Behçet Gündüz İzmir
Kur’an-ı Kerim Allah tarafından vahiy meleği cebrail’e, ondan peygamberimize ve onun şahsında tüm insanlık alemine gönderilen, yazılarda ve hafızalarda korunan, nesilden nesile aktarılarak, değişmeden günümüze dek aynı şekilde ulaşan, okunması ve yaşanması bir ibadet kabul edilen kutsal kitaptır.
Kur’an ayetlerinin Cebrail vasıtasıyla Hz. Muhammed’e “metin ve anlam” Olarak bildirilmesi, O’nun aklına ve kalbine yerleştirilmesidir. Bir kavram olarak vahiy ; iletişim, haberleşme, buyruk, mesaj vb anlamlar içerir.
Hz. Muhammed’e yeni gelen her bir sure veya ayeti, onun emri ile dönemin çeşitli yazı araçlarıyla yazıya geçiren, Özel görevli kişilerdir. Sayılarının 120 civarında olduğu rivayet edilir
Hz. Muhammed’in vefat etmesi ve Kur’anın tamamlanması ile birlikte 1. Halife Hz. Ebubekir döneminde vahiy katibi Zeyd bin Sabit’in başkanlığında hafızlardan kurulan komisyon tarafından Kur’an-ı Kerimin sayfalar halinde müstakil bir kitap haline getirilmesidir. Mushaf kısaca sayfalandırılmış kitap demektir.
Kur’an-ı Kerimde Tevbe suresi dışında her surenin başında bulunan, “Allah, Rahman ve Rahim isimlerinin anıldığı, Esirgeyen, bağışlayan Allah anlamına gelen bir cümledir. Besmele Kur’anda Neml suresinde ayrıca bir ayet olarak da bulunduğu için, Toplam 114 defa geçmektedir.
Kur’anda besmeleyle başlayan ya da Ayetlerden oluşan bölümlerdir. Kur’an-ı Kerimde 114 sûre bulunmaktadır. En uzun sure 286 ayet ile Bakara suresi En kısa sûre3 ayet ile Kevser suresidir.
Kur’an sûrelerini oluşturan cümlelerdir. Ayetler değişik uzunluk ve kısalıkta bulunmaktadır. Sayfa içerisinde cümle sonunda rakamlarla gösterilir. Kur’anda toplam 6236 ayet vardır.
Kur’an-ı Kerimin baştan itibaren her 20 sayfasına bölüm anlamında Cüz denir. Kur’anda toplam 30 cüz vardır.
Kur’an cüzlerinin baştan itibaren her 5 sayfalık bölümüne bir hizip denir. Bir cüz içinde toplam 4 hizip vardır.
Kur’anda geçmiş milletlerden, peygamberler ve kavimlerden ve onların yaşadıkları olaylardan bahseden ayetlerdir. Dilimizdeki “kıssadan hisse kapmak” deyimi buradan gelir
Hicretten önce Mekke döneminde indirilen surelerdir. Mekkî sureler daha ziyade kısa sureler olup kur’anın son bölümlerinde yer alır. İman esasları bu surelerde daha fazla işlenmiştir.
Hicretten sonra ya da Medine Döneminde indirilen surelerdir. Şehir anlamına gelen Medine ismine atıf olarak bu adı alır. Medenî sureler daha ziyade kur’anın baş taraflarında bulunur. Mekkî surelere göre daha uzundur. İbadetler ve toplum kuralları konuları ağırlıktadır.
Kur’anı Kerimi; kurallarına göre okumaktır. “Kur’an okuma sanatı”
Kur’an-ı Kerimi okuma işini veya kur’an okuma kurallarını içeren bir ilim ve kavramdır.
Kur’an okuma anlamında kullanılan bir kavramdır. Kur’an tilâvetinde bulunmak gibi.
Bazı Kur’an ayetlerinin iniş sebebini araştıran ilim dalıdır.
Kur’anı arapça aslından, başka dillere çevirmektir. Kur’an-ı Kerim ve Türkçe Meâli gibi
Kur’an-ı Kerimi geniş anlamda açıklayan ve yorumlayan ayetlerden hükümler çıkaran bilim dalıdır. Kısaca Kur’an Yorumu demektir. Tefsir ilmi ile uğraşan bilginlerin çok donanımlı olması gerekmektedir.
Tefsir ilmi ile uğraşan, Kur’anı açıklayan ve yorumlayan bilim adamıdır. Kısaca Kur’an yorumcusu demektir.
Kuân-ı Kerimi Baştan sona kadar ezberleyen kişilere denir.
Kur’an-ı Kerimin baştan sona okunup bitirilmesidir. Her yıl Ramazan ayında Kur’anın bir defa hatim edilmesi sünnettir.
Kur’an-ı Kerimin karşıklı olarak okunması ya da okuyan kişiyi Dinlemek veya okunan sayfayı takip etmektir.