gÜVENCESİZ ÇALIŞMA NEDİR?
ESNEK ÇALIŞMADIR Yapacağın işin, çalışacağın saatlerin, alacağın ücretin esnek olduğu bir çalışma sistemidir.
PERFORMANS SİSTEMİDİR Emekçiler arasında dayanışmanın, birlik ruhunun parçalandığı, rekabetin arttığı, eşit işe eşit ücretin olmadığı bir çalışma sistemidir.
İŞ GÜVENCENİN KALDIRILMASIDIR Devamlılığı olmayan, baskı ve tehditlerin yoğun olduğu, sendikasızlaşmanın yaygınlaştığı bir çalışma sistemidir.
KAMUDA GÜVENCELİ ÇALIŞMANIN GELDİĞİ DURUM 13914 17230 213965 50000 100000 150000 200000 250000 Kişi 2001 2002 2011 SÖZLEŞMELİ PERSONEL SAYISI
2002’de 20 bİn İken, 2011’de 500 bİne ulaşmIştIr 17000 20000 498277 50000 100000 150000 200000 250000 300000 350000 400000 450000 500000 Kişi 2001 2002 2011 KAMUDA ÇALIŞAN TAŞERON İŞÇİ SAYISI
KAMUDA SÜREKLİ GÜVENCELİ ÇALIŞAN SAYISI 2001’DE 275 BİN 932 OLAN GÜVENCELİ ÇALIŞAN SAYISI, 2011 YILI SONUNDA 156 BİN 451’E GERİLEMİŞTİR. 275932 247415 156451 50000 100000 150000 200000 250000 300000 Kişi 2001 2002 2011 KAMUDA SÜREKLİ GÜVENCELİ ÇALIŞAN SAYISI
GÜVENCELİ-GÜVENCESİZ İSTİHDAMIN GELİŞİMİ (2001/2011) Kamu Çalışanlarını, Taşeron İşçileri ve Sözleşmeli Personeli Güvencesiz İstihdam; Memurlar, Kit’lerde Çalışan 399 Sayılı KHK’ya Tabi Personel ve Kamu İşçilerini Güvenceli İstihdam Olarak Kabul Edecek Olursak; Güvencesiz İstihdamın %2204 Oranında Arttığı; Güvenceli İstihdamın İse %0,4 Oranında Azaldığı Görülmektedir GÜVENCELİ-GÜVENCESİZ İSTİHDAMIN GELİŞİMİ (2001/2011) 2204 -0,4 -500 500 1000 1500 2000 2500 Güvencesiz İstihdam Güvenceli İstihdam (%)
Güvencesİz çalIşmayI KİM İSTiyor? Dünya Bankası IMF Dünya Ticaret Örgütü Avrupa Birliği OECD Yani; EMPERYALİST ÖRGÜTLER
NE İSTİYORLAR? Kamunun kendi çıkarları doğrultusunda yeniden yapılandırılmasını Kamu Hizmetlerinin Uluslararası Hizmete Açılmasını (GATS Taahhütleri)
Türkiye1994 Yılında Gats Anlaşmasına Kurucu Üye Olarak İmza Attı ve Anlaşma TBMM’de 25 şubat 1995’te Onaylandı ve Yürürlüğe Girdi. Türkiye Gats’a İmza Atarak, Uluslararası Tekellere Hangi Taahhütlerde Bulunmuş Oldu? Kamu hizmetleri serbest piyasa ticaretine açılacak. Kamusal alanlar tasfiye edilecek KİT’ler özelleştirilecek Devlet her türlü hizmet alanından elini çekecek Bu alanlar, Ulus ötesi şirketlerin ticaretine terk edilecek
Türkiye 1995 Yılında Yürürlüğe Giren GATS Anlaşması İle; Başta eğitim ve sağlık olmak üzere, enerji, su, posta, iletişim, ulaşım, kültür, inşaat, mühendislik ve diğer hizmet sektörlerini serbest rekabete açılacağını, Kamu hizmetlerinin % 46’sını piyasaya açacağını taahhüt etmiştir.
Dünya Bankası, 1997’de Nasıl Bir Personel Sistemi Ön Gördüğünü Açıklamıştır; “Değişen Dünyada Devlet” adlı raporunda; fazla sayıda kamu görevlisinin, düşük ücrete neden olduğunu, bunun aynı zamanda kalifiye personele daha az ücret sonucunu doğurduğunu belirtilerek, profesyonel bürokrasinin geliştirilmesi ve kamudaki personel sayısının azaltılması gerektiğini belirtilmiştir.
İMF’nin 1999-2002 Yılları Arasındaki “Ana Niyet Mektupları” İle “Gözden Geçirme Raporları”nda Yer Verilen Hükümler; Personel maaş ve ücretlerini düşürmek, personeli işten çıkarmak, personel almamak gibi önkoşullar biçiminde ortaya çıkmaktadır. Niyet Mektupları ve bunların üzerine yapılan stand-by düzenlemeleriyle, kamu personel reformuna yönelik taahhütler yer almıştır.
OECD’ de Aynı Yaklaşımı Sergilemekte Ve; ” Yaşam boyu iş güvencesi aşırı rahatlığa ve zayıf performansa neden olabilir ” demekte ve iş güvencesinin kaldırılmasını önermektedir.
TİSK (Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu) asıl olarak sözleşmelilik üzerinde durmakta ve şöyle demektedir; ”Uygulanması gereken kamu verimlilik programına paralel olarak, devleti temsil niteliği olan, asli ve sürekli görev ifa eden belirli sayıda personel hariç, kamu görevlilerinin çok büyük bölümü yıllık sözleşme ile çalıştırılmalıdır. Her kamu görevlisinin kendi dönemsel verimlilik hedefi olmalı; ödül/ceza sistemi buna göre düzenlenmelidir. Kamu istihdamı alanında çağın en önemli gereği esneklik süreçlerine uygunluktur.”
TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) özellikle kamu çalışanlarının sayısının azaltılması talebinde bulunmaktadır. TOBB’a göre; Kamu personel rejiminde esaslı bir değişiklik yapılarak, stratejik öneme haiz bürokratlar hariç, tüm kamu personeli, özel hukuk sözleşmelerine göre çalışmalıdır. Norm kadro çalışmaları süratle tamamlanmalıdır. Personel ücret ve yükselme koşulları liyakate ve performansa dayanmalıdır.”
TESEV de TİSK gİbİ sözleşmelİlİk İstemektedİr TESEV’ in(Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı) önerisi, “Kamu personelinin sadece yönetsel kadroları kapsayacak biçimde sayılarını çok önemli ölçüde azaltmak ve geri kalan kamu çalışanlarını sözleşmeli çalışma düzeni içine almak suretiyle çalışanları ‘statüsel çalışma’ ile ‘sözleşmeli çalışma’ olmak üzere iki kategoride toplamak” şeklinde özetlenebilir.
HEDEF NEDİR? Kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi ve ticarileştirilmesi, Kamusal alanın tümüyle “serbest piyasa ilişkileri” içine çekilmek istenmesi.
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda Değişiklik Hükümet tarafından, TBMM’ye 9 Haziran 2010’da “Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” sunulmuştur. 23 maddeden oluşan bu tasarı TBMM’de beklerken, hemen hemen tüm maddeler bu kez kamuoyunda ‘Torba Yasa’ olarak adlandırılan kanun tasarısına dahil edilmiştir.
6111 Sayılı Kanunla; (Torba Yasa) Memurun görevine bağlı çalışma saat ve süreleri ile görev yeri dikkate alınmaksızın çalıştırılması olanaklı hale getirilmiştir. Bu düzenleme ile esnek istihdam memurlar için de geçerli hale getirilmiştir.
Memurların çalışma saat ve süreleri ve görev yeri tespiti konusunda idare önemli yetkilerle donatılmıştır. Yine adı geçen kanun ile; sicil sistemi kaldırılarak performans ve performansa dayalı ücret sistemi getirilmiştir.
Yapılan değişikle disiplin cezaları da değiştirilmiştir Yapılan değişikle disiplin cezaları da değiştirilmiştir. Önemli düzenlemelerden birisi 657 Sayılı Yasa’nın 125. maddenin “Devlet Memurluğundan Çıkarma” başlıklı bölümünde yapılmış ve Kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme “işten çıkarma sebebi” olarak yer almıştır. Düzenleme bir yandan iş güvencesini tehdit ederken, diğer yandan da memurlar üzerinde son derece geniş ölçekli baskı kurulmasının önünü açmıştır.
Torba Kanunla başlayan ve Kanun Hükmünde Kararnamelerle ilerletilmeye çalışılan Kamu Personel rejimi değişikliklerinin, başka değişikliklere başlangıç niteliği taşıdığı da anlaşılmaktadır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik; Bir açıklamasında, “Bundan sonra 657’nin tümden ele alınıp, personel rejimimizin, çağın gereklerine, Türkiye’nin şartlarına uydurulması konusunda bir çalışma gerçekleştirilecek. İlgili taraflarla konuşulacak. Mümkün mertebe, uzlaşı çerçevesinde bu işi çözmemiz gerekiyor” demiştir. (Hürriyet, 11.11.2011)
Enerji Bakanı Taner Yıldız; Hükümet cephesinden memurlarla ilgili açıklamalara bakan da katılmış ve gün ışığından daha fazla yaralanmak ve verimliliği arttırmak için memurların mesaisini saat 6-7 civarında başlatmak ve Cumartesi gününü de çalışma günlerine dahil etmek için hazırlık yaptıkların söylemiştir. (Radikal, 14.10.2011)
Daha Başka Neler Değişecek ? İş güvencemiz ortadan kaldırılacak Memurluk yerine sözleşmelilik düzenine geçilecek Performansa göre ücret verilecek Çalışma koşulları ve iş yükü artacak İşsizlik ve yoksullaşma süreci hızlanacak Sendikalaşma fiilen engellenecek Ülke çapında ücretli kölelik düzeni egemen olacaktır.
Ne Yapmalıyız? Yeni saldırı planlarının emperyalist politikaların bir parçası olduğu gerçeğinden yola çıkarak, bu konularda yan yana örgütlü bir mücadele yürütmemiz gerektiğini tüm emekçi arkadaşlarımıza anlatmalıyız.
Ne Yapmalıyız? Farklılıklarımız yüzünden ayrışmak değil, yaşadığımız ortak sorunlar sebebiyle birleşmeliyiz. Ortak sorunlarımız ve taleplerimiz etrafında birleşik mücadele yürütmenin zeminini yaratmalıyız.
Ne Yapmalıyız? Mevcut haklarımızı korumak ve yeni kazanımlar elde etmek üzere, sözleşmeli/kadrolu, uzman/memur, güvenceli/güvencesiz emekçiler olarak bir bütün halinde mücadele etmeliyiz. Süreci kendi lehimize çevireceğimize ve kazanacağımıza dair umutlu, inançlı ve kararlı olmalıyız.
Sendikalarımızda Örgütlenmeli, Ne Yapmalıyız? Sendikalarımızda Örgütlenmeli, örgütlülüğümüzü büyütmeli, haklarımız ve geleceğimiz için direnmeliyiz.
UMUTLU, İNANÇLI, KARARLI OLMALIYIZ! SALDIRILARA TESLİM OLMAMALIYIZ!!