ATATÜRK DÖNEMİ TÜRK DIŞ POLİTİKASI
TÜRK DIŞ SİYASETİNİN DAYANDIĞI ESASLAR Temel İlkeler: a)Bağımsızlık ilkesine dayanır. Başka devletleri iç işlerine müdahale etmez etmesine de izin vermez. b)Yayılmacı/emperyalist değildir. Başka devletlerin toprağında gözü yoktur. c)Bağımsızlığımıza ve toprak bütünlüğümüze saygılı devletler ile dostluk ilişkileri kurar d)’’ Yurtta barış, dünyada barış ‘’ ilkesini esas alır. e)Bağımsızlığa saygı ve barışçılık üzerine temellenir f)Ulusal sınırlarımız içinde millet ve memleketin mutluluğu ve kalkınması göz önünde bulundurulur. g)Devletlerarası ilişkilerde eşitlikçidir. h)Hayalperest değil gerçekçidir.
1923 – 1930 döneminde esas olarak Lozan’dan kalan sorunların çözümü ile uğraştı. Yabancı Okullar Musul Sorunu, Nüfus Mübadelesi Dış Borçlar,
Yabancı Okullar Sorunu : 1924 Tevhid-i Tedrisat Kanunu ve 1926 Maarif Teşkilatı Kanunu doğrultusunda yabancı okulları denetim altına alındı, ayrıcalıklar kalktı, bu okullar Türk müfettişler tarafından denetlenmeye başlandı. Bu durumu kabul etmeyen okullar elçilikler aracılığıyla itiraz ettiler. İç meselemiz diyerek elçiliklerle görüşmeler reddedildi.(bağımsızlık) Şartlara uygun hareket eden okullar kaldı, diğerleri kapatıldı. Yabancı okullar konusu en çok Fransa ile sorun oldu. Lozan’dan sonra dış politikada ilk siyasi başarı yabancı okullar sorununun Türkiye’nin lehine çözülmesidir.
MUSUL SORUNU:
Lozan Antlaşmasında Musul sorunu, İngiltere ile Türkiye arasındaki ikili görüşmeler aracılığı ile 9 ay süre içerisinde çözülmesi kararlaştırıldı. 1924’te İstanbul’da Haliç Konferansı toplandı. Ancak bir sonuç alınamadı. Konu Milletler Cemiyetine götürüldü ve Brüksel’de yapılan ikinci görüşmelerde Türkiye ile Irak arasında geçici bir sınır oluşturuldu (Brüksel Hattı) İngiltere Musul meselesinde avantaj sağlamak için Hakkari de NASTURİ İsyanı çıkardı UYARI: Nasturiler Süryani mezhebine bağlı Hıristiyan Kürtlerdir. Suriye’den Mısır’a kadar yayılan Nasturiler, Türkiye sınırları içinde Hakkâri bölgesinde yaşamaktaydılar. Nasturi İsyanı doğrudan doğruya İngiltere’nin çıkardığı bir ayaklanmadır.
Daha sonra İngilizlerin de desteği ile Şeyh Sait isyanı çıktı. Ayaklanma ile zor durumda kalan Türkiye 5 Haziran 1926 Ankara Antlaşması ile Musul’u İngiliz yönetimine bıraktı. Antlaşmaya göre: a) Hakkari Türkiye’de, Musul Irak ta (İngiltere) kalacak b) Musul petrollerinden Irak’ın payına düşen kısmının % 10’u 25 yıl süreyle Türkiye’ye verilecektir (Türkiye bu alacağından İngiltere’ye ödeyeceği borçlar karşılığında vazgeçti. 500 bin Sterlin) Not: - Misak-ı Milliden 3.tavizdir - Günümüz Türkiye-Irak sınırı çizilir. - İç politika da güçlü olamayanlar dış politika da etkili olamaz anlayışı görüldü.
Nüfus Mübadelesi (Değiş Tokuşu)
Lozan Antlaşmasına göre, İstanbul’daki Rumlar ile Batı Trakya’daki Türkler dışında, Türkiye’de yaşayan Rumlarla, Yunanistan’da yaşayan Türkler karşılıklı yer değiştireceklerdi. Fakat Yunanistan İstanbul’da daha fazla Rum bırakabilmek için ısrarda bulununca anlaşmazlık ortaya çıkar. Olay, Milletler Cemiyeti’ne götürülmüştür. Fakat bu cemiyette bu olayı çözüme kavuşturamamıştır.
