AVRUPA BİRLİĞİNDE EKONOMİK VE SOSYAL KOMİTE 2008470073-ESRA ÖZKAN 2007470079-Z.ÇAĞIL ŞENGÜL
AB’nin işleyişinde anahtar rol oynayan birkaç kurum vardır, 1)Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi, örgütlü sivil toplumun ekonomik ve sosyal unsurlarını temsil eder; 2) Bölgeler Komitesi, bölgesel ve yerel yönetimleri temsil eder; 3) Avrupa Yatırım Bankası, AB içindeki ve dışındaki ekonomik kalkınma projelerinin yatırımlarını finanse eder ve Avrupa Yatırım Fonu aracılığıyla küçük işletmelere yardımcı olur;
4)Avrupa Merkez Bankası, Birliğin para politikalarından sorumludur; 5)Avrupa Ombudsmanı, AB kurumları ve organları hakkında kötü yönetimle ilgili şikâyetleri soruşturur; 6) Avrupa Veri Koruma Denetmeni ise kişisel verilerinizin mahremiyetini korur.
Avrupa Birliği düzeyinde kararların alınması çeşitli Avrupa kurumlarını içerir; 1) Avrupa Parlamentosu (AP), 2) Avrupa Birliği Konseyi, 3) Avrupa Komisyonu. Genel olarak, Avrupa Komisyonu yeni mevzuat önerisinde bulunur, fakat bunları kabul eden Konsey ve Parlamento’dur. Bazı durumlarda Konsey tek başına karar alabilir. Diğer kurumlar da belirli alanlarda rol oynar
1957’de Roma Antlaşması ile kurulan Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi’nin (EESC), 344 üyesi bulunmaktadır. Her AB ülkesinden olan üye sayısı, nüfusu kabaca yansıtmaktadır. Ülke başına üye sayısı aşağıdaki gibidir: Almanya, Birleşik Krallık, Fransa ve İtalya -24 İspanya ve Polonya- 21 Romanya -15 Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Hollanda,İsveç, Macaristan, Portekiz ve Yunanistan- 12 Danimarka, Finlandiya, İrlanda,Litvanya ve Slovakya -9 Estonya, Letonya ve Slovenya -7 Kıbrıs ve Lüksemburg- 6 Malta -5
KOMİTE ÜYELERİNİN OLUŞUMU Temsil ettiği kesimler dikkate alınarak,Ekonomik ve Sosyal Komitenin bileşkesinin Avrupa’nın değişen çehresini yansıttığı ifade edilmektedir.Gerçekten de AB Ekonomik ve Sosyal Komitesi sanayiciler,çiftçiler,zanaatkarlar,çeşitli mesleki örgütler gibi organize olmuş tüm sivil toplum kesimlerinin pek çoğunun temsil edildiği bir platform niteliğini taşımaktadır.Diğer taraftan,komite de AB’ye tüm üye ülkelerin sivil toplum kesimlerinin temsil edildiğini görmek mümkündür. Bu yönü ile AB Ekonomik ve Sosyal Komitesi’nin tüm Avrupa haklarının içinde yer aldığı bir sivil platform olduğunu ifade edebiliriz.
Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi; Avrupalı işveren örgütleri ve sendikalar gibi çıkar gruplarının ve tüketici birlikleri gibi diğer örgütlü sivil toplum organlarının temsilcilerine AB’yle ilgili konularda fikirlerini ifade etmek için resmi bir platform sağlayan bir danışma organıdır. Üyeler AB hükümetleri tarafından aday gösterilirler ama tam bir siyasi bağımsızlık içinde çalışırlar. Üyeler 4 yıllığına atanırlar ve tekrar atanabilirler.
Komite, genel kurul şeklinde toplanır ve tartışmaları her biri belli bir politik alanla ilgili olan ve ‘bölüm’ olarak bilinen altı alt komite tarafından hazırlanır. Başkan ve iki Başkan Yardımcısı iki yıllık bir dönem için seçimle belirlenir.
Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi ne yapar? Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi’nin üç ana görevi vardır: Avrupa Parlamentosu’na, Avrupa Birliği Konseyi’ne ve Avrupa Komisyonu’na onların isteği üzerine veya kendi inisiyatifi ile tavsiyede bulunmak; Sivil toplumu, AB politikalarını oluşturmada daha aktif olması için desteklemek; AB dışı ülkelerde sivil toplumun rolünü desteklemek ve danışma kurumları oluşturulmasına yardım etmek.
Ekonomik ve Sosyal Komite’nin görüşleri üst kurumlara -yani Konsey’e, Komisyon’a ve Avrupa Parlamentosu’na- gönderilir. Ekonomik, sosyal, bölgesel ve çevre politikaları ile ilgili kararlar alınmadan önce bu kuruma danışılması zorunludur. Böylece Birliğin karar alma sürecinde Komite’nin önemli bir rolü bulunur.
