Gençler Sizler Yarınlarımızsınız İdris YAVUZYİĞİT VAAZ DOKUMANLARI idrisyavuzyigit@hotmail.com /idrisyavuzyigit /İdris YAVUZYİĞİT

KUR’AN’DA TANITILAN İNSAN; ALLAH’IN, En Güzel Şekilde Yarattığı Ve Bütün Organlarını Tastamam Yaptığı, لَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ فٖى اَحْسَنِ تَقْوٖيمٍ(Tîn 4.) Tertemiz Rızıklar Verdiği, وَرَزَقَكُمْ مِنَ الطَّيِّبَاتِ(Mü'min 64.) Ruhundan Üfleyerek Şereflendirdiği, ثُمَّ سَوّٰیهُ وَنَفَخَ فٖيهِ مِنْ رُوحِهٖ (Secde 9) Muhatap Aldığı Ve Yeryüzünde Halifesi Kabul Ettiği, Yaratılmışlara Üstün Kıldığı Ve Şan Şeref Sahibi Yaptığı, وَلَقَدْ كَرَّمْنَا بَنٖى اٰدَمَ …وَفَضَّلْنَاهُمْ عَلٰى كَثٖيرٍ مِمَّنْ خَلَقْنَا تَفْضٖيلًا(İsrâ 70.) Yaratılan Her Şeyi İstifadesine Sunduğu, اَلَمْ تَرَوْا اَنَّ اللّٰهَ سَخَّرَ لَكُمْ مَا فِى السَّمٰوَاتِ وَمَا فِى الْاَرْضِ (Lokman 20.) Akıl, İrade Ve Özgürlük Verdiği,  وَمَا يَذَّكَّرُ اِلَّا اُولُوا الْاَلْبَابِ(Bakara 269.) Peygamberler Ve Kitaplar Göndermek Suretiyle Doğru Yolu Gösterdiği,  فَاٰمِنُوا بِاللّٰهِ وَرَسُولِهِ(A'raf 158.) İradeli Ve Bilinçli Olarak İman Ve İbadet Etmesini İstediği, وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْاِنْسَ اِلَّا لِيَعْبُدُونِ(Zâriyât 6.) İyilik Yapanları Mükâfatlandırıp Kötülük Yapanları Cezalandıracağı Ve Sorumlu Kıldığı, وَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَرًّا يَرَهُ ﴿٨﴾ فَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُ ﴿٧﴾(Zilzâl 7-8) Tertemiz Fıtrat Üzere Yarattığı Ve Şah Damarından Daha Yakın Olduğunu Bildirdiği Varlıktır.

TOPLUMUN YAPI TAŞI GENÇ Çiftçinin ekip yetiştirdiği mahsulü, gelen yıl için ne kadar lüzumlu ise, Fabrikaların depo edilen hammaddesi, o fabrika için ne kadar önemli ise, Ordunun harp malzemesi ne kadar mühim ise, Milletlerin hayatiyetleri ve gelecekleri için de gençlik o kadar mühim ve değerlidir.

TOPLUMUN YAPI TAŞI GENÇ KARDEŞİM SEN Günlerin sabahı, Mevsimlerin baharı, Arazilerin en münbiti, Yuvaların ve cemiyetin fidanı, Yarınların ümidisin.

DEĞİŞİM VE GELİŞİM DEVRESİ DÜNYA GENCİN ETRAFINDA DÖNER

Yetişkinliğe geçiştir. GENÇ Gençlik, Yüce Allah’ın kullarına bahşettiği ömrün en önemli çağlarından biridir. Duyguların, davranışların ve fiziksel yapının değişiminin çok yoğun olduğu bu zaman dilimi önemlidir. Yetişkinliğe geçiştir.