Nüfus Mübadelesi sorunu 10 Haziran 1930’da yapılan bir antlaşma ile çözümlenmiştir. Bu antlaşma ile yerleşme tarihleri ve doğum yerleri ne olursa olsun İstanbul Rumları ile Batı Trakya Türkleri yerlerinde kalacaklar(Etabli), bunun dışında Yunanistan’daki Türkler ile Türkiye’deki Rumların karşılıklı olarak değiş tokuş edilmesi kabul edilmiş. Bu antlaşma Türk-Yunan münasebetlerinin düzelmesine vesile olduğu gibi, ileride oluşacak olan Balkan Paktı’nın kurulmasına da ön ayak olmuştur. Not: Türk-Yunan ilişkileri hiç aksamadan 1954 yılına kadar sürmüş, Kıbrıs sorunu nedeniyle ilişkiler yeniden bozulmuştur
OSMANLI BORÇLARI SORUNU (1930) :
Lozan’da borçlar Osmanlı Devleti’nden ayrılan devletler arasında paylaştırılması kararlaştırıldı. Osmanlı’nın en çok borçlandığı devlet, Fransa’ydı. Türkiye’yi de en çok uğraştıran devlet Fransa’dır. 1929 dünya ekonomik bunalımı nedeniyle bu borçların ödenmesi güçleşmiştir. O dönemde ABD Cumhurbaşkanı Hoover tarafından yayımlanan Hoover Moratoryumundan Türkiye de yararlanmış ve borçlar taksitlendirilerek 1954 yılına kadar ödenmiştir.
1930–1939 YILLARI ARASI MİLLİ DIŞ POLİTİKA 1. Dünya savaşında İtilaf Bloğunda olmasına rağmen istediğini alamayan İtalya da 1922 de yönetime gelen Benito Mussolini FAŞİZM politikası uygular ve yayılmacı bir siyaset izler, Almanya da 1. Dünya savaşı sonrasında çok ağır şartlar içeren VERSAY Antlaşmasını imzalamıştı.1932 den itibaren Adolf Hitler de Nazizm ile yayılmacı politika izler. Bu iki devletin saldırgan politikaları dünyada yeni bir savaşın habercisi olur Bu dönemde dünya barışının tehlikeye girmesi üzerine, Türkiye güvenliğini sağlamaya yönelik bir politika izleyecektir.
1- Milletler Cemiyetine Giriş (18 Tem 1932)
Milletler Cemiyeti (Cemiyeti Akvam) I Milletler Cemiyeti (Cemiyeti Akvam) I.Dünya Savaşı sonrasında Wilson İlkeleri gereğince Dünya’da kalıcı barışı sağlamak amacıyla ABD’nin öncülüğünde10 Ocak 1920’de kuruldu. Milletler Cemiyetinin bir süre sonra kuruluş amacından uzaklaşarak, büyük devletlerin çıkarlarını koruyan bir merkez haline gelmesi Türkiye’nin bu teşkilata güven duymamasına neden olmuştur. Türkiye’nin dünya barışına katkıda bulunmak amacıyla komşu ülkeler ile yaptığı barış antlaşmaları Milletler Cemiyetinin dikkatini çekmiş ve Türkiye’yi üyeliğe davet etmelerine neden olmuştur. 6 Temmuz 1932’de İspanya temsilcisinin önerisi ve Yunanistan temsilcisinin de desteğiyle Türkiye cemiyete davet edilmiştir.
Bu davet üzerine Türkiye 18 Temmuz 1932 yılında bu cemiyete üye olmuştur. Böylece Türkiye Barışçı politika izlediğini göstermiş ve dünya barışına katkı da bulunmuştur. Türkiye’nin uluslararası alanda saygınlığı artmıştır. Türkiye’nin Milletler Cemiyeti’ndeki ilk temsilcisi Cemal Hüsnü Taray’dır.
2- Balkan Antantı (9 Şubat 1934)
Almanya ve İtalya’nın dünya barışını tehdit eden yayılmacı emelleri ve silahlanmaları sonucu: 9 Şubat 1934’te Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya arasında kuruldu. Balkan Antantı’nın esası; sınırların güvence altına alınması, ekonomik ve siyasal işbirliği, anlaşmazlıkların görüşme yolu ile çözümlenmesi ve müşterek yararların üstün tutulması gibi barış ve karşılıklı saygıya dayanıyordu. Bu antanta Arnavutluk İtalya’dan çekindiği için, Bulgaristan Ege Denizi’ne inmek istediği için katılmadı. 1937’de Yugoslavya’nın ayrılması ve kısa bir süre sonra II. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla ortadan kalktı. Türkiye Batı sınırını güvence altına almaya çalıştı.
