Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Vakit Iyilik Vakti Bu Ramazan Ve Her Zaman

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Vakit Iyilik Vakti Bu Ramazan Ve Her Zaman"— Sunum transkripti:

1 Vakit Iyilik Vakti Bu Ramazan Ve Her Zaman
İdris YAVUZYİĞİT Idris Yavuzyigit /idrisyavuzyigit

2 İYİLİĞİN TANIMI iyi ile kötünün mücadelesi yeryüzünde insanoğlunun tarihi kadar eskidir. Yüce Allah, yeryüzünde insanı saptıran şeytan ve nefsin kışkırtmasıyla ilk kanın dökülmesi ve sonrası devam eden kötülüklerle nasıl mücadele edilmesi gerektiğini, gönderdiği Peygamberler ve kitaplarla insanoğluna öğretmiştir. Ogün bugündür insanoğlu hür iradesiyle iyi ile kötü arasında tercihler yaparak ilerlemiş, kimi iyiden yana kimi de kötüden yana tavır almış; kimi de iyi ile kötü arasında bocalayıp durmuştur. İyiden yana tavır takınanlar, Peygamberlerin ve kutsal kitapların yolunu takip etmiş, iyiliği yeryüzüne hakim kılmak için gayret sarf etmiş ve çeşitli mücadeleler vermişlerdir. Kıyamet gününe kadar da bir imtihan vesilesi olan bu mücadele, insanlarla birlikte devam edecektir.

3 İYİLİK KAVRAMLARI İyilik, kimi zaman “hayır” kavramıyla, kimi zaman da “birr” kavramıyla karşımıza çıkar. Onu bazen “ihsan”, bazen “hasenat”, bazen “lütuf”, bazen “fazl”, bazen “kerem”, bazen “âlicenaplık”, bazen “ma‘rûf”, bazen de “mürüvvet” kavramlarıyla ifade ederiz. İslam dininin kaynak metinlerinizde iyiliği ifade eden anahtar kavramlardan biri “birr”dir. ‘Toprak/kara’ anlamına gelen “berr” kelimesinden türeyen bu kavram, iyiliğin tıpkı yeryüzü gibi geniş ve engin olduğunu anlatır. O yüzden birr’in her türden iyiliği içeren son derece kuşatıcı bir anlamı vardır. “Birr” kelimesi, her türlü iyiliği, hayrı, hayırda kemâli ifade eder. (İyilik İçin Yaşamak, Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ, TDV İyilik, 2015, Sayı 116, S.4)

4 İYİLİĞİN TANIMI Birr: İman, ibadet ve ahlaka ilişkin bütün iyilikleri ifade eden bir terimdir. Birr kelimesi Kur'an-ı Kerim'de her türlü iyilik, ihsan, itaat, doğruluk, günahsızlık gibi manalarda kullanılmıştır. Aynı kökten gelen berr ise hem "çok şefkatli ve kerem sahibi" anlamında Allah'ın bir ismi (et-Tür 52 / 28), hem de "itaatkar" anlamında insanın sıfatı olarak Kur'an'da tekrarlanmıştır. (TDV İslam Ansiklopedisi, Ali TOKSARI, Birr Mad. S.205)

5 karşılık beklemeden yapılan davranış, hal, lütuf, ikram ve yardımdır.
İYİLİĞİN TANIMI Birr kelimesinin insan vicdanını (nefs, kalp) huzura kavuşturan, ruh dünyasını aydınlatan ve geliştiren her türlü iyilik ve güzellikleri kapsadığını ayet ve hadislerden görmek mümkündür. İyilik; bir başkasına karşılık beklemeden yapılan davranış, hal, lütuf, ikram ve yardımdır.

6 İyilik etmenin üç şekli vardır:
Karşılık beklemeden iyilik. Sadece Allah'ın rızası gözetilir ve karşılığı insanlardan umulmaz. İyilik edene karşı iyilik. Yapılan iyiliğe misliyle veya daha güzeliyle karşılık vermek. Kötülük edene iyilik. En zor ve nefse ağır gelen, Allah katında mükafatı değerli olan iyilik çeşidi budur. İyiliğe iyilik her kişinin kârıdır. Kötülüğe iyilik er kişinin kârıdır. Er kişinin kârı olduğu için de kötülük edene iyilik edenler pek azdır.

7 GERÇEK ANLAMDA İYİLİK لَيْسَ الْبِرَّ اَنْ تُوَلُّوا وُجُوهَكُمْ قِبَلَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَلٰكِنَّ الْبِرَّ مَنْ اٰمَنَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَالْمَلٰئِكَةِ وَالْكِتَابِ وَالنَّبِيّٖنَ وَاٰتَى الْمَالَ عَلٰى حُبِّهٖ ذَوِى الْقُرْبٰى وَالْيَتَامٰى وَالْمَسَاكٖينَ وَابْنَ السَّبٖيلِ وَالسَّائِلٖينَ وَفِى الرِّقَابِ وَاَقَامَ الصَّلٰوةَ وَاٰتَى الزَّكٰوةَ وَالْمُوفُونَ بِعَهْدِهِمْ اِذَا عَاهَدُوا وَالصَّابِرٖينَ فِى الْبَاْسَاءِ وَالضَّرَّاءِ وَحٖينَ الْبَاْسِ اُولٰئِكَ الَّذٖينَ صَدَقُوا وَاُولٰئِكَ هُمُ الْمُتَّقُونَ «İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah'ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakîler ancak onlardır!» (Bakara 177)

8 Allah'ın rızasını gözetmeyi İman esaslarını kabul etmeyi
İNSANIN ASIL İYİLİĞİ Bakara suresi 177. ayeti kerimede ifade edilen iyilik kavramı Allah'ın rızasını gözetmeyi İman esaslarını kabul etmeyi Toplumun her kesimine karşı sorumlu hareket etmeyi ve harcamayı İbadetlere riayet etmeyi Beşeri ilişkilerde samimi ve sadık olmayı, Sözlerine dikkat etmeyi, Sıkıntılar karşısında sabırlı olmayı Hak yolunda mücadeleden geri kalmamayı Hak ve hukuka riayet etmeyi asıl iyilik olarak ifade kapsamaktadır.

9 İman, ibadet, sevgi, sadakat ve sabır
İNSANIN ASIL İYİLİĞİ Kısaca bu ayeti kerime bize iyiliğin İman, ibadet, sevgi, sadakat ve sabır işi olduğunu öğretmektedir.

10 İyiliği yapan kişinin Müslüman olması,
BİR İYİLİĞİN SALİH AMEL OLABİLMESİ İÇİN; Yapıldığı zaman sevap kazanılan, Allah ve Peygamberin emir ve yasaklarına uygun her İyilik salih ameldir. İyiliği yapan kişinin Müslüman olması, İyiliği imanın gereği olarak yapması, Kur'an'a ve Sünnete uygun olması, İhlas ve samimiyetle yapılması gerekir. Yüce Allah, müminlerin salih ameller/iyilikler işlemesini emretmektedir: وَاعْمَلُوا صَالِحًا ”Salih ameller işleyin” (Sebe, 34/11).

