TÜRK-İŞ HBÖ YAKLAŞIMI Hayat Boyu Öğrenme Nedir? Hayat Boyu Öğrenme bireyin tüm yaşamı boyunca kişisel ve toplumsal gelişimine imkan sağlayan, şeffaf, erişilebilir, sürdürülebilir ve tüm tarafların katılımıyla oluşturulan ve kabul edilen, istihdam edilebilirliği ve istihdamda kalıcılığa da katkı sağlayan belli bir koordinasyon birimi tarafından idare edilen sürecin her aşamasında izlenen, değerlendirilen ve denetlenebilen bir sistemdir.
TÜRK-İŞ HBÖ YAKLAŞIMI 1. Mevcut politika ve mevzuatın, hayat boyu öğrenmeyi etkileyecek ve önemli ölçüde adem-i merkeziyetçilik sağlayacak şekilde değiştirilmesi Rehberlik ve danışmanlık hizmetlerinin koordinasyonu Bireyin bilgi ve becerilerini kazanması ve geliştirmesi bu kazanımların meslek ve istihdama dönüşmesini sağlayabilmek için rehberlik ve danışmanlık hizmetlerinin gerek eğitim gerek istihdam alanında koordine edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle; Türkiye’deki çeşitli kurumlar tarafından verilen rehberlik ve danışmanlık hizmetleri erişilebilir olmalı ve benzer bilgileri içermelidir. Eğitim (MEB), istihdam (İŞKUR), sosyal taraflar (İşçi ve İşveren Konfederasyonları) ve meslek kuruluşlarının (TOBB, TESK, TTB, TMMOB, …) işbirliğini sağlayacak “Ulusal Forum” oluşturulmalıdır. Bütün kurumlarda rehberlik ve danışmanlık hizmetleri ile ilgili kontak kişi seçilmeli ve bu kişilerin eğitimi sağlanmalıdır. Koordinasyonun etkinliğini ve sürekliliğini sağlamak için ulusal düzeyde veritabanı oluşturulmalıdır.
TÜRK-İŞ HBÖ YAKLAŞIMI 1.2. HBÖ’nün tüm süreçleri taraflarca izlenip değerlendirilmelidir. HBÖ ile ilgili politika, mevzuat ve uygulama süreci ayrı alanlarda birbirinden bağımsız olarak sürdürülmekte, yapılan etkinliklerin değerlendirilmesinde yerindelik ve gereklilik çoğu zaman göz ardı edilmektedir. Değerlendirme kıstasları belirlenmeli ve tüm çalışmalar periyodik olarak ilgili tarafların da katılımıyla izlenmelidir. Bu nedenle; Performans kıstasları belirlenerek bu alanda yapılacak çalışmaların etkinliği ölçülebilir olmalıdır. Geliştirecek bir “form” aracılığıyla HBÖ alanında yapılan tüm çalışmalar oluşturulacak “doküman yönetim sistemi ”ne aktarılarak, sistemin şeffaflığı sağlanmalıdır. “İyi uygulama örnekleri” tespit edilerek sürece dahil edilmelidir. HBÖ istatistiklerinin “resmi istatistik” kapsamına alınması sağlanmalıdır. İlgili tarafların (TÜRK-İŞ ve diğer kuruluşlar) katılımıyla izleme ve değerlendirme kurulu oluşturulmalıdır.
TÜRK-İŞ HBÖ YAKLAŞIMI 2. Önceki öğrenmelerin geçerliliğinin onaylanması, dikey ve yatay hareketlilik ve yeterliliklerin karşılıklı tanınmasının sağlanması için Ulusal Yeterlilik Sistemi’nin (UYS) geliştirilmesi Mesleki eğitim ve istihdam ilişkisinin geliştirilmesi. Ülkemizde mesleki eğitim ile istihdam ilişkisi istenilen düzeyde değildir. Eğitim sisteminde edinilen bilgi ve becerilerin işgücü piyasasıyla ilişkisi sürekli tartışma konusudur. Kişisel gelişimi ve istihdam edilebilirliği sağlamak için işgücü piyasasının talebi de göz önünde bulundurularak mesleki eğitim sistemi uyumlu hale getirilmelidir. Bunu sağlamak için; Müfredatın işgücü piyasasının taleplerine göre belirlenmesi sağlanmalıdır. Bunun için öncelikle işgücü piyasası ihtiyaç analizi yerel, bölgesel ve ulusal düzeyde yapılmalıdır. Meslek standartlarının belirlenmesinde sektörel işbirliğine (örneğin metal ve inşaat sektöründe var olan meslekler için sektördeki işçi ve işveren örgütlerinin işbirliği yapması) yönelik “komite yapılanmaları” sağlanmalıdır. Mesleklerin eğitim ile ilgili yatay ve dikey ilişkilileri uluslararası sınıflandırmalar da göz önünde bulundurularak düzenlenmelidir. (Örneğin, elektrik kaynakçısının tamamlayıcı eğitim alarak diğer kaynak becerilerini edinmesi ve bu yolla istihdam edilebilirliğinin çeşitlendirilmesi)
TÜRK-İŞ HBÖ YAKLAŞIMI 3. Ulusal seviyede ve il seviyesinde HBÖ sisteminin yapısına dair öneriler İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu’nun (İİMEK) HBÖ faaliyetlerinde etkin kılınması. İİMEK, mesleki eğitim ve istihdamın il düzeyinde planlanması ve uygulanmasında etkin değildir. İİMEK’in HBÖ faaliyetleri temelinde yeniden yapılandırılması ve sosyal tarafların daha etkin katılım ve katkısının sağlanması gerekmektedir. Ulusal düzeyde belirlenmiş politikaların yerel düzeyde uygulanabilirliği buna bağlıdır. Bu nedenle; İİMEK görev alanı ve faaliyetleri HBÖ uygulamalarını da kapsayacak biçimde yeniden yapılandırılmalıdır. Kurula katılan en fazla temsile haiz işçi ve işveren konfederasyonlarının “yürütme kurulunda” yer alması için gerekli mevzuat değişikliği yapılmalıdır. Kurulda görev yapan temsilcilerin görev tanımlarının yapılarak eğitimleri sağlanmalıdır. Bunun için sosyal taraflara imkan ve destek verilmelidir.
