Çevre sorunu Alt Yapı ve Ulaşım Sorunları Plansız Yapılaşma Ve Gecekondulaşma Sorunu Konut Sorunu Yaşam Kalitesi Sorunları
Birçok kentte ortaya çıkan en önemli sorun sanayileşmenin uygun olmayan bir kentsel yapıda gerçekleşmesi sonucu alt yapısının hızlı bir dönüşümü ve değişimi kaldıramamasıdır.Kentle şmeyle birlikte hızlı bir kaçak yapılaşma süreci başlamakta,yeşil alanların betonlaşması,çevre kirliliğinin artması,yolların artan trafiğe cevap veremez hale gelmesi, hatta eğitim,sağlık vb kurumların yetersizleşmesi gibi birçok sorun baş göstermektedir.
Artan nüfus önce kullanmakta olan mevcut kaynakların daha yoğun kullanılmasına ve ardından bu kaynaklar yetersiz gelmeye başlayınca da yeni kaynakların kullanımına açılmasına neden olmaktadır.
İnsanların yanlış uygulamalarının bir sonucu olarak toprak ekosisteminin fiziksel,kimyasal ve biyolojik dengesi bozulmaktadır.Toprak kirlenmesi denilen olayın erozyon,tarımsal kirleticiler,endüstriyel kirlenme,tarım alanlarının amaç dışı kullanımı,katı atıklar gibi birçok nedeni vardır.bitki örtüsü olarak çayır,mera,ormanlar erozyonun etkisini azaltır.orman alanlarının bilinçsizce kesilmesi veya yakılması ve çayır-mera alanlarının da kısa vadeli kar düşünülerek yok edilmesiyle rüzgar ve su erozyonuna açık alanlar oluşturur ve bunun sonucunda toprak kaybı artmaktadır.
Hava kirliliği düzeyleri düzenli olarak izlenmesine ve mücadele edilmesine rağmen, bütün dünyada, başta büyük metropoller olmak üzere halen kabul edilen sınırların üzerinde seyretmektedir. Kirlilik özellikle endüstriyel tesislerden, konutlarda ısınma amaçlı yakıt tüketiminden ve motorlu taşıt egzozlarından kaynaklanmaktadır. Özellikle gelişmekte olan bölgelerde hızlı kentleşme ve enerji tüketiminin artışı ile birlikte kirlilik de artmaktadır. Hava kirliliği sorunu genel olarak düşük kaliteli yakıt kullanımı ve trafikten kaynaklanmakla birlikte, kentlerde ısınma amaçlı doğalgaz kullanımıyla birlikte azalma eğilimindedir. Ancak doğalgaz fiyatlarının çok yüksek olması, özellikle gelir düzeyi düşük gecekondu bölgelerinde düşük kaliteli kömür kullanımına neden olmaktadır. Yapılan araştırmalara göre dünya da 1.1milyardan daha fazla insan kötü havaya sahip şehirlerde yaşamaktadır.
Altyapı, genel olarak bir kentin işlevlerini görebilmesi, büyümesi ve gelişmesi için gerekli olan temel hizmetleri ifade eder.Özellikle gecekondu kuşaklarının oluşması bu konuda çok önemli sorunlara yol açmaktadır Bilinçsiz ve plansız olarak yerleşime açılan alanlarda altyapının yetersizliği,su ve kanalizasyon şebekelerinin gelişigüzel yapılmaktadır. Altyapı şebekelerinin oluşturulmamış olması atık suların foseptiklere,yakından geçen derelere veya sulama kanallarına boşaltılmaktadır. .Hızlı göçle kentlere gelen kitlelerin henüz kentsel topraklara (arsaya) dönüştürülmemiş olan yerlere yerleşmeleri (gecekondulaşma) nedeniyle, altyapının sonradan üzerinde yerleşim olan arazilerde gerçekleştirilmeye çalışıldığı için de normal koşullara göre daha zor ve maliyetli olmaktadır.
Konut bireyin barınmasını sağlayacak bir kapalı alandan öte,kaliteli bir yaşam imkanı sunan,doğal afetlere dayanıklı yapıları ifade etmektedir. Konut sorunu ;kaliteli,yaşam standardı açısından iyi denebilecek düzeyde ve sağlıklı bir yaşam sürme adına gerekli olan konutların eksikliği;yaşam kalitesini düşüren yapıların ise fazlalığı olarak tanımlanabilir.. Konut ihtiyacı açık ve gizli olarak görülebilir.gizli konut ihtiyacı kalabalık,birden çok ailenin yaşadığı niteliksiz,güvenliksiz ve dayanıksız konutlar gizli konut ihtiyacı içinde değerlendirilir.
