KAMU HARCAMALARI-YOLSUZLUK SORUNU İLİŞKİSİ

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
EKİZELDEN Hukuk Bürosu
Advertisements

Kamu Yönetimi Etiği Personel Genel Müdürlüğü Ahmet DÜZGÜN
KURUMSAL FAKTÖRLERİN DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR ÜZERİNE ETKİSİ: EKONOMETRİK BİR ANALİZ Gökhan Demirtaş.
Milli Emlak Genel Müdürlüğü Performans Sözleşmesi
TÜRKİYE’DE ÇAĞCIL DEMOKRASİ, DEMOKRATİK KÜLTÜR VE OLGUNLUK
Fiyat İstikrarı ve Büyüme
Kamu harcamalarının bileşiminin büyüme ve refah etkisi
ÇEVRE VE DOĞAL KAYNAKLAR EKONOMİSİ
MALİ SOSYOLOJİ
Refah İktisadı Tanım: Kamu Ekonomisi
FISCAL TRANSPARENCY IN TURKEY DİLEK YILMAZCAN MARMARA UNIVERSITY
TÜRKİYE’DE KAMU KESİMİ REFORMLARI
MALİYE SGB.NET Maliye Bakanlığı- SGB-Bilgi Paylaştıkça Çoğalır-2009.
BÖLÜM X HALKLA İLİŞKİLER.
T.C. KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ İç Denetim Birimi Başkanlığı
KAMUDA İÇ KONTROL SİSTEMLERİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ
Stratejik Analiz (SWOT Analizi)
Bağlam Avrupa Komisyonu, AB’nin Ekim 2011’de çıkardığı “ Kurumsal Sosyal Sorumluluk Alanında Yeni bir AB stratejisi” isimli KSS stratejisinde,
Enflasyon Enflasyon, bir ekonomide para miktarının (nominal gelirin) yine o ekonomideki mal ve hizmet miktarına (reel gelire) göre daha fazla artması nedeniyle.
Türkiye’de Yolsuzlukla Mücadele Güven SAK Ankara, 7 Temmuz 2005.
FİNANSAL AMAÇ VE FİNANS FONKSİYONU
Durgunluk ve Maliye Politikası
TÜRKİYE'DE TRANSFER FİYATLANDIRMASI UYGULAMALARI Ersin NAZALI, LL.M., MSc Avukat, E.Hesap Uzmanı Vergi Bölümü Yöneticisi 12 HAZIİRAN 2013.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE YEREL KALKINMA
TÜRKİYE-AB KATILIM SÜRECİ VE KADIN İSTİHDAMI I
EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ
Mapsec İsveç’te Performans Yönetimi Allan Gustafsson Ankara, 10 Ocak 2005.
BÜTÇE AÇIKLARI.
İYİ YÖNETİŞİM.
Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü
BÜTÇE HAKKI KAVRAMI VE TARİHSEL GELİŞİMİ
Prof.Dr. M.Kamil Mutluer Sayıştay Başkanı 2 Kamu Harcamalarının Tarihsel Gelişimi t 1929 ÖNCESİ t DÖNEMİ t 1980 SONRASI.
YÖNETİMDE YENİ YAKLAŞIMLAR
YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE SON GELİŞMELER BAŞBAKANLIK TEFTİŞ KURULU 2009.
Küresel Kriz Sonrası Türkiye’de Finansal Sistem “Bankacılık Sektörü” Ekrem Keskin Mayıs 2010.
Yolsuzlukla Mücadele Konferansı düzenleyen: tepav 7-8 Temmuz 2005, Ankara Andrew N. Vorkink Türkiye Ülke Direktörü.
Yüksek ve İstikrarlı Büyüme Perspektifinde Türkiye Ekonomisi
Harcama Yetkilileri.
Ayhan TÖZER Bilişim Baş Uzmanı, BTK
Hazırlayan ve Sunan: Ceren TUTKUN
Kopenhag Kriterleri Ümit Boynukalın.
Makro İktisat İktisadi Analiz
Türkiye Bankalar Birliği 49. Genel Kurulu 1 Türkiye Ekonomisi ve Bankacılık Sistemindeki Gelişmeler Ersin Özince Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu.
SAĞLIKTA PERFORMANS YÖNETİMİNİN DÜNÜ BUGÜNÜ YARINI Haziran 2007 Ankara Dr. Mehmet DEMİR.
Ayhan TÖZERMüberra GÜNGÖR Genişbant İnternet Hizmetlerinin Yeni Ekonomideki Rolü ve Ülkemizdeki Durum Habtekus 2009, Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul.
SEZGİN ÖZTEK ŞEREF AYAN
İşletmeyi neden kurarız ?
TALEP KATILIMI VE TALEP TARAFI YÖNETİMİ Prof. Dr. Ramazan BAYINDIR
Firma Değerleme Modelleri
Etik, bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan ortak yaşamı mümkün kılan ahlaki açıdan doğru - yanlış ya da iyi – kötü gibi terimleri içinde.
YAKIN DO Ğ U ÜN İ VERS İ TES İ İ KT İ SAD İ VE İ DAR İ B İ L İ MLER FAKÜLTES İ EKONOMI BÖLÜMÜ 2015/2016 GÜZ DÖNEMI.
Kamuda İnsan Kaynakları Yönetimine Giriş
MESLEKİ ETİK ŞUBAT 2015 TOPLUMSAL YOZLAŞMA Mehmet ERDEM.
EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ
Devletler aşağıda sıralanmış yöntemleri kullanarak hizmetlerin kamusal sunumundan uzaklaşmaktadırlar: 1)Kamusal hizmetlerin tamamen özel sektörün inisiyatifine.
KAMU YÖNETİMİNİN DENETLENMESİ
GİRİŞİMSEL KARAR VERME SÜRECİ GİRİŞİMCİLİĞİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
GENEL İŞLETME İŞLETMENİN AMAÇLARI
1 Kurumsallaşma Ve Mesleki Saygınlık İlişkisi Erol Demirel SMMM 2 Haziran 2016/Ankara.
Kamu Yönetiminin Denetlenmesi
PROF.DR. FİLİZ GİRAY ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ YÜKSEKÖĞRETİMİN FİNANSMANI.
YENİLENEBİLİR ENERJİ YATIRIMLARININ FİNANSMANI ve TÜRKİYE UYGULAMASI
KONU BAŞLIKLARI BİLGİ EKONOMİSİ GELİŞİMİ BİLGİ EKONOMİSİ ÖZELLİKLERİ
YONT221 KAMU YÖNETİMİ DÜŞÜNCESİNİ GELİŞİMİ VE DEVLETİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ YÖNETİŞİM.
Merkezi Yönetim ile Yerel Yönetim İlişkileri
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
KAMU YÖNETİMİNDE ETİK.
NEO LİBERAL POLİTİKALAR VE
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
12. Hafta Ders İçeriğinin Başlıkları
Sunum transkripti:

