ÇAĞDAŞ EĞİTİM AKIMLARINI ORTAYA ÇIKARAN TEKNİK, EKONOMİK VE SOSYAL FAKTÖRLER Prof. Dr. Mustafa ERGÜN
19. yüzyıldan itibaren modern ekonomik, teknik, sosyal, politik ve kültürel değişmeler hızlı bir süreç içerisine girmiş bulunmaktadır. Bu değişmeler diğer bütün sosyo-kültürel kurumlar gibi okulları da değişmeye ve gelişmeye zorlamıştır.
Teknik ve ekonomik faktörler çağdaş eğitim akımlarını ortaya çıkaran faktörlerin basındadır. Ekonomi çağdaş bilim ve teknolojiyi kullanan açık bir sistem olduğundan yani ekonomi teknikle ilişkili olduğu için birbirinden bağımsız düşünülemeyeceğinden hem teknik hem de ekonomi çağdaş eğitimi etkiler. Çünkü ekonomi ve teknik faktörlere bağlı olarak ortaya çıkan Endüstrileşme olmaksızın Demokratlaşma (çağdaşlaşma ) mümkün değildir ve demokratlaşmamış bir endüstrileşme de düşünülemez. Zaten hem ekonomi hem de eğitim birer açık sistemdir ve birbirlerine bağlıdır.Birindeki değişme ve gelişme diğerini de etkiler ve değiştirir.
Endüstrileşme Çağı’nın Genel Karakteristiği Eğitim politikası alanında farklı akımlar ortaya çıkmış ve gelenekçi görüşler ile liberal ya da ihtilalci görüşler arasındaki farklılıklar keskinleşmeye başlamıştır. Bütün bu gelişmeler, 20. yüzyılda “Reform Pedagojisi Akımları” denilen yeni eğitim görüşlerinin ortaya çıkmasının fikri temellerini hazırlamaktadırlar.
Endüstrileşme eğilimi Demokratlaşma eğilimi 19. yüzyıldan bu yana bütün endüstri ülkelerinde genel pedagojik reform hareketleri, reformların belirli bir bölümünü ifade etmektedir. Okul reformlarında görülen ortak ana eğilimler başlıca şu iki ana gruba toplanabilir. Endüstrileşme eğilimi Demokratlaşma eğilimi
Endüstrileşme eğilimi yönünden ele alındığında okul reformları, hızlı bir şekilde gelişen endüstriyel oluşuma ve yeni meslekler dünyasına cevap vermek zorundadır. Bu sebepledir ki okul teşkilatları içerisinde ikinci sırada yer alan mesleki ve teknik öğretim okulları günümüzde köklü değişikliklerle yeniden kurulmaktadırlar.
Endüstrileşme statik zümresel toplum düzenini yıkarak sosyal hareketliliğe yol açmıştır. Bu sosyal hareketlilikle birlikte demokratlaşma da zorunlu hale gelmiştir. Bütün endüstriyel ülkelerde okul, en büyük bir sosyal kurum halini aldı.
Ekonomik ve teknik gelişmelerin yeni taleplerini bu dar çevre artık karşılayamaz hale geldi. Onun için de her ülke geniş ve uzun süreli eğitim planlamaları ile bu meseleyi kendi bünyesine uygun düşen bir tarzda çözmeye çalışmaktadır.
Eğitim, bazen ekonomik sistemin de bir alt sistemi gibi görülebilir Eğitim, bazen ekonomik sistemin de bir alt sistemi gibi görülebilir. Bir ülkede hangi ekonomik model yürürlükte ise, eğitim sistemi onun dayandığı ilkelere göre şekillenir. Örneğin eğer ülkede kapitalist bir sistem temele alınmışsa rekabet, girişimcilik, özel sektör vb. özellikleri ön plana çıkaracak bireyleri yetiştirecek bir eğitim sistemi planlanır ve uygulanır.
Modern toplum ekonomik ve teknik gelişmeler gereğince yüksek seviyede bilgili kalifiye yetişmiş büyük bir insan kitlesine ihtiyaç duymaktadır. Bu ise bütün çocuklara eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanmasını zorunlu hale getirmektedir. Aynı eğilime, öğretim imkanlarından yararlanma işinde de rastlamaktayız. Öğretim işlerinde de geleneğe bağlı imtiyazları kaldırarak toplumun bütün fertlerinin hangi sosyal ve ekonomik menşeden olursa olsun, eşit olarak yararlanacakları bir şekle sokulması istenmektedir.
