AVRUPA BİRLİĞİ SOSYAL POLİTİKASI Ders Notları - 4
AVRUPA BİRLİĞİNDE SOSYAL POLİTİKAYI ŞEKİLLENDİREN ARAÇLAR Avrupa Sosyal Modeli: Avrupa Sosyal Modeli, temelinde demokrasi, sosyal adalet ve dayanışma gibi evrensel değerlerin olduğu bir yapı üzerine inşa edilmiştir. Bu model demokratik ve parlamenter yönetim sistemine dayanan, vatandaşlarına yönelik sosyal önlemler ve yararları hedefleyen, sosyal piyasa ekonomisini işleten, sivil toplum, fırsat eşitliği ve katılımı esas alan, devlet, piyasa ve sivil toplum arasındaki özgül bir antlaşma olarak kabul edilmektedir.
AVRUPA SOSYAL MODELİNİ ŞEKİLLENDİREN SOSYAL POLİTİKA ARAÇLARI 1- İşgücünün Serbest Dolaşımı: Ekonomik bütünleşmenin ve onun ortaya çıkardığı ‘ortak pazar’ aşamasının bir sonucu olarak ortaya çıkan serbest dolaşım, bir üretim faktörü olan emeğin arz fazlası olan bölgelerden talep olan bölgelere, marjinal verimin düşük olduğu alanlardan yüksek olan alanlara hareketini ve bu yolla kaynakların optimal kullanımını amaçlayan bir düşünceye dayanmaktadır.
AVRUPA SOSYAL MODELİNİ ŞEKİLLENDİREN SOSYAL POLİTİKA ARAÇLARI 1- İşgücünün Serbest Dolaşımı: En basit tanımlama ile işgücünün serbest dolaşımı; başka bir üye devlette yerli işgücü ile aynı koşullarda çalışma hakkını içermektedir. Roma antlaşma ile belirlenen, Avrupa Birliği ve Amsterdam antlaşmaları ile de değiştirilmeyen düzenleme çerçevesinde serbest dolaşım, birbirinden ayrılmaz nitelik taşıyan 4 temel hakkı kapsamaktadır. Bunlar; Açık işlere başvurma hakkı, Bu amaçla üye devletlerde özgürce yer değiştirme hakkı, Ulusal mevzuata uygun olarak bir işi yerine getirmek amacıyla üye devletlerden birinde oturma hakkı, Bir işi yerine getirdikten sonra bir üye devlette kalma, yerleşme hakkıdır.
AVRUPA SOSYAL MODELİNİ ŞEKİLLENDİREN SOSYAL POLİTİKA ARAÇLARI 1- İşgücünün Serbest Dolaşımı: Serbest dolaşım ilkesi sınırsız bir uygulama alanına sahip değildir. Üye devletlerin yaşamsal çıkarlarının ve egemenliklerinin korunması gerektiğinden serbest dolaşıma kamu düzeni, kamu güvenliği ve genel sağlık nedenleriyle sınırlamalar getirilmesi olanaklıdır. Dil sorunu, kültürel farklılıklar ve yaşam standartlarının üye ülkeler arasında azalmaya başlaması, birlik içerisinde işgücünün serbest dolaşımını olumsuz yönde etkileyen unsurlardandır.
AVRUPA SOSYAL MODELİNİ ŞEKİLLENDİREN SOSYAL POLİTİKA ARAÇLARI 2- Sosyal Diyalog: Demokratik toplumlarda sosyal taraf olarak tanımlanan işçi, işveren ve üst örgütlerinin temsilcilerinin, diğer toplumsal çıkar gruplarının temsilcileri ile temel ekonomik ve sosyal politikaların belirlenmesi ve uygulamaya katılımını sağlayan bir mekanizma olarak tanımlanmaktadır. Sosyal diyalog genel olarak, çalışma hayatının tarafları olan işçi ve işveren örgütlerinin kendi aralarında ya da birlik kurumlarıyla olan ilişkilerindeki diyaloğudur.
AVRUPA SOSYAL MODELİNİ ŞEKİLLENDİREN SOSYAL POLİTİKA ARAÇLARI 2- Sosyal Diyalog: Kavramsal düzeyde iki farklı sosyal diyalog modelinden söz edilebilir: Bunlardan ilki, sosyal ortaklar ile birlik kurumları arasında gerçekleşen üç ya da dört yanlı katılımcı model; diğeri de genel ya da sektörel düzeylerde doğrudan doğruya sosyal ortaklar arasındaki iki yanlı modeldir.
AVRUPA SOSYAL MODELİNİ ŞEKİLLENDİREN SOSYAL POLİTİKA ARAÇLARI 3- Avrupa Sosyal Fonu: Roma antlaşması uyarınca kurulan Avrupa Sosyal Fonunun amacı, işçilerin istihdam imkanlarının artırılması, yaşam düzeylerinin yükseltilmesi ve işçilerin mesleki ve coğrafi hareketliliğinin geliştirilmesidir. Fonun başlıca görevleri; tek pazarın işgücü piyasalarını düzenleyici politikalarını yürütmesi, Avrupa ekonomisinin yapılanması, uyumsuz işçilere uygun mesleki eğitimin sağlanmasına yardım edilmesi, modernizasyona katkı sağlaması, yardımcı sosyal politikaların desteklenmesi ve işsizlikle etkin mücadelede mali desteğin sağlanması olarak sıralanabilir.
