Sunuyu indir
1
Müslümanlara Yönelik Boykot ve Baskılar
Mekkelilerin tüm engellemelerine rağmen İslam, Mekke’de yayılmaya devam etmiştir. Müşriklerin Müslümanlara yönelik işkence ve baskıları da bir sonuç vermemişti. Muhacirler Habeş ülkesinde iyi karşılanmış, Hamza ve Ömer gibi iki önemli şahsiyet de Müslüman olmuştu. Müslümanların sayısı ise her geçen gün artmaktaydı. Bütün bunlar Kureyşlileri yeni tedbirler almaya sevk etti. Bu amaçla bir araya gelen Kureyş’in önde gelenleri, Hz. Muhammed (s.a.v.) kendilerine teslim edilinceye kadar Müslümanları boykot etme kararı aldılar.
2
Mekkeli müşriklerin karar altına aldıkları boykot, şu maddeleri içermekteydi:
a. Hz. Muhammed (s.a.v.), kendilerine teslim edilinceye kadar Müslümanlarla barış anlaşması yapılmayacak. b. Müslümanlara merhamet gösterilmeyecek. c. Müslümanlara kız verilmeyecek ve onlardan kız alınmayacak. d. Müslümanlarla alışveriş yapılmayacak. e. Müslümanlarla görüşülmeyecek, onlarla oturulup konuşulmayacak. f. Müslümanların evlerine girilmeyecek.
3
Mekkeliler bunlarla Hz. Peygamber’in (s. a
Mekkeliler bunlarla Hz. Peygamber’in (s.a.v) öldürülmek üzere kendilerine verilmesini sağlamak istiyorlardı. Ayrıca Müslümanları Hz. Peygamber’in (s.a.v) etrafından uzaklaştırmayı ve onu yalnızlığa itmeyi amaçlamışlardı. Mekkeliler, boykot anlaşmasını Mansur bin İkrime aracılığı ile yazıya döktüler ve bu metni Kâbe’nin duvarına astılar.
4
Ebu Talip mahallesinde yaşamak zorunda bırakılan Müslümanlar boykot süresince büyük sıkıntılar çektiler. Özellikle Hz. Peygamber (s.a.v), amcası Ebu Talip ve eşi Hz. Hatice, ihtiyaç sahibi Müslümanlar için tüm servetlerini harcadılar. Müslümanlar bu süre içinde açlık ve hastalıklarla mücadele ettiler.
5
Bazı Mekkeliler, erzak yüklü devenin iplerini çözerek onu Müslümanların bulunduğu mevkiye doğru sürüyorlardı. Ancak bu girişimler her zaman başarılı olmuyordu. Çoğu zaman Ebu Cehil ve Ebu Lehep tarafından engelleniyordu.
6
Mekke’de Müslümanlara uygulanan boykotu benimsemeyen insanlar da mevcuttu. Bunlar kendi akrabalarının uğradığı bu zulümden başından beri rahatsızlık duymaktaydı. Bunlardan biri olan Hişam, bu zulme son vermek niyetiyle Abdülmuttalip’in torunu Züheyr’in yanına gitti ve ona, “Sen güzel yiyip içiyorsun, evinde rahatça yaşıyorsun, ama dayılarının çektiği sıkıntı ve eziyetleri hiç düşünmüyorsun? Yemin olsun ki Ebu Cehil’in dayıları hakkında böyle bir karar verilseydi, o buna asla razı olmazdı.” dedi.
7
“Ben tek başıma ne yapabilirim ki…’’ diyen Züheyr’i ikna eden Hişam diğer akrabalarını da yanına alarak boykotun kaldırılması konusunda ilk adımı attı. Bu grup Kâbe’ye gelerek orada bulunanlara boykotun vicdan ve merhamet sahiplerini rahatsız ettiğini ve kendi akrabalarına yapılan bu eziyetin sona ermesi gerektiğini ilan etti. Ebu Cehil bu isteğe karşı çıktıysa da diğerlerinin desteği ile boykot Kaldırıldı.