TÜRK-İŞ HBÖ YAKLAŞIMI 3.2. İl düzeyinde işgücü ihtiyaç analizi temel alınarak HBÖ hizmetlerinin sunulması HBÖ, mesleki eğitim ve istihdam faaliyetlerinin il düzeyinde planlanması ve uygulanması için şart olan işgücü ihtiyaç analizi mevcut değildir. Bu öncelik yerine getirilmeden yapılan faaliyetler işgücü piyasasının arz ve talep dengesinde uyumsuzluğa ve kaynak israfına yol açmaktadır. Bunun giderilmesi ve düzenlenecek faaliyetlerin etkin olması için; İl düzeyinde işgücü ihtiyaç analizi İŞKUR tarafından yapılmalı/yaptırılmalı ve sonuçları İİMEK’de değerlendirilmelidir. Ulaşılan sonuçlar temel alınarak HBÖ politika ve uygulamaları organize edilmelidir. İşverenlerin, işçilerin ve firmaların ihtiyaç ve talepleri öncelikle İİMEK’de görüşülmelidir. TÜRK-İŞ ve TİSK tarafından geliştirilen model çerçevesinde, İŞKUR, sosyal taraflarla birlikte (TÜRK-İŞ, TİSK, TOBB, TESK ve benzerleri) yerel düzeyde “işgücü piyasasının izlenmesini” yerine getirmelidir.
TÜRK-İŞ HBÖ YAKLAŞIMI 4. Özel sektörün HBÖ fırsatları sunulmasına katılımı HBÖ uygulamaları aracılığıyla işçi-işveren diyaloğunun ve iş barışının sağlanması ve verimliliğin arttırılması HBÖ kapsamında işyerinde verilen hizmet içi eğitim HBÖ sisteminden bağımsız ve kendi içinde verilmektedir. Bu eğitimlerin HBÖ kapsamında sosyal diyalog ve işyerinde katılımı sağlayacak biçimde işçi ve işveren tarafından birlikte ve talebe uygun olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, İşyerinde verilecek hizmet içi eğitim, işçi ve işverenin ortak talebiyle belirlenmelidir. Katılımı sağlayacak ve iş barışına katkıda bulunacak “ortak eğitim kurulları” oluşturulmalıdır. İşçi ve işveren sendika ve konfederasyonları arasında bu işbirliğinin şartlarını oluşturacak “çerçeve sözleşmeler” yapılmalıdır. Bu anlayış ve işbirliği ile geliştirilecek uygulamalar öncelikli olarak gerçekleştirilmelidir. Bu faaliyetin teşvikinde sağlanan finansmanın genel bütçe içinde yer alarak etkinliğinin ölçülebilir olması sağlanmalıdır.
TÜRK-İŞ HBÖ YAKLAŞIMI 5. İl seviyesinde HBÖ sunulmasına dair mevzuat. Ulusal düzeyde belirlenmiş politikaların yerel düzeyde uygulanmasında sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu sıkıntıları yerel düzeyde çözüme kavuşturulması kurulacak HBÖ Koordinasyon Birimi ile çözüme kavuşturulmalıdır. Ancak yerel aktörlere sağlanacak inisiyatif, ulusal düzeyde belirlenmiş politikalar çerçevesinde kullanılmalıdır. Bu nedenle; HBÖ Koordinasyon Birimi’nin çalışma usul ve yöntemleriyle ilgili mevzuat düzenlenmelidir. Yerel düzeyde izleme ve değerlendirme birimleri oluşturulmalıdır. Yerel düzeyde yapılacak HBÖ faaliyetleri, yukarıdaki ilk dört bileşeni destekleyici ve tamamlayıcı olmalıdır.