PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED (S.A.V) Doğumu:571 Vefatı:08.06.632 “ Biz seni alemlere ancak rahmet olarak gönderdik” Enbiya suresi ayet 107.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Hz. Muhammed'in Doğumu, Çocukluk ve Gençlik Yılları
Advertisements

HİÇ BÖYLE BİR DOSTUNUZ OLDUMU...?.
KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ.
BÖYLE BİR DOSTUNUZ OLDUMU?
Hz.muhammed’in ahlakı.
BÖYLE BİR DOSTUNUZ OLDU MU? (YA DA BÖYLE BİR İNSAN TANIDINIZ MI?)
HZ. MUHAMMED (SAV). HZ. MUHAMMED (SAV) Bir yere giderken sağına soluna bakıp yürümez, vakar ve süratle ilerlerdi.
Hazreti Muhammed’i Tanıyalım
Hz. Muhammed'in Aile Büyüklerini Tanıyalım
“Biz seni alemlere ancak rahmet olarak gönderdik”
Rahmet Peygamberi Hz. Muhammed (S.A.V.).
HZ. MUHAMMED GÜVENİLİR BİR İNSANDI
Hz. Muhammed (s.a.v.) İnsanlara Değer Verirdi
Ben yaşamın adını İSTANBUL koydum!
PEYGAMBER EFENDİMİZİN HAYATI
HZ.MUHAMMED’İN ÖRNEK KİŞİLİĞİ
Böyle Bir İnsan Tanıdınız mı?.
ses düğmesini açabilirsiniz ilerlemek için sadece “mouse”u tıklayınız.
Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi 4. sınıf Konu: Hz
HZ. MUHAMMED’İ TANIYALIM
KUTLU DOĞUM HAFTASI YASEMİN KOLSUZ /C bilgidagi.com.
KUTLU DOĞUM HAFTASI BİLGİ YARIŞMASI HOŞGELDİNİZ.
MERHABA Prof. Dr. Ahmet Nedim SERİNSU.
ALTIN ÖĞRENCİ KRİTERLERİ
Hz. Muhammed(sav)’in Hayatı
3. Kardeşler Arasındaki İlişkiler
2. Çocukların Anne Babaya Karşı Sorumlulukları
Hz. Muhammed (s.a.v.) Sabırlı ve Cesaretliydi
İNSANIN PAYLAŞMA VE YARDIMLAŞMA İHTİYACI
1. Anne Babanın Çocuklara Davranışı
Hz. Muhammed (s.a.v.) İnsanlara Değer Verirdi
SESTEŞ ( EŞSESLİ ) KELİMELER
3. ÜNİTE: HZ. MUHAMMEDİ TANIYALIM
HZ. MUHAMMED (s.a.v.) HAKKI GÖZETİRDİ
HZ. MUHAMMED (s.a.v.) HAKKI GÖZETİRDİ
HZ. MUHAMMED (s.a.v.) HAKKI GÖZETİRDİ

Kutlu Doğum Haftası Programı. Her kim benden sonra unutulan sünnetimi yaşatır ise beni sevmiş olur.Kim de beni severse benimle beraber olur. Hz. Muhammed(s.a.v)

