ME NATALIE 1969 Bu ilk filminde Al Pacino ufak bir roldeydi.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Biz bu oyuna deli olduk! Bir Japon psikoloji profesörü, Isamu Saito oturmuş psikolojinin prensiplerinden faydalanarak kendimizi keşfetme oyunu hazırlamış.
Advertisements

KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ.
ASIL EKSİKLİK Asıl eksiklik, eksik olduğumuzu düşünmekti. Asıl eksiklik, çareyi başkasında aramaktı.
DA VINCI ŞİFRESİ.
Bir süre önce, başka bir kadınla çıkmaya başladım ve bu aslında
EMEL SAYIN Adı: Nuray Soyadı: AKMAN Numarası: 1178 Sınıfı: 7-G
Çok samimi iki dost ve arkadaşlardı
SELİM İLERİ.
AŞK VE GURUR.
Adı:Aziz Soyadı:Çelik No:44 Sınıf: 6/B
Bir Japon psikoloji profesörü, Isamu Saito oturmuş
Kendimizi evlenince, bir bebek sahibi olunca, sonra bir tane daha olunca yaşamın daha güzel olacağına inandırmışızdır. Sonra çocuklarımızın yeterince yetişkin.
Bu India’dan gelen TANTRA.
1950’de Mersin’de ilk kadın belediye başkanımız seçilmiştir
MELEKLER VE ŞEYTANLAR DAN BROWN. Harvard Üniversitesi’nin dünyaca ünlü Simgebilim Profesörü Robert LANGDON anlaşılmaz bir yazıyı çözmek için İsviçre’deki.
A Deep Approach to Turkish Teaching and Learning Wisconsin Center for Education Research, University of Wisconsin-Madison Hazırlayan: Celile Ökten.
DUBLAJ-SESLENDİRME Tiyatrodan Sinemaya Uzanan Yol A Deep Approach to Turkish Teaching and Learning Wisconsin Center for Education Research, University.
Tavsiyeler.
KALICI BAŞARIYA ULAŞMANIN YOLLARI İyi’den Mükemmel Şirkete Jim Collins
Zıt Anlamlı Kelimeler Kelime(Sözcük)
Hayatı Edebiyat Yaşamı Eserleri Ödülleri
BİYOGRAFİ NEDİR? , BİYOGRAFİ ÖRNEĞİ,
FATİH ERDOĞAN. Fatih Erdoğan 23 Nisan 1954'te İzmir'de doğdu. Yaşamının geri kalanını İstanbul'da geçiren yazar, Kültür Koleji ve 1973'te Robert Kolej'den.
TİYATRO ve GÖLGE OYUNU.
DE Ğ ERLER İ M İ Z Kazanım: De ğ erlerini fark eder. 9. Sınıf 21 nolu kazanım etkinli ğ i.
David Lodge. Hayatı 28 Ocak 1935’te Londra’nın güneyinde bölgesinde doğdu. Gelenekçi katolik bir ailenin oğlu olarak yetiştirildi.
ANNELER BABALAR/ÇOCUĞUNUZ SINAVA GİRİYOR …. Çocuklarımızı çok severken kişisel isteklerimizin, beklentilerimizin onlar için belki de aşırı bir yük olacağını.
Sen hangisini seçerdin?
ZAMAN YÖNETİMİ Zaman bütün insanlara eşit sunulan ve allahın adaletini gösteren olgudur. Çünkü zenginin fakirin gencin yaşlının ama herkesin eşit sahip.
