BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK FURKAN MUSA KANTÜRK.
Advertisements

BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK.
Ekolojiye Giriş ve Biyosfer
KARA EKOSİSTEMLERİ Göl Ekosistemleri -Nehir Ekosistemleri
EKOSİSTEMLERDE DEĞİŞKENLİK
Abdurrahman OLGUN Gökalp KILINÇ.
MADDE DÖNGÜLERİ.
Çevre Koruma Haftası 5-11 Haziran.
COĞRAFYA İÇERİSİNDEKİ YERİ
SÜRDÜRÜLEBİLİR HAVZA YÖNETİMİ
DOĞA VE İNSAN DOĞAL SİSTEMLER
T.C ANADOLU ÜNİVERSİTESİ BEDEN EGİTİMİ VE SPOR YÜKSEK OKULU DERS:İLT366 SUNUŞ TEKNİKLERİ HAZIRLAYAN:OSMAN ÖZTÜRK KONU: EROZYON.
GREEN MARKETING KONFERANSI
TARIM-ÇEVRE İLİŞKİLERİ Prof. Dr. Murat ALTIN
DOĞA KORUMA ANLAYIŞI
Mikroorganizmaların Çevreye Hizmeti
Türkiye’nin Küresel Çevre Fonu(GEF)’na Yaklaşımları ve Beklentileri
İNSAN VE ÇEVRE Hazırlayan: FATİH BAYTOZ
SU VE SAĞLIK Dr.Mustafa Sülkü
BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK Emre ÜTENLER Eskişehir Atatürk Lisesi
BİZİM OLDUĞU HALDE BİZİM OLMAYAN ŞEY NEDİR?
İNSAN VE ÇEVRE EKOSİSTEMLER.
TOPRAK KİRLİLİĞİ Eko Tim üyeleri Derya GÜRCAN 6-B 1247
EKOLOJİ. EKOLOJİ EKOLOJİ NEDİR? Ekoloji, canlıların birbirleri ve çevreleriyle ilişkilerini inceleyen bilim dalıdır. Ekosistem ise canlı ve cansız.
FEN ve TEKNOLOJİ / MADDE DÖNGÜLERİ
İLKÖĞRETİM 7. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ 6. ÜNİTE İNSAN VE ÇEVRE
Doğal Kaynaklar Nasıl Tüketilmelidir?
SEMRA ULUDAĞ FEN BİLİMLERİ ÖĞRETMENİ
Ekosistemde Enerji Akışı ve Madde Döngüleri
Teknoloji ve medeniyetin gelişmesine bağlı olarak insanların ekonomik ve sosyal yaşamı, doğaya bakış açısı ile doğa ile etkileşimi önemli ölçüde değişime.
SANAYİ GÜBRELERİNİN OLUŞTURDUĞU KİRLİLİK
ÇEVRE KİRLİLİĞİ Hadi!Anlatıma geçelim.
TOPRAK KİRLİLİĞİ CANSU ILGIN 5/H 1330.
Fokların derilerinin altında kalın bir yağ tabakası bulunur. 1-Bu durum foklarda aşağıdaki özelliklerin hangisini ortaya çıkarmıştır? a)Hem kara hem de.
ÇEVRE NEDİR?.
İNSAN VE ÇEVRE Kısaca çevre bilimi olarak tanımladığımız ekoloji canlıların birbirleri ile ve yaşadıkları ortamla ilişkilerini inceler.
Çevremiz neden kirlenir?
Öğr.Grv. Mehmet Ali ZENGİN
SU  İnsanoğlu, bir yandan sulardan faydalanmış, bir yandan da endüstrileşmenin ve kentleşmenin sonucu olarak ortaya çıkan atıklarını sulara dökmüştür.
biyoteknoloji ve önemi
İNSAN FALİYETLERİNİN EKOSİSTEMLERİN SÜRDÜREBİLİRLİĞİ ÜZERİNE ETKİLERİ
Genetik Çeşitlilik Prof.Dr.Bülent ÇAVAŞ.
Fiziki Faktörler İklim iklim elemanlarından sıcaklık, bitki türlerinin çeşitliliği ve bunların yayılış alanları üzerinde etkilidir. Çünkü her bitkinin.
EKOSİSTEM EKOLOJİSİ Ekoloji Tür Biyotop Habitat Popülasyon