KAMU HARCAMALARI-YOLSUZLUK SORUNU İLİŞKİSİ

HAZIRLAYANLAR GAMZE ERCİYAS 2010466033 BEYZANUR AYDIN 2010466014 KAAN ÇAKIR 2010466092 OĞUZHAN YILDIZ 2010466088

Devletler hukuksal bir düzene dayanarak kurulurlar, bu hukuksal düzen içerisinde toplumun bütün bireyleri toplumsal kaynaklar üzerinde eşit hak ve yetkilere sahip değildirler , bu düzen toplumda kimlerin neyi ne kadar alacağını yada ne kadar kontrol edeceğini belirlemektedir. Bu şekilde ortaya çıkan devlet yapısı içinde kararların tümünü programlamak mümkün olmadığından, kamu yöneticilerine üstünlük ve takdir yetkisinin tanınması kaçınılmaz olmaktadır.İşte bu yetki zaman zaman yasalara aykırı şekilde kullanılabilmektedir dolayısıyla kamusal işlemler her zaman yolsuzluk potansiyeli taşımaktadır. Gelişmekte olan ülkelerin hemen hepsinde olduğu gibi ülkemizde de yolsuzlukların çok yaygın olduğu görüşü genel bir kanı niteliğindedir.Yolsuzluk potansiyeli taşıyan kamu yönetimi süreci, yolsuzlukları tamamen yok etmenin hiçbir toplumda mümkün olmayacağı ,ancak yolsuzlukları yalnızca belli bir seviyenin altında tutabilmenin hedeflendiği görülmektedir.

YOLSUZLUĞUN TANIMLANMASI Yolsuzluk olgusu karşımızda belli bir şekilde değil ,onlarca yüzlerce şekilde çıkabilir bu nedenle yolsuzluğun kesin bir tanımını yapmak mümkün değildir.Yolsuzluğun en yaygın tanımı ise kamu gücünün özel çıkarlar için kötüye kullanılması şeklinde yapılmaktadır.Dünya bankası da bu tanımı kullanmakta ve kabul etmektedir.Yozlaşma, iltimas veya rüşvet kavramları ile birbiri içine geçmiş anlamlar içeren yolsuzluk olgusunun , yolsuzluğu oluşturan unsurların farklı açılardan değerlendirilmesi ile farklı tanımları da yapılmıştır. “ Maddesel kazanç için (örneğin rüşvet) yada parasal olmayan özel amaçlara yönelik (örn;kayırma )kamusal yetkinin yasadışı kullanımını içeren davranış ve eylemler .” “Toplumun bütününe ait olan kaynakların, toplumsal yarar yerine kişisel yararlar için kullanılmasıdır” “Yönetimsel otoritenin, illegal veya ahlakdışı bir biçimde kişisel veya politik kazanç için kullanılmasıdır.”

