Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Türkiye’de Kentleşme Politikaları

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Türkiye’de Kentleşme Politikaları"— Sunum transkripti:

1 Türkiye’de Kentleşme Politikaları
Doç.Dr.Ahmet MUTLU

2 2. Türkiye’de Kentleşme Politikaları
Anayasanın 166. maddesinde, ekonomik ve sosyal kalkınma için kaynakların kullanılmasında “planlama”dan söz edilmektedir. Kentleşme de kalkınmanın önemli bir bileşeni olduğuna göre doğal olarak kentleşme sorunları kalkınma planlarında yer alır. Dolayısıyla kentleşme politikasının uygulanmasında devletin planlama örgütünün de önemli rolü olmalıdır. Öte yandan (eski) Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, kentleşme politikalarının ve nüfusun dağılışının saptanmasında ve uygulanmasında araştırıcı, yatırımcı, düzenleyici ve yol gösterici görevleri olan bir merkezi yönetim kurumu niteliği taşımaktaydı.

3 2. Türkiye’de Kentleşme Politikaları
Kentleşme politikasını etkileyecek önlemlerin uygulanması sürecine sadece (eski) Bayındırlık ve İskân Bakanlığı ile planlama örgütü değil, başka bakanlıklar ve kamu ekonomik girişimleri de katılır. Ayrıca bu süreçte belediyeler de önemli işlevler görürler. Nitekim ülkemizde kentleşme sorunlarının çözümünde belli başlı yetkiler yerel yönetimlere, özellikle de belediyelere verilmiş durumdadır

4 2. Türkiye’de Kentleşme Politikaları
1929 ekonomik buhranı sonrasında Avrupa’da katı bir devletçi kalkınma anlayışı benimsenmiştir. Bu dönemde ülkemizde de benzer bir eğilim benimsenmiş; bu eğilimle, Sovyetler Birliği’nden gelen uzmanlar öncülüğünde ve yılları arasını kapsayan iki adet Sanayi Planı hazırlanmıştır Hazırlanmış olan sanayi planları çeşitli kazanımlar yaratmıştır. Bunlardan birisi, Sümerbank gibi önemli bir sanayi tesisinin kurulmuş olmasıdır. Bir değeri ise kısıtlı da olsa “plan” kavramının ülke gündemine girmesidir. Bu dönemde yapılan sanayi tesislerinin kuruldukları bölgelerin kentleşmesinde önemli etkileri olmuştur.

5 1950’de iktidara gelen Demokrat Parti, her ne kadar piyasa merkezli bir politika benimsemiş ise de bu dönemde devlet eliyle pek çok kamu iktisadi teşekkülü kurmuştur. Ayrıca bu dönemde, Cumhuriyet sonrası Ankara’ya başlayan göç dalgası, İstanbul ve Batı Bölgeleri’ne de yönelmiştir. Ayrıca dönemin iktidarının karayolu politikalarına ağırlık vermesiyle bu göçler hız kazanarak artmıştır

6 2.1. Planlı Kalkınma Anlayışı ve Kalkınma Planları
1961 yılında halk oylamasıyla kabul edilen anayasa, planlı kalkınmayı öngörüyordu. Anayasadan önce, 1960 yılında da planlı kalkınmadan sorumlu olacak bir kurum olarak Devlet Planlama Teşkilatı kurulmuştu. Dolayısıyla 1960’lardan sonra Türkiye’de planlı kalkınma anlayışının benimsendiği, bunun için gerekli kurum ve kuralların oluşturulduğu görülmektedir.

7 2.1. Planlı Kalkınma Anlayışı ve Kalkınma Planları
Planlı kalkınma anlayışını gerçekleştirmek üzere beş yıllık kalkınma planları hazırlıkları başlamış ve ilki 1963 yılında kabul edilerek uygulanmıştır. Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) kurulduğu tarihten bugüne kadar 9 adet Kalkınma Planı uygulamaya konulmuştur. Bunlardan ilk 8’i beş yıllık, 9.su 7 yıllık olarak hazırlanmıştır. Kalkınma planlarında belirlenen hedef ve öncelikler, doğal olarak kentleşme politikalarına da çeşitli biçimlerde yansımıştır.

