DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ TURGAY BÜLENT GÖKTÜRK http//www.emu.edu.tr/tbgokturk 3.2
TÜRK İNKILÂBINI ETKİLEYEN AKIMLAR
Çağdaş Uygarlığın Temel Özellikleri Bu temel özellikleri, kültürün dört ögesi ile incelemek gerekir. Ekonomik açıdan bireyin girişim özgürlüğünün desteklendiği serbest piyasa ekonomisi, gelir dağılımında adalet sağlamak ve sosyal devlet gereklerini yerine getirmekle sağlanır. Siyasal ve hukuksal yapı, bireyin temel hak ve özgürlüklerine dayanan bir sisteme yaslanır.
Çağdaş Uygarlığın Temel Özellikleri Manevi anlamda ise dine kimse karışmaz ve bu büyük olgu bireyin vicdan özgürlüğüne bırakılmıştır. İşte, çağdaş uygarlığın temel özellikleri bu temel faktörlere dayanmıştır. Bilim ve sanat ise yaşamın her dalına ışık tutar. Günümüzde çağdaş uygarlığı ifade eden deyim "Demokratik Hukuk Devleti" olarak adlandırılmaktadır. Kültür ögeleri de ancak bu çerçevede hayat bulur.
AYDINLANMA ÇAĞI Aydınlanma çağı, 18. yy.'da Avrupa'da başlayan dönemi ifade etmektedir. Akılcılık, bu çağa damgasını vurmuş ve giderek batı insanının her işinde bir ölçü olmaya başlamıştır. Ancak insana değer verilirse gerçek aydınlanmaya erişilebileceği savunulmuştur. Aydınlanma Çağı'na geçişte Hıristiyanlığın hiçbir etkisi olmamıştır. Hatta kilise bu akıma uzun süre direnmiştir. Dinin sadece vicdanlara seslenen ve kısmen kendi inançlarına bırakılmasını savunan "Aydınlanma Çağı" düşünürleri, böylece dinsizlik değil ama laiklik ilkesini de getirmişlerdir.
İnsan Hakları ve Özgürlükleri Devletin en önemli görevi, yurttaşlarına özgürlüğü sağlamaktır. Özgürlükler ancak çok zorunlu durumlarda sınırlandırılabilir. Yurttaş hem girişim serbestliğine sahip, hem de siyasal, düşünsel, dinsel açılardan tam anlamıyla özgür olmalıdır, ama bu özgürlük kullanılırken diğerlerinin özgürlüklerini de kısıtlamaya özen gösterilmelidir.
İnsan Hakları ve Özgürlükleri Bu düşünceden hareketle insanların eşitliğine ve doğal haklara dayanan yeni bir siyaset ve devlet anlayışı gelişmeye başladı. İngiliz Adam Smith'in öncülüğünde "ekonomik liberalizm" denilen yeni bir görüş İngiltere'de tam bir uygulama alanı bulmuştur. Liberalizmin diğer bir boyutu da "siyasal liberalizm”dir. Bu tür liberalizmde bütün demokratik haklar yurttaşlara tanınır.
YENİ GELİŞMELER 19. yy., Aydınlanma Çağı'nın sonuçlarını verdiği bir dönemdir. Fransız İhtilalinin etkisi kendini göstermeye başlamıştır. Fransız ihtilali ile beliren "milliyetçilik" akımı bu dönemin belirgin özelliklerindendir. Diğer özellik ise, sanayi devrimi nedeniyle kendini gösteren bir sosyal sınıfın o zamana kadar bilinmeyen bazı sorunları getirmesi üzerine oluşan "sosyalizm"dir.
YENİ GELİŞMELER Son bir özellik de, Aydınlanma düşüncesine tamamen ters bir gelişimdir; İnsanın her türlü yeniliğe rağmen bencillikten bir türlü kurtulamadığı gerçeğini ortaya koyan “Emperyalizm“dir. 20. yy.da aşırı ulusçuluk, aydınlanmanın ilkeleriyle hiç bağdaşmayan "ırkçılık" akımını doğurmuştur.
