Kur’ân Buluşmaları: 42 Bakara Sûresi: 110-112 ÜMİT ŞİMŞEK
Bakara: 110 وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَۜ وَمَا تُقَدِّمُوا لِاَنْفُسِكُمْ مِنْ خَيْرٍ تَجِدُوهُ عِنْدَ اللّٰهِۜ اِنَّ اللّٰهَ بِمَا تَعْمَلُونَ بَص۪يرٌ Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Kendiniz için şimdi ne hayır işlerseniz, Allah katında onu bulursunuz. Şüphesiz ki Allah sizin yaptıklarınızı görmektedir.
Bakara: 110 Ey iman edenler, siz kendinize bakın. Siz doğru yolda olduğunuz müddetçe, sapıtanlar size bir zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah’adır; yapmakta olduklarınızı O size haber verir. Mâide, 5:105 Namaz ve zekât Dininizi bunlarla ayakta tutarsınız
Bakara: 110 İnsan için ancak çalışmasının karşılığı vardır. Necm, 53:39 Kendiniz için hayır olarak önden ne gönderirseniz, Allah katında onu daha hayırlı ve sevabı daha da artmış olarak bulursunuz. Müzzemmil, 73:20
Bakara: 110 Kim zerre ağırlığınca bir iyilik yapmışsa onun karşılığını görecek. Kim zerre ağırlığınca bir kötülük yapmışsa o da onun karşılığını görecek. Zilzâl, 99:7-8 Ey iman edenler, Allah’tan korkun. Herkes yarın için ne yaptığına baksın. Allah’tan korkun; çünkü Allah yaptıklarınızdan haberdardır. Haşir, 59:18
Bakara: 110 Biz iman edip güzel işler yapanları yeryüzünde bozgunculuk edenlerle bir tutar mıyız? Yahut kötülükten sakınanları yoldan çıkanlarla bir tutar mıyız? Sâd, 38:28 Ne kör ile gören bir olur, ne de iman edip güzel işler yapanlarla günahkârlar. Fakat pek az düşünüyorsunuz. Mü’min, 40:58
Bakara: 110 Kim huzurumuza bir iyilikle gelirse, ondan daha hayırlısıyla karşılık bulur. Onlar, o günkü dehşetten de güvendedirler. Kim bir kötülükle huzurumuza gelirse, o da yüzüstü ateşe atılır. Kendi yaptıklarınızdan başka birşeyin karşılığını mı bulacaksınız? Neml, 27:89-90
Bakara: 110 «Yaptıklarınızı Allah görüyor» Rabbine iman eden kimse ne ecrinin eksilmesinden korkar, ne zulme uğramaktan. Cin, 72:13 Âyet sonlarına dikkat
Bakara: 111 وَقَالُوا لَنْ يَدْخُلَ الْجَنَّةَ اِلَّا مَنْ كَانَ هُوداً اَوْ نَصَارٰىۜ تِلْكَ اَمَانِيُّهُمْۜ قُلْ هَاتُوا بُرْهَانَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ صَادِق۪ينَ Onlar, “Yahudilerden yahut Hıristiyanlardan başkası Cennete girmeyecek” dediler. Bu onların kuruntusudur. Sen, “Eğer doğru söylüyorsanız delilinizi getirin” de.