ALLAH, KENDİNE İTAAT EDEN GENCİ SEVER kendisine itaat etmekle geçiren إِنَّ الّٰلهَ يُحِبُّ الشَّابَّ الَّذِى يُفْنِى شَبَابَهُ فِى طَاعَةِ اللّٰهِ “Allah, Gençliğini, kendisine itaat etmekle geçiren genci sever” (Aclunî, Keşfu’l Hafa, hadis no:748)

ALLAH’IN BEĞENDİĞİ GENÇ OLMAK İÇİN تَعَجَّبَ رَبُّكَ مِنَ الشَّبَابِ لَيْسَتْ لَهُ صَبْوَةٌ “Senin Rabbin, (kendisinde eğlencelere ve fani zevklere karşı meyil bulunmayan, gençliğini hakk’a itaat yoluna bağlayan ve) gayri meşru şehvet peşinde olmayan bir genci beğenmekte ve ondan hoşnut olmaktadır” (Ahmet b. Hanbel, Müsnet, 4/151)

KURANÎ ÖRNEK “HZ. İBRAHİM” Allah’ı arayış mücadelesi, Yıldız, ay ve güneşten hareketle rabbini bulmaya çalışması, Putlarla olan mücadelesi ve putları kırıp en büyük putun boynuna kırdığı aleti asması ve ibretli bir ders verişi, Kavminin Allah'a olan isyanına rağmen Allah ile olması, Yılmaması ve sarsılmaz iman mücadelesi, Yakmayan ateş ve hicreti… (Enam suresi 75 ve 81. Ve Enbiya suresi 58 ve 70. Ayetler arası)

DİNİNİ DOĞRU ÖĞRENMELİSİN Din, akıl sahibi insanları dünyada ve ahrette mutluluğa götüren ilahi kanunların tümüdür. Günümüz toplumunda ortaya çıkan en büyük sıkıntıların aşılması Dinin insanlara aktarılması, gerçek anlamda dindar bir yaşam sürme vesilesi ile olacaktır.

“Sakın cahillerden olma!” “Cahillerden yüz çevir.” “İLİM” فَلاَ تَكُونَنَّ مِنَ الْجَاهِلِينَ “Sakın cahillerden olma!” (Enam, 5/35) وَأَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِلِينَ “Cahillerden yüz çevir.” (Araf, 199) Çünkü Her fenalığın, küfrün, şirkin başı bilgisizlik ve cehalettir. İlim sahibi olmayan kimse Allah’ı tanıyıp bulamaz. Allah’ın büyüklüğünü, kuvvet ve kudretini idrak edemez. Kalbine iyi ve güzel duyguları yerleştiremez. İnsanlara faydası olmadığı gibi onlara zararı dokunur.

GENÇLİĞİNİ NASIL GEÇİRDİĞİNE BİR DAHA BAK… Gençliğini Eğlenmekle, Boş Emellerle, Faydasız Şeylerin Peşinde Koşturarak Geçirenler, İhtiyarlıklarını Ağlamakla Geçireceklerdir.

ALLAH’A İBADET

GENÇLİĞİNDE ALLAH’A İBADET EDERSEN… سَبْعَةٌ يُظِلُّهُمْ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ يَوْمَ الْقِيَامَةِ يَوْمَ لَا ظِلَّ إِلَّا ظِلُّهُ إِمَامٌ عَادِلٌ وَشَابٌّ نَشَأَ فِي عِبَادَةِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ … وَرَجُلٌ دَعَتْهُ امْرَأَةٌ ذَاتُ مَنْصِبٍ وَجَمَالٍ إِلَى نَفْسِهَا فَقَالَ إِنِّي أَخَافُ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ … Hz. Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor: "Resulullah (s.a.v) buyurdular ki: "Yedi kişi var, Allah onları hiçbir gölgenin olmadığı Kıyamet gününde kendi gölgesinde gölgeler: Adil imam, Allah'a ibadet içinde yetişen genç, Tekrar dönünceye kadar kalbi mescide bağlı olan kimse, Allah için birbirlerini seven, Allah rızası için bir araya gelip, Allah rızası için ayrılan iki kişi, Güzel ve makam sahibi bir kadın tarafından davet edildiği halde; "Ben Allah'tan korkarım" de(yip icabet etmey)en kimse, Allah'ı tek başına zikrederken gözlerinden yaş boşanan kimse. Sağ elinin verdiği sadakayı sol eli görmeyen; verdiğini gizli veren kimse" (Nesâi, Kudât 2)

