BİZANS İMPARATORLUĞU Bizans İmparatorluğu, geleneksel manada hukuki ve idari sahada Roma İmparatorluğu’ndan pek çok özelliği muhafaza ettiği için Roma.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
AÇLI SEFERLERİ Sedat ALTAŞ.
Advertisements

 BAŞKENTİ-KONSTANTİNOPOLİS  RESMİ DİLİ-LATİNCE  DİNİ-391 yılına kadar Antik Roma Dini, Sonra Ortodoks Hristiyanlığı ve Hristiyanlık  YÖNETİM-OTOKRASİ.
Erhan KALAN Mahsum ŞEN Muhammet ÇÖPÇÜ Sercan ONAT
Tarafından yayınlanmaktadır.
ÇAĞDAŞ TÜRK VE DÜNYA TARİHİ
Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti)
ÜLkeLer Arası KöprüLer
OSMANLI TARİHİ ARİF ÖZBEYLİ.
Avrupa Hun Devleti.
YAVUZ SULTAN SELİM DÖNEMİ SİYASİ OLAYLARI
KAVİMLER GÖÇÜ SBEP
SİYASİ ALANDA YAPILAN İNKİLAPLAR
KAVİMLER GÖÇÜ.
HAÇLI SEFERLERi Orta Çağ'da Avrupalıların Müslümanların elinde bulunan ve Hristiyanlarca kutsal sayılan Kudüs ve çevresini geri almak için düzenledikleri.
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER…
EMEVİLER DÖNEMİ ( ).
İSTANBUL’UN FETHİ Recep BOZKURT SLAYTIMIZ SESLİDİR.
HAÇLI SEFERLERİ.
,.
Sosyal Bilgiler BEYLİKTEN DEVLETE
İSTANBUL’ UN FETHİ.
AVRUPA.
Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ
20 Maddede 1.Dünya Savaşı Berat Köse.
Abbasi Tarihi Berat Köse.
20 Maddede 1.Dünya Savaşı Berat Köse.
FatImi Tarihi Berat Köse.
Osmanlı Devleti 17. yüzyıldan itibaren toprak kaybetmeye başlamıştır
KAVİMLER GÖÇÜ (375).
ATATÜRK’ÜN GÖREV ALDIĞI SAVAŞLAR
MİLLİ MÜCADELE.
orta ÇAĞLARDA ULUSLARARASI İLİŞKİLER
KAVİMLER GÖÇÜ SBEP
Büyük selçuklu devletİ
Nuran BOYRAZ Tarih Öğretmeni HAÇLI SEFERLER İ (1096–1270) XI. yy.'ın sonlarından XIII. yy.'ın sonlarına kadar Hıristiyanların güçlenen Müslüman dünyasına.
ASYA HUN DEVLETİ.
EDİRNE’NİN KÜLTÜR VE TURİZM POTANSİYELİ Balkan Yarımadası'nın güneydoğu kesimindeki Trakya Bölgesinde yer alan Edirne, Doğu-Batı ulaşım yolları üzerindeki.
GÜZ-IV: OSMANLI DEVLETİ’NİN YIKILIŞININ DIŞ SEBEPLERİ Coğrafi Keşiflerin Osmanlı Devleti’ne Etkisi Ticaret yollarının değişmesi Amerika’dan getirilen altın.
HAÇLI SEFERLERİ.
İstanbul’un Fethi.
375’te Kavimler göçü sonucu Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılması sonucu İstanbul’da kurulmustur. Bizanslılar, Yunan ve Helenizm kültürüyle yoğrulmuş,
II. DÜNYA SAVAŞINDA GÜNEY AFRİKA CEPHESİ.  10 Haziran 1940’ta savaşa giren İtalya’nın ilk amacı,güçlü bir donanmaya sahip İngiltere’nin Akdeniz’deki.
Yapan=Mücahitnşahin Sınıf=10/A 'Numara=2622 Konu= Kavimler göçünün sonuçları.
Hıristiyan Mezhepleri
1. DÜNYA SAVAŞI VE SONUÇLARI
Büyük Selçuklu Devleti. Büyük Selçuklu Devleti 1037 yılında Devlet haline gelerek bağımsızlığını ilan etmiş, Bağdat kentini başkent yaparak önce Mezopotamya,
1. DÜNYA SAVAŞI. 1.DÜNYA SAVAŞI’NIN TARİHLERİ I. Dünya Savaşı, 28 Temmuz 1914'te başlayan ve 11 Kasım 1918'de sona eren Avrupa merkezli küresel savaş.