CANLILAR ARASI ENERJİ AKIŞI
Tarıma verilen destek 90'lı yıllara kadar o zamanki Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun yıllık bütçesinin %60'ı kadardır. Tarım desteği bugünkü Avrupa Birliği'nin.
Toprak kirliliği. Toprak kirliliği nedir Toprak kirliliği, katı, sıvı ve radyoaktif artık ve kirleticiler tarafından toprağın fiziksel ve kimyasal özelliklerinin.
MADDE DÖNGÜLERİ. Madde Döngüleri Tüm canlılar dünyanın yüzeyinde ya da yüzeye çok yakın ince bir toprak katmanında yaşarlar ve güneş enerjisinin dışındaki.
İnsan ve Çevre Hazırlayan=Hatice Seyyar
EKOLOJİK (= ORGANİK) TARIM TANIMI, İLKELERİ
ESRA BAHAR KSU TOPRAK KİRLİLİĞİ.
ÜLKEMİZDE EKONOMİK FAALİYETLER
EKOSİSTEM EKOLOJİSİ.
POPULASYON EKOLOJİSİ. POPULASYON EKOLOJİSİ POPULASYON EKOLOJİSİ: Aynı habitat’da yaşayan türdeş topluluklardır. POPULASYON EKOLOJİSİ: Bir populasyon’un.
Teknolojinin Çevreye Olumlu Ve Olumsuz Etkenleri
Gürültü görüldüğü alanlarda doğal dengeyi de olumsuz etkilemektedir.
ORGANİK TARIM VE ÇEVRE İLİŞKİSİ. ORGANİK TARIM VE ÇEVRE İLİŞKİSİ.
 Son yıllarda yapılan araştırmalar sonucunda ülkemizde yaklaşık civarında bitki ve civarında hayvan türü olduğu tespit edilmiştir. Üstelik.
BİYOÇEŞİTLİLİK BİYOÇEŞİTLİLİK NEDİR?  1. Erozyon  2. Tarımda zirai ilaçların kullanılması  3. Aşırı avlanma  4. Ev ve sanayi atıkları  5.
BİYOÇEŞİTLİLİK BİYOÇEŞİTLİLİK NEDİR?  1. Erozyon  2. Tarımda zirai ilaçların kullanılması  3. Aşırı avlanma  4. Ev ve sanayi atıkları  5.
EKOSİSTEM EKOLOJİSİ. Kuş türlerinin yaklaşık % 11’i yok olma tehlikesi altındadır. Yeryüzünün % 75 ‘i okyanuslarla kaplıdır. Her dört yılda bir dünya.
EKOSİSTEM VE MÜHENDİSLİK İLİŞKİSİ Hazırlayanlar ve sunanlar : Mustafa ÜLGEN Yunus AKBAŞ.
İ BRAH İ M HAL İ L GÜLER 8/E NO:138. MADDE DÖNGÜLERİ  Yaşama birliklerinde ve onun büyütülmüşü olan tabiatta canlılığın aksamadan devam edebilmesi için.
EKOSİSTEM EKOLOJİSİ. Kuş türlerinin yaklaşık % 11’i yok olma tehlikesi altındadır. Yeryüzünün % 75 ‘i okyanuslarla kaplıdır. Her dört yılda bir dünya.
EKOSİSTEM EKOLOJİSİ. EKOLOJİK KAVRAMLAR Ekoloji: Canlıların birbirleriyle ve çevreleriyle olan etkileşimim inceleyen bilim dalıdır. Populasyon: Belirli.
KONULAR  Çevre kirliliğine neden olan bazı durumlar  Çevre kirliliğine sebep olan bazı maddeler  Hava kirliliği  Toprak kirliliği  su kirliliği.
MADDE DÖNGÜLERİ.
DEMOGRAFI.
EKOLOJİ VE ÇEVRE BİYOLOJİSİ
İÇERİK BİTKİ BİYOTEKNOLOJİSİ VE BİTKİLERDE UYGULANAN BİYOTEKNOLOJİK YÖNTEMLER TARIMDA BİYOTEKNOLOJİ UYGULAMALARININ OLASI DEZAVANTAJLARI BİTKİ DOKU KÜLTÜRÜ.
Sunum transkripti:

BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK

Ekoloji Nedir ? Ekosistem Denilince Ne Anlaşılıyor ? Ekosistemi Oluşturan Öğeler Ekosistemin İşlevleri Doğal Denge ve Ekolojik Denge Ekolojik Dengelerin Bozulma Süreçleri Biyolojik Çeşitlilik Biyolojik Çeşitlilik Nedir ? Biyolojik Çeşitliliğin Önemi Türkiye’nin Biyolojik Çeşitliliği Biyolojik Çeşitliliğe Yönelik Tehditler Neden Koruma Alanları ?

EKOLOJİ NEDİR ? Canlıların birbirleriyle ve çevreleriyle olan ilişkilerini inceleyen bilim dalına denmektedir. EKOLOJİ

Ekosistem Denilince Ne Anlaşılıyor ? Dünya üzerindeki çeşitli canlıların, çevrelerindeki diğer canlılar ve cansız öğeler ile karşılıklı ilişki ve etkileşimler kurarak oluşturdukları yaşam dünyalarına ekosistemler denmektedir. Örn : Orman ekosistemi, çayır ekosistemi,okyanus ekosistemi.

Ekosistemi Oluşturan Öğeler CANLI ÖĞELER (BİYOTİK ÖĞELER) CANSIZ ÖĞELER (ABİYOTİK ÖĞELER) İnorganik maddeler Üreticiler Tüketiciler Organik maddeler Ayrıştırıcılar Fiziksel koşullar

EKOSİSTEMİN İŞLEVLERİ Havanın temizlenmesi Su Havzaları Tatlı su kaynaklarının temizlenmesi Sahil sularının su kalitesinin sürdürülmesi Toksik öğelerin bağlanması Çökelti ve toprağın detoksifikasyonu Toprağın üretkenliğinin sürdürülmesi Olası hastalık nedeni türlerin ve ve haşaratın kontrolü

EKOSİSTEMİN İŞLEVLERİ Su baskını ve taşkınlıkların önlenmesi Erozyonun önlenmesi Okyanus fırtınalarına karşı karaların tamponlanması Karbon müdahalesi ve küresel ısınma Kritik habitatlar oluşturma Genetik kütüphane görevi Tozlaşma ve döllenme Tohumların dağılımı Rekreasyon Estetik

Doğal Denge ve Ekolojik Denge İnsan yaşamı çeşitli dengeler üzerine kurulmuştur. Bunların arasında en önemlisi insanın çevreyle oluşturduğu doğal dengedir. Doğa ise bir sistemler bütünüdür. Bu sistemler arasındaki ilişkiler çoğunlukla kişiler tarafından fark edilemeyecek kadar uzun ilişki halkalarıyla birbirine bağlı ve uzun süreli olabilmektedir. Eğer bir sistem hiçbir sorun yaratmayacak şekilde işlevini yerine getiriyorsa, bu sistem dengededir. Doğal sistemlere dışarıdan gelebilecek çeşitli etkiler sonucu doğal dengeyi oluşturan zincirin halkalarında meydana gelen kopmalar zincirin tamamını etkileyerek bu dengenin bozulmasına neden olmakta ve böylece ekolojik sorunlar ortaya çıkmaktadır.

