 93.
Habibim sen olmasaydın ben bu âlemi yaratmazdım Levlâke Levlâke ve mâ halaktül eflâk Habibim sen olmasaydın ben bu âlemi yaratmazdım Levlâke Levlâke ve mâ halaktül eflâk Habibim sen olmasaydın ben bu âlemi yaratmazdım
Doğmazdı kal be iman, inmezdi arza Kur'an, Mechul olurdu esma, Levlake ya Muhammed... Doğmazdı kal be iman, inmezdi arza Kur'an, Mechul olurdu esma, Levlake ya Muhammed... Matem tutardı gökler, gülmezdi hiç melekler, Mahzundu Arş-ı Ala, Levlake ya Muhammed... Matem tutardı gökler, gülmezdi hiç melekler, Mahzundu Arş-ı Ala, Levlake ya Muhammed...
Arap yarımadasının merkez olarak seçilmesi: Arap yarımadası, özellikle Hicaz bölgesi, Hz. Peygamber’in doğduğu, yaşadığı ve vefat ettiği yer olması dolayısıyla İslam tarihi açısından çok önemli bir noktada bulunur. Avrupa’nın Hindistan ve Çin ile olan ticareti Arabistan üzerinden geçmekteydi. Arap yarımadası, özellikle Hicaz bölgesi, Hz. Peygamber’in doğduğu, yaşadığı ve vefat ettiği yer olması dolayısıyla İslam tarihi açısından çok önemli bir noktada bulunur. Avrupa’nın Hindistan ve Çin ile olan ticareti Arabistan üzerinden geçmekteydi.
Üç büyük kıt’anın birbirine değdikleri ve onların aksiyon ve reaksiyonlarının toplandığı bir merkez olarak Arabistan, bu kıt’alarda yaşayan insanları ve bunların gelenek ve yaşayışlarını tanıma imkanına sahipti. Üç büyük kıt’anın birbirine değdikleri ve onların aksiyon ve reaksiyonlarının toplandığı bir merkez olarak Arabistan, bu kıt’alarda yaşayan insanları ve bunların gelenek ve yaşayışlarını tanıma imkanına sahipti.
Merkez olarak Mekke’nin seçilmesi Hicaz bölgesi özellikle Mekke sahip olduğu merkezi konum itibariyle beynelmilel ticaret merkezi idi. Hadislerde anlatıldığına göre, Allah’ın yeryüzündeki vekili olarak yaratılan Hz. Adem (AS) tarafından inşa edilmiş ve sonra, İbrahim (AS) tarafından yeni baştan bina olunmuş bir mabed bulunuyordu ki bunun mukaddesliği, İslam öncesi bütün devirlerde buranın önemini artırmıştır. Hicaz bölgesi özellikle Mekke sahip olduğu merkezi konum itibariyle beynelmilel ticaret merkezi idi. Hadislerde anlatıldığına göre, Allah’ın yeryüzündeki vekili olarak yaratılan Hz. Adem (AS) tarafından inşa edilmiş ve sonra, İbrahim (AS) tarafından yeni baştan bina olunmuş bir mabed bulunuyordu. ki bunun mukaddesliği, İslam öncesi bütün devirlerde buranın önemini artırmıştır.
Mekke’nin önemi o kadar büyüktü ki onun çöllük vaziyetine rağmen, Roma ve Bizans, İran ve Habeş imparatorları, zaman zaman bu şehri kendi ülkelerine katmak için teşebbüslerde bulunmuşlardır. Mekke, İslamdan evvelki zamanlarda taşıdığı adıyla Ummu’ul-Kura (Şehirler Anası), asla bir yabancı hakimiyet altına düşmemiştir. Mekke’nin önemi o kadar büyüktü ki onun çöllük vaziyetine rağmen, Roma ve Bizans, İran ve Habeş imparatorları, zaman zaman bu şehri kendi ülkelerine katmak için teşebbüslerde bulunmuşlardır. Mekke, İslamdan evvelki zamanlarda taşıdığı adıyla Ummu’ul-Kura (Şehirler Anası), asla bir yabancı hakimiyet altına düşmemiştir.