Okulun ilk günü, ilk derste profesörümüz, önce kendini tanıttı, sonra 'Bu yıl, yepyeni bir öğrencimiz var. Çok ilginç biri bakalım bulabilecek misiniz'
Şiddetle itiraz ettim: "Ama ben seni seviyorum!!!"
Past tense ● Time expressions
YAĞMUR AYDEMİR VE ECEM İŞGÜZERERİN ÇALIŞAMSI
EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 1. Okullar arası Yıldız Erkekler Basketbol - Çeşme Birinciliği 2. Okullar arası Genç Kız Voleybol - Çeşme İkinciliği 3.
4 Mart 1965 Afganistan Kabil'de bir diplamatın oğlu olarak doğdu. Ailesi, 1980'de Amarika Birleşik Devletleri'nde siyasi sığınma hakkı elde etti.
- Kumar Oynamak KUMAR OYNAMAK.
İLÇEMİZ S.B.S BAŞARISI. TÜRKİYE ORTALAMASI İLÇEMİZ ORTALAMASI TÜRKÇEMATEMATİK FEN BİLİMLERİ SOSYAL BİLİMLERİNGİLİZCE
TELİF HAKKI.
ÇOCUK İSTİSMARINI ÖNLEME
BİLGİ VE İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ KULLANIMI VE ETİK
The Green Mile (YEŞİL YOL).
TELİF HAKKI.
TAKIM RUHU.
ASIL EKSİKLİK.
TAKIM RUHU 11-A.
Tatlı – Tuzlu Yiyecek Kategorisi
MESLEKLER MENÜ: SERBEST MESLEKLER MEMURLAR İŞÇİLER.
KUMAR OYNAMAK * Para, mal veya değerli bir eşya karşılığı şansa ve tahmine dayalı olarak oynanan oyunlara kumar denir. Kumarda amaç başkasının parasını,
NEDİR TİYATRO?.
İtalyan yönetmen Roberto Benigni‘in yönettiği 1997 yapımı İtalyan drama filmidir. II. Dünya Savaşı zamanında karısı ve oğlu ile birlikte Yahudi kamplarına.
ONUR ÜNLÜ.
ENVER AYSEVER ‘’Yazarlık sabır, beceri ve süreklilik gerektiren bir işçilikse eğer, bunun yineleneceği ortamın nasıl olduğunun pek önemi yoktur. Çalışkan.
Film Gösterim Proğramı (MART 2017)
OKUL BAŞARISINDA AİLENİN ROLÜ
Film Gösterim Proğramı (Aralık 2016)
FİLm Gösterİm ProğramI (ŞUBAT 2017)
GTA III Oyun Analizi Hasan Tanış.
T.C İstanbul Üniversitesi TBMYO Radyo Televizyon Teknolojisi Programı
Film Gösterim Proğramı (OCAK 2017)
William Wyler Hayatı ve Filmleri
-Piyanist- Roman Polanski
Sen hangisini seçerdin?
MEL GİBSON (CESUR YÜREK)
Kitap İncelemesi Ahmet Emin Ünal
Film Türleri / Prof. Dr. S. Ruken Öztürk
NESİLDEN GELEN GÜNAHLAR
BİLGİ VE İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ KULLANIMI VE ETİK
Biyografi Nedir? Ünlü bir yazarın, oyuncunun, bilim insanının, profesörün, tarihçinin kısaca önemli insanların hayatını başka.
2018 Mart Ayı Film Gösterimi /08. 03
Sunum transkripti:

