KIRSAL ALAN VE KIRSAL ALAN KAVRAMLARI
KAPSAM Giriş Kırsal Alan ve Kavramları Kalkınma ve Kırsal Kalkınma Ulusal Kırsal Kalkınma Stratejisi Mevcut Durum Değerlendirmesi İlkeler Kurumsal Çerçeve Kırsal Kalkınma Komisyon Raporu Türkiye’de Kırsal Alanın Mevcut ve Genel Durumu İstatistikler ve Grafikler Sonuç ve Öneriler
Giriş Kırsal alanlar denince nüfus yoğunluğunun düşük olduğu,ekonomik hayatın daha çok tarım üzerine kurulu bulunduğu, doğal koşulların ve geleneksel değerlerin hayatı şekillendirmesinde etkin olduğu ve eğitim,sağlık haberleşme gibi sosyal imkanların yeterince gelişmemiş olduğuna kaynaklık eden alanlar anlaşılmaktadır.(TKİB 2003:10)
Uluslararası kırsal koşulların ve eğilimleri karşılaştırma imkanları sağlamak amacıyla ayırım yapmaya giden OECD' ye göre kırsal alanlar, nüfus yoğunluğunun km2 başına 150 kişinin altında olduğu mekanlardır. Nüfusun %50 den fazlasının kırsal mekanlarda yaşadığı bölgeler kırsallığı baskın bölgeler sayılmaktadır.
Adı geçen sınıflamaya göre nüfusun %15'inden az kesimi kırsal mekanlarda yaşadığı bölgeler ise kentselliği baskın bölgeler olarak sınıflandırılmaktadır.
Avrupa Birliği İstatistik Kurumu EUROSTAT’ın Yaklaşımına Göre ; 1-Yoğun olarak nüfuslanmış kuşaklar 2-Orta dereceli nüfuslanmış kuşaklar 3-Seyrek nüfuslanmış kuşaklar
Yine adı geçen Komisyon Belgesine göre kırsal alanlar; Entegre Kırsal Alanlar Orta Derece Kırsal Alanlar Tam Kırsal Alanlar
Europa 2000;Avrupa Bölgesel Kalkınma İş Birliği (1994) adlı rapora göre ; Yüksek derecede şehirleşmiş bölgelere yakın kırsal alanlar Turizm amacıyla kullanılan alanlar Çeşitli faaliyetlerin gerçekleştirildiği kırsal alanlar Tarım faaliyetlerinin baskın olduğu kırsal alanlar Ulaşım zorluklarının yaşandığı bölgeler
Ülkemizde genel olarak üretim ilişkileri açısından 'kırsal alanlar', il ve ilçe merkezleri dışındaki üretime kaynak teşkil eden alanlar olarak kabul edilmektedir.Bu çerçevede hazırlanan istatistikler, nüfusun yaklaşık %35'inin kırsal alanda yaşadığını göstermektedir
KALKINMA NEDİR? Ekonomi ansiklopedisine göre kalkınma; 'bir ülkenin ekonomik,toplumsal,siyasal yapılarının değişerek insan yaşamının maddi ve manevi alanda ilerlemesi ve giderek toplumun refahının artmasıdır'.Daha geniş bir anlamıyla kalkınma;'ekonominin büyümesi,yapısının değişmesi ve gelir dağılımının düzeltilmesi,sosyal güvenlik kapsamının genişletilmesi,siyasal ve kültürel alanda iyileştirilmeler yapılması ve çevreye,doğaya saygılı olunması' olarak tanımlanmaktadır.
KIRSAL KALKINMA ‘Küçük toplulukların içinde bulundukları ekonomik, toplumsal ve kültürel koşulları iyileştirmek amacıyla giriştikleri çabaların devletin bu konudaki çabalarıyla birleştirilmesi,bu toplulukların ulusun tümüyle kaynaştırılması ve ulusal kalkınma çabalarına tam biçimde katkıda bulunmalarının sağlanması sürecidir'.(Birleşmiş Milletler)
BM Örgütü, Dünya Bankası, OECD ve DPT tarafından yapılan tanımlar: ‘Kırsal alanda yaşayan ve geçimini tarım sektöründen veya benzer kırsal mesleklerden sağlayan birey ve toplulukların, insanca yaşam koşullarına kavuşturulması için onlarda önce bu yönde bir gereksinme duygusu yaratmak, sonradan bu duygu yönünde çaba harcamaları için onlara maddi ve manevi açıdan tüm yardımların yapılması ile demokratik yoldan bu toplulukların kalkınmalarını sağlama savaşıdır.'
ULUSAL KIRSAL KALKINMA STRATEJİSİ Kırsal kalkınma faaliyetlerine bütüncül bir politika çerçevesi oluşturmak Bu kapsamda 2006 yılında hazırlanması ve uygulamaya konulması öngörülen 'Ulusal Kırsal Kalkınma Planı'na esas teşkil etmek Ulusal ve uluslar arası kaynaklarla finanse edilecek kırsal kalkınma program ve projelerinin hazırlanması ve uygulamada ilgili kesimlere perspektif sağlamak amacıyla hazırlanmıştır.
Kentsel alanlarla kırsal alanların karşılıklı etkileşimi çerçevesinde tarım ve gıda ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanması,gıda kalitesi,tüketicinin korunması ve sağlığına yönelik kontrol yapılarının güçlendirilmesi,ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesi,yerel kalkınma kapasitesinin güçlendirilmesi gibi kırsal kalkınmaya doğrudan katkı sağlayan bazı tedbir ve faaliyetlerin kentsel yerleşmelerde gerçekleştirilmesi ya da kentsel yerleşmelerde dikkate alınarak tasarlanmıştır.
Türkiye'nin uzun vadeli gelişme stratejisi ile tespit edilen bu temel amacına ulaşmasına aşağıdaki alanlarda sağlayacağı katkılar nedeniyle önem taşımaktadır: Kırsal alanın ülke ekonomisine katkısının artırılması ve kırsal toplumun yaşam kalitesinin yükseltilmesi suretiyle bölgeler ve kır- kent arasındaki gelişmişlik farklarının azaltılması
Göç eğilimlerinin istikrarlı bir dinamiğe kavuşturulması, dengeli ve sürdürülebilir kalkınma hedefiyle uyumlu bir nüfus yapısına ulaşılması Tarımın yeniden yapılandırılması sürecinde ortaya çıkabilecek sosyo-ekonomik ve çevresel olumsuzlukların azaltılması Çevrenin ve doğal kaynakların korunması geliştirilmesi ve sürdürülebilir kullanımı AB ile ekonomik ve sosyal yakınlaşmanın ve uyumunun sağlanması
MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ (GZFT ANALİZİ) Zayıf yönler: Kırsal istihdamın ve gelir kaynaklarının ağırlıklı olarak tarımsal faaliyetlere dayanması, tarım sektöründe gizli işsizlik ve tarımda kayıt dışılığının yaygınlığı Kırsal yerleşimlerde yoksulluğun yaygın olması Genel eğitim düzeyinin ve kız çocuklarının okullaşma oranının düşük olması Yerleşim birimlerinin sayıca fazla , plansız, dağınık ve küçük olması Kırsal alt yapı yetersizlikleri Güçlü yönler: Geniş tarım alanlarının varlığı ve sulama imkanlarının bulunması Potansiyel ürün çeşitliliği Tarımsal sanayi girdi ve hammaddelerinin çeşitliliği Kırsal iş gücü potansiyeli Ulaşım, haberleşme ve elektrik alt yapısının önemli ölçüde tamamlanmış olması
Tehditler: Makroekonomik istikrarın bozulması Tarımsal destekleme politikalarının değişme eğilimi ve uluslar arası ticaretin giderek serbestleşmesi Tarımı yeniden yapılandırması sürecinde işsizlik ve yoksulluk gibi sosyo-ekonomik olumsuzlukların artması Genç ve nitelikli iş gücünün kırsal alanlardan göçü, üretken faktörlerin kaybı ve nüfusun yaşlanması Uzak kentleşme ve sanayileşme ile gelişen turizm faaliyetlerinin doğal kaynaklar üzerinde baskısının artması Fırsatlar: Tarım dışı sektörlerin gelişme eğilimi Tüketici bilincinin gelişmesi ve sağlıklı kaliteli ve organik ürünlere olan talebin artması İç ve dış talebe dayalı olarak gıda sanayinin gelişmesi AB'ne katılım süreci ve AB'ne uyum Dış pazarlara erişim imkanlarının güçlenmesi Üretim, haberleşme ve bilişim teknolojilerinin giderek gelişmesi
Stratejik Amaç1) Ekonominin Geliştirilmesi ve İş İmkanlarının Arttırılması Stratejik Amaç2)İnsan Kaynaklarının Örgütlenme Düzeyinin ve Yerel Kalkınma Kapasitesinin Geliştirilmesi
Stratejik Amaç4)Kırsal Çevrenin Korunması ve Geliştirilmesi Stratejik Amaç3)Kırsal Alan Fiziki Altyapı Hizmetlerinin Geliştirilmesi ve Yaşam Kalitesinin Arttırılması Stratejik Amaç4)Kırsal Çevrenin Korunması ve Geliştirilmesi
KURUMSAL ÇERÇEVE Kırsal alanla ilgili hizmet veren başlıca kuruluşlar: 1-Merkezi Yönetim Kuruluşları:TKİB, Çevre ve Orman Bakanlığı,İç İşleri Bakanlığı ,MEB... 2-Yerel Yönetim Kuruluşları:Valilikler ,kaymakamlıklar, il özel idareleri , belediyeler , köyler...
Ulusal Kırsal Kalkınma Stratejisinin Hazırlanmasında Görev Alan ve Görüşüne Başvurulan Kurum ve Kuruluşlar Kamu Kesimi Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşları Üretici Örgütleri Sivil Toplum Kuruluşları Üniversiteler
2.TARIM ŞURASI-KIRSAL KALKINMA POLİTİKALARI KOMİSYON RAPORU Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Rapor, kırsal alanları,metropoliten yerleşim alanları dışında kalan il, ilçe,köy ve mezralarda sosyal güvence imkanlarından (iş olanakları,sigorta,emeklilik,eğitim,sağlık ve kültürel etkinlikler,yeterince yararlanamayan bireylerin sayısal çoğunluğu oluşturduğu rakamsal büyüklük olarak tanımlamaktadır.
1988 yılında Avrupa Komisyonu tarafından 'Kırsal Toplumun Geleceği' adlı tebliğde kırsal alanların sadece fiziksel mekana dayalı olarak ele alınmaması gerektiğini,bu alanların ekonomik ve sosyal hayatın çok farklı aktivitelerine sahne olan kompleks bir yapı teşkil ettiği belirtilmiş,kırsal alanların sadece içinde barındırdığı nüfusa iş ve hayat veren alanlar olmadığı,bunun yanında toplumun tüm kesimlerine hitap eden,ekolojik dengenin kurulduğu çok fonksiyonlu alanlar olduğu vurgulanmıştır.