Hz.Muhammed’in Hayatı Hazırlayan:Tankut AYAS. Hz.Muhammed’in Hayatı Hz.Muhammed 20 Nisan 571 yılında Mekke’de do ğ du. Babası Abdullah, annesi Âmine,
6/A SINIFI DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ PROJE ÖDEVİ
Doğumu Gençliği ve Evliliği
DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ 5.SINIFLAR SINAVA HAZIRLIK SORULARI
Hz. Muhammed.
L İ DER E Ğİ T İ M KÜLTÜR VE SANAT GENÇLİK KULÜBÜ DERNEĞİ TARAFINDAN DÜZENLENEN B İ LG İ YARIŞMASINA HOŞ GELD İ N İ Z.
Peygamberimizin Çocukluğu ve Gençliği
ÜNİTE KONULARI 1. Hz. Muhammed’in Doğduğu Ortam
ÜNİTEMİZDEN NELER ÖĞRENDİK
Sallallahu Aleyhi ve Sellem
Peygamberimizin Doğumu
Bugün neler öğreneceğiz?
Bugün neler öğreneceğiz?
Bir İnsan, Tüm İnsanlık Tarihini Ne Kadar Değiştirebilir?
ÜNİTE KONULARI 1. Hz. Muhammed’in Doğduğu Ortam
Hz.Muhammed, (12 Rebi’ul-evvel 571)
Fuat YÜKSEL İHL Meslek Dersleri Öğretmeni
HZ. MUHAMMED’İN KİŞİSEL ÖZELLIKLERI Peygamber Efendİmİz dürüst ve güvenİlİr bİrİsİydİ. Öyle kİ; kİmsenİn malına, mülküne yan gözle bakmaz ve asla yalan.
{ HZ.Muhammed’in hayatından örnek davranışlar Hz.Muhammed Sabırlı ve Cesaretliydi.
3. ÜNİTE: HZ. MUHAMMEDİ TANIYALIM 1. Hz. Muhammed’in Doğduğu Çevreyi Tanıyalım 2. Hz. Muhammed’in Aile Büyüklerini Tanıyalım 3. Hz. Muhammed’in Doğumu,
KÜLTÜRÜMÜZDE H.Z MUHHAMMED SEVGİSİ. Kültürümüzde Hz. Muhammed Sevgisi: Bir çocuğa bir ad, çocuğun o adin manasını yasaması veya o ada sahip bir şahsin.
Peygamberimiz Ve Güzellik Zeynep Nur Balki 11/F 5172.
Hz. Muhammed’in Hayatı.
1. ÜNİTE: PEYGAMBERİMİZİN GENÇLİK YILLARI
 571 YILINDA MEKKEDE DÜNYAYA GELDİ. ANNESİ AMİNE, BABASI ABDULLAHTIR. DEDESİ ABDULMÜTTALİP SÜTANNESİ İSE HALİMEDİR.
1. Peygamberimizin Çocukluk ve Gençlik Yılları
HZ. MUHAMMED VE AİLE HAYATI
1.ÜNİTE PEYGAMBERİMİZİN MEKKE YILLARI
Sunum transkripti:

PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED (S.A.V) Doğumu:571 Vefatı: “ Biz seni alemlere ancak rahmet olarak gönderdik” Enbiya suresi ayet 107

DEDESİ : Abdülmuttalip BABASI : Abdullah ANNESİ : Amine AMCASI : Ebu Talip DOĞUM YILI :571 İLK EŞİ :Hatice ÇOCUKLARI Kasım,Zeynep,Rukiye,Ümmügülsüm,Fâtıma,Abdullah,İbrahim. MEKKE DÖNEMİ : 13 Yıl MEDİNE DÖNEMİ: 10 Yıl HİCRET YILI : 622 HİCRET YERİ : Medine MEKKE FETHİ : 630 PEYG.SÜRESİ : 23 Yıl VEFAT TARİHİ : VEFAT YERİ : Medine Mezarı ise Medine’deki MESCİD-İ NEBEVİ’NİN içinde bulunmaktadır. BİR NUR DOĞUYOR

Mekke sessiz sakin bir gece geçiriyordu. Tarih 571 yılının Rebîülevvel ayının 12. gecesiydi. Âmine heyecan içinde yattığı yerden kalktı. Bir rüya görmüştü ve rüyada duyduğu ses kulaklarında çınlıyordu. -Âmine! O doğduğu zaman adını Muhammed koy.

Âmine gördüğü rüyayı kimseye anlatmadı Nihayet mutlu an geldi. Âmine görülmemiş güzellikte bir oğlan çocuğu doğurdu. Bir haberci göndererek mutlu haberi dedesi Abdülmuttalip’e duyurdu. Abdülmuttalip hemen geldi ve Muhammed (sav)’i bağrına bastı.