ME NATALIE 1969 Bu ilk filminde Al Pacino ufak bir roldeydi. Filmde, bunalıma giren ve kendini bulmak için evini terkeden bir kadının öyküsü anlatılıyordu.

THE PANIC IN NEEDLE PARK – 1971 “Bobby” rolünde Al Pacino uyuşturucu bağımlısı bir genci canlandırıyordu. Bu filmdeki performansı ile çok daha büyük projelere layık olduğunu gösterdi ve ölümsüz bir filmin yolunu açtı: Godfather.

THE GOD FATHER – 1972 Müziği, konusu, karakterleri ve gerçekçiliği ile sadece kendi türünün değil tüm sinema tarihinin başyapıtlarından biri. Mario Puzo’nun romanından büyük yönetmen Francis Ford Coppola’nın uyarladığı bu filmde Al Pacino, Corleone ailesinin liderinin vurulmasından sonra iş başına geçen acımasız Michael Corleone rolünde. Film “ona reddedemiyeceği bir teklif yapacağım” repliğiyle de ünlüdür. Michael Corleone rolünün Pacino’dan başkasına bu kadar yakışacağını düşünmüyorum.

SCRECROW (KORKULUK) 1973 İki kafadarın hoş ve hüzünlü yolculuk öyküleri. Hapisten yeni çıkan, kaba ve sert bir adam olan Max (Gene Hackman) son derece tatlı ve saf “Lion” Delbuchi (Al Pacino) ile tanışır.

SERPICO – 1973 Al Pacino’nun en sevdiğim filmlerinden biridir. Korku nedir bilmeyen polis memuru Frank Serpico, sivil polislerin hemen farkedildiğini anlar ve tam bir sokak serserisi gibi dolaşmaya başlar. Böylece bir sürü suçluyu yakalar. Fakat, emniyet teşkilatı içindeki rüşvet şebekesini içişleri bakanlığına anlatmaya başlayınca kendi arkadaşlarının hedefi haline gelecektir. Bu baş belası polisten kurtulmak için onu narkotik şubeye gönderirler.

THE GOD FATHER II 1974 Corleone ailesi beş rakip ailenin liderini öldürüp yerini iyice sağlama almıştır. Küba’daki eğlence ve kumar sektörüne girmek için Küba hükümeti ile anlaşırlar. Fakat ülke bir devrimin eşiğindedir ve işler planlandığı gibi yürümez. Bu arada Michael, aileye ihanet eden abisi Fredo hakkında zor bir karar almalıdır.

DOG DAY AFTERNOON (KÖPEKLERİN GÜNÜ) 1975 Sinema dünyasından TV dünyasına hoş bir medya eleştirisi. Bir bankayı soymaya kalkışan Sonny (Al Pacino) ve arkadaşı soygunu beceremezler. Bankanın dışı polislerce kuşatılır. Mecburen, içerdekileri rehin alırlar. Fakat televizyoncuların işe karışması ile her şey çığrından çıkar ve bu acemice soygun denemesi canlı bir medya gösterisine dönüşür. Film gerçek bir olaydan sinemaya uyarlanmıştır.

BOBBY DEERFIELD 1977 Ünlü bir araba yarışçısı olan Bobby Deerfield, Avrupa turunda, gizemli kadın Lillian Morelli’ye aşık olur. Ne var ki Lillian ölümcül derecede hastadır. Hüzünlü bir atmosfere sahip olan film, genelde eleştirmenler tarafından vasat ve başarısız bulunmuştur.

AND JUSTICE FOR ALL (HERKES İÇİN ADALET) 1979 Başarılı bir avukat olan Arthur Kirkland (Pacino) genç bir kıza taciz ve tecavüzle suçlanan bir hakimi savunmak zorunda kalır. Arthur, bu hakimin gerçekten suçlu olduğunu bilmektedir.

CRUISING (DEVRİYE) 1980 Kışkırtıcı hatta bazılarını rahatsız edici bir film. Eşcinselleri öldüren bir seri katili yakalamak için polis memuru Steve Burns eşcinsel gibi görünüp onların dünyasına girer. Bu tehlikeli macerada Steve kendisini ve aslında ne olduğunu sorgulamak zorunda kalacaktır.

AUTHOR! AUTHOR! (YAZAR! YAZAR!) 1982 Sevimli, hoş bir aile komedisi. Al bu filmde, sürekli depresif bir ruh hali içinde yaşayan, kadınlarla ilişkileri berbat bir tiyatro yazarı Ivan Travalian rolünde.

SCARFACE (YARALI YÜZ) – 1983 Pacino’dan muhteşem bir oyunculuk. Karşınızda Tony Montana. En sevdiği şeyler: adam öldürmek, kokain çekmek ve sürekli küfretmek. Montana çılgınca cesareti ile korkulan bir mafya patronu olur. Ama suç dünyasında sadece cesaret yetmez. Tedbirsizliğinin bedelini ödeyecektir.