Bakara: 111 “Yahudilerden yahut Hıristiyanlardan başkası Cennete girmeyecek” Yahudiler: Yahudilerden başkası girmeyecek Hıristiyanlar: Hıristiyanlardan başkası girmeyecek
Bakara: 111 امَانِيَّ - أمنية Kuruntu, boş hayal, avuntu Bir de onlardan, kitabı [okuma-yazmayı] bilmeyen ümmîler vardır ki, bütün bildikleri kuruntulardan, işleri de zan ve tahminden ibarettir. Bakara, 2:78
Bakara: 111 Ehl-i Kitabın kuruntuları Allah mü’minlere hayır indirmez Müslümanlar dinlerinden dönecek Doğru yol bizim yolumuzdur Bizden başkası Cennete girmeyecek Bunlar gibi bütün kuruntuları yalan
برهان Bakara: 111 Burhan Bütün delillerin en kesin ve güvenilir olanı Bütün şüpheleri gideren, itiraza mahal bırakmayacak kadar açık ve reddedilmez şekilde ispat eden deliller
Bakara: 111 Ey insanlar! Size Rabbinizden bir burhan geldi; bir de size apaçık bir nur indirdik. Nisâ, 4:174 Burhan: Resulullah (s.a.v.) / mucizeler getirdi Nur: Kur’ân-ı Kerim Elinde onun tanrılığına dair hiçbir burhan olmadığı halde, kim Allah ile beraber başka bir tanrıya dua ederse, onun Rabbi katında verilecek bir hesabı vardır. Öyle kâfirler asla iflâh olmazlar. Mü’minûn, 23:117
Bakara: 111 Onlar mı üstün, yoksa halkı önce yaratıp sonra dirilten, sizi de gökten ve yerden rızıklandıran mı? Allah ile beraber başka tanrı mı olur? De ki: Doğru söylüyorsanız burhanınızı getirin. Neml, 27:64 O gün her ümmetten bir şahit çıkarmış, onlara da “Haydi, getirin delilinizi” buyurmuşuzdur. Ve onlar da hak ve hakikatin tümüyle Allah’a ait olduğunu anlamışlar; uydurdukları şeyler ise onları bırakmış, yok olup gitmiştir. Kasas, 28:75
Bakara: 111 Elini koynuna sok ki, hiç kusursuz, bembeyaz parlar halde çıksın. Korkuyla açılmış kollarını indir. Bunlar, Firavun ve adamlarına göstermen için Rabbinden iki burhandır. Doğrusu, onlar yoldan çıkmış bir topluluktur. Kasas, 28:32
Bakara: 111 Resulullahın (s.a.v.) ve onu takip edenlerin yolu / makbulât ile kıyaslansın! De ki: İşte benim yolum budur. Ben bilgiye dayanarak ve hakikati gören bir gözle Allah’a çağırıyorum. Ben böyle yaptığım gibi, bana uyanlar da böyle yapıyor. Allah her türlü eksiklik ve ortaktan yücedir; ben de Ona şirk koşanlardan değilim. Yusuf, 12:108
Bakara: 112 بَلٰى مَنْ اَسْلَمَ وَجْهَهُ لِلّٰهِ وَهُوَ مُحْسِنٌ فَلَهُٓ اَجْرُهُ عِنْدَ رَبِّه۪ۖ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ۟ Hayır! Kim muhsin olarak yüzünü Allah’a teslim ederse, onun ecri Rabbinin katındadır. Artık ne bir korku vardır onlara, ne de üzülürler.
