Aklın Dinî Sorumluluktaki Yeri ve Önemi Konuyla ilgili ayetler: 1- "Anlayan bir toplum için ayetleri ayrıntılı bir şekilde açıkladık." ( En'am suresi, 98. ayet) 2- "Resulüm! Sana bu mübarek kitabı, ayetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsınlar diye indirdik." (Sad suresi, 29. ayet)
3- "Allah size işte böylece ayetlerini açıklar ki düşünüp hakikati anlayasınız." (Bakara suresi, 242. ayet) .
Konuyla ilgili hadisler: 1- "Aklı olmayanın dini de yoktur." .
Konuyla ilgili kavramlar: Akıl: Arapça bir kelime olup bağlamak, alıkoymak, korumak anlamlarına gelir. Mükellef: Allah'ın emir ve yasaklarından sorumlu (yükümlü) olan kişilere denir. Mükellef olmak için akıl sahibi ve ergenlik çağına ulaşmış olmak gerekir..
.
.
İnsan, akıl ve irade sahibi olduğu için diğer canlılardan farklıdır.
Akıl, doğru ile yanlışı ayırt edebilme kabiliyetidir Akıl, doğru ile yanlışı ayırt edebilme kabiliyetidir. Aynı zamanda her türlü sorumluluğun da ön şartıdır.
Sadece akıl sağlığı yerinde olan kişiler, yaptıklarının sonuçlarını üstlenirler. İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özellik, akıllı ve düşünebilen bir varlık olmasıdır.
Akıllı olmak demek, kişinin kendi yararına ve zararına olan durumları fark edebilmesidir.
Akıl her türlü sorumluluğun ön şartıdır.
Akıl, doğru ile yanlışı ayırt edebilme kabiliyetidir.
İnsanın akıllı ve düşünebilen varlık olması onun en önemli özelliğidir İnsanın akıllı ve düşünebilen varlık olması onun en önemli özelliğidir. Bu sayede dünyaya hükmeder, dünyadaki diğer bütün varlıkları istek ve ihtiyaçlarına göre kullanır. Kişinin akıllı olması yetmez. O aklı yerinde kullanması da gerekir.
İnsan aklı ile aldığı kararları bir baskı ya da zorlama altında alırsa bu kararlarından dolayı sorumlu tutulamaz. İnsanın kararlarından sorumlu tutulabilmesi için bu kararları özgür iradesi yani kendi isteğiyle almış olması gerekir.
Ancak akıl düşünebilme ve seçebilme işlevini hiçbir baskı altında kalmadan, özgürce ve rahatça yerine getirebilmelidir. Aklın özgürce işlevini yerine getiremediği durumlarda insanlar sorumlu tutulmamıştır.
Akıl, Allah’ın insana verdiği en büyük nimetlerden biridir Akıl, Allah’ın insana verdiği en büyük nimetlerden biridir. İslam’a göre akıl sağlığı yerinde olan ve ergenlik çağına girmiş herkes dinin buyruklarından sorumludur. Aklı olmayan kişi, dini anlayamaz
Bu nedenle akıl hastaları dinin emir ve yasaklarından sorumlu değildir Bu nedenle akıl hastaları dinin emir ve yasaklarından sorumlu değildir. Kur’an, bütün işlerde anlayarak hareket etmeyi tavsiye eder. İnsan da aklı sayesinde yaratıcısının kendisinden ne istediğini anlar ve ona uygun hareket eder.
“Allah size işte böylece ayetlerini açıklar ki düşünüp hakikati anlayasınız.” Bakara suresi, 242. ayet.
. Yüce Allah, akıl sahibi insanları yaptıklarından sorumlu tutarak ahirette de onları hesaba çekecektir. Neyi niçin yaptığını idrak edemeyecek kadar akıl sağlığı yerinde olmayanlar ile çocuklar yaptıklarından sorumlu tutulmayacaktır. .
Akıl, Allah’ın bize vermiş olduğu en büyük nimetlerden biridir Akıl, Allah’ın bize vermiş olduğu en büyük nimetlerden biridir. Aklı olmayan kişinin dini de anlayabilmesi mümkün değildir. Onun için bu durumdaki bir kişiden dinin sorumluluklarını yerine getirmesi beklenemez.
Bizlere akıl nimetini veren Allah’a şükürler olsun Bizlere akıl nimetini veren Allah’a şükürler olsun. Bu sayede kendimizi biliyoruz. Kendimizi bildiğimiz için Allah’ın karşısındaki konumumuzu yani kulluğumuzu da biliyoruz.
Allah’ın bizlere verdiği bu büyük nimetin şükrünü yerine getirmeyi unutmayalım.
Dinimize göre sorumluluğun yani mükellefin şartları: - Akıl sağlığı yerinde olmak, - Müslüman olmak. - Ergenlik çağına girmiş olmak,
İnsanın mükellef(sorumlu) bir varlık olmasının sebepleri: 1- İnsanın akıl sahibi olması 2- Bu aklıyla iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırma işini yapacak iradeyi (seçmek) sergilemesi
İnsanın Allah katında sorumlu olduğu durumlar: 1- Allah'ın varlığına, birliğine ve diğer iman esaslarına (imanın altı şartına) inanmak 2- Allah'ın emir ve yasaklarına uymak, ibadetlerini yapmak 3- Güzel ahlaki davranışlar sergilemek
Allah katında mükellef (dinî sorumluluğu) olmayanlar: 1- Ergenlik çağına ulaşmamış çocuklar 2- Aklî dengesi yerinde olmayanlar
Kur'an-ı Kerim'in 49 ayetinde insanın aklını kullanması istenmiş, akıl sahiplerine hitap edilerek Kur'an mesajlarını okuyup anlamaları istenmiştir.