REVOLUTION (DEVRİM) - 1985 Muhtemelen büyük beklentilerle çekilen, fakat bence vasatı pek aşamayan bir film. Kıtada yaşanan olaylara pek karışmak istemeyen Tom Dobb (Pacino), oğlu Ned’in İngiliz ordusuna katılması üzerine Amerikan Bağımsızlık Savaşında yerini alır.

SEA OF LOVE (AŞK DENİZİ) - 1989 Pacino dedektif Frank Keller rolünde yine harika bir oyunculuk sergiliyor. Bir dizi cinayeti araştıran memur Keller, olaylar geliştikçe, şüphelilerden biri olan Helen Cruger’e aşık olur. Sevdiği kadın, aslında acımasız bir katil midir ? Bu filmin senaryosu Dustin Hoffman için yazılmış fakat D.Hoffman’ın senaryoya sürekli karışması yüzünden rol Pacino’ya verilmiştir.

THE LOCAL STIGMATIC 1990 Al Pacino’nun kendi yazıp yönettiği bu film ticari bir gaye taşımadığından sinema salonlarına verilmemiştir. Filmde, toplumdan kopuk, tazı yarışlarına meraklı iki sosyopat, kendi aralarında bir tür akıl oyunu oynarlarken çevreleri için tehlikeli olmaya başlarlar. Graham rolünde.

DICK TRACY – 1990 Dick Tracy filmini özel yapan şey, renklendirmesinin aynen çizgi romana uygun şekilde hazırlanmış olması. Bu filmde Pacino, rakip çetelere savaş açan büyük patron “Big Boy” Caprice rolünde.

THE GODFATHER III – 1990 Corleone ailesi artık suç dünyasından çekilmek ve tümüyle yasal olmak istemektedir. Bu amaçla Avrupa’daki büyük bir şirketi satın almaya çalışırlar ve ikili ilişkileri düzenlemek için ana vatanları Sicilya’ya giderler. Fakat orda en az kendileri kadar güçlü düşmanlarla savaşacaklar ve Michael ağır bir bedel ödeyecektir. Mafya, iş dünyası ve Vatikan ilişkileri acımasızdır.

FRANKIE AND JOHNNY - 1991 Ailece izlenebilecek hoş, sıcak bir aşk hikayesi. Frankie, eski acı tecrübelerinden dolayı aşık olmaktan korkan bir kadındır. Esprili bir aşçı olan Johhny ise kendisine bir şans tanıması için onun peşine düşer.

GLENGARRY GLEN ROSE 1992 Aynı isimli tiyatro oyunundan uyarlanan yapımda, iş almak için her tür sahtekarlığı yapan ve aynı ofiste çalışan dört emlakçının öyküsü anlatılmakta. Al Pacino bu filmde emlakçıların en başarılısı ve en ahlaksızı Ricky Roma rolünde.

SCENT OF A WOMAN (KADIN KOKUSU) – 1992 Bir sinema tutkunu olarak şuna inanırım. Bir oyuncu, kendi kabiliyetini sınamak için kariyerinde en az bir kere “kör” rolünde oynamalıdır. Kendisine “En iyi erkek oyuncu” Oscar ödülünü getiren bu filmde, Al Pacino, seyircisine hayat sevgisi ve irade aşılıyor. Bu filmde oynamadan önce Pacino 6 ay körler okulunda yaşamış ve çekimlerde sürekli olarak aynı noktaya baktığı için gözleri gerçekten zarar görmüştür..

CARLITO’S WAY (CARLITO’NUN YOLU) 1993 Yönetmen Brian De Palma ve baş oyuncu Al Pacino olunca, elbette o film muhteşem olur. Carlito hapisten çıkmıştır ve biraz para biriktirip araba işine girmek istemektedir. Fakat suç dünyasında kimse geçmişinden kaçamaz.

