1 İç Denetinin Faaliyetinin Yürütülmesinde Karşılaşılan Sorunlar- Çözüm Önerileri T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI İÇ DENETİM BİRİMİ BAŞKANLIĞI
2 “Değişmeyen tek şey değişimin kendisi… ”Herakleitos.” İÇİŞLERİ BAKANLIĞI İç Denetim Birim Başkanlığı
2- İç denetim birimleri ile teftiş kurulları arasındaki görev ayrıştırmasının bir an önce yapılması gerekmektedir sayılı Kanunla kamu denetim sisteminde yapılan bu kapsamlı reform, haliyle mevcut teftiş kurallarının direnciyle karşılaşmıştır. Rol ve sorumlulukların açıkça tanımlanması sürecinin uzamasının muhtemel görev çakışmalarına /çatışmalarına sebebiyet vereceğine dair haklı endişelerimiz bulunmaktadır. Oysa, iç denetçiler ile müfettişlerin tecrübe ve gayretlerini sadece bulundukları kamu idaresine değer katma hedefine yönlendirmelerinin daha doğru olacağı kanaatindeyiz.
Şu an ülkemizde denetim uygulamalarında ikili bir yapı, yani aynı idarede hem teftiş kurulu hem de iç denetim birimi bulunmaktadır. Doğaldır ki, bir idarede aynı kapsamdaki bir iş, birden fazla birim tarafından yürütülmez. Nasıl ki bir bakanlıkta iki tane personel genel müdürlüğü olmaz ise aynı şekilde bir bakanlıkta aynı alan ve birimlere hitap eden iki ayrı denetim birimi olmaması gerekir. Aynı alan ve birimlere hitap ettiğini söyleyen iki ayrı denetim biriminin varlığı, aynı zamanda kaynak israfına da yol açacaktır.
Her ne kadar 5018 sayılı Kanun bundan böyle idarelerin iç işlem ve faaliyetlerine yönelik denetimin iç denetçiler tarafından yapılacağını açıkça hükme bağlasa da, teşkilat kanunlarının teftiş kurullarına yetki veren maddelerinde henüz bir değişiklik yapılmamış olmasının, bir kısım ihtilaflara yol açtığı görülmektedir.
5018 sayılı Kanun ve diğer mevzuatla sınırları çizilen iç denetim faaliyetlerinin kapsamına; Disiplin ve ceza soruşturmaları ile Kurum dışı işyeri, mükellef veya üçüncü kişi ve kuruluşlara dönük inceleme, denetleme ve soruşturma faaliyetleri (vergi incelemesi, sigorta denetimi gibi) girmemektedir. Sözü edilen bu iki husus uzmanlık gerektiren işlerdir ve bu görevleri yürütecek birimlere de idarelerde ihtiyaç bulunmaktadır. Çıkarılacak bir Kanunla, iç denetim birimleri ile teftiş kurulları arasında bu kapsamda bir görev ayrıştırması yapılabilir ve birbirlerini tamamlar nitelikte görev yürütmeleri sağlanabilir.
İç denetim birimleri ile teftiş kuralları arasındaki görev ayrıştırmasının açık ve hiçbir ihtilafa mahal vermeksizin yapılması aynı zamanda, ülkemizin AB’ne tam üyelik müzakerelerinin parçası olan “Mali Kontrol” başlıklı 32. Faslın bir konusudur. Bilindiği üzere anılan Fasıl, 26 Haziran 2007 tarihinde müzakereye açılmıştır. Bu kapsamda; son iki yılın AB Türkiye İlerleme Raporları ve 2008 yılı Ulusal Programının ilgili hükümlerine göz atmak faydalı olacaktır.
3-İç denetim birimi başkanlıkları, ilgili idarelerin teşkilat kanunlarında da gösterilmelidir Mevcut durumda; 5018 sayılı Kanunun 63 üncü maddesi hükmü uyarınca bakan veya müsteşar/başkan/genel müdürden alınan onaylarla idarelerde doğrudan üst yöneticiye bağlı iç denetim birimi başkanlıkları/iç denetim birimleri kurulmaktadır sayılı Kanunun 63 üncü maddesi hükmü uyarınca bakan veya müsteşar/başkan/genel müdürden alınan onaylarla idarelerde doğrudan üst yöneticiye bağlı iç denetim birimi başkanlıkları/iç denetim birimleri kurulmaktadır. Fakat şimdiye kadar hiçbir idarenin teşkilat kanununda buna paralel bir değişiklik yapılamamıştır.
Bu durum, idari bir onayla kurulan iç denetim birimi başkanlıklarının, teşkilat kanunlarında gösterilen birimler ile aynı nitelikte olup olmadığının sorgulanmasına yol açmakta ve sonuçta da bazı sorunların ortaya çıkmasına sebebiyet vermektedir. İç denetim birimi başkanlıklarına idarelerin teşkilat kanunlarında ne şekilde yer verilmesinin uygun olacağına dair, İç Denetim Koordinasyon Kurulu tarafından 2008 yılı başında Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğüne bir yazı yazılmıştır.
İç denetim birimi başkanlıklarına teşkilat kanunlarında yer verilmemesi; İdare içi yazışmalarda bir takım sorunlara, iç denetim biriminin yönetiminden sorumlu başkanlara kadro ve ilave özlük hakkı verilememesine, Birim yönetimlerinin yeterli seviyede etkin olamamasına yol açmaktadır. İç denetim birimi başkanlıklarının içinde bulunduğu bu durum, iç denetim faaliyetlerinin hızını ve kalitesini de olumsuz etkilemektedir.
Ayrıca Maliye Bakanlığı’nın belirlediği bütçeleme ilkeleriyle, iç denetim birimi başkanlıklarına kurumsal düzeyde bütçe verilebilmesini (iç denetim birimi başkanlarının harcama yetkilisi olabilmesini), ilgili iç denetim birimi başkanlıklarının teşkilat kanunlarında gösterilmesini zorunlu tutmaktadır. Halen iç denetim birimlerinin bütün harcamaları, özel kalem müdürlüklerinin bütçelerinden karşılanmaktadır. Bu durumun, iç denetim faaliyetlerinin bağımsızlığını ve etkinliğini olumsuz etkilemesinden endişe duyulmaktadır.
Mevcut Görev Alanları Müfettiş (Bakanlıkta) Kontrolör (Müsteşarlık ve Genel Müdürlükte) Denetmen (İl Müdürlüğünde) Soruşturma İnceleme ve diğer görevler Uygunluk Denetimi (İdari, Mali) İç Denetçi Sistem, Performans, Bilgi İşlem (Bakanlık ve diğer idarelerde)
Denetim görevi ifa eden kamu görevlilerini (müfettis, iç denetçi, kontrolör ve denetmen) kapsayan bir yasal degisiklige gidilerek 657 sayılı Devlet Memurları Kanunda “denetim hizmetleri sınıfı” olusturularak, denetim elemanlarının özlük haklarının belirli bir standarda kavusturulması,
Geleneksel olarak iç denetçilerin performans açısından güvenli hissetmedikleri teknoloji, risk ve strateji alanlarına dair yetkinliklerinizi artırın.
15 İLGİ VE KATILIMINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