3- Monreux Boğazlar Sözleşmesi ( 20 Temmuz 1936)
Lozan Antlaşması ile Boğazların her iki yakası silahtan arındırılmış (15’er km) ve yönetimi başında bir Türk’ün bulunduğu uluslar arası bir komisyona verilmişti. Türkiye’nin Boğazlar üzerinde tam hâkimiyeti ve kontrol hakkı yoktu. İtalya’nın Habeşistan’a sığınması Japonya’nın M. Cemiyetinden ayrılması, Mançuryaya saldırması Almanyanın Ren bölgesine asker çıkarması Dünya barışını tehdit eden bu gelişmeler Türkiye’yi harekete geçirmiş. Türkiye, Milletler Cemiyetine müracaatta bulunarak Boğazların durumunun yeniden görüşülmesini istedi
Montreux Antlaşmasının Önemi: 20 Temmuz 1936’da Monreux Boğazlar Sözleşmesi imzalanmıştır. 1.Boğazlar komisyonu kaldırılarak, yetkileri Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne verildi. 2.Boğazlardaki askersiz alan kaldırılarak, Türkiye’nin buralarda diledikleri kadar kuvvet bulundurmaları kabul edildi. 3.Ticaret gemilerinin her iki yönde Boğazlardan geçişi serbest hale geldi. 4.Savaş gemilerinin Boğazlardan geçişi için sınırlandırmalar getirildi. 5.Türkiye’nin savaşa girmesi veya bir savaş tehlikesi ile karşılaşması durumunda Boğazlardaki üstünlük tamamen Türkiye’ye bırakıldı. Montreux Antlaşmasının Önemi: •Bu antlaşma ile Türkiye diplomatik ve siyasi bir zafer kazanmıştır. •Türkiye Cumhuriyeti Boğazlarda tam hâkimiyet sağlamıştır. •Türkiye’nin boğazlarda asker bulundurması ile Doğu Akdeniz’deki önemi artmıştır. •1833 Hünkâr İskelesi Antlaşması ile başlayan Boğazlar Sorunu tamamen ortadan kalkmıştır. NOT: Bu antlaşma Rusya ile olan ilişkilerimizi bozmuş, İngiltere ile yakınlaşmamızı sağlamıştır. 20 yıllık bir süre için imzalanan bu antlaşma günümüze kadar geçerliliğini korumuştur. NOT: Bu antlaşmaya 1937’de Japonya, 1938’de ise İtalya katıldı
SADABAD PAKTI
Habeşistan’ işgal eden İtalya’nın Ortadoğu’ya doğru genişlemesi bu paktın kurulmasını hızlandırdı. 9 Temmuz 1937’de Türkiye- İran-Irak ve Afganistan tarafından kuruldu. Türkiye bu Pakt ile Doğu ve Güneydoğu sınırlarını güvence altına aldı Bu pakta Suriye, Türkiye ile olan Hatay sorunu ve Irak ile yaşadığı sınır sorunları nedeniyle katılmadı
HATAY’IN ANAVATANA KATILMASI
Hatay 1921 Ankara Antlaşması ile özerk bir yönetime kavuşmuş, Lozan Antlaşması ile de Türkiye sınırları dışında kalmıştır. 1936’da Fransa Suriye’den çekilmeye başlayıp Hatay’ın yönetimini de Suriye’ye bırakmak isteyince Hatay sorunu gündeme geldi. Türkiye Fransa ile yaptığı görüşmelerden sonuç alamayınca sorunu M. Cemiyetine taşıdı. 1936’da İsveç temsilcisi SANDLER’in raporu ile Hatay’da Türk nüfusunun çoğunluğu onaylandı M. Cemiyetinden sonuç alamayınca Fransızlarla yeniden M. Cemiyetinin kontrolünde görüşmeler başladı. M. Cemiyetinin de onayı ile Hatay’da seçimlere gidildi.
2 Eylül 1938’de Bağımsız Hatay Devleti kuruldu. Bağımsızlık sağlandıktan sonra Hatay Meclisi Türkiye Kanunlarını, Hatay kanunları olarak kabul etti Hatay meclisinin Türkiye’ye katılma kararından sonra Fransa ile 23 Haziran 1939’da imzalanan Ankara Ant. ile Hatay’ın Türkiye’ye katılması Fransa tarafından kabul edildi. 7 Temmuz 1939’da da TBMM Hatay’ın Türkiye’ye katılma kararını onaylayıp aynı gün Hatay ilinin kurulmasını kabul etti. Not: Hatay sınırımıza dahil olan son topraktır. Günümüz güney sınırı son şeklini bu sayede almıştır.
Atatürk döneminde yaşanan önemli olaylar: Locarno Antlaşması (1925) : İngiltere, Almanya ve Fransa arasındaki saldırmazlık paktıdır. Briand-Kellog Paktı (1928) : ABD ve Fransa öncülüğünde dünya barışı için kurulmuştur. Türkiye 1929’da üye olmuştur. I. ve II. Dünya savaşları arasında savaşı yasaklayan tek belge Kellog-Briand Paktı’dır(27 Ağustos 1928). Litvinov Protokolü (1929) : Sovyetler Birliği’nin Kellog Paktı’na benzer bir protokolü yürütmek için kendi komşularıyla imzaladığı antlaşmadır.
Bozkurt Lotus Faciası(1926): Türk gemisi Bozkurt ile Fransız gemisi Lotusun Ege’de çarpışması ve Bozkurt gemisinin batması sonucu 8 Türk denizcinin ölmesi olayıdır. Bu olay Kabotaj Kanununun çıkarılmasını hızlandırmıştır. Razgart Olayı(1933): Bulgaristan’ın Razgart şehrindeki Türk Müslüman mezarlarına saldırı olayıdır. Türkler buna tepki olarak İstanbul’daki yabancı mezarlarına gül bırakmışlardır. Vagon-Litz Olayı(1933) İstanbul’daki Fransız bir demiryolu şirketinin Türkçe konuşmayı yasaklaması olayıdır. Akdeniz Paktı(1936) İtalya’nın Akdeniz’deki saldırgan tutumuna karşı İngiltere’nin desteği ile Türkiye Yunanistan ve Yugoslavya arasında oluşturulan pakttır. Bursa Olayları(1933) Ezanın Türkçe okunmasına tepki olarak ortaya çıkan sorundur. Atatürk bu olay için: Bu bir din sorunu değil dil sorunudur demiştir.