ALLAH’A İBADET EDEN GENÇ

(sağını solunu ayırt etmeye başladı) mı, İBADETE KÜÇÜK YAŞLARDA ALIŞMALIYIZ « مُرُوا الصَّبِيَّ بِالصَّلاَةِ إِذَا بَلَغَ سَبْعَ سِنِينَ » "Çocuk yedi yaşına ulaşıp (sağını solunu ayırt etmeye başladı) mı, ona namazı emredin” (Ebü Davud, Salât 26/497)

“Gencin namazı bütün âleme ışık saçan bir güneşse, NAMAZ KIL(IYOR MUSUN?)… “Gencin namazı bütün âleme ışık saçan bir güneşse, ileriki yaşlardakilerin namazı bir mum ışığı misali gibidir.

Allah’ı anacak, hatırlayacak amelleri ALLAH’A İBADET Allahın sevdiği ve kıymet verdiği genç, Allah ile olan bağlılığını kalben sağlamalı ve ibadetleriyle de bunu göstermelidir. Namaz, oruç, iyilik ve güzellik, salih ameller, dua ve zikir gibi Allah’ı anacak, hatırlayacak amelleri hayatının her safhasında yerinde ve zamanında yapacaktır.

GENÇLER GELECEKTİR Gençler; SİZ Geleceğin Cumhurbaşkanları, Başbakanları, Bakanları, Ordu Komutanları, Valileri, Kaymakamları, Öğretmenleri, Din Görevlileri, Avukatları, Hakimleri, Mühendisleri, Müftüleri, Profesörleri, Polisleri, İşçileri……

FITRATINI KORUYAN GENÇ Gençlerimiz; sıhhati bozacak zararlı hava, yiyecek, içecek ve giyeceklerden kendilerini korudukları gibi fıtratlarında var olan İslâm'ı bozacak etkenlerden de kendilerini korumaları gerekir.

NASIL GERÇEKLEŞİ(YO)R? GENÇLİĞİ İHMAL … NASIL GERÇEKLEŞİ(YO)R? İslami Bilgiden Yoksun, Dinden Uzaklaşmış Aile İbadet Hayatı Neredeyse Bulunmayan Gençlik Ahlaki Terbiyeden Yoksunluk Ailelerin İlgisizliği Ve Denetimsizliği Televizyonun Bilinçsiz Kullanımı (Saatlerce) İnternetin Kontrol Edilememesi (Oyun Ve Eğlence, Saatlerce) Basın Yayındaki Ahlak Dışı Yayın Ve Görseller, Müstehcenlik Kötü Arkadaş Çevresi Ve Zararlı Akımların Etkisi, Gösteriş Ve Özenti, Moda Merakı, Bilinçsiz Ve Yanlış Kimseleri Taklit Kısa Yoldan Zengin Ve Ünlü Olma Hayali Zararlı Alışkanlıklar (Alkol, Sigara, Uyuşturucu Vb.) Kumar Ve Şans Oyunları (İddia, Toto, Loto, Piyango Vs.) Boş Zamanı Heva Ve Heves Peşinde Geçirmek Okuma Alışkanlığından Yoksunluk

GENÇLİK NasIl Bİr Genç OLMAK İstİyorsun

NASIL BİR GENÇSİN??? ALKOLİK Mİ? KUMARBAZ MI? ESRARKEŞ Mİ? İSYANKAR MI? KATİL RUHLU MU? HAİN Mİ? HIRSIZ, ARSIZ, NAMUSSUZ MU? HARAMZADE Mİ? ŞÖHRET PEŞİNDE Mİ? TELEVİZYON KOLİK Mİ? AİLE BAĞLARI KOPMUŞ MU? ALLAH’INI, PEYGAMBERİNİ, KİTABINI TANIMAYAN BİR GENÇLİK Mİ? KÖTÜ ARKADAŞ ÇEVRESİNE SAHİP Mİ? OYUN VE EĞLENCE PEŞİNDE Mİ? NASIL BİR GENÇLİK?

