ABBÂSÎ HİLÂFETİ VE KARMATÎLER-EMÎRÜ’L-UMERALAR DÖNEMİ-SELÇUKLU EGEMENLİĞİ VE YIKILIŞ
Karmatîler: Mu’tazıd döneminde en tehlikeli isyan Karmatilerden geldi Karmatîler: Mu’tazıd döneminde en tehlikeli isyan Karmatilerden geldi. Karmatiler, Şii-İsmaili öğretiyi savunan ve İsmailiye’nin Irak- Kufe Sevad bölgesinde baş daisi Hamdan b. el-Eş’as’ın Karmat lakabına nispetle bu adla anılmışlardır. Eski kültürleri İslam ile buluşturan ve batıni yorum geleneğini benimseyen bu akım, Abbasiler döneminde devleti zor durumda bırakmıştı. Karmatiler ilk saldırılarını 12 Şevval 287/10 Ekim 900 yılında Cünbüla’da gerçekleştirmişti.
Karmatîler 317/929 yılında Mekke’ye yaptıkları baskında aldıkları Hacerü’l- Esved’i 339/950 yılında herhangi bir maddi karşılık beklemeksizin geri verdiler. Karmatilerin Bahreyn’de kurdukları egemenlik uzun yıllar sonunda ancak 469/1076 yılında yüzyılda sona erdirildi. Emirü’l-Umeralık:Halife Razi, vezirlerin ülkeyi iyi yönetemedikleri, ileri gelen komutanların nüfuzlarını artırarak devlet işlerine karışmaları ve gittikçe ülke genelinde kontrolü kaybettiklerinin önemli ölçüde farkında idi. Bu koşullar altında Halife Razi bir çözüm olarak merkezdeki otorite zaafını ortadan kaldırmak ve ülkenin daha iyi yönetilmesi adına Emiru’l-Umeralık kurumunu oluşturdu.
Emiru’l-umeralık vezirlik, haciblik, valilik gibi bir kurumdu Emiru’l-umeralık vezirlik, haciblik, valilik gibi bir kurumdu. Halife Razi, hilafete gelmesinden iki yıl sonra 324/936 yılında Basra ve Vasıt valisi Türk asıllı Muhammed b. Raik el-Hazari’yi Bağdat’a davet ederek onu Emirü’l-Umera tayin etti. Şii Büveyhilerin Bağdat’ı İşgali ve Emirü’l-Umera Olarak Atanmaları: Bağdat’a yönelen Büveyhi Ebü’l-Hüseyn Ahmed Abbasilerin hiç bir direnmesi ile karşılaşmadı ve 334/ 945’de Bağdat’a girdi. Büveyhi Ahmed’in Bağdat’a girmesiyle birlikte Irak, Büveyhi ailesinin egemenlik alanına katıldı.
Abbasi halifesi Müstekfi bu durum karşısında Büveyhi emiri Ahmed’i Emiru’l- umera olarak atamış ve ona Muizuddevle ünvanını vermiştir. Böylece Bağdat’ta Emirül’l-Umeralar döneminin bir devamı niteliğinde görülebilecek Büveyhiler dönemi başlamış oldu. Bu dönemde görev yapan Abbasi halifeleri ise Müstekfi, Muti Lillah, Tai lillah (363-381/ 974-991), Kadir Billah (381-422/ 991-1031) ve Kaim Biemrillah (422-467/1031-1075) olmuştur. Bunlardan Müstekfi, Muti Lillah ve Tai Lillah Büveyhiler tarafından tahtan indirilmiş ve yerlerine halife olanlar Büveyhi emirlerince belirlenmişlerdir. Kadir Billah ve Kaim Biemrillah ise haleflerini kendileri tayin etmiştir.
Selçuklu hakimiyeti (447-590/1055-1194) Büveyhi hakimiyetini sona erdirmek isteyen Abbasi halifesi Kaim Biemrillah çözüm olarak bu sıralarda hakimiyet alanları gittikçe genişleyen ve İran’ın en önemli bölgelerini işgal eden güçlü Sünni Büyük Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey’den yardım istedi. Halifenin ısrarlı oluşu karşısında Tuğrul Bey ordusu ile birlikte Bağdat’a hareket etti. Halife Tuğrul Bey için büyük bir karşılama töreni hazırladı. Tuğrul Bey 25 Ramazan 447/18 Aralık 1055’te Bağdat’a girdi.
Zilkade 449/Ocak 1058’de yapılan törende ise halife Tuğrul Bey’e yedi siyah hil’at giydirmişti. Bunun anlamı cihan hükümdarlığnın Selçuklu sultanına yöneltilmesiydi. Ayrıca ona ““ Sultanu’l Mağrib ve’l-Maşrık (Doğu ve Batı’nın Sultanı)’ı ünvanı verdi. Selçuklu Sultanı Alparslan(455-465/1063-1072) oğlu Melikşah (465-485/1072- 1092) ilişkiler iyi .
Moğol İşgali ve Bağdad’ın Düşüşü Hülagu, İran’da son mukavemetleri kırarak 656/1258 yılının Ocak ayında Bağdat önlerine geldi. Ve şehri kuşattı. Bağdat Moğollara karşı dayanacak güçte değildi. Barış görüşmelerinden hiç bir sonuç alınamayınca son Abbasi halifesi Musta’sım (640-656/1242-1258), bürokratları ile birlikte teslim olmak mecburiyetinde kaldı. Hülagu, teslim olanların hepsini idam ettirdi. Bağdat tahrip edildi. Şehir tamamen yağma edildi. Kütüphaneler tahrip edildi. Kitaplar yakıldı ve Dicle nehrine atıldı. Böylece 132-656/749/50-1258 tarihleri arasında hüküm sürmüş olan Abbasi Devleti sona ermiş oldu.