TEFEKKÜR يَتَفَكَّرُونَ أَفَلاَ تَذَكَّرُونَ
“HERHANGİ BİR MESELE HAKKINDA DÜŞÜNME, ZİHNİ YORMA, DERİN DÜŞÜNME VE İŞİN ŞUURUNA VARMA.”
TEFEKKÜR, İNSANA MAHSUS BİR ÖZELLİKTİR. İNSAN, TEFEKKÜR SAYESİNDE DİĞER VARLIKLARDAN AYRILIR VE ÜSTÜN OLUR.
أَفَلاَ تَذَكَّرُونَ أَفَلاَ يَتَفَكَّرُونَ أَفَلاَ تَعْقِلُونَ
Hz. Muhammed (s.a.s)'e en çok etki eden ayetlerden biri, tefekkürle ilgilidir. İki kişi Hz. Âîşe (r.a)'ı ziyaret etmişler. Onlardan biri, "Hz. Muhammed (s.a.s)'de gördüğünüz etkileyici bir şeyi bize anlatır mısınız?" deyince, Hz. Âîşe (r.an) şöyle demiştir: "Resulullah (s.a.s) bir gece kalktı, abdest alıp namaz kıldı. Namazda çok ağladı. Gözlerinden akan yaşlar sakallarını ve secde esnasında yerleri ıslattı.
Sabah ezanı için gelen Hz. Bilâl (r.a): "Ya Resulullah (s.a.s)! Geçmiş ve gelecek bütün günahlarınız affedildiği halde, sizi ağlatan nedir?" deyince, o: "Bu gece Yüce Allah bir ayet indirdi. Beni bu ayet ağlatmaktadır" dedi ve ayeti okudu:
"GÖKLERİN VE YERİN YARATILIŞINDA, GECENİN VE GÜNDÜZÜN GİDİP GELİŞİNDE ELBETTE AKLISELİM SAHİPLERİ İÇİN İBRET VERİCİ DELİLLER VARDIR” (ÂL-İ İMRÂN, 3/190).
Ondan sonra Resulullah (s.a.s): "BU AYETİ OKUYUP DA ÜZERİNDE TEFEKKÜRDE BULUNMAYAN, DÜŞÜNMEYEN KİŞİLERE YAZIKLAR OLSUN" DEDİ.
"ONLAR AYAKTA, OTURARAK VE YANLARI ÜZERİNE YATARKEN ALLAH'I ANARLAR, GÖZLERİN VE YERİN YARATILIŞI ÜZERİNDE TEFEKKÜR EDERLER (DÜŞÜNÜRLER). RABBİMİZ (DERLER), BUNU BOŞ YERE YARATMADIN, SEN YÜCESİN, BİZİ ATEŞ AZABINDAN KORU!.." (ÂL-İ İMRÂN, 3/191).
İbn Abbas (r.a)'ın naklettiğine göre, bazı insanlar Allah'ın zatı hakkında düşünmek istediler. Bunun üzerine Hz. Muhammed (s.a.s) bu hususta şu açıklamada bulundu:"Allah'ın yarattıkları hakkında düşünün. Allah'ın zatını düşünmeyin. Allah'ın şahsı hakkında düşünmeye güç yetiremezsiniz"
ÖMER B. ABDÜLAZİZ TEFEKKÜR HAKKINDA ŞÖYLE DEMİŞTİR: "YÜCE ALLAH'IN NİMETLERİNİ DÜŞÜNMEK, EN FAZİLETLİ İBÂDETLERDENDİR".
İbn-i Ata ( ks ) : " Tefekkür gönlün nûrudur ve sürûrun kaynağıdır. Tefekkürsüz kalan gönül kararmaya mahkumdur ve cehaletle beraber yoğun bir gurura kapılır " diyor.
"O'DUR Kİ ARZI UZATTI, ORADA SABİT DAĞLAR VE IRMAKLAR VAR ETTİ. ORADA BÜTÜN MEYVELERDEN İKİ ÇİFT YARATTI. GECEYİ GÜNDÜZÜN ÜZERİNE ÖRTÜYOR. ŞÜPHESİZ BUNDA TEFEKKÜR EDEN (DÜŞÜNEN) BİR TOPLUM İÇİN AYETLER VARDIR" (ER-RA'D, 13/3)
“SEN NEFSİNİ İYİ BİRŞEYLE MEŞGUL ETMEZSEN, NEFSİN SENİ KÖTÜ BİRŞEYLE MEŞGUL EDER. BUNDAN DOLAYI, BOŞ İNSAN KÖTÜ ŞEY DÜŞÜNÜR, NEFSİNE VE ŞEYTANA UYAR.” (İMAM-I ŞAFİİ)
“VAKİT ÖYLE BİR KILÇIKTIR Kİ SEN ONU HAYIRLI MEŞGULİYETLERDE KULLANAMAZSAN, O SENİ HAYIRSIZ İŞLER YAPTIRARAK YARALAR.” (İMAM-I ŞAFİİ)
“TEFEKKÜRÜ YAPMAK, EN AZ HİNDİ KADAR ALLAH’I ZİKRETMEK, ŞİMDİ ÖLENE KADAR”
“BU KADARINI SÖYLEDİM, ÖTESİNİ SEN DÜŞÜN FİKRİN DONMUŞSA, DÜŞÜNEMİYORSAN, YÜRÜ ZİKRET. ZİKİR FİKRİ TİTRETİR, HAREKETE GEÇİRİR. ZİKRİ BU DONMUŞ FİKRE GÜNEŞ YAP.” YH