TWO BITS – 1995 Çok başarılı bir drama. Küçük Gennaro sinemaya gitmek için para bulmalıdır. Annesi eğer dedesine bakarsa para vereceğini söyler. Aksi, yaşlı dede küçük Gennaro’yu çok uğraştıracaktır. Yaşlı bir adamın hayatla hesaplaşması.

HEAT – 1995 (BÜYÜK HESAPLAŞMA) İki büyük oyuncu, Robert De Niro ve Al Pacino baş rollerde. Neil Mc Cauley (De Niro) her beladan kurtulan profesyonel bir hırsızdır. Dedektif Vincent Hanna (Al Pacino) için onu yakalamak sadece bir görev değil bir saplantı olmuştur. Neil’in son soygun planında av ve avcı karşılaşırlar.

CITY HALL (ADALET İÇİN) - 1996 Newyork’un zenci mahallelerinden birinde çıkan çatışmada zenci bir çocuk polis tarafından öldürülür. Belediye başkanı John Pappas (Pacino) ırkçı bir isyan çıkmaması için çok uğraşır fakat gerilim giderek artmaktadır.

DONNY BRASCO 1997 Filmde Al, mafya patronu Benjamin Ruggiero rolünde. Yardımcısı Donny Brasco bir mücevher hırsızı gibi görünse de aslında aralarına sızan bir FBI ajanıdır.

DEVIL’S ADVOCATE (ŞEYTANIN AVUKATI) – 1997 Her davanızı kazanan bir avukatsınız ve belki de Tanrı’nın size yardım ettiğini düşünüyorsunuz. Peki, yardımcınız şeytanın ta kendisi ise ? Al Pacino, göz kamaştırıcı bir hukuk bürosu kuran John Milton rolünde şeytanı bile sevdirebiliyor.

THE INSIDER (KÖSTEBEK) - 1999 Çok büyük bir sigara şirketinde araştırma bölümünün başkanı olan Jeffrey Wigand şirketin halkı aldattığını düşünmektedir ve işinden kovulur. Program sunucusu Lowell Bergman (Pacino), gerçekleri halka açıklaması için onu ikna etmeye çalışır.

ANY GIVEN SUNDAY (KAZANMA HIRSI) - 1999 Bizim için futbol (soccer) ne kadar önemli ise, Amerikalılar için de kendi futbolları aynı derecede çekici ve aynı oyunlarla dolu. Tony D’Amatonun yönettiği takımın yıldız oyuncusu ve başkanı değişince takım başarılı olmaya başlar. Fakat bu başarının arka planında karmaşık medya ilişkileri ve çeşitli ahlaksızlıklar vardır.

CHINESE COFFEE ÇİN KAHVESİ - 2000 Aksiyon filmlerini sevenlerin can sıkıcı bulabileceği bu film Pacino’nun en beğendiğim performanslarından biridir. Beş kuruşu olmayan yazar Harry Levine (Pacino) soğuk bir akşam üstü, kendisine borcu olan fotoğrafçı Jake Menheim’in kapısına dayanır. Bu ikili; hayat, para, arkadaşlık ve başarı üzerine koyu bir sohbete dalarlar.

INSOMNIA (UYKUSUZLUK) - 2002 Dedektif Will Dormer Alaska’da işlenen bir cinayeti çözmek için çağrılır. Dönem 6 aylık gündüz dönemidir ve Dormer ciddi bir uykusuzluk sorunu çekerken yanlışlıkla ekip arkadaşını öldürür. Artık kendi suçunu örtbas etmek zorundadır. Filmin bir başka özelliği, genelde iyi rollerde gördüğümüz Robin Williams’ın bu sefer bir genç kız katili olması.

S1M0NE – 2002 Elini attığı her iş ters giden, başarısız yönetmen Viktor Taransky artık batmak üzereyken, bir bilgisayar dahisi imdadına yetişir. Simone isimli sanal bir karakter yaratıp Viktor’un son filminde oynatırlar. Simone o kadar beğenilir ki müzik sektöründen bile teklifler alır. Fakat Viktor mutlu değildir, çünkü bu başarıda kendi payı çok azdır ve insanları Simone’un gerçek olmadığına inandıramaz.