11 İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.»
İLAHİ BİR VAZİFE: İYİLİĞE ÇAĞIRMAK وَلْتَكُنْ مِنْكُمْ اُمَّةٌ يَدْعُونَ اِلَى الْخَيْرِ وَيَاْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَاُولٰئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ «Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.» (Ali İmran 107)

12 İYİLİK: GÜZEL AHLAKTIR "İyilik (birr), güzel ahlâktır.
Hz. Ebu Hüreyre (r.a)anlatıyor: "Resûlullah (s.a.v)buyurdular ki: سَأَلْتُ رسولَ اللّهِ ﺼﻠﻌﻡ عَنِ الِبرِّ وَاﻻثْمِ، فقَالَ: البِرُّ حُسْنُ الخُلُقِ، وَاﻻثْمِ: مَا حَاكَ في صَدْرِكَ وَكَرِهْتَ أنْ يَطَّلِعَ عَلَيْهِ النَّاسُ "Resûlullah (s.a.v)'a iyilik (birr) ve günah hakkında sordum. Bana şu cevabı verdi: "İyilik (birr), güzel ahlâktır. Günah da içini rahatsız eden ve başkasının muttali olmasından korktuğun şeydir.” (Müslim, Birr 14 (III; 1980)

13 MÜMİNLERİN BİR ÖZELLİĞİ
İYİLİK YOLUNDA YARDIMLAŞMAK وَتَعَاوَنُوا عَلَى الْبِرِّ وَالتَّقْوى وَلا تَعَاوَنُوا عَلَى الاِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَاتَّقُوا اللّهَ اِنَّ اللّهَ شَديدُ الْعِقَابِ “İyilik ve takva üzere yardımlaşın. Ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın. Allah’a karşı gelmekten sakının. Muhakkak ki Allah’ın cezası çok şiddetlidir.” (Maide, 5\2) İmam Maturidi bu ayeti tefsir ederken bu iki fazileti, "Birr, bütün hayırların en tam şekli, takva ise bütün şerlerin terkedilmesi ve bir daha yapılmamasıdır" şeklinde tarif etmiştir. Maverdi'ye göre birr ve takva kelimelerinin yan yana gelmesinin Sebebi, bunların birbirini tamamlayan ahlaki faziletler olmasıdır. (TDV İslam Ansiklopedisi, Ali TOKSARI, Birr Mad. S.205)

14 Rızkı daraltan da, arttıran da O’dur. Dönüş O’nadır.”
İYİLİK: ALLAH’A BORÇ VERMEKTİR مَن ذَا الَّذِي يُقْرِضُ اللَّهَ قَرْضاً حَسَناً فَيُضَاعِفَهُ لَهُ وَلَهُ أَجْرٌ كَرِيمٌ “Allah’a güzel bir borç vermek isteyen kimdir? Allah onu kat kat arttırır. Rızkı daraltan da, arttıran da O’dur. Dönüş O’nadır.” (Hadid, 57/11)

15 Kim kötü bir işe aracılık ederse
HAYRA VESİLE OLMAK HAYRI YAPMAK GİBİDİR مَّن يَشْفَعْ شَفَاعَةً حَسَنَةً يَكُن لَّهُ نَصِيبٌ مِّنْهَا وَمَن يَشْفَعْ شَفَاعَةً سَيِّئَةً يَكُن لَّهُ كِفْلٌ مِّنْهَا وَكَانَ اللّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ مُّقِيتاً “Kim iyi bir işe aracılık ederse onun da o işten bir nasibi olur. Kim kötü bir işe aracılık ederse onun da ondan bir payı olur. Allah her şeyin karşılığını vericidir.” ( Nisa, 4/85)

16 İYİLİK YOLUNDA YARIŞMAK
اُولئِكَ يُسَارِعُونَ فِى الْخَيْرَاتِ وَهُمْ لَهَا سَابِقُونَ “İşte onlar, iyiliklere koşuşurlar ve iyilik için yarışırlar.” (Mü’minun, 23/61) Müminler hayır yarışında Nice Vakıflar, Şifahaneler, Yetimhaneler, İmarethaneler, Nice Aşevi, Düşkünler Evi, Çocuk Yurtları, Nice Cami, Medrese, Kervansaray, Nice Okul, Sebil, Köprü vs. Gibi birçok eser tesis etmiş, hayırda yarışma ilkesini abideleştirmiş, hayat haline getirmişlerdir.

17 "Hayra delâlet eden onu yapan gibidir."
HAYRA VESİLE OLMAK HAYRI YAPMAK GİBİDİR الدَّالُّ عَلى الْخَيْرِ كَفَاعِلِهِ. Hz. Enes (r.a) anlatıyor: "Resûlullah (a.s) buyurdular ki: "Hayra delâlet eden onu yapan gibidir." [Tirmizî, İlm 14, (2672).] Vakıflar, Çeşme yapıma fikrini ilk ortaya koyan, «Bizim köyde ihtiyaç sahibi birisi var»

18 HAYRA VESİLE OLMAK HAYRI YAPMAK GİBİDİR
Bir adam Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’ e gelerek: – Benim hayvanım helâk oldu, bana bineceğim bir hayvan ver, dedi. Peygamber Efendimiz: – “Bende de yoktur” dedi. Orada bulunan bir adam: – Ey Allah’ın Resûlü! Ben, kendisine binek hayvanı verecek bir kimseyi gösteririm, dedi. Bunun üzerine “Bir iyiliğe öncülük eden kimseye o iyiliği yapanın ecri gibi sevap vardır.” (Müslim, İmâre 133)

19 İYİLİKLER YAPALIM

20 ALLAH SANA İYİLK ETTİ SENDE İNSANLARA İYİLİK ET
وَابْتَغِ فٖيمَا اٰتٰیكَ اللّٰهُ الدَّارَ الْاٰخِرَةَ وَلَا تَنْسَ نَصٖيبَكَ مِنَ الدُّنْيَا وَاَحْسِنْ كَمَا اَحْسَنَ اللّٰهُ اِلَيْكَ وَلَا تَبْغِ الْفَسَادَ فِى الْاَرْضِ اِنَّ اللّٰهَ لَا يُحِبُّ الْمُفْسِدٖينَ «Allah'ın sana verdiğinden (O'nun yolunda harcayarak) ahiret yurdunu iste; ama dünyadan da nasibini unutma. Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama. Şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez.» ( 28/Kasas 77 )

21 İYİLİK: YAKINDAN UZAĞA HERKESE/KESİME
“Müslümanım” diyen herkes, iyiliğin bütün dünyada egemen olması için seferber olmalıdır. Her bir mümin, kendinden ve yakın çevresinden başlamak üzere her işinde hayra anahtar, şerre kilit olmayı ilke edinmelidir.