8 Kalkınma Planları’nda Kentleşme Politikaları I
Kalkınma Planları’nda Kentleşme Politikaları I. Beş Yıllık Kalkınma Planı ( ) I. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda üstü örtülü biçimde büyük kentlerin sınırsız büyümesi istenmemiş; kentlerin büyümesinin, sundukları iş olanaklarıyla orantılı olması önerilmiştir. Öte yandan bu planda ayrıntılı ve açık bir kentleşme politikası yer almamıştır. Bu konuda en açık vurgulardan birisi, kentleşmenin coğrafi dağılışı bakımından “bölgeler arası denge” ilkesine ağırlık verilmesi ve bu dengenin sağlanması için yatırımlarının yapılmasında söz konusu ilkenin gözetilmesi gerektiğidir

9 II. Beş Yıllık Kalkınma Planı (1968-1972)
II. Beş Yıllık Kalkınma planında, kentleşme-sanayileşme ilişkisinin kurulduğu ve bu çerçevede bir kentleşme politikası benimsendiği söylenebilir. Bu ilişkiye, tarımda modernleşme hedefinin de eklemlendiğini belirtmek gerekir. kentleşme politikasında genel esaslar: Şehirleşmenin desteklenmesi; şehirleşmeden ekonominin itici bir gücü olarak yararlanılması Şehirleşmede bütün yerleşme sisteminin birlikte düşünülmesi; şehirleşmenin sosyal değişme hızını en üst düzeye çıkarması; Şehirleşmenin yarattığı kurumların, şehir-çevre ve bölge ilişkileri içinde düşünülmesi,

10 III. Beş Yıllık Kalkınma Planı (1973-1977)
Bu planda büyük kentlerin lüks tüketim alışkanlıklarını yayarak, tüketimi hızlandırdığı, bunun da yatırım ve ara malları sanayine yönelik yatırımları kısıtlayıcı etki yarattığı vurgulanmıştır. Plan stratejisi, nüfusun, büyük kentlerde yaratılan iş olanaklarının üstünde yığılmasının önlenmesi biçimindedir. Ancak III. Beş Yıllık Kalkınma Planı, öncekilerden coğrafi boyutları bakımından farklılık gösterir. Bu plana göre “Yurt düzeyinde dengeli kalkınma ilkesinin uygulanması, milli çaptaki üretken yatırımlarda objektif ekonomik kriterlerin geçerli olması engellenmeyecektir”. Bu planla DPT’ye bağlı olarak Kalkınmada Öncelikli Yöreler Dairesi (KÖYD) kurulmuştur

11 IV. Beş Yıllık Kalkınma Planı (1978-1983)
IV. Plan, büyükşehirlerin ülkenin kalkınmasındaki rollerinin artırarak sürdüreceklerini; bu etkilerini, çevrelerinin ekonomik ve toplumsal gelişmesine de yaygınlaştıracaklarını öngörmüştür. İlk kez bu Plan ile kentleri “yaşanabilir” yapmak ve kent halkının gereksinimlerinin karşılanması gerektiği ilkesi benimsenmiştir. Ayrıca önemli sanayi ve büyük altyapı planlarının yapıldığı alanlarda ortaya çıkacak yerleşme ve kentleşme sorunlarının çözümüne ağırlık verilmiştir. Planın ayırıcı niteliklerinden bir diğeri de tarihsel çevrenin korunması ile deniz, akarsu ve göl kıyılarının artan toprak talebinden olumsuz yönde etkilenmemesi gerekliliğine vurgu yapmış olmasıdır

12 V. Beş Yıllık Kalkınma Planı (1985-1989)
V. Plan, köylerden kentlere yönelik nüfus akınlarının süreceğini, kentleşmenin yavaşlamayacağını öngörerek, ilke olarak kentleşme sürecini olumlu bulmuştur. Plan’a göre “Kalkınma ve sanayileşmenin tabii sonucu olan şehirleşme boyutunun mümkün olan en iyi şekilde yönlendirilmesi ve ekonomik gelişmeye katkısının artırılması için” önlem alınması öngörülmektedir. Söz konusu yaklaşımlar doğrultusunda, Plan’da kentleşme ve yerleşmeyle ilgili ilkeler şöyle sıralanmaktadır: Şehirleşme ve kırsal yapıdan şehirli yapıya geçiş devam edecektir, 1983 yılında şehirlerde yaşayan nüfusun 21,6 milyona (% 45,2’ye), 1984 yılında ise şehirli nüfusun 22,6 milyona ( % 46,3'e) ulaştığı tahmin edilmektedir. Plan döneminde şehir ve kır nüfusunun eşitlenmesi ve Plan dönemi sonunda toplam nüfusun yüzde 52'sinin şehirlerde yaşıyor olması beklenmektedir.