İnsan medeniyeti üzerinde iklimlerin tesiri vardır. Mekke - Medine Taif komşu şehirlerin teşkil ettiği üçgen üzerinde insanı şaşırtan bazı şeyler bulunur. Mekke - Medine Taif komşu şehirlerin teşkil ettiği üçgen üzerinde insanı şaşırtan bazı şeyler bulunur. Mekke : Afrika çöllerini temsil etmektedir. Medine : Ilık ülkelerin bereketliliğine sahiptir. Taif : Avrupanın, güney memleketlerin iklimini göstermektedir. İnsan medeniyeti üzerinde iklimlerin tesiri vardır. Mekke - Medine Taif komşu şehirlerin teşkil ettiği üçgen üzerinde insanı şaşırtan bazı şeyler bulunur. Mekke : Afrika çöllerini temsil etmektedir. Medine : Ilık ülkelerin bereketliliğine sahiptir. Taif : Avrupanın, güney memleketlerin iklimini göstermektedir.
İLAHİ TEBLİĞ VAZİFESİ İÇİN Hz MUHAMMED (as)’ın SEÇİLMESİ Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuşlardır: Ben insanların yaratılışta ilki, peygamber olarak gönderilişte sonuncusuyum. (Aclusi,2/127; el-Kari, 1/508,509) Hz. Adem suyla çamur arasındayken ben yine peygamberdim. (İbn Hanbel, 4/66) Ben, insanoğlunun geride bıraktığı en seçkin devirler içinden çağlar boyu seçile seçile geldim ve içinde bulunduğum çağda ortaya çıkarıldım. (B.menakıp 23) Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuşlardır: “Ben insanların yaratılışta ilki, peygamber olarak gönderilişte sonuncusuyum.” (Aclusi,2/127; el-Kari, 1/508,509) “Hz. Adem suyla çamur arasındayken ben yine peygamberdim.” (İbn Hanbel, 4/66)
فَتَلَقَّى آدَمُ مِن رَّبِّهِ كَلِمَاتٍ فَتَابَ عَلَيْهِ إِنَّهُ هُوَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ Bu durum devam ederken Âdem, Rabbinden bir takım ilhamlar aldı ve derhal tevbe etti. Çünkü Allah tevbeleri kabul eden ve merhameti bol olandır. (Bakara/37) فَتَلَقَّى آدَمُ مِن رَّبِّهِ كَلِمَاتٍ فَتَابَ عَلَيْهِ إِنَّهُ هُوَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ Bu durum devam ederken Âdem, Rabbinden bir takım ilhamlar aldı ve derhal tevbe etti. Çünkü Allah tevbeleri kabul eden ve merhameti bol olandır. (Bakara/37)
Büyük islam bilgini hadisçi Kunduzi; Bakara suresi 37 Büyük islam bilgini hadisçi Kunduzi; Bakara suresi 37. ayeti açıklarken şu bilgileri veriyor: Hz. Adem cennetten çıkarıldıktan sonra Allah’tan affını dilerken bir çok isim ve kavram hürmetine yalvardı. En son: “Beni Muhammed hürmetine affet” deyince bağışlandı. Allah Adem’e dedi ki: “Muhammed adını nereden biliyordun?” “Adem şu cevabı verdi: Cennette her tarafa: “Muhammed Allah’ın elçisidir” yazılı olduğunu görmüştüm. Ayrıca beni yarattığın gün Arş’a baktığımda orada da aynı şeyin yazılı olduğunu gömüştüm. Bütün bunları ve bu adın sahibinin senin katında büyük bir itibarı olacağını düşündüm.” (Kunduzi,Yenabi/17) Büyük islam bilgini hadisçi Kunduzi; Bakara suresi 37. ayeti açıklarken şu bilgileri veriyor: Hz. Adem cennetten çıkarıldıktan sonra