EYYÜBİYE REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
ÇOCUKLARIMIZ… Bizim en değerli varlıklarımız… Tüm çabalarımız onların iyiliği için…
Hastalıklardan korunmak ve sağlıklı bir ortam için temizliğe önem verilmesi gerekir.Günlük hayatımızda birçok işle uğraşmakta ve birçok kirletici nesneye dokunmaktayız. Ellerimize veya bedenimize bulaşan kirler, tozlar temizliğimize dikkat etmediğimiz zaman rahatlıkla ağzımıza burnumuza ve vücudumuza girebilmektedir.
İnsan derisi bir dereceye kadar dışarıdan gelen mikroplara karşı bir engel oluşturmaktadır. Ancak derideki çatlaklar, yaralar bir takım hastalıkların vücuda girmesine neden olabilir. Bu nedenle temizlik, vücudun hastalıklardan korunması için en önemli uygulamalardan biridir.
Çocuklar bir yılın yarıdan fazlasını okul ve yakın çevresinde geçirmektedir. Bu zaman içinde de fiziksel ve zihinsel gelişimleri bu çevreden önemli ölçüde etkilenmektedir.
Çocuklar okulda çeşitli yaş gruplarından yüzlerce öğrenciyle temasta bulunmakta, aynı tuvaletleri, kantini kullanmaktadır. Dolayısıyla okula taşınan ve orada üreyen mikropların taşınmasına neden olmaktadırlar.
Başta grip olmak üzere; bulaşıcı hepatitler, döküntülü viral (solunum) enfeksiyonları, bağırsak parazitleri gibi birçok bulaşıcı hastalık, eğer dikkat edilmezse okul ortamında kişiden kişiye kolayca yayılabilir. Bu hastalıklar, sadece öğrencilerle sınırlı kalmaz, onlardan ailelerine ve tüm topluma yayılabilir. Bu bakımdan temizlik ve hijyen, toplum sağlığı açısından da çok önemlidir.
Dünyada her bir dakikada 6 çocuk ishalden, 4 çocuk gıda zehirlenmesinden ölmekte... Ölümlerin %44’ü enfeksiyon ve parazitlerden kaynaklanmaktadır. Tüm bunların tek nedeni hijyene ve temizliğe gereken önemin verilmemesidir.
Çocuklar temizliği model alarak yani anne babasından yaşadığı çevreden görerek öğrenir. Çocuk hem temiz ol deyip hem sigara izmaritini dışarı atan, temizliğine dikkat etmeyen, kızartma yağını lavaboya döken, evi, çevresini temiz tutmayan aile ve çevresini örnek alacaktır.
Çocuk için ilk eğitim ortamı ailedir. Bu ortamda çocuğun örneklere ihtiyacı vardır. Sözgelimi, baba, yemekten önce ellerini yıkamıyorsa, çocuğuna bunu öğretmeye çalışan bir annenin sözünü pek dinlemeyecektir. Zorla yıkasa da, alışkanlık hâline getiremeyecektir.
Çocuklarımıza temizliği öğretirken kızarak, bağırarak baskı yaparak değil onu teşvik ederek, sevdirerek yapmalıyız. Aksi takdirde ya temizliği sevmeyen zorla yapan ya da aşırı temiz hatta hastalık derecesinde bir temizlik anlayışı olan birey yetiştirmiş oluruz.
Çocuklarımızın sağlığı için vücudun deri, saç, el, ayak, ağız ve diş gibi kısımlarının bakımı ve temizliğine önem verilmesi gerekir.
Vücut temizliği yapılırken yalnız başına su yeterli değildir. Bol su ile birlikte mutlaka sabun da kullanılmalıdır.
Eller vücutta en çok kirlenen ve mikroorganizmalarla en çok temas eden organlardır. Çocuklarımızı sabunla ellerini yıkamaları konusunda sık sık uyarmalıyız. Çocuğunuzun tırnaklarının haftada bir kez düzenli olarak kesilmesi gerekir. El ve ayak tırnakları kesildikten sonra mutlaka sabunla yıkanmalıdır.