13 VI. Beş Yıllık Kalkınma Planı (1990-1994)
VI. Beş Yıllık Kalkınma Planı’ndaki temel kentleşme öngörüsü, kentleşme hızının yavaşlayarak devam edeceği biçimindedir. Bu plan döneminde, “kaliteli ve sağlıklı bir yaşam” sağlamak amacıyla, V. Plan’da da olduğu gibi, orta büyüklükteki kentlerin ve kentler arası uzmanlaşmanın desteklenmesi öngörülmektedir. Plan’da kentleşmeyle ilgili belirlenen diğer belli başlı ilkeler şöyle sıralanabilir: Şehirlerde yaşayan nüfusun şehir hayatına uygun bir yapıya kavuşturulmalı; yerleşme alanlarında kaliteli ve sağlıklı bir yaşam çevresi oluşturulmalıdır. Ülke çapında orta büyüklükteki şehirlerin gelişmesi desteklenmelidir. Öncelikle geliştirilmesi gereken yerleşme merkezleri tespit edilmelidir. Şehirlerarasında ihtisaslaşmanın sağlanacak; buna göre şehirlerin sanayi, turizm, eğitim gibi belli fonksiyonlarına ağırlık verilmelidir. Her türlü yerleşme kademelenmesinde fiziki planlara uyulmalı; bu planlarda, tarihi, kültürel ve doğal değerlerin korunması ve mevcut şehir yoğunluğunun artırılmaması esas alınmalıdır.

14 VII. Beş Yıllık Kalkınma Planı (1996-2000)
VII. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda nüfusu ’u aşan kentlere doğru olan göç eğilimini yavaşlatıcı politikaların uygulanacağı vurgulanmıştır. Kentler arası uzmanlaşmaya dikkat çekilerek, en az bir kentin uluslararası bir merkez haline getirilmesi hedefi önerilmektedir.

15 VII. Beş Yıllık Kalkınma Planı (1996-2000)
VII. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda kentleşme politikalarının esas olarak “Metropollerle İlgili Düzenlemeler” başlığı altında olduğu görülmektedir. Plan’da metropollerle ilgili şu tespit yapılmaktadır: Metropol özelliği taşıyan kentlerin içinde bulundukları sorunlara çözüm bulabilmek için metropollerle ilgili düzenlemeler öncelikle ele alınacak konulardandır. Kentlerde yaşama arzusunun artmasının yanısıra, sanayi ve ticaretin yoğunlaşmış olması ve iş bulma olasılığının diğer yörelere göre nispeten yüksek oluşu, metropollere yönelik göçü arttırmaktadır. Aşırı nüfus birikimine yol açan göç; işsizlik sorununun yanısıra yerleşim, konut, çevre, altyapı, ulaşım, sağlık, eğitim ve asayiş sorunlarını da arttırmıştır. Mevcut yasal ve yönetsel yapı, metropollerde hızlı göçün olumsuz yönde etkilediği kentleşmeyi denetleyememiş ve yönlendirememiştir

16 VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı (2001-2005)
VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda, bir yandan ulusal kültürün belirleyiciliğinde, kent ve kent kültürünün oluşturulması; bir yandan da kentlerin, küreselleşmenin taleplerine yanıt verecek duruma getirilmesi öngörüsü yer almıştır. VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı hazırlanırken, yerleşme yapısında ölçek sorunu; yerel yönetim maliyesi; denetim sistemi, yerel yönetimlerde katılım yöntemleri ve demokratikleşme gereksinimi; dezavantajlı toplumsal kesimler; doğal çevrenin korunmasına yönelik sorunların tespiti yapılıp, öneriler geliştirilmiştir.

