Biyoçeşitlilik Nedir? Gel bizimle bu geziye katıl.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
SOYU TÜKENMEKTE OLAN HAYVANLAR PINAR ERDEM 5C 131.
Advertisements

NESLİ TÜKENMEKTE OLAN KUŞLARI
RİSK DEĞERLENDİRME PROSEDÜRÜ-1
Akşehir Gölü. Akşehir Gölü PROBLEM ? Dünya Isınıyor!
BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK FURKAN MUSA KANTÜRK.
ADA BİYOCOĞRAFYASI.
Biyolojik Çeşitlilik Nedir?
TÜRKİYE’ DE ÇEVRE SORUNLARI
Eylem Planı Sonraki Adımlar
Proje Teknik Toplantısı 9 Ocak 2013 KASTAMONU
Doğrudan Dış Yatırım Bir firma yabancı bir ülkede bir ürünü üretmek ve/veya pazarlamak için tesislere yatırım yapıyorsa, buna doğrudan yatırım denir.
Eczacıbaşı Topluluğu ve Sürdürülebilirlik
Serdar Yegül & Soner Tümüklü
Mimarlar Odası Denizli
Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü - ÇEM UNCCD 10 YILLIK STRATEJİSİ VE UEP UYUMLAŞTIRILMASI Erdoğan Özevren Çölleşme ile Mücadele Daire Başkanı.
T.C. ORMAN GENEL MÜDÜRLÜ Ğ Ü E Ğİ T İ M DA İ RES İ BAŞKANLI Ğ I “ULUSLARARASI VE BÖLGESEL KURULUŞLARLA İ L İ ŞK İ LER Eylül-Ekim 2010” Gülşen DURSUN Bilgisayar.
EKOSİSTEMLERDE DEĞİŞKENLİK
Yüksek Koruma Değerine Sahip Akdeniz Ormanlarında Çok Yönlü Çevresel Fayda Yaratan Entegre Yönetim Projesi.
AB GENÇLİK( YOUTH ) PROGRAMI
KÜÇÜK YATIRIMLAR FONU ORMANLARIMIZIN EKONOMİK, SOSYAL VE ÇEVRESEL KATKILARI ÜZERİNE YEREL UYGULAMALAR PROJESİ “Yaşam için Fırsat, Doğa için Destek” İÇERİK.
ADAPTASYON.
Musa KAYA Dış Kaynaklı Projeler Şube Müdürü
Abdurrahman OLGUN Gökalp KILINÇ.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE YEREL KALKINMA
COĞRAFYA İÇERİSİNDEKİ YERİ
SÜRDÜRÜLEBİLİR HAVZA YÖNETİMİ
DOĞA VE İNSAN DOĞAL SİSTEMLER
Tarım Arazilerinin Sürdürülebilir Kullanımı
İstanbul-25 Nisan 2008 “Hayata Artı” GENÇLİK PROGRAMI.
TÜRK HAVA KURUMU ÜNİVERVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER FAKÜLTESİ
GREEN MARKETING KONFERANSI
THE LINKING EASTERN ANATOLIA TO PROGRESS PROGRAMME(TUR/98/002) (DOĞU ANADOLU KALKINMA PROGRAMI) Erol Çakmak Programme Manager Ankara/ Eylül 2006 BİRLEŞMİŞ.
ÇEVRE SORUNLARI hava, su, toprak
DOĞA KORUMA ANLAYIŞI
Türkiye’nin Küresel Çevre Fonu(GEF)’na Yaklaşımları ve Beklentileri
İNSAN VE ÇEVRE Hazırlayan: FATİH BAYTOZ
HAVZA ÖLÇEĞİNDE STRATEJİK PLANLAMA VE KALKINMA ‘Kelkit Havzası Örneği’
SU VE SAĞLIK Dr.Mustafa Sülkü
BİZİM OLDUĞU HALDE BİZİM OLMAYAN ŞEY NEDİR?
