SEYYİD MAHMUT HAYRANÎ (?-1268)
“Seyit” kelimesi, İslam peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (S. A “Seyit” kelimesi, İslam peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V)’ nın kızı Hz. Fatıma’ dan olan torunları Hasan, Hüseyin, Zeynep, Rukiye ve Ümmü Gülsüm’ ün soyundan olduğuna inanılan insanlar genel olarak bu adla anılır. Doğum tarihi belli değildir. Ölüm tarihi ise türbesindeki kitabeye göre H.667/ M.1268’dir. Babası Selçuklu devlet adamlarından Mesut Paşa’dır. Mevlânâ’nın ve Hacı Bektaş-ı Veli’nin çağdaşı olan Seyyid Mahmut Hayranî, bu iki büyük sufî ile de görüşmüştür. Seyyid Mahmut Hayranî de Anadolu insanına din, maneviyat ve ahlâk aşılayan isimlerdendir. Moğol istilâları sırasında Anadolu’ya gelip önce Konya’ya ardından Akşehir’e yerleşmiş, Anadolu’nun Türkleşmesinde ve İslamlaşmasında rol oynamıştır.
Seyyid Mahmut Hayranî Konya’daki medrese görevinden sonra Akşehir’e yerleşmiş, burada Kadı İzzetin ve Emir Yavi medreselerinde hocalık yapmıştır. Yaşadığı dönemde halk tarafından çok sevilip sayılan Seyyid Mahmut Hayranî’ye devlet adamları da büyük ilgi göstermiştir. Yıldırım Bayezid’in 9 Mart 1403’te Akşehir’de vefat etmesi üzerine Timur, naaşın Seyyid Mahmut Hayranî türbesine defnedilmesini istemişse de Yıldırım Bayezid’in vasiyeti gereği Bursa’ya nakledilmiştir.
Seyyid Mahmut Hayranî vefatından sonra da saygı görmüş, türbesi ziyaretgâh haline getirilmiştir. Onun türbesi de tıpkı öğrencisi Nasreddin Hoca gibi ziyaret edilen mekânlarındandır. Seyyid Mahmut Hayranî Türbesi Seyidi Mahallesi’nde yer alan bir Selçuklu mimarisi örneğidir. Civarında bir zaviye, imaret , medrese ,mescit ve hamamın bulunduğuna dair tarihî kayıtlar vardır. Nasreddin Hoca’yı ilim , irfan yolunda yetiştiren işte bu büyük zattır.
SEYYİD MAHMUT HAYRANİ TÜRBESİ Anıt mahallesi Seyyid Mahmut Hayranî sokakta yer almaktadır. Akşehir’in yetiştirdiği en önemli düşünürlerden olan Seyyid Mahmut Hayranî türbenin kitabesine göre 1268 yılında vefat etmiştir.
Mimari plan özellikleri bakımından Beylikler Dönemi iki katlı kümbetler grubuna girmektedir. Kare bir kaide üzerine tuğladan örülmüş on altı dilimli silindirik gövdeden yapılmıştır. Orijinali firuze renkli çinilerle bezenmiştir.