KÜTÜPHANE VE İLGİ ALANI HAZIRLAYAN: İREM GEREKLİ ♥☻♥
İÇİNDEKİLER KÜTÜPHANECİLİK OKURYAZARLIK DÜNYADA OKURYAZARLIK OKURYAZARLIĞIN TARİHİ ESKİ ÇAĞLARDA OKURYAZARLIK TÜRKİYE’ DE OKURYAZARLIK HALK KÜTÜPHANELERİ RESİMLER VE SON
KÜTÜPHANECİLİK Türkiye’de 900 yıllık bir kütüphane geleneği vardır. Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk dönemlerinde kütüphaneler; camii, türbe, medrese ve imarethane gibi kurumlar içinde yer almıştır. Daha sonraları yönetim olarak her ne kadar vakıflar bünyesinde yer alıyor olsalar da ayrı birer kuruluş olarak kütüphaneler ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu nitelikteki ilk kütüphane, 1678 yılında Köprülü Fazıl Ahmet Paşa tarafından İstanbul’da kurulan "Köprülü Kütüphanesi"dir.
OKURYAZARLIK Okuryazarlık genel tanımı bir dilin yazınlarını okuyabilme, okunan ögeleri algılama ve kavrama yetisine sahip olunmasıdır. Günümüz bağlamında okur yazarlık iletişimin bir parçasıdır. Bir dili bilip, konuşabilmenin yanı sıra iletişim kurabilmek için yeterli derecede okumayı ve yazmayı da bilmek gerekir. UNESCO'nun tanımına göre okuryazarlık; Değişik türdeki yazılı kaynakları, kayıtları kullanarak tanımlama, anlama, yorumlama, bir araya getirme, iletişim kurma ve hesap yapma yeteneğidir.
DÜNYADA OKURYAZARLIK Dünya üzerinde okuryazarlık oranlarının en düşük olduğu bölgeler Güney Asya, Arap ülkeleri ve iç Afrika ülkeleridir. Bu bölgelerde okuryazar olmayan nüfus %40-50'lere kadar varmaktadır. Okuryazarlık oranının yakın zamana kadar çok düşük olduğu Çin, Vietnam gibi ülkelerde bugün okuryazarlık oranları hala düşükken, Brezilya, Endonezya gibi gelişmekte olan ülkelerde bu oran hızla artış göstermektedir.
OKURYAZARLIĞIN TARİHİ Okuryazarlık kavramının geçmişi binlerce yıl öncesine dayanır fakat okuryazarlığın dünya üzerinde yaygınlık kazanması çok yeni tarihlere, Endüstri Devrimi'nin yapılması ile kâğıt ve matbaanın ucuzlaması ile kitapların daha kolay ulaşılır hâle gelmesine dayanır. Bu nedenle okuryazarlık oranında çok hızlı bir artış yaşanmıştır. Avrupa'da okuryazarlığın hızla yayılmasının sebebi İncil'i kendi başına okuyabilme isteği idi.
ESKİ ÇAĞLARDA OKURYAZARLIK Okuryazarlığın yavaş yayılımına bakıldığında, lâcivert renkle gösterilmiş bölgelerde M.Ö. 2300'lerde, koyu yeşil gösterilmiş bölgelerde M.Ö. 1800'lerde, açık yeşil gösterilmiş bölgelerde de M.Ö.300'lerde okuryazarlığın hâkim olduğunu söyleyebiliriz. Dünyanın diğer yerlerine kıyas ile okuryazarlık oranının çok yüksek olduğu bu alanlarda bile okuryazarlık sadece belli bir statüye erişebilmiş elit kesimin öğrenmeye güç yetirebildiği zor bir olguydu.
TÜRKİYE’ DE OKURYAZARLIK Osmanlı Devleti'nin yıkılıp yerine Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurulmasının ardından birçok alanda gerçekleştirilen inkılâptan birisi de Harf Devrimi'dir. Osmanlı İmparatorluğu dönemi boyunca Türk diline uyarlanmış Arap harfleri kullanılıyordu. Fakat öğrenilmesinin zorluğu ve Türkçe'nin yapısına uymayan bir biçime sahip olması nedeniyle okuma yazma bilenlerin sayısı oldukça düşük, %9 idi.1Kasım 1928 tarihinde Atatürk ve arkadaşlarının çalışmaları sonucunda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Latin kökenli Yeni Türk Alfabesi kabul edildi.
HALK KÜTÜPHANELERİ Halk kütüphanelerini; cins, yaş, ırk, milliyet, din, dil, eğitim,kültür, sosyo-ekonomik düzey ve politik görüş farkı gözetmeden, her tür kütüphane materyali ve çeşitli iletişim yolları aracılığıyla kültür ürünlerini ve bilgiyi insanlığın hizmetine ücretsiz sunarak, onlara ömür boyu eğitim ve boş zamanları değerlendirme olanağı veren, toplumla bütünleşip, sağlıklı kamuoyunun oluşmasına olanak sağlayan, toplumun ekonomik, sosyal, eğitsel kültürel ve teknik kalkınmasının gerçekleşmesini etkileyen, dünya barışının sağlanmasına yardımcı olan demokratik kuruluşlardır.
RESİMLER VE SON