TÜRKİYE’NİN BİTKİ ÖRTÜSÜ
İNSAN VE ÇEVRE EKOSİSTEMLER.
Öğrencinin; Adı:Şeymanur Soyadı:Bayçelebi Sınıfı:6\A No:2
Türkiye’de 2008 yılında, yaklaşık 494 bin tonu avcılıkla, 152 bin tonu yetiştiricilikle olmak üzere toplam 646 bin ton su ürünleri üretilmiştir. Avcılıkla.
SEMRA ULUDAĞ FEN BİLİMLERİ ÖĞRETMENİ
NESLİ TÜKENMEKTE OLAN HAYVANLAR
KÜRESEL ISINMA.
PSİKOLOJİ İLE DİĞER BİLİM DALLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ
TOPRAK KİRLİLİĞİ CANSU ILGIN 5/H 1330.
BİR YAŞAM TARZI OLARAK SPOR Doç.Dr.Sebahattin DEVECİOĞLU
EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ
GİRİŞ Ülkenizde ya da coğrafi bölgenizde turizm ne kadar önemlidir? Şehrinizde ya da kasabanızdaki mevcut istihdamın ne kadarlık kısmı turizm ile.
Çevremiz neden kirlenir?
Nesli Tükenen Hayvanlar
YASALARDA ve YASA YAPIMINDA İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ 1. İklim değişikliğine uyum (negatif/pozitif uyum) Yasa içeriklerinde iklim değişikliği Milletvekilleri.
İNSAN FALİYETLERİNİN EKOSİSTEMLERİN SÜRDÜREBİLİRLİĞİ ÜZERİNE ETKİLERİ
Genetik Çeşitlilik Prof.Dr.Bülent ÇAVAŞ.
Fiziki Faktörler İklim iklim elemanlarından sıcaklık, bitki türlerinin çeşitliliği ve bunların yayılış alanları üzerinde etkilidir. Çünkü her bitkinin.
HAZIRLAYAN; MİRAÇ ÖKSÜZ 10rdtvtkn-91
EKOSİSTEM EKOLOJİSİ Ekoloji Tür Biyotop Habitat Popülasyon
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ Hazırlayan = Büşra Kocaman
MARMARA ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK MERKEZİ Öğrenci Kulüpleri 1.Çalıştayı Prof.Dr. Refika BAKOĞLU Uluslararası Sürdürülebilirlik Uygulama.
EKOSİSTEM EKOLOJİSİ.
“STRATEJİ NEDİR?” STRATEJİK DEĞİŞİM.
Turizm Türlerinin Oluşmasında Çevrenin Etkisi
Gel bizimle bu geziye katıl. Sahra’nın sıcak ve kurak çöllerinden, Amazon’un yemyeşil yağmur ormanlarına, okyanusun derinliklerine ve parlak mercanlarına.
EKOSİSTEM EKOLOJİSİ. Kuş türlerinin yaklaşık % 11’i yok olma tehlikesi altındadır. Yeryüzünün % 75 ‘i okyanuslarla kaplıdır. Her dört yılda bir dünya.
EKOSİSTEM EKOLOJİSİ. Kuş türlerinin yaklaşık % 11’i yok olma tehlikesi altındadır. Yeryüzünün % 75 ‘i okyanuslarla kaplıdır. Her dört yılda bir dünya.
ÇEVRE KAVRAMI 1. Çevre, bugünkü anlamıyla bir çok dilde yeni bir terimdir. Yakla ş ık 50 yıl önce üretilen bu yeni sözcükler dünyanın büyük bir bölümü.
DEMOGRAFI.
DÜZGÜN İŞ (DECENT WORK)
Sunum transkripti:

