TÜRKİYE’DE GİRİŞİMCİLİK YALOVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İNSAN KAYNAKLARI VE ÇALIŞMA İLİŞKİLERİ
Girişimcilik son dönemin en popüler konularından biri Girişimcilik son dönemin en popüler konularından biri. Girişimcilik nedir? Kime girişimci denir?
Girişimci kimdir? En genel ifade ile girişimci; kâr amacıyla riski üzerine alan kişi olarak tanımlanabilir. Girişimci, mal ve hizmet üretiminin yapılabilmesi için, üretim öğelerini en iyi koşullar altında bir araya getiren kişidir. Girişimci, riski üzerine alarak, başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, üretim öğelerinin alımını yapar, bunların bir araya getirilmesi imkanını sağlar. Girişimci kâr amacı güder ancak tek amaç para kazanmak değildir. Ekonomik bir değer ortaya koymaksızın, çeşitli yollardan, başkaları tarafından ortaya konulan ortak değerleri kendi tarafına aktarmanın adı girişimcilik değildir. Girişimci, yönetici demek değildir. Girişimcilik için en temel üç faktör; yetenek, cesaret ve bilgidir.
Girişimcilik nedir? Girişimciliğin önemi ·İşsizlik sorununa önemli bir çözüm olanağı sunduğu gibi ekonomik büyümenin de dinamosudur. · Girişimci, ekonomik kaynakların düşük üretkenlik alanlarından yüksek alanlara aktarılma sürecinde baş aktördür, çünkü üretim kaynaklarını yeni bir tarzda birleştirerek kullanılmayan üretim faktörlerinin kullanılmasını sağlar, ama daha önemlisi kullanılmakta olan üretim araçlarının ve mevcut girdilerin değişik şekillerde kullanımı ile üretimi artırır. · Girişimci yeni düşüncelerin yaratılması, yayılması ve uygulamasını hızlandırır, ayrıca yeni endüstrilerin doğmasına yol açar, teknolojileri kullanan sektörlerde verimliliği artırır ve hızla büyüyen sektörler yarattığı için ekonomik büyümeyi hızlandırır.
YANLIŞ İNANIŞLAR/MİTLER Girişimci doğulur, sonradan olunmaz. Sermaye yeni iş için en önemli girdidir. Girişimciler genç ve enerjik olmalıdır. Başarılı girişimci, iyi okul performansı gösterir.
KÜLTÜRÜN GİRİŞİMCİLİĞE ETKİSİ Toplum üzerinde en büyük etkinin kaynağı kültürdür. Kültür, gruptaki bireylerin ortak nitelikleri olup, kişiden kişiye aktarılan öğrenilmiş bir yaşam biçimidir. Girişimci güdüler ve davranış kalıplarının oluşumunda kültürel yapının önemli bir yeri vardır. Geleneklerden aile içerisinde alınan eğitime, ahlaki kurallara, kişilik yapısına, davranış biçimine, yaşam tarzına ve sosyal çevreye kadar bir çok ögede kültürün izleri görülebilir.
Dünden bugüne… Girişimciliğin tarihsel gelişimi; serbest piyasa siteminde insanların zihinsel ve bedensel güçlerinin başarılı bir şekilde kullanıldığı rekabete dayalı bir sistem olduğu bilinmektedir. Günümüzde ise ekonomik sistem içerisinde girişimciliğin önem kazanması serbest piyasa sistemine göre rekabetin artmasıyla birlikte oluşmuştur. Girişimci olan her yaştan herkes yeni bir buluş ya da düşünceyi iş fikrine dönüştürerek iş kurmaktadır. Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçişle birlikte girişimcilik daha büyük önem kazanmaya başlamıştır.
Türkiye’de Girişimcilik Ülkemizde girişimciliğin Osmanlıya kadar dayandığı bilinmektedir. O dönemde yeterli olanak olmadığı için çiftçilik, memurluk gibi alanlara yönelişler söz konusuydu. Cumhuriyetin kurulmasını izleyen ilk yıllarda ekonomi ve sosyal kalkınmanın özel sektör eline geçmesi düşünülmüş ve bu alanda teşvik çalışmaları başlamıştır. Fakat daha sonraları anlaşılmıştır ki tek başına özel sektör işlerin üstesinden gelemeyecektir. Bunun üzerine hem ekonomik hem sosyal kalkınmanın hızla gerçekleştirilmesi amacıyla özel sektöre öncülük etmesi amacıyla devletin bu görevi üstlenmesi öngörülmüştür. O yıllarda yeterli girişimcinin bulunmaması ve sermayenin yetersiz olması özel sektörün başarısızlığında önemli rol oynamıştır.