Allah’tan affını dilerken bir çok isim ve kavram hürmetine yalvardı. En son: “Beni Muhammed hürmetine affet” deyince bağışlandı. Allah Adem’e dedi ki: “Muhammed adını nereden biliyordun?” “Adem şu cevabı verdi: Cennette her tarafa: “Muhammed Allah’ın elçisidir” yazılı olduğunu görmüştüm. Ayrıca beni yarattığın gün Arş’a baktığımda orada da aynı şeyin yazılı olduğunu gömüştüm. Bütün bunları ve bu adın sahibinin senin katında büyük bir itibarı olacağını düşündüm.” (Kunduzi,Yenabi/17)
İlk nur ve ilk peygamber olan Hz İlk nur ve ilk peygamber olan Hz. Muhammed, bütün varlıkların mükemmelliğini temsil eden bir gaye varlık olduğundan, bütün çağlar bir bakıma onun seçimi için bir eşik gibi kullanılmıştır. İlk nur ve ilk peygamber olan Hz. Muhammed, bütün varlıkların mükemmelliğini temsil eden bir gaye varlık olduğundan, bütün çağlar bir bakıma onun seçimi için bir eşik gibi kullanılmıştır. Bütün varlıklar O’nu bünyesinde yaraşır bir biçim ve kişilikte ortaya çıkarabilmek için bir ilk malzeme değerlendirilmişlerdir. Kur’an-ı Kerim buna ıstıfa demektedir. Bütün varlıklar O’nu bünyesinde yaraşır bir biçim ve kişilikte ortaya çıkarabilmek için bir ilk malzeme değerlendirilmişlerdir. Kur’an-ı Kerim buna ıstıfa demektedir.
Nedir ıstıfa. Varlıkta bir seçilme, süzülme, ayıklanma olayı vardır Nedir ıstıfa? Varlıkta bir seçilme, süzülme, ayıklanma olayı vardır. Bu olay cansız varlıklardan başlayarak insana, hatta melekler alemine kadar uzanmaktadır. İslam düşüncesine göre, Nedir ıstıfa? Varlıkta bir seçilme, süzülme, ayıklanma olayı vardır. Bu olay cansız varlıklardan başlayarak insana, hatta melekler alemine kadar uzanmaktadır. İslam düşüncesine göre, bu ıstıfa olayı zirve noktasında Hz. Muhammed’i ortaya çıkarmıştır. İslam düşüncesine göre, bu ıstıfa olayı zirve noktasında Hz. Muhammed’i ortaya çıkarmıştır.
“Hoşça bak zatına kim zübde-i alemsin sen Bu olay nasıl sürüp gidiyor? Cansız varlıklar süzülerek bitkiler, bitkiler süzülerek hayvanlar, sonra da bu üç varlık süzülerek insan elde ediliyor. Olayın bu aşamasını ve bu aşamadaki örnek varlık insanı ifadeye koymak için Şeyh Galip şöyle diyor: Bu olay nasıl sürüp gidiyor? Cansız varlıklar süzülerek bitkiler, bitkiler süzülerek hayvanlar, sonra da bu üç varlık süzülerek insan elde ediliyor. Olayın bu aşamasını ve bu aşamadaki örnek varlık insanı ifadeye koymak için Şeyh Galip şöyle diyor: “Hoşça bak zatına kim zübde-i alemsin sen Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen” Yani kendi benliğine dikkatlice bak! Sen bu varlıklar aleminin en seçkinisin. Sen, bütün varlıkların gözbebeği olan insansın. “Hoşça bak zatına kim zübde-i alemsin sen Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen” Yani kendi benliğine dikkatlice bak! Sen bu varlıklar aleminin en seçkinisin. Sen, bütün varlıkların gözbebeği olan insansın.
