Sosyal güvenlik Devletin; sosyal sigorta, sosyal yardım ve benzeri araçlarla halkın sosyal durumunu güvence altına almasıdır.
Ülkemizde Ülkemizde, sosyal güvenliğin gelişimi ve kapsamının başlangıcı kurumsal olarak 1940’lı yıllara dayanmaktadır SSK; işçilerin sosyal güvenliği 1950-Emekli Sandığı; devlet memurlarının sosyal güvenliği 1970-Bağkur;esnafların sosyal güvenliğine hizmet etmiştir.
Sosyal güvenliğin tarihi gelişimi Modern anlamda sosyal güvenlik sistemi 19. yüzyılın sonunda sanayi devriminin işçi sınıfı üzerindeki olumsuz etkilerini gidermek amacıyla ilk olarak Almanya’da kurulmuştur. Sosyal yardım ve hizmetler önce gelişmiş ülkelere, ikinci dünya savaşından sonra ise tüm ülkelere yayılmaya başlamıştır.
Sosyal güvenlik ilk olarak ; 1.Sanayı sektörü 2.Hizmetler sektörü 3.Tarım sektöründe uygulanmıştır.
Tarımda sosyal güvenlik 1980’li yıllarda gündeme gelmiştir yılında; çiftçilerin sosyal güvenliğini sağlamak üzere 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ile tarımda süreksiz çalışanların sosyal güvenliğini sağlamak üzere 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu çıkarılmıştır.
Bu iki kanunun çıkarılmasının başlıca nedeni, Ülkemizdeki tarımsal faaliyetlerin yoğunluğudur. Yani bir ihtiyaçtan kaynaklanmıştır. Söz konusu kanuni düzenlemeler tarımda çalışanların maddi yönden özel durumlarını göz önünde bulundurmuş, sosyal güvenliğe dahil olabilmenin şartlarını diğer çalışanlara göre daha hafif tutmuştur.
Tarımda sosyal güvenlik kanunları; 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu = tarımda sürekli çalışanlar 2925 sayılı Kanun= tarımda süreksiz çalışanlar 5510 sayılı kanun= sürekli ve süreksiz çalışanlar için norm ve standart birliği sağlamaya yönelik çıkarılmıştır.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu 1964 tarihinde yürürlüğe giren bu Kanun ile kısmen de olsa tarım işçileri sosyal güvenlik kapsamına alınmışlardır. İlgili Kanun kamu sektörüne ve özel sektöre ait tarım ve orman işlerinde ücretle sürekli çalışan işçileri kapsama almıştır.
Özel sektöre ait tarım ve orman işlerinde süreksiz çalışan tarım işçileri gibi önemli ve büyük bir kesimi ise kapsam dışında tutmuştur. (506 S.SSK 3. Madde).
2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu 506 sayılı Kanunun özel sektörde süreksiz olarak çalışan tarım işçileri gibi büyük bir kesimi kapsam dışında tutması sonucu bu kanun yürürlüğe girmiştir.(1984) Söz konusu kanun tamamen özel sektör tarım işlerinde süreksiz (geçici) çalışan tarım işçileri için çıkarılmıştır.
Süreksiz olarak çalışma şekli ise aynı Kanunda “nitelikleri bakımından en çok 30 işgünü süren işler” şeklinde tanımlanmıştır sayılı Kanuna tabi olma tamamen kişilerin isteklerine bırakılmıştır
İsteğe bağlılık işverenin prim ödeme ve sağlık koşullarını hazırlama gibi yükümlülüğünü ortadan kaldırması nedeniyle tarımda süreksiz çalışanların mağdur edilmesine yol açmıştır.
Tarım sigortalığının türleri 1)Tarımda hizmet akdiyle çalışanlar 2) Tarımda hizmet akdiyle süreksiz çalışanlar 3) Tarımda kendi nam ve hesabına bağımsız çalışanlar
1.Tarımda hizmet akdiyle çalışanlar: Hizmet akdi; işçinin muayyen veya gayri muayyen bir zamanda hizmet görmeyi ve iş sahibinin de bu hizmetin karşılığında ona bir ücret vermeyi taahhüt ettiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Tarımsal faaliyetlerde hizmet akdi ve sürekli çalışanların sigortalılıkları, eskiden olduğu gibi devam ettirilecek ve hizmet akdi statüsünde çalışacaklardır.(506 sayılı kanun)
2.Tarımda hizmet akdiyle süreksiz çalışanlar a)2925 sayılı Kanun kapsamında olanların sigortalılıkları, Kanunun yürürlük tarihinden sonra da devam ettirilecek, ancak bunlar ayrıca % 12,5 genel sağlık sigortası primi ödeyerek, genel sağlık sigortası kapsamına alınacaklardır. Kanunun yürürlük tarihinden (1/10/2008) sonra bu sigortalılık kapsamında tescil kabul edilmeyecektir.
b) 6111 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle tarımda hizmet akdiyle süreksiz çalışanların sigortalı olmalarına tekrar imkan tanınmıştır. 1/3/2011 tarihinden itibaren bu tür faaliyetlerde çalıştıklarını belgelemeleri halinde 2011 yılında her ay için asgari günlük ücretin 18 katı ve her yıl birer puan artırılmak kaydıyla prim ödemeleri ve her ay gün hizmet kazanmaları öngörülmüştür.