1950-1980 döneminde de özel sektörün gelişmesi için çabalar sürdürülürken 1980 sonrasında ihracata dönük ekonomi politikalarının izlenmesiyle beraber serbest piyasa ekonomisi ve özelleştirmelerin etkileriyle kamu teşebbüslerinin önemi azalmıştır. 2007-2013 dönemini kapsayan 9. Kalkınma Planında aktif işgücü politikalarının geliştirilmesi başlığı altında girişimcilik politikalarının desteklenmesine önem verilmekte, girişimcilik ve istihdam garantili programlar, mesleki danışmanlık ve rehberlik hizmetleri ile mesleki eğitim kursları yoluyla etkili işgücü politikalarının uygulanması hedeflenmektedir. Gelir dağılımının geliştirilmesi için de özellikle kırsal kesimde ve az gelişmiş bölgelerde girişimcilik teşvik edilmektedir. Girişimler 2011 yılında en fazla toptan ve perakende ticaret sektöründe faaliyet gösterdi
Gelişmekte olan ülkelerin yapısal iki temel sorunu vardır Gelişmekte olan ülkelerin yapısal iki temel sorunu vardır. Bunlardan birincisi; sermaye birikiminin yetersizliği, ikincisi de; esas itibarıyla yine bu sorundan kaynaklanan düşük istihdamdır. Bir ülkede var olan tüketim ve üretim mallarının toplamı o ülkenin toplam sermayesi, diğer bir deyişle onun üretim gücü olarak kabul edilir. Bu malların yıldan yıla artması ülkenin geliştiğini ve zenginleştiğini gösterir. O halde denilebilir ki, bir toplumun gelişememesinin veya yavaş gelişmesinin temel nedeni, sermayenin, diğer bir deyişle üretim ve tüketim mallarının yetersiz oluşudur. Ülkemizde girişimciliğin son yıllarda hızlı bir gelişme gösterdiğini bunun sebebinin ise Türkiye’de nüfusun hızlı bir şekilde artmasıdır. Daha önceleri 15–20 milyon olan nüfusumuz 70 milyona ulaşmıştır. Genç ve dinamik bir nüfus sağlık, eğitim, hizmetler, gıda, ulaşım, bilgisayar ve benzeri alanlarda büyük bir talep demektir.
Hükümetlerin girişimcilik politikasıyla çok ciddi olarak ilgilenmelerini gerektiren hayati öneme sahip nedenler var. Bunlar arasında en önemli iki neden şu: 1.İNNOVASYON VE TEKNOLOJİK GELİŞME EKONOMİK BÜYÜME VE KALKINMA İÇİN HAYATİ BİR ÖNEME SAHİPTİR; 2.YENİ GİRİŞİMLER İNNOVASYONUN EN ÖNEMLİ TEŞVİKÇİSİDİRLER.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Yeni dönemin zenginlik sektörleri inovasyon sektörleri olacak. Türkiye, emek-yoğun sektörlerde büyüme fırsatlarının sonuna yaklaşıyor. İşte bu nedenle de yeni girişimcilik politikaları gerekli.
Türkiye nüfusunun önemli bir girişimci potansiyeli olan kadınlar ve gençler girişimci olarak değerlendirilememektedir. Tüm işverenler arasında kadınların oranı % 3, 3 gibi oldukça düşük bir orandır ve 30 yaşın altında bulunan gençlerin % 64'ü işsizdir. Girişimci sayısıyla ilgili ilginç bir bulgu, girişimci erkek ve kadınların oranlarıdır. Çıkış ve inişlere rağmen, kendi hesabına çalışan kadınlar toplam kendi hesabına çalışanların % 10'u civarındadır. Tüm işverenler içinde kadınların oranı ise % 3, 3 gibi çok düşük bir orandır. Hem işverenleri, hem de kendi hesabına çalışanları girişimci diye düşünürsek Türkiye'de erkek girişimciler, kadın girişimcilerin 7 katıdır. Girişimciyi sadece işveren olarak tanımlayan uluslararası bir çalışmada bulunan 29 ülke sonuçlarına göre ise erkek girişimcilerin kadın girişimcilerin iki misli olduğu saptanmıştır. Bu tanıma göre Türkiye'de erkek girişimciler kadın girişimcilerin 29 katıdır. Türkiye genelinden şehirlerin girişimcilik performansına inildiğinde ise girişimcilik performansı en gelişkin olan illerin sadece İstanbul ve Kocaeli olduğu görülmektedir.
GİRİŞİMCİLİK DESTEKLERİ Girişimcilerin, iş kurabilmek ve ayakta kalabilmek için başta devlet ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere birçok kişi ve kurumun farklı konularda desteğine ihtiyaçları vardır. 1.KOSGEB DESTEKLERİ 1. 1. GİRİŞİMCİLİK DESTEK PROGRAMI Girişimcilik Destek Programı 3 Alt Programdan Oluşur: • Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi • Yeni Girişimci Desteği • İş Geliştirme Merkezi (İŞGEM) Desteği 2.AR-GE, İNOVASYON ve ENDÜSTRİYEL DESTEK PROGRAMI 3.İŞKUR DESTEKLERİ 4.TÜBİTAK DESTEKLERİ 5. AB REKABET EDEBİLİRLİK VE YENİLİK ÇERÇEVE PROGRAMI (CIP) 5.1 GİRİŞİMCİLİK VE YENİLİK PROGRAMI (EIP) 6. T.C. BİLİM SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI DESTEKLERİ
7. GİRİŞİM SERMAYESİ Ülkemizde 1999 yılında kurulan KOBİ Girişim Sermayesi Ortaklığı (KOBİ A.Ş.), küçük ve orta ölçekli işletmelerin ekonomik faaliyetlerine destek olmakta, mevcut veya yeni yatırımlara sermaye sağlamakta ve yönetim, organizasyon, vb. konularda danışmanlık vermektedir. TOBB, Halk Bankası, KOSGEB gibi kurumların ortaklığıyla kurulan KOBİ A.Ş. bugüne kadar bir çok işletmeye ortak olarak girişim sermayesi fonu sağlamıştır.