VİKİNGLER İskandinavya halkları, sekizinci yüzyıldan itibaren büyük ihtimalle demografide yaşanan artış sebebiyle sığ veyahut derin sularda yol almalarını.
Ibraniler Davud'un Yildızı.
YAPAN:CANSU KARADUMAN 11-H1 801  OSMANLI- VENEDİK VE AVUSTURYA İLİŞKİLERİ  Osmanlı kaybettiği toprakları almak için önce Venedik daha sonra da Avusturya.
Batı Medeniyeti Batı Roma. BATI ROMA İMPARATORLUĞU Batı Roma İmparatorluğu, Büyük Roma İmparatorluğu'nun M.S. 395 yılında İmparator Theodosius tarafından.
Türkiye(Anadolu) Selçuklu Devleti
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Germen Kavimleri III ULFİLA, Gotlar’ın Piskoposu, takriben 311 senesinde Kapadokya’da(?) dünyaya geldi, 382/383 senesinde Konstantinopolis’te hayata gözlerini.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Macarlar ve Avrupa Fin-Ugor kökenli Macarlar, IX. yüzyıl içerisinde Don Nehri’nin Hazar Denizi’ne döküldüğü bölgeye gelerek yerleştiler. Bizanslılar’ın.
Kutsal Roma Germen İmparatorluğu
Germen Kavimleri Anavatanları İskandinavya ve Kuzey Almanya olarak kabul edilen Germen kavimlerinin medeniyet dairesiyle ilk temasları, Roma İmparatoru.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
GOTLAR I. ve III. yüzyıl arasında Germen kavimleri; siyasal, sosyal ve ekonomik cihetten inkişaf gerçekleştirdi. Bazı kavimler demografik, bazı kavimler.
-Göçlerden sonra Orta Asya,da kurulan ilk Türk devletidir. Necdet YILMAZ Sosyal Bilgiler Öğretmeni 2008.
Kavimler Göçü.
Hz. Ömer Dönemi.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Resmi dil: Farsça Başkent: Tahran En büyük şehir: Tahran Yüzölçümü: km² Nüfusu: 75 milyon Para birimi: İran Riyali.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
1)- Bursa alındı(1326) 2)- Maltepe (Palekanon) Savaşı (1329) yapıldı. 3)- İznik ve Kocaeli fethedildi. 4)- Karesioğulları Beyliği Osmanlılara katıldı.
OSMANLI KURULUŞ.  Osmanlı Devleti’nin Doğuşu  Malazgirt Savaşı’ndan sonra birçok Türk boyu ile beraber Anadolu’ya gelen Kayılar, Türkiye  Selçuklu.
Sunum transkripti:

BİZANS İMPARATORLUĞU Bizans İmparatorluğu, geleneksel manada hukuki ve idari sahada Roma İmparatorluğu’ndan pek çok özelliği muhafaza ettiği için Roma İmparatorluğu’nun devamı olarak değerlendirilir. Ancak bin yıldan daha fazla ayakta kalmayı başaran Bizans İmparatorluğu, Hıristiyanlığı kabulü ve Yunanca’nın ekseriyetle konuşulduğu Balkanlar ve Doğu Akdeniz Bölgesi’ni merkez edinmesi gibi gelişmelerin ardından özgün bir yapıya inkılap etmiştir. Bizans halkı, devletlerini tarih boyunca Roma İmparatorluğu olarak adlandırmıştır. Bizans adının kullanım alanı ise sadece Konstantinopolis şeklinde yeniden adlandırılan Byzantion yerleşim birimiyle sınırlı kalmıştır. XVI. yüzyılda Alman tarihçi Hieronymus Wolf (1516-1580), Yunan tarihi odaklı Yunanca kaynak eserlerin neşrini ve diğer çalışmalarını Corpus Historiae Byzantinae başlıklı eserinde 1557 senesinde yayınladı. Wolf’un Doğu Roma İmparatorluğu’na atfen Yunanca kaleme alınmış eserleri vurgulamak için kullandığı «Byzantinae» terimi, kısa süre içerisinde Doğu Roma İmparatorluğu tabirinin yerini almaya başlamıştır. Bizans teriminin günümüzde de devam eden yaygın kullanımı, Bizans’ın Roma İmparatorluğu’nun devamı olduğu fikrini muhafaza ederek tarihi seyir içinde özgün bir yapı haline geldiğinin kabulünü yansıtmaktadır.