Biyoçeşitlilik Nedir? Gel bizimle bu geziye katıl

İşte bu yaşamdır, bu biyoçeşitliliktir. Sahra’nın sıcak ve kurak çöllerinden, Amazon’un yemyeşil yağmur ormanlarına, okyanusun derinliklerine ve parlak mercanlarına kadar bizim dünyamız farklı peyzajların, maddelerin, renklerin ve dokuların oluşturduğu bir mucizedir. Gezegenimizin toprak, hava ve denizleri birbiriyle ilişkili ve birbirine muhtaç güçlerin şekillendirdiği zengin bir dokuyu oluşturan, küçücük böceklere ve devasa hayvanlara ev sahipliği yapar. İşte bu yaşamdır, bu biyoçeşitliliktir. Biyoçeşitlilik, bugün milyonlarca farklı biyolojik türü bulunduran dünyada, dört milyar yıllık evrimin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Ancak biyoçeşitlilik sözcüğü göreceli olarak yenidir, 1985 yılında “biyolojik çeşitlilik” teriminin kısaltılmasıyla yaratılmış ve bazı yazarlar tarafından popüler hale getirilmiştir. Biyoçeşitlilik dünya üzerindeki yaşamın çeşitliliğidir. Biyoçeşitlilik bütün organizmaları, türleri, canlı topluluklarını, onlar arasındaki genetik değişimleri, topluluk ve ekosistemlerin karmaşık yapılı gruplarını kapsamında bulunduran bir kavramdır. Bu kavram aynı zamanda genler arası ilişkiler, türler, ekosistemler ve onların çevreyle olan etkileşimleri ile de ilişkilidir. Biyoçeşitliliğin çoğunlukla üç farklı düzeyi, genetik çeşitlilik, türlerin çeşitliliği ve ekosistem çeşitliliği üzerinde konuşulur. 1. Genetik çeşitlilik bitkiler, hayvanlar, mantarlar ve mikroorganizmalar dahil yaşayan tüm türlerdeki farklı genleri kapsamında bulundurur. 2. Türlerin çeşitliliği, farklı türlerin kendi içinde ve arasındaki farkları olduğu kadar bütün farklı türleri de kapsamında bulundurur. 3. Ekosistem çeşitliliği, bağımsız ekosistemler arasındaki değişimleri olduğu kadar bütün farklı yetişme alanlarını, biyolojik toplulukları ve ekolojik süreçleri kapsamında bulundurur.

Biyoçeşitlilik kaybının ana nedeni nedir? Doğal dünyamıza karşı olan tehditler; YAPISINDAKİ DEĞİŞİMLER YAŞAM ALANI KAYBI Türlerin oluşturduğu takımlar ve onların ekosistemle etkileşimleri, yalnızca türleri korumak için değil, aynı zamanda onların gelecekteki evrimleri için de kritik öneme sahiptir. Tür grupları içinde ya da çevreleyen ortam içindeki bozunmalarda, tüm ekosistem değişmeye başlayabilir. Ekosistemlerin bozunması türlerin ve yaşam alanlarının kaybına neden olan en kritik etkendir. Biyoçeşitlilik üzerindeki en büyük tehditlerden biridir. Yaşam alanı kaybı insanın araziler üzerindeki baskısıyla doğrudan ilişkilidir. EKOSİSTEMİN VE YOKOLUŞ TÜRLERİN İSTİLASI DOĞANIN SÖMÜRÜLMESİ Yabancı türlerin doğal ve yerel türlerle yer değiştirmesi, biyoçeşitlilik kaybının ikinci en büyük nedeni olarak ifade edilmektedir. Yabancı istilacı türler mevcutlar ile yer değiştirir ve bu değişim sıklıkla doğal türlerin yok olmasıyla sonuçlanır. İstilacı bitki ve hayvan türlerinin neden olduğu yıllık zararın 1,4 trilyon ABD $ ‘ı civarında olduğu tahmin edilmektedir. Türlerin aşırı avlanması, aşırı balık avcılığı veya aşırı toplayıcılık, türlerin hızla çöküşüne yol aça- bilir. İnsanların değişen tüketim kalıpları, doğal kaynakların bu sürdürüle- mez sömürüsünün kilit nedeni olarak gösterilir. YABANCI KİRLENME VE Biyolojik sistemler kendilerini çevreleyen ortamdaki değişiklere yavaş bir şekilde cevap verirler. Kirlenme ve bulaşma türler üzerinde geriye dönüşü olmayan zararlara neden olur. KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİMİ İklim değişkenliği ve iklim değişiminin her ikisi birden biyoçeşitlilik kaybına neden olur. Türler ve topluluklar değişen iklim koşullarına uyum sağlayabilmeleri için yeterince zaman verilmediğinde kalıcı olarak kaybolabilirler. BULAŞMA