Nebilerde kendi aralarında bir ıstıfaya uğramaktadır. Genelde insan, bir varlık alanı olarak en mükemmeli temsil etmektedir. Bu alanda kendi aralarında süzülerek veliler yani Allah dostları, velilerden de bir ayıklanma yapılarak nebiler, yani peygamberler ortaya çıkarılır. Genelde insan, bir varlık alanı olarak en mükemmeli temsil etmektedir. Bu alanda kendi aralarında süzülerek veliler yani Allah dostları, velilerden de bir ayıklanma yapılarak nebiler, yani peygamberler ortaya çıkarılır. Nebilerde kendi aralarında bir ıstıfaya uğramaktadır. Nebilerde kendi aralarında bir ıstıfaya uğramaktadır.
تِلْكَ الرُّسُلُ فَضَّلْنَا بَعْضَهُمْ عَلَى بَعْضٍ Kur’an-ı Kerim şöyle diyor: تِلْكَ الرُّسُلُ فَضَّلْنَا بَعْضَهُمْ عَلَى بَعْضٍ “İşte Rasüller! Biz onların bir kısmını diğerlerine göre daha üstün kılmışızdır...” (2/253) Kur’an-ı Kerim şöyle diyor: تِلْكَ الرُّسُلُ فَضَّلْنَا بَعْضَهُمْ عَلَى بَعْضٍ “İşte Rasüller! Biz onların bir kısmını diğerlerine göre daha üstün kılmışızdır...” (2/253) Peygamberlerin en seçkinlerine Kur’an-ı Kerim azim sahibi peygamberler de Bunlar: Hz. Nuh, Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed’dir. Peygamberlerin en seçkinlerine Kur’an-ı Kerim azim sahibi peygamberler de Bunlar: Hz. Nuh, Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed’dir.
Azim sahibi peygamberler de bir ıstıfaya tabi tutularak onların içinden de en üstünü seçilmiştir. Bu yüzdendir ki bütün peygamberler içinde Mustafa yani seçilmiş, kişi adını taşıyan Yalnız Hz. Muhammed Mustafa’dır. Bir cümle ile ifadeye koymak gerekirse: Cansız varlıklardan başlayarak birkaç aşamadan geçen ıstıfa en mükemmel örneğine, gayesine Hz. Muhammed’de ulaşıyor. Azim sahibi peygamberler de bir ıstıfaya tabi tutularak onların içinden de en üstünü seçilmiştir. Hz. Muhammed. Bu yüzdendir ki bütün peygamberler içinde Mustafa yani seçilmiş, kişi adını taşıyan Yalnız Hz. Muhammed Mustafa’dır. İşte, Hz. Muhammed’i bütün varlıkların en mükemmeli sayan Kur’ani düşüncenin kısa açıklaması. Bir cümle ile ifadeye koymak gerekirse: Cansız varlıklardan başlayarak birkaç aşamadan geçen ıstıfa en mükemmel örneğine, gayesine Hz. Muhammed’de ulaşıyor.