22 İYİLİK: YAKINDAN UZAĞA HERKESE/KESİME
وَاعْبُدُوا اللّٰهَ وَلَا تُشْرِكُوا بِهٖ شَيْپًا وَبِالْوَالِدَيْنِ اِحْسَانًا وَبِذِى الْقُرْبٰى وَالْيَتَامٰى وَالْمَسَاكٖينِ وَالْجَارِ ذِى الْقُرْبٰى وَالْجَارِ الْجُنُبِ وَالصَّاحِبِ بِالْجَنْبِ وَابْنِ السَّبٖيلِ وَمَا مَلَكَتْ اَيْمَانُكُمْ اِنَّ اللّٰهَ لَا يُحِبُّ مَنْ كَانَ مُخْتَالًا فَخُورًا «Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlara (köle, cariye, hizmetçi ve benzerlerine) iyi davranın; Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez.» ( 4/Nisa 36 )

23 İYİLİK: YAKINDAN UZAĞA HERKESE/KESİME
Ebu Üseyd Malik İbnu Rebi`a es-Saididen rivayle Bir adam: "Ey Allah`ın Resulü, anne ve babamın vefatlarından sonra da onlara iyilik yapma imkanı var mı, ne ile onlara iyilik yapabilirim?" diye sordu. Resulullah (sav). "Evet vardır" dedi ve açıkladı: "Onlara dua, Onlar için Allah'tan günahlarının affedilmesini taleb etmek, Onlardan sonra vasiyetlerini yerine getirmek, Anne ve babasının akrabalarına karşı sıla-i rahm etmek, Anne ve babanın dostlarına ikramda bulunmak." (Kutub-i Sitte, HadisNo: 167)

24 İYİLİK: YAKINDAN UZAĞA HERKESE/KESİME
Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivayet edildiğine göre bir adam: Yâ Resûlellah! Benim akrabam var. Ben kendilerini ziyaret ediyorum, onlar bana gelip gitmiyorlar. Ben onlara iyilik ediyorum, onlar bana kötülük ediyorlar. Ben onlara anlayışlı davranıyorum, onlarsa bana kaba davranıyorlar, dedi. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (s.a.v.) şöyle buyurdu: - “Eğer dediğin gibi isen, onlara sıcak kül yutturmuş oluyorsun. Sen böyle davrandıkça, Allah’ın yardımı seninle beraberdir.” (Riyazü’s Salihin, C.4, S.7, Hadis:649)

25 KÜÇÜK GÖRMEDEN İYİLİĞİN HER ÇEŞİDİNİ YAP
Ranuna Vadisi’nde toplanan Müslümanlar, heyecanla bekledikleri peygamberlerinin önderliğinde ilk cuma namazını eda edeceklerdi. Hz. Peygamber kalabalığın arasında ayağa kalktı. Allah’a hamd ve sena ettikten sonra “Ey insanlar, (ahirete gitmeden) önceden, kendiniz için bir şeyler gönderin.” diyerek hutbesine başladı. Kıyamet günü insanoğlunun Rabbinin huzuruna çıkınca yaşayacağı dehşeti ve tedirginliği anlattı. Ardından cehennemden bahsetti. Cehennem ateşini o an hissediyormuş gibi birkaç defa yüzünü sakındı ve şöyle dedi: [ مَنِ اسْتَطَاعَ مِنْكُمْ أَنْ يَسْتَتِرَ مِنَ النَّاِر وَلَوْ بِشِقِّ تَمْرَةٍ فَلْيَفْعَلْ] “Sizden kim, bir yarım hurma ile de olsa ateşten korunabilirse, bunu yapsın. Bunu bulamayan ise en azından güzel sözle kendini korusun!” (Buharî, Zekât 10, Müslim, Zekât 66-67; Buhari, Edeb, 34; İbn Hişam, Siret, III, 30.)

26 İYİLİK: TEBESSÜM VE GÜLER YÜZÜMÜZ OLSUN
«لاَ تَحقِرنَّ مِن المعْرُوفِ شَيْئاً ولَوْ أنْ تلْقَى أخَاكَ بِوجهٍ طلِيقٍ » Ebû Zer radıyallahu anh şöyle dedi: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem bana (hitaben) buyurdu ki: “Din kardeşini güler yüzle karşılamak gibi (tabiî) bir iyiliği bile sakın küçük görme!” (Müslim, Birr 144. )

27 İYİLİK: YETİME KOL KANAT GERMEKTİR
 "‏ مَنْ قَبَضَ يَتِيمًا بَيْنَ الْمُسْلِمِينَ إِلَى طَعَامِهِ وَشَرَابِهِ أَدْخَلَهُ اللَّهُ الْجَنَّةَ الْبَتَّةَ إِلاَّ أَنْ يَعْمَلَ ذَنْبًا لاَ يُغْفَرُ لَهُ ‏" İbni Abbas (r.a.)’dan rivayetle "Resûlullah (s.a.v) buyurdu ki: "Kim Müslümanlar arasından bir yetim alarak yiyecek ve içeceğine dâhil ederse, affedilmez bir günah (şirk) işlememişse, Allah onu mutlaka cennete koyacaktır." (Tirmizî, Birr, 14/1918.)

28 İYİLİK YOLUNDA ÇÖZÜM OLMAK
المسلمُ أَخــو المسلم لا  يَظلِمُه ولا يُسْلِمُهُ . ومَنْ كَانَ فِي حاجةِ أَخِيهِ كانَ اللَّهُ فِي حاجتِهِ، ومنْ فَرَّجَ عنْ مُسلمٍ كُرْبةً فَرَّجَ اللَّهُ عنه بها كُرْبةً من كُرَبِ يومَ القيامةِ ، ومن سَتَرَ مُسْلماً سَتَرَهُ اللَّهُ يَومَ الْقِيامَةِ “Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu düşmana teslim etmez. Din kardeşinin ihtiyacını karşılayanın, Allah da ihtiyacını karşılar. Müslüman’dan bir sıkıntıyı giderenin Allah da kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Bir Müslüman’ın ayıbını örtenin, Allah da kıyamet gününde ayıplarını örter.” (Riyazü’s-Salihin, Hadis No:246)

29 İYİLİK: ENGELLERİ KALDIRMAK OLSUN yol üstündeki bir ağacı kesen kişiyi
« لَقَد رأَيْتُ رَجُلاً يَتَقَلَّبُ فِي الْجنَّةِ فِي شَجرةٍ قطَعها مِنْ ظَهْرِ الطَّريقِ كَانَتْ تُؤْذِي الْمُسلِمِينَ » Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Müslümanları rahatsız eden yol üstündeki bir ağacı kesen kişiyi cennet nimetleri içinde yüzer gördüm.” (Müslim, Birr 129)

30 yenen, çalınan ve eksilen şey, kurdun, kuşun, insanın yediği şey,
İYİLİĞE NE KADAR DA MUHTACIZ ‏مَا مِنْ مُسْلِمٍ يَغْرِسُ غَرْسًا إِلاَّ كَانَ مَا أُكِلَ مِنْهُ لَهُ صَدَقَةٌ وَمَا سُرِقَ مِنْهُ لَهُ صَدَقَةٌ وَمَا أَكَلَ السَّبُعُ مِنْهُ فَهُوَ لَهُ صَدَقَةٌ وَمَا أَكَلَتِ الطَّيْرُ فَهُوَ لَهُ صَدَقَةً وَلاَ يَرْزَؤُهُ أَحَدٌ إِلاَّ كَانَ لَهُ صَدَقَةٌ ‏"‏ Herhangi bir Müslümanın diktiği ağaçtan yenen, çalınan ve eksilen şey, kurdun, kuşun, insanın yediği şey, o ağacı diken için sadakadır” (Müslim, Sahih, Müsakat, 22/7,9,12)