8
-MS yılları arasında Müslümanlara uygulanan boykot, onların açlık ve hastalık gibi sıkıntılara düşmesine sebep oldu. -Müslümanlar boykot sebebiyle dinlerinden dönmediler, aksine dinlerine daha sıkı sarıldılar. -Boykot, kabilecilik sebebiyle müşrikler arasında görüş ayrılığının ortaya çıkmasına sebep oldu. -Müslümanlar, Hz. Peygamberin etrafında birleştiler. -Müşrikler, boykot kararı ile istedikleri hedefe ulaşamadılar. -Boykot, müşrikler açısından başarısızlıkla sonuçland
9
Hüzün Yılı Sıkıntılarla geçen üç yıllık boykotun bitmesi ile Hz. Peygamber (s.a.v.) ve Müslümanlar rahatladılar. Ancak kısa bir süre sonra iki acı olay yaşadılar. Hz. Peygamber (s.a.v.), önce kendisini müşriklere karşı himaye eden amcası Ebu Talip’i, kısa bir müddet sonra da en büyük yardımcısı olan eşi Hz. Hatice’yi kaybetti. Bu iki kayıp Peygamberimizi (s.a.v) ve Müslümanları çok üzdü. Bu sebeple peygamberliğin onuncu yılı olan 620 yılına “Hüzün Yılı” adı verildi.
10
Ebu Talip, Abdülmuttalip’in vefatından sonra sekiz yaşındaki yeğeni Muhammed’in (s.a.v.) bakımını üstlenmiştir. Gençliği ve peygamberliği boyunca her zaman yeğenine destek olan Ebu Talip müşriklerin tüm baskı ve tehditlerine rağmen yeğenini himaye etmekten vazgeçmemiştir. Kureyş kabilesinin saygın bir büyüğü olan Ebu Talip, hayatta iken müşrikler doğrudan Peygamberimizin (s.a.v) şahsına dokunamamışlardır. Ebu Talip, her zaman olduğu gibi boykot yıllarında da her gece yeğeninin evinin önünde nöbet tutmuş, çoğu geceler oğullarını ve yeğenlerini Peygamberimizi (s.a.v) korumakla görevlendirmişti. Ebu Talip, hastalanıp ölüm döşeğine düşünce yeğenini korumaları hususunda kendi kabilesine vasiyette bulunmuş ve vefat etmiştir.
11
Ebu Talip’in vefatından sonra Peygamberimizin (s. a
Ebu Talip’in vefatından sonra Peygamberimizin (s.a.v) şahsına yönelik saldırılar artmaya başladı. Hz. Peygamber (s.a.v), bir gün yolda yürürken müşriklerden biri ile karşılaştı. Adam, hakaretler savurarak yerdeki pis toprağı Peygamberimizin (s.a.v) üzerine attı. Üzeri kirlenen Hz. Peygamber (s.a.v) evine gitti. Onu bu hâlde gören kızı Fatıma, üzüntü ile babasının başını ve elbisesini temizlemeye başladı. Kızının üzüntüsünü gören Peygamberimiz (s.a.v), “Ağlama kızım! Allah, babanı koruyacak.” diyerek onu teselli etti. Hz. Peygamber (s.a.v) bu esnada amcasını hatırladı ve içini çekerek, “Ebu Talip ölmeden önce Kureyş bana dokunamazdı.” dedi.26
12
Amcasının vefatı ile üzülen Hz. Peygamber (s. a
Amcasının vefatı ile üzülen Hz. Peygamber (s.a.v), eşi Hatice’yi de kısa bir süre sonra kaybetti. Peygamberimizle (s.a.v) yirmi beş yıl mutlu bir evlilik hayatı sürdüren Hz. Hatice, peygamberliğin başlangıcından beri eşinin en büyük destekçisi olmuş ve ona ilk iman eden kişi unvanını almıştı. Servetinin tamamını İslam için harcayan Hz. Hatice, altmış beş yaşında Mekke’de vefat etmiştir.
13
Hz. Hatice’nin kendisine olan bağlılığını, sevgisini ve Müslümanlara yaptığı yardımları hiç unutmayan Peygamberimiz, onu her zaman hayırla yâd ederdi. Bir gün Hz. Hatice’nin kız kardeşi Hale, Peygamberimizin huzuruna girmek için izin istedi. Hale’nin sesi Hz. Hatice’ye benzediği için sesi duyan Peygamberimiz, “ Kimse bana inanmadığı zaman o inandı. Herkes müşrik iken o mümin oldu. Kimse bana yardım etmezken o bana yardım etti.” diyerek eşi Hatice’den övgüyle söz etmiştir. Ahmet bin Hanbel, el-Müsned, C 6, s. 117. Yukarıdaki metni okuyarak Hz. Hatice’nin Peygamberimizin tebliğine verdiği destek hakkında arkadaşlarınızla konuşunuz.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.