17 VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı (2001-2005)
Ayrıca Plan’da kentleşme, kent yoksulluğunu kır yoksulluğuna tercih edenlerin göçüyle gelişen bir süreç olarak tespit edilmiştir. Bu bağlamda ülkemizdeki kentlerinin temel karakteristikleri yoksulluk, sefalet, yasa ve hukuk tanımazlık, günlük yaşamda kargaşa, ulaşım ve altyapı yetersizlikleri, kirlilik, denetimsiz büyüme, kaçak yapılar olarak sıralamıştır

18 IX. Kalkınma Planı ( ) IX. Kalkınma Planı, AB’ye üyelik sürecinin gerektirdiği Katılım Öncesi İktisadi Program İçin Stratejik Çerçeve gibi dokümanların yanında, başta Orta Vadeli Program olmak üzere, diğer ulusal ve bölgesel plan ve programlar ile sektörel ve kurumsal strateji belgelerinin dayanağını oluşturmaktadır. Plan’da kentleşme, konut ve gecekondu konularına ilişkin bağımsız bir bölüm olmayıp, bu konuda değişik yerlerde bazı vurgulara yer verilmiştir. Bu vurgularda “hızlı ve plansız kentleşme ile kentlerdeki yüksek nüfusa” dikkat çekilmekte, yoğun göç ve kentleşmenin uyum sorunları ile terör ve asayiş gibi toplumsal bütünlüğü zedeleyici ortamlar hazırladığına işaret edilmektedir. IX. Kalkınma Planı’nda kentleşme politikası adına önerilen en somut husus, “Yoğun göç ve çarpık kentleşme neticesinde ortaya çıkan sosyo-kültürel uyum sorunlarını azaltıcı önlemler alınacağı”dır

19 Kentleşme Şurası ve KENTGES
1962 yılında gerçekleştirilen 2. İmar Kongresi’nden sonra kapsamlı bir toplantı ancak 2009 yılında Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından “Kentleşme Şurası” adıyla düzenlenmiştir. Çeşitli üniversitelerden, bakanlıklardan, kamu kuruluşlarından, meslek örgütleri ve sivil toplum örgütlerinden ve özel sektörden yaklaşık 500 kişinin görevli olarak katıldığı Şura’da katılımcı yöntemle sorunlar ve öneriler ortaya konulmuştur.

20 Kentleşme Şurası ve KENTGES
Şura’nın ilk aşaması 2008–2009 yılları arasında Kentleşme Şurası Komisyonları ve Genel Kurul Çalışmaları ile tamamlanmıştır. İkinci aşamada, “Sürdürülebilir Kentsel Gelişme İçin Bütünleşik Kentsel Gelişme Stratejisi ve Eylem Planı Hazırlama Projesi (KENTGES)”nin sonuç dokümanı, “KENTGES Bütünleşik Kentsel Gelişme Stratejisi ve Eylem Planı (2010–2023)” adıyla kabul edilmiş ve 4 Kasım 2010 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmıştır

21 Kentleşme Şurası ve KENTGES
KENTGES kapsamında oluşturulan komisyon, konuyu arsa politikaları, konut politikaları ve kentsel dönüşüm politikaları olmak üzere üç alt başlık altında ele almıştır. Komisyon, kentsel dönüşüm konusunu da “sürdürülebilir kalkınmayı teşvik eder nitelikte mekânsal planlama ve gelişmenin sağlanması” bağlamında değerlendirmiştir. Buna göre kentsel dönüşüm sürecine ilişkin durum tespiti yapılırken ve stratejiler belirlenirken, “ekonomik gelişme”, “sosyal kaynaşma” ve “doğal kaynakların ve kültürel mirasın korunması” biçimindeki hedefler esas alınmıştır. Bu çerçevede kentsel dönüşüm süreçlerinin ‘insanca yaşama hakkı’ esas alınarak ve kent dokularının (sokak, mahalle, semt ve kent ölçeklerinde), fiziksel, sosyal ve ekonomik boyutlu olarak, kurumsal, yasal ve finansman modeller ile özel sektör, kamu ve gönüllü kuruluşlar ortaklığı çerçevesinde iyileştirilmesi/yeniden üretilmesi öngörüsü belirlenmiştir

22 Ders bitti


"Türkiye’de Kentleşme Politikaları" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları