KÜLTÜREL MİRASIN ÖNEMİ VE RESTORASYON SORUNLARI
KÜLTÜREL MİRAS NEDİR? Kültürel miras, bir toplumun üyelerine ortak geçmişlerini anlatan, aralarındaki dayanışma ve birlik duygularını güçlendiren bir hazinedir. İnsanların tarih boyunca biriktirdikleri deneyimlerin ve geleneklerin devamlılığını, geleceğin doğru kurulmasını sağlar.
Kültürel miras; kimliğimizle, kültürümüzle, tarihimizle ilgili somut ve soyut değerlerin tümüdür. Toplumlar için kendi kültürel mirasları, ulusal kimliklerinin tanımlayıcı öğeleri olarak görülmektedir. Kültürel mirasların korunması, bir nevi ulusal kimliklerin korunması ile eşdeğerdir. Bu nedenledir ki özellikle somut olmayan kültürel miras öğelerini, her toplum kendi değeri olarak görüp sahip çıkmaya başlamıştır.
Toplumlar bu değerleri kendi kültür mirasları olarak sahiplenebilmek için bu öğelerin kökeni üzerine bilimsel araştırma faaliyetlerine girişmişlerdir. Şüphesiz bu sahipleniş oldukça önemlidir, çünkü bu alana yönelik çalışmaların artmasına, bu değerlerden unutulmaya yüz tutanların ortaya çıkarılmasına olanak sağlamaktadır..
Kültürel miras öğelerinin araştırılmasına yönelik bu bilincin artması ile birlikte bu öğelerin korunmasına yönelik yöntem ve teknolojilerin gelişimi de ivme kazanmıştır
TÜRKİYE’DE KÜLTÜREL MİRASIN KORUNMASI
Türkiye, birçok Avrupa Konseyi ve UNESCO kararını onaylamış; Venedik Tüzüğü (1964), Dünya Kültürel ve Doğal Mirası Koruma Sözleşmesi(1972), Avrupa Mimari Mirası Koruma Sözleşmesi (1985), Avrupa Arkeoloji Mirasının Korunması Sözleşmesi’ni (1992) taraf olarak iç hukuk belgesi haline getirmiştir. Türkiye kültürel mirası açısından dünyada eşsiz konumdaki ülkelerden biridir. Yaşamaya elverişli konumu, farklı uygarlıkların bu coğrafyada yerleşmesine ve kendini ifade eden çok sayıda ürün vermesine imkan sağlamıştır.
Kentsel ve kırsal geleneksel yerleşimler, arkeolojik sitler, tek yapılar ve bu alanların kullanım geleneklerini de içeren soyut ve somut miras değerleri, kültürlerin hafızasını oluşturarak geleceğin planlamasında güvenilir hareket noktalarını oluşturmaktadır. Bu ürünler tarih içinde bir kez oluşturulmuştur, bu nedenle de yok olmaları durumunda yerlerinin doldurulması imkansızdır. Oluşumları ve süreç içinde üstlerine eklemlenen değerler onların zamandan bağımsız olarak geçmişten geleceğe varlığının devamlılığını zorunlu kılmaktadır. Tarihi bir çevrenin, yapı grubunun, tek yapının ve bu yapılarda gerçekleştirilen bazı eylemlerin soyut-somut miras kapsamında tanımlanabilmesi için bazı değerleri içermesi gerekmektedir.
Restorasyon ve sorunlarI
Restorasyon ; arkeolojik veya sanat değeri taşıyan bir eserin özgünlüğüne zarar vermeden gelecek kuşaklara aktarmak için yapılan zorunlu müdahalelere denir.
Toprak altından çıkartılan eserlerin yüzyıllarca uyum sağladıkları ortamdan farklı bir ortama çıkartılması , yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalması bu alanda gelişimi sağlamıştır.
Restorasyonun çalışma alanını kültürel değerler ve nadide sanat eserleri oluşturmaktadır. Her ülkenin içine bulunduğu coğrafya, iklim ve sanat eserlerinin farklılıkları neticesinde geliştirdikleri yöntemler de birbirinden farklılıklar arz eder.
Restorasyonun belli başlı sorunlarI
Eserin restorasyon kararının verilmesi ile başlanmaktadır. Restorasyon öncesi, projelerin bazılarının yetersiz hazırlanmasından kaynaklanmaktadır. Bir diğer karşılaşılan sorun, özellikle eski eser restorasyonunda kullanılan malzemelerin temininde yaşanılan problemlerdir. Birim fiyatlardaki yetersizlikler uygulama sürecinde sorunlara neden olmaktadır. Çalışan kalifiye eleman eksikliği önemli bir sorundur.
Sonuç olarak, restorasyon alanında Türkiye ; Verdiği eğitimi dünya standartları düzeyine yükseltmeli, Restorasyon konusundaki tartışmalarda bir amaç belirleyerek kriterlerini oluşturmalı , Kültürel zenginliğini dikkate alarak bu alanda profesyonelliğe önem vermelidir.
Restorasyona bazI örnekler İstanbul Topkapı Sarayı Bağdat Köşkü Restorasyonu
İstanbul I. Mahmud Kütüphanesi Restorasyonu
İstanbul TopkapI SarayI Harem Hünkar Salonu, Müzik OdasInIn Restorasyonu