Eşitlik yönünde gösterilen çabalar, her şeyden önce zümre toplumu düzeninin yıkılmasını sağladı. Bunun sonucunda da sosyal hareketlilik olayı ortaya çıktı.
Çağdaşlaşma eğilimini güçlendiren motifler arasında sosyal motifler, ‘sosyal hareketlilik’ kavramı içerisinde özetlenebilir. Statik durumdaki zümre toplumu düzenlerinin endüstriyelleşme hareketi yoluyla yıkılarak, bunların yerine modern dinamik toplum düzenlerine geçmesiyle, o zamana kadar belirli zümre veya sınıflara bağlı bulunan okul kuruluşlarının da değişmesi gerekti.
Bu toplum tipinde aristokrat zümre (krallar, kont, dük, baron vs) çocukları uzun merdivene, yani en uzun süreli eğitim yoluna giderler. Orta tabakanın (esnaf ve zanaatkarlar) çocukları orta uzunluktaki eğitime, alt tabakanın (köylü ve serfler) çocukları kısa eğitim yoluna giderler. Bir okul yoluna giren kişi, ne kadar başarılı olursa olsun) başka bir okul yoluna geçemez. Zümresel toplumların okul kuruluşu
Burada herkese eşit bir eğitim fırsatı ilköğretim kademesinde (zorunlu eğitimde) verilmekte ve daha sonrası için seçme-eleme ve yönlendirmelerle zümresel sistem tekrar uygulanmaktadır. Yani üst tabaka çocukları üniversitelere, orta tabaka çocukları sanat ve meslek okullarına gitmekte, alt tabaka çocukları da zorunlu eğitimi tamamlamaktadırlar. Sanayileşme sonrası Avrupa Okul modeli
Demokratik toplumların okul kuruluş sistemi Burada çocuklar kendi zeka, yetenek ve gayretlerine göre hiçbir engelle karşılaşmadan yükselebildikleri yere kadar yükselmektedirler. Ara kademelerde bir seçme-eleme veya yönlendirme olmamaktadır. Tercihler ancak kişi yetişkinlik yaşına ulaştıktan sonra üniversite düzeyinde yapılmaktadır. Başarılı alt ve orta tabaka çocukları çeşitli şekillerde desteklenmektedir. Demokratik toplumların okul kuruluş sistemi
DEMOKRATLAŞMA EĞİLİMİ Okulların ve öğretimin demokratlaştırılması son 150 yıl içerisinde bütün alanlarda kendini gösteren ana demokratlaşma eğiliminin bir kısmıdır. Bu eğilim çok yönlü tezahürlerle kendisini göstermektedir. Mesela; Öğretim metodu Öğretim programları Ders materyalleri Okul binalarının organizasyonu Öğretmenlerin ve öğrencilerin hak ve görevleri
Demokratikleşme terimiyle aktif hale gelen dikey hareketlilik en açık biçimde Fransız İhtilali‘nin etkisiyle açığa çıkmıştır. Fransız İhtilali’nin ‘eşitlik’ ilkesi tüm insanların eşit olduğunu öne sürmüştür. Bu ise, topludaki katı zümresel sınıfların kaldırılması eğilimine yol açmıştır.
Eşitlik yönünde gösterilen çabalar toplumsal düzeni değiştirirken eğitimi de etkilemiş ve geleneksel ‘eğitim belli bir zümrenin hakkı’ düşüncesi ‘toplumun bütün fertlerinin hangi sosyal ve ekonomik düzeyleri ne olursa olsun eğitim haklarından eşit olarak yararlanacakları’ şekline dönüşmüştür.
Öğretimde demokratlaşma “fırsat eşitliği” demektir Öğretimde demokratlaşma “fırsat eşitliği” demektir. Eğitimde kadın-erkek, maddî imkanı olan ya da olmayan herkese en yüksek öğretim kademelerine kadar öğrenim görebilmeleri için aynı imkan ve eşitliği sağlayabilmektir.
Statik esastaki zümre toplumu düzenlerinin endüstrileşme hareketleri yoluyla yıkılması sonucunda belirli zümre veya topluluklara ait bulunan okullar da değişti. Bu okullar bağlı bulundukları sosyal yapıdan koparılarak birer milli okul haline getirildi ve toplumun tüm kesiminin bu okullardan yararlanması sağlandı.