KÜRESELLEŞMENİN BEYİN GÖÇÜNE ETKİSİ VE TÜRKİYE
KÜRESELLEŞME İlk olarak 1960’larda ortaya çıkan küreselleşme kavramı, 1980’lerde ise sıkça kullanılmaya başlanmıştır. 1990’lara gelindiğinde de bilim adamlarının önemini kabul ettiği anahtar bir sözcük haline gelmiştir.
Küreselleşmenin Dalgaları: Küreselleşmede birinci dalgayı Batı Avrupa’nın feodalizminden, ticari kapitalizme geçişi oluşturmaktadır. Küreselleşmede ikinci dalganın itici gücü ise sanayileşmedir. Son olarak üçüncü küreselleşme dalgası geçtiğimiz yüzyılın son çeyreğinde bilgi ve iletişim alanlarında gerçekleşen büyük teknolojik gelişmeler neticesinde ortaya çıkmıştır.
Küreselleşmenin Şirketlere Etkileri: Günümüzde teknolojik anlamda ve iletişim konusunda yaşanan değişimler sonucu işletmeler üretim teknolojilerini yenilemek, işletme süreçlerini yeniden tasarlamak ve günümüz koşullarını adapte etmeye kadar birçok değişimi gerçekleştirmek zorundadır. Küreselleşme sonucu dünyanın farklı yerlerinde ortaya çıkan yeni pazar trendleri, müşteri istek ve ihtiyaçları firmalar için büyük bir potansiyel oluştursalar da diğer taraftan kendi ürünleri için de tehdit olabilmektedir.
Çokuluslu işletmeler açısından bakacak olursak küreselleşmenin olumlu bir süreç olduğu söylenmektedir. Çokuluslu şirketlerin kaynak bulma, sermaye transferleri ve daha da önemlisi yabancı ülkelerden elde ettikleri karlarını kendi ülkelerine kolayca transfer edebilme olanağı bulmaktadır.
BEYİN GÖÇÜ
BEYİN GÖÇÜ Uluslararası Göç Emek Göçü Beyin Göçü -Beyin bolluğu(taşması) -Beyin ihracı -Beyin değişimi -Beyin kurutma
DÜNYA’DA BEYİN GÖÇÜNÜN YÖNÜ VE BÜYÜKLÜĞÜ ILO’ya göre Dünya’da her 35 kişiden biri emek/beyin göçmenidir. En fazla göç alan ülkeler En fazla göç veren ülkeler ABD - Meksika - Almanya - Bangladeş - Fransa - Çin - Hindistan - İngiltere - Kanada
TÜRKİYE’DE BEYİN GÖCÜ Türkiye, Dünya’da neyin göçü en fazla olan 34 ülke içinde 24. sırada yer almakta olup maalesef iyi eğitim gören 100 kişiden 59’unu elinden kaybetmektedir. Yapılan bir ankette ülkemizdeki gençlere göre Türkiye’nin en önemli sorunları %38 siyasi istikrarsızlık, %31 beyin göçü ve istihdam, %24 ekonomik krizlerdir. Beyin göçü genellikle gençlerin sorunudur.
TÜRKİYE’NİN BEYİN GÖÇÜ GERÇEKLERİ 1960’larda doktor, mühendis ve bilim adamlarıyla bu akım başlamıştır. Yurtdışında 50.000’den fazla öğrencimiz vardır. Türkiye yurtdışına en fazla öğrenci gönderen 11. ülkedir. Üniversite öğrencilerinin %80’i geleceğini yurtdışında görmekte ve %77’si ülkeye kesin dönüş yapmak istememektedir.
BEYİN GÖÇÜNDE İTİCİ NEDENLER Politik: İşsizlik Ülkede gelişme yavaş Ücret dengesiz/adaletsiz İdareci yetersiz Politik istikrarsızlık
Bilim Teknoloji Politikaları: Bilim, teknoloji ve Ar-Ge’ye önem vermeme Eğitim Sistemi: Plansız programsız ve çarpık, arz talep dengesizliği Fırsat eşitsizliği Çalışma Ortamı ve Kariyer: Nitelikli işgücü fazla, olanak ve araştırma az Kötü çalışma şartları Atama ve yükseltmede kayırma
BEYİN GÖÇÜNDE ÇEKİCİ NEDENLER Ekonomik: Yüksek ücret Yaşam standardı Şehir merkezinin cazibesi Mesleki ve Akademik: İyi eğitim ve araştırma olanakları Yabancı dilde eğitimin prestiji Sık şans yakalama fırsatı varlığı
BEYİN GÖÇÜNÜ DURDURMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER Eğitim sisteminde reform yapılmalı Gençler söz sahibi yapılmalı Beyin göçü beyin gücüne çevrilmeli
HAZIRLAYAN Buse KESER Merve ÖNEM Rabia GÖKÇE