Hz. MUHAMMED (AS)’ın ECDADI Peygamber (sav) şöyle buyurmuşlardır: “Allah, Hz. İbrahim’in evladından Hz. İsmail’i, Hz.İsmal’in evladından Kinane’yi, Kinane’nin evladından Kureyş’i, Kureyş evladından Haşimiler’i, Haşimiler içinden de beni süzüp seçti.” (M.fedail;T.menakıp 1) Peygamber (sav) şöyle buyurmuşlardır: “Allah, Hz. İbrahim’in evladından Hz. İsmail’i, Hz.İsmal’in evladından Kinane’yi, Kinane’nin evladından Kureyş’i, Kureyş evladından Haşimiler’i, Haşimiler içinden de beni süzüp seçti.” (M.fedail;T.menakıp 1)
Tarihçiler, Alemlerin Efendisi Peygamberimiz’in mübarek neseblerini Hz Tarihçiler, Alemlerin Efendisi Peygamberimiz’in mübarek neseblerini Hz. İbrahim’e şu silsile ile vardırıyorlar: Babaları Abdullah, babası Abdülmuttalip, babası Haşim, babası Abd Menaf, babası Kusayy, babası Kilab, babası mürre, babası Ka’b, babası Lüeyy, babası Gaalip, babası Fihr, babası Malik, babası Nadr, babası Kinane, babası Huzeyme, babası Müdrike, babası İlyas, babası Mudar, babası Nizar, babası Maad, babası Adnan, babası Uded, babası Mukavvim, babası Nahur, babası Teyrah, babası Ya’rub, babası Nabit, babası İsmail, babası İbrahim... Tarihçiler, Alemlerin Efendisi Peygamberimiz’in mübarek neseblerini Hz. İbrahim’e şu silsile ile vardırıyorlar: Babaları Abdullah, babası Abdülmuttalip, babası Haşim, babası Abd Menaf, babası Kusayy, babası Kilab, babası mürre, babası Ka’b, babası Lüeyy, babası Gaalip, babası Fihr, babası Malik, babası Nadr, babası Kinane, babası Huzeyme, babası Müdrike, babası İlyas, babası Mudar, babası Nizar, babası Maad, babası Adnan, babası Uded, babası Mukavvim, babası Nahur, babası Teyrah, babası Ya’rub, babası Nabit, babası İsmail, babası İbrahim...
Muhammed (AS)’ın ailesi, sadece Tek Allah inancına dair gelenekleri tevarüs etmiş değil, aynı zamanda damarlarında dolaşan kanda çeşitli insan ırklarından unsurları da taşımaktaydı. Babil’li, Mısırr’lı, Arap.... Muhammed (AS)’ın yakın akrabaları arasında Grek soyundan gelen birini de görmekteyiz. Muhammed (AS)’ın ailesi, sadece Tek Allah inancına dair gelenekleri tevarüs etmiş değil, aynı zamanda damarlarında dolaşan kanda çeşitli insan ırklarından unsurları da taşımaktaydı. Babil’li, Mısırr’lı, Arap.... Muhammed (AS)’ın yakın akrabaları arasında Grek soyundan gelen birini de görmekteyiz. Daha sonraki hayatında görüyoruz ki Muhammed (AS) insan ırklarının bir ailede birleştirilmesi üzerinde durmuş ve bizzat kendi evinde sadece Arap soyundan değil, Yahudi ve Kıpt (Mısır’ın yerli ahalisi) ırkından gelen zevcelere de evinde yer vermiştir.
Daha sonraki hayatında görüyoruz ki Muhammed (AS) insan ırklarının bir ailede birleştirilmesi üzerinde durmuş ve bizzat kendi evinde sadece Arap soyundan değil, Yahudi ve Kıpt (Mısır’ın yerli ahalisi) ırkından gelen zevcelere de evinde yer vermiştir. Daha sonraki hayatında görüyoruz ki Muhammed (AS) insan ırklarının bir ailede birleştirilmesi üzerinde durmuş ve bizzat kendi evinde sadece Arap soyundan değil, Yahudi ve Kıpt (Mısır’ın yerli ahalisi) ırkından gelen zevcelere de evinde yer vermiştir.