Mekke halkının zenginleri doğan çocukları o dönemlerde daha iyi beslenmeleri için sütannelere teslim ederlerdi. O yıl sütanneler yine Mekke’ye inmişti. Kimse dul ve fakir olan Âmine’nin yetim çocuğunu almak istemedi. Muhammed (sav) yetimdi, çünkü babası Abdullah o doğmadan iki ay önce vefat etmişti. Süt anne

Muhammed (sav)’i Halime adında bir sütanne yanına aldı. Halime buna hiç pişman olmadı. Çünkü Muhammed’le beraber evlerine bereket gelmişti. Muhammed (sav) sütkardeşi Şeyma ile sürekli koyunları otlatırdı.

Muhammed yetim kalıyor Muhammed 6 yaşına girince annesinin yanına döndü. Annesiyle birlikte babasının mezarlığını ziyaretten dönerken annesi vefat etti. Annesini kaybeden Muhammed (sav)’i dedesi Abdulmuttalip yanına aldı.

Dedesi onu çok seviyor ve ona çok iyi davranıyordu. Ama dedesi de bir gün hastalanıp yatağa düştü. Hastalandığı için Muhammed (sav)'e amcası Ebu Talib’in bakmasını istedi.

Amcasında Bundan böyle Muhammed Ebu Talib’in evinde yaşayacaktı. Daha sonra Muhammed (sav) amcasıyla birlikte ticaret için başka şehirlere yolculuk yapmaya başladı. Böylece Muhammed (sav) ticaretle uğraşmaya karar verdi.

Günler geçiyor Muhammed büyüyordu. 25 yaşına ulaştığında Muhammed’in güzel huyu bütün Mekke'de duyulmuştu. Zaten ona küçüklükten beri Muhammedü’l-Emin (güvenilir Muhammed) diyorlardı. Onun bu hali Hatice’nin dikkatini çekti ve nihayet Muhammed ile evlendiler.

HZ. MUHAMMED (SAV)

Boynu uzun ve gümüş gibi saf, omuzları ve pazuları kalın, parmakları uzundu.

Kendisi şişman değildi. Uzuna yakın orta boylu, güçlü ve kuvvetli idi. Kendisi şişman değildi. Uzuna yakın orta boylu, güçlü ve kuvvetli idi.

Mübarek cildi ipekten yumuşaktı. Yüzü hafifçe yuvarlak, kaşları hilâl gibi idi. Mübarek cildi ipekten yumuşaktı. Yüzü hafifçe yuvarlak, kaşları hilâl gibi idi.

Kirpikleri uzun, gözleri kara, büyük ve son derece güzeldi.

Yüzü gül gibi kırmızıya benzeyen beyaz ve nuranî, berrak ve ışıklı idi.

Dişleri inciler gibi beyazdı. Konuşurken ön dişlerinden nurlar saçılır, gülerken ağzında ışıkların bile aydınlandığı sanılırdı.

Saçları ne pek kıvırcık, ne de pek düz idi. Sakalı sık ve tamdı. Uzun değildi. Saçları ne pek kıvırcık, ne de pek düz idi. Sakalı sık ve tamdı. Uzun değildi.

Cismi güzel, kokusu hoş idi. Koku sürünsün veya sürünmesin teni ve teri en güzel kokulardan daha güzel kokardı. Mübarek eliyle bir çocuğun başını okşasa, o çocuk diğerleri arasından hemen seçilir, belli olurdu. Cismi güzel, kokusu hoş idi. Koku sürünsün veya sürünmesin teni ve teri en güzel kokulardan daha güzel kokardı. Mübarek eliyle bir çocuğun başını okşasa, o çocuk diğerleri arasından hemen seçilir, belli olurdu.

Bir yere giderken sağına soluna bakıp yürümez, vakar ve süratle ilerlerdi.

Bütün insanları hoş tutar, hizmetçilerine şefkatle muamele ederdi. Kendisi ne yer, ne giyerse, hizmetçilerine de onları yedirir, onları giydirirdi. Bütün insanları hoş tutar, hizmetçilerine şefkatle muamele ederdi. Kendisi ne yer, ne giyerse, hizmetçilerine de onları yedirir, onları giydirirdi.

Çocukları çok sever, saçlarını okşar, onlarla konuşurdu.

