1 TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU “SOSYAL POLİTİKA ve İSTİHDAM” BAŞLIKLI AB MÜKTESEBATI VE TÜRKİYE
2 TİSK AB MEVZUATINI İNCELEME KOMİSYONU RAPORU 17 Mart 2006
3 UZUN, İNCE YOL! 3 Ekim sonrası Türkiye AB Müktesebatının üstlenilmesi konusunda uzun, zorlu ve teknik çalışma sürecine girmiştir. Bu açıdan bakıldığında AB ile yürütülecek müzakerelerin başarı ile tamamlanabilmesi için İYİ BİR ALT YAPI ve KAPSAMLI bir hazırlıkla birlikte, bu sürecin YÖNETİMİ büyük önem kazanmaktadır. Konfederasyonumuzun doğrudan uzmanlık alanına giren AB Müktesebatı’nın “SOSYAL POLİTİKA” ve İSTİHDAM” başlıklı 19. bölümüne ilişkin olarak çalışmalar hızla sürmektedir.
4 Avrupa Sosyal Modeli henüz oluşturulabilmiş bir yapı değildir. AB ülkelerinde halen pek çok sosyal konu (sosyal güvenlik, bireysel ve toplu iş hukuku, sendikal haklar, sağlık politikaları vb. ) üye ülkelerdeki ulusal uygulamalara bırakılmaktadır (Subsidiarity ilkesi). Sosyal alanlardaki düzenlemeler, sosyal tarafların (Avrupa Sanayi ve İşveren Konfederasyonları Birliği (UNICE), Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu (ETUC)) diyaloğu neticesinde uzlaşmaya varılması halinde hayata geçirilmektedir. Zorunlu düzenleme gerektiren ( serbest dolaşım, diplomaların denkliği, iş sağlığı ve güvenliği, kadın-erkek eşitliği) konular dışındaki her çalışma “Sosyal Tarafların” uzlaşısına bırakılmaktadır. AB “SOSYAL MODELİ” GERÇEK Mİ? MİT Mİ?
5 AB’nin SOSYAL ÖNCELİKLERİ İstihdam Stratejisi İş Sağlığı ve Güvenliği Sosyal Diyalog Sosyal Katılım ve Sosyal Koruma İş Hukuku (Bazı çalışma türleri ve sürelerine ilişkin düzenlemeler, iflas vb. hallerde çalışanların korunması, işçi temsilciliği) Bu maddelerin önemli bir kısmında da uygulamalar, Subsidiarity ilkesi çerçevesinde ulusal otoritelere ve güçlü işçi ve işveren örgütlerinin uzlaşısına bırakılmaktadır.
6 SONUÇ Sosyal Alanda AB; Karar verici değil, sosyal diyaloğu (işçi-işveren veya Hükümet – işçi - işveren) güçlendirici bir politikalar bütünü ortaya koymaktadır.
7 MÜZAKERE SÜRECİNDE “SOSYAL POLİTİKA VE İSTİHDAM” BAŞLIĞI AB ile müzakere sürecinde 19. başlıkta yer alan “Sosyal Politika ve İstihdam” alanı büyük bir öneme sahiptir. Sosyal politika ve istihdam alanında düzenlemeler yapılırken; Ülkemiz ekonomisinin uluslararası rekabet gücü gözetilmeli ve İstihdam hacminin azalmasına, işsizliğin artmasına neden olabilecek düzenlemelerden kaçınılmalıdır. Konfederasyonumuz söz konusu rapor ile bu iki önemli noktayı sosyal politika gündeminin temel parçası olarak tutmaktadır.
8 TİSK AB MEVZUATINI İNCELEME KOMİSYONU Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Yönetim Kurulu kararı ile kurulmuş ve çalışmalarına 12 Mayıs 2005 tarihinde başlamış ve çalışmalarını 7 alt çalışma grubu dahilinde yürüterek, Şubat ayı içinde raporu sonuçlandırmıştır. Komisyon, AB mevzuatını Türk Mevzuatı ile karşılaştırmayı Türk mevzuatının AB müktesebatı karşısındaki durumunu ve her ikisi arasındaki farklı ve eksik olan hususları belirlemeyi amaçlamıştır.
9 Bu bağlamda, AB müktesebatına önemli ölçüde uyum bulunduğuna ve “mevzuat yakınlaşmasının” varlığına işaret edilmiştir. Bu çalışmalara, 31 uzman yanında çok sayıda öğretim üyesi de katılmıştır.
10 AB Mevzuatını İnceleme Komisyonunun bu çalışma sürecinde hazırladığı Raporda; 2003 tarihli Avrupa Birliği Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programında Uyum Sağlanacağı taahhüt edilen AB Müktesebatı ile 9 Kasım 2005 tarihli İlerleme Raporu’nda yer alan eleştiriler, Katılım Ortaklığı Belgesinde yer alan kısa ve orta vadeli öncelikler temel alınmıştır.