PEYGAMBERİMİZ’in MÜBAREK İSİMLERİ Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuşlardır: “Benim kendime özgü beş adım vardır: Ben Muhammed’im, ben Ahmed’im, ben Mahi’yim: Allah küfrü benimle mahvedecektir. Ben Haşir’im: Kıyamet günü insanlar benim önümde haşredileceklerdir. Ve ben Akib’im: Benden sonra peygamber gelmeyecektir.” (Malik, Muvatta; esmaunnebi,1/105) PEYGAMBERİMİZ’in MÜBAREK İSİMLERİ Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuşlardır: “Benim kendime özgü beş adım vardır: Ben Muhammed’im, ben Ahmed’im, ben Mahi’yim: Allah küfrü benimle mahvedecektir. Ben Haşir’im: Kıyamet günü insanlar benim önümde haşredileceklerdir. Ve ben Akib’im: Benden sonra peygamber gelmeyecektir.” (Malik, Muvatta; esmaunnebi,1/105)
Anlatıldığına göre Peygamberimizin Annesi şöyle demiştir: “Muhammed (sav) hamile olduğum zaman bana birisi gelip: “ Şüphesiz ki sen bu ümmetin efendisine hamilesin. O doğup da dünyaya geldiği zaman, “Her hasedcinin şerrinden onu bir olan Allah’a sığındırırım de ve onun adını Muhammed koy” dedi. Anlatıldığına göre Peygamberimizin Annesi şöyle demiştir: “Muhammed (sav) hamile olduğum zaman bana birisi gelip: “ Şüphesiz ki sen bu ümmetin efendisine hamilesin. O doğup da dünyaya geldiği zaman, “Her hasedcinin şerrinden onu bir olan Allah’a sığındırırım de ve onun adını Muhammed koy” dedi.
Hz. Amine böyle nur topu gibi bir çocuk dünyaya getirince, dedesi Abdülmuttalip büyük bir ziyafet vererek sevgili torununa Muhammed adını koydu. Torununa ne ad koydun diye soranlara: Muhammed, adını koydum, dedi. Onlar: Atalarının arasında böyle bir ad yoktur, bu adı koymaktan maksadın nedir? Deyince, Abdülmuttalip: Umarım ki O’nu gökte Hakk, yerde halk övecektir, diye cevap verdi. Hz. Amine böyle nur topu gibi bir çocuk dünyaya getirince, dedesi Abdülmuttalip büyük bir ziyafet vererek sevgili torununa Muhammed adını koydu. Torununa ne ad koydun diye soranlara: Muhammed, adını koydum, dedi. Onlar: Atalarının arasında böyle bir ad yoktur, bu adı koymaktan maksadın nedir? Deyince, Abdülmuttalip: Umarım ki O’nu gökte Hakk, yerde halk övecektir, diye cevap verdi.
اللَّهِ مُّحَمَّدٌ رَّسُولُ Kur’an-ı Kerim’de Peygamberimiz’in Muhammed ismi dört yerde geçmektedir: Kur’an-ı Kerim’de Peygamberimiz’in Muhammed ismi dört yerde geçmektedir: اللَّهِ مُّحَمَّدٌ رَّسُولُ “ Muhammed Allah’ın Resulüdür...” ( Fetih/29) اللَّهِ مُّحَمَّدٌ رَّسُولُ “ Muhammed Allah’ın Resulüdür...” ( Fetih/29) وَمَا مُحَمَّدٌ إِلاَّ رَسُولٌ قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِهِ الرُّسُلُ Muhammed yalnız ve yalnız bir Resuldür, O’ndan önce de Resuller gelip geçmiştir... ( 3/144) وَمَا مُحَمَّدٌ إِلاَّ رَسُولٌ قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِهِ الرُّسُلُ “ Muhammed yalnız ve yalnız bir Resuldür, O’ndan önce de Resuller gelip geçmiştir...” ( 3/144)