Girişimcilik Örnekleri 2007 de yarattığı Chobani yoğurt markasıyla 3 yıl gibi kısa sürede Amerikan yoğurt piyasasını ele geçiren Hamdi Ulukaya 1.1 Milyar dolarlık servetiyle Forbes küresel milyarderler listesine adını yazdırdı. Onun hayat hikayesi ne kadar özgüven dolu biri olduğunu ortaya koyuyor aslında,Ankara Siyasal gibi bir üniversitenin 2. Sınıfında, ben ABD’ye gidiyorum diyerek okulu bırakıp, hiç dil bilmediği bir memlekette yaşamaya başlamış. Birkaç yıl ABD’de çalıştıktan sonra, 2005 yılında Kraft Food’un boşalttığı tarihi fabrikayı alarak işe başlıyor. 2 yıl boyunca fason üretim yapan Ulukaya, daha sonra 2007 yılında kendi markasıyla üretim yaparak New York’ta ki marketler zincirlerine yoğurt satmaya başlıyor. Böylelikle “ Chobani “ nin Amerika serüveni başlamış oluyor.
Bebeği için kurduğu ‘site’ sayesinde 22 mağaza kurdu 400 kişiye istihdam E-bebek.com’un kurucusu Halil Erdoğmuş, ilk başta bebek sahibi çiftleri ‘bebek bakımı’ konusunda bilgilendirmek için bir internet sitesi kurarak işe başlamış. Erdoğmuş, “Kızım yeni doğmuştu. İnternetten anne babaları bilgilendirmek için yola çıktık. ‘Siteye reklam alırız ve para kazanırız’ diye düşünüyorduk. 2001’de mali kriz patlayınca bu umudumuz son buldu ve biz de ‘İnternetten bir şeyler alıp satalım’ diye işin şeklini değiştirdik. 0-48 ay bebeklere ürün satan bir e-ticaret sitesi olduk. 2003’ten sonra sanaldan gerçek mağazacılığa da sıçradık ve bugün 22 mağazamız var. Günde 4 bine yakın fatura kesiyoruz” diyor.
Zuhal Mansfield başarılı bir kadın girişimci ve birçok kurulda aktif olarak çalışıyor. Kendisi halen DEIK Afrika Yönetim Kurulunda Başkan Yardımcısı, Türk-Mısır İş Konseyi Başkanı, Kagider’in kurucularından, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Bilecik İl Başkanı ve CACCI Asya Pasifik Ticaret Odaları Konfederasyonu’nda Türk Kadın Girişimcisini temsil ediyor. ‘’İsveç'de, Afrika'da, Avustralya'da, Çin'de ve Hong Kong'da uzun yıllar yaşayıp çalıştım. Türk mermer Sektörü için Çin'de pazar kurdum. Bugün Türkiye Çin'e milyarlarca dolarlık ihracat yapıyor ve ben bundan gurur duyuyorum.’’
sonuç Uzun yıllar ülkemizde girişimcilik ruhu genç kuşaklar arasında gelişme gösterememiştir. Bunun sebepleri arasında ailenin büyük etkisi vardır. Genellikle babası sanayici ya da büyük iş adamı olanlar girişimciliğe yönelmekte memur olanlar ise profesyonel yöneticiliğe adım atmaktadır. Kırsal kesimde yaşayan insanlar ise kendilerine iş güvencesi sağlamak için özellikle devlet sektörünü seçmektedirler. Girişimci kişilerin yetişmesi veya girişimci ruhunun oluşabilmesi yeni bir kültürün oluşmasını gerektirmektedir. Bu nedenle toplum yapısının, bakış açısının da değişmesi zorunludur. Türkiye’de iş yapabilme zorluğu ve zor ekonomik koşullar insanların daha yaratıcı rekabetçi girişimci ve atılgan olmasını gerektirmektedir. Teknolojinin gelişmesi ve bilgi kaynaklarına daha hızlı ulaşımdan yola çıkarak küresel ve uluslararası boyutta girişimciliğin geliştirilmesi özendirilmeli ve teşvik edilmelidir.
Bir ülkenin ekonomik geleceği sadece NE ürettiğiyle değil, daha önemli olarak bunları NASIL ürettiğiyle ilgilidir.
KOBİLER,GİRİŞİMCİLİK VE İSTİHDAM DOÇ.DR.H.YUNUS TAŞ YASEMİN YENLER