ÖĞRENME STİLLERİ
SLAVIN’İN ETKİLİ ÖĞRETİM MODELİ Slavin, Carroll’un okulda öğrenme modelinin okul ve öğretmen tarafından doğrudan değiştirilebilir öğeleri üstünde odaklaşarak, öğrenme düzeyini etkileme gücünde olan, değişmeye açık değişkenleri işe koşarak öğrenme düzeyini yükseltmeye çalışmaktadır.
Etkili öğretim modelinin öğeleri: a. Öğretimin niteliği: Niteliği yüksek öğretim, öğrencinin öğrenilecek konuya ilgi duymasını sağlayan, konuyu kolaylıkla hatırlamasına, anlamasına ve uygulamasına yardım eden bir öğretimdir. Öğretimin niteliğinin en önemli göstergesi, dersin öğrencilerde oluşturduğu anlamdır. Öğrenciler dersi ne derecede anlamlı buluyorsa öğretimin niteliği o denli yüksektir. Öğretimin niteliğinin önemli olan bir diğer yönü de, öğretmenin, öğretim sırasında öğrencilerin ne derecede öğrendiğini belirlemesi ve gerekli önlemleri almasıdır. Sonuç olarak öğretimin niteliğinin düzeyi, duyuşsal özellik, bilgi ya da becerinin öğrencinin öğrenmesini kolaylaştıracak biçimde sunulma düzeyidir. Öğretimin niteliği, öğrencinin öğrenmesini kolaylaştırdığı ölçüde yüksektir.
b. Öğretim düzeyini uygun hale getirme: Öğretimi düzenlemede en önemli güçlüklerden biri, farklı bilgi, beceri, öğrenme hızı ve güdülenmişlik düzeylerine sahip öğrencilerin bir sınıfta öğrenmelerini sağlamaktır. Öğrenciler arasındaki öğrenme farklılıkları, öğretmenleri, öğretimi bireyselleştirme yolları aramaya yöneltmiştir. Bu amaçla, çok yönlü öğretme-öğrenme ortamlarına ihtiyaç duyulmaktadır.
c. Teşvik etme: Öğrenci, bazı şeyleri bilmeye, öğrenmeye ihtiyaç hissettiğinde, bilmek istediğinde, onu öğrenmek için kendiliğinden gerekli çabayı gösterir. Öğrencinin öğrenmek için harekete geçmesi ya da güdülenmesi; öğrenme biriminden, öğrencinin kendisinden ya da verilecek ödüllerden kaynaklanabilir.
d. Zaman: Öğrenme için uygun zaman miktarı temel olarak iki faktöre bağlıdır. Bunlardan biri, öğretime ayrılan zamandan, öğretmen tarafından gerçekte öğretmek için kullanılan zamandır. Diğeri de, öğretime ayrılan zamandan, öğrencinin dikkatini vererek öğrenmeye harcadığı zamandır. Öğretimin niteliği, öğretim düzeyinin uygunluğu, güdülenme düzeyi yüksek ise, o zaman öğretmeye fazla zaman verme, daha fazla öğrenmeyi gerçekleştirmedir.
Yaşantısal Öğrenme (David A.Kolb) Kolb’a göre bireyler kendi yaşantılarından, deneyimlerinden öğrenirler ve bu öğrenmenin sonuçları güvenli bir şekilde değerlendirilebilir. Yaşantısal öğrenme, kişisel gelişim ve öğrenme için seçim metodu olmuş, yaşantıya dayalı eğitim, kolejlerde ve üniversitelerde yaygın bir şekilde bir öğretim metodu olarak kabul edilir hâle gelmiştir. Yaşantısal öğrenme, eğitim, iş ve kişisel gelişim arasında bağ olan bir çatıyı takip eder. Yaşantısal öğrenme, iş taleplerini tanımlayan ve eğitimsel amaçlara uyan bir sistem sunar ve yaşantısal öğrenme metotlarıyla sınıf ve gerçek dünya arasında geliştirilebilen bağlantıları vurgular.
Kolb öğrenme stili modeline göre bireyler bilgiyi hissederek veya düşünerek algılar, izleyerek veya yaparak işlerler. Kolb, yaşantısal öğrenme kuramını, somut yaşantı, yansıtıcı gözlem, soyut kavramsallaştırma ve aktif yaşantı yeteneklerini içeren dört aşamalı bir döngü olarak tanımlamıştır. Burada bireyin öğrenme stilini tek bir yetenek belirlememektedir. Her bir bireyin öğrenme stili, dört öğrenme yeteneğinin bileşenidir.
Değiştiren öğrenme sitiline sahip bireyler, somut yaşantı ve yansıtıcı gözlem öğrenme yeteneklerini kullanırlar. Hissederek ve izleyerek öğrenirler. Düşünceleri biçimlendirirken kendi duygu ve düşüncelerini göz önüne alırlar.
Özümseyen öğrenme sitiline sahip bireyler, yansıtıcı gözlem ve soyut kavramsallaştırma öğrenme yeteneklerini kullanırlar. İzleyerek ve kavramlar yoluyla düşünerek öğrenirler. Bir şeyler öğrenirken soyut kavramlar ve fikirler üzerinde yoğunlaşırlar.
Ayrıştıran öğrenme stiline sahip bireyler, soyut kavramsallaştırma ve aktif yaşantı öğrenme yeteneklerini kullanırlar. Kavramlar yoluyla düşünerek ve yaparak öğrenirler. Problem çözme, karar verme, fikirlerin mantıksal analizi ve sistematik plânlama temel özellikleridir.
Uyumsayan (yerleştiren) öğrenme stiline sahip bireyler, aktif yaşantı ve somut yaşantı öğrenme yeteneklerini kullanırlar. Yaparak ve hissederek öğrenirler. Plânlama yapma, kararları yürütme ve yeni deneyimler içinde yer alma temel özellikleridir.
Öğrencilerin öğrenme stilleri bilindiğinde, kullanılabilecek öğretim stratejileri, öğretim yöntem ve teknikleri, gerekli öğretim materyalleri daha rahat bir şekilde seçilebilecektir. Bir sınıfta tek bir öğrenme stiline sahip bireyler olmayıp her bir öğrenme stiline sahip bireyler olabilir. Bu durumda tek bir öğrenme stiline yönelik öğretim yerine her bir öğrenme stiline hitabeden bir öğretim sunmak gerekir. Öğrenme stili envanterini kullanarak öğretmenler öğrencilerinin öğrenme stilleri hakkında bilgi sahibi olabilirler. Yapacakları eğitimde sadece bir gruba yönelik öğretimi değil, sınıf içindeki her bir gruba yönelik öğretimi gerçekleştirebilirler. Bu şekilde sınıftaki başarı düzeyinin ortalama bir puan çevresinde olmasının sağlanabileceği, sınıfta başarılı ve başarısız öğrenciler arasında aşırı uçurumların ortadan kaldırılabileceği düşünülmektedir.