Bakara: 112 İslâm Teslimiyet, selâmet, esenlik, müsalemet, selâmete girmek / çıkarmak Ey iman edenler, hep birlikte esenliğe girin. Şeytanın adımlarını izlemeyin; çünkü o sizin apaçık düşmanınızdır. Bakara, 2:208 «İslâma girin, selâmete erişin, barışçı olun»
Bakara: 112 Ahmaklıkla kendisini rezil edenden başka kim İbrahim’in dininden yüz çevirir? And olsun, Biz onu dünyada seçkin kıldık; âhirette de o iyi ve hayırlı kullardandır. Rabbi ona “Teslim ol” dediğinde, o da “Âlemlerin Rabbine teslim oldum” cevabını vermişti. Bakara, 2:130-131
Bakara: 112 Yoksa onlar Allah’ın dininden başkasını mı arıyorlar? Halbuki göklerde ve yerde kim varsa, hepsi ister istemez Ona teslim olmuştur ve hepsi de Ona döndürülecektir. Âl-i İmrân, 3:83
Bakara: 112 Yüz O şeyin kendisi Madde ile mânânın ortak noktası İlâhî sanatın yoğunlaştığı nokta / kâinat estetiğinin hülâsası Tanımak ve tanınmak için çok özel tedbirler Allah hakkında: Zât veya rıza mânâsında
Bakara: 112 «Yüzünü teslim et» «Kendini teslim et / teslim ol» Cüz’ün zikriyle küll kastediliyor Bedene ait bir uzuv: İslâm bâtınî bir teslimiyetten ibaret değil
Bakara: 112 Onlar seninle tartışacak olurlarsa de ki: “Ben yüzümü Allah’a teslim ettim; bana uyanlar da böyle yaptılar.” Kendilerine kitap verilenlere de, verilmeyenlere de “Siz de teslim oldunuz mu?” diye sor. Onlar da hakka teslim olurlarsa doğru yolu bulmuş olurlar. Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen ancak tebliğden ibarettir. Allah ise kullarını görmektedir. Âl-i İmrân, 3:20
Bakara: 112 De ki: Rabbim bana adaleti emretti. Her secde edişinizde yüzünüzü dosdoğru Ona yöneltin ve yalnız Onun rızasını gözeterek kulluk edin. Bundan önce sizi nasıl O yarattıysa, sonunda yine Ona döneceksiniz. A’râf, 7:29
Bakara: 112 Bana şunlar da emredildi: Allah’ı bir tanıyarak yüzünü dosdoğru hak dine çevir; sakın müşriklerden olma. Yunus, 10:105 Dönüşü olmayan o gün Allah tarafından gelmeden önce yüzünü dosdoğru dine çevir ki, o gün geldiğinde insanlar zümre zümre ayrılacaklardır. Rum, 30:43
Bakara: 112 Muhsin / ihsan Biz İsrailoğullarından “Allah’tan başkasına kulluk etmeyin; anne ve babaya, akrabaya, yetimlere ve yoksullara iyilik yapın; insanlara güzel söz söyleyin; namazı dosdoğru kılın; zekâtı verin” diye söz almıştık. Bakara, 83 Allah muhsinleri sever. Bakara, 2:195; Âl-i İmrân, 3:134, 148; Mâide, 5:13, 93
Bakara: 112 Musa’ya Biz Tevrat levhalarında bir öğüt olmak üzere herşeyi yazdık ve herşeyi açıkladık. Ona sıkıca yapış. Kavmine de emret, onun en güzelini alsınlar. Yoldan çıkanların yurdunu ne hale getirdiğimi yakında size göstereceğim. A’râf, 7:145
Bakara: 112 Muhsin olarak yüzünü Allah’a teslim eden ve bütün bâtıl inançlardan yüz çevirerek İbrahim’in dinine tâbi olan kimseden daha güzel bir inanç sahibi kim var? İbrahim’i ise Allah dost edinmiştir. Nisâ, 4:125 Kim muhsin olarak yüzünü Allah’a teslim ederse, kopmaz ve kırılmaz, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır. Zira bütün işlerin sonu Allah’a varır. Lokman, 31:22
Bakara: 112 Hizmetim için sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim Âlemlerin Rabbine aittir. Şuarâ, 26:109, 127, 145, 164, 180 Allah muhsinlerin ecrini zayi etmez. Tevbe, 9:120; Hûd, 11:115; Yusuf, 12:90
Bakara: 112 «Ne bir korku vardır onlara, ne de üzülürler» Korku Üzüntü Bakara, 2:38, 62, 112, 262, 274, 277; Âl-i İmrân, 3:170; Mâide, 5:69; En’âm, 6:48; A’râf, 7:35; Yunus, 10:62; Ahkaf, 46:13 Korku Gelecek hakkında Üzüntü Geçmiş hakkında
İnternet adresleri iman_ilmihali@googlegroups.com utesav.org.tr facebook.com/yazarumitsimsek