11 RAPORUN İÇERİĞİ AB Müktesebatı’nın “Sosyal Politika ve İstihdam Başlıklı” bölümü ve Türk Mevzuatı - İş hukuku - İş Sağlığı ve Güvenliği - Sosyal Diyalog - Sosyal Katılım ve Sosyal Koruma - AB İstihdam Stratejisi ve Türkiye başlıkları altında incelenmiştir.
12 RAPORUN HAZIRLANMA YÖNTEMİ Rapor hazırlanırken söz konusu başlıkların altında yer alan: Yaklaşık 60 Direktif tek tek incelenmiş; Yaklaşık sayfa AB Mevzuatı ile dokümanları taranmış; Ardından ayrıntılı açıklamalara yer verilerek mevzuat uyumu tabloları oluşturulmuştur. BU ÇALIŞMA, AB MÜKTESEBATININ, TÜRKİYE ULUSAL PROGRAMINDA YER ALAN İLGİLİ BÖLÜMLERİNE ÖNEMLİ ÖLÇÜDE UYUM SAĞLANDIĞINI GÖSTERMİŞTİR.
13 Söz konusu çalışmalar yapılırken Müzakere Çerçeve Belgesi ile 2005 yılı Katılım Ortaklığı Belgesinde öncelikli konular arasında dile getirilen, İstihdam Stratejisi, Kadın - erkek eşitliği, Sendikal haklar, Sosyal diyalog konularında, ayrıntılı açıklamalara ve değerlendirmelere yer verilmiştir.
14 İŞ HUKUKU 14 Konsey Direktifiyle mevzuat yakınlaşması vardır. Düzenleme gerektiren konular: 1. İşçi temsilciliği müessesesi, 2. Belirli süreli iş sözleşmesiyle çalışanların sözleşmenin süresinden önce işten çıkarılmaları halinde toplu işten çıkarma hükümlerine tabi olacağı, 3. Sendikasız işçilere, toplu işten çıkarmada bilgilendirme – danışma 4. İşyerinin devrinde, eski TİS’nin belli bir süre devamı,
15 5. İşyerinin devrinde çalışanların temsilcilerine danışma, 6. İş sözleşmesinin içeriğine ilişkin ek düzenlemeler, 7. Gezici ve offshore işçi tanımı, 8. Gece işçisi, denkleştirme süresinin hesabında dikkate alınmayacak süreler, 9. Azami haftalık çalışma süresi ve yıllık ücretli izin sürelerinin yeniden gözden geçirilmesi, 10. Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçilerin, işyerindeki açık işlerden haberdar edilmesi, 11. İşçi temsilcilerinin, işyerindeki belirli işlerden haberdar edilmesi, 12. İş Kanunu’nun uygulama kapsamının genişletilmesi.
16 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ 28 Konsey Direktifi ile uyum vardır. Düzenleme Gerektiren Konular: 1. Endüstriyel kazaların kontrolü, 2. İyonize radyasyondan doğan zararlara karşı çalışanların ve toplumun korunması için temel güvenlik standartlarının oluşturulması, 3. İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin mevzuatın kamu görevlilerini de kapsaması.
17 KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ VE AYRIMCILIKLA MÜCADELE 10 Konsey Direktifi ile mevzuat yakınlaşması vardır. Düzenleme gerektiren konular: 1.Eşitlik Kurulu, 2.Ebeveyn İzni, 3.Dava Açma Hak ve Usulleri
18 SOSYAL DİYALOG Kısmen uyumlu. Düzenleme gerektiren konular: Sosyal Tarafların Güçlendirilmesi İşçi Temsilciliği, İşyeri Konseyleri.
19 AVRUPA SOSYAL ŞARTI VE DİĞER ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERE GÖRE TALEP EDİLENLER AB, Avrupa Sosyal Şartı’nın bazı maddelerinin (m. 5, 6, 7, 8 ve 15) onaylanmasını istemektedir. Bu maddelerle; Sosyal içerme ve sosyal koruma Sendikal haklar Kadınların çalışma koşulları Mesleki eğitim hakkı gibi konularda düzenlemeler talep edilmektedir. Bu taleplerin birçoğunun Türk mevzuatında karşılığı vardır. AB üyesi ülkelerden önemli bir bölümü de Avrupa Sosyal Şartı’nın ilgili maddelerini henüz kabul etmemiştir.
20 ILO NORMLARINA DAYANAN AB ELEŞTİRİLERİ Bu eleştiriler temel olarak iki noktada yoğunlaşmaktadır. Kamu görevlilerinin toplu pazarlık ve grev hakları Sendikal özgürlüklere dayanan eleştiriler: (barajlar, noter şartı, grev yasakları vb.)
21 TÜRKİYE NELERİ ÇALIŞACAK? AB müktesebatına uyum açısından önem taşıyan ve çalışılması gereken konuları da şu şekilde sıralamak mümkündür: Tüm kesimler olarak çalışılması ve uzlaşılması gereken en önemli konu: İSTİHDAM, İSTİHDAM VE İSTİHDAM’dır.
22 Bu çerçevede AB İstihdam Stratejisine uyum büyük önem taşımaktadır. 1. İşçi temsilciliği müessesesi 2. İşyeri konseyleri 3. İş Kanunu’nun uygulama kapsamı 4. Azami haftalık çalışma süresi ve yıllık ücretli izin süreleri 5. Kadın ve erkeğe eşit muamele ile ilgili 2002/73 sayılı Direktif bağlamında dava açabilme hakkı 6. Eşitlik Kurulu 7. Sendikal özgürlükler 8. Kamu görevlilerinin toplu pazarlık ve grev hakları
23 NE YAPILABİLİR? AB ile müzakere sürecinde elimizde bulunan araçlar ise; “GEÇİŞ DÖNEMLERİ” İSTİSNALAR” (DEROGASYONLAR) dır. Uygulamada çevre ve enerji dahil sosyal politika ve istihdam başlıklarında da GEÇİŞ DÖNEMLERİ verilebilmektedir. Bu bağlamda Raporumuzda UYUMUN kısa, orta ve uzun vadede doğuracağı “etkilerin” ve “maliyetlerin” incelenmesinde yarar görüleceği de önemle vurgulanmıştır.
24 Bu nedenle ETKİ ANALİZLERİNİN yapılması gerekmektedir. Etki Analizleri bağımsız Kuruluşlar tarafından yapıldığı takdirde Avrupa Birliği’nce kabul görecektir. Ayrıca etki analizleri hazırlanacak tutum belgelerine esas teşkil edeceğinden, bu çalışmalar yapılmadan Avrupa Birliği’nden herhangi bir talepte bulunulamayacaktır. Bulunulsa dahi AB nezdinde itibar görmeyecektir.
25 AB İLERLEME RAPORLARININ ÖNEMİ Sosyal diyaloğun geliştirilmesi konusunda son derece duyarlı olan AB’nin 19. başlık altındaki değerlendirmelerinin çalışma hayatının temel aktörleri olan işçi ve işveren kesimlerine danışılmadan oluşturulduğu görülmektedir. Bu nedenle AB İlerleme Raporlarındaki sosyal alana dönük birçok saptama yanlış, eksik ve önyargılıdır. TİSK 2004 ve 2005 yıllarına ilişkin “İlerleme Raporları”’na karşı görüş hazırlayarak, TARAMA SÜRECİNE dahil tüm kamu kurum ve kuruluşları ile AB yetkili organlarına göndermiştir.
26 Unutulmamalıdır ki; Türkiye’nin müzakere sürecini en kısa sürede ve başarıyla tamamlayabilmesi, Avrupa Komisyonu’na doğru bilgilerin ulaştırılması ile mümkün olabilecektir. Böylece, Türkiye hakkındaki önyargılı saptamaların da önüne geçilebilecektir.
27 MÜZAKERE SÜRECİ VE SONRASI İÇİN GEREKLİ YAKLAŞIM 1.Türk sanayiine ve Türk ekonomisine mümkün olduğu kadar az yük getirmelidir. 2.Rekabet gücünü zayıflatacak, istihdamı engelleyecek ve işsizlikte artışa neden olacak yükler GECİKTİRİLMELİ ve mümkünse bu YÜKLERDEN KAÇINILMALIDIR. 3.KOBİ’ler başta olmak üzere sanayi ve yatırımlar korunmalı ve teşvik edilmelidir.
28 4.Sosyal politika ve istihdam alanında mevzuat uyumu, uygulamaya konulması mümkün olan EN İLERİ TARİHE alınmalıdır. 5.Sosyal politika konusunda AB’nin belirlediği minimum standartlara uyum yerine gereksiz taahhütlerde bulunarak, bizden talep edilmeyen konulara ilişkin uyum çalışmaları sürdürülmemelidir.
29 SONUÇ Sosyal Politika ve İstihdama İlişkin müktesebata uyum konusunda yapılan tüm çalışmalara SOSYAL TARAFLARIN mutlaka katılımının sağlanması gerekmektedir. Bu konuda TİSK, Raporu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve AB Genel Sekreterliği ile paylaşarak bir ilki başlatmıştır. Bugün öğleden sonra sosyal ortaklarımız ile yapılacak görüşmeler sonunda Raporumuz kendilerine takdim edilecektir. Konfederasyonumuzun başlattığı bu süreçte, Hükümet SOSYAL DİYALOG mekanizmasını en iyi şekilde çalıştırarak, MÜZAKERE SÜRECİNDE SOSYAL TARAFLARIN Bilgi- Birikim-Uzmanlık ve Uluslararası etki gücünden yararlanmalıdır.