PEOPLE I KNOW (TANIDIĞIM İNSANLAR) 2002 Tanınmış bir halkla ilişkiler uzmanı Eli Wurman’ın, başı beladaki bir müşterisini kurtarmaya çalışırken kendisini karmaşık olayların içinde bulmasını işleyen vasat bir yapım.

THE RECRUIT (ÇAYLAK) 2003 Okuldan başarı ile mezun olan James Clayton, başarılı gençleri takip eden CIA yöneticisi Walter Burke’nin (Al Pacino) çabasıyla teşkilata alınır. Clayton tüm eğitimlerde ve ajan oyunlarında kendini ispatlar fakat kısa bir süre sonra, teşkilatın en büyük gerçeği ile karşılaşır: “Kimseye güvenme”. Çarpıcı olmaya çalışan fakat sıradanlıktan kurtulamayan bir yapım.

GIGLI (ZOR AŞK) 2003 Polisiye-komedi türünün en kötü örneklerinden biri olan filmde Al Pacino, “Starkman” isimli misafir bir rolde.

THE MERCHANT OF VENICE (VENEDİK TACİRİ) – 2004 Shakespeare’in bu ölümsüz eserinin sinema uyarlamasında Pacino, verdiği borcun ödenmemesi halinde borçludan bir parça et keseceğini söyleyen tefeci Shylock rolünde.

TWO FOR THE MONEY (KİRLİ PARA) – 2005 Eski bir sporcu olan Brandon Lang, Amerikan futbol ligindeki sonuçları tuhaf bir şekilde yüzde yüze yakın doğrulukta tahmin edebilmektedir. Bir bahis şirketinin patronu olan Walter (Al Pacino) bu durumdan yararlanmaya çalışır ve Brandon ile anlaşma yapar.

88 MINUTES (88 DAKİKA) – 2007 Al Pacino, FBI için çalışan bir psikiyatri profesörü Jack Gramm rolünde. Aleyhinde ifade verdiği bir mahkumun idamına az kala Jack’e 88 dakika içinde öleceğine dair bir telefon gelir. Jack artık zamana karşı bir yarış yapmak zorundadır.

OCEAN’S 13 - 2007 Danny Ocean ve yetenekli ekibi yine iş başındalar. Bu sefer hedeflerinde acımasız kumarhane patronu Willy Bank (Al Pacino) bulunmakta. Eski maceralarında düşmanları olan Terry Benedict ve Gece Tilkisi de bu ekibe destek verince Willy Bank’ın soyulmaması imkansızdır.

(ORİJİNAL CİNAYETLER) - 2008 RIGHTEOUS KILL (ORİJİNAL CİNAYETLER) - 2008 Turk (Robert De Niro) ve Rooster (Al Pacino) tecrübeli iki cinayet dedektifidir. Bir dizi cinayeti araştırken tuhaf bir gerçeğe ulaşırlar. Birisi, yasalardaki boşluklardan yararlanıp serbest kalan suçluları öldürmekte ve kendince adaleti sağlamaktadır.

THE SON OF NO ONE (HİÇKİMSENİN ÇOCUĞU) 2011 Yaşadığı mahalleye atanan acemi bir polisin aile geçmişinde karanlık olaylar vardır. Karakola atanmasından bir süre sonra, yıllar önce işlenen cinayetlerle ilgili mektuplar gelmeye başlar. Al Pacino, Dedektif Charles Stanford yardımcı rolünde. Film, bir anlamda, Amerikan polis ve adalet sistemine ağır bir eleştiri olarak kabul edilebilir.

STAND UP GUYS 2012 Geçmişleri şiddet ve suç dolu üç arkadaş güzel bir gece geçirmek için toplanırlar. Val (Pacino) hapisten yeni çıkmıştır ve daha özgürlüğünün tadını çıkaramadan başı yine belaya girecektir.