İlkokuma Yazma Öğretiminin İlkeleri İlkokuma ve Yazma Öğretimi Türkçe Öğretiminin Temelidir: Türkçe öğretimi dinleme, konuşma, okuma ve yazma olmak üzere çocuğu dilin dört temel becerisi üzerinde yetkinleşmeyi hedef almaktadır.
Okuma-yazma eylemi aynı zamanda bir düşünme eylemidir: Okuduğunu anlamlandırmak düşünmeyi gerektirir. Okuma sadece yazılı sözcükleri seslendirmek değil aynı zamanda ne ve niçin söylendiğini anlama işidir.
İlkokuma yazma öğretiminin amacından haberdar olma çocuğun öğrenmeye etkin katılımında ona yardımcı olur: Öğrencinin öğrenmede bir amacının olması, onun güdülenmesinde ve başarıya ulaşmasında önemli rol oynar. Okuma yazma gibi temel iki beceriyi sağlıklı bir şekilde kazanması öğrencinin gelecekteki yaşamını nasıl güzelleştireceğini görmesi, onun yapacağı işi sevmesine ve okuma yazma eylemine etkin katılmasına yardımcı olur.
İlkokuma yazma öğretiminde karşılaşılacak olası başarısızlık çocuğun akademik benlik tasarımını olumsuz etkiler: Akademik benlik tasarımı çocuğun başarı ya da başarısızlığa olan inancı ve özgüvenidir. Okuma yazma öğrenme çabası içerisinde bulunan çocuğun öğrenmeye inancı bir kez yıkılırsa, okuma yazma okuma yazma öğrenmede zorlanmakla kalmaz bütün derslere yönelik akademik benlik tasarımı olumsuz şekillenir.
İlkokuma yazma öğretiminde toplu öğretim ilkesine uyulmalıdır: Toplu öğretim ilkesi ilkokulda birinci devrede mihver ders olan Hayat Bilgisi dersinin etrafında diğer derslerinde ilişkilendirilerek işlenmesini amaç edinir. Örneğin, Cumhuriyet Bayramı’ nı içinde bulunduğu hafta, “Cumhuriyet çok yaşa.” fiş cümlesi öğretim aracı olarak kullanılabilir.
İlkokuma yazma öğretiminde bireysel farklılıklar dikkate alınmalıdır: Her çocuğun kendisine özgü bireysel yetenekleri vardır. Çocukların bazıları hızlı, bazıları da yavaş öğrenirler. Bazıları okulöncesi farklı ailelerden getirdikleri farklı kültürel dil ve gelişim düzeyine sahip oldukları için farklı farklı anlama düzeylerine, önbilgi ve kavrama gücüne sahiptirler. Bu sebeblerden ötürü eğitici deneyimli olmalı bireysel farklılıkları dikkate almalıdır.
İlkokuma yazma öğretiminde yakından uzağa, basitten karmaşığa, somuttan soyuta bir yol izlenmelidir: Birinci sınıf somut işlemler dönemidir. O hayal ettiğinden ziyade yaşadığını öğrenir. O nedenle öğrenciye sunulacak metin onun yakın çevresinden ve günlük yaşamın içinden seçilmelidir. Seçilen cümleler çocuğun anlayabileceği düzeyde basit olmalıdır.
İlkokuma yazma öğretimine öğrencilerin etkin katılımı sağlanmalıdır: İster grup içerisinde gerçekleşmiş olsun, ister tek başına öğrenme bireysel bir etkinliktir. O nedenle en başarılı öğrenme ilkesi yaparak yaşayarak gerçekleştirilen öğrenmedir. Yapılan her etkinliğe öğrencide dahil edilirse başarı artar