Doğal Denge ve Ekolojik Denge Bu sistemin dengeli çalışması gerekmektedir. Sistem dengeli çalışmazsa zararı insana dokunur. Tarlalarda fareler çoğalıyorsa buraları hiç bilmediğimiz böcekler istila ediyorsa fırtınalar dünyayı kasıp kavuruyorsa dünyanın iklimi değişiyorsa ozon tabakası deliniyor ve güneşin zararlı ışınları bizlere ulaşıyorsa doğal denge bozulmuştur. Bu dengenin bozulması doğrudan insan yaşamını etkilemektedir. Tarımda daha fazla ilâç kullanılması sonucunda toprak ve bitki aracılığıyla insana geçen zehirli ilâç kalıntıları endüstriyel ve evsel kaynakların neden olduğu su toprak ve hava kirlenmesinin olumsuz sonuçlarını yine hepimiz görmekteyiz. Bunun için çevreyi korumak demek insanı korumak demektir.

Ekolojik Dengelerin Bozulması Süreçleri Ekosistemdeki denge çok çeşitli nedenlerle bozulabilir. Bu doğal dengeyi bozan iki güç ve Örneğin; belirli bir tür veya birey sayısına sahip bir ekosisteme, göç yoluyla yeni tür veya bireyler katılırsa yada aşırı üreme ve sıkı koruma önlemleri altında birey sayısı anormal derecede artarsa, besin veya mekan bunalımı veya bir kıtlık olabilir. Veya kuraklık, epidemi yapacak salgın hastalıklar, bir yaşam dünyasındaki dengeyi bozan doğal süreçlerdir. İnsandır. Doğal süreçler

Ekolojik Dengelerin Bozulması Süreçleri Ekolojik ve doğal dengenin bozulma süreçlerini tarihsel gelişime göre sıralayabiliriz.

İnsanların ataları yarım milyon yıl önce ateşi denetimi altına almış ve böylece giderek derecesi artan ilk hava kirliliğini başlatmış oluyorlardı. Buzul çağından sonra “Tarım Devrimi” denilen dönüşüm başlamıştır. İşte bu devrim, insanın doğal çevresi ile olan ilişkilerinde büyük bir değişimi de beraberinde getirmiştir.Böylece çok büyük alanlar tarla olarak açılmış, binlerce yıldır yaklaşık 4 milyon civarında duran dünya nüfusu hızla artmaya başlamıştır.

18. Yüzyılın sonlarına doğru (1760) Sanayi Devrimi başlamıştır 18. Yüzyılın sonlarına doğru (1760) Sanayi Devrimi başlamıştır. Bu zamana kadar insan toplumlarının doğa ile olan ilişkilerinde hiçbir sorun yoktu. Ondan sonraki gelişmeler o kadar hızlı ve o kadar refah düzeyini yükseltici yönde etkiliydi ki doğal sistemlerdeki ekolojik dengeleri bozma pahasına dahi olsa, bu gelişim aynı hızla sürdürüldü. İnsanlar evlerinde; elektrik, su, telefon, televizyon ve akla gelen her çeşit konfor sağlayan araçlara kavuşunca, ekolojik bedel ne olursa olsun, daima daha çoğunu istiyorlardı.

Gelişmeler bu kadarla da kalmamış, insanoğlu dünya dışına çıkarak; içecek suyu, solunum yapılacak havası bulunmayan, milyonlarca km uzaklıktaki diğer bir gezegene ayak basmış böylece atmosfer dışında yaşam aramaya kalkışmışlardır. Teknolojik gelişmeler sayesinde; insanın doğaya egemen olma boyutları okyanusların tabanlarından, atmosferin dışına doğru genişledikçe doğa tahribi artmış, bir çok yerde atmosfer,litosfer (kara dünyası) ve hidrosfer (sular dünyası) yaşam ortamı olmaktan çıkmıştır.