ŞEYTAN İŞİ PİSLİKLERDEN UZAK BİR HAYAT

GÜNAHLARDAN UZAK DURMALISIN حُفّتْ الجَنّة ُ بالمَكارِهِ وَحُفّتْ النّارُ بالشَّهَواتِ Rasulullah buyurdu ki: “Cennet zorluk ve meşakkatlerle, cehennem ise nefsani ve şehevi arzularla kuşatılmıştır” (Müslim, Cennet, 1)

Ülkemizde ailelerin büyük çoğunluğu salon ve odalarının TELEVİZYONUN HAYATIMIZDAKİ YERİ Ülkemizde ailelerin büyük çoğunluğu salon ve odalarının en güzel köşelerine televizyonu yerleştirmişlerdir.

TELEVİZYONUN HAYATIMIZDAKİ YERİ Televizyon ile iç içe olan çocuk ve genç, sürekli izlediği şarkıcıları, mankenleri, futbolcuları ve gerçek hayat ile alakası olmayan hayali film kahramanlarını kendisine rol model olarak almaktadır . Büyürken, gelişiminin yeterince olabilmesi için yazılı kültür denilen kitap, gazete, dergi, vb. yayınları izlemesi ve okuması DAHA ÖNEMLİDİR. SAMAN ALEVİ GİBİ ŞÖHRETLER!

SAMAN ALEVİ GİBİ ŞÖHRETLER! BAĞIMLILIK…?

…BİR GENÇLİK? BİR GENÇLİK Mİ? ALLAH’A BAĞLI… PEYGAMBERİNİ SEVEN / YOLUNDA GİDEN… KUR’AN’A SIMSIKI BAĞLI… İYİ BİR EĞİTİM ALMIŞ… İBADETLERİNİ YERİNE GETİREN… AİLE BAĞLARI KUVVETLİ… BÜYÜKLERİNE SAYGI GÖSTEREN… KÜÇÜKLERİNE MERHAMETLİ OLAN… AHLAKIYLA / DAVRANIŞLARIYLA ÖRNEK… SÖZÜ VE ÖZÜ DOĞRU… DÜRÜST VE ADİL… İFFET VE HAYA SAHİBİ… GÜNAHLARDAN UZAK DURAN… BAŞKALARININ HAKLARINA RİAYET EDEN… İYİLİK SEVER… HELAL GIDAYLA BÜYÜYEN… MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERİNE BAĞLI… BİR GENÇLİK Mİ?

BÖYLE BİR GENÇLİKLE TARİH YAZILABİLİR Mİ? Tarihimiz de genç insanlarımızın başarıları ile doludur: Ertuğrul Gazi, Osman Gazi, Fatih, Genç Osman, Nene Hatun ve isimsiz pek çok kahraman… Sen de geçebilirsin yardan, anadan, serden. Senin de destanını okuyalım ezberden. Haberin yok gibidir, taşıdığın değerden. Sen ki, burçlara bayrak olacak kumaştasın. Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın. Gençler, Hz. Peygamber’in çevresine, arkadaşlarına bağlılığını, ashabına olan şefkat ve merhametini, dostluğa verdiği önemi ve doğruluğunu öğrenmeliyiz.