2. “Mustafa Kemal Atatürk, I. Birinci Dünya Savaşı’na Osmanlı Devleti'nin de girdiği günlerde bu savaşta Almanların yenileceğini, II. Çanakkale Savaşı’nın sonlarına doğru, düşmanın birkaç gün içinde çekilebileceğini, III. 1937 yılında, İtalya’nın Habeşistan’a saldırmasıyla İkinci Dünya Savaşı’nın başlamış olduğunu söylemiştir.” Bunlar, Mustafa Kemal Atatürk'ün kişiliğinin hangi yönünü örneklendirmektedir? A) Yurtta ve dünyada barışa önem verme B) Topluma yön verebilecek yollar bulabilme C) Olayların gidişinden sonucun ne olabileceğini görebilme D) Savaşın amaç değil, bir araç olduğuna inanma E) Türk Ulusu’nun gücüne güvenme ( 1981 / ÖSS )
3. Özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, sömürge durumunda olan bazı Asya ve Afrika ülkelerinin Türkiye'yi örnek aldıkları görülmüştür. Türkiye'nin, bu ülkeleri etkileyen yönü aşağıdakilerden hangisi olmuştur? A) Yurtta ve dünyada barışı korumaya çalışması B) Başka ulusların haklarına saygılı olması C) Ortadoğu’da güç dengesini koruması D) Batı demokrasisi ilkelerini benimsemesi E) Bağımsızlığını kazanma ve sürdürmedeki başarısı ( 1981 / ÖSS )
4. Türkiye, Lozan Antlaşması’nı imzalamış olan devletlere 1936 yılında bir nota vererek, Avrupa'da gelişen buhranların, Boğazların güvenliği için verilmiş olan kollektif garantiyi artık işlemez hale getirdiğini belirtmiş, Boğazların güvenliği ve egemenlik haklarının korunması için bu sözleşmenin değiştirilmesini istemiştir. Yukarıda sözü edilen dönemin koşulları göz önüne alındığında, aşağıdakilerden hangisi Türkiye'nin bu isteğinde haklı olduğuna bir kanıt olarak gösterilebilir? A) Dünya uluslarının giderek belli bloklarda toplanmaya başlaması B) Milletler Cemiyeti’nin uluslar arası sorunların çözümünde etkisiz olması C) Almanya ve İtalya’nın saldırgan bir tutum içine girmeleri D) Dünyanın önemli bir ekonomik bunalıma girmesi E) Yabancı ülkelerin, Boğazlar statüsünün değiştirilmesi için çaba göstermeleri ( 1982 / ÖSS )
5. Son yıllara kadar, Türkiye'nin dış ticaretinde Batılı ülkeler önemli bir yer tutmuştur. Günümüzde ise Ortadoğu ve Afrika ülkeleri ağırlık kazanmaya başlamıştır. Bu değişmeye yol açan etkenler arasında, I. Türk dış politikasındaki değişikliklerin, II. Ortadoğu ve Afrika ülkelerindeki kalkınma çabalarının, III. Ortadoğu ve Afrika ülkelerindeki siyasal değişikliklerin, IV. Ortadoğu ve Afrika ülkeleriyle Batı arasındaki sorunların bulunduğu ileri sürülmektedir. Türkiye ile Ortadoğu ve Afrika ülkeleri arasındaki ticaretin artmasında, yukarıdakilerin hangilerinin öteki ikisinden daha etkili olduğu savunulabilir? I ve II B) I ve III C) I ve IVD) II ve IV E) III ve IV ( 1982 / ÖSS )
6. Atatürk'ün doğumunun 100. yılı kutlamalarına çeşitli ülkeler ve bazı uluslar arası kuruluşlar da katılmışlardır. Bu durum, Atatürk'ün hangi yönü ile en az ilişkili olabilir? A) Ülkesinin bağımsızlık savaşını başarıyla sonuçlandırmış olması B) Ulusal iradeyi her şeyin üzerinde tutması C) Ülkesini çağdaşlaştırmada büyük başarılar sağlaması D) “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesini ortaya koyması E) Kapitülasyonları kaldırmış olması ( 1982 / ÖSS )
7. “Dış siyasette güçlü ve sözü geçer olmanın ön koşulu içte de güçlü olmaktır.” Aşağıdakilerden hangisi, Atatürk döneminde Türkiye'nin içte de güçlü olduğunu gösteren bir dış olaydır? A) Türkiye'de yaşayan Rumlarla, Yunanistan’daki Türklerin karşılıklı değiştirilmesi B) Hükümetin çıkardığı yönetmeliğe uymayan bazı yabancı okulların kapatılması C) Türkiye'nin Milletler Cemiyeti’ne üye olması D) Türkiye'nin Montrö Sözleşmesi’yle Boğaz-lar üzerinde kesin egemenlik sağlaması E) Musul sorununu Ankara'da İngiltere ile anlaşarak sonuçlandırılması ( 1984 / ÖSS )