Özet olarak denilebilir ki ; İnsanlar doğayı binlerce yıldan beri kendi istekleri doğrultusunda değiştirmeye çalışmışlar; ancak başlangıçta bu eylemleri, ekosistemlerin yapı ve işlevlerini değiştirememişlerdir. Bunun nedeni, başlangıçta nüfusun azlığı, teknolojinin doğayı tahrip edecek derecede güçlü olmayışı ve buna bağlı olarak da yaşam düzeyi ve tüketimin bugünkü kadar yüksek olmamasıdır. Ne var ki insanoğlu bugünkü teknolojisiyle atmosferin doğal katmanlarını ve doğal gaz karışım oranlarını değiştirmekten, sular dünyasının kirletilmesi ve tahribine kadar akıl almaz zararlar meydana getirmiştir.

BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK

Biyolojik Çeşitlilik Nedir ? Belirli bir bölgedeki genlerin türlerin ekosistemin ve ekolojik olayların oluşturduğu bir etkileşimdir. Kısacası biyolojik çeşitliliği 4 kategoride değerlendirebiliriz. Genetik çeşitlilik Tür çeşitliliği Ekosistem çeşitliliği Ekolojik olaylar bütünlüğü

Biyolojik Çeşitliliğin Önemi Biyolojik çeşitlilik dünyada canlıların ortaya çıkışından bu yana oluşan çok değerli bir birikimdir. Dünyanın değişmeleri karşısında dengelerin yeniden kurulması ancak bu zengin birikim sayesinde gerçekleşebilmektedir. Yani biyolojik çeşitlilik ve ekosistemler sürdürülebilir kalkınmanın yaşayan temelin oluştururlar. Küresel ekonominin %40 ı biyolojik ürünler ve süreçlerle ilgili olduğu göz önüne alınırsa biyolojik çeşitliliğin önemi daha da dikkat çekicidir.

Gıda ve tarım için önem taşıyan ve giderek azalan canlı kaynaklar, bugün bir ülkenin sahip olabileceği önemli avantajlar arasında sayılmaktadır. Dünyanın tarım yapılabilecek nitelikteki alanları ve su kaynakları hızla kirlenmekte ve yok olmaktadır. Bilim adamları yakın gelecekte insanların ciddi bir gıda sorunu ile karşı karşıya kalacağı görüşündedir. Amerika Birleşik Devletleri gibi gelişmiş ülkeler rekoltesi yüksek yeni tohumluk ve damızlık tarım çeşitlerinin geliştirilmesi için büyük yatırımlar yapmakta ve gıda ticaretini ellerinde tutma yolunda çabalar sarf etmektedir.

Türkiye'nin Biyolojik Çeşitliliği Türkiye Avrupa ve Orta Doğunun en zengin biyolojik çeşitliliğe sahip ülkesi olup, Avrupa kıtasında biyolojik çeşitlilik açısından dokuzuncu sıradadır. Ülkenin 7 coğrafi bölgesinin her biri ayrı iklim, flora ve fauna özellikleri gösterir ve dünyanın en önemli üç ekolojik bölgesine sahiptir.

Türkiye 120 memeli, 400’ü aşkın kuş türü, 130 kadar sürüngen, 400’e varan balık türü ile biyolojik çeşitlilikte tür çeşitliliği açısından çok zengindir. Kuş göç yolları üzerinde bulunması sebebiyle, Türkiye pek çok kuş türü için anahtar ülke konumundadır. Ülkemizde yaklaşık 454 kuş türü olduğu bilinmektedir. Bunlardan bir kısmı global olarak tehdit altında olan türlerdir.

Türkiye’de beş ayrı “mikro-gen merkezi” bulunmaktadır Türkiye’de beş ayrı “mikro-gen merkezi” bulunmaktadır. Son otuz yıl içinde yerel ve ithal soyların kullanımıyla geliştirilen ve kaydedilmiş olan tahıl çeşidi 256 olup; bunun 95’i buğday, 91’i mısır, 22’si arpa, 19’u pirinç, 16’sı süpürge darısı, 11’i yulaf ve 2’si de çavdar çeşididir (Çevre Bakanlığı, 2001).