31 KÜÇÜK GÖRMEDEN İYİLİĞİN HER ÇEŞİDİNİ YAP
« عُرِضَتْ عَلَيَّ أعْمالُ أُمَّتي حسَنُهَا وسيِّئُهَا فوجَدْتُ في مَحاسِنِ أعْمالِهَا الأذَى يُماطُ عن الطَّرِيقِ …» Ebû Zer radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Ümmetimin iyi-kötü bütün amelleri bana gösterildi. İyi işlerinin içinde, gelip geçenlere eziyet veren şeylerin yollardan kaldırılmasını da buldum. …” (Müslim, Mesâcid 57)

32 İYİLİĞE NE KADAR DA MUHTACIZ
كُلُّ سُلاَمَى عَلَيْهِ صَدَقَةٌ ، كُلَّ يَوْمٍ تَطْلُعُ فِيهِ الشَّمْسُ يَعْدِلُ بَيْنَ النَّاسِ صَدَقَةٌ ‏"‏‏.‏ كُلَّ يَوْمٍ يُعِينُ الرَّجُلَ فِي دَابَّتِهِ يُحَامِلُهُ عَلَيْهَا أَوْ يَرْفَعُ عَلَيْهَا مَتَاعَهُ صَدَقَةٌ، وَالْكَلِمَةُ الطَّيِّبَةُ، وَكُلُّ خَطْوَةٍ يَمْشِيهَا إِلَى الصَّلاَةِ صَدَقَةٌ، وَدَلُّ الطَّرِيقِ صَدَقَةٌ ‏"‏‏.‏ “İçinde güneş doğan her gün, insanların her bir mafsalı için kendilerine bir sadaka gerekir. Meselâ; İki kişinin arasında adaletle hükmetmen bir sadakadır. Hayvanına binmek isteyen bir kimseye yardım ederek, hayvana bindirmen veya eşyasını hayvana yüklemen bir sadakadır. Güzel söz bir sadakadır. Namaza giderken attığın her adım sadakadır. Gelip geçen yolcuya rehberlik etmek bir sadakadır” (Buhârî, Sahih, Sulh, 53/11.(Ш.171); Müslim, Sahih, Zekât, 12/56)

33 كُلُّ مَعْرُوفٍ صَدَقَةٌ
İYİLİĞE NE KADAR DA MUHTACIZ İyi bir niyet, âdetleri ibadetleştirir. Kötü niyetler de en hâlis ibadetleri, hayır ve iyilikleri bile işe yaramaz hale getirir. كُلُّ مَعْرُوفٍ صَدَقَةٌ Câbir İbni Abdullah radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Her meşrû ve güzel iş sadakadır.” (Buhârî, Edeb 33)

34 İYİLİK İyilik, Allah'ın rızasını arzulamaktır.
İyilik, Hastayı ziyaret etmek, Darda kalana derman olmaktır. İyilik, Görmeyene göz, işitemeyene kulak, konuşamayana ses olmaktır. İyilik, gözlerdeki yaşı silmek, Tutamayana el, yürüyemeyene ayak olmaktır. İyilik, Kimsesize kimse olmak, Ümitsiz gönüllere umut olmaktır. İyilik, Karnı aç olana aş, ikram olmak, İyilik, Çıplağa elbise olup kış sıcaklığı tattırmaktır. İyilik, suya hasretlik çekene kuyu olmak, çeşmede damlayan musluk olmak, İyilik, yol bulup gelemeyene yol olmaktır. İyilik, elinin sıcaklığını yetimin başında duymak, asırlık çınarlara, dedelere sarılıp hoş sohbet etmektir.

35 İYİLİK İyilik, dua olmak, kuran sayfalarından hayat bulmaktır.
İyilik, mazlumun yanında acısını paylaşmak, zalime karşı dik durmaktır. İyilik, öğrenciye defter, kitap olmak, bazen okula/kursa sıra olmaktır. İyilik, iman öretmek, salih amel öğütlemektir. İyilik, yardım kolisi olup evlere girmek, gönüllere ferahlık vermektir. İyilik, yüzlerde tebessüm olmak adına güzel sözdür. İyilik, ihtiyacı olanı karşıdan karşıya geçirmek, elindeki ağırlığı taşımaktır. İyilik, temizliktir, arındırmaktır, sevdiğinden paylaşmaktır. İyilik, Misafire gönül açıp ikramda bulunmaktır. İyilik, iyiliği tavsiye edip kötülüklere engel olmaktır. İyilik, dargınlara aracı olmak barış yolunda nefes olmaktır. İyilik, meyvesinden istifade edilen bir ağaç dikmektir.

36 HAYRA VESİLE OLMAK HAYRI YAPMAK GİBİDİR
İhtiyaç Sahipleri İçin Çalışan Fatma – Necat Bilezikçi Fatma Bilezikçi, yaklaşık 20 yıldır Ankara’da pazartesi ve perşembe günleri 100 kişilik yemek pişirerek yetim, dul, engelli, yaşlı kişilerin evlerine dağıtıyor. Her sabah 6:30’da eşi ile birlikte fırınları gezerek simit ve poğaça toplayarak ihtiyaç sahibi ailelere sabah kahvaltısı olarak dağıtıyor. Mahalleliyi de bu iyiliğine ortak etmiş. (

37 İYİLİK NİYYETİMİZ

38 SEVDİĞİMİZDEN VEREREK İYİLİK
لَن تَنَالُوا الْبِرَّ حَتَّى تُنْفِقُوا مِمَّا تُحِبُّونَ وَمَا تُنْفِقُوا مِن شَيْءٍ فَإِنَّ اللّهَ بِهِ عَلِيمٌ "Sevdiğiniz şeylerden (Allah için) harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allâh onu bilir." (Al-i İmran, 3/92)

39 gerçek iman etmiş olamazsınız."
SEVDİĞİMİZDEN VEREREK İYİLİK لَا تَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ حَتَّى تُؤْمِنُوا وَلَا تُؤْمِنُوا حَتَّى تَحَابُّوا "Allah'a yemin ederim ki; sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçek iman etmiş olamazsınız." (Müslim, İman, 81)

40 ALLAH İÇİN YAPILAN İYİLİĞİN MÜKAFATI
'İhlâsı kimden öğrenmeliyiz'  -Mekke-i Mükerreme'de harçlıksız kalmıştım. Basra'dan para bekliyordum ama gelmemişti. Saçım sakalım çok uzamıştı. Bir berbere girdim 'Peşin peşin söyliyeyim param yok' 'Allah rızası için saçlarımı düzeltebilir misin?‘ Berber o anda mevki sahibi birini traş etmekteydi. Onu bırakıp bana başladı. Adam itiraz etti. Berber 'Kusura bakmayınız efendim' dedi, 'Sizi ücreti mukabilinde traş ediyorum. Ama bu genç Allah rızası için istedi‘ Berber dahasını da yaptı, bana harçlık verdi. Aradan birkaç gün geçti, beklediğim para geldi. Ona bir kese altın götürdüm. 'Asla alamam' dedi, 'İnan Allah'ın rızası, daha değerli' 

41 نِيَّةُ الْمُؤْمِنِ خَيْرٌ مِنْ عَمَلِهِ
İYİLİK: SALİH AMEL نِيَّةُ الْمُؤْمِنِ خَيْرٌ مِنْ عَمَلِهِ "Mü'minin niyeti (maksat ve ihlâsı) amelinden hayırlıdır." (Taberani, el-Mu’cemü’l-Kebir, c.6, s.185)