مَّا كَانَ مُحَمَّدٌ أَبَا أَحَدٍ مِّن رِّجَالِكُمْ وَلَكِن رَّسُولَ اللَّهِ وَخَاتَمَ النَّبِيِّينَ وَكَانَ اللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيماً “ Muhammed sizin erkeklerinizden her hangi birinin babası değildir; O, Allah’ın Resulü ve Peygamberlerin sonuncusudur...” (Ahzab/40) مَّا كَانَ مُحَمَّدٌ أَبَا أَحَدٍ مِّن رِّجَالِكُمْ وَلَكِن رَّسُولَ اللَّهِ وَخَاتَمَ النَّبِيِّينَ وَكَانَ اللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيماً “ Muhammed sizin erkeklerinizden her hangi birinin babası değildir; O, Allah’ın Resulü ve Peygamberlerin sonuncusudur...” (Ahzab/40)
رَّبِّهِمْ كَفَّرَ عَنْهُمْ سَيِّئَاتِهِمْ وَأَصْلَحَ بَالَهُمْ وَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَآمَنُوا بِمَا نُزِّلَ عَلَى مُحَمَّدٍ وَهُوَ الْحَقُّ مِن رَّبِّهِمْ كَفَّرَ عَنْهُمْ سَيِّئَاتِهِمْ وَأَصْلَحَ بَالَهُمْ “ İman edip güzel ve iyi hareketlerde bulunanlara ve Muhammed’e indirilene – ki o Rableri tarafından gelen bir haktır- iman edenlere gelince Allah onların günahlarını örtmüş, gönüllerini tertemiz etmiştir.” (Muhammed/2) وَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَآمَنُوا بِمَا نُزِّلَ عَلَى مُحَمَّدٍ وَهُوَ الْحَقُّ مِن رَّبِّهِمْ كَفَّرَ عَنْهُمْ سَيِّئَاتِهِمْ وَأَصْلَحَ بَالَهُمْ “ İman edip güzel ve iyi hareketlerde bulunanlara ve Muhammed’e indirilene – ki o Rableri tarafından gelen bir haktır- iman edenlere gelince Allah onların günahlarını örtmüş, gönüllerini tertemiz etmiştir.” (Muhammed/1-2)
Ahmed ismi de Kur’an-ı Kerim’de bir yerde geçmektedir: وَإِذْ قَالَ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ يَا بَنِي إِسْرَائِيلَ إِنِّي رَسُولُ اللَّهِ إِلَيْكُم مُّصَدِّقاً لِّمَا بَيْنَ يَدَيَّ مِنَ التَّوْرَاةِ وَمُبَشِّراً بِرَسُولٍ يَأْتِي مِن بَعْدِي اسْمُهُ أَحْمَدُ فَلَمَّاجَاءهُم بِالْبَيِّنَاتِ قَالُوا هَذَا سِحْرٌ مُّبِينٌ “Bir zamanlar Meryem oğlu İsa şöyle demişti: “ Ey İsrailoğulları; Ben size Allah’ın gönderdiği bir peygamberim. Benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi de müjdeleyici olarak geldim. Demişti....” (Saf/6) وَإِذْ قَالَ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ يَا بَنِي إِسْرَائِيلَ إِنِّي رَسُولُ اللَّهِ إِلَيْكُم مُّصَدِّقاً لِّمَا بَيْنَ يَدَيَّ مِنَ التَّوْرَاةِ وَمُبَشِّراً بِرَسُولٍ يَأْتِي مِن بَعْدِي اسْمُهُ أَحْمَدُ فَلَمَّا جَاءهُم بِالْبَيِّنَاتِ قَالُوا هَذَا سِحْرٌ مُّبِينٌ “Bir zamanlar Meryem oğlu İsa şöyle demişti: “ Ey İsrailoğulları; Ben size Allah’ın gönderdiği bir peygamberim. Benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi de müjdeleyici olarak geldim. Demişti....” (Saf/6)
Bu ad genellikle Muhammed’le birlikte kullanılmaktadır: Kur’an-ı Kerim’de geçen ıstıfa olayının kainat çapında en mükemmel örneği olduğu için son Resul, Mustafa diye de adlandırılmıştır. Bu ad genellikle Muhammed’le birlikte kullanılmaktadır: Muhammed Mustafa (sav) Kur’an-ı Kerim’de geçen ıstıfa olayının kainat çapında en mükemmel örneği olduğu için son Resul Mustafa diye de adlandırılmıştır. Bu ad genellikle Muhammed’le birlikte kullanılmaktadır: Muhammed Mustafa.....