Ne Oluyor ? Hız her zaman iyi değildir. Bilinen jeolojik tarih sürecinde türlerin hızla nesli tükenmektedir ve bu yokoluşların pek çoğu insan etkinlikleriyle bağlantılıdır. Bazı koruyucu organizasyonlar her yirmi dakikada bir türün yokoluşa doğru gittiğini tahmin etmektedir. Türlerin bugünkü hızlı kaybı için, doğal yokoluş oranından 1000 ila 10.000 kat daha fazla olan bir sayı tahmin edilmektedir.2 Faaliyetlerimizi şimdiye kadar olduğu gibi sürdürürsek, uzmanlar bütün türlerin her yıl % 0,1 ila % 0,01 arasındaki oranlarda tükenmeye devam edeceğini hesaplamaktadırlar. Bu çok fazla gibi görünmüyor fakat dünyada bazı tahminlerin önerdiği gibi 100 milyon türün var olduğunu dikkate alırsak, her yıl 10.000 ila 100.000 arasında tür yokolmaktadır. Son değerlendirmelere baktığımızda, 2009 ana uluslararası biyoçeşitlilik çalışması kapsamında değerlendirilen türlerin üçte birden fazlasının yokolma tehlikesi altında olduğunu biliyoruz. Uluslararası Doğa Koruma Birliğince 2009 yılı tehlike altındaki türler kırmızı listesindeki 47.677 türün 17.291 adedinin ciddi risk altında olduğu kabul edilmektedir.3 Liste göstermektedir ki bütün bilinen memelilerin %21’i, bütün bilinen iki yaşamlıların %30’u, bütün bilinen kuşların % 12’si, sürüngenlerin %28’i, tatlısu balıklarının %37’si, bitkilerin %70’i, omurgasızların % 35’i ve bunun gibi pek çoğu tehlike altındadır. 1.Nematology: advances and perspectives, Volume 1By Z. X. Chen, S. Y. Chen, Donald Ward Dickson p439 2.Conservation International http://www.conservation.org/act/get_involved/Pages/stoptheclock.aspx 3.http://cms.iucn.org/about/work/programmes/species/red_list/about_the_red_list/

Bu Durum Niçin Bir Problemdir? Biyoçeşitliliğin korunması; temiz ve sürekli su akışı, taşkınlardan ve fırtınalardan korunma ve kararlı bir iklim gibi yaşamsal insan ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli faydalar sağlar, Biyoçeşitliliğin kaybı tehlikelidir ve bazıları aşağıda verilmiş olan sonuçları insanlık için yaşamsaldır; Geçinebilmek için, daha iyi sağlık, eğitim ve daha iyi yaşam için daha az fırsat demektir Denizlerde daha az balık demek, yaşamımızı sürdürmek için daha az gıda demektir Temiz su eksikliği demektir Gıda ve tıbbi bitkiler gibi orman kaynaklarının eksikliği demektir Uzun vadede, sıklıkla dünyadaki en fakirler arasında yer alan topluluklar için daha az gelir demektir Kültürel çeşitlilik ve biyoçeşitlilik kuvvetle birbiriyle ilişkilidir. Birini kaybedersek, diğerini de kaybetme riskimiz vardır. İnsanlık tarihi boyunca gelişen toplumların, kültürlerin ve dillerin çeşitliliği biyoçeşitlilik ve onun kullanımı ile kuvvetle ilişkilidir.