Ayrıca, Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi, Birlik ve vatandaşları arasında daha katılımcı,daha kapsayıcı ve daha demokratik bir toplum oluşturmakta köprü vazifesi de görür.
Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi üyeleri kimlerdir? Genellikle kendi ülkelerinde çalışan Komite üyeleri, işverenleri, işçileri ve değişik ekonomik ve sosyal çıkarları temsil eden 3 gruptan oluşur. İşveren grubu; özel ve kamu endüstri sektörleri, küçük ve orta ölçekli işletmeler, ticaret odaları, perakende ve toptan ticaret, bankacılık ve sigortacılık, ulaşım ve tarım çevrelerinden gelen üyelerden oluşur.
İşverenler grubu,Avrupa Sanayici Federasyonlarına paralel görüş ve politikaları savunur.Ortak pazarda serbest dolaşımın serbest ticaretin ve serbest piyasa ekonomisinin geliştirilmesi bu grubun temel öncelikleri arasında yer alır.Bu grup ayrıca AB’nin iktisadi ve parasal birliğinin tesisini savunur.Tam bir iktisadi ve parasal birliği sağlamış Topluluğun,dünya ticaretinin sağlıklı bir şekilde gelişebilmesinin zorunlu bir şartı olduğuna inanır.
Çalışanlar grubu; el işçilerinden idari kadrolara kadar bütün yelpazedeki çalışanları temsil eder. Üyeleri ulusal sendikal birlik organizasyonlardan gelir. Esas itibariyle çalışma alanı,işsizliğe karşı mücadele , çalışma şartlarının iyileştirilmesi,temel özgürlüklerin korunması gibi konulardır. Çalışanlar grubunun üyelerinin büyük bir çoğunluğu Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ETUC) mensuplarıdır.Ayrıca memurlarca kurulan örgüt mensupları da bu grubun üyeleridir.
Çeşitli Çıkar Grupları ise hükümet-dışı örgütler olan sivil toplum kuruluşlarını (STK’lar); çiftçi örgütlerini; küçük işletmeleri; el sanatları birliklerini, kooperatifleri ve kâr amacı gütmeyen dernekleri, tüketici ve çevre örgütlerini, bilimsel ve akademik toplulukları ve aile ve engelli derneklerini temsil eder. Bu grubun ortak amacı ise ekonomi ve sosyal demokrasinin Avrupa da gerçek anlamda tesisini sağlamaktır.İşverenler ve çalışanların temsil olunduğu gruplar yanında “3.grup” adı altında çeşitli çıkar gruplarının da temsil edilmesi,Ekonomik ve Sosyal Komitenin ,sivil toplumu oluşturan çeşitli sosyal,mesleki ekonomik ve kültürel kesimlerin sorunlarına da eğilebilmesine de imkan vermektedir.
Birbirinden farklı nitelik taşıyan kesimlerin bir grupta toplanması,bu kesimleri,menfaatlerini temsil ettikleri büyük bir Avrupa nüfusuna karşı sorumluluk duygusuyla birbirine bağlamaktadırlar. Yani bu grubun üyeleri sadece mensubu bulundukları kesimin değil,aynı grupta yer alan diğer kesimlerin de temsilcisi sıfatını taşıdıklarının bilinciyle hareket ederler.Bu sorumluluk duygusu onlara ait örgütlere AB’ye ilişkin kararların şekillenmesinde daha etkili olmak gibi bir avantaj sağlamaktadır.
Fransa ve Yunanistan gibi bazı ülkelerde ,komitede hangi çıkar gruplarının temsil edileceğine merkezi hükümet karar verir ve bu kesimlere komite üyesi olarak gösterecekleri adayları bildirmelerini ister. Almanya ve İngiltere gibi ülkelerde ise ESK üye adayları ilgili hükümet kurumlarınca ekonomi,dış ilişkileri ve tarım gibi ilgili sektör gruplarından seçilir. Belçika ve Hollanda gibi ülkelerde ise ESK üyeleri ulusal Ekonomik ve Sosyal Konseylerce seçildikten sonra hükümetlerce onaylanarak belirlenmektedir.
AB EKONOMİK VE SOSYAL KOMİTESİ’NİN TEŞKİLAT YAPISI ESK’nın teşkilat yapısı Komite Meclisi,Komite Başkanlığı,Komite Bürosu ve İhtisas birimlerinden oluşur. Komite Meclisi:Esk Meclisi,tüm komite üyelerinden oluşan ve genel kurul mahiyetinde bir karar organıdır.Çalışmalarını oturumlar şeklinde yapar.Bu oturumlar yılda 9-10 kez yapılır. Komite Başkanlığı:Bir başkan ile iki başkan yardımcısından oluşur.Komite başkanlık üyeleri ESK tarafından kendi üyeleri arasından iki yıllık süre ile seçilir.Komitenin 4 yıllık görev süresi sırasında 2 kere başkanlık seçimi yapılır.Her 2 yıllık dönemde bir yenilenen başkanlık seçiminde farklı bir grup başkanı komite başkanlığına getirilmek zorundadır.