YENİ GELİŞMELER Diğer bir akım ise "Sosyalizm”dir. Sosyalizm'de amaç, üretilen malların adaletli bir biçimde dağıtılmasını sağlamaktır. Bu amaca ulaşmak için de insanı bencilliğe yönelttiği ileri sürülen özel mülkiyetin kaldırılarak üretimin bütün topluma maledilmesi gereği ileri sürülmüştür. Sosyalizm, liberal devleti sosyal içerikli bir yapıya kavuşturmakta büyük ölçüde etkili olmuştur.
Emperyalizm ise Aydınlanma Çağı'nın ilkeleri ile tam bir çelişki yaratmaktadır. Batılı insan, Aydınlanmanın getirdiği nimetlerden yararlanırken son derece bencil davranmış ve dünyanın gelişmemiş ekonomilerine sahip ülkeleri doğrudan doğruya ele geçirerek onları sömürgeleştirmiştir. Bu ülkelerden sağlanan ucuz hammaddeler sanayileşmeyi hızlandırmıştır. Avrupa 20. yy.'a sancılı girmiştir. Demokrasinin kurulduğu Avrupa'da ona en aykırı akımlar da orada yaşam bulmuştur. Birinci Dünya Savaşı sonunda Faşizm ve Komünizm rejimleri, bu dönemin yeni şartlarını ortaya koymaktadır.
BATI'DAKİ GELİŞMELERİN TÜRK İNKILÂBINA ETKİLERİ Türk demokrasisi Fransız ihtilalinin açtığı yolu izlemiştir. Atatürk, 1927 yılında Nutuk'ta şu düşünceleri ifade etmektedir: “ Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılâpların gayesi, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen modern ve bütün anlam ve biçimiyle uygar bir toplum haline eriştirmektir." Bu sözler Türk devriminin çok büyük ölçüde, Batı'daki Aydınlanma Çağını yakalamak amacı ile yapıldığını göstermektedir.
BATI'DAKİ GELİŞMELERİN TÜRK İNKILÂBINA ETKİLERİ Geçmişe dönüp Osmanlı'yla ilgili yenilik hareketlerine bakacak olursak, II. Mehmet zamanında Osmanlı biliminde eskiye dayalı bir canlanma olduğu görümektedir. Akılcılığın tam anlamıyla hız kazandığı 16. ve 17. yy'da sadece iki Osmanlı Türkü'nün bilim alanında adları geçmektedir. Piri Reis (1470-1554) ve Kâtip Çelebi (1609-1657).
BATI'DAKİ GELİŞMELERİN TÜRK İNKILÂBINA ETKİLERİ Bu gelişmeleri Aydınlanma Çağı'nın bir belirtisi olarak kabul edemeyiz. Ancak, Fransız ihtilalinin sonuçları olan eşitlik ve ulusçuluk akımları, Osmanlı'da da etkisini göstermiş, "Türkçülük" adı altında gelişerek ulus devletin zorunluluğu üzerinde durulmaya başlanmıştır. Türk toplumunun ulus-devlete doğru gidip Avrupa'daki Aydınlanma Çağı'nın nimetlerinden yararlanmasından başka bir kurtuluş yolu olmadığı, ancak imparatorluğun son dönem aydın kuşağı tarafından oldukça bilinçli bir biçimde kavranmıştır.
BATI'DAKİ GELİŞMELERİN TÜRK İNKILÂBINA ETKİLERİ Ancak o kuşağı oluşturanların sayısı azdır ve karşıtları çok fazladır. Aydınlanma Çağı'nın Türk toplumuna getirilmesinden başka bir kurtuluş yolu bulunmadığını, bunun da Fransız ihtilali ile gelen demokrasi ilkelerinin benimsenmesiyle gerçeleşebileceği, kesin olarak ancak Atatürk tarafından kavranılmıştır.
DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ TURGAY BÜLENT GÖKTÜRK 3.2 http//www.emu.edu.tr/tbgokturk