8. Sovyet Rusya, I. Lozan görüşmelerinde Türkiye'nin Boğazlar konusundaki önerisini desteklemiştir. II. Montrö görüşmelerinde, Boğazlardan geçiş hakkı ister III. Dünya Savaşı’ndan sonra Türkiye’den Boğazlarda kendisine bir üs verilmesini istemiştir. Bu durumlara bakarak Sovyet Rusya'nın boğazlarla ilgili politikalarında hangi amaca yöneldiği söylenebilir? A) Lozan’da kaybettiği haklarını geri almaya B) Akdeniz yolu üzerindeki engelleri ortadan kaldırmaya C) Türkiye'nin güçlenmesini engellemeye D) II. Dünya Savaşı’nda bozulan Avrupa güç dengesini yeniden kurmaya E) Türkiye'yi kendi rejimi içine almaya ( 1984 / ÖSS )
9. Atatürk, 1935 yılındaki bir konuşmasında, “Savaşın ağırlığını göz önüne almayan bazı samimiyetten yoksun önderler, saldırının araçları olmuşlardır. Denetimleri altındaki uluslara ulusçuluğu ve geleneği yanlış bir biçimde göstererek ve kötüye kullanarak onları aldatmışlardır” demiştir. Atatürk, bu sözleriyle hangi ülkelerin politikalarını eleştirmektedir? A) Fransa ve İngiltere B) ABD ve SSCB C) Almanya ve İtalya D) Yunanistan ve ispanya E) Japonya ve Çin ( 1986 / ÖSS )
10. Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri, 1925–1937 yılları arasında Balkan Antantı’na ve Sadabad Paktı’na öncülük etmişlerdir. Aşağıdakilerden hangisi, bu girişimlerin amacı değildir A) Sınırlarının güvenliğini sağlamak B) Yurtta barış, dünyada barış ilkesine uymak C) Komşu devletlerin dostluğunu kazanmak D) Devletlerarası güç birliği kurmak E) Komşu devletler arasındaki anlaşmazlıklara çözüm bulmak ( 1986 / ÖSS )
11. Aşağıdakilerden hangisinde “Boğazların, uluslar arası bir komisyona verilerek bütün devletlerin gemilerine açık tutulması” hükmü yer almaktadır? A) Ankara Antlaşması’nda B) Mudanya Ateşkes Anlaşmasında C) Moskova Antlaşması’nda D) Sevr Antlaşması’nda E) Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nde ( 1988 / ÖSS )
12. Dış siyasette güçlü ve sözü geçer olmanın önkoşulu içte de güçlü olmaktır. Türkiye'de aşağıdaki gelişmelerden hangisi buna bir örnektir? A) Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasından sonra Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanması B) Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Kurtuluş Savaşı’nın başlaması C) Saltanatın kaldırılmasından sonra Cumhuriyetin kurulması D) Cumhuriyetin ilanından sonra Halifeliğin kaldırılması E) Milletler Cemiyeti’ne girdikten sonra Balkan Antantı’nın imzalanması ( 1988 / ÖSS )
13. Balkan Savaşları sonunda yapılan antlaşmalarla Edirne ve Kırklareli Türkiye'ye, Kavala Bulgaristan’a, Yanya, Selanik ve Girit Adası Yunanistan'a verilmiştir. Bu durumun yol açtığı ve günümüze kadar süregelen sorun aşağıdakilerden hangisidir ? A) Ege hava sahası B) Anadolu'ya yakın olan Yunan adalarının durumu C) Ege Denizi kıta sahanlığı D) Kıbrıs Adası’nın durumu E) Batı Trakya’da kalan Türklerin durumu ( 1989 / ÖSS )
14. Yeni Türk Devleti, Türk topraklarını ele geçirmek isteyenlerle sonuna kadar savaşmayı, bağımsızlığına saygı gösteren devletlerle siyasal ilişkiler kurarak anlaşmalar yapmayı kendine temel ilke edinmiştir. Buna göre, yeni Türk Devleti'nin dış politikada izlediği yol aşağıdakilerden hangisidir? A) Barış içinde yaşama B) Topraklarını genişletme C) Bloklaşmaya son verme D) Rejim değişikliklerini destekleme E) Demokrasiyi yayma ( 1991 / ÖSS )
15. Lozan Antlaşması’nda boğazların yönetimi ayrı bir bütçesi olan ve Türkiye temsilcisinin başkanlık ettiği Boğazlar Komisyonu’na verilmiş; ancak daha sonra Montrö Sözleşmesi’yle Boğazlar Komisyonu, görevini Türkiye Cumhuriyeti’ne bırakmıştır. Bu durum aşağıdakilerden hangisinin bir göstergesidir? A) Boğazlardan az sayıda devletin yararlandığının B) Boğazlarla ilgili rejimin tek taraflı olarak saptandığının C) Boğazlar sorununun Avrupalı devletler tarafından çıkarıldığının D) Boğazların zamanla uluslar arası önemini yitirdiğinin E) Boğazlar üzerindeki Türk egemenliğinin daha çok güçlendiğinin ( 1993 / ÖSS