«Allah Bana Gençlerin Yardımını Lütfetti» …BİR GENÇLİK? 8 Yaşında İmanı kemale Eren Hz. Ali 10 Yaşında Anne Babasını Din Uğruna Bırakan Enes B. Malik 12 Yaşında Peygamberin «Yardımcım» Dediği Zübeyir B. Avvam 12 Yaşında Saltanatı Devrettiği Fatih Sultan Mehmet Han 14 Yaşında Şan, Şöhret Ve Serveti Terk eden Musab B. Umeyr 15 Yaşında Talha B. Ubeydullah 16 Yaşında Sad B. Ebi Vakkas 17 Yaşında «Darul Erkam» Olan İbn Erkam 17 Yaşında «Yemene Vali» Olan Muaz B. Cebel 18 Yaşında «Ordu Komutanı» Üsame B. Zeyd Efendimiz Buyuruyor Ki: «Allah Bana Gençlerin Yardımını Lütfetti»

SEN GELECEĞİN FATİHİ OLACAKSIN Bir gün Molla Gürâni, talebesi Fatih'e dersini vermiş, Fatih'te odasında istirahate çekilmişti. Hocası bakar ki, Fatihin odasının ışığı yanmakta. O saatte uyuması gereken Fatih ne yapıyor diye, odaya girer. Niye yatmadın diye sorunca; Fatih şu cevabı verir; "Hocam, uyuyamayışımın sebebi, tâ Sahabe-i Kirâm zamanından beri defalarca muhasara edildiği halde, Kostantiniyye şehri niçin fethedilemiyor? İşte bu gece onun plânlarını yapmakla meşguldüm.” Bunu duyan molla Gürani; “Evladım bu zafere kavuşmanı bütün gönlümle arzu ediyorum. Lâkin, ben senin câhil bir kumandan değil, âlim bir kumandan olmanı isterim. Onu fethedecek kumandan hem âlim, hem âdil olacaktır” buyurdular.

FATİH SULTAN MEHMED HAN KİMDİR? Peygamber Müjdesiyle Şereflenen, Fetihlerin Fatihi SULTAN MEHMED HAN  30 Mart 1432 yılında Edirne’de Kuran terbiyesinin ve ahlakının yaşandığı bir ailede dünyaya teşrif etmiştir. Babası II. Murat, annesi Huma Hatun’dur. 12 yaşına gelince devlet idaresini öğrenmesi için Edirne’den Manisa’ya vali olarak gönderildi. Ve kısa zaman sonra tahta çıkarıldı. Uygur alfabe ve lehçesini öğrenmiş, Arapça, Farsça, Yunanca, Latince, İbranice, sırpça ve Slovakça dillerini öğrenmiştir. Tarihi önemsemiş 1451 yılında babası vefat edince 21 yaşında Mehmet tahta geçmiştir. Sultan İkinci Mehmed, 7. Osmanlı padişahı Osmanlı topraklarını 2 milyon 214 bin km’ye genişletmiş, 25 savaşa bizzat kumanda etmiş, 2 imparatorluk, 4 krallık, 11 prensliği devlete dahil etmiştir. 49 yaşında 3 Mayıs 1481 siyanürle zehirlenerek şehit olmuştur.

Kale Burçlarında Ulubatlı Hasan İstanbul fethedildiği gün surlara çıkıp, sancağını diken Ulubatlı Hasan, sıradan bir nefer değildi; o Enderun’da yetişmiş bir zabitti ve aynı zamanda Fatih’in ders arkadaşıydı. O devrede onlar birkaç kişiydiler. Ulubatlı, surlar aşıldığı gün vücudu delik deşik olması pahasına, surlara çıkmış ve bayrağı surlara dikmeye muvaffak olmuştu. Bir müddet sonra da Fatih bu levendin başı ucundaydı. Ulubatlı, son anlarını yaşıyordu. Dudağındaki tebessüm Fatih’i hayrete düşürmüştü ve sordu:  “Niçin tebessüm ediyorsun?” Hasan cevap verdi: “Biraz evvel buraları Allah Resulü teftiş ediyordu. O’nun gül cemalini gördüm. Sürûrum, sevincim bundandır.”