Kentsel rant ile belirli arazilerin belirli kişilere tahsil edilmesine,imar yolsuzluklarının ortaya çıkmasına;lüks konut ve villalar ile belirli kesime yönelik inşaatlar yapılmaktadır.bunun sonuncunda kentteki orta ve dar gelirliler fiyatları oldukça yükseltilen arsa,arazi ve konutlara ulaşamamaktadır. Konut gereksiniminin karşılanmaması durumunda gecekondulaşma sorunu ortaya çıkmaktadır.
Gecekondu,1950’lerde kırdan kente göç eden dar gelirli kesimin konut ihtiyacını karşılayan bir yerleşim biçimidir.Yeterli önleyici ve ıslah edici önlemlerin alınmaması sonucunda alanları genişlemiştir. Başlangıçta kente göçün sonucu oluşan yerleşimler bugün göç nedeni olmuştur.Gecekondular kırsal kesimden kentlere olan göçün doğurduğu sağlıksız kentleşmesinin göstergesidir. Kentlerdeki gelişigüzel büyümenin sonucunda kentin estetik görünümünde bozulmalara neden olur. Gece kondu sorunları çözümden uzak,etkin olmayan politikalarla ve yasal düzenlemelerle halledilmeye çalışılmış;ancak gecekondu yapımının önüne geçilememiştir.özellikle 1980 lerden sonra gecekondulaşma daha da artmış ve esnek olan kanunlar nedeniyle gecekondu yapılan arazi insanların özel mülk alanı olmuş ve bu da birçok insanı gecekondu yapmaya itmiştir.
gecekondu bölgelerinde yaşayanlar, toplumun dar gelirli ve yoksul kesimleridir
Gecekondu sorununa güncel bir çözüm önerisi olarak getirilen kentsel dönüşüm projeleri bu alanların yeniden üretilerek kazandırılması amaçlanmaktadır. Kentsel dönüşüm projeleri aslında alanların ekonomik,sosyal,fiziksel ve çevresel yapısının uzun vadeli olarak iyileştirilmesini hedefler.Ancak bu projeler yerel yönetimler ve farklı çıkar grupları için bir gelir kaynağına dönüşmeye başlamıştır.
HİNDİSTAN-BOMBAY
ARJANTİN-FAVELA
ÇİN-ŞANGAY
Hızlı kentleşme, görece refah seviyesinin yükselmesi ve özel araç sahipliğinin kolaylaşmasına paralel olarak, kent içi ulaşımda da önemli sorunlar baş göstermiştir.Özellikle büyük kentlerde trafik sorunu, büyük zamansal ve ekonomik kayba, kazalara, çevresel sorunlara yol açmakta; Ayrıca aşırı trafiğe çözüm üretmek üzere, sıklıkla alternatif yollar, köprüler, battı-çıktı sistemleri kurulması, kent içi yolların kullanımında kent sakinlerini tereddüde düşürmekte; kentin estetik yapısı olumsuz etkilenmektedir.
Çarpık kentleşme sonucu çıkan yoğun yapılaşma ve buna bağlı altyapılar iyi planlanmadığı takdirde betonlaşma oranını arttırmakta ve yeşil alanlar azalmaktadır.Bu durum hem insanın yaşamında doğa ile etkileşimini giderek azaltmakta,bitki ve hayvan türlerinin azalmasıyla biyo çeşitlilik azalmakta ve yeşil alanların pozitif etkileri olan yağmur sularının emilimi ve aşırı ısınmasının engellenmesi gibi konularda sorunlar artmakta.Özellikle yeşil alanların azalması ve beton yüzeylerin artması şebeke sorunları oluşturmakta,şiddetli yağmur durumlarında yapılaşmanın yoğun olduğu bölgelerde doğal afetler karşısında kırılganlığı artmaktadır. Taşkın riski bulunan alanlar ve dere yatağında yapılaşmaların yapılması
Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nde kişi başına düşen yeşil alan miktarı 15m2 dir. İstanbul’da kişi başına düşen yeşil alan 6 m2 kavşaklarda dahil…
Yaşam kalitesi;Kişilerin fiziksel,psikolojik ve sosyal işlevlerinden ne ölçüde memnun olduklarının ve yaşamlarının bu yönleri ile ilgili özelliklerin varlığı veya yokluğunun ne ölçüde onları rahatsız ettiğinin saptanmasıdır. -kent içi ulaşım sorunu -sosyo-kültürel donatı alanların yetersizliği -yeşil alanlara duyulan ihtiyacın karşılanmaması -çevre kirliliği -erişebilirliliğin olmaması