16. Birinci. Dünya Savaşı’nda yenilen Almanya, Versay Antlaşması’yla Polonya’ya bırakmış olduğu yerleri geri almak için, daha sonra Polonya’nın batı bölgesini işgal etmiştir. Almanya’nın bu tutumu karşısında İngiltere ve Fransa barışı korumaya çalışmışlarsa da İkinci Dünya Savaşı’nın çıkmasını engelleyememişlerdir. Bu durum Birinci ve İkinci Dünya savaşları arasında nasıl bir ilişki olduğunu gösterir? A) İki savaşta da çok sayıda cephe açılmıştır. B) Birinci Dünya Savaşı öncesindeki bloklaşmalar günümüze kadar devam etmiştir. C) Savaşın ikisi de aynı hükümleri içeren antlaşmalarla sonuçlanmıştır. D) Birinci savaşın sonucu ikinci savaşın başlamasına ortam hazırlanmıştır. E) İki savaşın sonunda da Avrupa’nın siyasi yapısı korunmuştur. ( 1994 / ÖSS )
17. Atatürk, ülkemize yardım yapacak devlet ülkemizi ele geçirme amacını gütmemeli ve devletimizin ulusçuluk ilkesine saygılı olmalıdır demiştir. Atatürk, bu sözüyle aşağıdakilerden hangi-sine karşı olmadığını belirtmektedir? A) Sömürgeciliğin dünyada yaygınlaşmasına B) Yabancı sermayenin ülkenin çıkarları için kullanılmasına C) Yabancıların devletlerin iç sorunlarına karışmasına D) Devletlere ekonomik ayrıcalıklar tanınmasına E) Ekonomik kalkınmada yalnız sanayileşmeye öncelik verilmesine ( 1995 / ÖSS )
18. Lozan Antlaşması’na göre, yabancı okulların öğrenimini Türk hükümeti düzenleyecek ve denetleyecekti. Bazı okullar bu kurala uymak istemediler ve bağlı oldukları devletlerin elçileri aracılığıyla Türk hükümetiyle görüşmek istediler. Ancak Türk hükümeti bu konuda görüşme yapmayı kesinlikle reddetti. Türk hükümeti bu tepkisiyle aşağıda-kilerden hangisini korumaya çalışmıştır? A) Yabancı okulların sayısını B) İnsan haklarını C) Bağımsız devlet anlayışını D) Yabancıların kültürlerini E) Eğitim ve öğretimde ikiliği ( 1995 / ÖSS )
19. Türkiye Cumhuriyeti Devleti 1932’de Milletler Cemiyeti’ne, 1934’te Balkan Paktı’na, 1937’de Sadabat Paktı’na üye olmuştur. Bu bilgilere dayanarak, I. Türkiye'nin dış ülkeler arasında saygınlığı artmıştır. II. Türkiye'de, iç güvenliği tehdit eden sorunlar vardır. III. Türkiye dünya barışına katkıda bulunmuştur. IV. Türkiye dış güvenliğini sağlamada çok zorlanmıştır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) I ve II B) I ve III C) II ve III D) II ve IV E) III ve V ( 1996 / ÖSS )
20. Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin I. Boğazlar Komisyonu’nun kaldırılması ve görevinin Türk tarafına geçmesi II. Yabancı savaş gemilerinin boğazlardan geçişinin sınırlandırılarak, Türkiye'nin denetimine bırakılması III. Yabancı devletlere ait ticaret gemilerinin her iki yönde boğazlardan geçişlerinin serbest olması hükümlerinden hangileri, Türkiye'nin dünya devletleri arasındaki saygınlığının daha da arttığını gösterir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III ( 2001 / ÖSS )
21. İngiltere, ABD ve Sovyetler Birliği’nin katılımıyla 1943 yılında yapılan Tahran Konferansı’nda, Türkiye’nin, II. Dünya Savaşı’na katılması konusunda karar alınmış ve bu kararın Türkiye’ye bildirilmesi için İsmet İnönü Kahire’ye davet edilmiştir. İsmet İnönü, Kahire’ye kararın bildirilmesini kabul etmek için değil, bu kararı taraflarla serbestçe tartışmak ve görüşmek için gideceğini açıklamıştır. İsmet İnönü’nün yalnızca bu tutumuna dayanarak, I. ulusların eşitliğini gözetme II. bağımsız devlet anlayışına saygı duyma III. sorunlara kısa sürede çözüm bulma yaklaşımlarından hangilerini benimsediği söylenebilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III ( 2004 / ÖSS )
22. Türkiye Cumhuriyeti kendi içişlerine karışılmasını istemediği gibi, başka ülkelerin de içişlerine karışmayı dış politikada ilke edinmiştir. Aşağıdakilerden hangisinin, bu ilke doğrultusunda yapılan uygulamalardan biri olduğu savunulabilir? A) Müslümanlar üzerinde etkili olan halifeliğin kaldırılması B) Saltanatın kaldırılıp cumhuriyetin ilan edilmesi C) 924 yılına kadar, 1876 Anayasası’nın 1921 Anayasası ile birlikte yürürlükte olması D) Mecelle yerine Medeni Kanun’un kabul edilmesi E) Tekke ve türbelerin kapatılarak halkın dini, duygularının sömürülmesinin engellenmesi ( 2005 / ÖSS )