3) 2926 Sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Kanunu Bu kanuna göre tarımsal faaliyette bulunan kimselerden 18 yaşını doldurmuş erkeklerle 18 yaşını doldurmuş aile reisi kadınlar sigortalı sayılır. Ayrıca 50 yaşını dolduran kadınlarla 55 yaşını dolduran erkeklerin istekleri halinde kapsama alınacakları belirtilmiştir. (2926 S.K. 2. Madde)
Ağustos 2003'ten önce aile reisi sayılmayan kadınların da tarım sigortalılığından yararlanabilmelerinin yolu açılmıştır. Bu Kanuna göre fiili sigortalılığı devam ederken bir iş kazası veya meslek hastalığı sonucu çalışma gücünün en az üçte ikisini kaybettikleri tespit edilenlerin bir tam yıl sigorta primi ödemiş olmaları yeterli görülmüştür. (2926 S.K. 12 ve 13. Maddeler)
yaşlılık aylığından yararlanabilmek için kadınların 20 tam yıl, erkeklerinse 25 tam yıl sigorta primi ödemeleri gerekli kılınmıştır sayılı Kanun ilk şeklinde hastalık sigortası kapsamına almamıştır. Daha sonra eklenen maddelerle sağlık sigortası düzenlemiştir.
tarihinde kabul edilen ve tarihi itibariyle yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 2926 sayılı Kanunun tamamını yürürlükten kaldırmıştır. (5510 S.K Madde)
Tarım İşlerinde Çalışanlara Sağlanan Haklar İş kazası, Meslek Hastalığı, Hastalık ve Analık Sigortasından(Kısa Vadeli Sigorta Kolundan) Sağlanan Haklar; 5510 sayılı Kanunun 16. Maddesine göre iş kazası veya meslek hastalığı sigortasından sağlanan haklar şunlardır:
a) Sigortalıya, geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi. b) Sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanması. c) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine, gelir bağlanması. d) Gelir bağlanmış olan kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi. e) İş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilmesi.
Uzun Vadeli Sigorta Kollarından Sağlanan Haklar a) malullük sigortası Faydalanabilmek için sigortalının malul sayılması, yazılı olarak malullük, tamamlayıcı koşul olarak ise Bağkur’a beş tam prim ödemiş olması gerekmektedir. Kanun’un prim ödeme koşulu iş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle maluliyet durumunda sigortalının talebi halinde maluliyet aylığı bağlanmaktadır.
b) Yaşlılık sigortası Çiftçilerin yaşlılık sigortasından yararlanabilmeleri için kadın sigortalı 60, erkek sigortalı ise 62 yaşını doldurmuş olmak, 15 tam yıl prim ödemiş olmak koşuluyla kurumdan kısmi aylık talebinde bulunabileceklerdir.
c) Ölüm sigortası Sigortalının tam 5 yıl sigorta primi ödemiş, toptan ödeme talep etmiş, fakat henüz almamış olması, malullük veya yaşlılık aylığı bağlanmış veya aylığa hak kazanmış olması, malullük veya yaşlılık aylığı, çalışmaya başlaması dolayısıyla kesilmiş olması gerekmektedir.
d) Sağlık sigortası Çiftçilerin sağlık sigortasından faydalanabilmeleri için ilk defa sigortalı iseler 8 ay yeniden sigortalı olanların ise en az 4 ay eksiksiz sağlık sigortası primi ödemiş olmaları ve prim borçlarının olmaması gerekmektedir.
Sosyal güvenlik uygulamalarının başarısızlıklarının nedenleri Tarımda çalışanların gelirlerinin çok düşük olması Düzenlemelerin kırsal kesime yeterince duyurulamaması Çiftçilerin genellikle primleri çok yüksek bulmaları Emekli aylığının çok düşük olması Sigorta prim borçlarının geciktirilmesi durumunda tahsilatın faizle yapılması
2925 sayılı kanunun isteğe bağlı olması 2925 sayılı kanunun sadece işçiden prim alma yoluna gitmesi 2926 sayılı kanunun başlangıçta sağlık sigortasını kapsamaması Tarımda çalışanların kadercilik işinde olması ve bu durumun yıkılamaması Tarım sektörünün kendi yapısal özelliklerinden kaynaklanan nedenler.