O'nu ansızın görenler heyecan ve sevgiyle ürperir, konuşunca hayran olurdu.

Herkesin aklına göre söz söyler, herkese güler yüz gösterirdi.

Kimsenin sözünü yarıda kesmez, haşin davranmaz, mütevazi yaşardı.

Daima düşünceliydi.

Susması konuşmasından uzun sürerdi.

Lüzumsuz yere konuşmaz; konuştuğunda ne fazla, ne eksik söz kullanırdı.

Dünya işleri için kızmazdı.

Kendi şahsı için asla öfkelenmez ve öç almazdı.

Kötü söz söylemezdi.

Affediciliği tabii idi. İntikam almazdı.

Düşmanlarını sadece affetmekle kalmaz, onlara şeref ve değer de verirdi.

Kendisini üç şeyden alıkoymuştu: Kimseyle çekişmezdi,

Çok konuşmazdı, boş şeylerle uğraşmazdı.

Umanı umutsuzluğa düşürmezdi.

Hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı.

Hiç kimseyi ne yüzüne karşı, ne de arkasından kınayıp ve ayıplamazdı.

Kimsenin kusurunu araştırmazdı.

Kimseye hakkında hayırlı olmayan sözü söylemezdi.

Yanında en son konuşanı ilk önce konuşan gibi dikkatle dinlerdi.

Gerçeğe aykırı övgüyü kabul etmezdi.

Her zaman ağırbaşlıydı.

Konuşurken çevresindekileri adeta kuşatırdı.

Kelimeleri parıldayan inci dizileri gibi tatlı ve berraktı.

Yürürken beraberindekilerin gerisinde yürürdü; Ayaklarını yerden canlıca kaldırır, iki yanına salınmaz, adımlarını geniş atar, yüksek bir yerden iner gibi öne doğru eğilir, vakar ve sükunetle rahatça yürürdü. Yürürken beraberindekilerin gerisinde yürürdü; Ayaklarını yerden canlıca kaldırır, iki yanına salınmaz, adımlarını geniş atar, yüksek bir yerden iner gibi öne doğru eğilir, vakar ve sükunetle rahatça yürürdü.

Kapısına yardım için gelen kimseyi geri çevirmezdi.

Bir gün kendisinden yaşça küçük bir dostunun omuzlarından tutarak şöyle demişti: "Sen dünyada garip bir kimse, yahut bir yolcu gibi ol!"

Her zaman hüzünlü ve gülümser bir durumda bulunurdu.

Adet üzere söylenen hiç bir kötü sözü ağzına almamıştı.

Sıkıntılı hallerinde kabalaşmaz, bağırmazdı.

Fakirlerle birlikte yerdi; öyle ki onlardan ayırt edilemezdi.

Sade kıyafetler giyer, gösterişten hoşlanmazdı.

Konuşurken yüzünü başka tarafa çevirmez, bulunduğu mecliste ayrıcalıklı bir yere oturmazdı.

Sabahları evinden çıkarken şöyle söylerdi. "İlahî, doğru yoldan sapmaktan ve saptırılmaktan, kanmaktan ve kandırılmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan, saygısızlık etmekten ve saygısızlık edilmekten sana sığınırım.” Sabahları evinden çıkarken şöyle söylerdi. "İlahî, doğru yoldan sapmaktan ve saptırılmaktan, kanmaktan ve kandırılmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan, saygısızlık etmekten ve saygısızlık edilmekten sana sığınırım.”

Sıradan değildi; ama sıradan insanlar gibi yaşardı.

O, Hz. PEYGAMBER ’di. (ALEYHİSSALÂTU VESSELÂM).

SEN ELBETTE YÜCE BİR AHLAK ÜZERESİN…

PEYGAMBERİME SELÂM GÖNDERİYORUM

“Allâhümme Salli Alâ Seyyidinâ Muhammed” Böyle söyleyince Canım Peygamberim, Beni duyduğunu biliyorum.

Seni çok seviyorum. Senin de beni sevmeni istiyorum.

Canım Peygamberim, Hissediyorum, beni duyuyorsun. Sen de bana selâm gönderiyorsun.