Bizans İmparatorluğu’nun Kuruluşu ve Tarihini Taksim Etme Meselesi Bizans İmparatorluğu’nun kuruluş tarihi, resmi mahiyette bir ilanın gerçekleştirilmemiş olması ve eski idare biçiminin tümüyle ilga edilmemesi dolayısıyla tartışma konusudur. Ancak I. Konstantinos’un talimatıyla gerçekleştirilen Konstantinopolis şehrinin inşa tarihi olan 324 veya 330 senesi, Bizans İmparatorluğu’nun kuruluş tarihi olarak ekseriyetle kabul edilmektedir. Söz konusu tarihin başlangıç olmadığını savunan araştırmacıların çoğunlukla önerdikleri tarih, I. Theodosios’un vefatı sonrasında oğulları arasında imparatorluğun ikiye bölündüğü 395 senesidir. Bizans tarihi araştırmacıları, bin yıldan daha fazla süren bir imparatorluğu layıkıyla tetkik edebilmek amacıyla Bizans tarihinin üç ana zaman dilimine tefrik edilmesine hükmetmiştir. Bu suretle Bizans tarihi; dimağlarda ayrımın suni olduğu saklı tutularak erken, orta ve geç devir şeklinde üç kısma ayrılmıştır: Erken devir, I. Konstantinos (324-337) devrinden başlayıp I. Justinianus’un (527-565) hakimiyetinin sonuna kadar; orta devir, söz konusu tarihten Latinler’in Konstantinopolis’i işgal ettikleri 1204 senesine değin; geç devir ise Latin işgalinden 1453’te Konstantinopolis’in Osmanlılar’a teslimine kadar devam eder. (1460’da Mora Despotluğu’nun ve 1461’de Trabzon İmparatorluğu’nun teslim alınması, tefrike dahil edilmez.)

Geç Devir Roma İmparatorluğu (4. yy-7. yy ortaları) Diokletianus’un (284-305) tahta çıkışına kadar Roma İmparatorluğu, 3. yüzyılda askeri sahada niteliksizleşme, iktisadi istikrarsızlık, isyanlar ve sık hükümdar hükümdar değişikleri ile dahili sorunlarla meşgul olmasının yanı sıra harici alanda Persler’in ve Germenler’in kuvvetli taarruzları nedeniyle tam anlamıyla buhran devresi geçirmekteydi. Diokletianus, yürürlüğe koydu idari, askeri ve iktisadi reformlar ile yeniden devlete nizam getirdi. Lakin İdari alanda yürürlüğe koydu Tetrarşi (Dörtlü Yönetim) sistemi, tahtan çekildiği tarihten itibaren muvazzaf liderlerin çatışmasına ve nihayet I. Konstantinos’un 324’te yegane lider sıfatıyla imparator olmasına yol açtı. I. Konstantinos’un Hıristiyanlığı devlet dini haline getirmek ve merkezini Doğu’ya nakletmek hususlarındaki kararlığı çerçevesinde oluşan siyaseti, Roma İmparatorluğu’nun Bizans İmparatorluğu’na tahavvül sürecini başlatmıştır. 476 senesine kadar Roma İmparatorluğu’nun Konstantinopolis ve Roma merkezli her iki yarısında da İmparatorlar, görevlerini ifaya devam etmişlerdir. Konstantinopolis’te ikamet eden İmparatorlar, Germen kavimlerinin yarattığı tehlikeyi diplomasi ve uzlaşı (feoderati statüsünde iskan) yoluyla savuşturmayı başardılar. Ancak bu politika uygulanır iken Germen akınlarının Batı İmparatorluk arazisine yönelmesine mani olunabilecek imkanlardan yoksun olunduğu için sadece seyir ile yetinilmek iktiza etti. Sonucunda Vizigot lideri Alarik, 410’da Roma’yı yağmaladı, 5. yy’da Ostrogotlar, İtalya’nın her tarafına yayıldı, Vandallar Afrika’yı ele geçirirken Vizigotlar İspanya’ya yerleştiler.

476 senesinde Batı Roma İmparatoruluğu, son hükümdar Romulus Augustulus tahtından indirilmesiyle son buldu. I. Justinianus yetkin komutanları vasıtasıyla Batı arazinin muayyen bölgelerini yeniden ele geçirmeyi başarmış olmasına rağmen 6. yüzyılın sonlarına gelindiğinde İtalya’daki kazanımlar, Lombardlar’a teslim edildi. Aynı tarihlerde Avarlar ve Slavlar, Tuna Nehri’ndeki istihkamları aşarak Balkanlar’a girdi ve Girit adasına değin ulaşacak istila süreci başladı. 7. yüzyılın ilk çeyreğinde Sasani Devleti’nin Bizans’ın merkezine ulaşacak taarruzları hız kazandı ve bu mücadele esnasında Mısır, Filistin ve Suriye arazileri Sasaniler’e terk edildi. İmparator Heraklios’un 629 senesinde Kudüs’ü yeniden ele geçirmesi, 636 seneli Yermük Savaşı ile ciddi bir hasım olduğunu kanıtlayan Araplar’ın ilerleyişi sebebiyle Bizans’ın adı geçen coğrafyalardan kalıcı şekilde çekilmesine mani olamadı. Bu devre kadar tahta geçen imparatorları mütalaa edecek olursak ilk göze çarpan hususlar, Julian, I. Theodosios ve Heraklios haricinde imparatorların mütevazi kökenlere sahip oldukları, Konstantinopolis’ten çıkmayı tercih etmedikleri, meydan muharebelerine lider sıfatıyla iştirak etmedikleri ve siyaset saptarken hem hadımların hem de imparatoriçelerin etkilerine maruz kalabilecek karakterlere sahip olduklarıdır.

Karanlık Devirler (7.yy ortaları-850) İzavriya Hanedanlığı (717-802) ve Amorion Hanedanlığı’nın (820-867) yer aldığı bu devirde Bizans İmparatorluğu büyük toprak kayıpları yaşadı. Ancak idari ve askeri sistemdeki reformlar sayesinde sınırlarını koruma altına almayı başardı. 7. ve 8. yüzyıllarda Emeviler ve Abbasiler liderliğinde Arap kuvvetleri Bizans arazisine birçok saldırı gerçekleştirdi, bu taarruzların ikisinde (717-718 ve 674-78) seneleri aralığında gerçekleşen) Konstantinopolis muhasara altına alındı. Fakat Abbasi Hanedanlığı 750 senesinde Araplar’ın lideri konumuna ulaşıp merkezi Dımaşk’tan Bağdat’a nakletmesi sonrasında Arap taarruzlarının şiddeti azaldı. Her ne kadar Halife Harun Reşid ve Halife Mutasım devirlerinde Bizans arazilerine yönelik saldırılar arttıysa da iki devlet arasındaki Suriye ve Doğu Anadolu hattında uzanan hudut, durağan görünüme kavuştu. Doğu’da bu gelişmeler yaşanırken Tuna Nehri’ni aşan Bulgarlar, Asparuh liderliğinde 7. yüzyıl sonunda Balkanlar’da bağımsız bir yapı oluşturmayı başardılar. Bizans diplomasisi ve savaş gücü Bulgarlar’ı Balkanlar’dan atmayı başaramayınca Krum liderliğinde Bulgarlar, 811 senesinde Konstantinopolis’i muhasara altına aldı, fakat halefi Omurtag, Bizans ile barış gerçekleştirip sonraki süreçte I. Boris’in Hristiyanlığı tercih etmesiyle doruk noktasına ulaşacak Bulgarlar’ın Bizans kültürünün nüfuzu altına girmesi yönünde karar aldı. İtalya’da ise Bizans İmparatorluğu ne Lombardlar’ın ilerleyişine ne de İmparatoruk iddiasında bulunup Papalığın dünyevi koruyuculuğunu üstlenen Charlemagne’nin varlığına müdahalede bulunabildi. Bizans İmparatorluğu’nun bir kez daha tarihi belirleyici dünya kuvveti haline ulaşabilmesi, 9. yüzyılın bidayetinde inkişafa başlayan askeri, kültürel ve ekonomik gelişmeler vasıtasıyla mümkün olabilmiştir.