…BİR GENÇLİK? "Kim var!" diye seslenilince, sağına ve soluna bakınmadan, fert fert "ben varım!" cevabını verici, her ferdi "benim olmadığım yerde kimse yoktur!" duygusuna sahip bir dava ahlâkını pırıldatıcı bir gençlik... Surda bir gedik açtık; mukaddes mi mukaddes! Ey kahpe rüzgâr, artık ne yandan esersen es!.. Necip Fazıl KISAKÜREK

TERCİH SİZİN… TERCİH SENİN…

TERCİH SENİN…

TERCİH SENİN…

Hep aile suçludur. Ah şu aileler yok mu, AİLELERİMİZİ SUÇLATMAYALIM… Gençlerin toplum içinde bize yaşattıkları olumsuzlukları gördükçe herkesin bu gençlerin ana-babalarını suçladıklarını görürsünüz. Hepimiz şu sözleri hep duyarız: Anne-babaları bu çocuklara hiç mi terbiye vermemiş? Bunların ailesi hiç mi ilgilenmiyor ? bunlarla, Böyle sorumsuzca çocuk yetiştirilir mi hiç? Hep aile suçludur. Eğer onlar, çocuklarına yeterli ve mükemmel eğitim??? verselerdi, çocuklar böyle mi olurdu? Ah şu aileler yok mu, "saldım çayıra, mevlam kayıra" Usulüyle hiç çocuk mu yetiştirilir?

İhtiyârlıktan önce gençliğin, Fakîrlikten önce zenginliğin, GENÇLİĞİN KIYMETİNİ BİLMELİSİN… اِغْتَنِمْ خَمْسًا قَبْلَ خَمْسٍ: شَبَابَكَ قَبْلَ هَرَمِكَ وَغِنَاءَكَ قَبْلَ فَقْرِكَ وَصِحَّتَكَ قَبْلَ سَقَمِكَ وَحَيَاتَكَ قَبْلَ مَوْتِكَ وَفَرَاغَكَ قَبْلَ شُغْلِكَ “Beş şey gelmeden önce beş şeyin kıymetini biliniz: İhtiyârlıktan önce gençliğin, Fakîrlikten önce zenginliğin, Hastalıktan önce sıhhatin, Meşguliyetten önce boş vaktin, Ölmeden önce hayâtın kıymetini biliniz.” [Hâkim]

ÖMÜRÜNÜ NASIL DEĞERLENDİRİYORSUN? لاَ تَزُولُ قَدَمَا ابْنِ آدَمَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مِنْ عِنْدِ رَبِّهِ حَتَّى يُسْأَلَ عَنْ خَمْسٍ عَنْ عُمْرِهِ فِيمَا أَفْنَاهُ وَعَنْ شَبَابِهِ فِيمَا أَبْلاَهُ وَمَالِهِ مِنْ أَيْنَ اكْتَسَبَهُ وَفِيمَ أَنْفَقَهُ وَمَاذَا عَمِلَ فِيمَا عَلِمَ . İbn Mesut (r.a) Rasulullah'ın (s.a.v) şöyle buyurduğunu söyledi: Ademoğlu şu beş şeyden sorguya çekilmedikçe Rabbinin huzurundan ayrılamaz: Ömrünü nerede geçirdiğinden. Gençliğini nerede tükettiğinden. Malını nerden kazandığından. Nereye harcadığından. İlmiyle nasıl amel ettiğinden. (Tirmizi, Kıyame, 2601)

Gençliğin Güzel Bir Yüzü, İhtiyarlığın Güzel Bir Ruhu Vardır. İSVEÇ ATASÖZÜ Gençliğin Güzel Bir Yüzü, İhtiyarlığın Güzel Bir Ruhu Vardır.