42 İYİLİK: SALİH AMEL فَمَنْ كَانَ يَرْجُوا لِقَاءَ رَبِّهٖ فَلْيَعْمَلْ عَمَلًا صَالِحًا وَلَا يُشْرِكْ بِعِبَادَةِ رَبِّهٖ اَحَدًا “Artık her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, iyi iş yapsın ve Rabbine ibadette hiçbir şeyi ortak koşmasın.” (Kehf 110)

43 VERLİNCE ALMAYACAĞINIZ ŞEYİ SİZ DE VERMEYİN
“O biliyor, mükâfatımı da o verir, başkasının ‘ne iyi!’ demesine ihtiyacım yok” anlayışı dinin “ihlas” diye tanımladığı “gerçek içtenlik” olgusunun meyvesidir. “Sağ eliyle verdiğini sol eli görmez.” اِنَّمَا نُطْعِمُكُمْ لِوَجْهِ اللّٰهِ لَا نُرٖيدُ مِنْكُمْ جَزَاءً وَلَا شُكُورًا «Biz sizi Allah rızası için doyuruyoruz; sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz.» ( 76/İnsan 9 )

44 VERLİNCE ALMAYACAĞINIZ ŞEYİ SİZ DE VERMEYİN
CÖMERT ÇİFTÇİ Çok cömert ve varlıklı bir çiftçi varmış. Ekini biçince hemen öşrünü verir, değirmende un öğütünce un olarak yine verir, ekmeği pişirince de ekmek olarak malının sadakasını bir kez daha verirmiş. Ölürken çocuklarına da böyle yapmalarını vasiyet etmiş. Çocukları ise, babamız bu hayır işini çok abartıyor, ne gereği var, bir kere de vermiş olsak yeterli” diye düşünüyorlar ve babalarının vasiyetine uymamışlar. Bir gün uyandıklarında ne görsünler? Tonlarca buğdayla dolu olan ambar tamamen yanmış.

45 VERLİNCE ALMAYACAĞINIZ ŞEYİ SİZ DE VERMEYİN
HZ. İBRAHİM VE MİSAFİRİ Bir akşam vakti Hz. İbrahim’in yaşadığı memleketten geçen yaşlı bir yolcu, misafir olup geceyi geçirebileceği bir ev arar. Hz. İbrahim’in kapısını çalar ve kendisini misafir edip edemeyeceğini sorar. Yolcu seksen yaşlarındadır ve Müslüman değildir. Hz. İbrahim ise kapısını çalan bu insanı bu vesile ile Hak yoluna davet etmeyi düşünür ve Müslüman olması şartı ile misafir olarak ağırlayabileceğini söyler. Adam kızar şartlı kabulü reddeder ve akşamüzeri yoluna devam eder. Tam o sırada Hz. İbrahim’e ilahi uyarı gelir: “Ey İbrahim, biz o insana ömür verdik, mal verdik, evlatlar verdik, rızk verdik. Bunun karşılığında ona şart koşmadık. Ama sen kulum, ona bir gecelik misafirlik için iman etmeyi şart koştun.” Bu uyarı üzerine Hz. İbrahim hemen koşup adamı durdurur ve şartsız misafir edeceğini söyler. Adam “koştuğun şarttan neden vazgeçtin?” diye sorar. Hz. İbrahim, “Allah bana hiçbir karşılık istemeden ve şart koşmadan iyilik yapmamı emretti” der. Bunun üzerine adam da, “Bunu sana emreden Allah’a iman ediyorum” der.

46 karşılık bekleyerek iyilik yapmaz.
VERLİNCE ALMAYACAĞINIZ ŞEYİ SİZ DE VERMEYİN وَمَا لِاَحَدٍ عِنْدَهُ مِنْ نِعْمَةٍ تُجْزٰى اِلَّا ابْتِغَاءَ وَجْهِ رَبِّهِ الْاَعْلٰى “O, hiç kimseye karşılık bekleyerek iyilik yapmaz. (Yaptığı iyiliği) ancak Rabbinin rızasını istediği için (yapar).” (Leyl 19-20)

47 VERLİNCE ALMAYACAĞINIZ ŞEYİ SİZ DE VERMEYİN
Efendimiz Mekke’den Medine’ye hicret edince onun peşinden pek çok Mekkeli de Medine’ye gelmişti. Bunlar muhacir olarak anılırlar. Her şeylerini Mekke’de bırakarak gelmişler, beraberlerinde hiçbir şey getirmemişler, getirememişlerdi. Efendimiz Medineliler ile Muhacirleri kardeş ilan etmişti. Her Medineli bir muhaciri kardeş olarak kucaklamış ve malının yarısını ona vermişti. Tarihte bu kardeşliğin, böylesine bir yardımlaşma ve dayanışmanın bir eşi daha gösterilemez. İslam ahlakının temelini teşkil eden bir hadiste Efendimiz şöyle buyuruyor: لا يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ حَتَّى يُحِبَّ لأَخِيهِ مَا يُحِبُّ لِنَفْسِهِ Enes bin Malik radıyallahu anh’dan rivayet edildiğine göre, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Sizden biriniz kendisi için sevip arzu ettiği dünya ve ahiret nimetlerini din kardeşi için de sevip arzu etmedikçe, gerçek anlamda iman etmiş olmaz.” (Buhârî, İman 6)

48 VERLİNCE ALMAYACAĞINIZ ŞEYİ SİZ DE VERMEYİN
يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا اَنْفِقُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا كَسَبْتُمْ وَمِمَّا اَخْرَجْنَا لَكُمْ مِنَ الْاَرْضِ وَلَا تَيَمَّمُوا الْخَبٖيثَ مِنْهُ تُنْفِقُونَ وَلَسْتُمْ بِاٰخِذٖيهِ اِلَّا اَنْ تُغْمِضُوا فٖيهِ وَاعْلَمُوا اَنَّ اللّٰهَ غَنِىٌّ حَمٖيدٌ «Ey iman edenler! Kazandıklarınızın iyilerinden ve rızık olarak yerden size çıkardıklarımızdan hayra harcayın. Size verilse, gözünüzü yummadan alamayacağınız kötü malı, hayır diye vermeye kalkışmayın. Biliniz ki Allah zengindir, övgüye lâyıktır.» ( 2/Bakara 267 )

49 YAPTIĞININ İYİLİK OLDUĞUNU ANLAMAK İÇİN…
“Bir adam Resulullah’a (sav) , “İyi mi kötü mü yaptığımı nasıl bilebilirim?” diye sormuş, Hz Peygamber (sav) de şöyle buyurmuştur: “Komşularının, “iyi yaptın!” Dediğini duyarsan iyi yapmışsındır. Onların, “kötü yaptın!” Dediğini duyarsan da kötü yapmışsındır.”  (İbn Mace, Zühd,25;  Ahmed b. Hanbel, I,402.) Abdullah b. Mes’ud (ra) dan, Peygamber (sav) Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Müslümanların iyi ve güzel gördükleri şeyler, Allah katında da iyi ve güzeldir. Müslümanların kötü ve çirkin gördükleri şeyler, Allah katında da kötü ve çirkindir.”    (Ahmed b. Hanbel,I, 379.)