AVRUPA SOSYAL MODELİNİ ŞEKİLLENDİREN SOSYAL POLİTİKA ARAÇLARI 3- Avrupa Sosyal Fonu: Avrupa Sosyal Fonu, Avrupa İstihdam Stratejisi hedefleriyle uyumlu olarak, istihdam oranlarının artırılması, girişimciliğe destek verilmesi, işgücünün iş koşullarına ve teknolojik değişimlere uyum sağlama yeteneklerinin artırılması ve fırsat eşitliğinin korunması gibi 4 temel ilke üzerinde faaliyetlerini yoğunlaştırmıştır.
AVRUPA SOSYAL MODELİNİ ŞEKİLLENDİREN SOSYAL POLİTİKA ARAÇLARI 4- Avrupa İstihdam Stratejisi: 1970’li yıllarda tırmanışa geçen ve 1990’lı yıllarda zirveye ulaşan işsizlik Avrupa ekonomileri üzerinde ciddi bir tehdide dönüşmüştür. Bu gelişmeler üzerine birlik, istihdam meselesine özel önem vermiş ve sosyal politikalar içerisinde ayrı bir başlık olarak düzenlemelere gitmiştir. Yeşil kitapta yer alan rekabet gücü-istihdam ve esneklik uygulamalarının gerekliliğini ifade ederek başlayan süreç, ilerleyen yıllarda birliğin bir istihdam stratejisi ortaya koymasına kadar uzanmıştır.
AVRUPA SOSYAL MODELİNİ ŞEKİLLENDİREN SOSYAL POLİTİKA ARAÇLARI 4- Avrupa İstihdam Stratejisi: Avrupa Birliği Komisyonu, üye devletlerin “1998 İstihdam Politikaları İçin Kılavuz İlkeler” teklifini kabul etmiştir. Bu ilkeler Amsterdam’da üzerinde anlaşmaya varılmış, bütünleştirilmiş bir ‘Avrupa İstihdam Stratejisi’nin temelini teşkil eden ve üye devletlere istihdam artışlarını sağlama noktasında 4 temel eksen belirleyen bir niteliğe sahiptir. Bu ilkeler; İstihdam edilebilirliğin artırılması, Girişimciliğin geliştirilmesi, Uyum kapasitesinin geliştirilmesi, Fırsat eşitliğinin sağlanması ve geliştirilmesidir.
AVRUPA SOSYAL MODELİNİ ŞEKİLLENDİREN SOSYAL POLİTİKA ARAÇLARI 5- Ayrımcılıkla Mücadele: Avrupa sosyal modelinin oluşumundan itibaren özgürlük, demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti temelleri üzerinden şekillenmiş, ayrımcılıkla mücadele ve cinsiyet eşitliğini de bu değerlerin bir uzantısı olarak kabul etmiştir. Bu açıdan bakıldığında; bireylerin eşitliği, çoğulculuk ve insan onuruna saygı birliğin sosyal modelinin ana unsurları olarak görülmektedir.
AVRUPA SOSYAL MODELİNİ ŞEKİLLENDİREN SOSYAL POLİTİKA ARAÇLARI 5- Ayrımcılıkla Mücadele: Avrupa birliğinde ayrımcılıkla mücadele ilk olarak cinsiyetler arası ayrımcılığın önlenmesi ve cinsiyetler arası eşit davranma konusunda benimsenen ilkelerle gerçekleşmiştir. Birliğin kuruluşundan itibaren çalışma hayatında kadınların sayısının önemli ölçüde artması ve demokrasinin gelişim sürecinde kadın haklarındaki mücadelenin yükselişi, ayrımcılığın bu noktada başlamasına ve gelişmesine katkı sağlamıştır. Ayrımcılıkla mücadele Avrupa Birliği antlaşmasının sosyal politikalarla ilgili ek maddesinde de, “kadınların ücretlendirilmelerinde, işgücü piyasalarında yer alabilmelerinde ve işlerini sürdürebilmelerinde karşı karşıya bulundukları cinsel ayrımcılığa karşı korunmaları” yönünde düzenleme yer almaktadır.
AVRUPA SOSYAL MODELİNİ ŞEKİLLENDİREN SOSYAL POLİTİKA ARAÇLARI 5- Ayrımcılıkla Mücadele: Avrupa birliği sosyal politikasının ayrımcılığın önlenmesine yönelik değerlendirmeleri, “sosyal dışlanma” perspektifinde ele aldığı görülmektedir. Kavramsal olarak eşitsizlik, ayrımcılık ve güvencesizlik durumlarını içeren sosyal dışlanma, bu niteliği ile sosyal politikaların temel konularından birini oluşturmaktadır.
AVRUPA SOSYAL MODELİNİ ŞEKİLLENDİREN SOSYAL POLİTİKA ARAÇLARI 5- Ayrımcılıkla Mücadele: Sosyal dışlanmayla mücadele 1999’da yürürlüğe giren Amsterdam antlaşması ile Avrupa sosyal politikasının ana hedeflerinden biri olarak yerini almıştır. Sosyal dışlanma ile mücadelede 4 ortak hedeften söz edilebilir: İstihdama katılımı ve tüm kaynaklara erişimi geliştirmek, Dışlanma risklerini engellemek, Toplumdaki en zayıf kesimlere yardım etmek, Konu ile ilgili tarafları harekete geçirmektir.
AVRUPA SOSYAL MODELİNİ ŞEKİLLENDİREN SOSYAL POLİTİKA ARAÇLARI 5- Ayrımcılıkla Mücadele: Ekonomik ve sosyal bütünleşmenin sağlanmasına büyük önem veren birlik, ayrımcılıkla mücadele konusundaki politikaları daha çok aktif istihdam politikaları içerisinde ele almakta ve sosyal dışlanmanın önlenmesinde hümaniter duygulardan ziyade ekonomik kaygılar taşımaktadır.
Dersimiz tamamlanmıştır…