Genel olarak yukarıdaki tanımlara bakıldığında, yolsuzluk olgusu iki tarafın varlığını ve yine bu iki taraf arasındaki değiş tokuş ilişkisini içermektedir.Karşı tarafa sağlanan bir çıkar karşısında, kamu gücünü elinde tutanlar da bir çıkar elde etmiş olmaktadırlar. Elde edilen bu çıkar para ya da mal gibi maddi değerler olabileceği gibi; makam mevki elde etme, prestij sağlama siyasi çıkar elde etme gibi maddi olmayan değerler de olabilir.

YOLSUZLUĞUN TEMEL NİTELİKLERİ Genel olarak ülkemizdeki yolsuzluk olayları incelendiğinde, yolsuzluk olaylarında uygulamaların yasalara aykırı olması şeklinde değil, daha çok yasal sapmalar yoluyla karşılıklı çıkar alışverişinin gerekleştirildiği gözlenmektedir. Yani yolsuzluk olaylarında uygulamalar çoğu kez yasalara uygun olarak yapılmakta, ancak kamu yetkisi kamu görevlilerinin elinde bilinçli olarak çıkar sağlama aracı olarak kullanılmaktadır. Yolsuzluk olaylarının bu niteliği, yasalara aykırı eylem ve davranışlara göre yolsuzluğun tespit edilmesini ve önleyici çarelerini bulunmasını daha zor ve karmaşık hale getirmektedir.Tarafların kişisel yararlarını artırma çabaları bazen uygun yasal düzenlemeleri yaptıracak kadar etkili olmakta, bazen de yasal düzenlemelerin olmadığı alanlarda çıkartılan genelge ve tebliğler amaçlarından saptırılarak yolsuzluk eylemlerinin dikkatlerden kaçırılmasına çalışılmaktadır.

Yolsuzluğa neden olan veya teşvik eden arz ve talep yanlı faktörleri ayrıştırmaktadır. Toplumda yolsuzluk talebini etkileyen faktörler arasında belli başlıları; düzenlemeler ve yetkilendirmeler, vergi sisteminin özellikleri, belirli harcama kararları ve piyasa fiyatlarının altında mal ve hizmet alınmasıdır. Yolsuzluk fiilini arz edenler (kamu çalışanları tarafı) bakımından ise en önemli etkenler olarak bürokratik gelenek, kamu kesimi ücret düzeyi, ceza sistemi, kurumsal kontroller, kuralların kanunların süreçlerin şeffaflığı ve yöneticilik örnekleri sayılabilir.

YOLSUZLUK-EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ Ekonomik açıdan yolsuzluğun önemi yatırım iklimi üzerindeki etkisinden kaynaklanmaktadır. Öngörülebilir bir ekonomik ortam özel sektör açısından büyük önem taşımaktadır. Yatırımcılar, yatırımlarının ve girişim- lerinin getirisini elde edebileceklerine ikna oldukları sürece yatırımlarını sürdüreceklerdir. Yolsuzluk ve rüşvetin yaygın olması yatırımların getirileri konusunda belirsizlik doğuracaktır. İstikrarsız bir ekonomik ortam yatırım kararları üzerinde başlıca iki sonuca yol açmaktadır: Birincisi, artan maliyetler yatırımın beklenen getirisini azaltır. İkincisi, belirsizlik ve dolayısıyla risk daha da büyümektedir. Mauro ‘nun belirttiği gibi, her iki etki de uzun dönemli, sürdürülebilir büyüme açısından hayati önem taşıyan yatırımları kısıtlamaktadır.