23. İkinci Dünya Savaşı’nın bitiminden bu yana geçen süre içinde teknolojide meydana gelen gelişmenin, İkinci Dünya Savaşı öncesiyle karşılaştırıldığında çok hızlı olduğu görülmüştür. Teknolojik gelişme hızındaki bu artışta, I. ham madde gereksinimin azalması, II. bilimin ilerlemesi ve bilgi birikiminin artması, III. sanayileşmenin hızlanması durumlarından hangilerinin etkili olduğu savunulabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III ( 2007 / 1 )
24. Türkiye, İkinci Dünya Savaşı’nda 1939 yılında İngiltere ve Fransa ile ittifak, 1941 yılında Almanya ile dostluk antlaşması imzalamıştır. Yalnız bu bilgiyle, Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşı’ndaki bu tutumunun, I. savaşın değişen koşullarına göre hareket ettiği, II. savaş dışı kalmaya çalıştığı, III. Milletler Cemiyetine üye olduğu durumlarından hangilerini gösterdiği savunulabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III (2009 /1)
25. Lozan Antlaşmasından sonra, 1936'da Türkiye'nin Boğazlarda asker bulundurma isteğini kabul ettirmesinde, I. Almanya'nın Ren Bölgesi'ne girmesi, II. İtalya'nın Habeşistan'ı işgal etmesi, III. Rusya'da rejim değişikliği olması durumlarından hangilerinin etkili olduğu savunulabilir? A) Yalnız l B) Yalnız II C) Yalnız III D) l ve II E) II ve III ( 2010 / YGS )
1. C 2. E 3. A 4. C 5. C 6. D 7. B 8. C 9. E 10. D 11. A YANIT ANAHTARI 1. C 2. E 3. A 4. C 5. C 6. D 7. B 8. C 9. E 10. D 11. A 12. E 13. A 14. B 15. E 16. D 17. C 18. B 19. D 20. D 21. A 22. C 23. D 24. D
1. Aşağıdakilerden hangisiyle ilgili sorunların çözümü diğerlerinden sonra gerçekleştirilmiştir ? Hatay B) Boğazlar C) Doğu sınırı D) Ege adaları E) Yabancı okullar (1988 ÖYS)
2. Atatürk döneminde, Türkiye Cumhuriyetinin dış siyasetinde aşağıdakilerden hangisi önemli bir sorun olmamıştır ? A) Nüfus değişimi B) Irak sınırı ve Musul C) Milletler Cemiyeti’ne üye olma D) Boğazlar Komisyonu’nun kaldırılması E) Hatay’ın Anavatan’a katılması (1988 ÖYS)
3. 1930 yılından sonra Türkiye’nin Yunanistan’la geliştirdiği dostluk ilişkileri, aşağıdakilerden hangisine ortam hazırlamıştır ? A) Montrö Boğazlar Sözleşmesinin yapılmasına B) Türkiye’nin Milletler Cemiyeti’ne üye olmasına C) Hatay’ın Türkiye Cumhuriyeti sınırları içine alınmasına D) Sadabat Paktı’nın kurulmasına E) Balkan Antantı’nın kurulmasına (1988 ÖYS)
4. Türkiye’nin Musul’u geri almaya çalışması karşısında İngiltere’nin gösterdiği tepkilerden biri aşağıdakilerden hangisi olmuştur ? A) Türklere karşı Yunanlıları destekleme B) Türklere karşı Araplarla işbirliği yapma C) Şeyh Sait ayaklanmasını çıkarma D) Kıbrı’ı işgal etme E) Menemen Olayı’nı çıkarma (1988 ÖYS) 5. Aşağıdaki devletlerden hangisinin izlediği dış politikanın güvensizlik yaratması Balkan Antantı’nın kurulmasının nedenlerinden biri olmuştur ? A) Yugoslavya B) Romanya C) İtalya D) Yunanistan E) Türkiye (1989 ÖYS) 6. Aşağıdakilerden hangisi ikili antlaşmalara bir örnektir ? A) Sevr Antlaşması B) Londra Konferansı C) Paris Barış Konferansı D) Lozan Barış Antlaşması E) Ankara Antlaşması (1990 ÖYS)
4. Türkiye’nin Musul’u geri almaya çalışması karşısında İngiltere’nin gösterdiği tepkilerden biri aşağıdakilerden hangisi olmuştur ? A) Türklere karşı Yunanlıları destekleme B) Türklere karşı Araplarla işbirliği yapma C) Şeyh Sait ayaklanmasını çıkarma D) Kıbrı’ı işgal etme E) Menemen Olayı’nı çıkarma (1988 ÖYS)
5. Aşağıdaki devletlerden hangisinin izlediği dış politikanın güvensizlik yaratması Balkan Antantı’nın kurulmasının nedenlerinden biri olmuştur ? Yugoslavya Romanya İtalya D) Yunanistan E) Türkiye (1989 ÖYS)
6. Aşağıdakilerden hangisi ikili antlaşmalara bir örnektir ? A) Sevr Antlaşması B) Londra Konferansı C) Paris Barış Konferansı D) Lozan Barış Antlaşması E) Ankara Antlaşması (1990 ÖYS)
7. Lozan barış görüşmelerinde ele alınan aşağıdaki sorunlardan hangisi 1926’da Ankara Antlaşması’yla çözümlenmiştir ? A) Savaş tazminatı B) Türkiye – Yunanistan sınırı C) Devlet borçları D) Türk ve Rum ahalinin değiş tokuşu E) Türkiye – Irak sınırı (1991 ÖYS)