TÜRKİYE'DE KIRSAL ALANIN MEVCUT VE GENEL DURUMU Nüfus, tarımsal üretim,mülkiyet ilişkileri,geleneksel yapı, temel hizmetlere erişebilirlik, sosyal güvenlik açısından kırsal alan iç içe geçmiş birçok sorunu barındırmaktadır.Bundan hareketle, öncelikle kırsal alanın genel durumunun ortaya koyulması ve buna göre strateji belirlenmesi gereği ortaya çıkmaktadır
Kırsal Nüfus ve Nicel Değişimler YIL KIRSAL NÜFUS KENTSEL NÜFUS TOPLAM SAYI YÜZDE 2002 496.773 55,53 397.812 44.5 894.585 2003 496.413 54,78 409.714 45.2 906.127 2004 486.107 52,65 437.201 47.4 923.308 2005 443.204 47,57 488.575 52.4 931.779 2006 454.016 47,98 492.277 52 946.293 2007 441.429 45.70 524.273 54.3 965.702
NÜFUSUN KIR-KENT DAĞILIMI (2007,TÜİK GENEL NÜFUS SAYIMLARI)
Kırsal Yerleşimler Kırsal alan planlaması ile ilgili yasal düzenlemeler yapılmış olmasına rağmen ,köy yerleşim birimlerinin ancak %1 'i planlı yerleşime kavuşabilmiş,kırsal alanın imarında planlama ve uygulama ile ilgili gelişmeler sınırlı kalmıştır. Köy yerleşim planı ve köy iskan projeleri yeterince uygulanamamıştır.
Kırsal Alanda Temel Altyapı ve Sosyal Hizmetler Yol Durumu İçme Suyu Eğitim Durumu
(2007 YILORTASI NÜFUS BİLGİLERİNDEN ALINMIŞTIR) ERKEK KADIN ERKEK% KADIN% Okul Çağında Değil 97.129 94.284 19.5 20.2 Okur-Yazar Değil 56.520 145.663 11.4 31.1 Okur-Yazar 56.020 50.524 11.3 10.8 İlkokul 178.064 126.702 35.8 27.1 Ortaokul 51.717 26.505 10.4 5.7 Lise 44.325 18.015 8.9 3.8 Üniversite 14.206 6.028 2.9 1.3 TOPLAM 497.981 467.721
Sağlık Durumu: Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye genelinde 2003 yılı itibariyle yaklaşık 6000 sağlık ocağının %60 ı kırsal kesimde yer almaktadır Sosyal Güvenlik Durumu: Mülkiyet Dağılımı: 50 dekardan küçük tarım işletmelerinin Türkiye genelindeki payı %64.8 iken bunların işlediği arazi miktarı %21.3'tür. Örgütlenme
2001 sayımına göre, Türkiye’de çoğunu aile işgücünü kullanan aile çiftliklerinin oluşturduğu yaklaşık 3 milyon tarımsal işletme vardır (AB-25’te ise yaklaşık 13 milyon tarımsal işletme bulunmaktadır). Bu rakam 1991’deki 4 milyon işletme sayısına göre daha düşüktür. İşletmelerin ortalama büyüklük göstergeleri, AB standartlarına göre küçük olduklarını ortaya koymaktadır (Türkiye ortalaması 6 hektar, AB-25 ortalaması 13 hektar).
2001 Yılı Genel Tarım Sayımı sonucuna göre tüm köyler ve nüfusu 25 2001 Yılı Genel Tarım Sayımı sonucuna göre tüm köyler ve nüfusu 25.000 den az olan il ve ilçe merkezlerinde tarımsal faaaliyetle uğraşan 4.106.983 hanehalkı ile 221.562.345 dekar işlenen arazi tespit edilmiştir.Toplam hanehalkı sayısı 6.189.351,toplam arazi 668.781.782 dekardır.
Sonuç ve Öneriler Gün geçtikçe daha fazla üzerinde durulan ve kabul görülen ‘kırsal alan’ kavramı strateji planlarında komisyon raporlarında üzerinde durulan konu olmuş, ayrıca birçok kurum ve kuruluş hatta ülkeler bile kendi kırsal alan tanımlamalarını yapmışlardır.Ancak kırsal alanın herkes tarafından kabul edilebilir bir tanım yapılması oldukça zor ve yetersizdir.Çünkü bu kavramın tanımının yapılmasında çeşitli faktörler ve kriterler rol oynamaktadır.
TEŞEKKÜR EDERİM HAZIRLAYAN: TUĞBA HIDIROĞLU