3) Komite Bürosu:ESK ‘nın yürütme organı niteliğini taşır 3) Komite Bürosu:ESK ‘nın yürütme organı niteliğini taşır.Komite Bürosu 1 başkan,2 başkan yardımcısı,3 grup başkanı,6 ihtisas birimi başkanı ve ESK’nın diğer üyeleri arasından doğrudan meclis tarafından 2 yıllık süre için seçilen toplam 25 üyeden oluşmaktadır. 4) İhtisas Birimleri:Ekonomik ve Sosyal Komite görev ve fonksiyonlarını alt komiteler aracılığıyla yerine getirir.Bu alt komitelere ihtisas birimleri denilmektedir.İhtisas birimlerinin kuruluşu hukuk metinlerine dayanır. ESK bünyesinde 8 ayrı İhtisas Birimi vardır.
Tek Pazar Üretim ve Tüketim, Ulaştırma,Enerji,Altyapı ve Bilgi Toplumu Tarım ,Kırsal Kalkınma ve Çevre Ekonomik ve Parasal Birlik,Ekonomik ve Sosyal Bütünleşme, İstihdam ,Sosyal İlişkiler ve Vatandaşlık Dış ilişkiler Endüstriyel Dönüşüm Genişleme Konularında faaliyette bulunmak üzere oluşturulmuş birimlerdir.
AB EKONOMİK VE SOSYAL KOMİTESİ’NİN FONKSİYONLARI 1)Danışma Görev ve Fonksiyonu: AB Konseyi ve Komisyonunun,bu konularla ilgili karar ve işlemleri hakkında komiteye danışmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Toplum kesimlerinin AB kurumlarının “danışmanı” sıfatıyla yapılan ESK tartışma ve müzakereleri neticesinde ortaya çıkan görüşleri,topluluk karar ve icra kurumlarına yol ve yön gösterici olabilmektedir.
2)Diyalog Görev ve Fonksiyonu: Diyalog işlevi ESK’nın Avrupa toplumlarına ve vatandaşlarına karşı olan yönünü oluşturur.AB sınırları dahilinde yaşayan tüm Avrupa yurttaşları tarafından oluşturulan mesleki gruplar ve sivil toplum örgütleri,kendilerini ESK’de temsil imkanına kavuşmaktadır.
3) İş Birliği Görev Ve Fonksiyonu İşbirliği fonksiyonu hem Avrupa Birliği ülkelerine hem de üçüncü ülkelere karşı işleyen bir fonksiyondur.ESK, oluşumu itibariyle üye ülkelerde bulunan mesleki ve sivil toplum kesimlerinin birlik düzeyinde bir yansıması niteliğini taşımaktadır.Böylece ESK, AB ve üye ülkelerin organize olmuş sivil toplumları arasında işbirliği sağlamak gibi fonksiyon da icra etmektedir.
Ülkemizde sosyal diyaloğa ilişkin tartışmalar son dönemde bir kez daha gündeme gelmiştir.Nitekim 4641 sayılı kanunla 2001 yılı Nisanda yasal zemine kavuşan Ekonomik ve Sosyal Konseyin kurulduğundan bu yana etkinlik kazanamamış olması bazılarınca,yapılan yasal düzenlemelerin yetersizliğine bağlanmaktadır.
Komite en son 2 Mayıs 2012 tarihinde Brüksel’de, “Sürdürülebilir Kalkınma ve Yeşil Ekonominin Olanakları” konu başlığı altında toplanmıştır. 2010-2013 tarihleri arasında Avrupa Birliği Ekonomik ve Sosyal Komitesi’ne başkanlık yapması için , Staffan Nilsson seçilmiştir.
Sonuç olarak… Demokratik Avrupa ülkeleri,dünyada sosyal diyaloğun en kolay sağlandığı ülkeler arasında ilk sıralarda gelmektedir.Bunun nedeni,söz konusu ülkelerin sosyal diyaloğun ihtiyaç gösterdiği temel şart ve araçlara sahip olmasıdır.Şüphesiz ki sosyal diyaloğun başarılı olabilmesinin bir takım şartları vardır.Bunlar arasında uzlaşma kültürü,demokratik siyasi hayat,tarafları bir çatı altında toplayabilecek uygun bir kurumsal yapı ve uzlaşma sağlanan konularda tarafları anlaşma yapmaya imkan veren bir hukuk sistemi,başarılı bir sosyal diyaloğun gerçekleşmesine etki eden temel faktörlerden sayılmaktadır.