50 İYİLİĞİN MÜKAFATI Köpeğe ayakkabısıyla kuyudan su veren günahkar kadın da böyle değil miydi? Yaptığı ufak bir iyilik karşılığında affa mazhar olmak işte budur. “Allah (cc) bir köpek yüzünden, ahlaksız bir kadını affedip cennetine koydu. Köpek bir kuyunun başında, susuzluktan dili sarkmış bir vaziyette soluyup duruyordu. Tam o esnada oradan geçmekte olan bu kadın, köpeğin bu halini görünce dayanamadı, hemen belinden kemerini çıkarıp ayakkabısına bağladı, bununla kuyudan su çıkarıp köpeğe içirdi. Böylece köpek ölümden kurtuldu. İşte bu kadının bir köpeğe karşı bu davranışı o kadının affına vesile oldu ve Allah (cc) onu cennetine koydu.” (Buhari, Enbiya,54, Mezalim,23;  Müslim, Selam, )

51 Verilen kepçeden geçse de veren aşçıdır.
ALLAH İÇİN YAPILAN İYİLİK Molla Cami anlatıyor ki, Cömert birisine sormuşlar: «Fakirlere ve muhtaçlara verdiğin, dağıttığın şeylerden ötürü gönlüne kibir geliyor, onları kendine minnettar görüyor musun?» Cömert: «Kesinlikle hayır. Ben kendimi aşçının elindeki kepçe gibi görüyorum. Verilen kepçeden geçse de veren aşçıdır. Kepçe, "rızkı veren benim" gibi bir hisse kapılabilir mi? demiş.

52 İYİLİK: AHLAKINA SAHİP OLMALIYIZ
Yaptığımız iyiliği sadece Allah’ın rızasını gözeterek yapmalıyız. Bize yapılmasını arzuladığımız şekilde muamelede bulunmalıyız. Yaptığımız iyiliği, bir gün bize döner niyet ve düşüncesine kapılmadan samimiyetle yapmalıyız. Gurur, kibir vesilesi edinerek sonradan başa kakacağımız bir iyilik, iyilik olmaz.

53 İYİLİK ÖNÜNDEKİ ENGELER

54 İYİLİK: KÖTÜLÜKLERİ YOK EDER
إِنَّ الْحَسَنَاتِ يُذْهِبْنَ السَّيِّئَاتِ “İyilikler kötülükleri giderir.” (Hud 114)

55 İYİLİK ÖNÜNDE ENGELLER OLMASIN
Şeytan Şeytanlaşmış insan tipleri ve münafıklar Cimrilik ve mala düşkünlük Dünya hırsı Dinden uzaklaşmak İslam dışı fikirlere sahip olmak Kötülüğün yaygınlaşması Kin, nefret, çekememezlik Ölümü hatırdan çıkarmak vb.

56 İYİLİK ÖNÜNDE ENGELLER OLMASIN
الشَّيْطَانُ يَعِدُكُمُ الْفَقْرَ وَيَأْمُرُكُم بِالْفَحْشَاء وَاللّهُ يَعِدُكُم مَّغْفِرَةً مِّنْهُ وَفَضْلاً وَاللّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ “Şeytan sizi fakirlikle korkutur. (Fakir düşeceğinizi söyleyerek sadaka vermekten uzak durmanızı ister.) Ve size, çirkinliği ve hayasızlığı emreder. Allah ise size kendi katından mağfiret ve bol nimet va’d ediyor. Şüphesiz Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.” (Bakara, 2/268)

57 Huzeyfe (r.a.) efendimizin şöyle dediğini söyledi:
KÖTÜLÜĞE KARŞI İYİLİK "‏ لاَ تَكُونُوا إِمَّعَةً تَقُولُونَ إِنْ أَحْسَنَ النَّاسُ أَحْسَنَّا وَإِنْ ظَلَمُوا ظَلَمْنَا وَلَكِنْ وَطِّنُوا أَنْفُسَكُمْ إِنْ أَحْسَنَ النَّاسُ أَنْ تُحْسِنُوا وَإِنْ أَسَاءُوا فَلاَ تَظْلِمُوا ‏"‏ Huzeyfe (r.a.) efendimizin şöyle dediğini söyledi: “Sakın sizden kimse kalkıp da, “ben insanlara göre davranırım; eğer insanlar iyilik yaparsa ben de iyilik yaparım, kötülük yaparsa ben de kötülük yaparım” demesin. Aksine, nefsinizi şuna alıştırın: Halk size iyilik yapınca siz de iyilik yapın, kötülük yaparlarsa siz de onlara kötülükle karşılık vermeyin.” (Tirmizi, Birr, 63.)

58 KÖTÜLÜĞE KARŞI İYİLİK وَلَا تَسْتَوِى الْحَسَنَةُ وَلَا السَّيِّئَةُ اِدْفَعْ بِالَّتٖى هِىَ اَحْسَنُ فَاِذَا الَّذٖى بَيْنَكَ وَبَيْنَهُ عَدَاوَةٌ كَاَنَّهُ وَلِىٌّ حَمٖيمٌ “İyilikle kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel bir şekilde önle. O zaman seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki candan bir dost olur.” ( 41/Fussılet 34 )

59 ya da Allah kendi katından yakın zamanda üzerinize bir azab gönderir.
İYİLİK ÖNÜNDE ENGELLER OLMASIN وَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ لَتَأْمُرُنَّ بِالمَعْرُوفِ وَلَتَنْهَوُنَّ عَنِ المُنْكَرِ أَوْ لَيُوشِكَنَّ اللَّهُ أَنْ يَبْعَثَ عَلَيْكُمْ عِقَابًا مِنْهُ ثُمَّ تَدْعُونَهُ فَلَا يُسْتَجَابُ لَكُمْ “Canımı gücü ve kudretiyle elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, ya iyilikleri emreder ve kötülüklerden nehy edersiniz, ya da Allah kendi katından yakın zamanda üzerinize bir azab gönderir. Sonra Allah’a yalvarıp dua edersiniz ama duanız kabul edilmez.” (Tirmizî, Fiten 9)

60 SİZİN EN HAYIRLINIZ Ebu Hureyre (r.a)’ın rivayet ettiği bir hadis de şöyledir: اَلَا اُخْبِرُكُمْ بِخَيْرِكُمْ مِنْ شَرِّكُمْ؟ قَالَ فَسَكَتُوا فَقَالَ ذَالِكَ ثَلَاثَ مَرَّاتٍ فَقَالَ رَجُلٌ بَلَى يَا رَسُو لَ اللَّهِ اَخْبِرْنَا بِخَيْرِنَا مِنْ شَرِّنَا قَالَ خَيْرُكُمْ مَنْ يُرْجٰى خَيْرُهُ وَ يُؤْمَنُ شَرُّهُ وَ شَرُّكُمْ مَنْ لَا يُرْجٰى خَيْرُهُ وَلَا يُؤْمَنُ شَرُّهُ Resülullah (s.a.v.) ashaptan bir grup insanın yanında durdu ve “Size, en hayırlınızın kim olduğunu, en kötünüzün kim olduğunu haber vereyim mi?” diye sordu. Oradakiler bir şey söylemediler. Allah'ın Resulü sorusunu üç kere tekrarladı. Bunun üzerine bir adam;- 'Evet ya Resülellah, hangimizin en hayırlı, hangimizin en kötü kimse olduğunu bize haber ver' dedi. Resülullah: “Sizin en hayırlınız, hayrı dokunması umulan ve kötülüğünden emin olunan kimsedir. En kötünüz de hayrı dokunması umulmayan ve kötülüğünden emin olunmayandır.” ( Tirmizi, Fiten, 76)

61 İYİLİĞE NE KADAR DA MUHTACIZ
İyiliğin, fedakârlığın, paylaşmanın neredeyse unutulmaya yüz tuttuğu, savaşların, işgallerin, sömürgeciliğin, şiddet ve katliamların had safhaya çıktığı bir yerkürede yaşıyoruz. İnsanlık tarihi boyunca olduğu gibi bugün de hiçbir toplumda, ortak bir hayat ve geleceği paylaşan insanlar aynı düzeyde değildir. Zayıfı, güçlüsü, fakiri, zengini, erkeği kadını... İyilikten yana tavır alıp iyiliği hayat düsturu haline getirmeliyiz. İyilik önündeki her türlü engeli aşmalı, rengi, dini, dili, ne olursa olsun insanların ve insanlığın yanında olmalıyız.