Çocuğumuza; Uykudan, yemekten ve tuvaletten önce ve sonra Oyundan, okuldan kısaca dışarıdan eve geldiğinde, Hayvanlara dokunduğunda, Kirli olduğunu her gördüğünde yıkaması gerektiğini öğretmeliyiz. Ellerin avuç içi, tırnak ve parmak aralarının yıkanışını göstermeliyiz. Elleri yıkadıktan sonra kurulamasını öğretmeliyiz. Elini yıkamak istemeyen çocuk için el yıkama zamanları şarkılarla eğlenceli hale getirilebilir
Gece boyunca gözlerin çapaklanması ve terleme gibi nedenlerden dolayı sabah kalkınca el, yüz ve boyun MUTLAKA yıkanmalıdır. Yüz temizliğine burun ve kulaklar da katılmalıdır. Banyodan sonra kulaklar temizlenmelidir.
Çocukların ayağında mantar oluşmaması için ayaklarını çok sıkan dar ayakkabı giydirilmemelidir. Yatağa girmeden önce ayaklarını yıkamaları gerektiği yoksa bütün mikropların onlarla birlikte yatağa gireceği söylenmelidir. Çorapları sık sık değiştirilmedir.
Özellikle çocukluk döneminde karşılaşılan bit, pire vs canlılardan korunmak için beden ve saç temizliğine dikkat etmek gerekmektedir. Haftada en az iki kez saçın yıkanmasının, saçların taranmasının hem dış görünüşün güzelliğini artırma hem toz vb. maddelerin saçtan uzaklaşmasını sağlamadaki etkisi çocuklarımıza öğretilmelidir.
Uzun saçların bakımında zorlandığımızda çocuğumuzun da rızasıyla saçlarını kısaltmak uygun olacaktır. Bit, pire vb. durumlarla karşılaştığımızda eczaneden ilaç alarak ve saçı sık yıkayarak temizliğini sağlayabiliriz. Fakat bu süreçte çocuğumuzu okula göndermemek diğer çocuklara geçmesini önleyecektir.
Asitli, şekerli yiyeceklerin dişine zarar vereceği ve dişlerinin çürüyeceği konusunda bilgilendirmeliyiz. Günde en az iki defa kahvaltıdan sonra ve yatmadan önce işlerini fırçalaması konusunda uyarmalıyız.
Çocuğumuzun haftada en az iki kez banyo yapması sağlanmalıdır. Çocuklar dışarıda çok fazla oynamaktadır, oynarken aşırı terlemekte ve üstleri tozlanmaktadır bu yüzden banyo yapımına daha çok dikkat etmelidir.
Kıyafetlerin sık sık değiştirilmesi önemlidir. Kıyafetlerinin temizliğinde de kirlenen kıyafetlerini kendisinin de fark edip değiştirmesi teşvik edilmelidir. İç çamaşırlarını mutlaka giymeleri gerektiği, değiştirilmesi gerektiği çocuğa öğretilmelidir.
Günün en önemli öğünü sabah kahvaltısıdır. Kahvaltı ederek okula gelen çocukların daha başarılı oldukları görülmüştür.Bu nedenle kahvaltı etmeden evden çıkmamaya özen göstermelisiniz.
KAHVALTI YAPMAMAK AÇIKTA SATILAN BESİNLERİ TÜKETMEK. (Bu tür besinler yeterince temiz ve güvenli değildir.) ŞEKER VE ŞEKERLİ BESİNLER, CİPS,HAZIR HAMBURGER GİBİ YAĞLI VE TUZLU BESİNLER VEYA GAZLI İÇECEKLERİN SIKÇA TÜKETİLMESİ
Kirletilmi ş çevreyi temizlemek zordur. Ama kirletmemek ve korumak daha kolaydır. TE Ş EKKÜRLER