ANNE VE BABASINA HÜRMET ETMELİSİN وَقَضَى رَبُّكَ أَلاَّ تَعْبُدُواْ إِلاَّ إِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانًا إِمَّا يَبْلُغَنَّ عِندَكَ الْكِبَرَ أَحَدُهُمَا أَوْ كِلاَهُمَا فَلاَ تَقُل لَّهُمَا أُفٍّ وَلاَ تَنْهَرْهُمَا وَقُل لَّهُمَا قَوْلاً كَرِيمًا .وَاخْفِضْ لَهُمَا جَنَاحَ الذُّلِّ مِنَ الرَّحْمَةِ وَقُل رَّبِّ ارْحَمْهُمَا كَمَا رَبَّيَانِي صَغِيرًا "Yüce Rabb'ın şöyle emretti; Yalnız Allah'a ibadet edeceksiniz, ana-babalarınıza iyilik yapacaksınız. Şayet bunlardan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlarsa sakın onlara "öf " dahi deme, yüzlerine bağırma, onlara tatlı söz söyle. Onlara, merhamet belirtisi olarak tevazu kanadını aç da, "Ya Rab, küçüklüğümde bana şefkat gösterdikleri gibi, sen de onlara merhamet et" de” (İsrâ, 17/23-24)

GENÇ, YAŞLILARA HÜRMET ETMELİSİN مَا أَكْرَمَ شَابٌّ شَيْخًا لِسِنِّهِ إِلَّا قَيَّضَ اللَّهُ لَهُ مَنْ يُكْرِمُهُ عِنْدَ سِنِّهِ Enes İbni Mâlik (r.a)’den rivayet edildiğine göre, Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: “Allah Teâlâ, yaşından ötürü bir ihtiyara saygı gösteren gence, yaşlılığında hizmet edecek kimseler lütfeder.” (Tirmizî, Birr 75)

AHLAK VE İFFETLİ GENÇ: “HZ. YUSUF” GİBİ OLMALISIN İffeti, namus anlayışı, vezirin hanımının cinsel isteğine Allah korkusundan karşılık vermemesi, ahlakı, sabrı, serveti terk edip zindanı tercih etmesi, kardeşlerinin yaptıklarına karşılık affı… Yusuf suresi bütün bunları anlatmak suretiyle bizlere iffetli bir gencin nasıl olması gerektiğini göstermektedir.

AHLAKLI GENÇ… “Dîn, güzel ahlâktır.” [Deylemî] “Ben, güzel ahlâkı bildirmek için gönderildim.” [Beyhakî] “Sizin îmânca en güzeliniz, ahlâkça en güzel olanınızdır.” [Hâkim] “En iyi kimse, huyu en güzel olandır.” [Buhârî] “En fazîletli mü’min, ahlâkı en güzel olandır.” [Tirmizî] “Ahlâkınızı güzelleştiriniz.” [İbn-i Lâl] “Güzel ahlâk, senden kesilen akrabânı ziyâret etmek, sana vermeyene vermek, sana zulmedeni affetmektir.” [Beyhakî]

Güzel ahlaki ilkeleri: SENDE HANGİLERİ VAR… Güzel ahlaki ilkeleri: Doğruluk, sözünde durmak, temizlik, cömertlik, sabır, tevazu, iffet ve haya, tevekkül, kanaat etmek, şükür, çalışma, şefkat, cesaret, nezaket, vefa, hoşgörülü olmak, güler yüzlü, güzel sözlü olmak, sadelik. Kötü Ahlak, Huy Ve Davranışlar: Yalan, iftira, gıybet, kötü zan, alay etme, iki yüzlülük, sözünde durmama, gösteriş, haset, kin, düşmanlık, öfke, kibir, cimrilik, nemelazımcılık vb.

TEBESSÜMKAR BİR GENÇ OLMALISIN…

İYİ EĞİTİM ALMIŞ BİR GENÇ OLMALISIN…

“DİNİNE MİLLETİNE FAYDA” HEDEFİN NET OLSUN “DİNİNE MİLLETİNE FAYDA”

İMANLI VE İBADETLİ GENÇ OLMALISIN…

MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERİNE BAĞLI BİR GENÇ

HAKLARA RİAYET EDENBİR GENÇ… Şu çeşmenin haline bak, Su içecek bir tası yok, Kırma kimsenin KALBİNİ, Yapması güç, Ustası YOK.

AHLAKLI VE İFFETLİ BİR GENÇ

EDEP, HAYA VE İFFETLİ BİR GENÇ

GÜNAHLARDAN UZAK DURAN BİR GENÇ

BAŞKALARINA BENZEMEYE ÇALIŞMAYAN BİR GENÇ…

“Kim bir topluluğa benzemeye çalışırsa, onlardandır” BENZEMEK İSTEDİĞİN KİM? KİMİ ÖRNEK ALACAKSIN?  مَنْ تَشَبَّهَ بِقَوْمٍ فَهُوَ مِنْهُمْ “Kim bir topluluğa benzemeye çalışırsa, onlardandır” (Ebu Davut, Libas, 5)

DÜNYA GELİP GEÇİCİ “Ah! Keşke gençliğim geri gelse de şu ihtiyarlığın bana ettiklerini ona şikayet etsem…” Kimi Güçsüzlüğüne, zayıflığına Gençlik çağlarıyla teselli arar. Kimisi gençlik yıllarını, arzularının peşinde koşturarak harcadığından dolayı pişmanlık duyar; kimisi de gençken yapabildiklerini şimdi yapamadığından dolayı üzüntü... "Gençliğim gitti ve ona ulaşmak hayal oldu. Aramızdaki bütün bağlar da koptu." (İbn Rûmî)

DÜNYA GELİP GEÇİCİ "Gençlik güzel günleriyle geçip gitti. Keşke o günler satın alınabilse veya geri dönebilseydi.» (Cerîr)

"Allah her hastalık için şifa yaratmıştır. DÜNYA GELİP GEÇİCİ "Allah her hastalık için şifa yaratmıştır. Ancak ihtiyarlığın ilâcı yoktur." (Buhari, Tıbb 1; Ebu Davud, Tıbb 1; Tirmizi, Tıbb 2; İbn Mace, Tıbb 1. ) Bir bedeviye saçlarının ağarmasının sebebini sormuşlar. O da "Bu beyaz saçlar gençliğin köpüğüdür." demiş

sabaha erdin mi akşamı bekleme. DÜNYA GELİP GEÇİCİ أخذ رسُولُ اللّهِ (صلعم) بِمَنْكِبِي وقالَ كُنْ في الدُّنْيَا كأنَّكَ غريبٌ أو عابرُ سبيلٍ .وكان ابن عمر رضى اللّه عنهُما يقولُ: إذَا أمْسَيْتَ فَلا َتَنْتَظِرِ الصَّبَاحَ، وإذَا أصْبَحْتَ فَلا تَنْتَظِرِ المسَاءَ، وخُذْ منْ صحّتِكَ لمرضِكَ، ومنْ حياتِكَ لموْتِكَ.  " İbn Ömer (r.a.)'den rivayet edilmiştir: Rasûlullah (a.s) omuzumdan tuttu ve buyurdu: "Sen dünyada bir garib veya bir yolcu gibi ol” İbn Ömer (r.a) şöyle diyordu: "Akşama erdin mi, sabahı bekleme, sabaha erdin mi akşamı bekleme. Sağlıklı olduğun sırada hastalık halin için hazırlık yap. Hayatta iken de ölüm için hazırlık yap." (Buhârî, Rikak 2; Tirmizî, Zühd 25, (2334).)

“Allah kullarını daru’s-selama/ İMANIN ZAFERLER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ وَاللّهُ يَدْعُو إِلَى دَارِ السَّلاَمِ وَيَهْدِي مَن يَشَاءُ إِلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ “Allah kullarını daru’s-selama/ barış yurdu olan cennete çağırıyor.” (Yunus, 10/25)

Camiye Kosalım Kuranla Bulusalım Yaz Kurslarının Önemi Camiye Kosalım Kuranla Bulusalım İnan, Tanı, Öğren, Oku, Anla, Yaşa, Yaşat İdris YAVUZYİĞİT