62 İYİLİĞİN MÜKAFATI

63 ALLAH İÇİN YAPILAN İYİLİĞİN MÜKAFATI
وَمَا تُنْفِقُوا مِنْ خَيْرٍ فَلِاَنْفُسِكُمْ وَمَا تُنْفِقُونَ اِلَّا ابْتِغَاءَ وَجْهِ اللّٰهِ وَمَا تُنْفِقُوا مِنْ خَيْرٍ يُوَفَّ اِلَيْكُمْ وَاَنْتُمْ لَا تُظْلَمُونَ وَمَا تُنْفِقُوا مِنْ خَيْرٍ فَاِنَّ اللّٰهَ بِه عَليمٌ “... Hayır olarak ne harcarsanız, kendiniz içindir. Zaten siz ancak Allah’ın rızasını kazanmak için harcarsınız. Hayır olarak her ne harcarsanız -hiç hakkınız yenmeden- karşılığı size tastamam ödenir...... Siz hayır olarak ne verirseniz, şüphesiz Allah onu bilir.” (Bakara, 2/ )

64 ALLAH İÇİN YAPILAN İYİLİĞİN MÜKAFATI
اَلَّذِينَ يُنْفِقُونَ اَمْوَالَهُمْ بِاللَّيْلِ وَالنَّهَارِ سِرًّا وَعَلاَنِيَةً فَلَهُمْ اَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْ وَلاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ “Mallarını gece ve gündüz, gizlice ve açıkça infak edenler yok mu, işte onların Rableri katında mükâfatları vardır. Ve onlara herhangi bir korku yoktur. Onlar hiçbir zaman mahzun da olmazlar.” (el-Bakara 274)

65 İYİLİĞİN MÜKAFATI مَنْ جَاءَ بِالْحَسَنَةِ فَلَهُ عَشْرُ اَمْثَالِهَا وَمَنْ جَاءَ بِالسَّيِّئَةِ فَلَا يُجْزٰى اِلَّا مِثْلَهَا وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ “Kim (Allah huzuruna) iyilikle gelirse ona getirdiğinin on katı vardır. Kim de kötülükle gelirse o sadece getirdiğinin dengiyle cezalandırılır. Onlar haksızlığa uğratılmazlar.” (En'âm 160)

66 ALLAH İÇİN YAPILAN İYİLİĞİN MÜKAFATI
مَثَلُ الَّذينَ يُنْفِقُونَ اَمْوَالَهُمْ فى سَبيلِ اللّهِ كَمَثَلِ حَبَّةٍ اَنْبَتَتْ سَبْعَ سَنَابِلَ فى كُلِّ سُنْبُلَةٍ مِائَةُ حَبَّةٍ وَاللّهُ يُضَاعِفُ لِمَنْ يَشَاءُ وَاللّهُ وَاسِعٌ عَليمٌ "Mallarını Allah yolunda harcayanların hali, yedi başak bitiren, her başakta yüz dane bulunan bir tek tohumun hali gibidir. Allah kime dilerse ona kat kat verir. Allah, ihsanı bol olan, hakkıyla bilendir." (Bakara, 2\261)

67 ‏"‏ وَلَوْ بِكَلِمَةٍ طَيِّبَةٍ ‏"‏
KIYAMET GÜNÜ İYİLİKLERİN SENİ KARŞILAYACAK ‏"‏ مَا مِنْكُمْ أَحَدٌ إِلاَّ سَيُكَلِّمُهُ رَبُّهُ، لَيْسَ بَيْنَهُ وَبَيْنَهُ تَرْجُمَانٌ، فَيَنْظُرُ أَيْمَنَ مِنْهُ فَلاَ يَرَى إِلاَّ مَا قَدَّمَ مِنْ عَمَلِهِ، وَيَنْظُرُ أَشْأَمَ مِنْهُ فَلاَ يَرَى إِلاَّ مَا قَدَّمَ، وَيَنْظُرُ بَيْنَ يَدَيْهِ فَلاَ يَرَى إِلاَّ النَّارَ تِلْقَاءَ وَجْهِهِ، فَاتَّقُوا النَّارَ وَلَوْ بِشِقِّ تَمْرَةٍ ‏"‏‏ ‏"‏ وَلَوْ بِكَلِمَةٍ طَيِّبَةٍ ‏"‏ Adiy İbnu Hâtim (r.a.) anlatıyor: Resûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: "Sizden herkese Rabbi, aralarında bir tercüman olmaksızın, doğrudan doğruya hitab edecektir. Kişi o zaman (ateşe karşı bir kurtuluş yolu bulmak üzere) sağına bakar, hayatta iken gönderdiği (hayır) amellerden başka bir şey göremez. Soluna bakar, orada da hayatta iken işlediği (kötü) amellerden başka bir şey göremez. Ön cihetine bakar. Karşısında (kendini beklemekte olan) ateşi görür. (Ey bu dehşetli güne inanan Müminler!) yarım hurma ile de olsa kendinizi ateşten koruyun. Bunu da bulamazsanız güzel bir sözle koruyun" (Buhârî, Rikâk 49; Tevhid 36, )

68 İYİLİK ÖMRÜ BEREKTLENDİRİR
لَا يَرُدُّ الْقَضَاءَ إِلَّا الدُّعَاءَ وَلَا يَزِيدُ فِى الْعُمْرِ إلَّا الْبِرَّ “Kaza (ve kaderi) ancak dua değiştirir. Ömrü ise ancak iyilik artırır.” (Tirmizi, Kader, 6)

69 İYİLİK: GÜNAHLARA KEFFARETTİR
İbn Ömer (r.a.)’dan rivayetle Bir adam Resulullah (sav)`a gelerek: "Ben büyük bir günah işledim, buna tevbe imkanım var mı?" dedi. Hz. Peygamber (sav): "Annen var mı?" diye sordu. Adam: "Hayır yok" dedi. "Peki teyzen de mi yok?" dedi. Adam: "Hayır, var" deyince Resulullah (sav): "Öyle ise ona iyilik yap!" diye emretti." (Tirmizi el-Bera`dan kaydettiği diğer bir hadiste şu ziyadeye yer verir: "Teyze anne makamındadır.") (Kutub-i Sitte, Birr,  HadisNo: 166)