Kamu harcamaları / yatırımları ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi konu alan pek çok araştırma mevcuttur. Bu çalışmaların sonuçları farklılık göstermektedir ve bazen birbirleriyle çelişmektedir. Bazı çalışmalarda kamu harcamalarıyla ekonomik büyüme arasında doğru yönlü bir ilişki bulunduğu sonucuna varılırken, diğerleri artan kamu harcamalarının ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediğini rapor etmektedirler. Diğer bir grup çalışmada ise ilişkinin yönünün zaman içinde değişebildiği, veya ilişkinin anlamsız olduğu bulgusuna ulaşılmaktadır. Tüm bu çalışmalarda hükümetin faaliyetlerini temsilen kamu harcamalarının GSYH’ye oranı veya toplam kamu harcamaları kullanılmaktadır. Araştırmaların diğer grubunda ise analiz, hükümet harcamalarının kalite ve kompozisyonu da hesaba katılmaktadır.

Bu yaklaşım farklı harcama bileşenlerinin farklı verimlilik düzeyine yol açtığı, bundan dolayı da büyümeyi farklı şekilde etkileyecekleri düşüncesine dayanmaktadır. Bununla birlikte, bu çalışmaların çoğunda kamunun malî işlemlerine vurgu yapılmaktadır. Hükümetler hukuk kuralları, mülkiyet ve sözleşme haklarının güvence altına alınması ve bürokratik etkinlik yoluyla kurumsal ortamın tümü üzerinde kilit rol oynamaktadır. Bir ülkede kurumların verdiği hizmetin kalitesinin düzeyi ile kendini gösteren hükümet politikalarının etkinliği pek çok faktörden etkilenmektedir ve bu kurumsal mal ve hizmetler kamunun malî işlemlerinden ayrı düşünülemez. Bu nedenle, resmi işlemlerin bünyesinde gerçekleştiği kurumsal yapılar hesaba katılmadan kamu harcamaları ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin araştırılması yanıltıcı sonuçlara götürecektir.

Geniş kabul gören görüşe ve ampirik bulgulara göre yolsuzluk gelişmekte olan ülkelerde gelişmiş ülkelere nazaran daha yaygındır.Bu nedenle, yolsuzlukla geri kalmışlık arasındaki nedenselliğin yönünü araştırmak yararlı olacaktır. Bu çalışmada, kurumsal kalitenin ekonomik büyüme üzerindeki etkisi, kamu harcamaları da dikkate alınarak, analitik olarak araştırılmaktadır. Kurumsal kalitenin ölçütü olarak yolsuzluk miktarı kullanılmıştır. Yani, kurumsal kalitenin zayıf olması halinde kamu aktörlerinin keyfî davranışları üzerindeki kısıtlama gevşeyecek, bu da yolsuzluk faaliyetlerine daha fazla rastlanmasına yol açacaktır.

TÜRKİYEDE YOLSUZLUK Yolsuzluk açısından, diğer pek çok gelişmekte olan ülke gibi, Türkiye de kötü bir karneye sahiptir. Siyasette ve bürokraside yolsuzluk sıkça görülmektedir. Türkiye’de kamu idaresinin her bölümünde, belediyelerde, gümrük kapılarında, vergi dairelerinde, trafikte, tapu dairelerinde, kamu mallarının kiralanmasında ve orman arazilerinde, kamu bankalarından kredi alınmasında ve özel bankalarda yolsuzluk yaygın bir olgudur.

Yıl Türkiye’nin Puanı Araştırmadaki Ülke SayısI Türkiye’nin Sırası 1998 3.4 85 54 1999 3.6 99 54 2000 3.8 90 50 2001 3.6 91 54 2002 3.2 102 64 2003 3.1 133 77 2004 3.2 145 77 2005 3.5 159 65 2006 3.8 163 60 2007 4.1 179 64

SONUÇ Diğer gelişmekte olan pek çok ülke gibi, Türkiye için de yolsuzluk en büyük sorunlardan biridir. Bu nedenle, konuyla ilgili önlemlerin en kısa zamanda alınması gerekmektedir.Ekonomik büyümeye paralel olarak demokratikleşme ve gelir dağılımında adaletin sağlanması yolsuzluğun ve olumsuz etkilerinin azaltılmasında önemli rol oynayacaktır. Bu nedenle, demokrasinin geliştirilmesi sadece insan hakları açısından değil, refahın paylaşımı açısından da önem arz etmektedir. Ayrıca, gelir düzeyinin artırılması, saydamlığın sağlanması, hukuk sisteminin etkin kılınması ve bürokrasinin azaltılması da yolsuzlukla mücadelede etkili olabilecek araçlardır.Tanzi’nin de vurguladığı gibi, çoğu kez yolsuzlukla mücadele devlet sisteminde reformdan bağımsız olarak yürütülememektedir.Dolayısıyla, yolsuzluğun azaltılabilmesi ancak hükümetlerin bazı işlevlerini köklü bir biçimde azaltmaya niyetli olması ile mümkündür.