Çözüm Nedir ? Dünyanın pek çok ülkesinde sürdürülebilir kalkınmanın geliştirilmesi ve biyoçeşitliliğin korunmasının faydasını teşvik etmeyi amaçlayan çok sayıda girişim vardır. Bu girişimlerin kapsamında aşağıda belirtilen unsurlar bulunmaktadır: 1-“Yeşil Ekonomi Girişimi” 21. Yüzyılın çok sayıdaki problemine karşılık bulacak ve çok sayıda fırsatlar yaratabilecek düşük karbon ayak izine sahip ve kaynakları etkin kullanan bir ekonomiye geçişi hızlandıracak bir girişim olarak tanımlanır. 2-Hem karada hem denizde sayı ve boyut olarak korunmuş alanların teşvik edilmesi. 3-Biyoçeşitlilikle ilişkili Çok Taraflı Çevre Antlaşmalarının uygulanmasına yönelik artan ilgi. Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi CBD Tehlike Altındaki Yabani Fauna Ve Floranın Uluslararası Ticareti Sözleşmesi (CITES) Göçmen Türler Sözleşmesi (CMS) Ramsar Sulak alanlar Sözleşmesi Dünya Mirası Sözleşmesi 4- İnsanları ve yaşam biçimlerini biyoçeşitlilikle ilişkilendirmeyi amaçlayan biyoçeşitliliğe ilişkin"İletişim, Eğitim ve Kamu Farkındalığı " (CEPA) programlarının artışı. 5- Yerel topluluklara, çevreye, türlere ve onların yerleşimlerine yarar sağlayacak bitkisel ilaç geliştirme, eko-turizm gibi, biyoçeşitliliği temel alan kırsal işletmeler için fırsatların tanımlanması ve yaratılması. 6- Yapılmadığı takdirde sürdürülebilir olmayan bir şekilde kalkınabilecek olan bölgelere dikkatin çekilmesi yoluyla, sürdürülebilir ve biyoçeşitliliği temel alan bir kalkınmanın teşviki. 7- Yerel toplulukları ve yaşam alanlarının korunmasını destekleyen önemli ekonomik ve sosyal faydaların sağlanması. 8- Koruma ve sürdürülebilir kullanımın faydalarının paylaşımı için yerel topluluklar ve paydaşlarla tercihlerin tanımlanması.

2010 NEDEN ÖNEMLİDİR ? Geriye dönüp baktığımızda ve biyoçeşitlilik, dünya üzerindeki yaşam artık tehlike altında değildir evet ,biz başardık dediğimizde 2010 uzun bir sürecin nihai hedefi olarak görülecektir. 2002’de Hükümetler yoksulluğu azaltmak amacıyla, biyoçeşitlilik kayıp oranında önemli bir düşüş sağlamak üzere 2010’u son tarih olarak belirlediler. Tüm değerlendirmeler devam eden bu amaca ulaşmaktan uzak olduğumuzu göstermektedir 2010 kritik bir yıldır çünkü eğilimi değiştirmek için yapılması gerekenlerin görüleceği bir yıldır. 2010 hedefinin karşılanamamasına rağmen bu durum gelecekten tamamen umutsuz olunduğu anlamına da gelmez. Bu yıl geçmişteki başarılara bakmanın ve deneyimleri, aklı ve öngörüyü kullanarak onları yeniden inşa etmenin zamanıdır . Çevresel sorunlara bakışımızda yeni bir örnek değişimi gerekmektedir. Bunun anlamı bütün dünyadaki hükümetlerde politika yapıcılarla bilim arasındaki farklılık için bir köprü oluşturmak, Geçim koşulları ile bağlantı kurmak, yoksullukla mücadele, kalkınmanın planlanması ve yeni bir altyapıyı duyarlı bir şekilde oluşturmaktır.

İzleyebileceğimiz Bir Reçete Vardır Biyoçeşitliliği herkesin günlük ihtiyaçlarıyla bağdaştır, böylece biyoçeşitliliğin korunmasını Yaşambiçimlerimizi ve seçimlerimizi, dünyada bulunan diğer türlere yer vermek için yeniden değerlendir. Asıl soru; “biz bir şeyler yapacakmıyız?”dır. Ortak bir eylem için bir araya gelebilirsek, cevap tabiî ki evet olacaktır. sahiplenenler yaygınlaşır ve herkes kendini kayıpların durdurulmasından sorumlu hisseder. Hiç şüphesiz bu durum hepimiz için geçerlidir.   2010 Uluslararası Biyoçeşitlilik Yılı, biyoçeşitliliğin dünyada yaşamın sürdürülebilmesinde oynadığı yaşamsal rolü anlamak ve kayıpların durdurulması için benzersiz bir fırsattır. Karar verme sürecinde bilim, politika ve politik görüşlerin eşit rol almasını sağlamaya çalış. Ekonomi koruma eylemlerini tartışırken en büyük etkendir. Biyoçeşitlilik potansiyelini gerçekleştirmek için ulusal ve yerel eylemlere uygun değişkenler aktarılmalıdır. Basım :Şubat 2010 © Birleşmiş Milletler Ortam Programı Yazan: Joanna Benn Tasarım ve Düzen: Amina Darani