8. Aşağıdakilerden hangisi, II 8. Aşağıdakilerden hangisi, II. Dünya Savaşından sonnra görülen gelişmelerden biri değildir ? A) Varşova Paktı’nın kurulması B) Mısır’ın bağımsızlığını kazanması C) Yahudilere Filistin’de devlet kurma olanağı verilmesi D) Rusya’da rejim değişikliği olması E) Almanya’nın ikiye ayrılması (1991 ÖYS)
9. Balkan Antantı, aşağıdaki gelişmelerin hangisiyle fiilen sona ermiştir? A) İkinci Dünya Savaşı B) Sovyetler Birliği'nin kurulması C) Hatay sorunun çözülmesi D) Sadabat Paktı'nın kurulması E) Milletler Cemiyeti'nin kurulması (1992 ÖYS)
10. Aşağıdakilerden hangisi II. Dünya Savaşının sonuçlarından biridir ? A) Sovyet Rusya'nın Çekoslovakya'yı işgal etmesi B) Milletler Cemiyeti'nin kurulması C) Yugoslavya'nın kurulması D) Bulgaristan'ın Ege Denizi ile bağlantısının kesilmesi E) Macaristan'ın bağımsızlığını kazanması (1996 ÖYS)
11. İngiltere Musul ve Kerkük’ü elinden çıkarmamak için aşağıdakilerden hangisini desteklemiştir ? A) Şeyh Sait ayaklanmasını B) Terakkiperver Cumhuriyet Partisi’nin kurulmasını C) İstiklâl Mahkemelerinin kapatılmasını D) Türkiye’nin Milletler Cemiyeti’ne çağrılmasını E) Sadabat Paktı’nın kurulmasını (1997 ÖYS)
12. I. Batı Trakya II. Hatay III. Musul IV. Boğazlar V. Ege Adaları sorunlarından hangileri, 1936-1939 yılları arasında yapılan antlaşmalarla Türkiye Cumhuriyeti yararına çözülüştür ? A) I ve III B) I ve IV C) II ve IV D) III ve IV E) IV ve V (1997 ÖYS)
13. Türkiye Cumhuriyeti; I. Yabancı okullardaki eğitim ve öğretim II. Hatay Cumhuriyeti’nin kurulması III. Boğazların yönetimi IV. Musul’un Misak-ı Milli sınırları içinde kalması konularından hangilerini iç sorun sayarak uluslararası düzeyde görüşmeyi reddetmiştir ? Yalnız I B) I ve II C) I ve IV D) II ve III E) III ve IV (1998 ÖYS)
14. Aşağıdakilerden hangisi kronolojide, Türki-ye Cumhuriyeti’nin Milletler Cemiyeti’ne üye olması için çağrı yapılmasından sonra yer alır ? A) Birinci İzmir İktisat Kongresi B) Kapitülasyonların kaldırılması C) Yunanistan ile mübadele sorununun çözül-mesi D) Çok partili döneme geçme denemesinin yapılması E) Sadabat Paktı’nın imzalanması (1998 ÖYS)
15. Türkiye, 24 Ekim 1945 tarihinde Birleşmiş Milletlere üye olmuş ve Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesi doğrultusunda Birleşmiş Milletlerin aldığı kararlara uymuştur. Aşağıdakilerden hangisi, Türkiye’nin Birleşmiş Milletlerin kararına uyarak asker gönderdiği ülkelerden biri değildir? Afganistan Somali Kore D) Bosna Hersek E) Vietnam (2009 /2)
16. I. Üye devletlerin ekonomi politikalarını giderek birbirlerine yaklaştırmak II. Üye devletler arasında, siyasi birliği sağlanmış bir Avrupa devleti meydana getirmek III. Karadeniz’de kıyısı olan devletler arasında iş birliği sağlamak Yukarıdakilerden hangileri, Avrupa Birliğinin amaçları arasındadır? Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III (2009 /2)
17. Türkiye, 24 Ekim 1945 tarihinde Birleşmiş Milletlere üye olmuş ve Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesi doğrultusunda Birleşmiş Milletlerin aldığı kararlara uymuştur. Aşağıdakilerden hangisi, Türkiye’nin Birleşmiş Milletlerin kararına uyarak asker gönderdiği ülkelerden biri değildir? Afganistan B) Somali C) Kore D) Bosna Hersek E) Vietnam (2009 / LYS)
18. I. Üye devletlerin ekonomi politikalarını giderek birbirlerine yaklaştırmak II. Üye devletler arasında, siyasi birliği sağlanmış bir Avrupa devleti meydana getirmek III. Karadeniz’de kıyısı olan devletler arasında iş birliği sağlamak Yukarıdakilerden hangileri, Avrupa Birliğinin amaçları arasındadır? A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III (2009 / LYS)
1. A 2. C 3. E 4. C 5. C 6. E 7. E 8. D 9. A 10. A 11. A YANIT ANAHTARI 1. A 2. C 3. E 4. C 5. C 6. E 7. E 8. D 9. A 10. A 11. A 12. C 13. A 14. E 15. E 16. C 17. E 18. C