70 mümin olarak kim iyi amel işlerse,
SEVDİĞİMİZDEN VEREREK İYİLİK مَنْ عَمِلَ صَالِحًا مِنْ ذَكَرٍ اَوْ اُنْثٰى وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَلَنُحْيِيَنَّهُ حَيٰوةً طَيِّبَةً وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ اَجْرَهُمْ بِاَحْسَنِ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ “Erkek veya kadın, mümin olarak kim iyi amel işlerse, onu mutlaka güzel bir hayat ile yaşatırız. Ve mükâfatlarını, elbette yapmakta olduklarının en güzeli ile veririz.” (Nahl 97)

71 İYİLİK BİZİM İÇİN

72 Yaptığı İyilikler Kadar Mutlu Olur''
''İnsan, Hayatında Yaptığı İyilikler Kadar Mutlu Olur''  (Şehabettin Ahmed)

73 İYİLİK: KENDİMİZ İÇİNDİR
اِنْ اَحْسَنْتُمْ اَحْسَنْتُمْ لِاَنْفُسِكُمْ وَاِنْ اَسَاْتُمْ فَلَهَا «Eğer iyilik ederseniz kendinize etmiş, kötülük ederseniz yine kendinize etmiş olursunuz.» ( 17/İsra 7 )

74 İYİLİK: KURTULUŞA ERMEKTİR
وَافْعَلُوا الْخَيْرَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ “Hayır işleyiniz ki kurtuluşa eresiniz.” (22/Hac sûresi 77)

75 İYİLİK: İYİ İNSAN OLMAKTIR
يُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ وَيَاْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَيُسَارِعُونَ فِى الْخَيْرَاتِ وَاُولٰئِكَ مِنَ الصَّالِحٖينَ «Onlar, Allah'a ve ahiret gününe inanırlar; iyiliği emreder, kötülükten menederler; hayırlı işlere koşuşurlar. İşte bunlar iyi insanlardandır.» (3/Ali İmran 114)

76 İYİLİK وَمَا تُقَدِّمُوا لِأَنْفُسِكُمْ مِنْ خَيْرٍ تَجِدُوهُ عِنْدَ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصِيرٌ “…Önceden kendiniz için ne hayır yaparsanız Allah'ın katında onu bulacaksınız. Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızı görmektedir." (2/BAKARA 110)

77 رَاحَةً لِي مِنْ كُلِّ شَرٍّ
İYİLİK اللهُمَّ اجْعَلِ الْحَيَاةَ زِيَادَةً لِي فِي كُلِّ خَيْرٍّ، وَاجْعَلِ الْمَوْتَ رَاحَةً لِي مِنْ كُلِّ شَرٍّ “Allah’ım! Yaşamayı benim için her türlü iyiliği artırma vesilesi yap. Ölümü de benim için her türlü kötülükten kurtuluş sebebi yap!” (Müslim, Zikir, 71.)

78 iyilik yaptıkları zaman sevinç duyan, kötülük yaptıkları zaman da
اَللّٰهُمَّ اجْعَلْنِى مِنَ اللَّذِينَ إِذَا احْسَنُوا اسْتَبْشَرُوا وَإِذَا اَسَاءُوا اسْتَغْفَرُوا Hz. Aişe validemizden rivayetle efendimiz şöyle dua etmiştir: «Allah’ım! Beni, iyilik yaptıkları zaman sevinç duyan, kötülük yaptıkları zaman da bağışlanma dileyen kullarından eyle.» (İbn Mâce, Edeb, 57)

79 İYİLİK İslâm’ın yegâne hedefi, yeryüzünde iyilikleri yaygınlaştırmak, kötülükleri ortadan kaldırmak, bu tamamen mümkün olmasa bile asgariye indirmektir. İyilik yolunu seçenler, yaptıkları maddi ve manevi iyilik yatırımlarıyla hem kendi hayatlarını ve yaşadıkları toplumların düzenini inşa ve ihya eder hem de peşleri sıra yaşayan insanları ve toplumları hayata bağlarlar. İyiliği gelenekselleştirerek nesillere miras bırakanlar, insanlığın yarınına da hayat verirler.

80 İYİLİĞE NE KADAR DA MUHTACIZ
إِنَّ الصَّدْقَ يَهْدِي إِلَى الْبِرِّ وَإِنَّ الْبِرَّ يَهْدِي إِلَى الجَنَّةِ ، وَإِنَّ الرَّجُلَ ليصْدُقُ حَتَّى يُكتَبَ عِنْدَ اللَّهِ صِدِّيقاً ، “Şüphesiz ki sözde ve işte doğruluk hayra ve üstün iyiliğe yöneltir. İyilik de cennete iletir. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğrucu) diye kaydedilir...” (Buhâri, Edeb, 69)

81 TÜRKİYE DİYANET VAKFI “Türkiye Diyanet Vakfı, kurulduğu günden beri eğitimden kültür hizmetlerine sosyal ve hayri hizmetlerden din hizmetlerine ve uluslararası insani yardım faaliyetlerine kadar geniş bir alanda dil, din ve cinsiyet ayırımı yapmadan çalışmalarını sürdüre gelmiştir. Son yıllarda yeniden yapılanan vakfımızın iki büyük hedefi olmuştur.  Ülkemizde ve yedi kıtada insanlığın hizmetinde olmak, yeryüzünde iyiliğin egemen olması için çalışmak. ” “Türkiye Diyanet Vakfı bugün yurt içinde 996 şubesi ve 102 ülkedeki eğitimden insani yardıma, din hizmetlerinden dini yapıların inşasına varıncaya kadar iyiliği yeryüzünde egemen kılacak birçok faaliyetleriyle Türkiye’nin dünyadaki iyilik hareketine dönüşmüştür” “Türkiye Diyanet Vakfı, ülkemizde ve dünyanın dört tarafındaki mağdur ve mazlumlara 40 yıldır milletimizin şefkat ve merhamet elini uzatmaktadır” Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez

82 İYİLİK Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir Hadis-i Şerif Her iyilik bir sadakadır Hadis-i Şerif ''İyilik Ediniz, Onun Karşılığında Kötülük Göreceğinizi Hiç Aklınıza Getirmeyiniz''(Hz.Ali R.a) ''Olgun İnsan Affetmeyi Borç, İyilik Etmeyi Farz Olarak Kabul Eder'' (Hz.Ebubekir R.a) ''İyilik İnsanları Birbirine Bağlayan Altın Zincirdir'' (Çiçero) ''Bütün İyilikleri Gördüm Nasihatten Daha İyisini Görmedim'' (Hz Ömer) ''Kendisinden Fazlasıyla İyilik Gördüğün Kimseye Fenalık Etmen İnsanlık Değildir'' (Sadi Şirazi) Bir kimseye edilecek iyiliğin en mükemmeli o kimseyi minnet altında bırakmayanıdır (Balzac)

83 İYİLİK Bu sunum vaaz İdris YAVUZYİĞİT Tarafından Hasenat6; «TDV İyilik» (2015, Sayı 116); «TDV İslam Ansiklopedisi» (Ali TOKSARI, Birr Mad. S.205); Web sayfası, Kitap, Makale ve vaaz örneklerinden istifade edilerek hazırlanmıştır.


"Vakit Iyilik Vakti Bu Ramazan Ve Her Zaman" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları