T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ AHMET KELEŞOĞLU EĞİTİM FAKÜLTESİ Dİnlerde İbadet ve İbadet yerlerİ HAZIRLAYAN 109813473 ESRA GÜMÜŞSOY 109813505 AYŞE İNAL DERS SORUMLUSU PRF .DR. ABDULLAH ÖZBEK
Din,akıl sahiplerini kendi iradeleriyle kurtuluşa sevk eden bir değerler bütünüdür. İbadetler,dinin pratiğe yansıyan boyutudur.
Allah’ın buyruklarını yerine getirmek ve yasaklarından kaçınmaktır.. Kulun inandığı yüce varlığa karşı kulluk borcunu yerine getirmesidir. Yaratıcı ile iletişimin kurulmasını sağlayan bir köprüdür. İbadet Allah’a yönelen saygı davranışıdır. Kişinin Allah’ın rızasını kazanmak ve teşekkür böcünü yerine getirmek için yaptığı her çeşit faaliyettir. Hizmet etmek anlamında yapılan her çeşit faaliyettir.
DİNLERDE BENZER İBADETLER DUA VE NAMAZ ORUÇ HAC SADAKA KURBAN KUTSAL GÜN VE GECELER
“Ben cinleri ve insanları,ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zari yat Suresi 56.ayet)
Dua Ve namaz
Sözlükte ‘çağırmak,seslenmek,istemek ve yardım talep etmek’ anlamlarına gelen dua,bütün dinlerde insanın bütün benliğiyle kutsala yönelerek maddi ve manevi isteklerini ona arz etmesidir.
Duada saygı ve istek bir aradadır. Dualar ,kabul edileceğine inanılarak gönülden,alçak sesle ya da gizlice yapılır. Duada saygı ve istek bir aradadır. Dua,sadece sıkıntılı anlarda değil rahatlık durumunda da yapılan bir zikir ve ibadettir Günahtan tövbe ve istiğfar etmek gibi sebepler yerine getirildikten sonra dua yapılmalıdır.
İslam’a göre dua,doğrudan Allah’a yapılır ve araya herhangi bir aracı konulmaz!!!
“…Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver,ahirette de iyilik ver ve bizi ateş azabından koru.” (Bakara Suresi 201.ayet)
Yahudilikte sinagogda yapılan ibadetler dualardan ibarettir.
Hıristiyanlıkta ise dua,İsa merkezli olmak üzere Tanrı(Peder) ve Kutsal Ruh’u anmakla yapılır.
Namaz(salat),sözlükte dua,istiğfar ve övgü anlamlarına gelir. Dinî bir kavram olarak namaz,İslam’ın beş esasından biridir.
Beden,akıl ve kalp ile kılınan namaz insanı fenalıklardan korur…
“İlk sorgu namazla başlayacaktır” “namaz mü’minler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır.”(Nisa Suresi 103.ayet) “(Ey Muhammed!)Kitaptan sana vahyedileni oku,namazı da dosdoğru kıl…”(Ankebut Suresi 45.ayet) “İlk sorgu namazla başlayacaktır” (Ebu Davut,Salat,145.)
İsrailoğullarına namaz emredilmiştir ancak mevcut Yahudi ve Hıristiyan kanaklarında açık bir namaz emri yoktur.Onların ibadetleri dua ve ayin şeklindedir.
Yahudilikte ibadet ferdî olarak ve camaatle yapılır. Sinagog(havra)da yapılan toplu ibadet,on iki yaşını geçmiş en az on kişi ile yapılır. Kadınlar erkeklerden ayrı bir mekanda başları örtülü olarak sadece ibadeti izlerler.
Hıristiyanlıkta Hz. İsa tarafından ayin ve dua telkin edilmiş; ancak kesin bir ibadet şekli belirtilmemiştir.
Hristiyanlıktaki ayinlerde ortak yönler: Tanrı ibadetin tek kaynağıdır. İbadetin gayesi Tanrı’da birleşmektir. İbadet,hayatı değiştirici olmalıdır. Ruh manevi dünyaya yönelmelidir Kurtuluş ancak kutsal ruhun öncülüğünde olur.
Hıristiyanlıkta günlük dua ve ibadetler genelde kilisede ve papazın yönetiminde yapılır, Çünkü papaz,dua ve ibadetlerin kabulü için aracıdır.
HİNDUİZM’de ibadet,tanrıların heykellerinin önünde yapılır. Vakti ve şekli düzenli bir ibadet yoktur. Evlerinde tanrı heykellerinin bulunduğu bir köşe vardır. Putlara saygı gösterilir ,onların bakım ve temizliği yapılır. Hindu,ibadetine başlarken “OM” ile başlar. OM,hinduların besmelesidir. İbadetinde kutsal kitapları olan Vedalar’dan dualar okur.
BUDİZM’de ibadet dinin kurucusu olan Buda’nın heykellerine tapınma şeklinde olur.
Kişi, Buda önünde diz çöker ve ellerini yüzü hizasında birleştirerek şöyle dua eder; “Buda,Dharma ve Sangha’ya sığınırım.”
CAYNİSTLER ibadetlerinde rahip ve rahibelere bağlıdırlar. Kutsal metin ve ilahiler okuyarak ruh ve bedenlerini terbiye ederler. Mabetlerindeki heykelleri takdis ederler. Heykellerin önlerine lamba,tütsü koyar ve onları çiçeklerle süslerler.
Altın Mabet’in havuzunda ibadet maksadıyla yıkanırlar. SİHLER tek tanrıya ibadet ederler. Adi-Grant adlı kutsal kitaplarından dualar okurlar. Altın Mabet’in havuzunda ibadet maksadıyla yıkanırlar.
Konfüçyanizm’de ibadet, Tien diye adlandırılan yüce tanrı ve diğer ruhanilere tapınmak,onlara dua etmek ve kurban kesmekten ibarettir. Atalara saygı da bir ibadettir.
Manastır ve rahiplik anlayışı sonradan benimsenmiştir. TAOİZM’de ibadetler.yüce tanrı kabul edilen Shang-Ti’ye yapılır. Ruhun ölümsüzlüğüne ve iyilerin Tao ile birleşerek bu dünyada mutluluğa ulaşacağına inanılır. Manastır ve rahiplik anlayışı sonradan benimsenmiştir.
ŞİNTOİSTLERin ibadetleri dua ve kurbanlardan ibarettir. Dua, en basit şekliyle yüz yıkanıp eller birbirine vurulduktan sonra zihnen yapılır. En ağır ibadet;soğuk su ile yıkandıktan sonra ıslak elbiseyle mabedin etrafında yüz defa dönmektir.
ZERDÜŞTLÜK’te ibadet tek tanrıya yapılır. Mabede girerken ayakkabıları çıkarırlar ve günahlarının bağışlanmasını dilerler. Kutsal kitap Avesta’dan bazı kısımlar okuyarak dua ederler. Mabetteki ibadet ferdîdir. Rahipler mabetteki ateşin devamlı yanmasını sağlarlar ve günde beş defa ateşin temizleme ve koruma ayinini yaparlar. Zerdüştlükte rahipler sınıfı dışındakiler için ibadetin vakti ve günü yoktur.
Kamlar, sihirli davul çalarak göğe yükselip inmeyi temsil ederdi. ESKİ TÜRKLERDE tek tanrı inancı vardı. Ecdat mağaraları,mukaddes dağlar,hakanın otağı,ev ve ya Türk çadırı önemli dinî merasim yerleriydi. Resmî büyük ayinlerin başkanlığını hakan yapmaktaydı. Kamlar ayin sırasında özel ilahiler söyler,ruh ve ataları çağırırdı. Kamlar, sihirli davul çalarak göğe yükselip inmeyi temsil ederdi.
DİNKA tipik bir kabile dinidir. Dinkalar çok büyük dedikleri insanüstü kuvvetlerin varlığına inanırlar.. Bu kuvvetlere “Nhialik” de (göktekiler) derler.Onlara dua eder, hediyeler sunarlar. İnekler, Dinkaların hem sosyal hem de dini yaşamlarında önemli bir yer tutar.
Ainu dini, tipik bir kabile dinidir. Herhangi bir kutsal kitabı veya kurucusu yoktur. Ainular göğün en yükseğinde bulunduğunu kabul ettikleri "Kando-kora Kamui" dedikleri bir Tanrıya inanırlar.
ORUÇ
ORUÇ,sözlükte ‘bir şeyden uzak durmak,bir şeye karşı kendini tutmak’ anlamlarına gelir, Arapça karşılığı “savm”dır.
Kur’an-ı Kerim’den öğrendiğimize göre oruç,bütün milletlere farz kılınmış bir ibadettir.
İslami bir terim olarak ORUÇ; Tan yerinin ağarmasından Akşam güneşin batışına kadar yemeyip,içmeyip, Allah rızası için istek ve arzularımızdan uzak durmaya denir.
“Bir kimse inanarak ve mükafatını umarak Ramazan Orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.” BUHARİ
Her şeyin bir baharı vardır Kur’an-ın baharı da ramazan ayıdır.
ORUÇ TUTARKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ? “Biriniz oruçlu gün çirkin söz söylemesin ve kimse ile çekişmesin.Şayet biri kendisine söver veya sataşırsa ‘ben oruçluyum’ desin.” BUHARİ
ORUÇ İBADETİNİN BİREYE VE TOPLUMA KAZANDIRDIKLARI 1-) Kur’an’la olan yakınlığımızı artırır. 2-)İnsana sabır ve zorluklarla mücadeleyi öğretir. 3-)İrade eğitimidir.
4-)Nimetlerin değerini öğretir. 5-)Bireyin sağlığı için önemlidir. 6-)Fakirlerin ve kimsesizlerin halini anlamamızı sağlar. 7-)Zekat ve fitre ile insanlar arasında yardımlaşma ve dayanışmayı güçlendirir.
YAHUDİLİKTE ORUÇ,nefsi alçaltma vasıtası olarak kabul edilir.
Yahudilikte ; Günahlara heffaret olması, Geçmişin kötü günlerinin hatırlanması ve ya Ağıt yakılması amacıyla oruçlar tutulur.
Yahudilikte oruç,bir önceki gün güneşin batmasıyla başlar ve yirmi beş saat sürer. Yiyecek,içecek ve cinsellikten tamamen uzak durulur. O gün yıkanmak,temizlik yapmak,deri giysi ve ayakkabı giymek haramdır.
HIRİSTİYANLIKta oruç;Paskalya bayramından önceki kırk günlük Lent döneminde tutulur. Perhiz şeklinde sadece bir öğün yemek yiyerek tuttukları bir oruç şeklidir. Kırk günlük oruç zorunlu değildir. Zorunlu olan bu günler içinde sadece bir gündür. Bu büyük orucun dışında tuttukları diğer oruçlar şöyledir: Ninova orucu Haziran başı perhizi Ağustos perhizi Aralık perhizi
Hinduizm ve Budizm gibi dinlerde oruç;bazı yiyecek ve içeceklerden uzak durma şekliyle uygulanır.
Sih dininde oruç,yoga ve keffaret yoktur Sih dininde oruç,yoga ve keffaret yoktur. Onlara göre tanrının adını anmak ve düşünmek yeterlidir. Zerdüştlerde oruç yerine fiil,düşünce ve konuşmada hataya düşmemeye dikkat etmek şeklinde bir uygulama vardır.
HAC
HAC, İslam’ın beş şartından biri olup hicretin dokuzuncu yılında farz kılınmıştır. Gerekli şartları taşıyan her müslümanın ömründe bir defa haaca gitmesi farzdır. Hac mevsimi dışında yapılan ziyaretlere ise ‘umre’ denir.
HAC MERKEZLERİ
İslam’ın hac merkezi Mekke’dir. Kur’an-ı Kerim’de “Şüphesiz,insanlar için kurulan ilk ibadetevi,elbette Mekke’de alemlere rahmet ve hidayet kaynağı olarak kurulan Kabe’dir.” (Âl-i İmran Suresi 96.ayet) buyurulmaktadır.
Tevrat, bütün yahudi erkeklerine yılda üç defa Kudüs’te Yahve’nin huzurunda bulunmayı emretmiştir. Bu üç zaman dilimi; Fısıh(Paskalya) Şavuot Sukkot bayramlarıdır.
Yahudilikte hac merkezleri; Kudüs ve çevresinde oluşmuş Ağlama Duvarı gibi mekanlar Genelde Celile’de bulunan,Talmut ve Kabbala’da adı geçen bilgelerin mezarları Diaspora
İlk hristiyanlar yahudiler gibi Kudüs’teki mabedi ziyaret ediyorlardı. Roma’da şehit edilen iki büyük havari Petrus ve Pavlus’un anısına Roma önemli bir merkezdir Diğer bir hac şekli de azizlerin ve şehitlerin mezarları üzerine yapılan kiliseleri ziyaret etmektir.
İspanya’da Santiago de Compostela ‘da havarilerden Büyük Yakub’a atfedilen mezar da önemli bir hac merkezidir.
Hinduizm’de hac yerleri Benares ve Ganj Nehri’dir.
Benares’teki Geyik Parkı Bodhi Gaya Hindistan’da Budistlerin en önemli hac yeridir. Benares’teki Geyik Parkı Nepal’daki Buda’nın doğum yeri olan Lumbini…
Japon inançlarına göre dağlar, tanrıların yurdudur ve bundan dolayı dağ tepeleri yüzyıllardır hac yeri olmuştur. Sihler aslında hacca karşı çıkmakla beraber dinsel merkezleri olan kutsal Altın Tapınak, dünyadaki bütün sihlerce ziyaret edilmektedir.
SADAKA
Sadaka,Allah’ın rızasını kazanmak niyetiyle karşılıksız olarak fakir ve muhtaçlara yardım etme,iyilik ve ihsanda bulunmaktır. “Onların mallarında, muhtaç ve yoksullar için bir hak vardır.”(Zariyat Suresi 19.ayet)
Tevrat ve İncil’de de sadaka vermek emredilmiştir… “Ve eğer kardeşin fakir düşer ve senin yanında zayıf düşerse ona yardım edeceksin…” (Tevrat) “ Kim fakire verirse onun eksiği olmaz; fakat kim ondan göz çevirirse o çok lanet alır…” (Kitab-ı Mukaddes)
KURBAN
Kurban; tapınılan tabiatüstü varlık veya varlıklara yakınlaşma, şükran duygularını ifade etme, bir şey isteme ya da günahlara kefaret olması gibi niyetlerle sunulan varlık ve nesnelerdir…
İslam’a göre kurban; ibadet maksadıyla belli vakitte uygun şartları taşıyan hayvanı usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder. “O halde Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.” ( Kevser Suresi 2.ayet)
“Her ümmet için Allah’ın kendisine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık…” (Hac Suresi 37.ayet) Tevrat ve İncillerde de kurban ile ilgili hükümler mevcuttur.
Yahudilikte kurban, Tanrı’ya bağlılığın bir işareti olarak, O’nun lütuf ve affını elde etmek niyetiyle bazı hayvanların veya yiyeceklerin bir mezbaha üzerinde tamamen ya da kısmen yakılarak yok edilmesinden ibarettir.
Hıristiyanlar, Hz. İsa’yı insanlığı asli günahtan kurtaran bir kurban olarak gören inanca sahiptirler. Böylece Hıristiyan ilahiyatında İsa’nın haç üzerindeki ölümünü tek başına yeterli ve diğer kurban sunma fiillerini faydasız kılan biricik kurban olduğu inancı kabul edilir.
Hinduizm’de kurban insanları kurtuluşa götüren yollardan biridir. Kurban merasimi rahiplerin nezaretinde gerçekleştirilirdi. Tanrılara pasta ve yiyecekler sunulurdu.
Budizm ve Caynizm’de “Ahimsa Prensibi” ve “Tenasüh İnancı” gereği canlılar kurban edilmemektedir. Şintoizm’de kurban ve takdimler, tanrılara ve ölülere, onların öfkesini yatıştırıp lütuf ve yardımlarını sağlamak veya günahlara kefaret düşüncesi ile sunulurdu.