Türkiye’deki bitki türlerinin %33’ü endemiktir. Yaklaşık 3 Türkiye’deki bitki türlerinin %33’ü endemiktir. Yaklaşık 3.000 endemik toplam 9.000’den fazla bitki türü içeren zengin florasında 500’den fazla soğanlı bitki; kardelen, karçiçeği, siklamen, lale, çiğdem türleri ile uluslararası çiçek soğanı ticaretinde çok tanınır (Atay, 1996). Yüksek endemizme sahip Türkiye florası, tıbbi ve aromatik bitkiler açısından da oldukça zengindir.

Akdeniz ve Ege kıyıları, nesli tehlike altındaki, Caretta caretta ve Chelonia mydas türü denizkaplumbağaları ile Akdeniz Foku (Monachus monachus)’nun yaşam alanıdır. Akdeniz Fokunun Ege, Akdeniz ve Karadeniz’deki populasyonu sabit olmayıp bu tür Karardeniz ve Marmara’da yok olmak üzeredir. Caretta caretta Monachus monachus

Kunduz’un (Castor fiber) geçtiğimiz yüzyılın başlarında Türkiye'de nesli tükenmiştir. Amik Gölü'nün tarım amacıyla kurutulması sonucu Türkiye iç endemik bir tür olan yılanboyun'un (Anhinga melanogaster rufa) soyu tükenmiştir. Anhinga melanogaster

Biyolojik Çeşitliliğe Yönelik Tehditler Türkiye’nin zengin biyolojik çeşitliliğine yönelik tehditler ve korunması alanında yaşanan problemler özetle şunlardır: Kırsal alanlarda, hızlı nüfus artışından kaynaklanan ekonomik baskı ve mevzuat boşlukları nedeniyle, tarım alanlarının parselizasyonda yaşanan sorunlar, çiftçilerin gelirlerinin düşmesine neden olmaktadır. Bu durum küçük çiftçileri, arazi kazanmak üzere orman açma, aşırı otlatma ile meraların tahribi ve bitkilerin aşırı toplanması gibi biyolojik çeşitliliği tahrip eden faaliyetlere yöneltmektedir. Step alanlarında; geleneksel ve sürdürülebilir olmayan tarım yöntemleri, verimli toprak elde etmek için meraların tahrip edilmesi biyolojik çeşitliliğe yönelik en büyük tehditler arasındadır. Anız yakma topraktaki mikro organizmaları yok etmekte, bir çok küçük hayvanın ve böceklerin yok olmasına neden olarak toprak yapısını verimliliğini yok etmektedir.

Kıyı habitatlarının tahrip edilmesi, bir çok alanda karasal ve denizel ortamlardaki bir çok hayvan ve bitki türünün kaybolmasına neden olmaktadır. Aşırı balıkçılık, yaban hayvanları ve kuşların toplanması ve avcılık, kontrosüz tıbbi bitki ve otların/soğanların toplanması/sökülmesi süreçlerindeki yetersiz kontrol ve takipsizlik bir çok türün yaşamını sürdürmesini engelleyen en büyük tehditlerdir. Kontrolsüz aşırı otlatma, hassas step ekosistemlerini tahrip etmeye devam ederken,yaşamları hayvancılığa bağlı olan kırsal toplulukların üzerinde ekonomik baskı oluşturmaktadır.

Tarımsal sektörde, çevre olgusunu göz önünde bulundurmaksızın dağıtılan teşvikler, ağır kimyasal ve gübre kullanımı ile yanlış sulama projelerinin uygulanmasına neden olmuştur. Verimli olmayan sulama nedeniyle, tarım alanlarının tuzlanması biyolojik çeşitliliğin kaybına neden olmaktadır. Kıyı, deniz ve sulakalan ekosistemleri özellikle endüstriyel ve tarımsal kirlilikle, evsel atıklar ciddi bir şekilde etkilenmektedir. Türkiye’de çevre koruma programlarında uzman ve teknik eleman azlığı diğer önemli sorunlardan biridir. Özellikle de biyolojik çeşitliliğin yaygın olduğu kırsal kesimde ve koruma alanlarında yetişmiş ve uzman teknik eleman görevlendirme zorlukları yaşanmaktadır.